Öncelikle incelemenizi çok beğendiğimi söylemeliyim, bende bu filmi sinemada izledim ve genel olarak çok beğendim ama filimde harcanan bir potansiyel olduğuna inanıyorum ve sebeplerini söyleyeceğim, ilk olarak ben bu filme üç beklenti ile gittim, görsellik atmosfer ve en önemlisi miyazaki yaratıcılığı, görsellik anlamında genel olarak tatmin oldum hatta filmin en başarılı kısmı görselliğidir diyebilirim, atmosfer ise görsellik sayesinde çok hoş oluyor ama miyazaki yaratıcılığını bu filimde hiç göremedim, bu film diğer çokça filme nazaran çok daha yaratıcı ve özel bir film ama sorun şu ki diğer miyazaki filmlerine nazaran bu filimde çok az yaratıcı çizimler ve sahneler var çünkü tüm filimdeki yaratıcı sahneler önceki miyazaki filmlerinde zaten benzeri olan sahneler, mesela örnek vereyim araftaki o siyah varlıkların dokuları aynı ruhların kaçışı filmindeki ilk kasabadaki varlıklar gibi veya doğum odasındaki o kağıttan büyülü ejderha benzeri varlıklar zaten kağıt büyüsü ruhların kaçışı filminde yok muydu veya o son kısımlardaki kule başındaki bahçe ve duvarların görünmez olması bana aynı yürüyen şato ve uçan kaledeki görünmez duvarlar ve kraliçe bahçesi gibi gözüktü veya teyzelerin hepsinin yubaba ya benzemesi gibi yada ateşten kızın dokusu yürüyen şato daki ateş gibiydi veya araftaki bebek ruhlar nedense bana orman ruhlarını anımsattı ki zaten orman ruhların tasarımları ve hareketleri bana çok daha iyi gözüküyor bunun gibi çok çok daha başka sahne olay ve canlılar bana önceki filimlerden alınmış gibiydi bunların dışında da ben filmin ilk yarısını diğer yarısına nazaran daha çok sevdim sebebi ise ilk yarıda balıkçının gizemli tavırları müzikler ve kulenin gizemi bana çok cazip gelmişti taki balıkçının ok tarafından vurulup da içinden insan benzeri sivri kulaklı bir varlık çıkana dek o an çok hayalkırıklığı yaşadığımı hatırlıyorum çünkü neden tüm mistik canlılar hep insansı olmak zorunda ki mesela ruhların kaçışı filmindeki yüzsüz tanrının tasarımı bana çok gizemli ve ilgi çekici gelmişti çünkü onda insan görmüyordum, ama balıkçı da kesinlikle insan görüyorum filmin başlarında balıkçının ilk konuştuğu yerlerde çok mutlu olmuştum demiştim ki konuşan bir hayvanın anca bukadar yaratıcı ve farklı bir konuşma tarzı olur o papağan benzeri ses ile ve garip diyalogları ile ama nezaman ki içinden insan çıktı tüm o gizemli etkisi gitti ayrıca filmin bence en problemli yanı temposuydu ilk yarı gizem ve hafif mistiklik içerirken diğer yarısı tamamen büyülü ve gerçeküstü bir hal aldı ki ben gerçeküstü olaylara bayılırım iyi yapıldığı takdirde ki bu film genel olarak çok iyi yapmış ama ruhların kaçışı gibi dengeli ve yaratıcı şekilde değil ayrıca ana karakter bu olaylara tepkisini hiç beğenmedim herşey normalmiş gibi davranıyordu, son olarak müzikler baya iyiydi hatta bence tüm miyazaki filimleri arasında en iyi müzikler bu filimdeydi, daha bahsedeceğim çok nokta var ama hem yorulduğum için hemde işim olduğu için artık yorumumu bitiriyorum.
Başarılı bir inceleme olmuş teşekkürler.
Yorumlaman çok başarılı
Öncelikle incelemenizi çok beğendiğimi söylemeliyim, bende bu filmi sinemada izledim ve genel olarak çok beğendim ama filimde harcanan bir potansiyel olduğuna inanıyorum ve sebeplerini söyleyeceğim, ilk olarak ben bu filme üç beklenti ile gittim, görsellik atmosfer ve en önemlisi miyazaki yaratıcılığı, görsellik anlamında genel olarak tatmin oldum hatta filmin en başarılı kısmı görselliğidir diyebilirim, atmosfer ise görsellik sayesinde çok hoş oluyor ama miyazaki yaratıcılığını bu filimde hiç göremedim, bu film diğer çokça filme nazaran çok daha yaratıcı ve özel bir film ama sorun şu ki diğer miyazaki filmlerine nazaran bu filimde çok az yaratıcı çizimler ve sahneler var çünkü tüm filimdeki yaratıcı sahneler önceki miyazaki filmlerinde zaten benzeri olan sahneler, mesela örnek vereyim araftaki o siyah varlıkların dokuları aynı ruhların kaçışı filmindeki ilk kasabadaki varlıklar gibi veya doğum odasındaki o kağıttan büyülü ejderha benzeri varlıklar zaten kağıt büyüsü ruhların kaçışı filminde yok muydu veya o son kısımlardaki kule başındaki bahçe ve duvarların görünmez olması bana aynı yürüyen şato ve uçan kaledeki görünmez duvarlar ve kraliçe bahçesi gibi gözüktü veya teyzelerin hepsinin yubaba ya benzemesi gibi yada ateşten kızın dokusu yürüyen şato daki ateş gibiydi veya araftaki bebek ruhlar nedense bana orman ruhlarını anımsattı ki zaten orman ruhların tasarımları ve hareketleri bana çok daha iyi gözüküyor bunun gibi çok çok daha başka sahne olay ve canlılar bana önceki filimlerden alınmış gibiydi bunların dışında da ben filmin ilk yarısını diğer yarısına nazaran daha çok sevdim sebebi ise ilk yarıda balıkçının gizemli tavırları müzikler ve kulenin gizemi bana çok cazip gelmişti taki balıkçının ok tarafından vurulup da içinden insan benzeri sivri kulaklı bir varlık çıkana dek o an çok hayalkırıklığı yaşadığımı hatırlıyorum çünkü neden tüm mistik canlılar hep insansı olmak zorunda ki mesela ruhların kaçışı filmindeki yüzsüz tanrının tasarımı bana çok gizemli ve ilgi çekici gelmişti çünkü onda insan görmüyordum, ama balıkçı da kesinlikle insan görüyorum filmin başlarında balıkçının ilk konuştuğu yerlerde çok mutlu olmuştum demiştim ki konuşan bir hayvanın anca bukadar yaratıcı ve farklı bir konuşma tarzı olur o papağan benzeri ses ile ve garip diyalogları ile ama nezaman ki içinden insan çıktı tüm o gizemli etkisi gitti ayrıca filmin bence en problemli yanı temposuydu ilk yarı gizem ve hafif mistiklik içerirken diğer yarısı tamamen büyülü ve gerçeküstü bir hal aldı ki ben gerçeküstü olaylara bayılırım iyi yapıldığı takdirde ki bu film genel olarak çok iyi yapmış ama ruhların kaçışı gibi dengeli ve yaratıcı şekilde değil ayrıca ana karakter bu olaylara tepkisini hiç beğenmedim herşey normalmiş gibi davranıyordu, son olarak müzikler baya iyiydi hatta bence tüm miyazaki filimleri arasında en iyi müzikler bu filimdeydi, daha bahsedeceğim çok nokta var ama hem yorulduğum için hemde işim olduğu için artık yorumumu bitiriyorum.
@@Birisi692 maalesef bildiğim kadarıyla şimdi artık gösterimde değil film