Üç Eşik: Doğum, Düğün, Ölüm | S02B03 | Ölü Bayramı

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 20 сен 2024
  • 2. Sezon, 3. Bölüm
    ***
    “ÜÇ EŞİK” Doğum, Düğün, Ölüm halleri bütün insanlık için aynı evrensel değeri taşıyan en temel üç eşiktir. Her topluluk kendi kültür kodlarıyla bu geçişleri düzenleyerek bireyi destekler, onu toplumun bir parçası kılar. "Üç Eşik" kısa belgesel dizisinin her bölümünde Türkiye’de modern yaşamın etkisiyle değişmeye ve yok olmaya başlamış olan doğum, düğün ve ölümle ilgili binlerce yıllık inanış, adet ve geleneklerden biri yer buluyor.
    Asuman Atakul Fırtına’nın yapım ve yönetimini üstlendiği Üç Eşik, insanoğlunun üç temel ortak dönüm noktası olan “doğum, düğün ve ölüm” geleneklerinden yola çıkılarak Anadolu’nun zengin kültürel dokusunu bilimsel araştırmalarla ortaya koyan bir belgesel filmdir.
    Toplam 23 bin 395 sayfa kaynak taraması yapılan çalışmada doğumla ilgili 221, düğünle ilgili 712, ölümle ilgili 214 köyde araştırma yapılmıştır. Türkiye dışında, Suriye ve Irak’ın kuzeyinde de çekimler yapılmıştır.
    ***
    Doğum, düğün, ölüm…
    İnsanın ömrü boyunca geçtiği üç önemli eşik…
    Bu eşikler, hayatın çarkıdır… Dönüp duran, yıpratan ve yenileyen, yaralayan ve çaresi kendinde olan bir çarkıfeleğin kanatlarıdır…
    Bir çarkıfelektir hayat…
    Doğumla gelen coşkuyu, ölüm denen son durakta acıya dönüştürür bu çark… Ancak öyle bir döngüdür ki, hangi eşik başlangıçtır, son eşik dediğimiz, hangi nihayetin başlangıcıdır, bilinmez…
    Zordur, karmaşıktır, kaçınılmazdır bu eşikler… Kimi zaman coşkulu, heyecanlı, mutlu; kimi zaman da hüzünlü, kederli ve sıkıntılıdır.
    Bu yüzden, tek başına geçilmez, geçilemez…
    Doğum, düğün, ölüm…
    Hayatın bu üç eşiği, toplumsal varlığımızın mayasıdır adeta… Kültürlerin sihirli gücüne dönüşür yaşandıkça ve yaşatıldıkça… Birey olarak acıları dayanılır kılan, paylaştıkça sevincimizi çoğaltan bir sırdır bu süreç…. Ve bu sırrın kapısı, ait olduğumuz kültürün özüne kilitlidir.
    Gelenekler, adetler, töreler hangi eşiğin nasıl geçileceğini mutlaka öğretir bize… Zamanın çarkında yol alan bu ritüeller, kuşaktan kuşağa aktarılır…
    Doğum, düğün, ölüm…
    Bu ritüeller öylesine önemlidir ki bunları bilmek, anlamak, yaşamak ve aktarmak gerekir…
    Bilmek; anlamak, yaşamak ve aktarmak için çıktık yola… Yıllar boyu yapılan araştırmalardan süzülen bilgilerle Anadolu’daki en özgün geleneklerin peşinden koştuk, dağlarda ovalarda, yaylalarda…
    Doğuda, batıda, kuzeyde ve güneyde…
    Köy meydanlarında, bereketli sofralarda tanıdık gelenekleri… Dilek ağacının başında içten dualar duyduk… Yeni doğanların beşiğinde görüntüledik mutluluğu…
    Anadolu insanının binlerce yıl içinde nakış gibi işlediği geleneklerin, oluşturduğu zengin kültürün ne denli renkli, ne denli canlı ve anlamlı olduğunu gördük.
    Anadolu’nun dört bir yanında hâlen yaşayan geleneklerdeki benzerliğin, birbirinden uzak, farklı topluluklar arasında ne denli güçlü bir bağ oluşturduğuna tanık olduk…
    İstedik ki hep birlikte bilelim, anlayalım, yaşayalım ve aktaralım Anadolu’nun renklerini yarınlara…
    Doğum, düğün, ölüm…
    Doğmak, gelişmek, çoğalmak ve yerini başkasına bırakmak, yalnızca insan yaşamına özgü bir durum değil elbette… Yeryüzündeki bütün canlıların durmaksızın yaşadığı da aynı döngüdür. Elbette bu döngünün en özgün örneği doğadır…
    ***
    Bizi diğer sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.
    trtbelgesel
    trtbelgesel
    trtbelgesel

Комментарии • 9

  • @islaycansuakkurt
    @islaycansuakkurt 4 года назад +6

    bu belgesellere bayıldım devamı gelmeli..

    • @nuhungemisi-noahsark3216
      @nuhungemisi-noahsark3216 3 года назад +1

      IĞDIR'DA ÖLÜLER BAYRAMI KUTLAMASI -- Yöre halkı bayram kutlamalarına girmeden önce mezarlıklara topluca giderek önce ölüleri yad ederler, mezarlıklarda genel çevre temizliği yapılır, çiçekler ekilir, tozlanan mezar taşları yıkanır, kuranlar okutturulur ve evlerde hazırlanan yiyecekler ve semeniler mezarlıkta halka dağıtılır, Buradaki amaç yakın zaman ve geçmişte aralarından ayrılan yakınlarının da yad edilmesi ve burada da bir bayram havasının estirilmesi düşüncesi vardır.
      -Nevruz kutlamalarında önemli bir yeri olan bu gelenek, eski Türklerdeki yuğ törenlerinin izlerini taşımaktadır ve bunların devamı niteliğindedir. -Başta Iğdır olmak üzere Anadolu’nun bir çok yerinde ve orta Asyada hâlâ nevruzda yapılan bu gelenek, ölmüşlerin mezarını ziyaret etmek, mezar üzerine şeker, tatlı ve yedi nevi çerezi götürmek, kuşlar için yem su bırakmak, dualar okumak, mezarların etrafını temizlemek, gibi etkinliklerle devam etmektedir. Burada eski Türk inanç sisteminin atalar kültü kendini göstermektedir. Iğdır’da Yöre halkı bayram kutlamalarına girmeden önce mezarlıklara topluca giderek önce ölüleri yad ederler, mezarlıklarda genel çevre temizliği yapılır, çiçekler ekilir, tozlanan mezar taşları yıkanır, dualar edilir, ve evlerde hazırlanan yiyecekler mezarlıkta halka dağıtılır, Buradaki amaç yakın zaman ve geçmişte aralarından ayrılan yakınlarının da yad edilerek bayrama dahil edilmesi ve burada da bir bayram havasının estirilmesi düşüncesi vardır.

  • @fratunsal7920
    @fratunsal7920 4 года назад +1

    ALLAH RAHMETEYLESİN MEKANILARI CENNET OLSUN NEVROZ BAYRAMINDAN ÖÇE ÖLÜ BAYRAMI OLUR DAĞITILAN ŞEKERLER VEYA YİYEÇEK VERİLİR BİR HAKİKİ TÜRK GELENEĞİ BU IĞDIRLI AZERİLERİ BİZ DADAŞLARLA GİYİM İNANÇ KÜLTÜR AYNI SELAM OLSUN TÜM IĞDIR HALKINA

  • @baycuozdener8800
    @baycuozdener8800 4 года назад +1

    1:04'de başlayan ağıdı bilen varmı acaba arkadaslar

  • @Bedia198
    @Bedia198 Год назад

    Beresiydi unuttum oradada direk mezardan çıkartıp doşaştırıyorladı ölüleri

  • @xwtheir2445
    @xwtheir2445 4 года назад +1

    çok güzel

  • @mehmanmustafayev1509
    @mehmanmustafayev1509 4 года назад +2

    Şiyə

  • @IHRJUDENSCHWEINE
    @IHRJUDENSCHWEINE 2 года назад

    Geberdi lanet 😂🤣