Teoman Duralı ile Felsefe Söyleşileri | “Astika” ve “Nastika” Kavramları | 29. Bölüm
HTML-код
- Опубликовано: 26 дек 2019
- Varlık ve varoluş, Hint düşüncesindeki “astika” ve “nastika” kavramlarıyla ele alınıyor.
#felsefe #kültür #tarih
Felsefe Söyleşileri diğer bölümler için: bit.ly/2DPP4j6
TRT 2 RUclips kanalına abone olmak için: bit.ly/2V0TZDD
Tüm bölümler ve daha fazlası için bizi takipte kalın:
www.trt2.com.tr
/ trt2
/ trt2
/ trt2tv
www.faceook.com/trt2 
Развлечения
![Sean Rii, Karyon, Sharzkii - Taungule [My Love] (Official Music Video)](http://i.ytimg.com/vi/eJoMuypbSzQ/mqdefault.jpg)
Prof. Dr. Ş. Teoman Duralı’ya Allah’tan rahmet diliyorum, ruhu şâd, mekanı cennet, makamı âli, olsun.
El-Fâtiha.
Programın bize ulaşmasında emeği geçen dostlara teşekkürler
başta hocam olmak üzere bu derslere vesile olan herkesten Allah razı olsun cennetinde tekrar buluştursun inşallah ❤
Üstad Rabbim ömrüne bereket ihsan etsin.
12:35 Dinle! Anla! Kavra! İdrak et! Zıpçıktılık etme...
Yüreğine emeğine sağlık hocam
Hayırlı geceler Hocam.
21:36 hoca, Kant'ın; Aristoteles'in geliştirdiği usûlü kıyas'ı eleştirmesini dile getiriyor. Kant, Aristoteles'in kıyas metodlarını eleştirirken der ki “sınama yanılma ile, sahada araştırma yaparak bilgiye ulaşmamız lazım. Eski bilgilere kıyas yaparak üretilecek yeni bilgiler, eğer eski bilgi yanlışsa bu yanlışın tekrarı olmakten öteye geçemez.”... Kant bu ve benzer eleştiriler yaparak yeni usüller geliştirmeye başlar. Bilmeyenler için söylüyorum; İmam-ı Azam, Aristoteles'in kıyas usüllerini fıkıha uyarlamıştır. Bugün hâlâ bu usüllerle fıkıh üretilir, ki bu çap bile kalmadı o ayrı konu. Oysa bu usül eskimiştir. Küçük bir örnek vereyim: Mesela İslâm uleması, vücuda yapılan dövmeden abdest tutup tutmayacağını belki bir asırdır tartışır. Çünkü Kur'an ve Hadis'te bulamayınca usül gereği kıyas yoluyla çözmeye çalışırlar. O kitaba bakarlar bu kitabı karıştırırlar falan. Oysa olaya gözlem üzerinden edinilen bilgilerle yaklaşsalar iki dakikada çözecekler; dövme boyası pigment bazlıdır. Petrol, reçine, kauçuk veya zift bazlı boya değildir. Derinin dış yüzeyini kaplamaz. Dolayısıyla abdest için gerekli olan derinin yüzeyine su değmesi olayına engel değildir. Ayrıca insan derisi, yapısı gereği, yüzeyini kapatacak her türlü maddeyi ürettiği yağ ve hücre yenileme özelliğiyle üzerinden atma özelliğine sahiptir. Zaten atmasa o deri hava alamayacağı için çürür, ölür. Ama bütün bu bilimsel bulgu ve bilgilerin gelenekçi ulemanın nezdinde kıymeti yoktur. Çünkü usülü fıkıh kuralları içinde böyle bir hüküm çıkarma metodu yoktur.
Kıyan ve nüküz ne demek?
@@noname-jo6rj “dövme yaradılışı beğenmemek” kısmından sonrasını okuma lüzumu duymadım, kusura bakma kardeşim, fıtrat-ı tağyir başka bir konu abdesti bozan şeyler başka bir konu... Edit: Zorladım kendimi, okudum nihayet. Hakikat diyorsun. Gözünü doğaya bak da hakikati gör, nasıl da parçalıyor güçlü güçsüzü. Sen çakallar hamile bir zebrayı diri diri parçalarken gördün mü hiç? Karnından yavruyu çekip çıkartıyorlar, anne zebra daha yaşıyor, başını çeviriyor, gözünün önünde daha doğmamış yavrusunu diri diri nasıl yediklerini görüyor, o yavrunun ilk çığlıkları ölüm çığlıkları oluyor... Sen hangi hakikatten bahsediyorsun hemşerim? Hakikat palavraları işte bu hakikatten kaçmak için uydurulmuş yalanlardır. Evet, medeniyetler din ve inanç olmadan kurulamaz, bu doğru, ama din hakikati aradığı için değil, bilakis hakikatten kaçmanın en güzel yolu, bize hakikati unutturacak en renkli masalları anlattığı için ancak din ile kurulabiliyor medeniyet... Gelelim “dinlerden başka da ahlak felsefesi kurabilecek bir felsefe tanımam” sözüne: Soruyorum: dindar bilinç madem o kadar ahlaklı da neden bir ülke kuramıyor, neden iç çatışmalardan kaçarken gene o çatışmaya ateş döken Batı uygarlığına sığınıyor? Üstelik denizde çocuklarının boğulması pahasına Batı'ya göç ediyor, o ölüm riskini üzerine alıyor. Neden? Neyden nereye kaçıyor? Dinci bilinç muhtemelen bu soruya şu yanıtı verecektir: E işte dünya malı için, gözleri doymuyor, hırs falan filan.. O kadar basit değil o iş! O insanlar fitneden kaçıyor. Ahlaksız insanların kadın çoluk çocuk demeden öldüreceklerini bildikleri guruplardan ve teröristlerden kaçıyorlar. İnsan hakları diye bir şey var mı? Batı'da var kardeş. Kendi içinde herifler cenneti kurmuşlar, dışarıya karşı ise cehennem olmayı öğrenmişler. Şart mıdır dışarıya cehennem olmak? Valla bizler de öyleydik zamanında. Medeniyetlerin bir diğer özelliği de ister kabul edelim ister etmeyelim içeride açtığı selamet yurdunu ne pahasına olursa olsun dışarıya karşı korumak. Bunları Batı hayranı olduğum için yazmıyorum. Dinci bilincin reaksiyoner tavırla, Batı'nın karşıtı olmakla hangi rolü üstlendiğini göstermek için yazıyorum. Kuraldır: Her hikayede bir kahraman vardır bir de kötü adam. Kötü adamın kalitesi kahramanı parlatır, ön plana çıkartır, ne kadar önemli biri olduğunun altını çizer. Mesela Gladiatör filmindeki kaiser'i oynayan oyuncu kötü adamı o kadar güzel oynamıştır ki kahramanı oynayan artist meşhur olmuştur. Kötü adam onu meşhur etti. Yoksa Russell Crowe o kadar iyi bir oyuncu değil. Ama o filmin kötü adamı müthiş bir oyuncu. Yeşilçam kahramanlarını meşhur eden de bizim sinemamızın kötü adam rolünü oynayan oyuncuların kalitesinden gelir. Bunu niye anlatıyorum? Batı uygarlığı İslâm dünyasına kötü adam rolü biçti kardeş. Bizim ahmaklar da bu rolü gayet güzel oynuyorlar. Vesselam.
🌻
canım hocam😥
Editör tam bir hödük…
"Oku"ya duyur, ilet manası da verildiğini okumuştum. Okuntu!
Beğenerek izliyorum Beytullah bey;sorarmısın teoman hocaya indus'a gelen gelirkende teslis inancını getiren hint avrupalılar bu esinlenmeyi nerden aldılar?
sonuçda uydurmuşlar ancak alem tasavvuruyla yaratıcı tasavvuru arasında bir paralellik olabiliyor. mesela içkin dünyada daha ayırılmış bir yaratıcı inancı varken, aşkın dünyada daha müdahil bir yaratıcı tasavvuru olabiliyor. bence teslis inancında da sınıf ayrımı ve halkında tabakalara ayırılmış olmasının etken olması muhtemeldir. insanlar aleme veya hayata nasıl bakıyorlarsa, nasıl yaşıyorlarsa; inanç sistemlerini de öyle ifsad ediyorlar. mesela yunana ve avrupaya da aristokrasi hakimdir ve tanrılarıyla savaşabilen ve onlardan çocuk doğurabilen kimselerin, tevhid inancını da bu yönde ifsad etmeleri gayet tabiidir. sonuçda herkülünde başka bir tanrılarının çocuğu olduğunu söylemişlerdi, sonrasında isa as a da teslis iftirasını yöneltmeleri de çirkin fakat tabii idi. indirilmiş olan hak din islamdır. insanlar bunları kendi mayalarına göre ifsad etmişlerdir. mesela psikolojide insanın gerçeği reddetme mekanizmaları ile küfür çeşitleri birebir örtüşmektedir. inkar etmek yok saymak; başka bir şeye yansıtmak; yansıttığına anlam yüklemek; gerçekleri bastırmak, değersizleştirmek, bilinç dışına itmek; bahaneler bulmak, yapıp ettiklerini rasyonelleştirmek, kendine makul göstermek, kendi nefsine izah etmek; gerçekden uzak şeylerle bir sistem kurgulamak ve bununla tatmin olmak; yetmezse eğlenceli işlerle meşgul olmak; yetmezse faydalı işlerle meşgul olmak ve bunların neticesinde; gerçekliğin dışında, kendini ve hayatı yeniden anlamlandırıp, gerçekliğin dışında bir yaşamı tercih etmek ve bunu yaşamak. hayatta insanın aciz olduğundan ve kulluğundan daha duru bir gerçek de yokdur.
yani bilmiyorum bana gayet tabii geliyor, eski yunanı iyi bilirim. bence teslisin altında aristokrasi, hint inancının altında kast sistemi, yani halkın tabaka tabaka olması yatıyor. bu durum yaratıcı inançlarını da teslis veya benzeri bir şekilde kat kat yaratıcı olarak ifsad etmeleri sonucunu doğuruyor. bu benzerlik muhtemelen hinte ve avrupaya gelmeden önce de böyle sınıf ayrımıyla yaşamalarından kaynaklanıyordur. biz sınıf ayrımının ne demek olduğunu kavrayamıyoruz. sınıf ayrımı içine doğulan ve dışına çıkılamayan inançla alakalı bir şey, adamlarda peygamberin ne demek olduğunu kavrayamıyorlar. tanrı gibi bir şey zannediyorlar. tabi sadece bahsi geçen george dumezilin iddiası üzerinden tamamıyla gitmekde uygun olmayabilir, milletlerin veya insanların ilahlaştırma huylarının da bunlarla ilişkileri vardır ancak bence kabaca bu ilişki; tabakalı yaşayış ile tabakalı inanış arasındaki paralellikden kaynaklanıyor.
@@noname-jo6rj ALLAH(cc) razı olsun bilgilendirdiniz
@@mustafasolim4783 estağfurullah güzel kardeşim. Allah sizden razı olsun.
mustafa solim hocam buna cevaben Newton'un güzel bir açıklaması mevcut bakmanızı tavsiye ederim
@@noname-jo6rj Çok güzel açıklamışsınız, Allah razı olsun.
⛵️
şu editörü biri sustursun yaaa....lütfeeen....malumatfuruştluk yapacam diye programın kalitesine gölge düşürüyor...
Programı sunan arkadaş, bildiği şeylerle konuyu ilişkilendirmek için bazen her şeyi birbirine karıştırıyor. Afilli bir cümle okumuş onu anmak isteyen ergenler gibi oluyor
Editor kardes kusura kalma ama cok ergen sorularin ve konusma tarzin var...:-)