PERPERİKON UYGARLIĞI
HTML-код
- Опубликовано: 9 фев 2025
- Merhaba arkadaşlar!
Kasım 2021'de Bulgaristan'a yapmış olduğum seyahatimde gezdiğim yerler arasında Kırcaali şehri yakınlarındaki Perperikon antik kentini gezdim.
Bilindiği üzere Trakya, Güneydoğu Avrupa'da yer alan güney Bulgaristan, kuzeydoğu Yunanistan ve Türkiye'nin Avrupa kıtasındaki topraklarını içeren, tarihi çok zengin bir bölgedir. Trakya kelimesi de Trak'ların yaşadığı bölge anlamına gelir.
Perperikon adını Yunanca’dan almaktadır. Eskiden Hiperperakion (fevkalade ateşli) adıyla bilinen şehir Trakların, dini ritüellerini yerine getirdikleri kutsal bir şehir olarak biliniyormuş. Bizans’ta 1082 yılında basılan büyük ayarlı altın sikkeye de Hiperperikon adı verilmiş. Traklar ve daha sonraları Bizanslıların elde ettikleri altın madenleri kaya şehrin iki kilometre uzaklığında bulunuyor. Para reformu ardından bu zor kelime değişmiş. Sadece Perperikon olarak kalmış ve günümüze dek bu antik kent böyle bilinmiş.
Perperikon, Doğu Rodoplar’da Kırcali şehrine yakın 470 metre yükseklikte bulunan bir arkeolojik komplekstir. Kayalar arasındaki kazılar, en eski megalit dönemi anıtlardan biri olarak kabul ediliyor. Perperikon’da, 2000 yılında başlayan kazı işleri, tarihi birkaç binyıl öncesine uzanan ve Roma döneminde ihtişamlı devir yaşayan, büyük bir taş şehrini ortaya çıkararak devam etmektedir. Perperikon birçok yanı ile mükemmeldir, zira beş-altı tarihi devri temsil ediyor ve her birinin kendine özgü anıtları mevcut burada. Bu yerde Diyonisyus’un tapınağının aranması gayet önemlidir. Birçok ünlü kişi bu toprakalrıdan geçmiş ve şarap ile ateş ritüelini yapmıştır.
Bu tarihi yerleşim alanda, ilk yaşam belirtileri MÖ.5000 yıl öncesine dayanır. Tunç devrinin sonlarına doğru tepe, yüzyıllar sürecek bir toplu yaşam alanına dönüşmüştür. 6. yy. da tepeye kiliseler ve bir de saray inşa edilmiştir. Günümüzde sarayın yalnızca kalıntıları söz konusudur. İlk tapınak Tanrı-Güneş için inşaa edilmiş. Perperikon’da, onlarca sunak, iki mezar ve ritüellerin gerçekleştirildiği yaklaşık 150 oda mevcut. Yalnız bir-iki kişinin geçebileceği dar geçişli ve kayalık bir yamaca oyulduğu için tapınağa zor ulaşılıyor.
Arkeoljik komplekste adeta her adımda ihtişamlı bir tarih karşımıza çıkıyor. Trak döneminden yapılar nispeten iyi korunmuş. Dionisiyos’a adanan üç katlı yapı dikkati çekiyor. Bu Seremoni Salonunda taş koltuklar ve merdivenler hala korunuyor. Kayaların yükseklerinde oyulmuş taştan tahtı da görmek mümkün.