Avrupa Rüyası - (H)ey Türk Gençliği! - Mina Ekeman - Konuk: Dicle İriz - B04
HTML-код
- Опубликовано: 26 сен 2024
- (H)ey Türk Gençliği'nin yeni bölümünde Dicle İriz ile Avrupa'da yaşamanın artılarını ve eksilerini konuştuk.
Türkler neden Avrupa'ya göç etmek istiyor?
Yurt dışında göçmen olarak yaşamanın zorlukları nelerdir?
Fransa ve Türkiye arasındaki sosyal farklar nelerdir?
Yurt dışında okuyup tekrar Türkiye'ye dönmek neden başarısızlık sayılıyor?
FluTV "Dünyanın En Otantik İçeriklerini Sunan" yepyeni bir dijital platformdur.
Videolardan haberdar olmak için lütfen abone olun:
➡ bit.ly/FluTv
#FluTV #HeyTürkGençliği #MinaEkeman
Kripto Destekleri için: 0x87a9538Af8f5f80371233951438b7faf9570B82C
Avrupa Rüyası - (H)ey Türk Gençliği! - Mina Ekeman - Konuk: Dicle İriz -B04 videomuzu beğendiyseniz en güncel diğer içeriklerimize göz atabilirsiniz.
➡Bir Paket Film - İlker Canikligil & Duygu Uysal & Gülsema Tuğay
• Bir Paket Film - İlker...
➡Gökçe Coşkun - Flu Sahne - B01
• Gökçe Coşkun - Flu Sah...
➡Arınma Gecesi - Yazar Burada Ne Demek İstemiş? - Aytuğ Akdoğan - B30
• Arınma Gecesi - Yazar ...
➡Ölelim mi? - Delirmek Normaldir - Dr. Alper Hasanoğlu - B08
• Ölmek Normal mi? - Del...
➡Kahrolsun Liderler - Beyaz Yakanın 50 Tonu - Murat Yerdekalmazer - B20
• Kahrolsun Liderler - B...
Kanalımıza katılın: uye.flutv.me
Patreon destek sayfamız: flutv.me
Kanal: flutv.online
Twitter: / flutivi
Instagram: / flutv.online
FluTV Discord: discord.flutv.me
Böyle farkındalığı yüksek genç kadınlarimiza çok saygı duyuyorum. Harikasınız kızlar 🤗🥰
Son bölümde ülkeler arsındaki farkı konuşurken bir kez daha anladığım ve kabullendiğim biz ve bize benzer toplumların teba ve kabullenme geçmişi, Fransa vb toplumların bireysellik ve isyan geçmişleri neredeyse tüm davranışlara etki ediyor.
Kesinlikle oyle. Kulturel miras en buyuk faktorlerden biri. Cocukluklarindan beri edilen isyanlar ve bunlarin sonucunda edinilen haklari okuyarak buyuyorlar. Bizdeki tarih derslerinde isyanlarin bastirilmasi bile harika bir seymis gibi anlatiliyor. Vergiden, yokluktan ebesi bellenen halk isyan ediyor ve bunun bastirilmasi bize oyle bir anlatiliyor ki hosumuza gidiyor. Celali isyanlari diye adlandirilan anadolu isyanlari senin benim gibi siradan Turk vatandasi. Gayrimuslimler gibi ticaretle ugrasmiyorlar topragi isliyorlar, cogu zanaatkar degil ve elleri para da gormuyor. Buna ragmen zorunlu askerlik, hak sahibi olmadigi topragi isleme gibi zor ve imparatorlugu ayakta tutan seylerin hepsi bu insanlarin sirtina biniyor. Biraz sesleri cikacak olsa kelleleri aliniyor ve bize bunlar harika seylermis gibi anlatiliyor. Bunu fark edene kadar benim ulkeden umidim vardi ama 500 600 yillik anadolu tarihini ogrenince butun umitlerim coktu. Ne yazik ki otorite figurlerine bu derece biat ile yetismis toplumla bir seyler basarmak cok zor
kesinlikle, "Ulusların Düşüşü" kitabında Daron ve James hoca bunun nedenini (modern ve refah ülkesi olma şartlarından birini) Toplumun hareketliliğine bağlıyor. Bu hareketliliğin de anlamı şu: "hakkını arama, devletin ve seçkinlerin özgürlüğünü kısıtlama". Yani güçlü (sesini çıkaran) toplumlar ve halk tabakası, hizmet vermekte ve merkezi kontrolu sağlamakta başarılı olan bir devlet ile birleşince gerisi geliyor... (koridora giriyorlar)
Argümanları böyle :)
@@mehmetefe4224 Evet, fransızlar hep ayaklanırlar "Romans Karnavalı" kitabı bunun bir kültür olduğunu anlatan önemli mikro tarih çalışmalarından. Söz konusu Türkiye'de bu ayaklanma kültürü neden yok veya verimsiz sorusu. Bunu açıklayan argümanlardan biri, avrupa'nın feodal olduğu için parçalı bir yapıda olup, mekezi bir yönetimden bağımsız bir devlet geleneği olmasıdır. Fransız ihtilalinde, söz sahibi ve sermaye sahibi olan aristokratlar, burjuvalar bile krala karşı gelerek isyan bir meşruiyet kazanmıştı ve gerçekleşmesi kolaylaşmıştı.
Ama doğu roma, osmanlı ve türkiye yerel yönetimlere imkan tanırken kendi merkezi gücünden hiç vazgeçmedi, vazgeçmiyor. Tarihte bu merkezi yapıya isyan eden yerel yönetimler bizden kopan fethedilmiş büyük vilayetler. Küçük isyanlar da hiçbir paşa tarafından desteklenmez çünkü hanedan üyesi çoğu, aileden.
Gezi parkı niye başarısız oldu? Protestoların başarıya ulşması için bir sözcüye, amaca, varlıklı-sözü geçer kişilerin desteğine, protesto etiğine ihtiyacı vardır. protestocuların kesin bir amacı yoktu, önce amaç ağaçlardı sonra hükümet oldu, vandallıklar yapıldı, parti propagandalarına dönüştü, herkes farklı konuştu. Zengin olan, bürokrat olan da kazancına bakar. Baktılar bunların eylemleri tutarsız anlamsız, başarısızlığa uğrar diye bence destek görmedi. Tarihsel merkezi güç yine yıkılmadı, darbeler bu coğrafyada niye bu kadar çok bunun da cevabı bu. Koskoca cumhuriyetin kurulması bile darbe dinamikleri taşıyor yine merkezi bir güce sahip bir diktatör ile ülkeyi kurtarıyoruz. Kuvayi milliye bir dayanışmadır diye sürkeli söylenmesi bile, cumhuriyete reklam arası olarak gören zihniyete, bu hareketin halk ve üst düzey bürokrat ve diplomatlar tarafından meşru bir şekilde gerçekleştirildiğini vurgulamak.
onlar kazıyarak, biz ise altın tepside aldığımız için demokrasinin, hak aramanın, aslında halkın devlet için değil de devletin halk için olduğunun farkında değiliz. bence de Londra, Paris vs. gibi hakların tırnaklarla kazınmış olduğu şehirlerde bunu net anlıyorsunuz. Üstten kafanıza basan biri yok da siz toplanınca basabilirsiniz, bu anlaşılıyor.
''Kimse de benim bilgisayarım yok diye utanmıyor.' Aslında bu cümle sosyal anlamda içinde bulunduğumuz durumu çok güzel anlatıyor. Bir refleks gibi çıkmış Mina hanımın ağzından ve gerçekten o kadar doğru ki.
Orada demek istenen şey ne ? Anlamadım
Refleks biraz küçümsemek olur. Söylediğinin farkında. Deneyiminden konuşuyor.
@@MsSuis küçümsemek değil kesinlikle, zaten özümsediğimiz öğrendiğimiz farkında olduğumuz olaylar durumlar refleksleştiği için bu kelimeyi kullandım.
@@barandemirkol2250 ben açayım. oradaki mentalite bilgisayarının olmamasını kendi suçu olarak görmüyor ve eksiklenmiyor. benim bilgisayarım yoksa ve devlet bunu dikte ediyorsa bana bilgisayar sağlamalı diye bakıyor. dikte etmese de temel ihtiyaçlarımı ve haklarımı korumak zorunda diye görüyor. biz de ise bilgisayar zorunluymuş çocuğun sınıf arkadaşlarında var bizde yok diye kendi suçu olduğunu düşünüyor, biz başaramadık, kaç para ulan bi laptop diyor ve devlete toz kondurmuyor.
olaylari romantize etmeyin orda herkesin bilgisayari var..
Sizleri izlerken kaliteli sohbet eden iki kuvvetli genç kadın görüyorum. Tüm zorlukları ve iyi deneyimleri bu yaşlarda yaşamış ve başarı ile tecrübe kazanmışsınız. Aileleriniz sizlerle büyük gurur duymalı
Bayıldım bu sohbete. Şu an onbinlerce öğrencinin kafasındakiler konuşulmuş
Merhaba gençler 🙋🏻♀️. Sevgili Dicle ve Mina, memlekete hoş geldiniz. Oğlum bu sene Sorbonne’da hukuk okumaya başladı. Fransa planları yapmaya başladığı andan itibaren bu konuda ne var ne yok araştırmaya başladığımda Passage TV’yi keşfetmiştim. Sevgili Dicle, seni o zaman Sıla’nın konuğu olarak izlemiştim. O zaman da bana fazlasıyla gerçek gelmiştin, çok hoşuma gitmişti. Sonuçta hayaller Paris gerçekler başka bir şey. Yolunuz hep açık olsun.
Almanya'da ikinci günüm, okulum yarın başlıyor, esmerim ve sakallıyım. İçimi aydınlattığınız için teşekkür ederim :)
😄İyi şanslar dostum
Bu sene başında erasmusla geldim ve Almanya'da hiç bu tarz şeyler yaşamadım, size de bol şanslar
Tabi ki dil bariyeri biraz zorluyor ama o da normal yani
@@bengisupnaracat4693 Sakallı mıydınız
@@kekessalman tanıdıklarım var diyelim türk çok
Bende bir Bağcılarlı olarak videolarınızı izlediğimde aramızdaki farka çok şaşırıyorum.Tabiki de herkesin maddi manevi hayatının benzer olması beklenmemeli ama aynı şehrin farklı semtlerinde birbirimizi anlayamayacak kadar farkın olması şaşırtıyor beni.Yorumum bu seriyi izledikten sonraki genel fikrimdir,sadece bu videoya özel değil.
Şahane bir sohbetti keyifle izledim, keşke daha uzun olsaymış. Devamının gelmesini çok isterim. Mina kanalda ki beğendiğim ve severek seyrettiğim renklerden biri ve yine çok tatlıydı. ☺️
19 yaşında tek başına Fransa'ya gidip 3 senede orada kalabilmek, hem derslere hem sosyal hayata yetişebilmek herkesin yapabileceği bir şey değildir. Beklentisinin tam olarak karşılanmamasına rağmen aldığı eğitimin faydasını görecektir. Tebrik ediyorum Dicle'yi. İleriki hayatının çok güzel olacağına eminim.
Yoo gayet de yapılabilecek bir şey. En azından batı dili hatta, paran da varsa kralsın. Ben 17 yaşında, liseden hemen sonra, kira dışında neredeyse sıfır parayla, bırak dilini alfabesini bilmediğim Japonya'da okudum, iş bulmak zorunda kaldım, gezdim :D Siz biraz malsınız galiba :D
@@kylelloreen5189 Seni de tebrik ederim animeci kardeş, süpersin
@@kylelloreen5189 üsluba bak ya siz biraz malsınız falan
@@kylelloreen5189 sana 17 yasinda o özgürlüğü bahşeden kisileri tebrik etmek lazim
@@kylelloreen5189 Böyle iyi niyetle yazılmış bir yorumun altında ego patlaması yaşayacak kadar neler geldi başına kardeşim.
İki farklı Avrupa ülkesinde yaşadım. İtalya’da Milano, Floransa ve hala yaşadığım Hollanda Amsterdam. Bu videoda Fransa konuşulsa da değişen bir şey yok. Avrupa’da yaşamın özetini çok güzel ifade ettiniz. Üstelik ben sanatçı olarak geldim fakat hisler, deneyimler aynı. Avrupa rüyası deniyor ama o rüya iyi mi kötü mü işte tartışılır. Her iki tarafı da var. Fakat Avrupa çokça bir pazarlama… Irkçılık evet var. Sömürü hem de nasıl var -ki tarihden de bildiğimiz üzere bizim kültürümüzde sistemimizde sömürgecilik yoktur. Avrupa ötekileştirir ötekileştirdiklerini sömürür karşılığında vize ve iş verir. Buna Avrupa rüyası deniyor. Sosyallik kesinlikle bir Akdeniz ülkesi gibi değil. Bürokrasi çok çok fazla sabır lazım. Sağlık sistemi rezalet! Avrupa’da zorla tutunmaya çalışmak diye de bir şey var. İlk zamanlar bende böyleydim. Burada tutunmanın marifet olduğunu sanırdım. Halbuki yetmiyor! Kaos yok evet ama yetmiyor çünkü bir fanus içindesin, sistem insanısın, yaratıcı ya da girişimci olmanı istemeyen aksine sisteme uyan, son derece tek düze bir insan olmanı memnuniyetle kabul eden bir sistem insanısın. Her şey dengede yani ölüm gibi. Ölümde de insan dengededir. Avrupa rüyasının iyiliğinden çok gösterilmek ya da görülmek istemeyen tarafı bu şekilde.
Umarım Türk insanı kendini daha çok sever ve kendine daha çok yatırım yapar. Sevgiler. Emeğinize sağlık!
Güzel yorum. Teşekkürler.
@@pluviofilcactus Sizin ablanız değilim. Bana akıl vermeniz için yazmadım da ayrıca bunları. Başka bilinöeyen tarafını da belirtmek için aynı videoda ki gibi. Siz önce birinin hayatına saygı duyun! Hitap etmeyi de öğrenin.
@@ezgikoroglu insan nereye giderse gitsin hayat bir aşamadan sonra rutinler ve alışkanlıklar haline geldiği için gerçekler daha da yüzeye çıkıyor. O yüzden orada yaşarken gözlemleriniz bana ilginç geldi ve tabiki doğru bunlar. Hayatın gerçekleri her yerde.
Madalyonun diğer yüzünü göstermeniz takdire şayan. Avrupa'ya eğitim için gidip dönmüş bir insan olarak anlatılanları çok iyi anlıyorum..
Böyle gençlerin olduğunu gördükçe, ülkeye kaybolan inancımız yeniden yeşilleniyor. Bravo aydınlık Türk gençliği...
Son üç yılda iki kere çalışma amaçlı yurtdışına gittim. Arada Türkiye’ye döndüm pandemi sürecinde. Tutunmak kolay yurtdışında. Ama hayal edilen gibi bir ortam yok. Aşağı yukarı anlıyorum Dicle ve Mina’nın tecrübelerini. Kafalarda hep bir imaj var göçmene karşı. Direkt bir ırkçılık değil. En azından benim yaşadığım ülkelerde. Turist olarak tecrübem Fransa ve Almanya çok tutucu, ırkçı demeyelim şimdi ayıp olur. Şimdi çalıştığım ekipte bi Fransız var. Ve bana ırkçılık benzeri bir şey yaşadın mı diye sormuştu. Fransızlar biraz sizin de bahsettiğiniz gibi tepki gösteren bi millet. Devlet yabancı öğrencilerden pandemi döneminde fazla para istediğinde de ayaklanmışlardı. Halk olarak demokratik haklarını sonuna kadar kullanıyorlar.
Ya beraber daha çok video üretin
Ya da bu kız ayrı bir program yapsın lütfen
Dobralık samimiyet hepsi var
Dicle gerçekten güzel bi kişiliğe sahip. Anlatmak istediklerini çekinmeden anlatmış. Güzel video
Dicle'yi Passage TV'den hatırlıyorum, burada da gördüğüme çok sevindim!
Sohbet çok akıcıydı daha uzun bile olabilirmiş.
Son sınıf Bilgisayar Mühendisliği öğrencisiyim ve yüksek lisans için Avrupa'da bir yer düşünüyorum çoğu arkadaşım gibi, fakat tek fark sonrasında büyük ihtimalle dönerim diye düşünürken etrafımdaki çoğu kişi geri dönmeyeceğini belirtiyor. Şu an Türkiye'nin durumu kötü olduğu için özellikle Avrupa başta olmak üzere diğer ülkeler Ütopya gibi gözüküyor Türk gençliğinin gözünde, fakat tüm ülkeler içinde bulunduğumuz ülkedeki gibi kendi artıları ve eksileri bulunan yerler videoda da anlattığınız üzere. Kaçıp gitmektense bulunduğumuz yeri daha rahat ve ferah bir yer hâline getirmek daha kalıcı bir çözüm fikrimce. Yurt dışına gitmek konusunun genellikle çok konuşulmayan bir yönünü sunduğunuz için teşekkür ederim. Güzel bir video olmuş, emeğinize sağlık.
Halkımızın öğrenilmiş çaresizliğini çok güzel anlattı, vatandaşlarımız bir türlü asgari şartların altında yaşadığını kabullenemiyor
'Bunu hiç unutma evlat. Batı hiçbir zaman medenî olmamıştır ve bugünkü refahı, devam edegelen sömürgeciliği; döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur...' -Aliya İzzetBegoviç (Sizin de dile getirdiğiniz Fransa'daki ırkçı yaklaşımlara binaen...)
Bu keyifli sohbet için Mina Hanım'a ve Dicle Hanım'a çok teşekkür ederim. Çok bilgilendiriciydi.
@@gazo11 ırkçılık medeni bir yaklaşım mı? Sohbette cok yerde bu mevzudan yakılanilıyor. Batı askiniz gözünüzü köreltmis
@@furkankoc7665 Haspam sen neredensin? Bu eksiklikliller hepimizin.toplum olarak
Muhteşem bir sohbetti, ağzınıza sağlık. Söylediğiniz gibi gidenler sadece güzelliklerden bahsediyor, Türkiye’ye dönmek başarısızlık olarak görülüyor.
Emrah safa Gürkan videosundan sonra izledim bu videoyu beynim yavaşladı. Güzel video.
Nitelikli bir video olmuş konuşmalarınız çok akıcı
6'ncı dakikada kapattım videoyu neden ? Çünkü soru sorduktan sonra cevabını tam olarak almadan dinlemeden araya giren insanlara tahammül edemiyorum. Enver Aysever misali.
"hak verilmez, alınır" düsturunu biz daha anlayabilmiş değiliz. gelişmiş ülkelerle aramızdaki fark o. demokrasiyi, verilmiş haklar olarak görüyoruz. halbuki demokrasi: aranmış haklardır
off bu cümle hakikaten şuanki Türkiyenin o kadar özeti ki, cuk oturmuş, herkes mevcut düzenden şikayet ederken iyi bir düzeni inşa etmeye gelince bir doğruyu yaşatmak veya hayata geçirmek hastag ile tweet atmaktan ibaret oluyor, biz doğrularımız uğruna savaşmayı göze alamayacak kadar korkak ve yılgın insanlarız
Cok dogru dedin
Çok başarılı buldum, epey güzel noktalara temas etmişsiniz.
Güzel sohbetti, teşekkürler 🖖
Mükemmel bir video olmuş bende dediğiniz birçok şeye katılıyorum bende Kanada’da aynı şeyleri yaşadım .Kanada hakkında da yapmak isterseniz gönüllüyüm :)
İspanya'da Erasmus yüksek lisans tez aşamasında bir öğrenci olarak İspanya'da olduğuma şükrettim. Kaldığım şehir Burgos, görece muhafazakar olsa dahi, belki de İspanyolcam olduğu, beyaz tenli ve sakalsız gezdiğim için çok rahat yaşıyorum, ırkçılığın ı'sıyla karşılaşmadım ve belki de insanlara esprili yaklaştığım için burada sosyal ilişkilerim çok pozitif, o göçmen tavrına maruz kalmadım.
Burada evler/odalar da Fransa'daki gibi küçük değil, Türkiye'nin aynısı diyebilirim.
Ama Dicle'ye katıldığım nokta şu ki, ben de Türkiye'ye dönmek istiyorum, bunun sebebi Türkiye'deki eş dost, kişisel ilgi alanlarım, gelecek hedeflerim ve okulum. Burada ne kadar rahat yaşasam da öyle ya da böyle yalnız hissediyor insan. Ha yarın öbür gün Doktora yaparsam tabii ki yurtdışını tekrar düşünürüm. Ama bu aşamada, özel sektör için İspanya'da kalmayı düşünmüyorum.
Ben de İspanya'da çok oralı hissettim. Asla yabanci gibi hissettirmedi insanlar.
Dicle’yi passage tv’den biliyorum çok tatlı biri güzel video 👍🏻
Felsefe okudum ve filozof olamadım:D
20 gundur almanyadayim, ulke cok guzel her sey cok kolay ama ruhsuz, herkes yalniz. insanlar iyi, hayat kolay ama herkes depresyonda gibi gozukuyor.
EDIT: 4 ay oldu. Yarin ucakla turkiyeye donuyorum. Gelip gorun ama cok bir sey beklemeyin. Kendi ulkesi gibi olmuyor insanin.
Ha sunu bileydin. Soyleyince ukala diyorlar.
ne güzel tam istediğim yaşantı
@@furkannarin2844 Ağam canlandır ortamı
@@berkayo.3771 vay benim kardesim...
keşke ben de öyle yasasaydim
Şu çeviri Türkçesini bıraksak ey Türk gençliği!!
Konuşuyor olacağız
Soruyor olacağız😅😅 Future continous tense
Mina konuğun müthiş…Tabii ki sen de….😊☺️👋👋
Avrupa bahane...Mina Şahane💖💖💖...
muntazam hoş olmuş sohbet ve bilgilendirici süpersiniz.
Dinlemesi çok hoş bir sohbetti , elinize sağlık.
Harika bir video olmuş! Özellikle Avrupa'ya gitmişsin o zaman orada kalmalısın diyenlere karşı Dicle çok güzel açıklamış kendi yolunu. Dicle gibi daha çok insanı çağırmanız dileğiyle! :) Severek takip ediyorum :)
Güzel söyleşi, teşekkürler.
Yaşadıkları deneyimleri iyi analizleyip tamamlayıcı ve tutarlı bir şekilde aktarmışlar. Bence çok iyi bir video olmuş. Ancak bu tarz durumlar kişiden kişiye çok farklılık gösterebiliyor. Keşke daha fazla kişinin görüşlerine bu şekilde ulaşılabilsek ve bizlere yol gösterebilse ama ne yazık ki bu durumları tecrübe edebilmek için her insan aynı imkanlara sahip olamıyor.
İyi ve kötü yanların anlatılması güzeldi.
Bu harika sohbet için teşekkür ederim.
Şu an avusturyada erasmus öğrencisiyim kuzenlerimde burada ve belli ya buranın yerlisi değilsen buralarda doğup büyümek bile sıkıntı anladım ki benim için tek memleket var korumak lazım
harika bir sohbetti, hiç sıkılmadan izledim keşke daha uzun olsaydı.
Konuğunuz çok tatlı, hayran kaldım.
Mina bu programları çok iyi yönetiyor. Hem çok donanımlı hem de şov yapmıyor. Flu Tv'nin kadın yüzü Mina olmalı.
zengin çocuklarının tatlı telaşları
Ne alaka
13 yasimda Norvec'e geldim, yalnizca ailemle birlikte, 0'dan hayat kurmak nedir cok iyi biliyorum. Jim Carrey diyor ki: Umarım bir gün herkes ünlü ve zengin olur. Hayal ettiği herşeye kavuşur ve böylece asıl cevabın bu olmadığını anlar. Bende bunu yurtdisi icin soyluyorum. Umarim birgun herkes yurtdisinda istedigi yerde istedigi kadar yasama hakkina kavusur ve böyle asil cevabin bu olmadigini anlar. Bu konu ile alakali saatlerce bir cok yönü ve ayrintisi ile konusabilirim.
asıl cevap nedir peki?
28 yaşında tek başına göç etmiş ve 21 sene yaşamış, Avrupa’da mimarlık yapmış, orada 3 ayda dördüncü dili öğrenmiş, ikinci üniversitesini okumuş, yaşadığı ülkeye oldukça entegre olmuş…. yıllarca çalışıp çabalamış ve an itibariyle yöneticilik pozisyonunda çalışan biri olarak yazıyorum ki: YURTDIŞI PERİ MASALI DEĞİLDİR ve fakat değerli bir deneyimdir, vizyon olur (eğer kültüre entegre olursanız). “Gitmeyin”demiyorum gidin ve fakat elinizde bir 10 yıllık B planı da olsun. Vizyon için gitme ihtimalini de değerlendirin. İleride bağlantılı bir hayat kurma C planını da değerlendirin. Çünkü belli bir eğitim seviyesinde Avrupa’ya giderseniz (ben doktoramı yaparken gelmiştim) entellektüel olarak tatmin olamama ihtimaliniz çok yüksek. Ayrıca bir başka konu: şu an Türkler arasında yaşayan Türk expatleri ile 60 larda giden “gurbetçiler” arasında entegre olabilme açısından pek de fark olduğunu sanmıyorum. Her iki grup da kapalı yaşıyor, naçizane gözlemim. Konu derin tabii, bu konu üzerinde çok konuşulur. Şahsen 15-20 sene sonra yoğun bir geriye göçün olacağını öngörüyorum. Yaşayıp göreceğiz…
Geriye göç olayı tartışılır buradaki durumlara göre bana kalırsa. Ayrıca sizin gittiğiniz yıllara göre şu an gitmek çok daha zor. Daha çabuk ve kısa şekilde kalıcı oturum ya da vatandaşlık veren ülkeler artık farklı seviyelerde isteklerde bulunuyorlar. Avrupa'ya önceden giden Türklerden bu yorumları çok görüyorum. Bana kalırsa uzun süre orada kalan Türkler ( entegre olanlar dahil ) çoğu olguya doydukları için geriye sadece aidiyet ve ana dil konuşmak özlemi kalıyor. Fakat şu an içinde bulunulan duruma göre ters göç ihtimali çok az. Belki ileride umuyorum değişir.
Ya daha sık atılsa bölümler ya da bir tık daha uzun olsa şahane olabilir
Olanı olduğu gibi yansıttığınız için teşekkürler
Çok beğendim bu bölümü. Emeğinize sağlık. Dicle hanım üniversite sonrası hayalimi gerçekleştirmiş. İlerleyen zamanda inşallah ben de yapabilirim. Değerlendirmelerin neredeyse hepsine katıldım. İyi gözlemleme yapmış ve önceki halini bilmesem de kendisini oldukça geliştirmiş diyebiliriz.
Fransa’da hukuk okuyup Türkiye’de nasıl devam ediyor? Hangi alanda çalışmayı düşünüyor ya a hukuk lisansı mı alıcak merak ettim çünkü hukuk kadar seni olduğun yere bağlayan çok az bölüm vardır heralde
Emeğinize sağlık çok güzel olmuş 👏👏👏❤️❤️❤️
Iki basarili akilli kadin. Cok zevk alarak izledim, basarilarinizin devamini dilerim.
Amerikada tezli yüksek lisans yapıp gelen iş teklifini reddetme tecrübesine de imza atıp yurda döndüm. Döndüğüm için opt yani çalışma hakkımı da yaktım. İt gibi pişman mıyım? Evet. Keşke dönmeseydim diyorum. Çünkü kendi vatanımda hiçliğe mahkum edildim. Nepotizmin insanı kusturacak denli hayatlarımızı kararttığı bu ülkede varolabilmek, akıl sağlığını koruyabilmek bile büyük mesele. Öte yandan ben Amerikada da mutsuzdum. Belki şu an olduğum kadar değil ama bir türlü ısınamadım. Belki öğrencilik esnasında yaşadığım züğürtlüğün de etkisi vardı bunda. ABD de yaşama şansını tepip döndüm ve bu ülkenin bu kadar berbat bir hale geleceğini bilseydim tüm mutsuzluğuma rağmen abd de kalırdım. İnsanın ülkesinde ailesinin dostlarının yaşadığı yerde nefes alamaz hale gelmesi çok korkunç. Üstüne ilerde bu günleri dahi arayacağımızı bilmenin stresi de cabası.
Son olarak siz iki dünya güzeli kızımızı fransızlara kaptırmadığımız için ben mutluyum. Ey Türk gençliği bu iki kızı bulun ve evlenin. Şerefsizlik etmeyin, mutlu etmek için elinizden geleni yapın. Elmas gibi melek gibi iki güzel kız. Dilerim bir gün gelir ve sizler başka ülkelere kaçmanın sohbet konusu olmadığı bir Türkiyede yaşarsınız.
avrupa'da dışlayıcılık var ama kendi toplumumda ben kendimi daha yabancı hissettiğim için yurt dışını tercih ediyorum. avrupa'da üst kademelere çıkma şansım pek olmayabilir. ama türkiye'de halkın zeka ve ahlak seviyesi nedeniyle hiç mi hiç çıkmama izin vermezler.
Kızlar süpersiniz devamı gelsin
Beğendim.
Çok güzeldi sohbetiniz, teşekkürler 🙏🏻
enfes bölüm
Elinize sağlık çok güzel bölümdü
Mina umarım konuğunu tekrar ağırlarsın…😊☺️
Guzeldi. Elinize saglik.
Bayildim! Cok tesekkurler! Sohbetinizde harika noktalara dokunmussunuz.
- Analitik dusunmeyi ogrenmiyoruz Turkiye'de ve ben bunun cilesini her gun is hayatinda cekiyorum.
- Hakkini aramayi, otoriteye karsi gelebilmeyi, baba-devlet figurunu kutsallastirmadan kendi ozgurlugune sahip cikmayi bilmiyoruz.
- Herkes baska ulkelerde yasadiklari sikintilardan bahsetmeyerek basarisizlik damgasindan kacmaya calisiyor. Halbuki hayat sadece baska ulkede 'survivor' modunda yasamaktan ibaret degil.
- Dovmeden girip deveden cikma ya da icki ikram etmeme, domuz iceren herhangi bir yiyecegi ikram etmeme gibi seylere Hollanda'da maruz kaliniyor, sakalli is arkadaslarimin pasaport gecisinde yasadigi sikintilari da bizzat dinlemisligim vardir.
Kisaca hayat sadece ulkelerin kendilerince cektikleri sinirlara sikistirilacak kadar basit bir sey degil. O yuzden insan kendini nerde daha iyi gerceklestiriyorsa orasi ona goredir diye dusunuyorum. Bir youtube videosuna yazdigim en uzun yorum oldu bu 😄
Babam zengin yeaaaaaa
başlarken ilk dikkat çeken, ses; diğer videolarınıza göre min. 2-3 tık kısık.
Mina kendi ekolünden birini görünce çok mutlu olmuş ^^
👏👏👏👏💐
Bu tarz içerikler güzel oluyor. Devam edin. Çeşitlendirin.
Şahanesiniz...
Çok guzel bir sohbet olmuş
Emeğinize sağlık çok keyifli bir içerik olmuş, bu Avrupa Rüyası konseptini farklı ülkeler için de bekliyoruz mutlaka, sevgiler ❤
Buram buram kalite
Çok samimi bir sohbetti.
Güzel bir sohbetti🌹
Güzel bir sohbet havasında dinamik bir video olmuş. Katıldığım birçok şey olmasına rağmen, katılmadığım da bir hayli olgu var. Yurt dışına giden gençlerin birçoğu zaten Türkiye'de durumları fena olmayan aile çocukları oluyor. Orada ki yaşama adapte olmak bana kalırsa da çok zor. Benim deneyimlerim daha çok Doğu Avrupa'da olmuştu. Benim kişisel olarak yaşadığım sorun ise Türkiye'deki sosyal hayatın çok kısır olduğu. Gençlerin özellikle hiçbir ilgi alanı olmamasından tut; yapılan şeylerin bayalığına kadar gider. Durumu iyi olan aile çocuklarının da doğal olarak çevresi buna göre şekillendiği için genel olarak Türkiye'de de kendilerine göre birilerini bulabiliyorlar. İş hayatı burada da çok çetin. Seksistlik bir hayli baskın. Rekabet daha fazla ve nüfus günden güne artıyor. Avrupa'da bulunan eksikleri göz ardı etmiyorum fakat burada bana kalırsa daha zorlu bir hayat var gençler için. Orada aidiyet duygunu özlüyorsun fakat burada direkt olarak para ve sosyal hayat problemleri ile uğraşıyorsun. Aidiyet duygun bir işe yaramamaya başlıyor. Boğaziçi'nde bulunan hocalar ile Fransız Üniversitesi'nde bulunan hocalar karşılaştırılıyor. Bu genç kesim ülkenin çok az bir kesmi :D
çok güzel bölüm olmuş, videonun nasıl geçtiğini dahi anlamadım.
Tebrikler güzel video, Başarılar bu tip içeriklerin artması dileğimdir.
Kendi tecrübelerime dayanarak eklemek isterim ki burada bahsi geçen konuların çoğu "Fransız Denyoluğu" konsepti üstüne şekilleniyor. Ben ne İtalya'daki stajımda, ne de şu anda Danimarka'da çalıştığım işimde bu bahsi geçenlere yakın deneyimler dahi yaşamadım. Benim en kötü deneyimim, yol sorarken İtalyanca bilmiyorum kafasını çevirmesiydi. 23 yaşındayım bu arada, konunun öznesiyim :D
İtalya'da aynı şeyi yaşamıştım. İngilizce yol sorduğum bir adam kafasını çevirip görmezlikten gelmişti. Tek bir karşılaşma ama İtalyanlar hakkında pek de iyi düşünmememe sebep oldu. Padova'daydık.
Danimarka'ya iş bulup gitmen büyük başarı tebrik ederim. Yazılım mühendisi olduğunu söyleme lütfen :D Çünkü o iş dışında da iş bulunabileceğine inanmak istiyorum :D
Hayatımda karşılaştığım en büyük ırkçılığı Fransa ve Belçika'da gördüm. Fransa'da oryantalizmden kurtuluş yok. Bu konularda gene en iyi ülke İngiltere. İngilizler farklılıkları ilgi çekici buluyor ve saygı duyuyor.
Bu kız passage tv'ye de konuk olmuştu oturum izni vs muhabbetlerini anlatmıştı.
Bu konunun gelişmesi ilerletilmesi gerekiyor.
Arkadaş surekli Mulholland drive geliyor aklıma sizi izlerken. Yok dimi öyle bişi :)
Konusulacaklar bir videoya sığmamış belli ki... Ikinci video gelsin diyenler 👋🏼
çok güzel bölümdü
Yurtdışında yaşayıp dönmek ile hiç gitmemek, yaşamamak arasında ciddi bir fark var.
05:30 o kadar haklı bir tespit ki
ilker 'Ağabey' in dediği gibi kanalı frankofonlar bastı , bu arada bende frankofonum ! , güzel video olmuş
Bu seride misha defne’yi de görmek isteriz :)
Çok tatlı bölüm olmuş👌🏻
pırıl pırılsınız. gurur duydum.
Mina hanım selam
dicle avrupada yaşamanın anlatılmayan yönlerini anlatmış ama kısa bir video olmuş. umarım daha başka videolar da gelir
Biraz böyle hissediyordum Avrupa'yı ama kulağımla duyunca bir rahatladım. Bir de Fransa Avrupa'yı zor modda oynamaya ve geçmeye çalışmak gibi olmuş. :D
Duygucum sana rakip bir kız geldi ,kiskanman gerekir zira bu duygu seni daha azimli yapar ama senin yerin her zaman farklı, sanatçı kimliğin kumaşın var .
10 numara bi bölüm dicleyle başka şeylerde çekin.
Gençler ve ailelere söyleyeyim, çok göreceli bir deneyim bu. Buna bakıp yargılama yapmayın tamamen kişisel bu deneyimler.
2 senedir Polonya'da yaşıyorum, MSGSÜ'yü Resim bölümünü yarıda bırakıp çalışmaya geldim, birsürü kültürel fark, yalnızlık, vs. şeyle bende karşılaştım, arkadaşı çok iyi anlıyorum.