Kim bir güzellikle gelirse ona, getirdiğinin on katı var. Kötülükle gelene ise yaptığının kadarından fazla ceza verilmez. Onlar, haksızlığa uğratılmayacaklardır.161: De ki: "Beni, dosdoğru yola Rabbim iletmiştir. Güçlü, pürüzsüz bir dine, hanîf olan İbrahim'in milletine. Müşriklerden değildi o."162: De ki: "Benim namazım, kulluğum/bağışım, hayatım, ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir."163:Ortağı yoktur O'nun. Bununla emrolundum ben. Ve Müslümanların ilkiyim ben."164:Şunu da söyle: "Allah herşeyin Rabbi iken O'ndan başka rab mı arayayım? Her benliğin kazandığı kendi üstünde kalır. Hiçbir günahkâr, bir başka günahkârın yükünü taşımaz. Nihayet dönüşünüz Rabbinizedir. Tartışmaya girdiğiniz şeyleri O size haber verecektir."165: Sizi yeryüzünde öncekilere halefler yapan O'dur. Verdiği nimetlerle sizi denemek için kiminizi kiminiz üzerine derecelerle yükseltmiştir. Rabbin ceza verdiğinde çok süratli verir. Ama O, gerçekten çok affedici, çok merhametlidir. Yemin olsun o saf bağlayıp dizilenlere/o saflar tutturup sıraya dizilenlere/o kanatlarını açıp toplayarak uçanlara,2: O haykırarak sevk edenlere/o göğüs gererek durduranlara,3:O Zikir okuyanlara,4: Ki sizin ilahınız hiç kuşkusuz bir ve tektir.5: Göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbidir O; doğuların da Rabbidir O.6: Biz o yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsleyip donattık.7:Ve her türlü inatçı, âsi şeytandan koruduk.8: Onlar ne kadar çırpınsalar da o yüce konseyi dinleyemezler. Ve her taraftan atışa tutulurlar;9:Kovulurlar. Ve onlar için, yakalarını bırakmayan bir azap vardır.10: Yüce konseyden bir söz çalıp çarpan olabilirse de onun peşine hemen delici, alevli bir yıldız takılır.11: Şimdi sor onlara: Yaratış ve yaratılış bakımından onlar mı daha güçlüdür, yoksa bizim yarattığımız şuurlular mı? Gerçek şu ki, biz onları bir cıvık çamurdan yarattık.12: Ama sen şaşırdın, onlarsa alay ediyorlar.13: Düşünüp taşınmaya çağrıldıklarında düşünmüyorlar.14:Bir ayetle yüzyüze geldiklerinde, dudak büküp eğleniyorlar. 15:Şöyle dediler: "Bu, apaçık bir büyüden başka şey değildir.16: "Öldüğümüz, toprak ve kemik haline geldiğimiz zaman mı? Biz gerçekten diriltilecek miyiz?"17:Önceki atalarımız da mı?18:De ki: "Evet! Ve, siz de! Aşağılanmış, ezilmiş olarak."19: Müthiş bir komut sesidir O. Onlar öylece bakakalacaklar.20 Şöyle derler: "Vay başımıza! Din günüdür bu!"21: O yalanlayıp durduğunuz ayrım günüdür bu. 22:Toplayın o zulmedenleri; eşlerini de. O tapınıp durmuş olduklarını da toplayın!23: Allah'tan başka tapınmış olduklarını. Sürün onları cehennemin yoluna.24: Durdurun onları, çünkü hepsi sorguya çekilecekler.25:Neniz var da birbirinize yardım etmiyorsunuz?26: Edemezler! Bugün hepsi teslim bayrağını çekmiş durumdadır.27: Birbirlerine dönerek birşeyler sorup duruyorlar.28:Dediler: "Siz bize sağ taraftan geliyordunuz."29:Ötekiler dediler: "Hayır, siz zaten inanmıyordunuz?"30: "Bizim size karşı bir sultamız yoktu. İşin esası şu ki siz azmış bir topluluktunuz."31: "Rabbimizin sözü üzerimize hak oldu. Tadacağımızı elbette tadacağız."32: "Sizi saptırıp azdırmıştık. Çünkü biz de sapıp azmış kişilerdik."33: Onlar o gün azap içinde ortaklık kurmuşlardır.34:İşte böyle yaparız biz suçlulara/günahkârlara.35: Onlar, kendilerine, "Allah'tan başka ilah yoktur" dendiğinde, kibirleniyorlardı.36: Ve şöyle diyorlardı: "Mecnun bir şair yüzünden ilahlarımızı mı terk edeceğiz?" 37:Hayır, öyle değil! O, hakkı getirmişti. Diğer peygamberleri de tasdik etmişti.38: Yemin olsun, siz o acıklı azabı mutlaka tadacaksınız!39: Ve yalnız, yapıp ettiklerinizin karşılığıyla cezalandırılacaksınız.40: Allah'ın içtenliğe erdirilmiş temiz kulları başkadır.41:Onlar için belirlenmiş bir rızık vardır.42:Çeşit çeşit meyveler vardır. İkramla karşılanan kişilerdir onlar.43: Nimetlerle dolu cennetlerdedirler.44: Karşılıklı koltuklar üzerindedirler.45: Kaynaktan doldurulmuş kadehler dolandırılır çevrelerinde.46:Bembeyaz, içenlere lezzet sunan kadehler.47:Sersemletme/başağrısı yok onda. Sarhoş da olmazlar ondan.48: Yanlarında, gözlerini onlara dikmiş, iri gözlü dilberler vardır.49:Korunmuş yumurtalar gibidir onlar.50:Birbirlerine dönüp birşeyler sorarlar.51:İçlerinden bir sözcü şöyle der: "Benim yakın bir arkadaşım vardı.52: Derdi ki: "Sen gerçekten şunu tasdik edenlerden misin?"53: "Biz, ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra, gerçekten cezalandırılacak mıyız?54: Dedi: "Siz de bir araştırır mısınız?"55: Araştırdı, nihayet onu cehennemin ta ortasında gördü.56: Dedi: "Vallahi, az kalsın sen beni de buralara düşürecektin."57: "Rabbimin nimeti olmasaydı, kesinlikle ben de şurada toplananlar arasına girmiş olacaktım."58: "Peki, biz artık ölmeyecek miyiz?"59: "Sadece ilk ölümümüz; azaba da uğratılmayacağız, öyle mi?"60: Doğrusu bu, büyük başarının ta kendisidir.61: Çalışanlar, böylesi için çalışsınlar. 62:Ödül ve ikram olarak, bu mu daha hayırlı yoksa zakkum ağacı mı?63: O ağaç ki, zalimler için onu bir fitne yaptık.64: Cehennemin ta dibinden çıkan bir ağaçtır65: Tomurcukları tıpkı şeytanların başlarıdır.66: Onlar ondan mutlaka yiyecekler ve karınlarını onunla dolduracaklar.67: Sonra onların, o yedikleri üzerine kaynar su karıştırılmış bir içecekleri vardır.68: Sonra onların dönüşleri doğrudan doğruya cehennemedir.69: Çünkü onlar, babalarını sapıtmış kişiler halinde bulmalarına rağmen,70: Kendileri de hâlâ onların eserleri ardınca koşturuyorlar.71: Yemin olsun, daha önce ilk nesillerin çoğu da sapmıştı.72: Yemin olsun, onların içlerinde uyarıcılar görevlendirmiştik.73: Bir bak, nasıl oldu uyarılanların sonu!74: Ancak Allah'ın samimi, temiz kulları kurtuldu.75: Yemin olsun, Nûh bize yakarmıştı da ne güzel karşılık vermiştik biz. 76:Ve kurtarmıştık onu da ailesini de o büyük sıkıntıdan.77: Onun zürriyetini, evet onları kalıcılar yaptık.78: Sonrakiler içinde, ona işaret eden bir şey bıraktık.79: Selam olsun Nûh'a âlemler içinde!80: İşte böyle ödüllendiririz biz, güzel davrananları.81: O, bizim inanan kullarımızdandı.82: Sonra ötekileri boğuverdik.83: Hiç kuşkusuz, İbrahim de onun grubundandı.84: Rabbine, tertemiz bir kalple gelmişti.85: Babasına ve toplumuna sormuştu: "Siz neye kulluk/ibadet ediyorsunuz?"86: "Allah'ı bırakıp da birtakım uydurma ilahları mı istiyorsunuz?"87: "Âlemlerin Rabbi hakkında düşünceniz nedir?"88: Bu arada İbrahim yıldızlara bir göz attı, 89: Şöyle dedi: "Ben hastayım!" 90: Bunun üzerine ondan gerisin geri kaçtılar. 91: O da onların ilahlarının yanına sokulup dedi: "Bir şey yemez misiniz?" 92: "Neniz var ki, konuşmuyorsunuz!" 93: İyice yanlarına sokulup sağ eliyle bir darbe indirdi. 94: Bir süre sonra, halkı koşarak İbrahim'e geldi. 95: İbrahim dedi: "Elinizle yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz?" 96: "Oysaki sizi de yaptığınız şeyleri de Allah yaratmıştır." 97: Dediler: "Şunun için bir bina yapın da bunu ateşin ortasına fırlatın!" 98: Ona tuzak kurmak istediler ama, biz onları sefiller, reziller haline getirdik. 99: İbrahim dedi: "Kuşkunuz olmasın ki ben Rabbime gideceğim, O bana kılavuzluk edecek." 100: "Rabbim, bana barış ve iyilik sevenlerden birini lütfet!" 101: Bunun üzerine biz, İbrahim'e yumuşak huylu bir oğlan müjdeledik. 102: Çocuk onunla birlikte koşacak yaşa gelince, İbrahim dedi: "Yavrucuğum, uyku
Bravo pastor Zoti te bekofte
Kim bir güzellikle gelirse ona, getirdiğinin on katı var. Kötülükle gelene ise yaptığının kadarından fazla ceza verilmez. Onlar, haksızlığa uğratılmayacaklardır.161:
De ki: "Beni, dosdoğru yola Rabbim iletmiştir. Güçlü, pürüzsüz bir dine, hanîf olan İbrahim'in milletine. Müşriklerden değildi o."162:
De ki: "Benim namazım, kulluğum/bağışım, hayatım, ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir."163:Ortağı yoktur O'nun. Bununla emrolundum ben. Ve Müslümanların ilkiyim ben."164:Şunu da söyle: "Allah herşeyin Rabbi iken O'ndan başka rab mı arayayım? Her benliğin kazandığı kendi üstünde kalır. Hiçbir günahkâr, bir başka günahkârın yükünü taşımaz. Nihayet dönüşünüz Rabbinizedir. Tartışmaya girdiğiniz şeyleri O size haber verecektir."165:
Sizi yeryüzünde öncekilere halefler yapan O'dur. Verdiği nimetlerle sizi denemek için kiminizi kiminiz üzerine derecelerle yükseltmiştir. Rabbin ceza verdiğinde çok süratli verir. Ama O, gerçekten çok affedici, çok merhametlidir.
Yemin olsun o saf bağlayıp dizilenlere/o saflar tutturup sıraya dizilenlere/o kanatlarını açıp toplayarak uçanlara,2:
O haykırarak sevk edenlere/o göğüs gererek durduranlara,3:O Zikir okuyanlara,4:
Ki sizin ilahınız hiç kuşkusuz bir ve tektir.5:
Göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbidir O; doğuların da Rabbidir O.6:
Biz o yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsleyip donattık.7:Ve her türlü inatçı, âsi şeytandan koruduk.8:
Onlar ne kadar çırpınsalar da o yüce konseyi dinleyemezler. Ve her taraftan atışa tutulurlar;9:Kovulurlar. Ve onlar için, yakalarını bırakmayan bir azap vardır.10:
Yüce konseyden bir söz çalıp çarpan olabilirse de onun peşine hemen delici, alevli bir yıldız takılır.11:
Şimdi sor onlara: Yaratış ve yaratılış bakımından onlar mı daha güçlüdür, yoksa bizim yarattığımız şuurlular mı? Gerçek şu ki, biz onları bir cıvık çamurdan yarattık.12:
Ama sen şaşırdın, onlarsa alay ediyorlar.13:
Düşünüp taşınmaya çağrıldıklarında düşünmüyorlar.14:Bir ayetle yüzyüze geldiklerinde, dudak büküp eğleniyorlar.
15:Şöyle dediler: "Bu, apaçık bir büyüden başka şey değildir.16:
"Öldüğümüz, toprak ve kemik haline geldiğimiz zaman mı? Biz gerçekten diriltilecek miyiz?"17:Önceki atalarımız da mı?18:De ki: "Evet! Ve, siz de! Aşağılanmış, ezilmiş olarak."19:
Müthiş bir komut sesidir O. Onlar öylece bakakalacaklar.20 Şöyle derler: "Vay başımıza! Din günüdür bu!"21:
O yalanlayıp durduğunuz ayrım günüdür bu.
22:Toplayın o zulmedenleri; eşlerini de. O tapınıp durmuş olduklarını da toplayın!23:
Allah'tan başka tapınmış olduklarını. Sürün onları cehennemin yoluna.24:
Durdurun onları, çünkü hepsi sorguya çekilecekler.25:Neniz var da birbirinize yardım etmiyorsunuz?26:
Edemezler! Bugün hepsi teslim bayrağını çekmiş durumdadır.27:
Birbirlerine dönerek birşeyler sorup duruyorlar.28:Dediler: "Siz bize sağ taraftan geliyordunuz."29:Ötekiler dediler: "Hayır, siz zaten inanmıyordunuz?"30:
"Bizim size karşı bir sultamız yoktu. İşin esası şu ki siz azmış bir topluluktunuz."31:
"Rabbimizin sözü üzerimize hak oldu. Tadacağımızı elbette tadacağız."32:
"Sizi saptırıp azdırmıştık. Çünkü biz de sapıp azmış kişilerdik."33:
Onlar o gün azap içinde ortaklık kurmuşlardır.34:İşte böyle yaparız biz suçlulara/günahkârlara.35:
Onlar, kendilerine, "Allah'tan başka ilah yoktur" dendiğinde, kibirleniyorlardı.36:
Ve şöyle diyorlardı: "Mecnun bir şair yüzünden ilahlarımızı mı terk edeceğiz?"
37:Hayır, öyle değil! O, hakkı getirmişti. Diğer peygamberleri de tasdik etmişti.38:
Yemin olsun, siz o acıklı azabı mutlaka tadacaksınız!39:
Ve yalnız, yapıp ettiklerinizin karşılığıyla cezalandırılacaksınız.40:
Allah'ın içtenliğe erdirilmiş temiz kulları başkadır.41:Onlar için belirlenmiş bir rızık vardır.42:Çeşit çeşit meyveler vardır. İkramla karşılanan kişilerdir onlar.43:
Nimetlerle dolu cennetlerdedirler.44:
Karşılıklı koltuklar üzerindedirler.45:
Kaynaktan doldurulmuş kadehler dolandırılır çevrelerinde.46:Bembeyaz, içenlere lezzet sunan kadehler.47:Sersemletme/başağrısı yok onda. Sarhoş da olmazlar ondan.48:
Yanlarında, gözlerini onlara dikmiş, iri gözlü dilberler vardır.49:Korunmuş yumurtalar gibidir onlar.50:Birbirlerine dönüp birşeyler sorarlar.51:İçlerinden bir sözcü şöyle der: "Benim yakın bir arkadaşım vardı.52:
Derdi ki: "Sen gerçekten şunu tasdik edenlerden misin?"53:
"Biz, ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra, gerçekten cezalandırılacak mıyız?54:
Dedi: "Siz de bir araştırır mısınız?"55:
Araştırdı, nihayet onu cehennemin ta ortasında gördü.56:
Dedi: "Vallahi, az kalsın sen beni de buralara düşürecektin."57:
"Rabbimin nimeti olmasaydı, kesinlikle ben de şurada toplananlar arasına girmiş olacaktım."58:
"Peki, biz artık ölmeyecek miyiz?"59:
"Sadece ilk ölümümüz; azaba da uğratılmayacağız, öyle mi?"60:
Doğrusu bu, büyük başarının ta kendisidir.61:
Çalışanlar, böylesi için çalışsınlar.
62:Ödül ve ikram olarak, bu mu daha hayırlı yoksa zakkum ağacı mı?63:
O ağaç ki, zalimler için onu bir fitne yaptık.64:
Cehennemin ta dibinden çıkan bir ağaçtır65:
Tomurcukları tıpkı şeytanların başlarıdır.66:
Onlar ondan mutlaka yiyecekler ve karınlarını onunla dolduracaklar.67:
Sonra onların, o yedikleri üzerine kaynar su karıştırılmış bir içecekleri vardır.68:
Sonra onların dönüşleri doğrudan doğruya cehennemedir.69:
Çünkü onlar, babalarını sapıtmış kişiler halinde bulmalarına rağmen,70:
Kendileri de hâlâ onların eserleri ardınca koşturuyorlar.71:
Yemin olsun, daha önce ilk nesillerin çoğu da sapmıştı.72:
Yemin olsun, onların içlerinde uyarıcılar görevlendirmiştik.73:
Bir bak, nasıl oldu uyarılanların sonu!74:
Ancak Allah'ın samimi, temiz kulları kurtuldu.75:
Yemin olsun, Nûh bize yakarmıştı da ne güzel karşılık vermiştik biz.
76:Ve kurtarmıştık onu da ailesini de o büyük sıkıntıdan.77:
Onun zürriyetini, evet onları kalıcılar yaptık.78:
Sonrakiler içinde, ona işaret eden bir şey bıraktık.79:
Selam olsun Nûh'a âlemler içinde!80:
İşte böyle ödüllendiririz biz, güzel davrananları.81:
O, bizim inanan kullarımızdandı.82:
Sonra ötekileri boğuverdik.83:
Hiç kuşkusuz, İbrahim de onun grubundandı.84:
Rabbine, tertemiz bir kalple gelmişti.85:
Babasına ve toplumuna sormuştu: "Siz neye kulluk/ibadet ediyorsunuz?"86:
"Allah'ı bırakıp da birtakım uydurma ilahları mı istiyorsunuz?"87:
"Âlemlerin Rabbi hakkında düşünceniz nedir?"88:
Bu arada İbrahim yıldızlara bir göz attı,
89:
Şöyle dedi: "Ben hastayım!"
90:
Bunun üzerine ondan gerisin geri kaçtılar.
91:
O da onların ilahlarının yanına sokulup dedi: "Bir şey yemez misiniz?"
92:
"Neniz var ki, konuşmuyorsunuz!"
93:
İyice yanlarına sokulup sağ eliyle bir darbe indirdi.
94:
Bir süre sonra, halkı koşarak İbrahim'e geldi.
95:
İbrahim dedi: "Elinizle yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz?"
96:
"Oysaki sizi de yaptığınız şeyleri de Allah yaratmıştır."
97:
Dediler: "Şunun için bir bina yapın da bunu ateşin ortasına fırlatın!"
98:
Ona tuzak kurmak istediler ama, biz onları sefiller, reziller haline getirdik.
99:
İbrahim dedi: "Kuşkunuz olmasın ki ben Rabbime gideceğim, O bana kılavuzluk edecek."
100:
"Rabbim, bana barış ve iyilik sevenlerden birini lütfet!"
101:
Bunun üzerine biz, İbrahim'e yumuşak huylu bir oğlan müjdeledik.
102:
Çocuk onunla birlikte koşacak yaşa gelince, İbrahim dedi: "Yavrucuğum, uyku
Zheji eshte pratikant i bixhozhit😂
Macoku Paulin
Tani eshte pastor.po pa Pune ose I papune si pastor