"Merhaba" ona kızgın olduğum için omzuna vurarak yanından geçtim. "Anne!" Diyse seslendim. ama jimin cevap verdi... "annen ve baban sinemaya gitti" kaşlarımı çattım. "haber vermeden gitmezler" "Az önce bana dediler.." "YN.. Üzgünüm" "ne için üzgünsün?" Bana yaklaşarak "Bana kızgın olduğunu biliyorum... İstersen bana bağırabilirsin. Ama benimle konuşmayı kesme" bir şey demedim.. gözlerimi kaçırdım ve kollarımı çaprazladım. daha da yaklaştı ve buketi bana uzatarak. "YN.. bu senin için.. beğendin mi?" "Beğenmedim" Tam gidiceken kolumu tutu ellerini üzerimden çekmeye çalışırken bana hızlıca sarıldı. "YN.. Düzeltmek istiyorum bir yere gidelim mi?" gözlerimi devirdim ve başımı salladım... ikimizde de çıkıp sokaklarda yürüdük elimi tutmaya çalıştı ama ben buna hazır değildim "YN..lütfen" ama ben onu hiç dinlemedim.. Şimdi jimin benim gibi davranıyor ve bende Jimin gibi. eskiden onun aşkını özlediğim gibi şimdi o benim aşkımı özlüyor, o bana boşuna bağırırken şimdi ben ona karşı soğuk oldum. Jimin bir anda önüme geçip durdurdu ellerimi tuttu "YN... Yaptığım her şey için gerçekten çok üzgünüm.... Tekrar etmeyeceğim sana olan aşkımı ifade etmeye çalışacağım Lütfen bana bir şans ver" gözyaşlarını tutarak.. böyle görmeyi istemediğim için kendini kötü hissettim.. evet onu bu kadar çok seviyorum... "Seni çok seviyorum YN... lütfen bu sefer aşkımı göstermeme izin ver.. En iyi erkek arkadaş olduğumu sana kanıtlayacağım" ellerimi göğsünde tutarak, gülümsedim ve başımı salladım Beni kaybetme korkusuyla titreyen vücuduyla bana sımsıkı sarıldı.. başımı boyun girintisine yasladım... "Birbirimizi Tekrar sevelim" diye fısıldadı... Umarım beğenirsiniz beğendiyseniz kanallımdaki diğer hayal etlere bakabilirsiniz 💜💗 Hayal et'in devam etmesi için lütfen bildirimleri açıp aktif olmayı unutmayın lütfen 🙏💜💗 ruclips.net/video/_90wRVpaC2o/видео.html
yüksek, dağınık bir topuz,büyük beden tişört ve kısa bir şort...mochi'm için hazırladığım mochi'ye bakarak somurttum mochi'leri benim ve erkek arkadaşımın isminin yazdığı bana özel yapılmış şirin minik bir kutuya mükemmel bir şekilde koydum. Dağınık topuzumu açıp tüm saçlarımın serbest kalmasını sağladım. hafif bir makyaj yapıp gülümsedim aynadan kendime baktım bugün izinliyim ve erkek arkadaşım jimin ile biraz zaman geçirmek istiyorum. "Anne... Jimin'ime gidiyorum!" oturma odasından mochi kutusuyla birlikte eşyalarını alarak, hemen jiminin evine yöneldim... ...
Jimin'in kapısının önüne geldim ve zili iki kez çaldım. Jimin kapıyı açtı ve iç çekti "Ne? Şaşıracağını düşünmüştüm" "hayır hayır öyle değil içeri gel" "Sana bunları getirdim" her şeyi masaya koydum ama onlara bakmadı bile. "Çalışıyor musun?" "Evet" mırıldandı dizüstü bilgisayarın ekranına bakarak. "Gelmeden önce beni aramalıydın" "Biliyorum... Sadece seni düşündüm, bir süre kalıp gideceğim" elimdeki kutuyla yavaşça ona doğru yürüdüm ve yanına oturdum hızlıca bana baktı. "Yardım edebilir miyim?" başını hayır dercesine salladı. "chimmy... al şunu" ellimle laptop görüntüsünü saklayarak mochi'yi alıp ağzına götürdüm elimi çekti. "yn.. lütfen rahatsız etme" iki saniye boyunca sana keskin bir bakış attı. "sen hep böylesin." somurttum etrafıma baktım. "yine yemek yemedin mi?" Ve yine başını iki yana salladı "neden yemiyorsun? aish.." Kalkıp mutfağa gittim. Jimin benim kalktığımı gördü ve ben gözden kaybolana kadar sadece bana baktı. "Jimin. Her şeyi masanın üzerine koydum gelip yersin!" diye bağırdım mutfatan. "tamam!" Gerçekten stresli göründüğü için oradan ayrılmak istedim. Onu rahatsız etmek istemiyorum tabiki işi bitince beni arıcak yine ona döndüm omzuna yaslandım "Yemek soğumadan ye" gözlerini dizüstü bilgisayardan ayırmadan başını salladı. güldüm ve tekrar konuştum. "Seni özledim" başını salladı ve "bende" "Yalan söyleme" Kaşlarını çatı ve tam konuşacağı sırada ben konuştum. "Bir daha söyle sonra inanacağım" "Seni özledim" Nadiren söylediği için sonunda gülümsedim "Gideceğim o zaman " başını salladı ve bana baktı.. "Ama ondan önce" yanaklarından tuttum dudağından öptüm geri çekildim o biraz gülümserken bende gülümsedim...bir aradı ve gülümsemesi yarıda kaldı. "Evet" "2 dakika sonra zoom toplantısı başlıcak" "tamam" Dedi ve Çağrıyı dizüstü bilgisayara bağladı benim haberim yokken... "Tamam o zaman şimdi çıkıyorum... seni sonra ararım" ayağa kalkıcakken birden ayağım takıldı ve Jimin'in kucağına düştüm ve dudaklarımız birbirine değdi. Aramadakiler ikimizi de görürken her şey saniyeler içinde oldu. gözlerimi çabucak açtım ve nefes nefese hemen jimin yanına oturdum. "Yn.. sorun ne? Çalışıyorum görmüyor musun?" dizüstü bilgisayarını kapatarak ne yaptığımın yeni farkına vardım. "Ö-özür dilerim... Bilmiyordum yanlışlıkla oldu" biraz geri çekildim. "Beni neden rahatsız ediyorsun? Ve neden haber vermeden geldin? Bir gün bekleyemez misin?" Jimin bana bağırdı... kelimenin tam anlamıyla onun sözleriyle sarsıldım sadece onu neşelendirmeye çalıştım... "Git artık" *o da ne dediğinin farkında değildi, şimdilik işi zamanını ve huzurunu alıyordu...* Hemen yerimden kalktım onun yanında ağlamak istemiyordum o yüzden bir an önce evime gitmek istiyordum. ... laptopu açtım ve tekrar çalışmaya başladım ama aklım başka yerlerdeydi.. "Jimin.. internetin iyi mi?" *Jimin bir süredir hiçbir şey konuşmadığı için* "evet.Dinliyorum" *neler olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu..* "Suho.. bana bir kez daha anlatır mısın" şimdi toplantıyı düzgün bir şekilde dinlemek için kendimi hazırladım işimi bir an önce bitirmek istiyorum... toplantıdan sonra tekrar çalışmaya başladım bu sefer hiç olmadığı kadar hızlı... 4 saat sonra derin bir iç çekerek laptopu kapattım koltuğa yaslandım gözlerimi kapattım ve rahatladım Birkaç saniye sonra gözlerimi açtım cüzdanımı aldım ve dışarı çıktım. ... bir elimde kumanda diğer elimde telefon tutmuş televizyon izliyordum arada bir telefon ekranına bakıyordum Annem ve babam hazırlanıyorlardı bir yere gidiceklerdi "Ne kadar acımasız..bana bir kere bile mesaj atmadı" yine telefon ekranına bakarak "aish.sadece ben... sadece ben acı çekiyorum her seferinde" Yüzümü yıkamak için banyoya gittim ve o sırada bir kapı sesi duydum "anne... huzur içinde yüzümü yıkayamaz mıyım?" ama yine kapıyı çaldı yüzümde köpüklerle hırladım.. "Ben çıkana kadar orada dur!" cevap yok sadece kapıyı çalıyordu. yüzümü yıkadım ve hızlıca sildim kapıyı açtım ama jimin'in elinde bir buketle kapıda durduğunu görür görmez kalbim atmaya başladı.
"Merhaba"
ona kızgın olduğum için omzuna vurarak yanından geçtim.
"Anne!" Diyse seslendim.
ama jimin cevap verdi...
"annen ve baban sinemaya gitti"
kaşlarımı çattım.
"haber vermeden gitmezler"
"Az önce bana dediler.."
"YN.. Üzgünüm"
"ne için üzgünsün?"
Bana yaklaşarak
"Bana kızgın olduğunu biliyorum... İstersen bana bağırabilirsin. Ama benimle konuşmayı kesme"
bir şey demedim.. gözlerimi kaçırdım ve kollarımı çaprazladım. daha da yaklaştı ve buketi bana uzatarak.
"YN.. bu senin için.. beğendin mi?"
"Beğenmedim"
Tam gidiceken kolumu tutu ellerini üzerimden çekmeye çalışırken bana hızlıca sarıldı. "YN.. Düzeltmek istiyorum bir yere gidelim mi?"
gözlerimi devirdim ve başımı salladım...
ikimizde de çıkıp sokaklarda yürüdük elimi tutmaya çalıştı ama ben buna hazır değildim "YN..lütfen" ama ben onu hiç dinlemedim..
Şimdi jimin benim gibi davranıyor ve bende Jimin gibi. eskiden onun aşkını özlediğim gibi şimdi o benim aşkımı özlüyor, o bana boşuna bağırırken şimdi ben ona karşı soğuk oldum.
Jimin bir anda önüme geçip durdurdu ellerimi tuttu
"YN... Yaptığım her şey için gerçekten çok üzgünüm.... Tekrar etmeyeceğim sana olan aşkımı ifade etmeye çalışacağım Lütfen bana bir şans ver"
gözyaşlarını tutarak.. böyle görmeyi istemediğim için kendini kötü hissettim.. evet onu bu kadar çok seviyorum...
"Seni çok seviyorum YN... lütfen bu sefer aşkımı göstermeme izin ver..
En iyi erkek arkadaş olduğumu sana kanıtlayacağım" ellerimi göğsünde tutarak, gülümsedim ve başımı salladım
Beni kaybetme korkusuyla titreyen vücuduyla bana sımsıkı sarıldı.. başımı boyun girintisine yasladım...
"Birbirimizi Tekrar sevelim" diye fısıldadı...
Umarım beğenirsiniz beğendiyseniz kanallımdaki diğer hayal etlere bakabilirsiniz 💜💗
Hayal et'in devam etmesi için lütfen bildirimleri açıp aktif olmayı unutmayın lütfen 🙏💜💗
ruclips.net/video/_90wRVpaC2o/видео.html
Elerine salık
@@Junkook-d4eafiyet olsun jejdbdk
Jimin in sesi ve güzelliği offff müq sesi varr
Yaaa çok tatlıııı
Ben olsam ve bana bunu yapsa terkederdim ama jimin olduğu içşn bana işkencede bir etse soğuk yapmazdım mal mıyım ben mk
Aga b
Kız üzüldü ya,,🤧🚬
Müqqo
Teşekkürler 💗
aşk çok güzell
Teşekkürler 💜💗
ilk ve bide çok güzel olmuş elerine sağlık ❤
Teşekkürler 💜
Müq olmuş
Accayipppp çokk güzelll😍😍💜💜👏👏
Teşekkürler 💗💜
@@jennieshi517 rica ederim aşkım tekrar ellerine sağlık😘😘💜💜💜
ellerine sağlık mukemmel olmuş🥰😍😘😊
Teşekkürler 💜💘
Abi çok mükemmel ya
Henüz okumadım ama bence iyi iş çıkarmış olmalısın :)
Teşekkürler 💜💗🥺
Çokselll olmuş ellerine sağlık bebeğim ❤️ ❤️
Teşekkürler 💜💗
tek kelimeyle mü kem mel
Teşekkürler 💜💗
Okumadan yazan ben
Oku yaz bekliyorum dkdbdkbskcndkd
@@jennieshi517 tek kelimeyle EFSANE
@@BTSjimin-ul7mc teşekkürler 💜😍
Bu baya iyiydi haa
Teşekkürler 💜💗
Yoruma koayrmisin acikla.ayi
yüksek, dağınık bir topuz,büyük beden tişört ve kısa bir şort...mochi'm için hazırladığım mochi'ye bakarak somurttum mochi'leri benim ve erkek arkadaşımın isminin yazdığı bana özel yapılmış şirin minik bir kutuya mükemmel bir şekilde koydum.
Dağınık topuzumu açıp tüm saçlarımın serbest kalmasını sağladım. hafif bir makyaj yapıp gülümsedim aynadan kendime baktım bugün izinliyim ve erkek arkadaşım jimin ile biraz zaman geçirmek istiyorum.
"Anne... Jimin'ime gidiyorum!"
oturma odasından mochi kutusuyla birlikte eşyalarını alarak, hemen jiminin evine yöneldim...
...
Jimin'in kapısının önüne geldim ve zili iki kez çaldım. Jimin kapıyı açtı ve iç çekti
"Ne? Şaşıracağını düşünmüştüm"
"hayır hayır öyle değil içeri gel"
"Sana bunları getirdim"
her şeyi masaya koydum ama onlara bakmadı bile.
"Çalışıyor musun?"
"Evet"
mırıldandı dizüstü bilgisayarın ekranına bakarak.
"Gelmeden önce beni aramalıydın"
"Biliyorum... Sadece seni düşündüm, bir süre kalıp gideceğim"
elimdeki kutuyla yavaşça ona doğru yürüdüm ve yanına oturdum hızlıca bana baktı.
"Yardım edebilir miyim?"
başını hayır dercesine salladı.
"chimmy... al şunu"
ellimle laptop görüntüsünü saklayarak mochi'yi alıp ağzına götürdüm elimi çekti.
"yn.. lütfen rahatsız etme"
iki saniye boyunca sana keskin bir bakış attı.
"sen hep böylesin."
somurttum etrafıma baktım.
"yine yemek yemedin mi?"
Ve yine başını iki yana salladı
"neden yemiyorsun? aish.."
Kalkıp mutfağa gittim. Jimin benim kalktığımı gördü ve ben gözden kaybolana kadar sadece bana baktı.
"Jimin. Her şeyi masanın üzerine koydum gelip yersin!" diye bağırdım mutfatan.
"tamam!"
Gerçekten stresli göründüğü için oradan ayrılmak istedim. Onu rahatsız etmek istemiyorum tabiki işi bitince beni arıcak yine ona döndüm omzuna yaslandım
"Yemek soğumadan ye"
gözlerini dizüstü bilgisayardan ayırmadan başını salladı. güldüm ve tekrar konuştum.
"Seni özledim"
başını salladı ve "bende"
"Yalan söyleme"
Kaşlarını çatı ve tam konuşacağı sırada ben konuştum.
"Bir daha söyle sonra inanacağım"
"Seni özledim"
Nadiren söylediği için sonunda gülümsedim
"Gideceğim o zaman "
başını salladı ve bana baktı..
"Ama ondan önce"
yanaklarından tuttum dudağından öptüm geri çekildim o biraz gülümserken bende gülümsedim...bir aradı ve gülümsemesi yarıda kaldı.
"Evet"
"2 dakika sonra zoom toplantısı başlıcak"
"tamam"
Dedi ve Çağrıyı dizüstü bilgisayara bağladı benim haberim yokken...
"Tamam o zaman şimdi çıkıyorum... seni sonra ararım"
ayağa kalkıcakken birden ayağım takıldı ve Jimin'in kucağına düştüm ve dudaklarımız birbirine değdi. Aramadakiler ikimizi de görürken her şey saniyeler içinde oldu.
gözlerimi çabucak açtım ve nefes nefese hemen jimin yanına oturdum.
"Yn.. sorun ne? Çalışıyorum görmüyor musun?"
dizüstü bilgisayarını kapatarak ne yaptığımın yeni farkına vardım.
"Ö-özür dilerim... Bilmiyordum yanlışlıkla oldu"
biraz geri çekildim.
"Beni neden rahatsız ediyorsun? Ve neden haber vermeden geldin? Bir gün bekleyemez misin?"
Jimin bana bağırdı... kelimenin tam anlamıyla onun sözleriyle sarsıldım sadece onu neşelendirmeye çalıştım...
"Git artık"
*o da ne dediğinin farkında değildi, şimdilik işi zamanını ve huzurunu alıyordu...*
Hemen yerimden kalktım onun yanında ağlamak istemiyordum o yüzden bir an önce evime gitmek istiyordum.
...
laptopu açtım ve tekrar çalışmaya başladım ama aklım başka yerlerdeydi..
"Jimin.. internetin iyi mi?"
*Jimin bir süredir hiçbir şey konuşmadığı için*
"evet.Dinliyorum"
*neler olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu..*
"Suho.. bana bir kez daha anlatır mısın"
şimdi toplantıyı düzgün bir şekilde dinlemek için kendimi hazırladım işimi bir an önce bitirmek istiyorum...
toplantıdan sonra tekrar çalışmaya başladım bu sefer hiç olmadığı kadar hızlı...
4 saat sonra derin bir iç çekerek laptopu kapattım koltuğa yaslandım gözlerimi kapattım ve rahatladım Birkaç saniye sonra gözlerimi açtım cüzdanımı aldım ve dışarı çıktım.
...
bir elimde kumanda diğer elimde telefon tutmuş televizyon izliyordum arada bir telefon ekranına bakıyordum Annem ve babam hazırlanıyorlardı bir yere gidiceklerdi
"Ne kadar acımasız..bana bir kere bile mesaj atmadı"
yine telefon ekranına bakarak "aish.sadece ben... sadece ben acı çekiyorum her seferinde"
Yüzümü yıkamak için banyoya gittim ve o sırada bir kapı sesi duydum
"anne... huzur içinde yüzümü yıkayamaz mıyım?"
ama yine kapıyı çaldı yüzümde köpüklerle hırladım..
"Ben çıkana kadar orada dur!"
cevap yok sadece kapıyı çalıyordu. yüzümü yıkadım ve hızlıca sildim kapıyı açtım ama jimin'in elinde bir buketle kapıda durduğunu görür görmez kalbim atmaya başladı.