Hikâye bana aittir ve hayal ürünüdür. İzinsiz almayın lütfen. Keyifli okumalar.. -------------- Odaya girdiğimizde Jungkook beni bırakmadan doğruca banyoya yürümüştü. Jk- Tenin buz gibi olmuş. Önce sıcak bir duş alalım. Cevap beklemeden banyoya yönelmişti. İçeri girince beni indirmiş, üzerimdeki havluyu bir kenara bırakıp duşa kabine girmişti. Suyu ayarlayıp bana dönmüştü. Kaymamaya dikkat ederek kabine yaklaşınca elimden tutup beni içeri almış kapısını kapatmıştı. Sarılmış suyun altında öylece duruyorduk. Başımı göğsüne koymuştum. O da bir elini belime yerleştirmişti. Diğer eli üzerimizden akıp giden suyla beraber saçlarımı okşuyordu. Sıcak duş gerçekten iyi geliyordu. Üşüme hissi geçtikten sonra başımı kaldırmış ona bakmıştım. Göz göze geldiğimizde parmak uçlarımda yükselmiş dudaklarını öpmeye başlamıştım. Çok içmişti ve hâlâ etkisi altındaydı biliyordum ama ben de kendime hâkim olamıyordum. Her şeye rağmen karşı konulması zor bir erkek olduğu kesindi. Öpüştükçe artan tutkumuz ve benim cesaretimle bu kez ileri gideceğimiz şüphesizdi. Jungkook'un eli sütyenimin kopçasını bulmuş ve açmıştı. Yere düşmesine izin verdiğim sütyenden sonra eli aşağı kaydığında yaptığı hiçbir şeye engel olmamakta kararlıydım. İç çamaşırım bacaklarımdan aşağı süzülürken ilk kez bir erkekle bunları yaşayacak olmanın verdiği utanç vardı sadece. Kendi şortunu çıkardığı zaman utanıp başımı eğdiğimde çenemden tutup yeniden ona bakmamı sağlamıştı. Tekrar dudaklarıma kapanmasıyla birlikte iki kalçamdan tutup beni kucaklamış ve duvara yaslamıştı. Öpücükleri boynuma ve göğsüme doğru inerken bir elini aşağı indirdiğinde o anın geldiğini anlamış içim ürpermişti. Heyecanımla baş etmeye çalışıyordum. Yavaşça içimde oluşmaya başlayan doluluk hissiyle derince inlemiş, tüm vücudumu kasmıştım. Şimdiden canım çok yanıyordu. Jk- Şşş, kendini çok kasıyorsun. Gözlerimi sımsıkı kapatmış gevşemeye çalışıyordum. Jungkook yavaş yavaş hareket etmeye başlayınca artan acı dolu inlemelerimle daha fazla dayanamacaktım. Sun- D-dur... L-lütfen... Tekrar eden inlemelerimle Jungkook durmuş biraz beklemişti. Bu sırada akan suya karışan kırmızı rengi fark edince endişe ile gözlerime baktı. Jk- İyi misin? Benim yüzümden mi oldu? Sun- Ş-şey... Jk- Bu senin için ilk mi yoksa? Utançla başımı sallamış ve onu onaylamıştım. Jk- Ah özür dilerim, tahmin edemedim, diyip beni indirmek istemişti ki boynuna doladığım kollarımı sıkılaştırmış, bunu yapmasına engel olmuştum. Jungkook anlamış ve beni kucağında tutmaya devam etmişti. Jk- Sadece kendini bana bırak, demişti tahrik edici bir sesle. Derin bir nefes almış ve kafa sallayarak onaylamıştım. İçimde tekrar oluşmaya başlayan doluluk hissiyle kendimi kasmamak için çabalamaya başlamıştım. Jungkook daha çok canım yanmasın diye beni sürekli öperek sakin tutmaya ve gevşetmeye çalışıyordu. ----------------------- Duş bitince Jungkook kabinden çıkmış, getirdiği havluyu bana sarmıştı. Kucaklayıp odaya götürmüş ve dolabından çıkardığı birkaç parça kıyafeti bana giydirmişti. Kendimi bebek gibi hissediyordum. Davranışları çok hoşuma gidiyordu. Beni oturtmuş ve kendisi de hemen giyinip yanıma gelmişti. Saçlarımı kurutup yatağa yatırmış, yanıma uzanmıştı. Belimden tutup göğsüne çekmiş bir eliyle saçlarımı okşuyordu. Jk- Sen de benim birlikte olduğum ilk kadınsın. Söylediği şeye çok şaşırmış, hemen kafamı kaldırıp yüzüne bakmıştım. Şaşkınlığıma minik bir tebessüm etmişti. Jk- Hadi uyuyalım. Sun- Peki. Jk- İyi geceler güzelim. Sun- İyi geceler. ----------------------- Sabah gelen cam kırılma sesleriyle irkilip uyanmıştım. Korkuyla doğrulup hızlı adımlarla odadan çıktım. Salona geldiğimde yer kırık içki şişesinin camlarıyla doluydu. Jungkook kanayan eliyle bir köşede oturmuş ağlıyordu. Koşarak yanına gidip çökmüş, elini incitmemeye çalışarak tutmuştum. Sun- Ne oldu sana böyle?, demiştim endişeyle. Ağlamaktan kızarmış gözleriyle bana bakınca hiçbir şey söylememişti. Gözlerinden yeniden düşmeye başlayan yaşlarla içim acımıştı. Hemen yanaklarından tutmuş göz yaşlarını silmiştim. Sonra başını göğsüme yaslamış sessizce saçlarını okşamıştım. Hiçbir şey sormamış, sadece sakinleşmesi için beklemiştim. Nefes alışverişleri düzene girmiş, göğsüme yasladığı suratı tepkisizdi. Ayağa kalkıp onu da kalkması için zorlamıştım. Sun- Gel, önce elini saralım. Elinden tutmuş yatak odasına doğru götürmüştüm. Onu oturtup banyodan aldığım ilk yardım çantasıyla dizlerinin dibine çökmüş eline pansuman yapmıştım. Sonra yatağa uzanmasını sağlayıp uyuyana kadar beklemiştim. O uyuduktan sonra odadan çıkmış önce cam kırıklarını toplamıştım. Salon eski hâline geldikten sonra mutfağa geçmiş onun için güzel bir yemek yapmak istemiştim. ----------------------- Bir iki saat sonra evi saran güzel kokularla gülümsedim. Odaya çıkıp Jungkook'a baktım ama hâlâ uyuyordu. Yatağa oturup hafifçe saçlarını yüzünden çekmiş yanağını okşamıştım. Gözlerini açmaya başlamıştı. Beni görünce gülümsemiş elimi tutup öpmüştü. Birkaç saat içerisinde bu kadar özleyeceğimi tahmin etmezdim. Jk- Çok güzel kokmuş. Sun- Senin için yemek yaptım. Bakalım beğenecek misin? Jk- Beğeneceğimden eminim. Sun- Göreceğiz. Hadi elini yüzünü yıka gel. Ben de sofrayı hazırlayayım. Cevabını beklemeden mutfağa gitmiş, sofrayı hazırlamıştım. Jungkook gelip arkadan bana sarılmış yanağımı ve boynumu öpmüş sonra saçlarımı koklamıştı. Jk- Harika görünüyor. Sun- Hadi otur bakalım. Yemek yedikten sonra birlikte toparlamış ve salona geçmiştik. Etrafına bakmış yerlerin temizlendiğini görünce bana dönmüştü. Küçük bir tebessüm edince gözleri dolmuştu. Bana sımsıkı sarılmıştı. Jk- Teşekkür ederim, demişti fısıldayarak. Sun- Rica ederim, diye karşılık vermiştim aynı ses tonuyla. Koltuğa oturmuştum ve dizlerime uzanmıştı. Sırtüstü uzanmış bana bakarken ben de saçlarını okşuyordum. Jk- Ne olduğunu sormayacak mısın? Sun- Hazır olduğunda anlatacağını biliyorum. Söylediğim hoşuna gitmişti. Gülümsemiş parmağıyla burnuma küçük bir dokunuş bırakmıştı. Jk- Polis her yerde beni arıyormuş. Daha önce hiçbir şey umrumda değildi. Hatta benim için bir oyun gibiydi. Suç işlerdim ve polis beni yakalayamazdı. Onlar birini araştırırken ikinci ve üçüncü suçları işler kafalarını karıştırırdım. Ama artık sıkıldım. Oynamak istemiyorum. Neden hâlâ peşimdeler? Söylediği şeylere ne tepki vereceğimi bilememiştim. İşlediği suçların aksine küçük, masum bir çocuk gibi konuşuyordu. Psikolojik anlamda sorun yaşadığından artık emindim. Bu kaçıp kovalamaca ne kadar sürerdi bilmiyordum ama ben hep yanında kalacaktım. ----------------------- 💜 Bu kısa serinin final bölümüydü. Beğendiyseniz belirtmeyi unutmayın lütfen.
Hikâye bana aittir ve hayal ürünüdür. İzinsiz almayın lütfen.
Keyifli okumalar..
--------------
Odaya girdiğimizde Jungkook beni bırakmadan doğruca banyoya yürümüştü.
Jk- Tenin buz gibi olmuş. Önce sıcak bir duş alalım.
Cevap beklemeden banyoya yönelmişti. İçeri girince beni indirmiş, üzerimdeki havluyu bir kenara bırakıp duşa kabine girmişti. Suyu ayarlayıp bana dönmüştü. Kaymamaya dikkat ederek kabine yaklaşınca elimden tutup beni içeri almış kapısını kapatmıştı.
Sarılmış suyun altında öylece duruyorduk. Başımı göğsüne koymuştum. O da bir elini belime yerleştirmişti. Diğer eli üzerimizden akıp giden suyla beraber saçlarımı okşuyordu. Sıcak duş gerçekten iyi geliyordu.
Üşüme hissi geçtikten sonra başımı kaldırmış ona bakmıştım. Göz göze geldiğimizde parmak uçlarımda yükselmiş dudaklarını öpmeye başlamıştım. Çok içmişti ve hâlâ etkisi altındaydı biliyordum ama ben de kendime hâkim olamıyordum. Her şeye rağmen karşı konulması zor bir erkek olduğu kesindi.
Öpüştükçe artan tutkumuz ve benim cesaretimle bu kez ileri gideceğimiz şüphesizdi. Jungkook'un eli sütyenimin kopçasını bulmuş ve açmıştı. Yere düşmesine izin verdiğim sütyenden sonra eli aşağı kaydığında yaptığı hiçbir şeye engel olmamakta kararlıydım. İç çamaşırım bacaklarımdan aşağı süzülürken ilk kez bir erkekle bunları yaşayacak olmanın verdiği utanç vardı sadece. Kendi şortunu çıkardığı zaman utanıp başımı eğdiğimde çenemden tutup yeniden ona bakmamı sağlamıştı. Tekrar dudaklarıma kapanmasıyla birlikte iki kalçamdan tutup beni kucaklamış ve duvara yaslamıştı.
Öpücükleri boynuma ve göğsüme doğru inerken bir elini aşağı indirdiğinde o anın geldiğini anlamış içim ürpermişti. Heyecanımla baş etmeye çalışıyordum. Yavaşça içimde oluşmaya başlayan doluluk hissiyle derince inlemiş, tüm vücudumu kasmıştım. Şimdiden canım çok yanıyordu.
Jk- Şşş, kendini çok kasıyorsun.
Gözlerimi sımsıkı kapatmış gevşemeye çalışıyordum. Jungkook yavaş yavaş hareket etmeye başlayınca artan acı dolu inlemelerimle daha fazla dayanamacaktım.
Sun- D-dur... L-lütfen...
Tekrar eden inlemelerimle Jungkook durmuş biraz beklemişti. Bu sırada akan suya karışan kırmızı rengi fark edince endişe ile gözlerime baktı.
Jk- İyi misin? Benim yüzümden mi oldu?
Sun- Ş-şey...
Jk- Bu senin için ilk mi yoksa?
Utançla başımı sallamış ve onu onaylamıştım.
Jk- Ah özür dilerim, tahmin edemedim, diyip beni indirmek istemişti ki boynuna doladığım kollarımı sıkılaştırmış, bunu yapmasına engel olmuştum.
Jungkook anlamış ve beni kucağında tutmaya devam etmişti.
Jk- Sadece kendini bana bırak, demişti tahrik edici bir sesle. Derin bir nefes almış ve kafa sallayarak onaylamıştım.
İçimde tekrar oluşmaya başlayan doluluk hissiyle kendimi kasmamak için çabalamaya başlamıştım. Jungkook daha çok canım yanmasın diye beni sürekli öperek sakin tutmaya ve gevşetmeye çalışıyordu.
-----------------------
Duş bitince Jungkook kabinden çıkmış, getirdiği havluyu bana sarmıştı. Kucaklayıp odaya götürmüş ve dolabından çıkardığı birkaç parça kıyafeti bana giydirmişti. Kendimi bebek gibi hissediyordum. Davranışları çok hoşuma gidiyordu.
Beni oturtmuş ve kendisi de hemen giyinip yanıma gelmişti. Saçlarımı kurutup yatağa yatırmış, yanıma uzanmıştı. Belimden tutup göğsüne çekmiş bir eliyle saçlarımı okşuyordu.
Jk- Sen de benim birlikte olduğum ilk kadınsın.
Söylediği şeye çok şaşırmış, hemen kafamı kaldırıp yüzüne bakmıştım. Şaşkınlığıma minik bir tebessüm etmişti.
Jk- Hadi uyuyalım.
Sun- Peki.
Jk- İyi geceler güzelim.
Sun- İyi geceler.
-----------------------
Sabah gelen cam kırılma sesleriyle irkilip uyanmıştım. Korkuyla doğrulup hızlı adımlarla odadan çıktım. Salona geldiğimde yer kırık içki şişesinin camlarıyla doluydu. Jungkook kanayan eliyle bir köşede oturmuş ağlıyordu. Koşarak yanına gidip çökmüş, elini incitmemeye çalışarak tutmuştum.
Sun- Ne oldu sana böyle?, demiştim endişeyle.
Ağlamaktan kızarmış gözleriyle bana bakınca hiçbir şey söylememişti. Gözlerinden yeniden düşmeye başlayan yaşlarla içim acımıştı. Hemen yanaklarından tutmuş göz yaşlarını silmiştim. Sonra başını göğsüme yaslamış sessizce saçlarını okşamıştım. Hiçbir şey sormamış, sadece sakinleşmesi için beklemiştim.
Nefes alışverişleri düzene girmiş, göğsüme yasladığı suratı tepkisizdi. Ayağa kalkıp onu da kalkması için zorlamıştım.
Sun- Gel, önce elini saralım.
Elinden tutmuş yatak odasına doğru götürmüştüm. Onu oturtup banyodan aldığım ilk yardım çantasıyla dizlerinin dibine çökmüş eline pansuman yapmıştım. Sonra yatağa uzanmasını sağlayıp uyuyana kadar beklemiştim.
O uyuduktan sonra odadan çıkmış önce cam kırıklarını toplamıştım. Salon eski hâline geldikten sonra mutfağa geçmiş onun için güzel bir yemek yapmak istemiştim.
-----------------------
Bir iki saat sonra evi saran güzel kokularla gülümsedim. Odaya çıkıp Jungkook'a baktım ama hâlâ uyuyordu. Yatağa oturup hafifçe saçlarını yüzünden çekmiş yanağını okşamıştım. Gözlerini açmaya başlamıştı. Beni görünce gülümsemiş elimi tutup öpmüştü. Birkaç saat içerisinde bu kadar özleyeceğimi tahmin etmezdim.
Jk- Çok güzel kokmuş.
Sun- Senin için yemek yaptım. Bakalım beğenecek misin?
Jk- Beğeneceğimden eminim.
Sun- Göreceğiz. Hadi elini yüzünü yıka gel. Ben de sofrayı hazırlayayım.
Cevabını beklemeden mutfağa gitmiş, sofrayı hazırlamıştım. Jungkook gelip arkadan bana sarılmış yanağımı ve boynumu öpmüş sonra saçlarımı koklamıştı.
Jk- Harika görünüyor.
Sun- Hadi otur bakalım.
Yemek yedikten sonra birlikte toparlamış ve salona geçmiştik. Etrafına bakmış yerlerin temizlendiğini görünce bana dönmüştü. Küçük bir tebessüm edince gözleri dolmuştu. Bana sımsıkı sarılmıştı.
Jk- Teşekkür ederim, demişti fısıldayarak.
Sun- Rica ederim, diye karşılık vermiştim aynı ses tonuyla.
Koltuğa oturmuştum ve dizlerime uzanmıştı. Sırtüstü uzanmış bana bakarken ben de saçlarını okşuyordum.
Jk- Ne olduğunu sormayacak mısın?
Sun- Hazır olduğunda anlatacağını biliyorum.
Söylediğim hoşuna gitmişti. Gülümsemiş parmağıyla burnuma küçük bir dokunuş bırakmıştı.
Jk- Polis her yerde beni arıyormuş. Daha önce hiçbir şey umrumda değildi. Hatta benim için bir oyun gibiydi. Suç işlerdim ve polis beni yakalayamazdı. Onlar birini araştırırken ikinci ve üçüncü suçları işler kafalarını karıştırırdım. Ama artık sıkıldım. Oynamak istemiyorum. Neden hâlâ peşimdeler?
Söylediği şeylere ne tepki vereceğimi bilememiştim. İşlediği suçların aksine küçük, masum bir çocuk gibi konuşuyordu. Psikolojik anlamda sorun yaşadığından artık emindim.
Bu kaçıp kovalamaca ne kadar sürerdi bilmiyordum ama ben hep yanında kalacaktım.
-----------------------
💜
Bu kısa serinin final bölümüydü.
Beğendiyseniz belirtmeyi unutmayın lütfen.
Vayyy harika ya bunu daha önce neden izlememişim acaba🙃🔄
@@Rosié-M5 teşekkür ederim ☺️ beğenmene sevindim💕
@Jungkookstoryy Rica ederim💛
Bence devamı gelsin çünkü mutlu sonla bitir❤❤
@@EbrarBeyhan devamını yazarsam tutuklanma falan olması gerekiyor 😂 oralara girmek istemedim.
@@Jungkookstoryy tamam 😂😂💋💋
@@EbrarBeyhan 😄💕🌸
Çoookkk güzellll olmuş ❤❤❤
@@EbrarBeyhan teşekkür ederimmm💕🌸
Şey asılda istek alıyomusun olıyosan mafyaya aşık olan kız ama mafya yüz vermiyo sonra aşık oluyo jungkook yapilirmisin😊
@@Nesrinars0 olabilirrr 💕 aklıma güzel bir kurgu gelince yüklerim
@@Jungkookstoryy teşekür ederim❤️
@@Nesrinars0 rica ederim 💕
Teşekkürler istediğim seriyi yazmışsın BAYILDIMMMMMMMM
😊❤
senden son isteğim var okul bölümü gelirmi zorba
@@Lilzeyq rica ederim 🥰 beğenmene çok sevindim. Bir de isteklerin oldukça yazmaya devam edebilirsin bana da fikir oluyor seviniyorum 😄💕
@@Jungkookstoryy 💖dediğim gibi okul zorba bölümleri gelebilir
vayy bayıldıım💕
@@prettykookie71 teşekkür ederimm💕
Devam edicekmisin bu seriye
@@EbrarBeyhan hayır burda bırakmayı düşünüyorum 😊