Yazan;@•The Madam• `admin Jeon Jungkook` Jeon Lena` Bu kanalda ki ilk kurgum bismillah. Şarkıyı sorgulamayın dnjsnsidne *Hikâye* Elimdeki silahı belime yerleştirip eski depodan ayrılmak adına büyük demir kapıya yöneldim. Usulca arabaya binip ifadesiz gözlerim ile şoföre gidebileceğimizi gösteren bir bakış sundum. Başımı hafif öne eğdiğimde araba hareket etti. Gözlerimin hiç bir şey görmediğini hissederek uzaklara dalıp gitmiştim. Ne duyuyor nede görüyordum. Tek yaptığım nefes almaktı. Arabanın durması ile bedenim öne eğildi. O an daldığım yerden çıktım. Gözlerimi bir kaç kez üst üste kırpıp pencereden dışarı baktım. Varmıştık. Arabadan inip kapıya yöneldim. Adımlarım arasında kolumu kaldırıp bileğimde siyah şık saatten saate baktım. 23:40 görevli gitmiş olmalı. Cebimden anahtarı çıkararak kapıyı açtım. Hem bu saatte zili çalmam pek uygun olmazdı. Lena uyuyordur uykusundan etmek istemem. Arkamdan kapıyı yavaşça kapatıp salona ilerledim. Işıklar açıktı? Ceketimi çıkarıp kanepeye bıraktım. Etrafa bakınarak kol düğmelerimi açıp katlanmaya başladım. Arkamdan mutfağın olduğu yerden sesler duyduğumda arkamı dönüp tek kaşım havada bakışlar sundum. Yavaşça oraya ilerledim. Sadece başım görünecek şekilde öne uzandığımda tıpkı istediğim gibi sadece başım görünüyordu. Mutfağa göz gezdirdiğimde lena'yı tezgah başında bir şeyler yediğini gördüm. Bedenimi gün yüzüne çıkarıp omzumu kapı pervazına yaslayıp kollarımı göğsümde birleştirdim. Geldiğimi hissetmiş olmalı ki arkasına döndü. Elinde bitmek üzere olan yeşil biber parçası ile şaşkınca bana bakmaya başladı. "Ne zaman geldin?" Yasladığım yerden doğrulup kollarımı çözdüm. Bir kaç adımla yanına vardığımda burnunun ucuna bulaşmış çikolata'yı baş ve işaret parmağımla silip elimi yıkadım. Bana şaşkınca bakmaya devam ederken ' _5 dakika olmuştur geleli_ ' dedim gözüm yediği şeye kayınca yüzümde tuhaf bir ifade belirdi. "Yeşil biber, çikolata ve krema'mı??...hepsini bir arada mi yiyorsun?" Bir yediğine bir de bana bakıp kafasını evet anlamında salladı. Elindeki az kalmış yeşil biber parçasını alacağım sırada elini geri çekip ters bir bakış attı. Ben ona tek kaşımı kaldırmış vaziyette bakarken biberi direk ağzına atıp hoşuna gittiğine dair mırıltılar çıkardı. Derin bir nefes verip gözlerimi kapattım. O sırada Lena da ellerini yıkadı. Gözlerimi açtığımda etrafı toparlıyordu. Arada kremadan parmağını batıra batıra yediğini fark ettiğimde burnumdan güldüm. Mutfağı düzene koyduğunda karşımda Durup ellerini bir kez çırptı. Birlikte salona geçtiğimizde kanepeye oturduk Lena televizyonu açarken bende telefonumla ilgilenmeye başladım. Bir süre sonra ' of öf puf pof pöf ' sesleri yükseldi. Göz ucuyla lena'ya baktığımda bıkkın bir surat ifadesi ile televizyona odaklıydı. Dudaklarım hafif yana kıvrıldığında bana dönmesi ile hızla önüme döndüm. "Jeooooonn" Başımı kaldırıp' efendim ' dercesine baktığımda kanepenin üstüne çıkıp emekleyerek yanıma geldi. Dizlerinin üstünde durup ellerini kollarıma yerleştirdi. Dudaklarını büzüp bir çocuk edasıyla bakmaya başladı. Gözleri dolmaya başladığında kaşlarımı çatmıştım ki konuşmaya başladı. " Acıktım ben.." Kaşlarım daha çok çatılırken o bana hala dolu gözlerle bakıyordu. Bir süre öyle bakıştıktan sonra derin nefes verip " Daha az önce yemedin mi? " Mızmızlanarak yerinde kıpırdanıp " Doymadım amaağağağğ " Gözlerim bu sefer şokla büyürken yerimde doğrulup tekrar derin bir nefes verdim. "Ne yemek istiyorsun?" "Pizza yanında kimbap sonra kimchi ve bulgogi güzel gider. " "Ne¿!?... bunların hepsini aynı anda mi yiyeceksin?" " Evet ne var bunda? " Yok bişi anlamında kafamı sağa sola çevirip elimi anlıma dayadım. Ayaklandığımda yerinde çökmüş ağlamaklı mırıltılar çıkarmaya başlamıştı. Ona baktığımda gözleri daha çok dolmuştu. Hızla ona dönüp yanaklarını avuçlarım arasına almıştım. " Ne oldu şimdi ?? " " Almayacak mısın istediğim yemekleri?.." Ellerimi çektiğimde dolu gözlerle bakmaya devam etmişti. " Az önce yediklerinin üstüne olmaz miden bozulur sabah alırım " Masum çocuk edası gitmiş sinirli bir ifade yerleşmişti yüzüne gözlerimi kaçırıp evde dolaştırmaya başlamıştım. Ellerimi cebime koyup ona sırtımı döndüğümde birden sırtıma çöken ağırlık ile bedenim öne savrulmuş belim öne eğilmiş ti. " Jeon Jungkook derhal bana o yemekleri getir aksi takdirde olacaklardan ben sorumlu olmam! " " Yaaa öyle miii " " Öyle! " Doğrulup belimi hafif yana çevirerek kollarımı ona sardım sırt üstü kanepeye yatırıp aramızdaki mesafeyi kapattım. Yüzlerimiz nefeslerimiz birbirine çarpacak derecede yakındı. Elleri omuzlarımdan kayarak yakalarıma geldi. " Ne olurmuş bayan Jeon? Açıklayın bana lütfen " Ona bu kadar yakın olmama alışık değildi. Çok sık yakın olmazdık özellikle bu kadar. Nefesleriyle birlikte kalp atışlarının hızlandığını hissedebiliyordum. Gözlerimiz birbirine kenetliyken onu öpme isteği doğmuştu içime. Dudaklarımı dudaklarına yaklaştırırken gözlerini yumdu. Ufak bir öpücük bırakıp çekildim. Gözlerini açtığında ayağa kalkıp odamıza çıktım. Tanrım! Yanaklarım! Nefesim,nefesimin kesildiğini hissediyorum. Jeon Lena bana hiç iyi gelmiyorsun!. Sırt üstü yatakta uzanmıştım. Gözlerim kapalıydı. Lena makyaj masasında saçlarını tarıyordu. Birden bir gürültü koptu. Odamızın kapısı açılmış Lena hızla dışarı çıkmıştı. Çıplak ayak olduğundan tiz ayak sesleri evde yankı yapıyordu bu nedenle koştuğunu anlamıştım. Hızla yerimden kalkıp peşinden gittim. Lavabo açıkken orda olduğunu gördüm. Kusuyordu. Yanına gidip arkasına geçtim. Saçlarını avuçlarım arasına alıp topladım. Bittiğinde kolundan tutarak kalkmasına yardım edip yüzünü yıkadım. Odaya geçtiğimizde " jeon midem çok kötü "üstüne gitmek istemedim." Yarın doktor çağırırım bir baksın hm " yediği şeyler yüzünden kustu demek istesemde diyemedim olması gerekenden daha fazla kusmustu. yatağa yatırıp yanına uzandım. Aninda kollarını bana sarmıştı. Bende ona sarılıp uykuya daldım. ~~~ Gözlerim fare görmüş tavşan gibi açılmış bir biçimde odamıza girdim. Yatağın kenarına oturdum. Kalakalmıştım. Yatakta hareketlenme olduğunu hissettiğimde bedenimi yana çevirdim. Lena uyanmıştı. Gözlerini ovup bana baktı. Yanıma gelip ellerimi tuttu. " Jeon iyi misin? Yüzün kireç gibi olmuş " Sirkelenip kendime geldim. "Asıl sen iyi misin? Canın bir şey çekiyor mu? Yada dün istediklerini alayım mı? Özür dilerim özür dilerim dün istediğinde almalıydım. Hemen gidip alayım yanında istediğin başka bir şey varmı? İçecek? Yada atıştırmalık? Abur cubur ister misin? Şey de alabi- " " Jeon sakin ol! Bir şey istemiyorum ben. Hem ne oldu yüzün neden kireç gibi?? " Sertçe yutkundum. Ellerimi tuttuğu ellerini öptüm. " Ailemize yeni biri geliyor Lena. Yeni bir Jeon. Küçük bir bebek...hamilesin Lena. Karnında aşkımızın meyvesini taşıyorsun. Ben baba sen anne oluyoruz.. " Gözünden bir damla yaş düştü. Hızla kollarım arasına aldım onu. Saçlarını okşayıp öpücükler bıraktım. Sıkı sıkı sardım bedenini. Benden ayrıldığında hiç düşünmeden dudaklarına kapandım. Kısa bir öpücüğün ardından Anlımı anlına dayadım. " Seni seviyorum çocuğumun annesi, hayatımın anlamı,kalbimin sahibi " Gülümsediğinde parıldayan gözleriyle bakması bana olan aşkını anlatmaya yetti. Sizlere gerek dahi kalmadı. Konuşmak adına ağzını araladığında tekrar kapandım dudaklarına. Şayet konuşmasına gerek yoktu. Gözleri her şeyi anlamıştı. Söylemişti bana.. The End 🕊️ Kısa olduysa kusura bakmayın~ Düşüncelerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın~
Genel olarak böyle hikayelerde "hamile" kelimesini kız tarafı kullanır burda niye erkek tarafı söylüyor? Ve neye dayanarak söylüyor bunu?🙏🙏🙏😐😐 Ama hikaye harika 💜😘💘
Yazan;@•The Madam• `admin
Jeon Jungkook`
Jeon Lena`
Bu kanalda ki ilk kurgum bismillah. Şarkıyı sorgulamayın dnjsnsidne
*Hikâye*
Elimdeki silahı belime yerleştirip eski depodan ayrılmak adına büyük demir kapıya yöneldim. Usulca arabaya binip ifadesiz gözlerim ile şoföre gidebileceğimizi gösteren bir bakış sundum. Başımı hafif öne eğdiğimde araba hareket etti.
Gözlerimin hiç bir şey görmediğini hissederek uzaklara dalıp gitmiştim. Ne duyuyor nede görüyordum. Tek yaptığım nefes almaktı. Arabanın durması ile bedenim öne eğildi. O an daldığım yerden çıktım. Gözlerimi bir kaç kez üst üste kırpıp pencereden dışarı baktım. Varmıştık.
Arabadan inip kapıya yöneldim. Adımlarım arasında kolumu kaldırıp bileğimde siyah şık saatten saate baktım. 23:40 görevli gitmiş olmalı. Cebimden anahtarı çıkararak kapıyı açtım. Hem bu saatte zili çalmam pek uygun olmazdı. Lena uyuyordur uykusundan etmek istemem.
Arkamdan kapıyı yavaşça kapatıp salona ilerledim. Işıklar açıktı? Ceketimi çıkarıp kanepeye bıraktım. Etrafa bakınarak kol düğmelerimi açıp katlanmaya başladım. Arkamdan mutfağın olduğu yerden sesler duyduğumda arkamı dönüp tek kaşım havada bakışlar sundum.
Yavaşça oraya ilerledim. Sadece başım görünecek şekilde öne uzandığımda tıpkı istediğim gibi sadece başım görünüyordu. Mutfağa göz gezdirdiğimde lena'yı tezgah başında bir şeyler yediğini gördüm.
Bedenimi gün yüzüne çıkarıp omzumu kapı pervazına yaslayıp kollarımı göğsümde birleştirdim. Geldiğimi hissetmiş olmalı ki arkasına döndü. Elinde bitmek üzere olan yeşil biber parçası ile şaşkınca bana bakmaya başladı.
"Ne zaman geldin?"
Yasladığım yerden doğrulup kollarımı çözdüm. Bir kaç adımla yanına vardığımda burnunun ucuna bulaşmış çikolata'yı baş ve işaret parmağımla silip elimi yıkadım. Bana şaşkınca bakmaya devam ederken ' _5 dakika olmuştur geleli_ ' dedim gözüm yediği şeye kayınca yüzümde tuhaf bir ifade belirdi.
"Yeşil biber, çikolata ve krema'mı??...hepsini bir arada mi yiyorsun?"
Bir yediğine bir de bana bakıp kafasını evet anlamında salladı. Elindeki az kalmış yeşil biber parçasını alacağım sırada elini geri çekip ters bir bakış attı. Ben ona tek kaşımı kaldırmış vaziyette bakarken biberi direk ağzına atıp hoşuna gittiğine dair mırıltılar çıkardı.
Derin bir nefes verip gözlerimi kapattım. O sırada Lena da ellerini yıkadı. Gözlerimi açtığımda etrafı toparlıyordu. Arada kremadan parmağını batıra batıra yediğini fark ettiğimde burnumdan güldüm. Mutfağı düzene koyduğunda karşımda Durup ellerini bir kez çırptı.
Birlikte salona geçtiğimizde kanepeye oturduk Lena televizyonu açarken bende telefonumla ilgilenmeye başladım. Bir süre sonra ' of öf puf pof pöf ' sesleri yükseldi. Göz ucuyla lena'ya baktığımda bıkkın bir surat ifadesi ile televizyona odaklıydı. Dudaklarım hafif yana kıvrıldığında bana dönmesi ile hızla önüme döndüm.
"Jeooooonn"
Başımı kaldırıp' efendim ' dercesine baktığımda kanepenin üstüne çıkıp emekleyerek yanıma geldi. Dizlerinin üstünde durup ellerini kollarıma yerleştirdi. Dudaklarını büzüp bir çocuk edasıyla bakmaya başladı. Gözleri dolmaya başladığında kaşlarımı çatmıştım ki konuşmaya başladı.
" Acıktım ben.."
Kaşlarım daha çok çatılırken o bana hala dolu gözlerle bakıyordu. Bir süre öyle bakıştıktan sonra derin nefes verip
" Daha az önce yemedin mi? "
Mızmızlanarak yerinde kıpırdanıp
" Doymadım amaağağağğ "
Gözlerim bu sefer şokla büyürken yerimde doğrulup tekrar derin bir nefes verdim.
"Ne yemek istiyorsun?"
"Pizza yanında kimbap sonra kimchi ve bulgogi güzel gider. "
"Ne¿!?... bunların hepsini aynı anda mi yiyeceksin?"
" Evet ne var bunda? "
Yok bişi anlamında kafamı sağa sola çevirip elimi anlıma dayadım. Ayaklandığımda yerinde çökmüş ağlamaklı mırıltılar çıkarmaya başlamıştı. Ona baktığımda gözleri daha çok dolmuştu. Hızla ona dönüp yanaklarını avuçlarım arasına almıştım.
" Ne oldu şimdi ?? "
" Almayacak mısın istediğim yemekleri?.."
Ellerimi çektiğimde dolu gözlerle bakmaya devam etmişti.
" Az önce yediklerinin üstüne olmaz miden bozulur sabah alırım "
Masum çocuk edası gitmiş sinirli bir ifade yerleşmişti yüzüne gözlerimi kaçırıp evde dolaştırmaya başlamıştım. Ellerimi cebime koyup ona sırtımı döndüğümde birden sırtıma çöken ağırlık ile bedenim öne savrulmuş belim öne eğilmiş ti.
" Jeon Jungkook derhal bana o yemekleri getir aksi takdirde olacaklardan ben sorumlu olmam! "
" Yaaa öyle miii "
" Öyle! "
Doğrulup belimi hafif yana çevirerek kollarımı ona sardım sırt üstü kanepeye yatırıp aramızdaki mesafeyi kapattım. Yüzlerimiz nefeslerimiz birbirine çarpacak derecede yakındı. Elleri omuzlarımdan kayarak yakalarıma geldi.
" Ne olurmuş bayan Jeon? Açıklayın bana lütfen "
Ona bu kadar yakın olmama alışık değildi. Çok sık yakın olmazdık özellikle bu kadar. Nefesleriyle birlikte kalp atışlarının hızlandığını hissedebiliyordum. Gözlerimiz birbirine kenetliyken onu öpme isteği doğmuştu içime.
Dudaklarımı dudaklarına yaklaştırırken gözlerini yumdu. Ufak bir öpücük bırakıp çekildim. Gözlerini açtığında ayağa kalkıp odamıza çıktım. Tanrım! Yanaklarım! Nefesim,nefesimin kesildiğini hissediyorum. Jeon Lena bana hiç iyi gelmiyorsun!.
Sırt üstü yatakta uzanmıştım. Gözlerim kapalıydı. Lena makyaj masasında saçlarını tarıyordu. Birden bir gürültü koptu. Odamızın kapısı açılmış Lena hızla dışarı çıkmıştı. Çıplak ayak olduğundan tiz ayak sesleri evde yankı yapıyordu bu nedenle koştuğunu anlamıştım.
Hızla yerimden kalkıp peşinden gittim. Lavabo açıkken orda olduğunu gördüm. Kusuyordu. Yanına gidip arkasına geçtim. Saçlarını avuçlarım arasına alıp topladım. Bittiğinde kolundan tutarak kalkmasına yardım edip yüzünü yıkadım.
Odaya geçtiğimizde " jeon midem çok kötü "üstüne gitmek istemedim." Yarın doktor çağırırım bir baksın hm " yediği şeyler yüzünden kustu demek istesemde diyemedim olması gerekenden daha fazla kusmustu. yatağa yatırıp yanına uzandım. Aninda kollarını bana sarmıştı. Bende ona sarılıp uykuya daldım.
~~~
Gözlerim fare görmüş tavşan gibi açılmış bir biçimde odamıza girdim. Yatağın kenarına oturdum. Kalakalmıştım. Yatakta hareketlenme olduğunu hissettiğimde bedenimi yana çevirdim. Lena uyanmıştı. Gözlerini ovup bana baktı. Yanıma gelip ellerimi tuttu.
" Jeon iyi misin? Yüzün kireç gibi olmuş "
Sirkelenip kendime geldim.
"Asıl sen iyi misin? Canın bir şey çekiyor mu? Yada dün istediklerini alayım mı? Özür dilerim özür dilerim dün istediğinde almalıydım. Hemen gidip alayım yanında istediğin başka bir şey varmı? İçecek? Yada atıştırmalık? Abur cubur ister misin? Şey de alabi- "
" Jeon sakin ol! Bir şey istemiyorum ben. Hem ne oldu yüzün neden kireç gibi?? "
Sertçe yutkundum. Ellerimi tuttuğu ellerini öptüm.
" Ailemize yeni biri geliyor Lena. Yeni bir Jeon. Küçük bir bebek...hamilesin Lena. Karnında aşkımızın meyvesini taşıyorsun. Ben baba sen anne oluyoruz.. "
Gözünden bir damla yaş düştü. Hızla kollarım arasına aldım onu. Saçlarını okşayıp öpücükler bıraktım. Sıkı sıkı sardım bedenini. Benden ayrıldığında hiç düşünmeden dudaklarına kapandım. Kısa bir öpücüğün ardından Anlımı anlına dayadım.
" Seni seviyorum çocuğumun annesi, hayatımın anlamı,kalbimin sahibi "
Gülümsediğinde parıldayan gözleriyle bakması bana olan aşkını anlatmaya yetti. Sizlere gerek dahi kalmadı. Konuşmak adına ağzını araladığında tekrar kapandım dudaklarına. Şayet konuşmasına gerek yoktu. Gözleri her şeyi anlamıştı. Söylemişti bana..
The End 🕊️
Kısa olduysa kusura bakmayın~
Düşüncelerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın~
Her zamanki gibi harikasin knk
Aaaa çok güzel yazmışsın ellerine sağlık
Müq
Şarkının HyunA DAWN •Ping Pong• olduğunu duyunca istemsiz şekilde yüzümde bir tebessüm oluştu...
Hikayenin mükemmelliği der susarım💕
Müthiş olmuşşş ellerine sağlık bebeğim 👏👏👏👏👏👏🥳🥳🥳🎉🎉🎊🎊🎊♥️♥️♥️
Mükemmel olması dışında sorun yok
Madam heryerdesin aksbsjanna
Öyleyim 💅 jdismxifneiwnixnswk
Cooook Guzel Olmuss
👁️👄👁️ilk defa ilk yaptım 👍🤭
Cümlenin mükemmelliği nsjsjshdh
şarkı adı
hyuna& dawn;ping pong
Mükemmel Olmuş 🛐💍
İlkkk
Malsf, ben yaptım🤓
@@ipu3583 Yorumlarda en yenileri göster'e girdikte ve en aşağı indikte ilk yorum benimki oluyor aşk💜
3k hayırlı olsunn
Daha nice ve nice lerini hak ediyorusun
Tebrik~k ederimm
~🍯🖤
Genel olarak böyle hikayelerde "hamile" kelimesini kız tarafı kullanır burda niye erkek tarafı söylüyor? Ve neye dayanarak söylüyor bunu?🙏🙏🙏😐😐 Ama hikaye harika 💜😘💘
Galiba sabah hamilelik testini falan gördü veya akşam yediği şeylerden, kusmadından ve anı ruh değişimlerinden
𝙼ü𝚔𝚎𝚖𝚖𝚎𝚕 𝚋𝚎𝚋𝚎𝚔 😘
Çok güzell olmuşş
Ellerine sağlık Madam~🖤🌙
dislike aticam bu kadar mukemmel olamaz
Yaa hsuwjudjeuwjwu -Madam
İlk