Muhammed Sami Erzincani - Türbeler TV

Kanala Abone Olmayı Unutma - bit.ly/turbelertv_aboneol
MUHAMMED SAMİ ERZİNCANİ
Muhammed Sami Erzincani, son asırda Anadolu'da yetişmiş velîlerin büyüklerindendir.. Pîrî Sâmî diye de bilinir. Babası Erzincan'ın meşhûr Kırtıloğulları sülâlesinden İbrâhim Efendidir. 1848 senesinde Erzincan'da doğdu. 1912 senesinde yine Erzincan'da vefât etti. Kabri eski Erzincan'da Terzi Baba Mezarlığına giden yol üzerindeki dergâhının bulunduğu Akmezarlık'tadır.
Erzincan'ın Selüke köyünde dünyâya gelen Muhammed Sâmî Efendi, ilk tahsîlini köyünde yaptı. Köy hocasından Kur'ân-ı kerîm okumayı öğrendi. Erzincan'ın "Eski Hükûmet" tâbir edilen medresesinde Arapça ve Farsça öğrendi. İlim tahsîlini devâm ettirmek üzere İstanbul'a geldi. Fâtih Medresesinde aklî ve naklî ilimleri öğrendi.
Muhammed Sami, buradaki tahsîlini tamamladıktan sonra, müderrislik icâzetnâmesi yani diploması alarak Erzincan'a döndü. Bugünkü adıyla Karakaya olan Keleriç köyü câmiinde imâmlık ve hatiplik vazîfesine başladı. Kâdiriyye yolu mensuplarından Şeyh Abdurrahmân Efendinin ve Nakşibendiyye mensuplarından Hacı Mustafa Fehmi Erzincânî'nin sohbetlerinde bulundu.
Zaman zaman Erzincan'a giderek Câmi-i Kebirde yaptığı vâz ve nasîhatlarıyla insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlattı. Birkaç yıl sonra Hınıs Rüşdiyesine muallim ve daha sonra Erzurum Rüşdiyesine muallim-i evvel tâyin edildi. Bu vazîfede dört yıl kadar kalıp talebe yetiştirdi.
Erzurum'da bulunduğu sırada PTT müdürlerinden İsmâil Efendi adında birisiyle tanıştı. İsmâil Efendi, Bitlis'in Nurşin köyünde bulunan büyük velî Abdurrahmân-ı Tâgî hazretlerinin büyüklüğünü ona anlattı. İsmâil Efendi ile birlikte, hocası olan bu büyük zâtı ziyârete gittiler. Hacı Sâmî Efendi birkaç gün Abdurrahmân-ı Tâgî hazretlerinin sohbetinde bulundu. Onun büyük bir velî olduğunu görerek, ona talebe oldu. İki yıl sonunda kendisine icâzet, diploma verilerek; insanlara İslâmiyeti öğretmek, doğru yolu göstermek için memleketi Erzincan'a gönderildi.
Bir sohbeti sırasında buyurdu ki: "Kimsenin kalbini kırmayınız. Herkese hürmetle muâmele ediniz. Zîrâ karşınızdaki bir velî olabilir. Böylece onların nazarına, himmetine kavuşursunuz. "Evliyânın nazarı ve bakışı kimyâdır." denilmiştir. Eğer onu bunu incitmeyi huy ve tabiat edinirseniz bir gün bilmeden Allahü teâlânın sevdiklerinden birinin kalbini kırar, üzersiniz de, sonar perişân olursunuz. Nitekim hadîs-i kudsîde; "Ben kalpleri kırık olanların yanındayım." buyruldu. Bunun için "Her gördüğünü Hızır bil!" demişlerdir.
Peygamber efendimiz Aleyhisselam; "Cemâatte rahmet vardır." buyurdu. Cemâatten birinin duâsı, dileği kabûl olursa cemâatin hepsinin birden duâsı kabûl olur. Cemâatle namaz kılmanın hikmeti budur.

[@elifcoban3223]

Allah'ın selamı üzerine olsun

[@nasuhbirgul5869]

yanlış bilgi veriyorsun şeyh abdurrahmani tahi kadir değil nakşidir

[@turbelertv]

Kadiri diye bahsedilen alim Şeyh Abdurrahman Efendi’dir. Büyük Veli Abdurrahman Tagi hazretleri değildir.