Hz.Ali'nin Evi
HTML-код
- Опубликовано: 20 янв 2025
- Videomu beğendiyseniz kanalıma destek olmak adına abone olmayı ve beğenmeyi unutmayın. Diğer videolar için takipte kalın.
Diğer videolarıma göz atabilirsiniz.
Iğdır oynatma listesi: • IĞDIR GÜNLÜKLERİ
Mail (contact):emineserdartarhan@gmail.com
Kanala abone ol: / @milligeziciserdartarhan
İnstagram-@serdartarhan
Facebook-serdartarhan@hotmail..com
ALLAH SİZDƏN RAZI OLSUN İNŞƏALLAH
@@turalqafarli1197 Aliyenveliyullah diyen sizlerden Allah razı olsun gardaş can
EHLİ BEYT (AS) GERÇEK DOSTLARININ ÖLÜM ANINDAKİ RAHATLIKLARI
Ravi şöyle der: “Ona Feda Olum İmam Ali’nin (a.s) secde halindeyken yüksek sesle ağladığını gördük. O’na arz ettim: “Ey
Müminlerin Emiri! Senin kalpleri yakan ağlayışın bizi hasta
etti, kalplerimizi yaralayıp yaktı. Seni hiçbir zaman bu
şekilde görmemiştik. Neden bu şekilde perişansın?”
Hz. Ali cevaben şöyle buyurdu: “Secde halinde zikir ve
duayla meşgulken uykuya daldım ve rüya âleminde beni
perişan hale sokacak korkunç bir rüya gördüm. Peygamber ayakta durup, bana şöyle buyurdu: “Yâ Ebe’l-Hasan; senin
ayrılığın uzun oldu. Seni görmeyi arzuladım. Allah, senin
hakkında bana verdiği ahde vefa etti.”
Bunun üzerine şöyle arz ettim: “Ey Allah'ın Resulü!
Allah benim hakkımda hangi ahde vefa etti?”
Buyurdu ki: “Allah Teâlâ, senin, eşin, evlatların ve
torunların hakkında size yüceler yücesi (a’lâ-yı ılliyyîn)
makamını verme sözünü yerine getirdi.
Arz ettim: “Ey Allah'ın Resulü! Anam babam sana feda
olsun! Benim sevenlerim (dostlarım) nerededir?”
Buyurdu ki: “Dostlarımız bizimle birliktedirler. Onların
saray ve evleri, (Cennette) bizim saray ve evlerimizin karşısındadır.”
Arz ettim: “Bizim dostlarımız dünyada nasıl bir
mükâfata sahiptirler?”
Buyurdu ki: “Emniyet ve afiyet.”
Arz ettim: “Ölüm anında onlara ne erişmektedir?”
Buyurdu ki: “Gerçek dostumuz, ölüm anında seçme
hakkına sahiptir. Ölüm meleğine, ona itaat etmesi için emir
verilir.”
Arz ettim: “Bu konuyu biraz daha izah eder misin?”
Buyurdu ki: “Bize haddinden fazla alakaları olan
samimi dostlarımızın ruhları, ölüm anında çok kolay şekilde
alınacaktır. Yaz mevsiminde susayan birisinin gönlü su
içtiğinde nasıl ferahlanıyorsa, bizim dostlarımız da ölüm
yatağında uykuya dalan birisi gibi güzelce uykuya
dalacaktır.”
Kaynak:
Bihâru’l-Envâr, cilt. 6, sayfa. 161-162.
Allah Rasulu Muhammed (salallahu aleyhi ve alihi ve alihi vessellem) buyurdu: ALİ BENDEN, BENDE ALİ'DENİM. ALİ TÜM MÜMİNLERİN VELİSİDİR,
Ve Sonra Şöyle buyurdu: ALİ'Yİ ANMAK İBADETTİR. AMEL DEFTERİNİN BAŞLIĞI ALİ B. EBU TALİB'DİR
Kaynak:
1) Sünen et-Tirmizi c.5, s.296
2) Müsnet Ahmet bin Hanbel c.4, s.165
3) el-Müttaki el-Hindi'nin "Kenz'ul Ummal" c.2, s.607
4) el-Münavi' nin "Künüz el-Hakaik" c.1, s.71
5) el-Kunduzi el-Hanefi'nin Yenabi'ül Mevedde" s.179
6) Şerh'ül Ercüzat s.293
7) İbn-i Sabban’ın “İs'af er-Rağıbin” s. 177,178
8- el-Zehebi'nin "Talhis el-Müstedrek"
9) İlam’ül Vera s.164
HAYDAR-I KERRAR İMAM ALİ (aleyhisselam)'IN SAVAŞTAKİ ÖZELİKLERİNDEN OKYANUSTAN BİR DAMLA
1. Peygamber (saa) dışında hiçkimse onun komutanı olamadı. O hep komutan idi.
2. Peygamberin bütün savaşlarında bayrağı taşıyan o idi.
3. Hiçbir savaşta yenilmeyen tek savaşcı idi.
4. Saldırdığı bütün orduları darmadağın etmiştir.
5. Savaştığı herkes onun kılıcı ile ölmüştür.
6. Mübarezeye çağrıldığı her çarpışmadan zaferle ayrılmıştır.
7. Peygamberimiz zor anlarda sadece onu çağırmıştır.
8. Kahramanları nasıl yeniyorsun diye sorulduğunda buyurdu ki : Onu öldüreceğimi biliyorum o da öldürüleceği korkusuna kapılıyor ve onun kendi nefsi adeta bana yardım ediyor.
9. Hiçbir savaştan kaçmamıştır.
10. Hiçbir savaşta sırtını düşmana dönmemiştir.
11. Öldürdüğü kimsenin elbisesi ya da zırhınına dokunmamıştır.
12. Savaşlarda öyle dikkatli ve süratli savaşırdı ki kimse ona yaklaşamazdı.
13. Tek başına bir güçlü ordu gibi idi.
14. En cesur olanlar dahi onunla karşılaşmamak için etrafa kaçarlardı.
15. Araplar kendi yakınları onun eliyle öldürülünce övünürlerdi. ( Bizim yakınımızı Ali öldürdü diye)
16. Her çarpışmada düşmanını tek darbede öldürür , ikinciye gerek kalmazdı.
17. Teke tek savaşlarda asla bineğe binmezdi. Ayağım en iyi binektir derdi.
18. Orta boylu olduğundan kısa olanlar ondan kaçamaz uzunlar dahi onunla boy ölçüşemezdi.
19. Kaçanı asla kovalamazdı.
20. Yaralı olana asla saldırmazdı.
21. Savaş meydanının eşsiz savaşcısı idi.
22. Münafık ve kafirler için adeta bir azap idi.
23. Müminler için bir merhem ve onur ve şeref idi.
24. Zırhının arkası yoktu. Sebebini sorduklarında : Allah oyle sürat vermiş ki arkama kimsenin gecme ihtimali yoktur.
25. Düşmanları ona KIZIL ÖLÜM derlerdi.
26. Şöyle derdi : Bütün araplar savaş için karşıma dizilse onlardan kaçmam.
27. Soyundan müminlerin geleceğini bildiği insanları öldürmezdi.
28. O savaşınca meydan coşar o durunca savaş da dururdu.
29. Düşmanı öldürünce tekbir getirirdi.Muaviye ile savaşta geceyarısı beşyüz tekbir getirdi. Saydıklarında beşyüz kişiyi bir gecede öldürdüğü anlaşıldı.
30. Birisi dedi ki : Ne zaman Aliyi bir savaşta karşımızda görsek muhakkak birbirimize ölüm vasiyeti yapardık.
31. Dediler ki : Atlar hareket ettiğinde seni nerde bulacağız. Buyurdu ki : Bıraktığınız yerde !! ( Sabit durup kaçmadığına işarettir)
32. En zor anlarda dostları savaşta onun arkasına sığınırdı.
33. Melekler onun saldırısına hayret ederlerdi.
34. Cebrail bile sonunda feryad ederek Aliden başka yiğit zülfikardan başka kılıç yoktur diye feryad etti.
35. Kılıcı kırılınca Cebrailin kendisine gökten kılıç indirdiği tek kimsedir.
36. Amr b Abdüveddi öldürünce peygamber buyurdu ki : Alinin şu kılıç darbesi bütün insan ve cinlerin kıyamete kadar yapacağı ibadetten daha üstündür.
37. Hayber günü peygamber buyurdu ki : Yarın bayrağı öyle birisine vereceğim ki : Allah ve resulü onu sever o da Allah ve resulünü sever.
38. Bütün sıkıntılı anlarda peygamber onu öne sürdü ve düşmanın ateşini kılıcı ile o söndürdü ve ayağını düşmanın göğsüne bastı ( Bu söz Hz Fatimanın hutbesindendir)
39. Savaşlarda bir çok mucize gercekleştirdi. Hayber kapısını koparık müslümanlar için köprü yaptı ve metrelerce havaya kapıyı fırlatması gibi.
40. Savaşlarda hep oruçlu idi.
41. Savaşta yaraları hep ön tarafta olur ve kanı akardı ama sırtından hiç yaralanmadı.
42. Savaştan çnceki konuşmaları ile düşmana son sözü söyler ve müminlerin kalbine ferahlık verirdi.
43. Koruması yoktu. Her zaman savaş meydanına askerin içine tek girerdi.
44. Öyle basiretli idi ki savaşın nasıl gideceğini ve sonucunu önceden bilirdi.
45. Kılıcıyla öldürülen her kes ateşi hak eden kimseler idi.
46. Bütün bu özelliklerine ve azametine rağmen düşmanına bile merhametli idi. Ki bu iki zıt özellik hiçkimsede bir araya gelmezdi.
47. Düşmanla savaşın en şiddetli zamanında dahi namazını hep tam zamanında ve evvelinde yerine getirirdi.
48. Cebrail Mikail ve diğer melekler tarafından kendisine yardım edilirdi.
49. Birisinin parmağı kanasa sanki kendisinin canı imiş gibi yaralılara merhamet ederdi.
50. Bütün bu özelliklerini bildiği için İbni Mülcem melunu onu mihrapta secdede ve arkadan vurarak şehid etti...