Bu olayın arka planında bazı şüpheli durumlar olduğuna inanıyorum. Yangının bilerek çıkarıldığını düşünüyorum çünkü otel kısa süre önce sigortalanmış ve iç yapısı oldukça eskiydi. Muhtemelen sigortadan para almak için böyle bir yola başvurdular. Yangın sırasında bazı kişiler kurtarılırken, diğerlerine yardım edilmediği açıkça görülüyor. Ayrıca yangını söndürme konusunda ciddi bir çaba gösterilmedi. Eğer gerçekten söndürmek isteselerdi, yangın tüpleri ve diğer ekipman zamanında kullanılırdı yan otellerinden getirerek. Ancak yangın tüplerinin başka otellerden getirildiği söyleniyor ama iş içten geçtiği zaman. Bu, yeterli hazırlığın yapılmadığını ve olayın planlı olduğunu düşündürüyor, çünkü biz neyaptigimizi bimiyoruz niyeti ile ve hallederiz diye. Yangın çıktığında, çalışanlar arabaların kornalarını çalarak ya da ses çıkararak herkesi uyarabilirlerdi. Hatta bu mümkün değilse, bir demir çubukla araba camlarını kırıp alarmları devreye sokabilirlerdi. Ancak ne yazık ki, kurtarma çabası yerine daha farklı niyetlerin olduğu izlenimi yaratıldı, insanların davranışı ile kendileri resmen doğruları açıkladılar. Bu durum, amaçlarının başkalarını kurtarmak değil, yangının planlı olduğunu ve hallederiz amacı olduğunu düşündürüyor. Otelde yangın çıkması tesadüf değil. Otel müşterisizken veya kapalıyken yangın çıksaydı, bu inandırıcı olmazdı. Bu nedenle yangının, otel doluyken çıkarılması gerektiğine inanıyorum. Otelin bir ay önce açıldığı tatil zamandan sonra, sahibi tarafından sosyal medyada “hazırız, sizleri bekliyoruz” mesajıyla duyurulmuştu.(Bir video ile) Ancak otelin iç yapısının çok eski ve bakımsız olduğu, ciddi bir tadilat gerektiği biliniyordu. Otelin yıllardır sigortalanamadığı söyleniyor, çünkü dış cephesi yangına dayanıklı değildi. Ancak son dönemde bir şekilde sigortalanmış olması ve ardından yangının çıkması, bu olayın tesadüf olmadığını gösteriyor. Olayın en dikkat çeken kısmı, otel müdürünün davranışları. Yangın sırasında, bazı personel sirf kendilerine samimi yakın olan Personali odalarından kurtarıyor ve tahliye edilirken diğer çalışanlar 8 katta ve müşteriler uyarılmadı. Müdür, çalışanlara "Sessiz olun, siz çıkın" gibi talimatlar verdi. Bu da planlı bir durum olduğuna işaret ediyor. Eğer yangın tamamen plansız ve müdürün kontrolü dışında bir olay olsaydı, müdürün paniğe kapılarak herkesi tahliye etmeye çalışması beklenirdi. Ancak bu sakin ve planlı tavır, olayın arkasında bir plan olduğunu düşündürüyor. Bunuda anlamak çok basit, bir insanın davranışı bir durumda herseyi anlatır Yakında bu olayın tüm gerçekleri ortaya çıkacaktır. Kimse başkalarının hayatını riske atarak böyle bir işe girişmez gibi görünebilir ama planların büyük kısmı yangının kontrol edilememesi nedeniyle başarısız olmuş olabilir. İşçilerden aşçı yargılanacak zamaninda konuşmaya başladığında, olayın perde arkası tamamen açığa çıkacaktır. Bu durum daha büyük bir skandalın başlangıcı olabilir ve bir sinema filmine konu olabilecek türden gelişmeler yaşanabilir, işte o zaman aksiyonlar basliyacak. Bu daha başı....
Şu yazilanlar gayet mantıklı olan günahsız yanan insanlara oldu dışarıda seyreden duyarsız insanlara da yazıklar olsun hele merdiveni olan araç kaplumbağa dan daha yavaş bir de başka yere su sıkan itfaiye daha neler neler
@gunaygoktepe6977 Ve bir otel işçisi diyor ki, otel sahipi ve müdürü bir buçuk saat yangının yanmasını bırakdilar. Erken itfaiye haber verseydiler ve mütalaa etseydiler, herkes kurtulurdu Şimdi, “40 yıl yanmadı da şimdi mi yanıyor?” diye sorarsalar. Evet, doğru, 40 yıl boyunca yanmadı ve yakılmadı, çünkü 40 yıl önce bu tarz oteller, dışı tamamen ahşapla kaplanmış ve içi ahşapla tasarlanmış şekilde inşa ediliyordu. O zaman için bu tür tasarımlar oldukça lüks ve modern kabul ediliyordu. Ancak şunu unutmamak gerekir ki, kaliteli bir ahşabın ömrü bakıma bağlı olarak 50 ila 100 yıl arasında değişir. Ne yazık ki ülkemizde birçok sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de kaliteli malzemeden kaçınılıyor. Gözü doymayan, parayı her şeyin üstünde tutan, sadece kendi çıkarını düşünen, kendini bir şey zanneden ve “Ben hallederim” diyerek işin ucuzuna kaçan zihniyetler nedeniyle hiçbir müteahhit birinci sınıf kaliteli ürün kullanmıyor. Çünkü bu malzemeler hem pahalıdır hem de maliyeti artırır. İşverenler de genelde maliyeti düşürmek için en dayanıklı ürünleri değil, en düşük maliyetli olanları tercih ederler. Ancak bu durumda tamamen kalitesiz ahşap da kullanmazlar; çünkü kalitesiz ahşapların ömrü en fazla 5 ila 10 yıl arasında değişir ve bu da sık sık tadilat gerektirir. Bunun yerine genellikle orta segmentte bir ahşap tercih edilir. Orta segmentte bir ahşap, düzenli bakım yapılırsa 20 ila 40 yıl arasında dayanabilir. Ancak bakımsız bırakıldığında bu süre ciddi şekilde kısalır. Şimdi diyorsun ki, “40 yıl boyunca yanmadı da şimdi mi yanıyor?” Evet kardeşim, çünkü seneler önce inşa edildiğinde bu yapı oldukça sağlam ve lüks görünüyordu. Ancak bir insan nasıl her geçen yıl yaşlanır ve zamanla gücünü kaybederse, ahşap da aynı şekilde zamanla eskir, yıpranır ve dayanıksız hale gelir. Ahşap malzeme zaman içinde çatlar, renk kaybeder ve dış etkenlerden kaynaklanan deformasyonlar yaşar. Güneş ışığı ve UV ışınlarına uzun süre maruz kalan ahşapta 10-15 yıl içinde renk değişimi, çatlama ve kuruma başlar. Ayrıca böcekler, odun kurtları gibi zararlılar ahşaba ciddi zararlar verir. Ahşap çürür, deformasyona uğrar ve yapısal bozulmalar meydana gelir. Söyler misin, bu durumda 40 yıl dayanması mümkün mü? Ahşap malzemeyle inşa edilmiş bir otelin 40 yıl sonra tadilatı ne kadara mal olur biliyor musun? Dış cephesi tamamen ahşap olan bir yapıdan bahsediyoruz. Bu durumda oteli yıkıp yeniden inşa etmek, tüm ahşapları tek tek yenilemekten daha mantıklı hale gelir. Örneğin, Grand Kartal Oteli tamamen ahşapla yapılmış bir yapıydı ve bu ahşapların dayanma süresi dolmuştu. Son yıllarda yıpranmış ahşapları düzeltmeye çalıştılar, fakat bu çabalar hiçbir işe yaramadı. Otelin dış cephesine yakından baktığında ahşapların tamamen eskidiğini ve renginin solduğunu görebilirsin. Şimdi söyle bana, bu otelin tadilatını kim karşılamak isterdi? Neden yalnızca Grand Kartal Oteli ahşapla inşa edilmişken diğer iki Kartal oteli ahşap kullanılmadan yapılmış? İşte burada jeton düşüyor, değil mi? Ahşap zamanında çok şık ve lüks görünüyordu, özellikle 40 yıl önce. Ancak zamanla bu yapıların bakım ve yenileme maliyetleri çok yüksek hale geldi. Bu nedenle günümüzde ahşap kullanımı pek mantıklı değil. Belki başlangıçta daha uygun maliyetli olabilir, fakat uzun vadede yüksek masraflar ortaya çıkar. Özellikle dış cephe gibi sürekli dış etkenlere maruz kalan bölümlerde ahşabın ömrü 20 yıl gibi kısa bir süreyle sınırlıdır. Bu süreden sonra dış cephenin tamamen yenilenmesi gerekir. Bir otelin estetik değerini koruması ve misafirlerine konfor sunabilmesi için yıpranmış ahşapların zamanında yenilenmesi gerekir. Bu yenileme genellikle 10-20 yıl içinde belirli kısımları kapsar. Ancak 40 yıl sonunda oteldeki tüm ahşapların değiştirilmesi gerekir. Bu noktada yeni bir otel inşa etmek daha mantıklı ve maliyet açısından daha uygundur. İşte bu maliyetlerden kaçınmak isteyen kişiler oteli bilerek yakmış olabilir. Ancak bu tür bir yangında insanların ölmesini istememişlerdir. Yangın sadece belirli bir bölgeyi etkilesin diye düşünmüş olabilirler. Fakat bu hesap tutmaz. Çünkü eskimiş ve bakımsız orta segmentteki ahşap, yangın sırasında genellikle çok hızlı yanar ve büyük bir felakete yol açar. Eskimiş ahşap, zamanla nemini kaybeder ve kurur. Kurumuş ahşap, nemin sağladığı yangın bariyerinden yoksun olduğu için kolayca tutuşur ve yangının hızla yayılmasına neden olur. Ayrıca çatlaklar ve koruyucu kaplamaların aşınması, havanın ahşaba daha kolay ulaşmasına yol açar ve bu da yangını hızlandırır. Eğer ahşap zamanında yangına dayanıklı kaplamalarla korunmamışsa, yangın sırasında hızla alev alır ve kontrol edilmesi çok zor hale gelir. Bu otelin de 2 saat içinde tamamen yanmasının sebebi budur. Sonuç olarak, bu otel eskimiş, bakım yapılmamış ve artık yenilenmesi gereken bir yapıya dönüşmüştü. Zamanı geldi, eskidi, değişmeliydi… ve yandı.....
Yazdıklarınız çok mantıklı ancak sigorta şirketi bu kadar eksikliğe rağmen bir ödeme yapmaz diye düşünüyorum. Yurtdışında kesinlikle bir ödeme yapılmaz bu durumda.
Acikcasi size katiliyorum eger ahsap degilde polikarbonsa bi yerde okudum yasaklanmis cunku cok hizli aleveniyormus ahsapa gore ucuz ama riskli kullanimi yasak 1978de degilmis tabi uzmani degilim ama okudum sigorta sirketi bunu bilir tabi yani yine bi sey odemez
Bu oteli zaten hiç bir sigorta şirketi kabul etmemiş, başvuru yapmışlar ama hepsi Red vermiş.. Sonunda otel sahibinin borcu olduğu bankada anlaşıyorlar ve oteli tamamen sigortalıyorlar. Ama tek bu grand Kartal Oteli, geri kalan iki Kartal otelleri değil. Yani anlıya bileceğiniz, bu işin içinde sonradan para yiyeriz düşünen tek sahibi değil, daha bir kaç kişi var
Bugünkü olaya değil işin temelini atanları arastiracaksin bunlar işin temelini atanları ortaya çıkartıp onlara hesap soracaksın hiç bir iş bir iki günde ortaya çıkmaz acısı veya mükafatı 20 30 sene sonra çıkar yane temel önemli konuşurken suçlarken agzinizdan çıkana dikkat ediniz selamlat😢❤
Saat yanliş söylenmis. Gece 2:30 da yangindan haberdar olanlar var .
Kürsüden racon kesen ve taziyede bulunan tüm siyasetçilere saygılarımı! sunarım. sizler yüzünden bu haldeyiz...
Simdiye kadar nasil farketmemisler hayret
Bu olayın arka planında bazı şüpheli durumlar olduğuna inanıyorum. Yangının bilerek çıkarıldığını düşünüyorum çünkü otel kısa süre önce sigortalanmış ve iç yapısı oldukça eskiydi. Muhtemelen sigortadan para almak için böyle bir yola başvurdular. Yangın sırasında bazı kişiler kurtarılırken, diğerlerine yardım edilmediği açıkça görülüyor. Ayrıca yangını söndürme konusunda ciddi bir çaba gösterilmedi. Eğer gerçekten söndürmek isteselerdi, yangın tüpleri ve diğer ekipman zamanında kullanılırdı yan otellerinden getirerek. Ancak yangın tüplerinin başka otellerden getirildiği söyleniyor ama iş içten geçtiği zaman. Bu, yeterli hazırlığın yapılmadığını ve olayın planlı olduğunu düşündürüyor, çünkü biz neyaptigimizi bimiyoruz niyeti ile ve hallederiz diye.
Yangın çıktığında, çalışanlar arabaların kornalarını çalarak ya da ses çıkararak herkesi uyarabilirlerdi. Hatta bu mümkün değilse, bir demir çubukla araba camlarını kırıp alarmları devreye sokabilirlerdi. Ancak ne yazık ki, kurtarma çabası yerine daha farklı niyetlerin olduğu izlenimi yaratıldı, insanların davranışı ile kendileri resmen doğruları açıkladılar. Bu durum, amaçlarının başkalarını kurtarmak değil, yangının planlı olduğunu ve hallederiz amacı olduğunu düşündürüyor.
Otelde yangın çıkması tesadüf değil. Otel müşterisizken veya kapalıyken yangın çıksaydı, bu inandırıcı olmazdı. Bu nedenle yangının, otel doluyken çıkarılması gerektiğine inanıyorum. Otelin bir ay önce açıldığı tatil zamandan sonra, sahibi tarafından sosyal medyada “hazırız, sizleri bekliyoruz” mesajıyla duyurulmuştu.(Bir video ile) Ancak otelin iç yapısının çok eski ve bakımsız olduğu, ciddi bir tadilat gerektiği biliniyordu. Otelin yıllardır sigortalanamadığı söyleniyor, çünkü dış cephesi yangına dayanıklı değildi. Ancak son dönemde bir şekilde sigortalanmış olması ve ardından yangının çıkması, bu olayın tesadüf olmadığını gösteriyor.
Olayın en dikkat çeken kısmı, otel müdürünün davranışları. Yangın sırasında, bazı personel sirf kendilerine samimi yakın olan Personali odalarından kurtarıyor ve tahliye edilirken diğer çalışanlar 8 katta ve müşteriler uyarılmadı. Müdür, çalışanlara "Sessiz olun, siz çıkın" gibi talimatlar verdi. Bu da planlı bir durum olduğuna işaret ediyor. Eğer yangın tamamen plansız ve müdürün kontrolü dışında bir olay olsaydı, müdürün paniğe kapılarak herkesi tahliye etmeye çalışması beklenirdi. Ancak bu sakin ve planlı tavır, olayın arkasında bir plan olduğunu düşündürüyor. Bunuda anlamak çok basit, bir insanın davranışı bir durumda herseyi anlatır
Yakında bu olayın tüm gerçekleri ortaya çıkacaktır. Kimse başkalarının hayatını riske atarak böyle bir işe girişmez gibi görünebilir ama planların büyük kısmı yangının kontrol edilememesi nedeniyle başarısız olmuş olabilir. İşçilerden aşçı yargılanacak zamaninda konuşmaya başladığında, olayın perde arkası tamamen açığa çıkacaktır. Bu durum daha büyük bir skandalın başlangıcı olabilir ve bir sinema filmine konu olabilecek türden gelişmeler yaşanabilir, işte o zaman aksiyonlar basliyacak. Bu daha başı....
Şu yazilanlar gayet mantıklı olan günahsız yanan insanlara oldu dışarıda seyreden duyarsız insanlara da yazıklar olsun hele merdiveni olan araç kaplumbağa dan daha yavaş bir de başka yere su sıkan itfaiye daha neler neler
@gunaygoktepe6977 Ve bir otel işçisi diyor ki, otel sahipi ve müdürü bir buçuk saat yangının yanmasını bırakdilar. Erken itfaiye haber verseydiler ve mütalaa etseydiler, herkes kurtulurdu
Şimdi, “40 yıl yanmadı da şimdi mi yanıyor?” diye sorarsalar. Evet, doğru, 40 yıl boyunca yanmadı ve yakılmadı, çünkü 40 yıl önce bu tarz oteller, dışı tamamen ahşapla kaplanmış ve içi ahşapla tasarlanmış şekilde inşa ediliyordu. O zaman için bu tür tasarımlar oldukça lüks ve modern kabul ediliyordu. Ancak şunu unutmamak gerekir ki, kaliteli bir ahşabın ömrü bakıma bağlı olarak 50 ila 100 yıl arasında değişir.
Ne yazık ki ülkemizde birçok sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de kaliteli malzemeden kaçınılıyor. Gözü doymayan, parayı her şeyin üstünde tutan, sadece kendi çıkarını düşünen, kendini bir şey zanneden ve “Ben hallederim” diyerek işin ucuzuna kaçan zihniyetler nedeniyle hiçbir müteahhit birinci sınıf kaliteli ürün kullanmıyor. Çünkü bu malzemeler hem pahalıdır hem de maliyeti artırır. İşverenler de genelde maliyeti düşürmek için en dayanıklı ürünleri değil, en düşük maliyetli olanları tercih ederler. Ancak bu durumda tamamen kalitesiz ahşap da kullanmazlar; çünkü kalitesiz ahşapların ömrü en fazla 5 ila 10 yıl arasında değişir ve bu da sık sık tadilat gerektirir. Bunun yerine genellikle orta segmentte bir ahşap tercih edilir.
Orta segmentte bir ahşap, düzenli bakım yapılırsa 20 ila 40 yıl arasında dayanabilir. Ancak bakımsız bırakıldığında bu süre ciddi şekilde kısalır. Şimdi diyorsun ki, “40 yıl boyunca yanmadı da şimdi mi yanıyor?” Evet kardeşim, çünkü seneler önce inşa edildiğinde bu yapı oldukça sağlam ve lüks görünüyordu. Ancak bir insan nasıl her geçen yıl yaşlanır ve zamanla gücünü kaybederse, ahşap da aynı şekilde zamanla eskir, yıpranır ve dayanıksız hale gelir.
Ahşap malzeme zaman içinde çatlar, renk kaybeder ve dış etkenlerden kaynaklanan deformasyonlar yaşar. Güneş ışığı ve UV ışınlarına uzun süre maruz kalan ahşapta 10-15 yıl içinde renk değişimi, çatlama ve kuruma başlar. Ayrıca böcekler, odun kurtları gibi zararlılar ahşaba ciddi zararlar verir. Ahşap çürür, deformasyona uğrar ve yapısal bozulmalar meydana gelir. Söyler misin, bu durumda 40 yıl dayanması mümkün mü?
Ahşap malzemeyle inşa edilmiş bir otelin 40 yıl sonra tadilatı ne kadara mal olur biliyor musun? Dış cephesi tamamen ahşap olan bir yapıdan bahsediyoruz. Bu durumda oteli yıkıp yeniden inşa etmek, tüm ahşapları tek tek yenilemekten daha mantıklı hale gelir. Örneğin, Grand Kartal Oteli tamamen ahşapla yapılmış bir yapıydı ve bu ahşapların dayanma süresi dolmuştu. Son yıllarda yıpranmış ahşapları düzeltmeye çalıştılar, fakat bu çabalar hiçbir işe yaramadı. Otelin dış cephesine yakından baktığında ahşapların tamamen eskidiğini ve renginin solduğunu görebilirsin. Şimdi söyle bana, bu otelin tadilatını kim karşılamak isterdi? Neden yalnızca Grand Kartal Oteli ahşapla inşa edilmişken diğer iki Kartal oteli ahşap kullanılmadan yapılmış? İşte burada jeton düşüyor, değil mi?
Ahşap zamanında çok şık ve lüks görünüyordu, özellikle 40 yıl önce. Ancak zamanla bu yapıların bakım ve yenileme maliyetleri çok yüksek hale geldi. Bu nedenle günümüzde ahşap kullanımı pek mantıklı değil. Belki başlangıçta daha uygun maliyetli olabilir, fakat uzun vadede yüksek masraflar ortaya çıkar. Özellikle dış cephe gibi sürekli dış etkenlere maruz kalan bölümlerde ahşabın ömrü 20 yıl gibi kısa bir süreyle sınırlıdır. Bu süreden sonra dış cephenin tamamen yenilenmesi gerekir.
Bir otelin estetik değerini koruması ve misafirlerine konfor sunabilmesi için yıpranmış ahşapların zamanında yenilenmesi gerekir. Bu yenileme genellikle 10-20 yıl içinde belirli kısımları kapsar. Ancak 40 yıl sonunda oteldeki tüm ahşapların değiştirilmesi gerekir. Bu noktada yeni bir otel inşa etmek daha mantıklı ve maliyet açısından daha uygundur. İşte bu maliyetlerden kaçınmak isteyen kişiler oteli bilerek yakmış olabilir. Ancak bu tür bir yangında insanların ölmesini istememişlerdir. Yangın sadece belirli bir bölgeyi etkilesin diye düşünmüş olabilirler. Fakat bu hesap tutmaz. Çünkü eskimiş ve bakımsız orta segmentteki ahşap, yangın sırasında genellikle çok hızlı yanar ve büyük bir felakete yol açar.
Eskimiş ahşap, zamanla nemini kaybeder ve kurur. Kurumuş ahşap, nemin sağladığı yangın bariyerinden yoksun olduğu için kolayca tutuşur ve yangının hızla yayılmasına neden olur. Ayrıca çatlaklar ve koruyucu kaplamaların aşınması, havanın ahşaba daha kolay ulaşmasına yol açar ve bu da yangını hızlandırır. Eğer ahşap zamanında yangına dayanıklı kaplamalarla korunmamışsa, yangın sırasında hızla alev alır ve kontrol edilmesi çok zor hale gelir. Bu otelin de 2 saat içinde tamamen yanmasının sebebi budur.
Sonuç olarak, bu otel eskimiş, bakım yapılmamış ve artık yenilenmesi gereken bir yapıya dönüşmüştü. Zamanı geldi, eskidi, değişmeliydi… ve yandı.....
Yazdıklarınız çok mantıklı ancak sigorta şirketi bu kadar eksikliğe rağmen bir ödeme yapmaz diye düşünüyorum.
Yurtdışında kesinlikle bir ödeme yapılmaz bu durumda.
Acikcasi size katiliyorum eger ahsap degilde polikarbonsa bi yerde okudum yasaklanmis cunku cok hizli aleveniyormus ahsapa gore ucuz ama riskli kullanimi yasak 1978de degilmis tabi uzmani degilim ama okudum sigorta sirketi bunu bilir tabi yani yine bi sey odemez
Bu oteli zaten hiç bir sigorta şirketi kabul etmemiş, başvuru yapmışlar ama hepsi Red vermiş.. Sonunda otel sahibinin borcu olduğu bankada anlaşıyorlar ve oteli tamamen sigortalıyorlar. Ama tek bu grand Kartal Oteli, geri kalan iki Kartal otelleri değil. Yani anlıya bileceğiniz, bu işin içinde sonradan para yiyeriz düşünen tek sahibi değil, daha bir kaç kişi var
Uyurken yangını anlamazssiniz..esyalar ses cikarir camlar patlar oyle uyandirir..is isten gecer
Yangını kim çıkarmış o belli değil kızgın yağa kim su dökmüş ?
İş güvenliği mühendisinin serbest kaldığını duydum! Öyle bir şey varsa, tek başına yeni bir facia demektir!
O muhendisin o otelle alakası yokmus.1 kere bile oraya gitmemiş.o diğer otellerine bakiyormus
İnsanları. Uyandır sadiniz. Çıkar cikmaz. Hepsi kurtulurdu
Olay olduktan sonra ülkenin zirvesinde ki herkes olay yerinde ama denetime gelince kimse yok ortada
Tam tersini yapsalar bu feleketler yaşanmaz
serbest kalmasinlar çözülene kadar otel sahibi de dahil...
Bugünkü olaya değil işin temelini atanları arastiracaksin bunlar işin temelini atanları ortaya çıkartıp onlara hesap soracaksın hiç bir iş bir iki günde ortaya çıkmaz acısı veya mükafatı 20 30 sene sonra çıkar yane temel önemli konuşurken suçlarken agzinizdan çıkana dikkat ediniz selamlat😢❤
Bence yangin cikmadi cikarildi....!
Mutfakta olduu