savaş sırasında tüm dünyaya yayın yapabilen ve nazilerin hakimiyetine geçmiş belgrad radyosunda her akşam saat 21.55'te çaldığında 3 dakikalığına savaşı durdurması, dost düşman tüm Avrupa ve Akdeniz savaş coğrafyasındaki her milletten asker tarafından şevkle dinlenmesi müziğin insanlık üzerindeki birleştirici etkisinin en çarpıcı örneğidir. işte bu yüzden ki müzik evrensel bir dildir. hatta öyle ki bir alman askeri savaş sonrası yazdığı anılarında bu şarkıyla ilgili şunları yazmıştır: "Kuzey Afrika cephelerinde bütün gün siperlere gömülüp kıran kırana savaşan askerler saat 21.55'te ateşi keserler, Belgrad radyosunu dinlerlerdi. Bir gün yine aynı saatte radyoda Lale Andersen** Lili Marleen'i söylemeye başladı. Biraz sonra karşı düşman siperinden bir ses duyuldu, bozuk ve aksanlı bir almancayla sesleniyordu: Heey! Radyonun sesini biraz daha açsanıza!"
Hangi milletin hangi ulusun adami olursa olsun ozgun muzigin harika cocugu. Rahmetli.babam cok severdi.onun hesabindan yaziyorum.nur icinde yat imparator ahmet.
2000 yılında askerdim.çok sevdiğim arkadaşım erdem ahmet kaya kasetleri ve voltmen getirmişti ziyaretime geldiğinde,işte o zaman tanışmıştım ahmet kaya ile,çokda iyi oluştu, müziklerinde kendime ait bir çok şey bulmuştum, ama yasaklı olduğunu bilmiyordum, dinlediğim kasetleri bi akşam koğuşta dolap aramasında yakalamıştım, vatan hain ile komunist olmakla suçlanmıştım, halbuki sadece müzik dinliyordum.. sonra sürüldüm,köminist ilan edildim, oysaki 20 yaşında sadece müzik dinleyen bi rgenç idim . kominisizm ile hiç alakam yoktu. bende kendimi bi bok sanmıştım o zaman , bu yaklaşımlar sayesinde kendimi daha çok verdim ahmeti dinlemeye , ve bıkmadan usanmadan hala dinlyorum.
Üniversite yıllarında devrimci, alevi ve kürt arkadaşlarla ilk teması kurdum. Daha öncesinde atalarımızdan aktarılan ve hiçbir akıl ve vicdana sığmayan uydurulmuş bilgilere inandık veya sesimizi çıkarmadık. Üniversitede onlarla muhabbet ettikçe, fikirlerimizin aynı olduğunu gördüm. Doğarken hiçbir şey bizim elimizde değil ama daha sonra namuslu olmak yada olmamak elimizde. Artık dil, din, ırk, cinsiyet v.b umrumda değil. Son nefesime kadar emekçilerin, halkın yanında olacağım. Halk ozanı Ahmet Kaya isyanı, haykırışı beni her zaman diri tutuyor. Selam olsun sana ve tüm yoldaşlara.
Biri en güzel kaleme diğeri en güzel saza sahip. Bunu dinleyebildigimiz için ne kadar şanslıyız. Bunu dinleyebildigiz icin Yüce Tanrı'ya sonsuz şükretmek gerek
Lili Marleen şarkısının hikayesi: 1938 yılında Norbert Schultze ile Hans leit tarafından Almanya'da yazılmış. Şarkıyı yayımlamak istemişler; ama hangi yayımcıya başvurdularsa geri çevrilmişler. 12 yayımcı. Hiçbiri kabul etmemiş. Sonunda İsveçli bir kız, Lala Anderson adlı bir şarkıcı, şarkıyı beğenmiş, repertuarını almış. Ne zaman bir yerde şarkı söylese " Lilli Marlene"i en sona saklıyormuş. Boğuk, buğulu bir sesi varmış Lala Anderson'un. Lilli Marlene basit bir şarkı. Bir sürü subay tanıyan, ama sonunda askerin birine tutulan bir kızın öyküsünü anlatıyor. Satırlarında gizli bir alay sezilen böyle şarkılardan bizde de çok var. Derken Lala Anderson plağa okumuş şarkıyı; şarkı yine tutulmamış. Bir gece Belgrad tan yayın yapan bir Alman istasyonu plağı çalmış. Rommel'in "Afrika Korps"u için yayın yapıyormuş istasyon nokta elindeki plakların büyük çoğunluğu bombardımanlar sonucunda kırılmış, kullanılmaz duruma gelmiş. Lilli Marlene'i bulup çalmışlar. Ertesi sabah bütün "Afrika Korps"un dilinde "Lili Marlene" dolaşıyormuş. Alman istasyonuna şarkının yeniden çalınması için mektuplar yağmaya başlamış. Şarkının Afrika'da gördüğü bu ilgi Berlin'de duyulmuş eskiden bir opera sanatçısı olan mademe goering "Lili Marlene"i Seçkin bir Nazi topluluğuna söylemiş Bir gece. Ansızın ün kazanıvermiş şarkı, durmadan Alman radyosunda çalınmaya başlanmış. Sonunda galiba Goering şarkıdan bıkmış, gizlice bir yasak kararı çıkarı vermiş. Ama bu arada olan olmuş bir kere. Lala Anderson "Askerlerin Sevgilisi"haline gelivermiş. Elden ele resimleri dolaşıyor, sahra'daki portatif gramofonlardan buğulu sesi yükseliyormuş. Şimdiye kadar yalnız Almanları ilgilendiren bir konuydu Lili Marlene. İngiliz 8. ordusu bazı Alman askerlerini esir alıp da şarkının plaklarını buluncaya kadar. Lili Marlene önce 8. Ordu'da dilden dile dolaştı. Arkasından avustralyalıların dillerine takıldı. Üstelik avustralyalılar şarkının sözlerinde değiştirdiler. Bir kızın kirli serüvenlerini anlatan bir Alman şarkısı... Komutanlar pek hoş karşılamadı bunu. Az kalsın yasaklayacaklardı. Ama yalnız İngiliz ordusu değil, Amerikalıların bir ordusu da Lili Marlene'i tutmuştu. Yasak kararının bir yarar sağlamayacağını gören komutanlar, askerlerin müzik zevklerine karışmamayı uygun buldular. Şimdi (1943) Lili Marlene yine söyleniyor Afrika'da; bu kere söyleyenler Amerikan askerleri. Ne yapsınlar, baştakiler bu kere şarkının sözlerini olduğu gibi değiştirdiler. Müzik aynı müzik, ama Alman aleyhtarı bir şarkı çıktı Lili Marlene. Böylesi tutar mı, zaman gösterecek. Kışla duvarlarının arkasında yine eskisi gibi söyleneceğini inananlar çok. (John Steinbeck- Bir Savaş Vardı- 1943)
Oğluma sesleniyorum.iste ağaç işte deniz işte hayat budur oğlum.basini dik tut eğme sen.aklina ve yüreğine güven.ÇAĞINI BIL VE ÇAĞINA YAKIŞ.GÜZELLIKLERLE YARIŞ.Baban deniz şahal.umarim bu eser ve benim sözlerim ve burada yorum yapan büyüklerinin nasihati sana ışık olur.
Gençlik yıllarımda hep bu şarkıyı dinler ve Zagrepe gitmeyi hayal ederdim. Şimdi zagrepteyim ve aynı şarkıyı burada dinliyorum.. hayat hayat garip bir şey
Yıl 2000 ve ben yine çırağım, Uykum geldi ve gözlerim kapanıyor, ustalarım ve kalfalarım dövecek çırak arıyor resmen😀 Neyseki lili marlen türküsü çalmıştı ve uykum gitmişdi. Çok severim ve keyifle dinlerim.
Bu şarkıyı sarıldığımız zaman omzumda söyledi . Huzurla dinledim suan ağlayarak dinliyorum . Hiç bir zaman kalıcı bir mutluluğun olduğuna artık inanmıyorum .... ben dinleyeyim bu şarkıyı sen çocuğun uyanır diye sesini kıs kulaklıkla dinle . Karın duymasın . Çocuğun uyanmasın ....
gece vakti Ardahan yolu, tırda kaptanın yanında oturuyorsun abinin gözünden bir damla yaş düşüyor, daha icten haykırıyorsun Özgürlük icin özgürlük aşkına
Aslen 1. Dunya Savasi yillarina dayanan bir siir ama 2. Dunya Savasi yillarinda sarki olarak meshur olan bu eserin hikâyesi oldukça ilginçtir: Birinci Dünya Savaşının epey çalkantılı olduğu zamanlar… Hans Leip adındaki öğretmen, Alman ordusu tarafından askere çağrılır. Leip, Berlin’deki eğitiminin ardından Doğu cephesi (Alman-Rus cephesi) ve Karpatlarda görev yaparken içindekileri dökmek için bir şiir yazar: “Lambanın Altındaki Kız”. Bu siirin hikayesi de cephede Lili ve Marlen adli iki kadinla yasadigi aska dayanir ve onlari tek kadin olarak imgesel bir butunluge kavusturmustur. Alman askeri Hans Leib’in kışla önünde sokak lambasının altında nöbetteyken sevgilisiyle buluşmasını ve sonrasında iki aşığın hüzünlü vedasını konu alır. 1915 yılında Hans Leib’in Birinci Dünya Savaşı sırasında cephede aşık olduğu Lili ve Marlen aslında iki farklı kadındır ve Leib’in düşlerinde tek bir kadına dönüşmüştür... Kışla kapısının önündeki fener Eskiden de oradaydı, şimdi de orada Orada tekrar görüşsek ya Dursak yine lambanın altında Tıpkı eskisi gibi, Lili Marleen Tıpkı eskisi gibi, Lili Marleen İkimizin gölgesi sanki birdi Birbirimizi nasıl sevdiğimiz kolayca görülebilirdi Ve herkes yine görmeli Bizi lambanın altında Eskisi gibi, Lili Marleen Eskisi gibi, Lili Marleen Derken nöbetçi seslendi ‘Yat borusunu çalıyorlar, üç gün cezası var!’ dedi ‘Hemen geliyorum, yoldaş’ dedim Ve sana veda ettim Ah, oysa ki nasıl isterdim gelmeyi Seninle, Lili Marleen Seninle, Lili Marleen Yerinde adımların, zarif yürüyüşün Akşam boyu parlıyordur, ama beni unutalı çok olsa gerek Bana bir şey olursa eğer Kim kalacak lambanın altında Seninle, Lili Marleen? Seninle, Lili Marleen? Sessiz odalardan, yerin yatağından Aşk dolu dudakların, bir rüya gibi, beni kaldırıyor Sabahın sisi dağıldığında Lambanın altında olacağım Tıpkı eskisi gibi, Lili Marleen Tıpkı eskisi gibi, Lili Marleen Yıllar sonra bu şiir “Lili Marlen” olarak bestelenir. Besteci, İkinci Dünya Savaşı sonrası Almanlar için Almanya Propaganda Bakanı Joseph Goebbels denetiminde propaganda marşları yazan Norbert Arnold Wilhelm Richard Schultze’dir. Söz konusu beste, ilk kez 1939’da Lale Andersen adındaki şarkıcı tarafından okunur. Şarkı, en başlarda beklenen ilgiyi görmemesine rağmen kısa bir sonra şöhretin yolu aralanır. Aynı yıl, Marlene Deitrich’in şarkıyı okumasıyla şiirin sözleri daha popüler bir hale gelir. 1941’de Almanya’nın Yugoslavya’yı işgal etmesi ve Belgrad radyosundan yayinlanmasi donum noktasi olmustur. (Atilla İlhan’ın Lili Marlen şiirindeki Zagreb radyosu aslında Belgrad radyosudur) Her akşam saat 21:55’te tüm cephelere yayın yapabilen Belgrad Radyosu’nda bu şarkı çalınıyordu. Şarkıyı ilginç kılan nokta ise aynı anda karşı cephedeki askerlerin de siperlerinde şarkı ile kendilerinden geçmeleridir. Hatta düşman askerler siperlerinden başlarını çıkararak Almanlar’a, “Radyonuzun sesini biraz daha açar mısınız” diye seslenirlermiş. Şarkı bitene kadar ise cephelerde bulunan hiçbir asker tek bir kurşun bile atmaz, hayallere dalarak geride bıraktıkları sevdiklerini düşleyerek şarkının sona ermesini beklermiş. Böylece Lili Marlen türküsü hiçbir komutanın emri olmadan savaş durduran tek şarkı olarak tarihteki yerini aldı. Akdeniz ve Avrupa’daki Alman cephelerine yayın yapması, şarkının milyonların diline düşmesine vesile olur. Savaş şarkı uzunluğu süresince durur, şarkı sona erince tekrar devam ederdi. Böylece umutlar, hayaller ve yitik aşkların sessizliği kaplardı savaş meydanını. Şarkı her ne kadar 1942 sonrası Nazi Propagandası olarak kullanılsa da zamanla 42 dile çevrilmiştir. Soğuk kış gecelerinde siperlerde sevgilisini bekleyen bir adamın yazdığı şiir yıllar sonra herkesin bir umut bulduğu bir şarkı olur. Önce Alman askerleri, daha sonra diğer cephedeki askerlerin dilinde dolanır. İtalya’da, müttefikler tarafından sözleri değiştirilerek D-Day Dodgers şarkısı yapılır sonra da Ruslar ve İngilizlerce şarkının kendi versiyonları ortaya çıkar. Aslinda Ahmet Kaya da benzer sekilde Turk sisyasetinde yasanan ic catismalarda sag ve sol tandansli goruslerin ortak sanatcisi olmustur. Herkesin kendi Ahmet Kayasi vardir. Hem "Sagci Mukaddesatci Ulkuculerin" hem de "Solcu Sosyalist Devrimcilerin". Gorusleri ne olursa olsun, Ahmet Kaya caldiginda herkeste "Lili Marlen Turkusu" etkisi yapar.
Yüreğine sağlık abimmm seni çok seviyorum iki gözüm mekanin cennet olsun güzel insan ne varsa eskilerde var yerin dolmaz senin gibisi gelmez bu dunyaya💜🎶🎵🎼🍁🍂😥✌🚬👏👏👏👏
42 YAŞINDAYIM AHMET KAYAYI KENDİMİ BİLDİM BİLELİ DİNLERİM . PC DEN BU PARÇAYI DİNLERKEN KALBİME GELEN HİSSİMİ PAYLAŞMAK İSTEDİM. AHMET KAYA EKMEK GİBİ SU GİBİ HAVA GİBİ NİMETTİR ALLAH ŞAHİT BEN KENDİ ADIMA KIYMETİNİ BİLDİM ALLAH RAHMET EYLESİN GÜNAHLARINI AVF ETSİN.
savaş sırasında tüm dünyaya yayın yapabilen ve nazilerin hakimiyetine geçmiş belgrad radyosunda her akşam saat 21.55'te çaldığında 3 dakikalığına savaşı durdurması, dost düşman tüm Avrupa ve Akdeniz savaş coğrafyasındaki her milletten asker tarafından şevkle dinlenmesi müziğin insanlık üzerindeki birleştirici etkisinin en çarpıcı örneğidir.
işte bu yüzden ki müzik evrensel bir dildir.
hatta öyle ki bir alman askeri savaş sonrası yazdığı anılarında bu şarkıyla ilgili şunları yazmıştır:
"Kuzey Afrika cephelerinde bütün gün siperlere gömülüp kıran kırana savaşan askerler saat 21.55'te ateşi keserler, Belgrad radyosunu dinlerlerdi. Bir gün yine aynı saatte radyoda Lale Andersen** Lili Marleen'i söylemeye başladı. Biraz sonra karşı düşman siperinden bir ses duyuldu, bozuk ve aksanlı bir almancayla sesleniyordu:
Heey! Radyonun sesini biraz daha açsanıza!"
Batuhan Küçük adamsın
tek kelimeyle muteşem..
ÇOK DEĞERLİ BİR BİLGİ BU BENİM İÇİN UMARIM UNUTMAM
ruclips.net/video/wh4qe0Hp6RU/видео.html
Batuhan Küçük 👍
Atilla İlhan'ın çok güzel bir şiiri ve Ahmet Kaya'nın muhteşem yorumu ile ortaya harika bir eser çıkmış her ikisinide Allah rahmet eylesin
Gerçek Ahmet Kaya dinleyenleri buradaymış,diğerleri tekrar dinlemektenten buralara gelememişiz.Selam Olsun 👋
Ahmet kaya şarkıları hiç eskimiyor, yıllar sonra aynı lezzet ve tadı veriyor
Hangi milletin hangi ulusun adami olursa olsun ozgun muzigin harika cocugu. Rahmetli.babam cok severdi.onun hesabindan yaziyorum.nur icinde yat imparator ahmet.
Amin
2000 yılında askerdim.çok sevdiğim arkadaşım erdem ahmet kaya kasetleri ve voltmen getirmişti ziyaretime geldiğinde,işte o zaman tanışmıştım ahmet kaya ile,çokda iyi oluştu, müziklerinde kendime ait bir çok şey bulmuştum, ama yasaklı olduğunu bilmiyordum, dinlediğim kasetleri bi akşam koğuşta dolap aramasında yakalamıştım, vatan hain ile komunist olmakla suçlanmıştım, halbuki sadece müzik dinliyordum.. sonra sürüldüm,köminist ilan edildim, oysaki 20 yaşında sadece müzik dinleyen bi rgenç idim . kominisizm ile hiç alakam yoktu. bende kendimi bi bok sanmıştım o zaman , bu yaklaşımlar sayesinde kendimi daha çok verdim ahmeti dinlemeye , ve bıkmadan usanmadan hala dinlyorum.
“Ve komünist oldum” die bitmesini bekledim..
Qq
muro yalan atma mk
@@adrenalin5048 Sonuç : Ne senin ne de Ahmet babanın sesini susturamamışlar .
Bnde 2000 yılnda asker dım Edirne İpsala ilçe jandarma karakolun da.. Çok ta dinler dkk ysak yog tu
Ahmet Kaya dinlemek harikalar diyarında gezmek gibi. Her dinlediğinde yeni bir şeyler gösteriyor, hayret ettirici, düşündürücü, öğretici.
Aynı fikirdeyim olağanüstü ,hatta doğaüstü,inanılmaz bu müzik bu ruh, sanki bu dünyadan değil.
Gercek sanatci bu kaliteli bir ses kiymetini bilemedik bu vatanin has evladi
Böyle bir ses gelmez bu dünyada nur içinde uyu
Sevdiğim sanatçılardan biriydi,sesindeki dokunaklılık başka kimsede yok.Allah rahmet eylesin iki gözüm🙏
ben iran Türküyüm ve sık sık Ahmet dinliyorum kardeşlerimize selamlar olsun
Rıza Zarab gelmiş vurun
@@mehmethuseyinyldz4915 Allah ıslah etsin
@@mehmethuseyinyldz4915 kardeş biraz bize bırak! Delik melik bırakmadın 😜
Siktir git iranina
Şey ahmet kaya kürt bil istedim ama kürt türk ayrımı yapmıyoz
Üniversite yıllarında devrimci, alevi ve kürt arkadaşlarla ilk teması kurdum. Daha öncesinde atalarımızdan aktarılan ve hiçbir akıl ve vicdana sığmayan uydurulmuş bilgilere inandık veya sesimizi çıkarmadık. Üniversitede onlarla muhabbet ettikçe, fikirlerimizin aynı olduğunu gördüm. Doğarken hiçbir şey bizim elimizde değil ama daha sonra namuslu olmak yada olmamak elimizde. Artık dil, din, ırk, cinsiyet v.b umrumda değil. Son nefesime kadar emekçilerin, halkın yanında olacağım. Halk ozanı Ahmet Kaya isyanı, haykırışı beni her zaman diri tutuyor. Selam olsun sana ve tüm yoldaşlara.
Biri en güzel kaleme diğeri en güzel saza sahip. Bunu dinleyebildigimiz için ne kadar şanslıyız. Bunu dinleyebildigiz icin Yüce Tanrı'ya sonsuz şükretmek gerek
Yıllardır ahmet kaya dinliyorum dizi olmasa haberimiz olmayacak…
Doğunun vazğeçilmezi.
Ahmet kaya,Ahmet Arif,Yaşar Kemal.
Mekanlarınız cennet olsun,kalbi güzel insanlar.
Lili Marleen şarkısının hikayesi:
1938 yılında Norbert Schultze ile Hans leit tarafından Almanya'da yazılmış. Şarkıyı yayımlamak istemişler; ama hangi yayımcıya başvurdularsa geri çevrilmişler. 12 yayımcı. Hiçbiri kabul etmemiş. Sonunda İsveçli bir kız, Lala Anderson adlı bir şarkıcı, şarkıyı beğenmiş, repertuarını almış. Ne zaman bir yerde şarkı söylese " Lilli Marlene"i en sona saklıyormuş. Boğuk, buğulu bir sesi varmış Lala Anderson'un.
Lilli Marlene basit bir şarkı. Bir sürü subay tanıyan, ama sonunda askerin birine tutulan bir kızın öyküsünü anlatıyor. Satırlarında gizli bir alay sezilen böyle şarkılardan bizde de çok var.
Derken Lala Anderson plağa okumuş şarkıyı; şarkı yine tutulmamış.
Bir gece Belgrad tan yayın yapan bir Alman istasyonu plağı çalmış. Rommel'in "Afrika Korps"u için yayın yapıyormuş istasyon nokta elindeki plakların büyük çoğunluğu bombardımanlar sonucunda kırılmış, kullanılmaz duruma gelmiş. Lilli Marlene'i bulup çalmışlar. Ertesi sabah bütün "Afrika Korps"un dilinde "Lili Marlene" dolaşıyormuş. Alman istasyonuna şarkının yeniden çalınması için mektuplar yağmaya başlamış.
Şarkının Afrika'da gördüğü bu ilgi Berlin'de duyulmuş eskiden bir opera sanatçısı olan mademe goering "Lili Marlene"i Seçkin bir Nazi topluluğuna söylemiş Bir gece. Ansızın ün kazanıvermiş şarkı, durmadan Alman radyosunda çalınmaya başlanmış. Sonunda galiba Goering şarkıdan bıkmış, gizlice bir yasak kararı çıkarı vermiş. Ama bu arada olan olmuş bir kere. Lala Anderson "Askerlerin Sevgilisi"haline gelivermiş. Elden ele resimleri dolaşıyor, sahra'daki portatif gramofonlardan buğulu sesi yükseliyormuş.
Şimdiye kadar yalnız Almanları ilgilendiren bir konuydu Lili Marlene. İngiliz 8. ordusu bazı Alman askerlerini esir alıp da şarkının plaklarını buluncaya kadar. Lili Marlene önce 8. Ordu'da dilden dile dolaştı. Arkasından avustralyalıların dillerine takıldı. Üstelik avustralyalılar şarkının sözlerinde değiştirdiler. Bir kızın kirli serüvenlerini anlatan bir Alman şarkısı... Komutanlar pek hoş karşılamadı bunu. Az kalsın yasaklayacaklardı. Ama yalnız İngiliz ordusu değil, Amerikalıların bir ordusu da Lili Marlene'i tutmuştu. Yasak kararının bir yarar sağlamayacağını gören komutanlar, askerlerin müzik zevklerine karışmamayı uygun buldular.
Şimdi (1943) Lili Marlene yine söyleniyor Afrika'da; bu kere söyleyenler Amerikan askerleri. Ne yapsınlar, baştakiler bu kere şarkının sözlerini olduğu gibi değiştirdiler. Müzik aynı müzik, ama Alman aleyhtarı bir şarkı çıktı Lili Marlene. Böylesi tutar mı, zaman gösterecek. Kışla duvarlarının arkasında yine eskisi gibi söyleneceğini inananlar çok.
(John Steinbeck- Bir Savaş Vardı- 1943)
iyi de bu Atilla İlhan şiiri
@@sevgigencturk lili marlene şarkısının hikayesi bu Atilla İlhan'da şiirinde geçiriyor.
@@beyzaoncel5162 biliyorum
@@sevgigencturk sevindim
@@beyzaoncel5162 sizi sevindirdigime bayagı sevindim iyi aksamlar benim demek istedigim şiirin anlamı daha önemli
Ben yoruldum...💔
Biraz da sen söyle Ahmed baba! 😥
Tüm dinlediğim baba sanatçılar öldü gitti be.Dönüp dolaşıp yine sizi ruhunuzla,kalbinizle söylediğiniz şarkıları dinliyoruz
Bir ulkucu olarak icimizdeki ozlem Ahmet kayaya mekanin cennet olsun diyorum
Bu şarkıyı dinlemedigim zaman cok azdir,mutis sözler,mutis yorum,mutis muzik emegi gecenlere minnettariz...
Bu şarkıyı ilk gecen sene yaz akşamı nişanlımın evinde o gece nöbetindeyken dinledim her dinlediğimde o anı hatırlarım.ışıklar içinde uyu üstadım
atilla ilhan sözü ahmet kayanın sazıyla birleşince ne güzel oluyor be
Emre Dağ lan kimse sözlerin kime ait olduğundan behsetmemiş ayıp be diyordum ki senin yorumunu görünce içim rahatladı👌🏻 kralsın 👏🏻
@@sercanalnca1962 ⁷⁷⁸78
İki kalite birleşince böyle güzel oluyor..
@@sercanalnca1962 tttytt
nazimdan ustaddan daha buyuk daha ileri daha anadolulu bi sairdir aslinda atilla ilhan. ama gundeme getirilmez bilinmez bildirilmez.
Atilla İlhan ne güzel yazmış sözleri Ahmet Kaya da söyleyince harika bir eser ortaya çıkmış 👌🏻
Çok güzel teşekkür ler
İşte sanatçı Allah rahmet eylesin
2025 hâlâ ilk günkü keyifle dinliyoruz...
Ahmet kayanın sesiyse söyledıklerini bazen hiç dinlemiyorum,sesi alıp götürüyor...
Oğluma sesleniyorum.iste ağaç işte deniz işte hayat budur oğlum.basini dik tut eğme sen.aklina ve yüreğine güven.ÇAĞINI BIL VE ÇAĞINA YAKIŞ.GÜZELLIKLERLE YARIŞ.Baban deniz şahal.umarim bu eser ve benim sözlerim ve burada yorum yapan büyüklerinin nasihati sana ışık olur.
Yerin hiç dolmayacak cesur insan
Gençlik yıllarımda hep bu şarkıyı dinler ve Zagrepe gitmeyi hayal ederdim. Şimdi zagrepteyim ve aynı şarkıyı burada dinliyorum.. hayat hayat garip bir şey
Hayallerin gerçekleşmesi kadar tatlı, tuhaf bir mutluluk yok
Büyük sanatçı güzel insan
Yıl 2000 ve ben yine çırağım,
Uykum geldi ve gözlerim kapanıyor, ustalarım ve kalfalarım dövecek çırak arıyor resmen😀
Neyseki lili marlen türküsü çalmıştı ve uykum gitmişdi.
Çok severim ve keyifle dinlerim.
😁
Ne çok gelmişler üstüne sevgili Ahmet Kaya mekanın cennet olsun.. şarkıların sevenlerine emanet...
Birgün gelecek tüm insanlar dinleyecek
Yıl 1987 şırnak dağlarında az dinlemedik seni ahmet usta o kadar yer gezdikten şırnak ikizcede teskeremi aldım
Yıl 2024 Şırnak'ta im inşallah darısı bize
Sporcum sayesinde burdayım
beğeninde sizin sayenizde de dinleyeyim
Kalbime dokunuyor ya!!!
Yıl 2025 hâlâ dinleyen var mı?
yıl 2020 nin son damlaları, hala buralardayız
2021 in ilk demleri hep burdayız
Temmuz 2021 e bekleriz
Bu şarkıyı sarıldığımız zaman omzumda söyledi . Huzurla dinledim suan ağlayarak dinliyorum . Hiç bir zaman kalıcı bir mutluluğun olduğuna artık inanmıyorum .... ben dinleyeyim bu şarkıyı sen çocuğun uyanır diye sesini kıs kulaklıkla dinle . Karın duymasın . Çocuğun uyanmasın ....
LİLİ MARLEN TÜRKÜSÜNÜ TV'DE DUYDUK. GARİP BİR DÖNEMDEYİZ
Tüylerim tiken tiken oldu duyunca
Dengekî were tunneye!
Yok böyle bir sesss ✌️
Biz insanlar yemin ettik imanımız var
Özgürlük için özgürlük aşkına
Marş söylemeden ölmek bize yakışmaz✊✌ iki gözüm bee😍😘🖐
Menidi kampından SLM olsun bütün canlara ya sabır
gençlğmizin en güzel türkülerinden birisi
Her zaman büyük bir zevkle dinlemeye devam. Nurlar içinde uyu😔!
BUGÜN HALA MİLYONLAR AHMET KAYA'YI DİNLİYORMUYUZ.. SELAM OLSUN
evet
13 yılla yargılandım ve cezam onaylandı teslim olmadan 5 dk önce bu şarkıyı dinledim ve cezam biti ve şuan yine dinliyorum ☺️
gece vakti Ardahan yolu, tırda kaptanın yanında oturuyorsun abinin gözünden bir damla yaş düşüyor, daha icten haykırıyorsun
Özgürlük icin özgürlük aşkına
Ardahanlı mısın sen de
Muhtesem bir ani..
Yıl 88 Ardahanın -38 derecede soğuk sokakları bizim gençlik yıllarımız Ahmet Kaya dolu geceler...sabahlar olmak bilmezdi..... Büyük üstad...
Volkorel Argili ben ARDAHAN lıyım
Baba dizisinden gelenler hoş geldiniz Ahmet Kaya’nın güzel eserlerini bir gün herkes fark edecek
Mekkanin Cennet olsun 😢😢🌹🌷🌹🌷🌹 Ruhun şad olsun 🌹
Doğum günün kutlu olsun Atilla İlhan
Marş söylemeden bize yakışmaz yaşasın gayri meşru alem
Ah be Kömür gözle Adam. Yüregim sende kaldi bilemesin. sustum. Cünkü.......
😢😢
İki gözüm her şarkında sana bir kez daha hayran oluyorum
Şarkının künyesini ve sözlerini de paylaşmış olmanız, başlı başına teşekkürü gerektirir. Teşekkür ederiz
Bugün doğum günü kral Ahmet Kaya ❤❤❤❤❤
Baba hala çekemiyorlar sen rahat uyu burdayız baba ahmet allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun 20 02 2019
Dost daglar Karanfilim
@@kadrsglm5701 ne diyon kral
20.08.2020 selam olsun
@@kadrsglm5701 hangi görevi vardi ki şu an görevi ne masum kurt halkını sömürmek mi
@@kadrsglm5701 adam.inancsizken mi yapacaktı bunu
Beni affet nasıl seni daha önce dinlememisim? Mükemmel yaa
Ne güzel sesin var be baba 🙏🏽
Evet burdayız
Güzel insan
Askerdeyken bu şarkının varlığından haberim olmaması 12 sene sonra beni çok üzüyor şu an . .
Ne türku bee ahh ahh
Yks ogrencisiyim felsefede soru çözerken bunu okudum paragraf sorusunda ve çok etkilendim❤
Bakmaya kıyamadıklarımızın yatakta belini kırıyorlar iyi ki varsın batuş
Belki daha özgür yarınlara buluşmak dileğiyle dostlar..
✌🏻⛓🕊
Desene bir daha görüşemiyoruz..
İyimser bir gül...o da güzel şarkıdır..
Özgür değil misin daha ne özgürlüğü!!! Ne demek istiyorsun?
Herkes burada....Baba dizisine tesekkurler Gokhan Horzum a ve herkese.....
Aslen 1. Dunya Savasi yillarina dayanan bir siir ama 2. Dunya Savasi yillarinda sarki olarak meshur olan bu eserin hikâyesi oldukça ilginçtir:
Birinci Dünya Savaşının epey çalkantılı olduğu zamanlar…
Hans Leip adındaki öğretmen, Alman ordusu tarafından askere çağrılır.
Leip, Berlin’deki eğitiminin ardından Doğu cephesi (Alman-Rus cephesi) ve Karpatlarda görev yaparken içindekileri dökmek için bir şiir yazar: “Lambanın Altındaki Kız”.
Bu siirin hikayesi de cephede Lili ve Marlen adli iki kadinla yasadigi aska dayanir ve onlari tek kadin olarak imgesel bir butunluge kavusturmustur.
Alman askeri Hans Leib’in kışla önünde sokak lambasının altında nöbetteyken sevgilisiyle buluşmasını ve sonrasında iki aşığın hüzünlü vedasını konu alır. 1915 yılında Hans Leib’in Birinci Dünya Savaşı sırasında cephede aşık olduğu Lili ve Marlen aslında iki farklı kadındır ve Leib’in düşlerinde tek bir kadına dönüşmüştür...
Kışla kapısının önündeki fener
Eskiden de oradaydı, şimdi de orada
Orada tekrar görüşsek ya
Dursak yine lambanın altında
Tıpkı eskisi gibi, Lili Marleen
Tıpkı eskisi gibi, Lili Marleen
İkimizin gölgesi sanki birdi
Birbirimizi nasıl sevdiğimiz kolayca görülebilirdi
Ve herkes yine görmeli
Bizi lambanın altında
Eskisi gibi, Lili Marleen
Eskisi gibi, Lili Marleen
Derken nöbetçi seslendi
‘Yat borusunu çalıyorlar, üç gün cezası var!’ dedi
‘Hemen geliyorum, yoldaş’ dedim
Ve sana veda ettim
Ah, oysa ki nasıl isterdim gelmeyi
Seninle, Lili Marleen
Seninle, Lili Marleen
Yerinde adımların, zarif yürüyüşün
Akşam boyu parlıyordur, ama beni unutalı çok olsa gerek
Bana bir şey olursa eğer
Kim kalacak lambanın altında
Seninle, Lili Marleen?
Seninle, Lili Marleen?
Sessiz odalardan, yerin yatağından
Aşk dolu dudakların, bir rüya gibi, beni kaldırıyor
Sabahın sisi dağıldığında
Lambanın altında olacağım
Tıpkı eskisi gibi, Lili Marleen
Tıpkı eskisi gibi, Lili Marleen
Yıllar sonra bu şiir “Lili Marlen” olarak bestelenir.
Besteci, İkinci Dünya Savaşı sonrası Almanlar için Almanya Propaganda Bakanı Joseph Goebbels denetiminde propaganda marşları yazan Norbert Arnold Wilhelm Richard Schultze’dir.
Söz konusu beste, ilk kez 1939’da Lale Andersen adındaki şarkıcı tarafından okunur.
Şarkı, en başlarda beklenen ilgiyi görmemesine rağmen kısa bir sonra şöhretin yolu aralanır.
Aynı yıl, Marlene Deitrich’in şarkıyı okumasıyla şiirin sözleri daha popüler bir hale gelir.
1941’de Almanya’nın Yugoslavya’yı işgal etmesi ve Belgrad radyosundan yayinlanmasi donum noktasi olmustur.
(Atilla İlhan’ın Lili Marlen şiirindeki Zagreb radyosu aslında Belgrad radyosudur)
Her akşam saat 21:55’te tüm cephelere yayın yapabilen Belgrad Radyosu’nda bu şarkı çalınıyordu. Şarkıyı ilginç kılan nokta ise aynı anda karşı cephedeki askerlerin de siperlerinde şarkı ile kendilerinden geçmeleridir. Hatta düşman askerler siperlerinden başlarını çıkararak Almanlar’a, “Radyonuzun sesini biraz daha açar mısınız” diye seslenirlermiş. Şarkı bitene kadar ise cephelerde bulunan hiçbir asker tek bir kurşun bile atmaz, hayallere dalarak geride bıraktıkları sevdiklerini düşleyerek şarkının sona ermesini beklermiş. Böylece Lili Marlen türküsü hiçbir komutanın emri olmadan savaş durduran tek şarkı olarak tarihteki yerini aldı.
Akdeniz ve Avrupa’daki Alman cephelerine yayın yapması, şarkının milyonların diline düşmesine vesile olur.
Savaş şarkı uzunluğu süresince durur, şarkı sona erince tekrar devam ederdi. Böylece umutlar, hayaller ve yitik aşkların sessizliği kaplardı savaş meydanını.
Şarkı her ne kadar 1942 sonrası Nazi Propagandası olarak kullanılsa da zamanla 42 dile çevrilmiştir. Soğuk kış gecelerinde siperlerde sevgilisini bekleyen bir adamın yazdığı şiir yıllar sonra herkesin bir umut bulduğu bir şarkı olur. Önce Alman askerleri, daha sonra diğer cephedeki askerlerin dilinde dolanır. İtalya’da, müttefikler tarafından sözleri değiştirilerek D-Day Dodgers şarkısı yapılır sonra da Ruslar ve İngilizlerce şarkının kendi versiyonları ortaya çıkar.
Aslinda Ahmet Kaya da benzer sekilde Turk sisyasetinde yasanan ic catismalarda sag ve sol tandansli goruslerin ortak sanatcisi olmustur.
Herkesin kendi Ahmet Kayasi vardir. Hem "Sagci Mukaddesatci Ulkuculerin" hem de "Solcu Sosyalist Devrimcilerin".
Gorusleri ne olursa olsun, Ahmet Kaya caldiginda herkeste "Lili Marlen Turkusu" etkisi yapar.
Mardin'de ne.dinlerdim.bu.sarkıyı..cocuktum.😭😭😭✊✊
Özgürlük için, özgürlük aşkına......
Asla unutmayacağız seni iki gözüm✌🏻✊🏻
Büyük adam di Ahmet Kaya benzeri gelmeeezzz
Büyük usta
Siyasi görüşü bir kenara büyük sanatçıydı
Siyasi görüşü daha büyüktü
@@maykocek3972 ŞSKFLWKDSLJSAOLSO
Sen bi kenara bıraktın diye orası kenar olmaz, orası işte tam ortasıdır
Bu civarla benim Bir cennet mekanın olacak Arap abim marş söylemeden ölmek bize yakışmaz imparator
Ortak dildir müzik susturanlar insanlığı susturmak isterler geçit yok🌳🌻🌼
Baba dizisinde dinleyip tekrar dinlemek için gelenler clubu 👌 tüm şarkıları ile mükemmel dır Ahmet kaya❤️
Yıl 2024 dinleyenler burda mı?
Hangi 24 34_44 :))
Uzbekistanda dinliyorum
2025 de dinleyenler bile burada
Yüreğine sağlık abimmm seni çok seviyorum iki gözüm mekanin cennet olsun güzel insan ne varsa eskilerde var yerin dolmaz senin gibisi gelmez bu dunyaya💜🎶🎵🎼🍁🍂😥✌🚬👏👏👏👏
👍👍👍👍👍😥😥💔
Unutmadık iki gözüm🙏
*Aksam olur mektuplar hasretlik soyler*
Harika iyiki varsin Ahmed kaya
Marş söylemeden ölmek bize yakışmaz yaşasın birleşmiş milletler
Darısı bütün arkadaşların başına
Atilla ve Ahmet dinlemeli herkes bir zahmet harikalar diyarında gibiyim
Evet. Marş Söylemeden Ölmek Bize Yakışmaz
Marş söylemeden ölmek bize yakışmaz kardeşim dik dur gelsin hayat
Marş söylemeden ölmek olmaz❤
Ozgur yarınlarda bulunmak uzere guzel insan
Mekanın cennet olsun iki gözümün çiçeği
SAOLUN ERMAN HOCAM SİZİN SAYENİZDE ÖĞRENDİM BU TÜRKÜYÜ
Hürriyet icin Hürriyet așkina....ahmet abe🙏🙏🙏
Ahmet Kaya öldü diyenler var Ahmet Kaya hiç ölmeyecek ki
2024 halen dinleyen varmı
Hayır
Sırf beğenmedim tuşuna basmak için geliyorsunuz ya şuraya. Yazık. Bizi birbirimize bırakın, basın gidin!
onlarin begendigide begenmemek ..aptalmi yok
Zerrin Temiz helal
ben geldigimde begnmeyi bile unutuyom
Zerrin Temiz aynen yoldaş aynen
İsimden şarkı yapmış Mevzuyla alakası yok!
selam olsun bütün dost dağlara
Ah benim şarabî eşkiyam ah!
onu bunu boşverin, "Marş söylemeden ölmek bize yakışmaz."
Can alıcı söz o Marş söylemeden ölmek, ölümü koynuna almış devrimciler bunu söylemeden yürümez.
42 YAŞINDAYIM AHMET KAYAYI KENDİMİ BİLDİM BİLELİ DİNLERİM . PC DEN BU PARÇAYI DİNLERKEN KALBİME GELEN HİSSİMİ PAYLAŞMAK İSTEDİM. AHMET KAYA EKMEK GİBİ SU GİBİ HAVA GİBİ NİMETTİR ALLAH ŞAHİT BEN KENDİ ADIMA KIYMETİNİ BİLDİM ALLAH RAHMET EYLESİN GÜNAHLARINI AVF ETSİN.
Ahmet Kaya Candırr😬❤️❤️✌️✌️
Ahmetler ölmez vesselam
devrin cefasını hala çekiyoruz.