Meeting set edelim derken daha bilgili daha kurumsal olduklarını sanıyorlar. Güldür Güldür show da bununla ilgili plaza Türkçesi diye bir bölüm yapmışlardı. Bu konu gerçekten komik
Dilimize verdiğimiz değer abone sayınızdan da belli oluyor. Bu kanal, saçma sapan şebeklikler yapan bir mecra olsaydı kesinlikle milyonlarca abonesi ve izlenmesi olurdu. Ancak tarih boyunca kaliteli şeylerin alıcısı az olmuştur. Yola devam.
Türkçemize verdiğiniz değere, doğru ve güzel konuşulması hususunda sarf ettiğiniz emeğe sevdiğim bir temenni cümlesi ile teşekkür etmek isterim; Gün eksilmesin pencerenizden...
Açıklaması: kültür seviyemiz, dilimize saygı, aşağılık kompleksi, batıya özenti vs. Türkçesini unuttuğumuz o kadar çok kelime var ki. Çok az kişinin umurunda maalesef.
Bütün bu çabalar, emekler ve siz mükemmelsiniz... Bunlar videolarda kalmasa, kitap formatında basılsa çok iyi olur. İngilizce'de Yapılan Kelime ve Gramer Hataları - İngilizce Okunuş - Söyleniş Kuralları - gibi kitaplar var, dilimiz için de sizden olmalı…
Önemli bir görev yapıyorsunuz! Kutlarım! Keşke reklam sponsorlarına ulaşsanız ve bu bilgileri daha yaygın hale getirseniz.. Haddim olmayarak..Dil ulusu yaşatır! Adalet ile birlikte!!
Çok titiz davranmak gerekiyor kendi dilimizi kullanırken. Reyhan hanım, bu konuda çok haklısınız. Devletin işleyişinde toplumların kazançlı çıkması için nasıl Fen bilimlerine önem verilirse Sosyal bilimlere de önem vermek zorundadır. Ne Fen bilmi Sosyal bilmi olmadan doğru iskimatte ilerler ne de tam tersi. Her iş yerine insan kaynaklarından eleman alınıyorsa Türkçe bölümünden de eleman alınmalıdır. Bir dilin en çok yabancı olduğu yerlerde çalışanlar toplanıp kullandıkları yerel ağızlar sorulursa soruna bir çözüm bulabilirler. Motor, piston, makina, biju, egzos, vb. yüzlerce kelime oto tamircilerine sorulsa oradan yeni Türkçe kelimeler öğrnilmesi çok kolaydır.
İşin kötüsü ilkokuldan beri Türkçe ve İngilizce öğreniyoruz, öğretiyoruz. Ne konuştuğumuz İngilizce İngilizce'ye benziyor, ne de Türkçe Türkçe'ye. Değerli katkılarınız ve uyarılarınız için teşekkürler. Hatalarımı görüp kendimi düzeltmeme yardımcı oluyorsunuz.
🌐🇹🇷🇦🇿🤲🤝🤝🤲🇦🇿🌐Bu yanaşma Azərbaycanda da var.Bir çox kəlmələrin türkcə adı-anlamı olduğu halda bir çoxları bunu başqa dillərdə olan kəlmələrlə ifadə edirlər Guya"bunlar çox biliklidirlər".Ən çox rus dilində,son illərdə ingiliscə.Bu çox gülünc bir hərəkətdir.Ən gülməlisi iki azərbaycanlı-türk bir-biri ilə rusca,yaxud yarı rusca-yarı türkcə danışırlar və özlərini"paytaxt,şəhər əhli və mədəni hesab edirlər"Əslində çox gülünc adamlardılar,əgər bunu anlasalar.🌐
Bravo... Elli senedir yurt dışında yaşıyorum. Aksanım ve sözlük hazneme çok dikkat ediyorum. Görgüsüz insanlar marifetmişcesine ingilizce sözcükler kullanıyor. Ben duyarsam alay edercesine gülüyorum veya hemen düzeltiyorum. Başka çaresi yok...
İzninizle, konuya farklı bir açılım getirmek istiyorum: Öncelikle, duyarlılığınızı paylaşıyorum. Dile gösterdiğimiz özen, sahip olduğumuz bu ortak kültürel varlığı koruma görevimizin gereği... Öte yandan, dil yalnızca bir iletişim aracı değil, düşünce örgüsü oluşturmamızda da temel bir işlevi var. Sözcükleri algıladığımızda, zihnimizde bunun karşılığı olarak bazı kavramsal imgeler oluşuyor. Hepimizin, maruz kaldığımız görsel/işitsel ve diğer uyaranlardan etkilenen, doğumdan bile önce biriktirmeye başladığımız kavramsal birer kütüphanemiz var. Örneğin "ağaç" sözcüğünü duyduğunuzda zihnimizde belki de ilk gördüğünüz ağacın bir imgesi beliriyor... Ya da bambaşka bir kavramsal motif, bir deneyimimiz, bir duygumuz... Adını, bu konuda çalışmalar yapan iki dilbilimciden alan Sapir-Whorf hipotezi, dilin düşünce yapımızı etkilediğini, aslında dilin zihin şemamızı oluşturduğunu ve bunun da dünyayı algılayış biçimimize etki ettiğini savunuyor. Bir başka deyişle, bildiğimiz sözcükler, bizim kavramsal evrenimizi de belirliyor... Bu evreni tek bir dille oluşturmak, biraz dar bir çerçeveden bakmak demek. Başka başka dillerin getirdiği açılımlarla, zihnimizdeki kavram kütüphanesini zenginleştirmemiz ya da o dillerdeki ele alış biçimleriyle yaşama dair kavrayışımızı genişletmemiz mümkün. John Koenig adlı dilbilimci, dilimizde karşılığı olmadığı için hissedemediğimiz duygular olduğunu savunuyor. Sizin örneğinize dönersek, "start vermek," "başlamaktan" (bu arada "başlatmak" daha uygun olacak sanırım) daha farklı bir imge oluşturabilir zihnimizde... Bu deyiş benim zihnimde, kocaman harflerle START yazan bir çizgide, kuru-sıkı tabanca sesiyle başlatılan bir koşu yarışı çağrıştırıyor. O sırada sözü edilen "başlatma" eylemi bu benzetme sayesinde, "başlatmak" sözcüğünden daha farklı bir karşılık uyandırıyor zihnimde, algılayışıma zenginlik katıyor. Eş anlamlı sözcüklerde de görebilirsiniz bu işlevsel ayrımı, "duyarlılık" ve "hassasiyet" asla aynı duyguyu oluşturmuyor ya da "öğrenci" ve "talebe" bambaşka kavramsal imgeler uyandırıyor... Elbette, sizin de videoda kastettiğiniz gibi, dilimizi özensiz ve savrukça kullanmaya, özenti davranmaya karşıyım.
Hanımefendinin derdi sadece batı dilleriyle. Arapçadan Türkçeye geçmiş sözcükler onu rahatsız etmediği gibi kasıtlı olarak fazlasıyla kullanıyor. Oysa bunların karşılığı olan Türkçe sözcükler var. Eğer kendisi bunu tercih ediyorsa farklı tercihleri olan insanlara da saygı duymayı öğrenmeli.
Yıllarca bununla mücadele ettim. En fazla da meslekdaşlarımla bu konuda karşı karşıya geldim. Şu bir gerçek insanlar yabancı kelime ve kavramları öğrenmiyor onun yerine kafalarında bir tasavvur üretiyorlar, sonrası malum. Baştan sona Türkçe cümlemi anlamayan çok sayıda bilgisayar programcısı olmuştur.
Özellikle RUclips içerikleri izlerken de çok karşılaşıyorum, sürekli İngilizce kelime sıkıştırmanın anlamı nedir bilmiyorum, elbette Türkçede karşılığı olamayan terimler var ama en azından bunları açıklayıp devam etmek gerekir diye düşünüyorum.
Merhaba, spor jargonunda kullanılan "cut, definasyon, bulk, rest, off day, cheat day, jogging, intense" gibi kavramlar yerine hangi Türkçe kelimeleri kullanmamız daha sağlıklı olur acaba?
Türkçe konuşurken araya yabancı dil serpiştirmek, genelde yabancılarla çalışanlarda ya da yabancı dilin yoğun olarak kullanıldığı yerlerde oluyor. Bence gayet de normal bir durum.
Kesinlikle haklısınız ama bu önlem alarak veya açıklama yaparak engellenecek bir durum değil. İnsanlar tükettiği içerik ile konuşuyor. Uyararak bu durumun önüne geçilseydi fransızlar başarırdı. Teoride katılıyorum ama pratil olarak malesef imposible😅
Benim de hislerime tercüman oldunuz. Benzer bir konudaki düşüncenizi merak ediyorum. İnternet adresini söylerken w harfini "double u" yerine "cift v" seklinde okuma konusunda ne düşünüyorsunuz?
Hanım efendi sizi kutluyorum. Aynen size katılıyorum Mulesef ben Paris’te yaşıyorum ama Türkiye’de benden fazla Fransızca konuşuyorlar bende aynı sizin gibi karşı çıkıyorum neden Türkçe konuşmuyorsunuz diyerek . Ama benim sizin metininizdede gördüğüm bir şey var .siz neden Diksiyon diyorsunuz ? diksiyon kelimesi Fransızca bir kelimedir . Türkçemizde Sözlük denir bunu bana açıklatmışsınız ?
Diksiyon kelimesi Türkçe'ye geçtikten sonra "konuşmanın netlik ve akıcılık gibi özelliklerini kazandıran ölçülerini inceleyen bir dal" anlamını kazanmış, dolayısıyla "diksiyon" kelimesi Fransızcadaki "sözlük" anlamından farklı bir anlam ifade ettiği için şimdilik bu şekilde kullanılması daha uygun olur. Türk Dil Kurumunun getireceği kelimenin anlamını koruyan bir Türkçe karşılık olursa onun da kullanılması elbet düşünülebilir .
Bu ucube dilin Aciklamasi su: ben de bu yeni dunya duzeninin elit dili Ingilicceyi biliyorum, bakin bakin ben de seckinim ben de onlar gibiyim vs vs. Halbuki onlar ne kadar da dillerini konussan seni yine de cem yilmazin yahsi bati da dedigi gibi “You ride Camels, dont you?” Diye gorur. Bizde camel everywhere deyip Turkce konusmaya devam.
Turk dili zaten ucube dil degil mi? Kelime oyunu programini seyredin. Turkçede arapça, farsça, almanca, fransizca, inglizce, italyanca, yunanca kelimeleri sokan biz miyiz? Ecdadimiz asirlardir bunu yapmadi mi?
Daha önce konu edinildi mi bilmiyorum.Dikkatimi çok çektiği için “bi tık “ kullanımını hatırlatmak istedim.Beni çok rahatsız ediyor.Katılırsanız bu konuda,en azından kısa bir video yapmanızı öneririm.En iyi dileklerimle
Biz zaten konuşurken Osmanlıca konuşuyorduk Arapça değildi ve yazıyla geçirirken bu bizi zorluyordu Halka okuma yazmayı kolaylaştıracak bir alfabe getirmek tabi ki de yerinde bir karar Peki çoğu kelime neden dilden çıktı diye sorarsanız bazılarının yerine Türkçe kelimeler bulundu bazılarını da dil değişimin içerisinde unuttu Örneğin Atatürk'ün geometri kitabında dile bir çok okuduğunda ne olduğu gayet kolay anlaşılacak kelimeler eklemiştir Bu kelimeleri MEB'in sitesinde direkt aynı sırayla görebilirsiniz. Zaten oradan aldım Bu'ud - boyut amûd - dikey dılı - kenar faraziye - varsayı hat - çizgi hattı munassıf - açıortay hattı mail - eğik kutur - çap kavis - yay kaaide - taban kaim zaviyeli müselles - dikey üçgen mekan - uzay muhit-i daire - çember mümâs - teğet mustatîl - dikdörtgen muhammes - beşgen mecmû - toplam mesâha-i sathiyye - alan mahrut - koni müselles-i mütesâviyü'l-adlâ' - eşkenar üçgen müselles-i mütesâviyü'ssâkeyn - ikizkenar üçgen murabba - kare mümaselet - imsiy müştak - türev müsavi - eşit muvazi - paralel-koşut menşur - pürüzma mukavves - eğri muhit - çevre nisbet - oran nısf-ı kutur - yarıçap re's - köşe re'sen mütekabil zâviyeler - ters açılar satıh - yüzey seviye - düzey şâkulî - düşey şibh-i münharif - yamuk tenasüb - orantı tamamlıyan zaviye - tümey açı umumi totale - ökül küre - yüre ufkî - yatay va'zîyet - konum veter - kiriş zâviye - açı zâviyetan'ı mütabâdiletân-ı dâhiletan - iç ters açılar zâviyetân-ı mütevâfıkatân - yöndeş açılar zaviyei hadde - dar açı
Açıkçası geometri öğrenirken müselles-i mütesâviyül adlâ demekle uğraşmak isteyeceğinizi çok sanmıyorum iyi ve dolu argümanlara sahip günleriniz olur umarım teşekkürler
Sözcük kavramı dururken kelime, örneğin demek varken mesela diyen sizlerin başkalarını eleştirme hakkını kendisinde bulması ilginç. Araplar konuşurken araya Türkçe sözcükler serpiştirmiyorlar oysa, biz neden yapıyoruz bunları. Sorun İngilizce sözcük kullanılınca mı oluyor sadece?
1970/80 li yillarda kalkip ozturkce diye bir sey cikarmislardi. Unv de bir hoca da prof bu isi bayagi ciddiye almisti. Yazdigi kitap taki sozcuklerden ne demek istediğini anlamak için ayrı bir sözlük (kendi yazdığı) kullanmak zorunda kalıyorduk. O kelimelerin % 99 u yokoldu gitti) Bu kadının yapmış olduğu çalışmayı da ona benzetiyorum. O gün o kişiler bunu ne amaçla yapıyorsa bu kadında aynı amaç ile yapıyor gibime geliyor. Dil yaşayan bir varlıktır. Dün konuştuğun dil ile bugün konuştuğun dilin aynı olduğunu sanırsın ama aynı değildir. O yıllardan çok.daha önce farklı dillere olan nefretinizi bırakın artık. Ve Türkiye'deki insanların yüzünü başka ülkelere bakmasını onlarıda öğrenmesinin önüne dili öne sürerek engel olmayın. Engel olmak kimilerinin işine geliyor çünkü...
Ankara'da Türk kahvesi siparisi verdim, kasadaki bayan bana "dabil" mı diye sordu. Ben de o kelimeyi ben bilmiyorum Turkcesi ne ise onu söyleyin anlamiyorum dedim.
Meeting set edelim derken daha bilgili daha kurumsal olduklarını sanıyorlar. Güldür Güldür show da bununla ilgili plaza Türkçesi diye bir bölüm yapmışlardı. Bu konu gerçekten komik
Dilimize verdiğimiz değer abone sayınızdan da belli oluyor. Bu kanal, saçma sapan şebeklikler yapan bir mecra olsaydı kesinlikle milyonlarca abonesi ve izlenmesi olurdu. Ancak tarih boyunca kaliteli şeylerin alıcısı az olmuştur. Yola devam.
Tebrik ediyorum gerçek gündemimiz bunlar olmalı
Yayınlarınızı beğeniyorum ve değer veriyorum.
Onları akılı sansınlar diye özellikle öğrenip sağda, solda söylğyorlar. Hatta anlamını tam olarak bilmeyenler dahi söylüyor.
Türkçemize verdiğiniz değere, doğru ve güzel konuşulması hususunda sarf ettiğiniz emeğe sevdiğim bir temenni cümlesi ile teşekkür etmek isterim;
Gün eksilmesin pencerenizden...
Agziniza dilinize saglik.
Açıklaması: kültür seviyemiz, dilimize saygı, aşağılık kompleksi, batıya özenti vs. Türkçesini unuttuğumuz o kadar çok kelime var ki. Çok az kişinin umurunda maalesef.
Dile getirdiğiniz konular kadim kültürümüz, özellikle dilimiz için çok önemli .
Hanımefendi sizi tebrik ve takdir ediyorum.
Duygularıma tercüman oldunuz.
Teşekkür ederiz.
Başarılar dileriz.
IKI OĞLAN ANNESİYİM.ÇOCUKLARIMLA KONUSURKEN ARADA ÖZ TÜRKÇE KELIMELER DEYIMLER KULLANIYORUM.....
KOMPLEKSLİ İNSANLAR ÖZÜNDEN KAÇAR👌👌👌👌👌👌👌💯💯💯💯
Tam da budur...!
Biraz da "görgü" ile ilgili diye düşünüyorum..
😊 ağzınıza sağlık
ABONE OLDUM.
GÜZEL TÜRKÇE KALİTE GÜZELLİK ZARİF LİK VE NEZAKET GETİRİR😊😊😊😊
Teşekkür ederim
Teşekkürler duyarlı insan yolun ufkun bahtin açık olsun sihhat afiyet ile
Haklısınız
HARİKASINIZ..TAMMM ARADIĞIM FİKİR👌👌👌👌👌💯💯💯💯💯💯💯💯
Tebrikler 🌺🌺
Diksiyon Türkçe kelimelere vurgular tonlamalar Müthiş hocam sizden Diksiyon dersi almayi çok isterdim❤
Mükemmelsiniz, çok seyredilen zamanlarda TV de yayınlanması lazım bunların...
Nihayet sevdalı biri çıktı Allah razı olsun,ne olur bırakmayın,Saygılarımla...
Kadın haklı beyler herkes kendine çekidüzen versin vallahi çok doğru söylemiş
Bütün bu çabalar, emekler ve siz mükemmelsiniz... Bunlar videolarda kalmasa, kitap formatında basılsa çok iyi olur.
İngilizce'de Yapılan Kelime ve Gramer Hataları - İngilizce Okunuş - Söyleniş Kuralları - gibi kitaplar var, dilimiz için de sizden olmalı…
Güzel bir anlatımla güzel Türkçe konuşmanın önemini hissettirdiniz.
Kullandığı sözcüklerin bir çoğu Arapça. Türkçe karşılığı olan sözcükleri dahi kullanmayı tercih etmiyor hanımefendi. Hangi Türkçe ?
Çok güzel
Teşekkürler
Önemli bir görev yapıyorsunuz! Kutlarım! Keşke reklam sponsorlarına ulaşsanız ve bu bilgileri daha yaygın hale getirseniz.. Haddim olmayarak..Dil ulusu yaşatır! Adalet ile birlikte!!
Çok titiz davranmak gerekiyor kendi dilimizi kullanırken. Reyhan hanım, bu konuda çok haklısınız. Devletin işleyişinde toplumların kazançlı çıkması için nasıl Fen bilimlerine önem verilirse Sosyal bilimlere de önem vermek zorundadır. Ne Fen bilmi Sosyal bilmi olmadan doğru iskimatte ilerler ne de tam tersi.
Her iş yerine insan kaynaklarından eleman alınıyorsa Türkçe bölümünden de eleman alınmalıdır.
Bir dilin en çok yabancı olduğu yerlerde çalışanlar toplanıp kullandıkları yerel ağızlar sorulursa soruna bir çözüm bulabilirler.
Motor, piston, makina, biju, egzos, vb. yüzlerce kelime oto tamircilerine sorulsa oradan yeni Türkçe kelimeler öğrnilmesi çok kolaydır.
Ağzınıza sağlık!
İşin kötüsü ilkokuldan beri Türkçe ve İngilizce öğreniyoruz, öğretiyoruz. Ne konuştuğumuz İngilizce İngilizce'ye benziyor, ne de Türkçe Türkçe'ye. Değerli katkılarınız ve uyarılarınız için teşekkürler. Hatalarımı görüp kendimi düzeltmeme yardımcı oluyorsunuz.
Bu kanalla karsilastigim icin cok mutluyum talebelerime de israrla tavsiye ediyorum
Tesekkur ederim Verdiginiz egitim icin insallah devam edersiniz
Sen bu işe start ver, daha coşkulu, motive edici oluyor.
Kesinlikle haklısınız
❤❤
Hanımefendi çok zarif ve çok güzel.
🌐🇹🇷🇦🇿🤲🤝🤝🤲🇦🇿🌐Bu yanaşma Azərbaycanda da var.Bir çox kəlmələrin türkcə adı-anlamı olduğu halda bir çoxları bunu başqa dillərdə olan kəlmələrlə ifadə edirlər Guya"bunlar çox biliklidirlər".Ən çox rus dilində,son illərdə ingiliscə.Bu çox gülünc bir hərəkətdir.Ən gülməlisi iki azərbaycanlı-türk bir-biri ilə rusca,yaxud yarı rusca-yarı türkcə danışırlar və özlərini"paytaxt,şəhər əhli və mədəni hesab edirlər"Əslində çox gülünc adamlardılar,əgər bunu anlasalar.🌐
❤
cok haklisiniz.
Bu sadece Türkçe için değil, dünyada bir çok dilin başına gelen bir durum: internetin etkisi. Direnmek faydasız, barışık çözüm bulmalı.
👏👏👏👏
Çok ama çok teşekkür ederz.
Sağ olasın...
Çok güzelsiniz bu arada...
Duygularıma tercüman
BERHÜDAR OLUN🥰
Bravo... Elli senedir yurt dışında yaşıyorum. Aksanım ve sözlük hazneme çok dikkat ediyorum. Görgüsüz insanlar marifetmişcesine ingilizce sözcükler kullanıyor. Ben duyarsam alay edercesine gülüyorum veya hemen düzeltiyorum. Başka çaresi yok...
İzninizle, konuya farklı bir açılım getirmek istiyorum: Öncelikle, duyarlılığınızı paylaşıyorum. Dile gösterdiğimiz özen, sahip olduğumuz bu ortak kültürel varlığı koruma görevimizin gereği... Öte yandan, dil yalnızca bir iletişim aracı değil, düşünce örgüsü oluşturmamızda da temel bir işlevi var. Sözcükleri algıladığımızda, zihnimizde bunun karşılığı olarak bazı kavramsal imgeler oluşuyor. Hepimizin, maruz kaldığımız görsel/işitsel ve diğer uyaranlardan etkilenen, doğumdan bile önce biriktirmeye başladığımız kavramsal birer kütüphanemiz var. Örneğin "ağaç" sözcüğünü duyduğunuzda zihnimizde belki de ilk gördüğünüz ağacın bir imgesi beliriyor... Ya da bambaşka bir kavramsal motif, bir deneyimimiz, bir duygumuz... Adını, bu konuda çalışmalar yapan iki dilbilimciden alan Sapir-Whorf hipotezi, dilin düşünce yapımızı etkilediğini, aslında dilin zihin şemamızı oluşturduğunu ve bunun da dünyayı algılayış biçimimize etki ettiğini savunuyor. Bir başka deyişle, bildiğimiz sözcükler, bizim kavramsal evrenimizi de belirliyor... Bu evreni tek bir dille oluşturmak, biraz dar bir çerçeveden bakmak demek. Başka başka dillerin getirdiği açılımlarla, zihnimizdeki kavram kütüphanesini zenginleştirmemiz ya da o dillerdeki ele alış biçimleriyle yaşama dair kavrayışımızı genişletmemiz mümkün. John Koenig adlı dilbilimci, dilimizde karşılığı olmadığı için hissedemediğimiz duygular olduğunu savunuyor. Sizin örneğinize dönersek, "start vermek," "başlamaktan" (bu arada "başlatmak" daha uygun olacak sanırım) daha farklı bir imge oluşturabilir zihnimizde... Bu deyiş benim zihnimde, kocaman harflerle START yazan bir çizgide, kuru-sıkı tabanca sesiyle başlatılan bir koşu yarışı çağrıştırıyor. O sırada sözü edilen "başlatma" eylemi bu benzetme sayesinde, "başlatmak" sözcüğünden daha farklı bir karşılık uyandırıyor zihnimde, algılayışıma zenginlik katıyor. Eş anlamlı sözcüklerde de görebilirsiniz bu işlevsel ayrımı, "duyarlılık" ve "hassasiyet" asla aynı duyguyu oluşturmuyor ya da "öğrenci" ve "talebe" bambaşka kavramsal imgeler uyandırıyor... Elbette, sizin de videoda kastettiğiniz gibi, dilimizi özensiz ve savrukça kullanmaya, özenti davranmaya karşıyım.
Hanımefendinin derdi sadece batı dilleriyle. Arapçadan Türkçeye geçmiş sözcükler onu rahatsız etmediği gibi kasıtlı olarak fazlasıyla kullanıyor. Oysa bunların karşılığı olan Türkçe sözcükler var. Eğer kendisi bunu tercih ediyorsa farklı tercihleri olan insanlara da saygı duymayı öğrenmeli.
Yıllarca bununla mücadele ettim. En fazla da meslekdaşlarımla bu konuda karşı karşıya geldim. Şu bir gerçek insanlar yabancı kelime ve kavramları öğrenmiyor onun yerine kafalarında bir tasavvur üretiyorlar, sonrası malum. Baştan sona Türkçe cümlemi anlamayan çok sayıda bilgisayar programcısı olmuştur.
Yabancıya salakca özentmiz var gibi. Bir de nbr , mrb, nsln yazıyorlar, sinirleniyorum. Harften tasarruf edip zaman mı kazanıyorlar?
Ata, ana varken valide peder demiyor muyuz?
Ak, kara varken siyah beyaz demiyor muyuz?
Özellikle RUclips içerikleri izlerken de çok karşılaşıyorum, sürekli İngilizce kelime sıkıştırmanın anlamı nedir bilmiyorum, elbette Türkçede karşılığı olamayan terimler var ama en azından bunları açıklayıp devam etmek gerekir diye düşünüyorum.
Merhaba, spor jargonunda kullanılan "cut, definasyon, bulk, rest, off day, cheat day, jogging, intense" gibi kavramlar yerine hangi Türkçe kelimeleri kullanmamız daha sağlıklı olur acaba?
Ağzına sağlık bacım Arapçaya düşman olanlar gavurca ya hayran oluyor😢😢😢😢
evet start vemek cok kullaniriz sanayide ustalar bunu cok kullanilir
Zira bir milletin mizacı o milletin hissiyatının menşei olduğu gibi lisan-ı millîsi de, hissiyatının ma'kesidir...
Muhakemat - 87
Anlattigin metinde kaç tane turkçe kelime var?
Kelime kelimesi de turkçe degil. 😂😂😂
Telefonla görürüşürüz demiyorlar "araşırız" diyorlar...
Teşekkürler ❤
Her Yabancı isim o dilde telaffuz edilirse güzeldir.
Platon ' a Eflatun demek değil bilgelik. Hulki yerine Halki denmez...mesela...😂
Türkçe konuşurken araya yabancı dil serpiştirmek, genelde yabancılarla çalışanlarda ya da yabancı dilin yoğun olarak kullanıldığı yerlerde oluyor. Bence gayet de normal bir durum.
Bu ezikliğin verdiği bir durum vesselam
Tamamen destekliyorum sizi.
Agenda kelimesi çok mu gerekli. İs planım demek varken .
Tamamen kompleksli insan tipleri yetişiyor.
Kesinlikle haklısınız ama bu önlem alarak veya açıklama yaparak engellenecek bir durum değil. İnsanlar tükettiği içerik ile konuşuyor. Uyararak bu durumun önüne geçilseydi fransızlar başarırdı. Teoride katılıyorum ama pratil olarak malesef imposible😅
Benim de hislerime tercüman oldunuz. Benzer bir konudaki düşüncenizi merak ediyorum. İnternet adresini söylerken w harfini "double u" yerine "cift v" seklinde okuma konusunda ne düşünüyorsunuz?
Dilimizi güzel kullanma adına izlerken nedense kendimi okulda gibi hissediyorum. Öğretmen ciddiyetinden mi acaba ?
ben açıklayayım.. arkadaşlar daha havalı göründüğünü zannediyor. ve bunlarında bilerek televizyon kanallarına çıkarıyorlar..
Batı karşısında aşağılık kompleksi içinde olmak bu tip karma konuşmaların bence ana nedeni.
İnsan önce konuştuğu dili sonra inandığı dini çok iyi bilmesi lazım.
Odaklanmak yerine fokuslanmak kullanılıyor mesela..., bu da yanlış!
Hakikatten saçmalıyoruz.başlarım startına yahu
Hanım efendi sizi kutluyorum. Aynen size katılıyorum Mulesef ben Paris’te yaşıyorum ama Türkiye’de benden fazla Fransızca konuşuyorlar bende aynı sizin gibi karşı çıkıyorum neden Türkçe konuşmuyorsunuz diyerek . Ama benim sizin metininizdede gördüğüm bir şey var .siz neden Diksiyon diyorsunuz ? diksiyon kelimesi Fransızca bir kelimedir . Türkçemizde Sözlük denir bunu bana açıklatmışsınız ?
Diksiyon kelimesi Türkçe'ye geçtikten sonra "konuşmanın netlik ve akıcılık gibi özelliklerini kazandıran ölçülerini inceleyen bir dal" anlamını kazanmış, dolayısıyla "diksiyon" kelimesi Fransızcadaki "sözlük" anlamından farklı bir anlam ifade ettiği için şimdilik bu şekilde kullanılması daha uygun olur. Türk Dil Kurumunun getireceği kelimenin anlamını koruyan bir Türkçe karşılık olursa onun da kullanılması elbet düşünülebilir
.
İstanbul bayan giyimi üzerine de içerik üretebilecek seviyedesiniz.
Bu ucube dilin Aciklamasi su: ben de bu yeni dunya duzeninin elit dili Ingilicceyi biliyorum, bakin bakin ben de seckinim ben de onlar gibiyim vs vs. Halbuki onlar ne kadar da dillerini konussan seni yine de cem yilmazin yahsi bati da dedigi gibi “You ride Camels, dont you?” Diye gorur. Bizde camel everywhere deyip Turkce konusmaya devam.
Ata, ana varken valide peder demiyor muyuz?
Ak, kara varken siyah beyaz demiyor muyuz?
Turk dili zaten ucube dil degil mi?
Kelime oyunu programini seyredin.
Turkçede arapça, farsça, almanca, fransizca, inglizce, italyanca, yunanca kelimeleri sokan biz miyiz?
Ecdadimiz asirlardir bunu yapmadi mi?
Daha önce konu edinildi mi bilmiyorum.Dikkatimi çok çektiği için “bi tık “ kullanımını hatırlatmak istedim.Beni çok rahatsız ediyor.Katılırsanız bu konuda,en azından kısa bir video yapmanızı öneririm.En iyi dileklerimle
TDK çalışanları ne iş yaparlar çok merak ediyorum. Bir şeyler yapıyorlarsa bile faydası yok!
Lütfen MAHFAZA'yı da îzâh etseniz ...
15 ..................
"start vermek" ve "deadline" Türkçeye geçmiş, Türk sözlüğünde bulunuyor. Yalnızca kökeninin İngilizce olması dolayısıyla bunları kabul etmemek neden?
Türkler neden start deyince sıtart söylüyosunuz oda ayri mesele
Peki M. Kamal dil ve harf inkilabini neden yapti ??
Biz zaten konuşurken Osmanlıca konuşuyorduk Arapça değildi ve yazıyla geçirirken bu bizi zorluyordu
Halka okuma yazmayı kolaylaştıracak bir alfabe getirmek tabi ki de yerinde bir karar
Peki çoğu kelime neden dilden çıktı diye sorarsanız bazılarının yerine Türkçe kelimeler bulundu bazılarını da dil değişimin içerisinde unuttu
Örneğin Atatürk'ün geometri kitabında dile bir çok okuduğunda ne olduğu gayet kolay anlaşılacak kelimeler eklemiştir
Bu kelimeleri MEB'in sitesinde direkt aynı sırayla görebilirsiniz. Zaten oradan aldım
Bu'ud - boyut
amûd - dikey
dılı - kenar
faraziye - varsayı
hat - çizgi
hattı munassıf - açıortay
hattı mail - eğik
kutur - çap
kavis - yay
kaaide - taban
kaim zaviyeli müselles - dikey üçgen
mekan - uzay
muhit-i daire - çember
mümâs - teğet
mustatîl - dikdörtgen
muhammes - beşgen
mecmû - toplam
mesâha-i sathiyye - alan
mahrut - koni
müselles-i mütesâviyü'l-adlâ' - eşkenar üçgen
müselles-i mütesâviyü'ssâkeyn - ikizkenar üçgen
murabba - kare
mümaselet - imsiy
müştak - türev
müsavi - eşit
muvazi - paralel-koşut
menşur - pürüzma
mukavves - eğri
muhit - çevre
nisbet - oran
nısf-ı kutur - yarıçap
re's - köşe
re'sen mütekabil zâviyeler - ters açılar
satıh - yüzey
seviye - düzey
şâkulî - düşey
şibh-i münharif - yamuk
tenasüb - orantı
tamamlıyan zaviye - tümey açı
umumi totale - ökül küre - yüre
ufkî - yatay
va'zîyet - konum
veter - kiriş
zâviye - açı
zâviyetan'ı mütabâdiletân-ı dâhiletan - iç ters açılar
zâviyetân-ı mütevâfıkatân - yöndeş açılar
zaviyei hadde - dar açı
Açıkçası geometri öğrenirken müselles-i mütesâviyül adlâ demekle uğraşmak isteyeceğinizi çok sanmıyorum iyi ve dolu argümanlara sahip günleriniz olur umarım teşekkürler
Sözcük kavramı dururken kelime, örneğin demek varken mesela diyen sizlerin başkalarını eleştirme hakkını kendisinde bulması ilginç. Araplar konuşurken araya Türkçe sözcükler serpiştirmiyorlar oysa, biz neden yapıyoruz bunları. Sorun İngilizce sözcük kullanılınca mı oluyor sadece?
1970/80 li yillarda kalkip ozturkce diye bir sey cikarmislardi. Unv de bir hoca da prof bu isi bayagi ciddiye almisti. Yazdigi kitap taki sozcuklerden ne demek istediğini anlamak için ayrı bir sözlük (kendi yazdığı) kullanmak zorunda kalıyorduk. O kelimelerin % 99 u yokoldu gitti) Bu kadının yapmış olduğu çalışmayı da ona benzetiyorum. O gün o kişiler bunu ne amaçla yapıyorsa bu kadında aynı amaç ile yapıyor gibime geliyor. Dil yaşayan bir varlıktır. Dün konuştuğun dil ile bugün konuştuğun dilin aynı olduğunu sanırsın ama aynı değildir. O yıllardan çok.daha önce farklı dillere olan nefretinizi bırakın artık. Ve Türkiye'deki insanların yüzünü başka ülkelere bakmasını onlarıda öğrenmesinin önüne dili öne sürerek engel olmayın. Engel olmak kimilerinin işine geliyor çünkü...
.
Türkçe konuş Türkçe
Özlemişiz saçınızda rüzgarı...
Güzel tespit, tebrikler. Yabancı dil kullanmak bize mahsus bir aşağılık duygusundan kaynaklanıyor.
Sitarti en cok haber sunuculari veriyorlar. En kil oldugum kelimelerden birisi
Ankara'da Türk kahvesi siparisi verdim, kasadaki bayan bana "dabil" mı diye sordu. Ben de o kelimeyi ben bilmiyorum Turkcesi ne ise onu söyleyin anlamiyorum dedim.
Ata, ana varken valide peder demiyor muyuz?
Ak, kara varken siyah beyaz demiyor muyuz?
Teşekkürler
❤