Tehlikeli Ahlaki Hastalıklar | Tevhid Dergisi | Sesli Makale

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 8 сен 2024
  • Tehlikeli Ahlaki Hastalıklar | Tevhid Dergisi | Sesli Makale
    Tevhid Dergisi 63. sayısında yayınlanan yazının tamamına ulaşmak için:
    bit.ly/31o6RdT
    Diğer sosyal medya hesaplarımızdan yayınlamadığımız özel paylaşımlarımızdan güncel olarak haberdar olmak için linke tıklayarak WhatsApp hattımıza abone olabilirsiniz; bit.ly/2xHiHzN
    Tehlikeli Ahlaki Hastalıklar Nelerdir?
    1. Konfor Hastalığı
    2. Acelecilik
    3. Bahanecilik
    4. Rekabet ve Yarış
    5. Faydasız Konuşma
    1. Konfor Hastalığı
    İslam davası zor, kulluk zor, şeytanın vesveseleri ve nefsin ayartmalarına sabır zor, cennet yolu uzun ve zor. Zor, zor, zor... Bu yükün altından irade sahibi, zora dayanıklı, gecikene sabır gösterebilecek insanlar kalkabilir… Bu nedenle olsa gerek, refahla şımartılmış, zenginlikle azgınlaşmış insanlar umumiyetle Rasûllerin davetinden yüz çevirmiş, karşı cephede yer almayı tercih etmişlerdir.
    "Biz, hangi beldeye bir uyarıcı yolladıysak mutlaka oranın refah içinde yaşayan şımarık zenginleri 'Biz sizin kendisiyle gönderildiğiniz şeyi inkar ediyoruz' dediler." (34/Sebe, 34)
    ...
    2. Acelecilik
    Allah (svt) insan için: "İnsan aceleden/aceleci olarak yaratıldı" (21/Enbiya, 37) buyurmaktadır. İnsanın aceleciliği onun imtihanıdır. Onu sabır, hilim, tefekkür ve tedebbürle terbiye etmesi istenmiştir.
    Aceleciliği tedavi edilmesi gereken bir hastalık olarak gören İslam'ın yanına, 'İçinde yaşadığımız çağ hız çağıdır' ya da 'Acele etmeyenler başarı yarışının gerisinde kalır' diyen modern anlayışı koyun. İslam insanı arındırıp terbiye etmeye çalıştıkça, onlar insanı hızlandırıp mekanik bir robota çevirmeye çalışıyorlar. Daha hızlı arabalar, daha hızlı bilgisayarlar, daha hızlı okuma kursları, daha hızlı anlama ve ezberleme materyalleri, daha hızlı mutlu olma seminerleri… Hep daha hızlı daha hızlı… Niçin? İnsanı tabiatında var olan boşluktan yakalayıp, fıtratında var olan hız tutkusuyla azdırmak, ayartmak ve yoldan çıkarmak için.
    3. Bahanecilik
    İnsanoğlu 'savunma' mekanizmasıyla yaratılmıştır. Canına, malına, onur ve kişiliğine namus ve haysiyetine, dinine kısaca kendisi için önemli ve kutsal olana saldırı hissettiğinde 'savunma' özelliği devreye girer.
    Şeytan insanda var olan bu fıtri özelliği onun aleyhine kullanarak 'bahane üretme' hastalığına çevirir. Sorumluluklarını yerine getirmediğinde, Allah (svt) ya da kul hakkında hata yaptığında, şeytan vesveseleriyle ona bahaneler öğretir. İnsanı anlık olarak rahatlatan bu vesveseler selim fıtrata uyumlu değildir aslında. Fıtratta var olan takva, nefse bitiştirilmiş olan melek ve Allah'ın her müminin kalbinde var olan vaizi insanı uyarır: 'Hatanı kabullen, tevbeyle Allah'a yönel, helallik iste ve eksiklerini telafi et.' Her insan vicdanın derinliklerinden bu çağrıyı duyar. Kimisi vahyin ve aklın gereği olanı yapar, hatasının sorumluluğunu üstlenir; kimi de bahaneciliğin hafifliğine kapılıp, sürüklenir. Zamanla bahanecilik ahlak haline gelir.
    4. Rekabet ve Yarış
    İnsan, faydası olan şeyleri elde etme istek ve azmi, zararına olanlardan korunma ve kaçma fıtratıyla yaratılmıştır. İhtiyacı olan fayda bir başkasının da ihtiyacı olduğunda insan, yol ayrımına gelmiş olur. Önünde iki yol vardır:
    İlki: Elinden geleni ortaya koymak ve çıkan sonuca razı olup elde ettiğinde şükür, edemediğinde sabır ve kanaat göstermektir. Bu yol, yolların en hayırlısıdır. İçinde tevekkül, rıza, şükür, sabır gibi güzel hasletler bulunmaktadır.
    İkinci yol: Elinden gelen çabayı gösterdikten sonra elde ettiği neticeye razı olmamak, başkalarının elinde olana tamah etmek, Allah'ın ihsan ve lütfundan insanlara bahşettiği faziletleri çekememek, kazananı olmayan bir yarışın içinde tükenmek.
    5. Faydasız Konuşma
    Allah'ın (svt) insanda yarattığı en önemli organlardan biri hiç şüphesiz dildir. Fıtrata yerleştirilmiş olan takvanın yönlendirmesiyle kişiyi alay-ı illiyyine, fücurun yönlendirmesiyle esfel-i safiline götürebilir.
    Allah (svt) insana konuşmalarının da hesabını vermek zorunda olduğunu ve bunun "Andolsun ki yaptıklarından soracağız" (15/Hicr, 92-93) kısmına dahil olduğunu hatırlatmaktadır.
    "İki melek (insanın) sağında ve solunda oturarak yaptıklarını yazmaktadırlar. İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın." (50/Kaf, 17-18)
    "İnsanoğlu uyanıp sabaha eriştiğinde bütün organlar dile seslenir: 'Bizim hakkımızda Allah'tan kork! Sen istikamet üzere olduğunda bizler de istikamet üzere oluyor, sen bozulduğunda bizler de bozuluyoruz.' derler." (Tirmizi)
    Kanalımıza Destek Olmak İçin;
    bit.ly/2Xx0vnW
    Tevhid Meali İçin:
    tevhidmeali.com/
    Dergilerimiz ve Kitaplarımıza Ulaşmak İçin:
    tevhiddergisi.org/
    Şeri sorularınızı tevhidsoru@gmail.com mail adresi üzerinden sorabilirsiniz.
    #Ahlak #TevhidDergisi #SesliMakale
    Ebu Hanzala Hoca
    Tevhid Dergisi 63. sayı
    Tevhid Dersleri
    Dini videolar
    Halis Bayancuk

Комментарии • 36