🗝️ Oppacı değilim uzatma. 🗝️ İstek yazıyorum ☘️ 🗝️ Yazım yanlışları olabilir üzgünüm.. 🗝️ Sadece BTS'e yazıyorum 🦋 🗝️ Smut yazmıyorum. 🗝️ Emeğimin karşılığını alamıyorum lütfen abone ol.. 🗝️ İstek Hikâye_ 🗝️ Kim Taehyung• 🗝️ Olivia Kim• 𝓑𝓪𝔂𝓪𝓷𝓒𝓮𝓵𝓲𝓷𝓮.. ⚪ HİKÂYE ⚪ -Peki abiciğim hemen hazırlatırım. Abim telefonu kapattığında bende telefonumu kasa tezgahının üzerine bırakıp masaların bulunduğu alana ilerledim. Garsonlar dan biri mutfağa gitmek için yanımdan geçerken kolunu nazikçe tutup durdurdum. Olivia: Şu iki masayı ayırın birini şu tarafa birini de şuraya koyun, öte yandan şu ve yanında ki masayı da birleştirip büyük bir masa elde edin ve masayı hazırlayın. Baş selamı verip masanın yanına koşar adımlarla gidince bende mutfağa gittim. Olivia: Her şey yolun da mı? Şef: Evet Bayan Kim herşey yolunda. Oliva: Tamam, bir sorun çıkmasın hızlı ama dikkatli olun bilhassa bugün. Şef: Evet bayan kim. Oliva: Güzel. Sen benimle gel. Dedim başka bir garsona ve tekrar masaların olduğu yere ilerledim. Olivia: Arkadaşına yardım et şu iki masayı birleştirip hazırlayın daha sonra yanıma gel tekrar bahçede olacağım Baş selamı verince arkamda ki kapıya ilerledim. Bahçeye çıkıp derin bir nefes aldım, bugün çok yoğunduk bir de üstüne abim iş yemeği için buraya getirmeye karar vermişti anlaşma yapacakları adamları. Bu çok gururlandırıcı bir şeydi aslında evet ama bugün olmasaydı da olurdu. Bugün başka bir şirketten de gelmişlerdi, restorantım şu sıralar popülerdi bu yüzden çok sık iş yemekleri için yer ayırtanlar oldu, az önce yemeklerinin bitirip restorantdan ayrılmışlardı, şimdi de abim ve Birkaç başka iş adamları gelecekti, normalde ben değil, garsonlar ilgilenirdi müşteriler ile. Ama iş yemekleri için gelen müşteriler ile ben ilgilenirdim. Nefes alıp sakinleştiğim sırada uzaktan duyduğum tanıdık ses ile omzumun üstünden arkama doğru baktım. Bir iki salise sonra bu melodinin telefonumun zil sesine ait olduğunu anlayınca içeriye girdim ve telefonumu bıraktığım kasa tezgahının üzerinden alıp açtım. N- Alo Olivia, hazırlayabildin değil mi herşeyi? O- Evet abi herşey hazır. N- Oh güzelim üzgünüm belki seni yordum ama ani bir karar oldu ve nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde bugün için anlaştık aklım senin sahip olduğundan daha iyi bir yer gelmedi.. O- Sorun değil abi beni yorduğun falan yok birşey yapmıyorum zaten siz gelince sizinle ilgileneceğim o kadar. Yalandı, onu üzmemek için öyle söylemiştim evet normalde tam dediğim gibi oluyordu özel müşteriler ile bizzat ilgileniyordum. Ama şu sıralar sürekli iş yemekleri için kullanılıyordu burası ve bende hepsi ile tek tek ilgilenmek zorunda kalıyordum. Yine yaptığım çok birşey yoktu ama önce den yaptığım gibi Bir köşeye çekilmiyordum müşteriler ile dakikalarca konuşup memnun kalsınlar diye ekstra şeyler hazırladığım oluyordu ve ekstra şeyleri ben hazırlıyorum şef değil. Tabii ki bundan şikayetçi değildim ama yorgundum. N- Tamam güzelim geldim ben. O- Nasıl? Telefonu kapatması ile telefonu kulağımdan indirdim ve etrafıma bakındım. Namjoon: Güzelim? Olivia: Hoşgeldin abi. Diyerek sarılmak için iki yana açtığı kolları arasına bıraktım kendimi. Namjoon: Hoşbuldum birtanem. Kollarını sırtıma doladı ve bir süre bekledi. O süre içerisinde ben kafamı abimin omzuna koymuş gözlerimi kapatmıştım. Ellerini kollarıma koyup bedenimi bedenin den ayırdı. Namjoon: Yorgun gibisin.. Olivia: Kolay sanıyorsun galiba? Gülüp sol ayağını bir adım geriye attı ve hemen arkasında duran tanımadığım birini gösterdi. Namjoon: Taehyung, tanışmıştınız değil mi? Kaşlarımı çatıp hatırlamaya çalıştım. Taehyung: Şirkette karşılaşmıştık. Demesi ile o an aklımda beliri verdi, kaşlarımı yukarı kaldırıp tebessüm ettim. Nasıl olurda hatırlayamadım, gördüğüm ilk anda kalbimin atışını fazlasıyla hızlandıran bu adamı nasıl unuttum ki.. Olivia: Hoşgeldiniz sizde. Taehyung: Hoşbuldum. Olivia: Gelin masanıza götüreyim. Dedikten hemen sonra gülümseyip masaya ilerledim, yaklaşık 15-16 adım sonra masaya varmıştım arkamı döndüğümde abimin hemen arkamda olduğunu gördüm, masanın bu olduğunu anladığında gülümseyip yanağımdan makas aldı ve sandalyeye oturdu, gülüp etrafa baktığımda abimin çok yakın arkadaşlarından biri olan Taehyung'un etrafa bakınarak geldiğini gördüm, yanıma varınca Tebessüm edip abimin karşısına oturdu. Olivia: Abi iş anlaşması yapacağınız adamlar ne zaman gelir? Namjoon: Birazdan gelirler sanırsam. Olivia: Sipariş vermek ister misiniz? Dedim ikisine hitaben abim hayır anlamında kafasını sallayınca Taehyung'a baktım, sesini düzeltti. Taehyung: Yok hayır. Olivia: Peki. Namjoon: Nasıl geçti günün çok yoğun muydu? Olivia: Evet yoğundu bugün yalnız sizin değil bir başka iş yemeği içinde gelenler oldu. Birde kalabalık geliyorlar ya birkaç sorun olabiliyor mutfakta, serviste bende tek bir hata olmasın diye çabalıyorum oradan oraya koşarak.. Namjoon: Kıyamam. Dalga geçer gibi dediği için göz devirip güldüm. Olivia: Sorma birdaha ya dalga geçeceksen! Diye kızar gibi yapmamla Taehyung'un güldüğünü duyup gülmeye devam ederek ona baktım, bir iki saniye gözlerimin buluşsada ardından ikimizde abime çevirdik bakışlarımızı. Olivia: Ee senin günün nasıldı? Namjoon: Şu adamlardan önce iyiydi, aslında bugün yapmayacaktık bu yemeği, hatta hiç yapmayacaktık çünkü kabul etmemişlerdi teklifimizi. Sonra birden aradılar, kabul ettiklerini falan söylediler ben katiyen bir daha görüşmem toplantı falan yapmam dedim, çünkü teklifimizi reddetmekle kalmadılar, aşağıladılar bizi. Ama taehyung izin vermedi cevaplarını verip kapatmama, illa da kabul et dedi. Bende tamam dedim bu sefer de illa bu gün olması gerektiğini söylediler bu iş yemeğinin, sonrasında yurt dışına gideceklermiş beyefendiler.. bak sen. Taehyung: Sakin ol hyung. Otursana Olivia? Garson: Bayan Olivia. Taehyung'a cevap vermek için dudaklarımı araladığım saniye birinin beni çağırdığını duymam ile sesin geldiği yöne bakmıştım. Olivia: Hemen geleceğim. Tebessüm edip garsonun yanına ilerledim. Olivia: Sorun ne?
Garson: Bir müşterimiz aradı 5 kişilik bir masa organize etmemizi istedi kısa süre içerisinde burada olacaklarmış iş yemeği için istiyorlarmış olabildiğince çabuk olun dedi. Nefes verdim. Olivia: Anladım, haber verdiğini için sağol. İşinin başına dön sen, önce şu masaları yeniden birleştirin ve hazırlansın. Garson: Hemen Bayan Olivia. Oflayarak nefes verdim tekrar, abimin ve Taehyung'un oturduğu masaya ilerledim. Olivia: Abi. Namjoon: Efendim, gel otur? Olivia: Yok siz sohbetinize devam edin benim işimin başına dönmem lazım yine bir iş yemeği için geleceklermiş. Namjoon: Anladım birtanem kolay gelsin. Dedi yanağımı okşayıp. Tebessüm ettim. Olivia: Sağol. Taehyung: Kolay gelsin Olivia. Gözlerimizi kenetledim bir iki saniyeliğine. Olivia: Sağol. Tebessüm edip mutfağa ilerledim. Olivia: Şef. Şef: Buyrun bayan Olivia? Olivia: Yemekleri daha hızlı yap tadını tuzunu iyi ayarla asla şikayet duymak istemiyorum. Şef: Peki Bayan Olivia. Olivia: Bana bak. Seslendiğim kadın ona seslendiğimi anlamış olmalı ki bana baktı. Olivia: Bana bir ilaç getir başım çok kötü ağrıdı bir anda Çalışan kız: Hemen efendim. İlaç getirmek için mutfağın başka bir kenarına ilerledi. Getirmesini beklerken arkamda ki tezgaha yaslandım, işaret ve baş parmağımı ile başımı öfelemeye başladım. Nedensizce gözlerimin önünde taehyung belirdi. Taehyung acayip yakışıklıydı. Onu daha sık görsem aşık olacağımdan neredeyse emindim, sonuçta o yakışıklılığı kalbi çıkartır yerinden, başını döndürür insanın. Hayalim de beliren Taehyung'un gözlerini düşündükçe kalbim yeniden hızlanıyordu. Gözleri de çok güzeldi.. kahverengi ama en güzel tonu.. Çalışan kız: Buyrun efendim. Gözlerimi açtığımda yüzümde ki aptal gülümsemenin farkına vardım. Nefes verdim, ne demek oluyor bu gülüş Olivia?! Cevap ver bana! Ahh cidden bilmiyorum.. Olivia: Sağol. Hapı alıp uzattığı suyu da aldım ve su yardımı ile hapı içtim. Suyu tezgaha koyup başımı öfelemeye devam ettim. Doğrulup kendime geldim ve masaların olduğu yere ilerledim. Etrafa göz gezdirdiğimde abimin iş anlaşması yapacağı adamların gelmiş olduğunu gördüm ve hızlı adımlarla yanlarına gittim. Olivia: Hoşgeldiniz.. siparişiniz? X: Doenjang Jjigae alabilirim. X²: Dak-Kkochi alacağım. Olivia: Siz? Dedim abime bakıp, belli ki adamlar gelmeden sipariş etmek istememişlerdi az önce, tekrar sormam en doğrusu olurdu. Gözlerime bakıp gülümsedi, Namjoon: Kimbap alayım Güzelim. Gülümseyip Taehyung'a baktım. Taehyung: Fichcake alayım bende. Olivia: Hemen ilgileneceğim.. Deyip gülümsedim ve mutfağa yöneldim tekrar. Mutfağa girdiğimde şefin yanına ilerledim. Olivia: Şef, Kimbap fishcake Dak-Kkochi ve Doenjang Jjigae siparişlari masa 13'e götürülsün. Şef: Hemen hazırlarım efendim. Olivia: Tamam. Şu yeni iş yemeği için hazırlanmasını istediğim masa da hazır mı? Garson: Evet bayan Olivia hazırladık. Olivia: Tamam. Şef bugün çok yoğunuz tekrar söylüyorum en ufak bir hata olmasın. --- Garson: Bayan Olivia..? Olivia: Hmh.. efendim? Dedim kendime gelerek. Garson: Bay Suho sizi çağırıyor. Bay suho iş yemeği için arayan en son müşterimdi beni neden çağırıyordu anlamamıştım garsona 'tamam' dedim ve gitti, nefes verip ayağa kalktım ve bahçeden rastprant'a adım attım. Bay suho'nun oturduğu masaya ilerlerken beni görmesi ile yüzünde beliren gülümsemeyi sorguluyordum. Olivia: Buyurun? Suho: Bayan Olivia gerçekten çok güzeldi herşey gittiğim restorantlar da restorant sahibinin ortalıkta dolaştığını görmüyorum pek ama siz saatlerdir bir orda bir burada sorun çıkmasın diye bekleyip uğraşıyorsunuz, umarım Emeğinizin karşılığını alabiliyorsunuzdur başarınızın devamını dilerim tekrar geleceğim kim bilir belki de favori mekanlarımdan olabilir her şey için teşekkür ederiz iyi akşamlar. Olivia: Teşekür ederim efendim Rıca ederim iyi akşamlar.. Ayağa kalktılar ve çıkışa doğru ilerlediler, bunu duymak cidden mutlu etmişti gururla gülümserken gidişlerini izliyordum, gözüm abimin oturduğu masaya kaydığında adamların kaşlarını çatmış abime baktıklarını gördüm en sonun da abimin çaprazında oturan adam elinde ki kaşığı sertçe masaya çarparak ayağa kalktı, abim ve Taehyung'un gözleri anında adamı bulduğun da adam yerine ben gerilmiştim, abimin yanında oturan adam da ayağa kalktı, koşar adımlarla yanlarına ilerlediğim de sonradan ayağa kalkan adamın abime bakarak söylediklerini işittim. X²: Bu ne demek oluyor?! Çocuk oyuncağı mı bu? X: Bunları söylemek için bir araya gelmemizi istediniz, değil mi? Haddinizi aşmayın bay kim, zira.. bizi karşınıza almak istemezsiniz. Dedikten hemen sonra çıkışa ilerledi arkasından diğer adamda elinde çanta ile peşine koştu. Olivia: Abi? Namjoon: Güzelim? Olivia: Sorun ne? Namjoon: Hadlerini bildirdim zorlarına gitti önemsiz konular işte boşver. Taehyung: Az önce ne oldu Olivia bir sorun mu var? Olivia: Hayır hayır sadece teşekür etmek ve başarılarımın devamını dilediğini söylemek için çağırmış, doğrusu bende şikayet edecek diye korktum ama beni gördüğünde gülümseyince kötü birşey olmadığını anladım. Namjoon: Tabii ki başarılarının devamı gelecek güzelim sen daha fazlasını daha güzellerini hak ediyorsun herşeyin ilerde her şey daha güzel olacak emin ol. Olivia: Eminim zaten abiciğim arkamda senin gibi bir destekçim varken aksi olması mümkün değil. Namjoon: E Yanii. Bu arada yemeklere bayıldım, şefini sakın değiştirme. Olivia: Sen öyle diyorsan değiştirmeliyim. Demem ile güldü. Namjoon: Hey bunu ben sana yapıyordum. Olivia: Hatırlıyorum ve beni gıcık edebileceğini sanıyordun ciddi ciddi, başından beri giymeni istemediğim takım elbiseyi seçerek giymeni istediğimi giymeni sağlıyordum abi. Namjoon: Desene bir iki yıl öncesine kadar etrafta saçma sapan kıyafetlerle dolaşıyordum. Olivia: Hmhm tabii tabii. Namjoon: Otursana. Dedi Taehyung'un yanını gözleriyle işaret ederek. Oturdum Olivia: Senden ne haber taehyung? Taehyung: Şu herifler sinirimi bozdu pek iyi değil. Namjoon: Hadi ama boş konuştular neden takıyorsun? Taehyung: İkinci herif neyse de şu benim yanımda oturan aşırı gıcıktı birde atar gider yapıp ayağa kalkıyor yetmiyor bizi küçümsüyor o da yetmiyor kişiliğimizi aşağlıyor bir tane çarpacaktım asıl cevabını alacaktı ama Olivia için dayandım. Son dört kelimesin de bana bakarak konuşmuştu. Taehyung: Mekanda sorun çıkmasın, müşteriler rahatsız olmasın diye. Olivia: Bu konuda Taehyung'a katılıyorum abi adamın ne dediğini duymadım ama ayağa kalkışından ve yüz ifadesinden bile belliydi çok sinirli olduğu, ayağa kalkınca da sizden tiksinir gibi bir yüz ifadesi takınıp bir şeyler söyledi ya o zaman anladım aslında sizi küçümsediğini ama karışmadım tabii ki.
Namjoon: Benim yerimde siz olsaydınız ikinizde adamları dövecektiniz yani doğru mu anlıyorum. T&O: Evet. İkimizde kendimizden emin bir şekilde aynı anda cevap verince birbirimize bakış attık bir kaç saniyeliğine. Namjoon: Bravo size. Dedikten hemen sonra Gimbap'ın dan yedi. Olivia: Abi, seni kimse aşağılayamaz, onlar kim oluyorda buna cüret ediyorlar? Seni aşağılayamazlar ya! Seni de. 'Seni de' derken aniden Taehyung'a baktım, ve onunda bana baktığının farkına varmış oldum. Namjoon: Sakin ol güzelim.. önemsiz onlar. Taehyung'un gözlerine bakmayı zar zor bırakıp abime baktım ve nefes vererek tamam anlamında kafamı salladım. Namjoon: Hadi gidelim Taehyung. Deyip ayaklandı. Taehyung: Hyung ben buradan başka bir yere uğrayacağım yarın şirkette görüşürüz olur mu? Namjoon: Olur tabii, görüşürüz taehyung. Senle de görüşeceğiz Olivia yarın ben sana uğrarım. Olivia: Nasıl? Ne yaptım ben ya? Abi bekle konuşalım! Hesaplaşacağız gibisinden demişti o yüzden sormuştum, ama o beni dinlemeden çıkışa ilerlemişti. Namjoon: Yarın ben sana uğrarım dedim güzelim, uzatma. Olivia: oh.. acaba eskilerden bahsedince yine beni dövebilmek mi istedi? Demem ile Taehyung'un burnundan güldüğünü duydum. Geçen yıllarda abim ve ben henüz evlerimizi ayırmamıştık, bu yüzden küçüklüğümüz de yaptığı gibi yapar öğrendiği hareketleri benim üzerimde denerdi. Küçükken anneme babama şikayet edince bitiyordu ama geçen yıllarda şikayet edebileceğim annem ve babam yurt dışına taşındığı için dayak yerken ona karşılık vermek zorunda kalıyordum. O günleri hatırlayınca bende güldüm, işi gücü beni sinir etmeye çalışmaktı. Olivia: Aklıma başka birşey gelmedi çünkü hiçbir şey yapmadım saatlerdir çalışıyorum ve az önce sizin yanınıza oturdum suçum ne yine? Taehyung: Gözünü korkutmak için söylemiştir takılma. Olivia: Belki de haklısın.. sen ne yapıyorsun bu arada, abimin yanında pek rahat konuşamıyoruz anlamasın diye seninle pek konuşmuyorum. Taehyung: Neyi anlamasın diye? Gözlerimi sinirle yumdum, Olivia kendine gel! Olivia: Kusura bakma tüm gün çalıştığım için ne dediğimi bilmiyorum.. Taehyung: Anlıyorum. Abinle iş peşinde koşmaktan başka hiçbir şey yapmıyorum inan. Olivia: Ow.. kötüymüş. Hiç eğlenmiyor musun? Dışarı çıkıp bir yerlerde takılmıyor musun, arkadaşların ile dışarı çıkmıyor musun? Taehyung: Hayır, şu son bir kaç aydır sadece iş.. Dedi ve kafasını geriye doğru attı, görmediğini var sayarak gözlerimi tüm bedenin de gezdirdim. Oturuşun da karizma olmasın be taehyung! Ben bu adama aşk mı oluyorum gittikçe? Hayır, sakin ol Olivia ya iyice abarttın etkileniyorsun sadece o kadar. Böyle adamdan da etkilenmiyorsan bilemiyorum yani ne diyeyim.. ay etkileniyorum çok yakışıklı. İç diyalogu kesip yüzüne çevirdim bakışlarımı, kafası hâlâ arkaya doğru yaslanmıştı, gözlerini kapatmıştı. Olivia: Sıkılmış olmalısın işten. Taehyung: Fazlasıyla. Olivia: Madem dışarı çıkıp eğlenmeyeli uzun bir zaman oluyor, dışarı çık.. takıl bir yerlerde? Taehyung: Ben pek sevmiyorum öyle ama bir arkadaşım beni ikna etti hatta oraya gideceğim birazdan o yüzden namjoon ile kalkmadım. Olivia: Adına sevindim. Dedikten sonra etrafa bakındım, oha.. restorant boşalmıştı. Ne ara? Hızlıca ayağa kalktım. Olivia: Mia! Hızlıca yanıma geldi. Garson: Efendim bayan Olivia? Olivia: Kapıyı kilitleyin çıkış tarafında ki ışıkları kapatın. Garson: Hemen efendim. Olivia: John sende, Devamını daha getirmemiştim ki yanımda belirdi. Olivia: Sandalyeleri masaları toparla işte, bugün erken kapatacağız. Garson²: Tabii efendim hemen. Taehyung'a tekrar baktığımda kafasını kaldırmadığını ama gözleri açık beni izlediğini fark ettim, gergince geri oturdum. Olivia: Aslında keşke yarına saklasaymışsın dışarı çıkma işini, çok uykun var gibi.. kafanı dizlerime koysam uyuyacaksın sanki. Taehyung: Hayır o kadar uykum yok. Olivia: Bana öyle gelmiyor, bence ne kadar yorgun olduğunun farkında değilsin. Hepimiz tüm gün yorulduğumuzu hissediyoruz ama akşam olunca eve gidip yatağa girdiğimizde işte asıl ne kadar yorgun olduğumuzu o zaman anlıyoruz ve bir kaç saniye içinde bayılır gibi uyuyoruz, genel yetişkinler için konuşuyorum gerçi.. senin için öyle değil mi? Birkaç saniye cevap vermeden öylece baktı. Sonra hafifçe doğruldu. Taehyung: Öyle. Deyip aniden kafasını dizlerime koydu. (Kafanız karışmasın dize biraz açıklamaya çalışacağım taehyung ve Olivia'nın oturduğu yer norma sandalye değil, uzun birleşik olanlardan.. umarım biraz daha anlaşılır oldu) Şaşkınlıkla ağzımı araladım ama rahatsız oldum sanmasın diye hemen geri kapattım. Samimiyetimiz dizlerimde uyuyacağı kadar ilerlememişti ama samimiyet dediğimiz şeyde aramızda ki ilişkinin ne kadar ilerlediği değil, içten ve özden gelmekle ilgilidir. Şuan yaşadığımız şey olduğuna göre, Taehyung ile oldukça samimi idik çünkü kimse içtenlik hissetmediği birisinin dizlerine yatmaz. Off ne diyorum ben ya düşündüğüm şeylere bak! Taehyung şuan dizlerimde yatıyor! Henüz yeni farkına vardığım şey ile göz bebeklerimi sevinçle büyüttüm ve sevinç çığlığı atmamak için kendimi zor tuttum. Neyse ki Taehyung'un gözleri şuan kapalıydı da bu hallerimi görmüyordu. Aaaaaa çıldıracağım!! (Hayal ederek kızın sevincini yaşayabilirsiniz👍🏻) Heyecan dan çok hafifte olsa titreyen parmaklarımı Taehyung'un saçlarına geçirdim. Öylece durmayacaktım herhalde! Taehyung: Ne kadar haklıymışsın.. felaket yorgunum. Of şimdi sara yı aramalıyım ve gelmeyeceğimi söylemeliyim. Cümlenin içinde ki kız isimi olan 'sara' ya takılmamayaamaya gayret ederek aklıma gelen ilk soruyu sordum. Olivia: Ne o dizlerimde mi uyuyacaksın? Taehyung: Sende istiyorsan neden olmasın. Olivia: Ha sen istiyorsun yani? Taehyung: Rahatmış, olabilir. Olivia: E iyi sana rahatsa bana da rahat uyu hadi. Taehyung: İzin alındı uykuya geçiş yapılıyor. Dedi gözleri hâlâ kapalıyken gülümseyip. Bu halini izleyince kahkaha atmadan duramadım. Garson: Bayan Olivia! Taehyung: Bir sorun oluştu, başarısız. Kafamı arkaya atıp güldüm, ardından kafamı kaldırıp seslendim. Olivia: Efendim Mia? Garson: Bir gelir misiniz? Taehyung: Kabloları kontrol edin. Olivia: Taehyung yeter!! Dedim gülerek. Çok komik yapıyordu ya da ben o 'a' dese gülecektim çok garip.. Olivia: Geliyorum. Kalkmak için Taehyung'a baktığımda aniden gözlerini açtı ve gözlerime kenetledi. X: Taehyung?? Bebeğim?! Kaşlarımı çatıp sesin geldiği yöne baktım. Taehyung: Sara, sara, sara.. ne işin var burda? Dedi fısıldayarak, gözlerimi tekrar gözlerine çevirdiğimde az önce ki cümleyi söylerken duvara çevirdiği gözlerini tekrar benimkiler ile buluşturdu. Dilim tutulmuşçasına gözlerinin içine bakarken Mia'nın ve sara'nın kapının orada olduğunu hatırladım. Aniden kafamı kaldırıp gözlerimizi ayırdım. Olivia: M-mia, içeri alın hanımefendiyi. Derken ellerim ile Taehyung'un kafasını dizlerim den kaldırmıştım yavaşça ve ayağa kalkmıştım. Sonunda o da doğrulup ayağa kalkmıştı. Topuklu ayakkabısı ile tak tak ses çıkararak yanımıza gelen sara yı dikkatlice inceliyordum, baştan aşağı süzdüm. Kızın elbisesi(Sara) ; pin.it/3wHgSFNqi
Üzerinde ki siyah elbiseye uygun siyah topuklu ayakkabı giymişti, aşağıdan yukarıya süzdüm, az önce fark etmemiş olduğum bir kolyesi ve kolyesine uygun küpeleri de vardı, siyah düz saçları sıkı bir atkuyruğu idi makyajı da elbisesini, saçını, takılarını tamamlıyordu. Eyelinerı fazla uzun çekmişti ben o kadar uzun çekmiyordum. Dudakları dolgun ve pembeydi üzerine sürmüş olduğu parlatıcı ile de çok güzel duruyordu. Bu kız güzeldi. İçeri girmeden önce Taehyung'a hitap etmek için kullandığı 'Bebeğim' kelimesine takılmamak için kızı incelemiştim ama kızın güzel olduğunu da görünce gerilme söz konusu olmuştu. Kız baya güzeldi, Taehyung'a bebeğim diyordu, bebeğim!! Ve anlaşılan taehyung bu kız ile dışarı çıkacaktı. Sakin.. sakin.. Olivia, Olivia, Olivia.. sakin kalacaksın. Nefes vererek kafamı başka tarafa çevirdim. Taehyung: Sara, gelince ara demiştim. Sara: Bebeğim üzgünüm buranın önünde beklememi istedin biliyorum ama camdan seni görünce.. Onlar konuşurken ben bu defa odağımı başka birşeye vermek adına kafamı eğip kendi kıyafetlerimi baktım. pin.it/530RSVHpF Onunla karşılaştıracak olursak benim kombinim plazzo pantolunum, beyaz gömleğim ve siyah korsem, hafif makyajım, at kuyruğu saçım ile oldukça sade idi. pin.it/3z79tdR9v Sara: Neyse boşver. Gidelim mi? Taehyung: Aslında bende seni arayacaktım ben gelme... Hem daha fazla kulak misafiri olmamak için hemde daha rahat konuşsunlar diye mutfağa ilerlemeye başladığımda Taehyung'un cümlesinin yarı da kalır gibi olduğunu fark etsem de yutkunup mutfağa ilerlemeye devam ettim. Mutfağa vardığımda çantamı bıraktığım köşeye gidip çantamı aldım, için den arabamın ve restorantınn anahtarını bulunca çantayı kapattım. Olivia: Herşey tamam mı arkadaşlar? Garson: Evet efendim. Şef: Evet bayan Olivia. Olivia: O zaman siz çıkabilirsiniz iyi akşamlar. Garson: Size de efendim. Baş selamı verip çıktılar. Telefonumu almak için elimi cebime attığında telefonumun cebimde olmadığını fark ettim. Mutfağı aramaya başladım, hızlıca baktığım için birkaç saniye içinde mutfakta olmadığını anlamıştım. Mutfaktan çıkıp bahçeye de baktım, ama oradada yoktu. Taehyung: Olivia? Olivia: Hmh, efendim? Dedim göz yaşımı silip, Off.. bir kaç saniye içinde duygu değişimi yaşadığım çok oluyordu, en ufak bir şeye sevinebildiğim gibi en ufak bir şeye de ağlayabiliyordum, sevmediğim özelliklerim den bir tanesi idi. Taehyung: N-ne oldu ağladın mı sen? Olivia: Hayır gözüm kaşınıyordu kaşıyınca yaş aktı boşver önemli değil bir sorun mu var? Taehyung: Yok hayır sorun yok biz çıkacağız onu söylemeye geldim. Olivia: Peki iyi akşamlar. Dedikten sonra yanından geçip az önce dizimde yatarken bulunduğumuz masaya ilerledim. Vardığımda dizlerimin üzerine eğilip yere baktım çünkü masada veya sandalye de yoktu, tahmin ettiğim gibi koltuğun altına düşmüştü elimi uzatıp aldım ve ayağa kalktım. Ön kapı kapalı olduğu için arka kapıdan çıkacaktım bende onlar gibi, ama biraz beklesemiydim acaba.. onlar gittikten sonra çıksam..? Kimden kaçıyorsun sen, ya da neyden? Hiçbirşeyden. Onları yan yana görmekten mi? Saçmalama. Hey, neden sürekli iç diyalog sırasında buluyorum kendimi? (Bu bana tanıdık geliyor hergün görüyorum kendisini aynada.) Saçmalamayı keste çıkıp bir an önce evine git Olivia. Telefonumu çantama koyup çıkışa ilerledim. Arka kapıdan çıktığımda kapıyı kapattım ve kilitliyordum kilidi üçüncü kez çevireceğim sırada bir ses duydum. Sara: Taehyung bebeğim neden bekliyoruz? Taehyung: Gideceğiz sara Olivia'yı bekliyorum. Sara: Tamam yakışıklım arkadaşım sormuştu ondan sordum. Gözlerimi sıkıca yumdum, yutkundum, nefes aldım ve kapıyı bir kez daha kilitledikten sonra arabamın olduğu tarafa ilerlemeye başladım. Taehyung: Olivia! Ona baktım. Olivia: Oh, hâlâ gitmemişşiniz? Ne oldu? Taehyung bana yaklaştı. Taehyung: Bir şey mi oldu? Bu bir tür oyundu, Taehyung ile görüşmüyorduk bile Birşeyim olup olmadığının ben söylemeden anlayamazdı, bir tür psikoloji taktiği olmalıydı, bana bu soruyu sorduğum da kendimi daha kötü hissedecek ve garip davranışlar sergileyip geçiştirecektim, ama hayır.. öyle yapmayacaktım. Olivia: Hayır, neden? Taehyung: Bir anda durgunlaştın sanki.. Olivia: Yıllardır arkadaş mışız gibi konuşuyorsun, her zaman ki halim. Eve gitmek için çıktığımda her zaman böyleyim yorgunluktan bitmiş.. Sen neden sorup duruyorsun yüzüm çökmüş mü? Dedim şakalaşarak, hayır anlamında kafasını salladı hızlıca. Taehyung: Yok hayır öyle değil çok güzelsin yine ama ben her gün çıkarken böyle olduğunu bilmiyordum ya bir garip geldi. İstersen ben seni tutmayayım evine gidip dinlen. Olivia: Çok iyi olur, iyi eğlenceler. Diyerekten el salladım ve arabama doğru ilerledim. ---
Radyodan çalan sevdiğim müziklerden bir tanesine mırıltılarım ile eşlik ederken soğanı doğramaya devam ettim. Küçük küçük hepsini doğradığım da elime alıp tavaya attım. Önce den koyduğum sarımsak ve kırmızı biber ile karıştırmaya başladım. Kapı çalınca kaşığı kenera koyup koşar adımlarla gidip açtım ve mutfağa geri dönüp tekrar karıştırmaya başladım. Kim olduğunu dahi sormamıştım çünkü tahmin ediyordum büyük ihtimal abimdi ve ondan başkasının çalma ihtimali neredeyse yoktu şimdi telefonda konuşmuştuk. Taehyung: Selam? Dedi şaşkınca mutfağa girip. Olivia: Selam, senin de geleceğini bilmiyordum, hoşgeldin. Abim nerede? Taehyung: Şimdi gelecek. Namjoon: Geldim bilee! Olivia: Hoşgeldin abiciğim yalnız geleceksin sanıyordum neden söylemiyorsun? Namjoon: Haklısın söylemeliydim kusura bakma. Olivia: Sorun değil. Namjoon: Ne yapıyorsun? Olivia: Fishcake. Bunu hem abim hemde ben çok severdik, Taehyung'ta dün bunu sipariş etmişti belli ki o da seviyordu. Namjoon: Oww bunu duyduğuma çok sevindim sen çok güzel yapıyorsun uzun zamandır elinden yemedim. Olivia: Yersin bugün işte. Dediğimde çoktan az önce tavada kızarttığım baharatları önceden hazırlamış olduğum patates püresinin içine atmıştım ve şuan eldiven ile karıştırıyordum. Olivia: Ee dün ki adamlardan bir haber var mı? Boğazını temizlediğini duydum. Namjoon: Hayır yok. Taehyung: Var. Namjoon: Taehyung! Dedi dişlerinin arasından. Olivia: Ne oluyor? Yemek ile ilgilenmeyi bırakıp onlara doğru döndüm. Namjoon: Birşey yok. Taehyung: Adamlar- Namjoon: Taehyung, taehyung hayır! Deyince abim endişe ile, daha da meraklanmıştım. Olivia: Abi, bırakır mısın anlatsın? Namjoon: Anlatılacak birşey olsaydı ben sana anlatırdım. Taehyung: Var ama anlatmıyorsun. Namjoon: Sadece önemli olanları anlatıyorum ki aklı bende kalmasın zira kendisinin de işleri var. Taehyung: Tamam sustum. Olivia: Önemli ise anlat taehyung. Namjoon: Önemli değil Olivia boşver. Olivia: Taehyung ile konuştum abi.. Namjoon: Cevap ver o hâlde taehyung. Dedikten sonra Taehyung'a çevirdiği gözlerine 'sakın!' Kelimesini yerleştirmişti sanki. Taehyung'a baktım, bir iki saniye sesizlik olduktan sonra nefes vererek bana baktı. Taehyung: Önemli birşey yok. Olivia: Öyle olsun. Tekrar yemek ile ilgilenmeye başladığımda kulaklarımı yabancı bir melodi doldurdu. Namjoon: Önemli bir telefon açmam lazım siz konuşun. Efendim? Dedikten sonra mutfaktan çıktı. Olivia: Dün gece nasıldı? Taehyung: Sıkıcı. Sara gelmeden önce bile daha eğlenceli idi. Olivia: Neden, sara sevmediğin bir arkadaşın mı ki? Taehyung: Hayır, ama dün.. bilmiyorum biraz garipti. O kada garip davranıyordu ki en sonunda neden öyle davrandığını sordum ve gereksiz tepki verdi. Canımı daha çok sıkmaktan başka birşey yapmadı. Elim ile daire şeklini verdiğim patates püresi karışık tavukları una ve yumurtaya bulayıp tepsiye diziyordum onu dinlerken. Taehyung: Keşke seninle kalsaydım hiç gitmeseydim. Demesi ile yüzümde bir tebessüm kalbimde ritim değişimi oldu. Olivia: O kadar mı kötüydü, yani dışarı çıkıp takılmaktansa benim dizlerimde uyumayı mı tercih ederdin? Taehyung: Kesinlikle. Olivia: Hmm.. güzel. Namjoon: Ya of benim acil çıkmam lazım geri geleceğim ama yemek hazır olduğunda gelmiş olurum görüşürüz.
Ne olduğunu bile anlayamadığım birkaç saniye içinde abim geldiği gibi gitmişti. Taehyung: Hyung! Diye arkasından bağıran Taehyung'ta bir cevap alamamıştı. Taehyung: Beni burada bıraktı. Dediğinde gülmeye başladım. Olivia: Bana kaldın taehyung şansına küs. Ciddi işler ile uğraşmak yerine burada benimle abimi bekleyeceksin. Taehyung: İyi oldu beni unutması, seninle sohbet ederiz biraz. Olivia: Dün de amacın bu idi değil mi, sara gelene kadar benimle sohbet etmek. Taehyung: Evet, seninle sohbet etmek istiyorum ama bir türlü olmuyor. Tepsiyi fırına koyup fırın kapağını kapattıktan sonra Taehyung'a baktım. Olivia: Neden, benimle konuşacağın birşey mi var? Elimde ki eldivenleri çıkartmıştım bunu dediğim esnada. Taehyung: Hayır, ama seninle vakit geçirmek istiyorum biraz. Zira seni çok az görsem de her gördüğümde garip bir his ile dolup taşıyorum. Herkesten farklısın sanki bu dünyadan değilsin, bu dünya bambaşka senin dünyan bambaşka gibi. Böyle hissettiriyorsun bana o yüzden konuşmak istiyorum. Yüzümü inceliyerek söylediği onca şeyden sonra son cümlesin de gözlerini gözlerime sabitlemişti ve ben, kalbimde ki heyecanın yüzüme yansıttığı gülümsemeyi silmek zorunda kalmıştım. Olivia: Bende seninle konuşmak istiyorum. Birkaç şey sormak..? Taehyung: Sor, dinliyorum? Hayır hayır yapma Olivia. Bırak sorsun ya! Rezillik.. Olivia: Sara kim? Neyin oluyor senin? Diye sordum kendime engel olamayarak. Kıskandığımı anlayamazdı. Sonuçta Nerden bilebilirdi bir kızın kendisini üçüncü görüşünde aşık olabileceğini.. Taehyung: Sara..? Deyip kıkırdadı, belli ki bunu sormamı beklemiyordu ama yine de gülmesi garipti, yoksa anlamış mıydı? Anlamıştır tabii Olivia. Ya hayır nereden çıkartıyorsun anlamamıştır. Rezilsin Olivia ya rezil ettin kendini tüm büyü kaçtı şuan da! Sus be!! Ayy ben deliriyor muyum ne? Neyse anlamamıştır ya.. Taehyung: Sara bir iki yıldır arkadaşım, o kadar. Sen neden sordun ki? Hıh! Al sana! Ne diyeceksin şimdi? Basit bir yalan.. Olivia: Çok tatlı bir kızmış sevgilin değilse bir arkadaşıma ayarlayacağım ondan. Rezillik rezillik ve rezillik.. konuyu kapat bence. Hayır bir problem yok normal şeyler bunlar olabilir devam. Sen bunu dinlersen adam kaçacak birazdan söylemiş olayım. Olma! Sus sen! Harbi harbi delirdim galiba. Taehyung: Hmm. Anladım. Sevgilim değil. Olivia: Güzel. Taehyung: Senin sevgilin var mı? Olivia: Hayır yok. Kendimi sana sakladım bebeğim. Taehyung: Güzel. Olivia: Neden? Taehyung: Merak ettim. Senin gibi güzel bir kıza aşık olabilir miyim merak ettim. Kalbim.. Olivia: Var deseydim..? Taehyung: Senden uzak duracaktım çünkü beni her halinle etkiliyorsun.
yeni geldiğimiz okulda bize zorbalık yapmaya çalışan ve okulun zorbasını çok ileri gittiği için o kızı dövüyoruz o anda bizi popiler çocuk tae bizden hoşlanmaya başlıyo yaparmısınnn sana zahmet olmassa
Ya sen şaka mısınnn .O kadar güzel olmuş ki anlatamam . Tekrar tekrar başa dönüp okuyabilirim . Şimdiye kadar okuduğum en iyi hikayelerden 2. Sırada 😂 . Ellerine sağlıkk❤❤❤
@@SooyaJisoo-gj4jf bebeğim dün akşam attım tabii sana söylemeyi unuttum sabah karşı 4 şuan ve aklıma geldin yazmak istedim umarım beğenirsin meleğim🤍🪽🌆
![★Taehyung ile hayal et-Yeni gelen kız yüzünden aranız bozulur★[Oneshot]](/img/1.gif)
🗝️ Oppacı değilim uzatma.
🗝️ İstek yazıyorum ☘️
🗝️ Yazım yanlışları olabilir üzgünüm..
🗝️ Sadece BTS'e yazıyorum 🦋
🗝️ Smut yazmıyorum.
🗝️ Emeğimin karşılığını alamıyorum lütfen abone ol..
🗝️ İstek Hikâye_
🗝️ Kim Taehyung•
🗝️ Olivia Kim•
𝓑𝓪𝔂𝓪𝓷𝓒𝓮𝓵𝓲𝓷𝓮..
⚪ HİKÂYE ⚪
-Peki abiciğim hemen hazırlatırım.
Abim telefonu kapattığında bende telefonumu kasa tezgahının üzerine bırakıp masaların bulunduğu alana ilerledim. Garsonlar dan biri mutfağa gitmek için yanımdan geçerken kolunu nazikçe tutup durdurdum.
Olivia: Şu iki masayı ayırın birini şu tarafa birini de şuraya koyun, öte yandan şu ve yanında ki masayı da birleştirip büyük bir masa elde edin ve masayı hazırlayın.
Baş selamı verip masanın yanına koşar adımlarla gidince bende mutfağa gittim.
Olivia: Her şey yolun da mı?
Şef: Evet Bayan Kim herşey yolunda.
Oliva: Tamam, bir sorun çıkmasın hızlı ama dikkatli olun bilhassa bugün.
Şef: Evet bayan kim.
Oliva: Güzel. Sen benimle gel.
Dedim başka bir garsona ve tekrar masaların olduğu yere ilerledim.
Olivia: Arkadaşına yardım et şu iki masayı birleştirip hazırlayın daha sonra yanıma gel tekrar bahçede olacağım
Baş selamı verince arkamda ki kapıya ilerledim.
Bahçeye çıkıp derin bir nefes aldım, bugün çok yoğunduk bir de üstüne abim iş yemeği için buraya getirmeye karar vermişti anlaşma yapacakları adamları. Bu çok gururlandırıcı bir şeydi aslında evet ama bugün olmasaydı da olurdu.
Bugün başka bir şirketten de gelmişlerdi, restorantım şu sıralar popülerdi bu yüzden çok sık iş yemekleri için yer ayırtanlar oldu, az önce yemeklerinin bitirip restorantdan ayrılmışlardı, şimdi de abim ve Birkaç başka iş adamları gelecekti, normalde ben değil, garsonlar ilgilenirdi müşteriler ile. Ama iş yemekleri için gelen müşteriler ile ben ilgilenirdim. Nefes alıp sakinleştiğim sırada uzaktan duyduğum tanıdık ses ile omzumun üstünden arkama doğru baktım. Bir iki salise sonra bu melodinin telefonumun zil sesine ait olduğunu anlayınca içeriye girdim ve telefonumu bıraktığım kasa tezgahının üzerinden alıp açtım.
N- Alo Olivia, hazırlayabildin değil mi herşeyi?
O- Evet abi herşey hazır.
N- Oh güzelim üzgünüm belki seni yordum ama ani bir karar oldu ve nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde bugün için anlaştık aklım senin sahip olduğundan daha iyi bir yer gelmedi..
O- Sorun değil abi beni yorduğun falan yok birşey yapmıyorum zaten siz gelince sizinle ilgileneceğim o kadar.
Yalandı, onu üzmemek için öyle söylemiştim evet normalde tam dediğim gibi oluyordu özel müşteriler ile bizzat ilgileniyordum. Ama şu sıralar sürekli iş yemekleri için kullanılıyordu burası ve bende hepsi ile tek tek ilgilenmek zorunda kalıyordum. Yine yaptığım çok birşey yoktu ama önce den yaptığım gibi Bir köşeye çekilmiyordum müşteriler ile dakikalarca konuşup memnun kalsınlar diye ekstra şeyler hazırladığım oluyordu ve ekstra şeyleri ben hazırlıyorum şef değil. Tabii ki bundan şikayetçi değildim ama yorgundum.
N- Tamam güzelim geldim ben.
O- Nasıl?
Telefonu kapatması ile telefonu kulağımdan indirdim ve etrafıma bakındım.
Namjoon: Güzelim?
Olivia: Hoşgeldin abi.
Diyerek sarılmak için iki yana açtığı kolları arasına bıraktım kendimi.
Namjoon: Hoşbuldum birtanem.
Kollarını sırtıma doladı ve bir süre bekledi. O süre içerisinde ben kafamı abimin omzuna koymuş gözlerimi kapatmıştım. Ellerini kollarıma koyup bedenimi bedenin den ayırdı.
Namjoon: Yorgun gibisin..
Olivia: Kolay sanıyorsun galiba?
Gülüp sol ayağını bir adım geriye attı ve hemen arkasında duran tanımadığım birini gösterdi.
Namjoon: Taehyung, tanışmıştınız değil mi?
Kaşlarımı çatıp hatırlamaya çalıştım.
Taehyung: Şirkette karşılaşmıştık.
Demesi ile o an aklımda beliri verdi, kaşlarımı yukarı kaldırıp tebessüm ettim. Nasıl olurda hatırlayamadım, gördüğüm ilk anda kalbimin atışını fazlasıyla hızlandıran bu adamı nasıl unuttum ki..
Olivia: Hoşgeldiniz sizde.
Taehyung: Hoşbuldum.
Olivia: Gelin masanıza götüreyim.
Dedikten hemen sonra gülümseyip masaya ilerledim, yaklaşık 15-16 adım sonra masaya varmıştım arkamı döndüğümde abimin hemen arkamda olduğunu gördüm, masanın bu olduğunu anladığında gülümseyip yanağımdan makas aldı ve sandalyeye oturdu, gülüp etrafa baktığımda abimin çok yakın arkadaşlarından biri olan Taehyung'un etrafa bakınarak geldiğini gördüm, yanıma varınca Tebessüm edip abimin karşısına oturdu.
Olivia: Abi iş anlaşması yapacağınız adamlar ne zaman gelir?
Namjoon: Birazdan gelirler sanırsam.
Olivia: Sipariş vermek ister misiniz?
Dedim ikisine hitaben abim hayır anlamında kafasını sallayınca Taehyung'a baktım, sesini düzeltti.
Taehyung: Yok hayır.
Olivia: Peki.
Namjoon: Nasıl geçti günün çok yoğun muydu?
Olivia: Evet yoğundu bugün yalnız sizin değil bir başka iş yemeği içinde gelenler oldu. Birde kalabalık geliyorlar ya birkaç sorun olabiliyor mutfakta, serviste bende tek bir hata olmasın diye çabalıyorum oradan oraya koşarak..
Namjoon: Kıyamam.
Dalga geçer gibi dediği için göz devirip güldüm.
Olivia: Sorma birdaha ya dalga geçeceksen!
Diye kızar gibi yapmamla Taehyung'un güldüğünü duyup gülmeye devam ederek ona baktım, bir iki saniye gözlerimin buluşsada ardından ikimizde abime çevirdik bakışlarımızı.
Olivia: Ee senin günün nasıldı?
Namjoon: Şu adamlardan önce iyiydi, aslında bugün yapmayacaktık bu yemeği, hatta hiç yapmayacaktık çünkü kabul etmemişlerdi teklifimizi. Sonra birden aradılar, kabul ettiklerini falan söylediler ben katiyen bir daha görüşmem toplantı falan yapmam dedim, çünkü teklifimizi reddetmekle kalmadılar, aşağıladılar bizi. Ama taehyung izin vermedi cevaplarını verip kapatmama, illa da kabul et dedi. Bende tamam dedim bu sefer de illa bu gün olması gerektiğini söylediler bu iş yemeğinin, sonrasında yurt dışına gideceklermiş beyefendiler.. bak sen.
Taehyung: Sakin ol hyung. Otursana Olivia?
Garson: Bayan Olivia.
Taehyung'a cevap vermek için dudaklarımı araladığım saniye birinin beni çağırdığını duymam ile sesin geldiği yöne bakmıştım.
Olivia: Hemen geleceğim.
Tebessüm edip garsonun yanına ilerledim.
Olivia: Sorun ne?
Garson: Bir müşterimiz aradı 5 kişilik bir masa organize etmemizi istedi kısa süre içerisinde burada olacaklarmış iş yemeği için istiyorlarmış olabildiğince çabuk olun dedi.
Nefes verdim.
Olivia: Anladım, haber verdiğini için sağol. İşinin başına dön sen, önce şu masaları yeniden birleştirin ve hazırlansın.
Garson: Hemen Bayan Olivia.
Oflayarak nefes verdim tekrar, abimin ve Taehyung'un oturduğu masaya ilerledim.
Olivia: Abi.
Namjoon: Efendim, gel otur?
Olivia: Yok siz sohbetinize devam edin benim işimin başına dönmem lazım yine bir iş yemeği için geleceklermiş.
Namjoon: Anladım birtanem kolay gelsin.
Dedi yanağımı okşayıp. Tebessüm ettim.
Olivia: Sağol.
Taehyung: Kolay gelsin Olivia.
Gözlerimizi kenetledim bir iki saniyeliğine.
Olivia: Sağol.
Tebessüm edip mutfağa ilerledim.
Olivia: Şef.
Şef: Buyrun bayan Olivia?
Olivia: Yemekleri daha hızlı yap tadını tuzunu iyi ayarla asla şikayet duymak istemiyorum.
Şef: Peki Bayan Olivia.
Olivia: Bana bak.
Seslendiğim kadın ona seslendiğimi anlamış olmalı ki bana baktı.
Olivia: Bana bir ilaç getir başım çok kötü ağrıdı bir anda
Çalışan kız: Hemen efendim.
İlaç getirmek için mutfağın başka bir kenarına ilerledi. Getirmesini beklerken arkamda ki tezgaha yaslandım, işaret ve baş parmağımı ile başımı öfelemeye başladım. Nedensizce gözlerimin önünde taehyung belirdi. Taehyung acayip yakışıklıydı. Onu daha sık görsem aşık olacağımdan neredeyse emindim, sonuçta o yakışıklılığı kalbi çıkartır yerinden, başını döndürür insanın. Hayalim de beliren Taehyung'un gözlerini düşündükçe kalbim yeniden hızlanıyordu. Gözleri de çok güzeldi.. kahverengi ama en güzel tonu..
Çalışan kız: Buyrun efendim.
Gözlerimi açtığımda yüzümde ki aptal gülümsemenin farkına vardım. Nefes verdim, ne demek oluyor bu gülüş Olivia?! Cevap ver bana! Ahh cidden bilmiyorum..
Olivia: Sağol.
Hapı alıp uzattığı suyu da aldım ve su yardımı ile hapı içtim.
Suyu tezgaha koyup başımı öfelemeye devam ettim. Doğrulup kendime geldim ve masaların olduğu yere ilerledim.
Etrafa göz gezdirdiğimde abimin iş anlaşması yapacağı adamların gelmiş olduğunu gördüm ve hızlı adımlarla yanlarına gittim.
Olivia: Hoşgeldiniz.. siparişiniz?
X: Doenjang Jjigae alabilirim.
X²: Dak-Kkochi alacağım.
Olivia: Siz?
Dedim abime bakıp, belli ki adamlar gelmeden sipariş etmek istememişlerdi az önce, tekrar sormam en doğrusu olurdu. Gözlerime bakıp gülümsedi,
Namjoon: Kimbap alayım Güzelim.
Gülümseyip Taehyung'a baktım.
Taehyung: Fichcake alayım bende.
Olivia: Hemen ilgileneceğim..
Deyip gülümsedim ve mutfağa yöneldim tekrar. Mutfağa girdiğimde şefin yanına ilerledim.
Olivia: Şef, Kimbap fishcake Dak-Kkochi ve Doenjang Jjigae siparişlari masa 13'e götürülsün.
Şef: Hemen hazırlarım efendim.
Olivia: Tamam. Şu yeni iş yemeği için hazırlanmasını istediğim masa da hazır mı?
Garson: Evet bayan Olivia hazırladık.
Olivia: Tamam. Şef bugün çok yoğunuz tekrar söylüyorum en ufak bir hata olmasın.
---
Garson: Bayan Olivia..?
Olivia: Hmh.. efendim?
Dedim kendime gelerek.
Garson: Bay Suho sizi çağırıyor.
Bay suho iş yemeği için arayan en son müşterimdi beni neden çağırıyordu anlamamıştım garsona 'tamam' dedim ve gitti, nefes verip ayağa kalktım ve bahçeden rastprant'a adım attım. Bay suho'nun oturduğu masaya ilerlerken beni görmesi ile yüzünde beliren gülümsemeyi sorguluyordum.
Olivia: Buyurun?
Suho: Bayan Olivia gerçekten çok güzeldi herşey gittiğim restorantlar da restorant sahibinin ortalıkta dolaştığını görmüyorum pek ama siz saatlerdir bir orda bir burada sorun çıkmasın diye bekleyip uğraşıyorsunuz, umarım Emeğinizin karşılığını alabiliyorsunuzdur başarınızın devamını dilerim tekrar geleceğim kim bilir belki de favori mekanlarımdan olabilir her şey için teşekkür ederiz iyi akşamlar.
Olivia: Teşekür ederim efendim Rıca ederim iyi akşamlar..
Ayağa kalktılar ve çıkışa doğru ilerlediler, bunu duymak cidden mutlu etmişti gururla gülümserken gidişlerini izliyordum, gözüm abimin oturduğu masaya kaydığında adamların kaşlarını çatmış abime baktıklarını gördüm en sonun da abimin çaprazında oturan adam elinde ki kaşığı sertçe masaya çarparak ayağa kalktı, abim ve Taehyung'un gözleri anında adamı bulduğun da adam yerine ben gerilmiştim, abimin yanında oturan adam da ayağa kalktı, koşar adımlarla yanlarına ilerlediğim de sonradan ayağa kalkan adamın abime bakarak söylediklerini işittim.
X²: Bu ne demek oluyor?! Çocuk oyuncağı mı bu?
X: Bunları söylemek için bir araya gelmemizi istediniz, değil mi? Haddinizi aşmayın bay kim, zira.. bizi karşınıza almak istemezsiniz.
Dedikten hemen sonra çıkışa ilerledi arkasından diğer adamda elinde çanta ile peşine koştu.
Olivia: Abi?
Namjoon: Güzelim?
Olivia: Sorun ne?
Namjoon: Hadlerini bildirdim zorlarına gitti önemsiz konular işte boşver.
Taehyung: Az önce ne oldu Olivia bir sorun mu var?
Olivia: Hayır hayır sadece teşekür etmek ve başarılarımın devamını dilediğini söylemek için çağırmış, doğrusu bende şikayet edecek diye korktum ama beni gördüğünde gülümseyince kötü birşey olmadığını anladım.
Namjoon: Tabii ki başarılarının devamı gelecek güzelim sen daha fazlasını daha güzellerini hak ediyorsun herşeyin ilerde her şey daha güzel olacak emin ol.
Olivia: Eminim zaten abiciğim arkamda senin gibi bir destekçim varken aksi olması mümkün değil.
Namjoon: E Yanii. Bu arada yemeklere bayıldım, şefini sakın değiştirme.
Olivia: Sen öyle diyorsan değiştirmeliyim.
Demem ile güldü.
Namjoon: Hey bunu ben sana yapıyordum.
Olivia: Hatırlıyorum ve beni gıcık edebileceğini sanıyordun ciddi ciddi, başından beri giymeni istemediğim takım elbiseyi seçerek giymeni istediğimi giymeni sağlıyordum abi.
Namjoon: Desene bir iki yıl öncesine kadar etrafta saçma sapan kıyafetlerle dolaşıyordum.
Olivia: Hmhm tabii tabii.
Namjoon: Otursana.
Dedi Taehyung'un yanını gözleriyle işaret ederek. Oturdum
Olivia: Senden ne haber taehyung?
Taehyung: Şu herifler sinirimi bozdu pek iyi değil.
Namjoon: Hadi ama boş konuştular neden takıyorsun?
Taehyung: İkinci herif neyse de şu benim yanımda oturan aşırı gıcıktı birde atar gider yapıp ayağa kalkıyor yetmiyor bizi küçümsüyor o da yetmiyor kişiliğimizi aşağlıyor bir tane çarpacaktım asıl cevabını alacaktı ama Olivia için dayandım.
Son dört kelimesin de bana bakarak konuşmuştu.
Taehyung: Mekanda sorun çıkmasın, müşteriler rahatsız olmasın diye.
Olivia: Bu konuda Taehyung'a katılıyorum abi adamın ne dediğini duymadım ama ayağa kalkışından ve yüz ifadesinden bile belliydi çok sinirli olduğu, ayağa kalkınca da sizden tiksinir gibi bir yüz ifadesi takınıp bir şeyler söyledi ya o zaman anladım aslında sizi küçümsediğini ama karışmadım tabii ki.
Namjoon: Benim yerimde siz olsaydınız ikinizde adamları dövecektiniz yani doğru mu anlıyorum.
T&O: Evet.
İkimizde kendimizden emin bir şekilde aynı anda cevap verince birbirimize bakış attık bir kaç saniyeliğine.
Namjoon: Bravo size.
Dedikten hemen sonra Gimbap'ın dan yedi.
Olivia: Abi, seni kimse aşağılayamaz, onlar kim oluyorda buna cüret ediyorlar? Seni aşağılayamazlar ya! Seni de.
'Seni de' derken aniden Taehyung'a baktım, ve onunda bana baktığının farkına varmış oldum.
Namjoon: Sakin ol güzelim.. önemsiz onlar.
Taehyung'un gözlerine bakmayı zar zor bırakıp abime baktım ve nefes vererek tamam anlamında kafamı salladım.
Namjoon: Hadi gidelim Taehyung.
Deyip ayaklandı.
Taehyung: Hyung ben buradan başka bir yere uğrayacağım yarın şirkette görüşürüz olur mu?
Namjoon: Olur tabii, görüşürüz taehyung. Senle de görüşeceğiz Olivia yarın ben sana uğrarım.
Olivia: Nasıl? Ne yaptım ben ya? Abi bekle konuşalım!
Hesaplaşacağız gibisinden demişti o yüzden sormuştum, ama o beni dinlemeden çıkışa ilerlemişti.
Namjoon: Yarın ben sana uğrarım dedim güzelim, uzatma.
Olivia: oh.. acaba eskilerden bahsedince yine beni dövebilmek mi istedi?
Demem ile Taehyung'un burnundan güldüğünü duydum. Geçen yıllarda abim ve ben henüz evlerimizi ayırmamıştık, bu yüzden küçüklüğümüz de yaptığı gibi yapar öğrendiği hareketleri benim üzerimde denerdi. Küçükken anneme babama şikayet edince bitiyordu ama geçen yıllarda şikayet edebileceğim annem ve babam yurt dışına taşındığı için dayak yerken ona karşılık vermek zorunda kalıyordum. O günleri hatırlayınca bende güldüm, işi gücü beni sinir etmeye çalışmaktı.
Olivia: Aklıma başka birşey gelmedi çünkü hiçbir şey yapmadım saatlerdir çalışıyorum ve az önce sizin yanınıza oturdum suçum ne yine?
Taehyung: Gözünü korkutmak için söylemiştir takılma.
Olivia: Belki de haklısın.. sen ne yapıyorsun bu arada, abimin yanında pek rahat konuşamıyoruz anlamasın diye seninle pek konuşmuyorum.
Taehyung: Neyi anlamasın diye?
Gözlerimi sinirle yumdum, Olivia kendine gel!
Olivia: Kusura bakma tüm gün çalıştığım için ne dediğimi bilmiyorum..
Taehyung: Anlıyorum. Abinle iş peşinde koşmaktan başka hiçbir şey yapmıyorum inan.
Olivia: Ow.. kötüymüş. Hiç eğlenmiyor musun? Dışarı çıkıp bir yerlerde takılmıyor musun, arkadaşların ile dışarı çıkmıyor musun?
Taehyung: Hayır, şu son bir kaç aydır sadece iş..
Dedi ve kafasını geriye doğru attı, görmediğini var sayarak gözlerimi tüm bedenin de gezdirdim. Oturuşun da karizma olmasın be taehyung! Ben bu adama aşk mı oluyorum gittikçe? Hayır, sakin ol Olivia ya iyice abarttın etkileniyorsun sadece o kadar. Böyle adamdan da etkilenmiyorsan bilemiyorum yani ne diyeyim.. ay etkileniyorum çok yakışıklı.
İç diyalogu kesip yüzüne çevirdim bakışlarımı, kafası hâlâ arkaya doğru yaslanmıştı, gözlerini kapatmıştı.
Olivia: Sıkılmış olmalısın işten.
Taehyung: Fazlasıyla.
Olivia: Madem dışarı çıkıp eğlenmeyeli uzun bir zaman oluyor, dışarı çık.. takıl bir yerlerde?
Taehyung: Ben pek sevmiyorum öyle ama bir arkadaşım beni ikna etti hatta oraya gideceğim birazdan o yüzden namjoon ile kalkmadım.
Olivia: Adına sevindim.
Dedikten sonra etrafa bakındım, oha.. restorant boşalmıştı. Ne ara? Hızlıca ayağa kalktım.
Olivia: Mia!
Hızlıca yanıma geldi.
Garson: Efendim bayan Olivia?
Olivia: Kapıyı kilitleyin çıkış tarafında ki ışıkları kapatın.
Garson: Hemen efendim.
Olivia: John sende,
Devamını daha getirmemiştim ki yanımda belirdi.
Olivia: Sandalyeleri masaları toparla işte, bugün erken kapatacağız.
Garson²: Tabii efendim hemen.
Taehyung'a tekrar baktığımda kafasını kaldırmadığını ama gözleri açık beni izlediğini fark ettim, gergince geri oturdum.
Olivia: Aslında keşke yarına saklasaymışsın dışarı çıkma işini, çok uykun var gibi.. kafanı dizlerime koysam uyuyacaksın sanki.
Taehyung: Hayır o kadar uykum yok.
Olivia: Bana öyle gelmiyor, bence ne kadar yorgun olduğunun farkında değilsin. Hepimiz tüm gün yorulduğumuzu hissediyoruz ama akşam olunca eve gidip yatağa girdiğimizde işte asıl ne kadar yorgun olduğumuzu o zaman anlıyoruz ve bir kaç saniye içinde bayılır gibi uyuyoruz, genel yetişkinler için konuşuyorum gerçi.. senin için öyle değil mi?
Birkaç saniye cevap vermeden öylece baktı. Sonra hafifçe doğruldu.
Taehyung: Öyle.
Deyip aniden kafasını dizlerime koydu.
(Kafanız karışmasın dize biraz açıklamaya çalışacağım taehyung ve Olivia'nın oturduğu yer norma sandalye değil, uzun birleşik olanlardan.. umarım biraz daha anlaşılır oldu)
Şaşkınlıkla ağzımı araladım ama rahatsız oldum sanmasın diye hemen geri kapattım. Samimiyetimiz dizlerimde uyuyacağı kadar ilerlememişti ama samimiyet dediğimiz şeyde aramızda ki ilişkinin ne kadar ilerlediği değil, içten ve özden gelmekle ilgilidir. Şuan yaşadığımız şey olduğuna göre, Taehyung ile oldukça samimi idik çünkü kimse içtenlik hissetmediği birisinin dizlerine yatmaz. Off ne diyorum ben ya düşündüğüm şeylere bak! Taehyung şuan dizlerimde yatıyor!
Henüz yeni farkına vardığım şey ile göz bebeklerimi sevinçle büyüttüm ve sevinç çığlığı atmamak için kendimi zor tuttum. Neyse ki Taehyung'un gözleri şuan kapalıydı da bu hallerimi görmüyordu. Aaaaaa çıldıracağım!!
(Hayal ederek kızın sevincini yaşayabilirsiniz👍🏻)
Heyecan dan çok hafifte olsa titreyen parmaklarımı Taehyung'un saçlarına geçirdim. Öylece durmayacaktım herhalde!
Taehyung: Ne kadar haklıymışsın.. felaket yorgunum. Of şimdi sara yı aramalıyım ve gelmeyeceğimi söylemeliyim.
Cümlenin içinde ki kız isimi olan 'sara' ya takılmamayaamaya gayret ederek aklıma gelen ilk soruyu sordum.
Olivia: Ne o dizlerimde mi uyuyacaksın?
Taehyung: Sende istiyorsan neden olmasın.
Olivia: Ha sen istiyorsun yani?
Taehyung: Rahatmış, olabilir.
Olivia: E iyi sana rahatsa bana da rahat uyu hadi.
Taehyung: İzin alındı uykuya geçiş yapılıyor.
Dedi gözleri hâlâ kapalıyken gülümseyip. Bu halini izleyince kahkaha atmadan duramadım.
Garson: Bayan Olivia!
Taehyung: Bir sorun oluştu, başarısız.
Kafamı arkaya atıp güldüm, ardından kafamı kaldırıp seslendim.
Olivia: Efendim Mia?
Garson: Bir gelir misiniz?
Taehyung: Kabloları kontrol edin.
Olivia: Taehyung yeter!!
Dedim gülerek. Çok komik yapıyordu ya da ben o 'a' dese gülecektim çok garip..
Olivia: Geliyorum.
Kalkmak için Taehyung'a baktığımda aniden gözlerini açtı ve gözlerime kenetledi.
X: Taehyung?? Bebeğim?!
Kaşlarımı çatıp sesin geldiği yöne baktım.
Taehyung: Sara, sara, sara.. ne işin var burda?
Dedi fısıldayarak, gözlerimi tekrar gözlerine çevirdiğimde az önce ki cümleyi söylerken duvara çevirdiği gözlerini tekrar benimkiler ile buluşturdu.
Dilim tutulmuşçasına gözlerinin içine bakarken Mia'nın ve sara'nın kapının orada olduğunu hatırladım. Aniden kafamı kaldırıp gözlerimizi ayırdım.
Olivia: M-mia, içeri alın hanımefendiyi.
Derken ellerim ile Taehyung'un kafasını dizlerim den kaldırmıştım yavaşça ve ayağa kalkmıştım. Sonunda o da doğrulup ayağa kalkmıştı. Topuklu ayakkabısı ile tak tak ses çıkararak yanımıza gelen sara yı dikkatlice inceliyordum, baştan aşağı süzdüm.
Kızın elbisesi(Sara) ; pin.it/3wHgSFNqi
Üzerinde ki siyah elbiseye uygun siyah topuklu ayakkabı giymişti, aşağıdan yukarıya süzdüm, az önce fark etmemiş olduğum bir kolyesi ve kolyesine uygun küpeleri de vardı, siyah düz saçları sıkı bir atkuyruğu idi makyajı da elbisesini, saçını, takılarını tamamlıyordu. Eyelinerı fazla uzun çekmişti ben o kadar uzun çekmiyordum. Dudakları dolgun ve pembeydi üzerine sürmüş olduğu parlatıcı ile de çok güzel duruyordu.
Bu kız güzeldi.
İçeri girmeden önce Taehyung'a hitap etmek için kullandığı 'Bebeğim' kelimesine takılmamak için kızı incelemiştim ama kızın güzel olduğunu da görünce gerilme söz konusu olmuştu. Kız baya güzeldi, Taehyung'a bebeğim diyordu, bebeğim!! Ve anlaşılan taehyung bu kız ile dışarı çıkacaktı. Sakin.. sakin..
Olivia, Olivia, Olivia.. sakin kalacaksın.
Nefes vererek kafamı başka tarafa çevirdim.
Taehyung: Sara, gelince ara demiştim.
Sara: Bebeğim üzgünüm buranın önünde beklememi istedin biliyorum ama camdan seni görünce..
Onlar konuşurken ben bu defa odağımı başka birşeye vermek adına kafamı eğip kendi kıyafetlerimi baktım.
pin.it/530RSVHpF
Onunla karşılaştıracak olursak benim kombinim plazzo pantolunum, beyaz gömleğim ve siyah korsem, hafif makyajım, at kuyruğu saçım ile oldukça sade idi.
pin.it/3z79tdR9v
Sara: Neyse boşver. Gidelim mi?
Taehyung: Aslında bende seni arayacaktım ben gelme...
Hem daha fazla kulak misafiri olmamak için hemde daha rahat konuşsunlar diye mutfağa ilerlemeye başladığımda Taehyung'un cümlesinin yarı da kalır gibi olduğunu fark etsem de yutkunup mutfağa ilerlemeye devam ettim.
Mutfağa vardığımda çantamı bıraktığım köşeye gidip çantamı aldım, için den arabamın ve restorantınn anahtarını bulunca çantayı kapattım.
Olivia: Herşey tamam mı arkadaşlar?
Garson: Evet efendim.
Şef: Evet bayan Olivia.
Olivia: O zaman siz çıkabilirsiniz iyi akşamlar.
Garson: Size de efendim.
Baş selamı verip çıktılar.
Telefonumu almak için elimi cebime attığında telefonumun cebimde olmadığını fark ettim. Mutfağı aramaya başladım, hızlıca baktığım için birkaç saniye içinde mutfakta olmadığını anlamıştım. Mutfaktan çıkıp bahçeye de baktım, ama oradada yoktu.
Taehyung: Olivia?
Olivia: Hmh, efendim?
Dedim göz yaşımı silip, Off.. bir kaç saniye içinde duygu değişimi yaşadığım çok oluyordu, en ufak bir şeye sevinebildiğim gibi en ufak bir şeye de ağlayabiliyordum, sevmediğim özelliklerim den bir tanesi idi.
Taehyung: N-ne oldu ağladın mı sen?
Olivia: Hayır gözüm kaşınıyordu kaşıyınca yaş aktı boşver önemli değil bir sorun mu var?
Taehyung: Yok hayır sorun yok biz çıkacağız onu söylemeye geldim.
Olivia: Peki iyi akşamlar.
Dedikten sonra yanından geçip az önce dizimde yatarken bulunduğumuz masaya ilerledim. Vardığımda dizlerimin üzerine eğilip yere baktım çünkü masada veya sandalye de yoktu, tahmin ettiğim gibi koltuğun altına düşmüştü elimi uzatıp aldım ve ayağa kalktım. Ön kapı kapalı olduğu için arka kapıdan çıkacaktım bende onlar gibi, ama biraz beklesemiydim acaba.. onlar gittikten sonra çıksam..?
Kimden kaçıyorsun sen, ya da neyden?
Hiçbirşeyden.
Onları yan yana görmekten mi?
Saçmalama.
Hey, neden sürekli iç diyalog sırasında buluyorum kendimi? (Bu bana tanıdık geliyor hergün görüyorum kendisini aynada.)
Saçmalamayı keste çıkıp bir an önce evine git Olivia.
Telefonumu çantama koyup çıkışa ilerledim. Arka kapıdan çıktığımda kapıyı kapattım ve kilitliyordum kilidi üçüncü kez çevireceğim sırada bir ses duydum.
Sara: Taehyung bebeğim neden bekliyoruz?
Taehyung: Gideceğiz sara Olivia'yı bekliyorum.
Sara: Tamam yakışıklım arkadaşım sormuştu ondan sordum.
Gözlerimi sıkıca yumdum, yutkundum, nefes aldım ve kapıyı bir kez daha kilitledikten sonra arabamın olduğu tarafa ilerlemeye başladım.
Taehyung: Olivia!
Ona baktım.
Olivia: Oh, hâlâ gitmemişşiniz? Ne oldu?
Taehyung bana yaklaştı.
Taehyung: Bir şey mi oldu?
Bu bir tür oyundu, Taehyung ile görüşmüyorduk bile Birşeyim olup olmadığının ben söylemeden anlayamazdı, bir tür psikoloji taktiği olmalıydı, bana bu soruyu sorduğum da kendimi daha kötü hissedecek ve garip davranışlar sergileyip geçiştirecektim, ama hayır.. öyle yapmayacaktım.
Olivia: Hayır, neden?
Taehyung: Bir anda durgunlaştın sanki..
Olivia: Yıllardır arkadaş mışız gibi konuşuyorsun, her zaman ki halim. Eve gitmek için çıktığımda her zaman böyleyim yorgunluktan bitmiş.. Sen neden sorup duruyorsun yüzüm çökmüş mü?
Dedim şakalaşarak, hayır anlamında kafasını salladı hızlıca.
Taehyung: Yok hayır öyle değil çok güzelsin yine ama ben her gün çıkarken böyle olduğunu bilmiyordum ya bir garip geldi. İstersen ben seni tutmayayım evine gidip dinlen.
Olivia: Çok iyi olur, iyi eğlenceler.
Diyerekten el salladım ve arabama doğru ilerledim.
---
Radyodan çalan sevdiğim müziklerden bir tanesine mırıltılarım ile eşlik ederken soğanı doğramaya devam ettim. Küçük küçük hepsini doğradığım da elime alıp tavaya attım. Önce den koyduğum sarımsak ve kırmızı biber ile karıştırmaya başladım. Kapı çalınca kaşığı kenera koyup koşar adımlarla gidip açtım ve mutfağa geri dönüp tekrar karıştırmaya başladım. Kim olduğunu dahi sormamıştım çünkü tahmin ediyordum büyük ihtimal abimdi ve ondan başkasının çalma ihtimali neredeyse yoktu şimdi telefonda konuşmuştuk.
Taehyung: Selam?
Dedi şaşkınca mutfağa girip.
Olivia: Selam, senin de geleceğini bilmiyordum, hoşgeldin. Abim nerede?
Taehyung: Şimdi gelecek.
Namjoon: Geldim bilee!
Olivia: Hoşgeldin abiciğim yalnız geleceksin sanıyordum neden söylemiyorsun?
Namjoon: Haklısın söylemeliydim kusura bakma.
Olivia: Sorun değil.
Namjoon: Ne yapıyorsun?
Olivia: Fishcake.
Bunu hem abim hemde ben çok severdik, Taehyung'ta dün bunu sipariş etmişti belli ki o da seviyordu.
Namjoon: Oww bunu duyduğuma çok sevindim sen çok güzel yapıyorsun uzun zamandır elinden yemedim.
Olivia: Yersin bugün işte.
Dediğimde çoktan az önce tavada kızarttığım baharatları önceden hazırlamış olduğum patates püresinin içine atmıştım ve şuan eldiven ile karıştırıyordum.
Olivia: Ee dün ki adamlardan bir haber var mı?
Boğazını temizlediğini duydum.
Namjoon: Hayır yok.
Taehyung: Var.
Namjoon: Taehyung!
Dedi dişlerinin arasından.
Olivia: Ne oluyor?
Yemek ile ilgilenmeyi bırakıp onlara doğru döndüm.
Namjoon: Birşey yok.
Taehyung: Adamlar-
Namjoon: Taehyung, taehyung hayır!
Deyince abim endişe ile, daha da meraklanmıştım.
Olivia: Abi, bırakır mısın anlatsın?
Namjoon: Anlatılacak birşey olsaydı ben sana anlatırdım.
Taehyung: Var ama anlatmıyorsun.
Namjoon: Sadece önemli olanları anlatıyorum ki aklı bende kalmasın zira kendisinin de işleri var.
Taehyung: Tamam sustum.
Olivia: Önemli ise anlat taehyung.
Namjoon: Önemli değil Olivia boşver.
Olivia: Taehyung ile konuştum abi..
Namjoon: Cevap ver o hâlde taehyung.
Dedikten sonra Taehyung'a çevirdiği gözlerine 'sakın!' Kelimesini yerleştirmişti sanki. Taehyung'a baktım, bir iki saniye sesizlik olduktan sonra nefes vererek bana baktı.
Taehyung: Önemli birşey yok.
Olivia: Öyle olsun.
Tekrar yemek ile ilgilenmeye başladığımda kulaklarımı yabancı bir melodi doldurdu.
Namjoon: Önemli bir telefon açmam lazım siz konuşun. Efendim?
Dedikten sonra mutfaktan çıktı.
Olivia: Dün gece nasıldı?
Taehyung: Sıkıcı. Sara gelmeden önce bile daha eğlenceli idi.
Olivia: Neden, sara sevmediğin bir arkadaşın mı ki?
Taehyung: Hayır, ama dün.. bilmiyorum biraz garipti. O kada garip davranıyordu ki en sonunda neden öyle davrandığını sordum ve gereksiz tepki verdi. Canımı daha çok sıkmaktan başka birşey yapmadı.
Elim ile daire şeklini verdiğim patates püresi karışık tavukları una ve yumurtaya bulayıp tepsiye diziyordum onu dinlerken.
Taehyung: Keşke seninle kalsaydım hiç gitmeseydim.
Demesi ile yüzümde bir tebessüm kalbimde ritim değişimi oldu.
Olivia: O kadar mı kötüydü, yani dışarı çıkıp takılmaktansa benim dizlerimde uyumayı mı tercih ederdin?
Taehyung: Kesinlikle.
Olivia: Hmm.. güzel.
Namjoon: Ya of benim acil çıkmam lazım geri geleceğim ama yemek hazır olduğunda gelmiş olurum görüşürüz.
Ne olduğunu bile anlayamadığım birkaç saniye içinde abim geldiği gibi gitmişti.
Taehyung: Hyung!
Diye arkasından bağıran Taehyung'ta bir cevap alamamıştı.
Taehyung: Beni burada bıraktı.
Dediğinde gülmeye başladım.
Olivia: Bana kaldın taehyung şansına küs. Ciddi işler ile uğraşmak yerine burada benimle abimi bekleyeceksin.
Taehyung: İyi oldu beni unutması, seninle sohbet ederiz biraz.
Olivia: Dün de amacın bu idi değil mi, sara gelene kadar benimle sohbet etmek.
Taehyung: Evet, seninle sohbet etmek istiyorum ama bir türlü olmuyor.
Tepsiyi fırına koyup fırın kapağını kapattıktan sonra Taehyung'a baktım.
Olivia: Neden, benimle konuşacağın birşey mi var?
Elimde ki eldivenleri çıkartmıştım bunu dediğim esnada.
Taehyung: Hayır, ama seninle vakit geçirmek istiyorum biraz. Zira seni çok az görsem de her gördüğümde garip bir his ile dolup taşıyorum. Herkesten farklısın sanki bu dünyadan değilsin, bu dünya bambaşka senin dünyan bambaşka gibi. Böyle hissettiriyorsun bana o yüzden konuşmak istiyorum.
Yüzümü inceliyerek söylediği onca şeyden sonra son cümlesin de gözlerini gözlerime sabitlemişti ve ben, kalbimde ki heyecanın yüzüme yansıttığı gülümsemeyi silmek zorunda kalmıştım.
Olivia: Bende seninle konuşmak istiyorum. Birkaç şey sormak..?
Taehyung: Sor, dinliyorum?
Hayır hayır yapma Olivia.
Bırak sorsun ya!
Rezillik..
Olivia: Sara kim? Neyin oluyor senin?
Diye sordum kendime engel olamayarak. Kıskandığımı anlayamazdı. Sonuçta Nerden bilebilirdi bir kızın kendisini üçüncü görüşünde aşık olabileceğini..
Taehyung: Sara..?
Deyip kıkırdadı, belli ki bunu sormamı beklemiyordu ama yine de gülmesi garipti, yoksa anlamış mıydı?
Anlamıştır tabii Olivia.
Ya hayır nereden çıkartıyorsun anlamamıştır.
Rezilsin Olivia ya rezil ettin kendini tüm büyü kaçtı şuan da!
Sus be!!
Ayy ben deliriyor muyum ne? Neyse anlamamıştır ya..
Taehyung: Sara bir iki yıldır arkadaşım, o kadar. Sen neden sordun ki?
Hıh! Al sana! Ne diyeceksin şimdi?
Basit bir yalan..
Olivia: Çok tatlı bir kızmış sevgilin değilse bir arkadaşıma ayarlayacağım ondan.
Rezillik rezillik ve rezillik.. konuyu kapat bence.
Hayır bir problem yok normal şeyler bunlar olabilir devam.
Sen bunu dinlersen adam kaçacak birazdan söylemiş olayım.
Olma! Sus sen!
Harbi harbi delirdim galiba.
Taehyung: Hmm. Anladım. Sevgilim değil.
Olivia: Güzel.
Taehyung: Senin sevgilin var mı?
Olivia: Hayır yok.
Kendimi sana sakladım bebeğim.
Taehyung: Güzel.
Olivia: Neden?
Taehyung: Merak ettim. Senin gibi güzel bir kıza aşık olabilir miyim merak ettim.
Kalbim..
Olivia: Var deseydim..?
Taehyung: Senden uzak duracaktım çünkü beni her halinle etkiliyorsun.
Abinin arkadaşına aşık olursun ama o nişanlıdır veya sevgilisi vardır farketmez ikisinden biri olsa olur şimdiden teşekkür ederim yaüarsan sevinirim
yeni geldiğimiz okulda bize zorbalık yapmaya çalışan ve okulun zorbasını çok ileri gittiği için o kızı dövüyoruz o anda bizi popiler çocuk tae bizden hoşlanmaya başlıyo
yaparmısınnn sana zahmet olmassa
muq olur bu arada
"Sokak serserisi motorcu kıza aşık olur" yaparmısın yaparsanda jk ile hayal et yap lütfen
Ya sen şaka mısınnn .O kadar güzel olmuş ki anlatamam . Tekrar tekrar başa dönüp okuyabilirim . Şimdiye kadar okuduğum en iyi hikayelerden 2. Sırada 😂 . Ellerine sağlıkk❤❤❤
Çook teşekür ederim kötü olmasından korkmuştum ama artık atmak zorundaydım güzel olduğu hakkında yorumlar okudukça mutlu oluyorum🩷💗
@@Nilesjm Ben senin yazdığın bir hikâyenin kötü olma gibi bi ihtimali olacağını düşünmüyorum . Tüm hikâyelerin birbirinden güzel.
@@deniz189o yiaa çoook teşekür ederim iyiki varsınnn🩷🩷🩷🩷🩷🩷
@@Nilesjm rica ederimmm sende iyi ki varsınn 💘
Geldimmm,hayrıkulade şaheser miniğim,peki benim isteğim zaman gelir?♡★
Yazıyorum bebeğim yetiştirmeye çalışıyorum belki bu akşam gelir bilemiyorum🩷
♡Beklerim
@@SooyaJisoo-gj4jf bebeğim dün akşam attım tabii sana söylemeyi unuttum sabah karşı 4 şuan ve aklıma geldin yazmak istedim umarım beğenirsin meleğim🤍🪽🌆
@@SooyaJisoo-gj4jf Güzelimm istediğinin ikinci bölümünü atıyorum şimdi💜
Abi senin böyle arkın vardı niye soylemiyon ayıp çok iyi bu arada❤
Agagagaga isteğim gelmiss cok teşekkür ederimmm.❤❤❤
Rıca ederim💜
Mükemmellllll
Benim okuduğum saat ise 5.36
Teşekür ederim, umarım güzel bir gün geçirirsin💙
@@Nilesjm Okula gitmedim bugün,sınıf arkadaşım insta hikayesi paylaşmış 🙄
Ellerine saglik mukemmel olmussss❤❤
Teşekür ederim 🤍
İlkkkkk❤❤❤❤❤
Tebrikss🥳💗