bu eleştiri argümanını sunan güruh nedense hep "araştırdım" sloganını kullanırlar ve ne yazık ki görüyoruz ki islamın en temel konularını, en basit anlamda, sayısız şekilde açıklanmasına rağmen, bile hiç bir fikirleri yok. ama "araştıranlar" nedense hep onlar oluyor çok ilginç.
konu araştırmaktan çok düşünmekle ilgili, ahiret kavramı hakkında bildiklerimiz gram bile değil binlerce soru sorulabilir, büyük çoğunluğunun cevabı net alınamaz çünkü bi bilinmezlik tartışılıyor, ne bilebilirsin ki. Tamamen inanmakla ilgili bir durum, örneğin kimisi hocanın anlattığı gibi öldükten sonraki varlığımızın şimdikinden farklı olması gerektiğine inanır ikna olur buna kendi mantığıyla, kimisi ikna olmaz
söylemiş olduklarınızın bazı bariz basit mantık argümanlarıyla dahi anlaşılabilecek konular için pek geçerliliği yok çünkü bu soru can sıkılması sorusu yeni sorulan bir soru değil 1000 yıldır sorulup hemen hemen her defasında ahiret hayatındaki insanın şimdiki insan formundan farklı olacağı anlatılmıştır. aynı örnek cehennem için de geçerli orada da sonsuz azap var ve gidenlerin derileri yenilenip tekrar ateş azabını görecekleri anlatılır Kuran da . biz şimdi şöyle bi eleştiri mi getirelim, dünyadaki insan derisi o kadar ateş azabı görüp hayatta kalmaz ölür . cehennemde nasıl olacak bu iş cehennemde de ölüp gideriz falan mı diyelim bu mu doğrudur yoksa ; Kuranın bu idiasını basit mantığımızla kavrayıp, hmmm..demek ki ahiret hayatında bizim bedenimiz şimdikinden farklı olacak ki bu azap sonsuz olsun devamlı yenilensin.. demek mi daha doğrudur... yani demek istediğim basit mantık kurularak bile kavrayıp anlaşılabilecek bazı konuların sorusu ve ya merakı olması biraz ilginç. ayrıca benim söylemek istediğim şey daha farklı düşünmek, sormak vs değil, tabi ki bunlar olacaktır. fakat her defasında her türlü anlatıma karşı kendilerini deli gibi araştırdım ben çok akıllıyım diyen güruhun bu kadar apaçık basit konular üzerine hiç bir şey bilmemeleri ve aslında pek te akıllı olmadıklarıdır.. @@umitbaba5690
İki tarafıda eleştirmiyorum ancak bu eleştiriyi sunan taraf, hiç eleştirmeden sorgulamadan neye niçin inandığını bilmeyenlere göre daha fazla araştırıyor.
Çoğu insan günlük, haftalık ya da aylık planlar yapar. Bazıları 5-10 yıl sonrasını düşünüp ona göre planlar yapar. Kimisi de emekliliğini düşünür, emeklilik planları yapar. Acaba ölümden sonrası için, mesela cennet için plan yapan kaç kişi var? Size sormak istiyorum: Cennete gidince ne yapmayı planlıyorsunuz? "Cennette geçireceğim ilk 5 yılın(yıl kavramının dünya ile ilişkili olduğunu biliyorum, buraya takılmayın) planlaması şudur" diyebileceğimiz türden bir planlamaya sahip misiniz? Müsait bir vaktinizde bu konu üzerine düşünebilir misiniz? Cennete gidince ilk işiniz Muhammed peygamberi görmek mi olacak? Ee, gördünüz, sonra? Peygamberle ne yapacaksınız? Hayata dair tavsiyeler falan mı isteyeceksiniz ondan? Oturup ne üzerine konuşacaksınız? Planlarınız nelerdir? Mesela ailenizle, sevdiklerinizle, dostlarınızla muazzam bir köşkte toplanıp akşam yemeği yemeyi mi planlıyorsunuz? Yemekte ne üzerine konuşacaksınız? Dert yok, tasa yok. Okul hakkında konuşamazsınız, iş kurmak hakkında konuşamazsınız, gelecek hakkında konuşamazsınız, felsefe falan hiç yapamazsınız muhtemelen çünkü tüm felsefi soruları cevaplamış ve her şeye sahip olmuş olacaksınız. Böyle bir durumda ne yapmayı planlıyorsunuz cennette? Bize cennete dair vizyonunuzdan biraz söz eder misiniz? Mesela ilk 100 yıl için planlamalarınız nelerdir efendim?
Son kısmı izlerken aklıma şu geldi. İman hissini tadan birisi artık bu hissin hiç bitmemesini ister ve ömrünün sonuna kadar bu hisle yaşamayı ister. (En azından bunu kendi adıma söyleyebilirim.) "...Dikkat edin! Kalpler ancak Allah’ı hatırlamakla huzur bulur." (Rad suresi 28)
Of ya fena özlemişim şu tatlı insanı. Hocam bir de Allah'ı görme nimetine kavuşanlar Allah tecellisini çekmediği müddetçe sonsuza kadar hayranlık içinde kalakalırdı ve cennetteki diğer nimetleri tadamazdı bile. Allah razı olsun seviyorum sizi
Hem Allaha inanmıyorlar hemde biz müslümanar adına konuşuyorlarlar. Vallahi Billahi kainatın sahbi Rahman bizleri n güzel şekilde yarattı. sonsuz huzuru vrmek ona OL demekle oluverir. Hocam seviliyorsunuz...
Ayet ve hadislerle sabittir bu husus. Duygular olmayacak, bir nevi hissizleşmek olarak tabir etmek daha doğru olur bu durumu. Cennete girdiğimizde giden şey benliğimiz, bizi biz yapan şeyler. Güzel bir benzetme yapacağım: İki insanın beyinlerini birbiriyle değiştirdiğimizde, dış görünüş olarak aynı insan olmalarına rağmen aslında beyinleri değiştirildiği için göründüğü kişi değildir, bir başkasıdır. Sadece mutlu olmaya kodlanmış bir yaşam formuna dönüşmek..
Enis hocam sonda bahsettiğiniz manevî tecrübeleri yaşayan ve daimi bir huzur içinde olan insanların yaşadığı tecrübeyi de HAMD ve şükür hâli olarak nitelendirebiliriz. Şükür sadece nimet anındaki hâl olmakla birlikte HAMD her hâlde ve şartta, mutluluk ve musibette Allah'a şükrü ve boyun eğmeyi ifade eder ki bu tecrübeyi yaşayan insanlar da sanırım bu haletiruhiye içindedir.
Bu sorunun kendisinden çok sorulması daha ilginç çünkü gerçekten biraz geniş düşündüğümüzde bu çok anlamlı bir soru olmuyor. Yani şu ana göre düşünmek ölümden sonraki hayat tasviri için iyi bir kıyaslama olmazdı.
@@ahmetbugrasahin8569Temelde çok yok ama ayrıntılarda çok var. Farklı olanlardan birkaç örnek vermem gerekirse: + Ölümsüz ruh doktrinine inanmıyoruz. + İnsanın mirasının cennet değil yeryüzü olduğuna inanıyorz ve oraya gidiyoruz. Her şeyin harika olacağı bir yeryüzü tabii ki (Eden to Eden). + İsa Mesih'in tekrardan geleceğine inanıyoruz (geleneksel Müslümanların da bir kısmı buna inanır). Tekrar geldiğinde bu sefer kılıçla gelecek ve Tanrısından aldığı yetki ile insanlığı yargılayacak yeryüzündeki çoğu kişi yok edecek(kötülüğü). + Ebedi cehennem(ceza) olayına inanmıyoruz. Bir kişinin cezası 1 milyar sene cezayı gerektirse dahi bir sınırı vardır. Bu listeyi daha da uzatabilirim ama İncil'e inanmayan birisi için faydası olacak bir liste değil bu. Bu yüzden İbrahim'in tek Tanrı imanında olup birbirimize saygı göstermemiz en iyisi olacaktır. Rab sizinle olsun.
İnsanlar bu kadar basit hatalara nasıl düşüyor, gerçekten çok gülünç hani. Neymiş cennete sıkılmaz mıymışız. Ha birader şu dünyadaki aciz formun bire bir cennette olacak, felsefi açıdan sürünen cidden gülünç itirazlar
Hicr Suresi ﴾45﴿ Allah’a karşı saygısızlıktan sakınanlar mutlaka cennet bahçelerinde ve pınar başlarında olacaklar. ﴾46﴿ “Esenlikle, güvenle girin oraya!” (denecek). ﴾47﴿Onların gönüllerini düşmanlık duygularından temizledik; artık bir kardeşler topluluğu olarak sedirler üzerinde karşı karşıya oturacaklar. ﴾48﴿Orada hiçbir yorgunlukla karşılaşmayacaklar. Oradan çıkarılmaları da söz konusu olmayacaktır. Kehf Suresi ﴾107﴿ İman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanlara gelince, onlar için de konak olarak firdevs cennetleri vardır. ﴾108﴿ Orada ebedî kalacaklardır. Oradan hiç ayrılmak istemezler.
Dünyada ki pisliği gören bir insan cennetin kıymetini çok iyi bilecektir. Rahat olun. Nasıl ki dünyada çekilen acının ardından gelen mutluluğun elimizden gitmesini istemiyorsak makro düşünürsek dünyada çoğunlukla acı var ve cennette mutluluğun olması beklenir ve bunun sınırsız olması gerekir.
Bu konuda iki delil daha ifade edilebilir. Birincisi: İnsan sevdiği ve uzun süredir görüşmediği birisi ile bir araya geldiğininde yada sevdiği bir işle meşgul olduğunda 'zaman nasıl geçti anlamadım' ifadesini kullanır ve bunu herkes yaşamıştır, yani zaman göreceleri bir kavram, bazen zaman genişlerken bazen zaman daralıyor. Ve insan sıkılma hissini yaşamadan saatler geçirebiliyor. İkincisi: Uykudayken geçirilen zamanın idrak edilememesi. Ve rüyada az bir zamanda çok şey yaşanması. Genel itibariyle uykudayken insan sıkılmaz ve alem-i menam farklı bir alem olduğu için, alem-i şehadetteki yani şu an yaşadığımız alemdeki kaideler orada geçerli değil. Bu dünyada dahi sıkılmadığımız ve zamanın nasıl geçtiğini anlamadığımız anları söylediğimiz iki durumda da herkes yaşamıştır ki bu ebedi hayatta sıkılmamanın delillerinden bazılarıdır. Anne karnındaki bir bebek kendi dar dünyası ile kıyas yaparak, dışarıki dünyayı algılıyamacağı gibi bizde hakikat-ı mutlakayı mukayyed enzar ile ihata edemeyiz, bu küçücük aklımızın terazisiyle o muazzam hakikatlar tartılmaz. İdrak-i maâlî bu küçük akla gerekmez. Zira bu terazi o kadar sıkleti çekmez. Bu bilim edebiyatı yapan naturalist arkadaşlara tavsiyemiz sonsuz saadet yeri olan cennet için çalışmaları, insan cennette sıkılmayacak fakat cehennemde çok ciddi sıkılacağı kesin.
Enis Doko hocam burada inanmayanların tezlerine antitez olarak cevaplarını sıralamış. Allah razı olsun. Aslında müslümanlar bu konulara ne kadar hakim bunuda sorgulamak gerek. Kur'an-ı Kerim de Tekvir Sûresi 81/7.ayette ahirette ruh ile bedenin birleştirileceği Araf 7/43. ayet ve Hicr 15/47-48. ayetler bu kötü duyguların inanan duyarlı kullardan alınacağı bildirilir. Beyyine Sûresi 98/8.ayet müslümanların razı olmuş şekilde sonsuz cennete gireceği ve orada ebedi hayatta yaşayacağı Rahman Sûresi 55/48. ayette cennette ilimler/fenler/sanatlar olacağı Fecr Sûresi 89/27-30. ayetlerde insanın ikna olmuş ve razı edilmiş olarak cennete gireceği Tin Sûresi 95/6., Fussilet 41/8. İnşikak 85/25. ayetlerde başa kakılmayan/ kesintisiz ödüllerin olacağı Sebe 32/17. ayette cennetin süprizlere gebe olacağı yani insanın bu dünyada algılamadığı şeyleri algılayacağı Necm Sûresi 53/39-40. ayetlerde insanın hem bu dünyadaki hem de ahiretteki emeklerinin karşılığını alacağı için bir hayal kırıklığıda yaşamayacağı ve bunlar gibi pek çok ayette nice güzelliklerin olacağı belirtildiği için insan cennette sıkılmayacaktır. Ayrıca Kur'an-ı Kerim'in ilk emri yani ilk ibadeti ikra'dır; oku, idrak et, anlayarak tenzili ve tekvini ayetleri kavradır. İbadet sadece sufilerin dediği gibi bir köşeye çekilip namaz ve dua ile meşgul olmak değildir. İlim, fiili bir dua olduğu için alimin hayattan aldığı tatdır, hakikat ile tekvini ayetleri okumasıda ayrı bir huzurdur. Ankebut 29/43., ve Rum 30/22. ayetler bu görüşlerimi destekler. Tabii Enis Doku hocanın söyledikleri ile de bu ayetleri beraber okursak, kişi bu sorunun cevabını daha iyi algılar. Ayrıca zaman ve mekan izafi kavramlardır bunuda unutmamak gerekir.
16:07 Bu varsayım yanlış hocam evet çünkü içinde bulunduğumuz evrende dahi zamanın ve kanunların farklı mekanlardaki göreceliğinden bahsediyoruz. Hâl böyleyken cennetteki zaman algısını, kanunları ve algılama biçimlerini nasıl dünya gezegenindeki hâllerimizle bir tutabiliriz.
Zât-ı Akdes-i İlahî madem sermedî ve daimîdir; elbette sıfâtı ve esması dahi sermedî ve daimîdirler. Madem sıfâtı ve esması daimî ve sermedîdirler; elbette onların âyineleri ve cilveleri ve nakışları ve mazharları olan âlem-i bekadaki bâkiyat ve ehl-i beka, fena-yı mutlaka bizzarure gidemez. Mektubat - 59
Çok önemli bir konu daha var bence. Aldığımız zevklerden sıkılırız diyoruz ama bu bir bilişsel çarpıtma ve dopamin reseptör mekanizmasını anlamamamızdan kaynaklı. Her şeyden sıkılacaksak parası olan insanlar neden devam ediyor hayata? Her şeyi tattım sıkıldım diyen evet depresyona giriyor ve bu başarı sonrası depresyondur, ego meselesidir ama olay yaşadığın şeyi yargısız yaşayıp odaklanarak zevk almakla ilgili. Neden yaptığımız şeyleri tekrar yaparak zevk alarak hayata devam ediyoruz? Yemek yemekten, seks yapmaktan, müzik dinlemekten... ilkine göre az da olsa ama hiç sıfıra inmiyor psikoloji bozuk değilse ve her dakika yapılmıyorsa, araya zaman girerse unutursun ve aldığın zevk tekrar ilk deneyim gibi zevk yaşatır. Bu hayattaki fizyolojimizde bile farklı şeyler yaparsak ve bir amaç edinirsek, üretirsek ve yaratıcı olursak ki yaratıcılık sonsuz, hiç sıkılmayız. Olay yaptığın işi yargılamadan zevk alabilme meselesi ego haline getirmeden. Düşünce saçma ve çelişkili yani sürekli yaptığımız şeyden sıkılacağız demek. Yaş ilerledikçe çok daha zevk alıyoruz hatta. Bugüne kadar niye sıkılmadık? Bilişsel çarpıtma ve depresyon bu gerçeğin üstünü örter yanıltır
Sürekli zikir çeken genç bir arkadaşım vardı. Çocuk sürekli huzurlu ve mutmain olduğunu söylerdi. Yahu acayip zevk alıyorum hayattan derdi ve Allah'ın ona bu dünyada bahşettiği nimetler karşısında daimi bir şükür hali içindeydi. Üstelik bu dünyadaki nimetlere yaklaşımı hedonistik bir tarzda da değildi. O maddenin arkasındaki manayı görerek bu daimi manevî tatmindeydi. Yaşamadan bilinmiyor sanırım.
Kim Allaha bir adım yaklaşırsa Allah ona Yürür. bu hadis-i kudsi nin anlamı bu sanırım eğer Allah her insana baştan ibadet ve zikir çekmenin güzelliğini doğruluğunu bildirseydi cenneti kazanan elmas zümrüt gibi değerli temiz yüksek insanların güzelliği kalmazdı sanırım.
@@Bowser2532 Evet, Allah insanın emek göstererek o itminana ulaşmasını istiyor. Belki türlü sıkıntılar ve cefalardan sonra... Kendisine istediği çabucak verilen insanın huzurlu olacağının da teminatı yok. Bundan olacaktır ki "kebed" içindeliğimizle bir şeyleri başarmamız isteniyor.
@@AbdullahbinMubarek. sana şunu söyleyeyim Allahın sıkıntısı derdi gelmedikçe bizler şimarırız dururuz Allahın sıkıntısı geldiğinde sabretmek, tam anlamıyla gelen sıkıntının imtihan olduğunu anlamak zor o yüzden sanki biz imtihan olmayacakmış gibi sürekli felsefi bilgin gibi çok dikkat çekmeyen islam kanununu yorumlayıp durmakta zaman israfıdır bunu sana karşı kibir ön yargı kendini beğenmişlik olsun diye demedim kendimden biliyorum bazen oluyor öyle Allah affetsin en bilgin insanmış gibi bazen içimden konuşurm öyle birşeyler anlatırım sanki başıma basit birşey gelir morelim bozulunca, kötü karşılık verip sabredemeyince müminliği görürüm o zaman işte .d gülünç bir durum aslında işte bizler bazen böyle şimarırız sanırım bunları öyle seni bilgilendirmek için, Allah rızası için anlattım. samimi söylüyorum rahatsız olduysan cidden affet hakkını helal et Selamunelyküm 😊
@@Bowser2532 Estağfurullah. Şımarık varlıklar olduğumuz doğrudur. Ve çoğumuz, kabul etmesek de, kendimizi olduğumuzdan büyük görüyoruz. Bilgiç bilgiç tavırlar içine giriyoruz. Allah affetsin. Allâhu Ta'âlâ'nın rahmeti olmasa bizler birer hiçiz ve aciz varlıklarız. 😊
Hocam bu konulara geri dönerek çok iyi yapıyorsunuz Allah sizi mükâfat kandırsın. Hocam ateistlerin ve deistlerin bir cok kanalı var ve birbiriyle yardımlasiyorlar. Ama müslüman içerik çok az ve keşke sürekli Altay hoşça hubeyb Sinan Canan gibi hocalarla sürekli bu konularda içerik üretseniz
Allah razı olsun sevgili hocam. Kuranı terim olarak ‘halidine’ aldığımız zaman, bunun ebediyen den farklı olduğunu görüyoruz. Lakin orada bir daha ölümde yok. Gerçekten düşündürücü. Bu teori güzel: bizi yoktan var etti yaradan, yani başlangıcımız var, bundan dolayı zaten evveli olmadığı için tam anlamıyla ebedi olamıyor bizim için ahiret hayatı….
Cennet ehli cennette uzun süre yaşadıktan sonra cennet nimetlerine alışacaklar .. O zaman Allah sübhanehu ve teala cennet ehlini cemaliyle müşerref kılacak .. Bu zevkle cennet ehli kendinden geçecek .. Kendilerine geldiklerinde cennet nimetleri çok daha lezzetli gelecek .. Ama daha önemlisi cennet ehli için artık bir amaç olacak .. Cemallullahı bir kez daha görebilmek .. Böylece cennet amaçsız bir yer olmayacak .. Bilakis amaçların en yücesi cennette olacak ..
Acı, keder, elem, hastalık, yaşlılık bir sürü sıkıntı dertle dolu bu dünyada insanoğlu hayata yaşama doyamazken, sonsuz mutluluk la gececek cennetteki yaşamdan kim sıkılırki
madem kotu seyler alinabiliyor icimizden o sekilde sinava tabi tutulsaydik boylece kotuluk problemi de ortadan kalkardi. bu konuyu kotuluk problemiyle ortak catida aciklamanin ihtimali yok. kotuluk problemini cozerken kotu olmadan iyi olamayacagini soyluyorsunuz ama cennet soz konusu olunca bu kavram yok sayiliyor. sizden ricam bu konuyu kotuluk problemi ile ortak catida aciklayin lutfen.
Zannımca Cennet hakkındaki bu yanlış algının sebebi bu tür düşünme biçimine sahip olan insanların bu dünyada da hedonist bir yaşam sürmesi ve ilahi muhabbeti tatmamış olmaları. Çünkü bu dünyadaki yapıp ettiğimiz hiçbir şey, bizi heyecanlandıran, haz veren hiçbir şey hakiki mânâda bir mutluluk vesilesi değildir. Çünkü hepsinin bir başlangıcı ve sonu vardır ve sonradan ortaya çıkmışlardır (hâdis). Sonradan ortaya çıkan ve yok olacak hiçbir şey insanı gerçek mânâda tatmin etmez. Cennette dahi en yüksek mertebe bu yüzden dolayı "rıdvana" yani Allâhu Ta'âlâ'nın rızasına erişmektir. Çünkü O zatı ve sıfatlarıyla ezeli ve ebedi olan, kadim ve baki olan yegâne Varlıktır. Hâdis değildir. Bundan dolayı asıl/hakiki mutluluk Onunla olan muhabbet sayesinde gerçekleşebilir. Bu dünyadaki algılama ve duyulanma biçimleriyle, her ne şekilde olursa olsun, maddi/manevî hedonizme bağlı olan insanlar öbür dünya ile alâkalı görüşlerinde de bu dünyadaki saplantılarını öbür dünyaya yansıtıyorlar hatalı olarak. Çünkü bu dünyadaki düşünme biçimlerine o kadar çok saplanmışlar ki daha ötesine dair de aynısını empoze etmeye çalışıyor ve kendilerine ve akıllarına zulmediyorlar. Aklın kabul edebileceği şeyleri, yani aklen mümkün olan şeyleri duygusal yaklaşarak baskılamaya çalışıyorlar. Bugün insanların çoğu, buna müslümanlar da dahil, aklen mümkün olan birçok hususu duygusal olarak/âdetlerine ters geldiği için reddetme eğilimiyle maluller. Onlara sorsan bunu akıl dışı, akla ters olarak aktarırlar. Hâlbuki akla ters olarak veya akıl dışı olarak telakki ettikleri şeyler aslen duygu durumlarına/tecrübelerine/âdetlerine ters. Bu iki durum arasındaki farkı göremiyorlar. Koca koca sözüm ona felsefeciler yapıyor bunu. Üstelik çok da meşhurları. Televizyonlarda boy gösterenler de dahil. İlginç. Yaptıkları şey felsefe değil aslında; bilgi taşıyıcılığı (nakkâllık) ve ideolojik önyargılar, saplantılar ve sonradan görmüşlüğün ve nakıs yaklaşım biçimlerinin tezahürü bu.
Selam aleyküm hocam Ben şahsen eskiden Cihet veriyordum ve tekfirde aşırıya gider bir selefiydim 1.5 yıldır tövbe ettim ve Yoluma Athari olarak devam ediyorum Selefi ismi kirletildiği için hala selefi ismini kullanıyorum çünki Mücessime ve Haricilerin Selefi olmadıklarınını göstermeye çalışıyorum
Enis doko daha fazla video yap Enis doko daha fazla video yap Enis doko daha fazla video yap Enis doko daha fazla video yap Enis doko daha fazla video yap
@@bilalinci4981 aynen öyle.belki çok fazla zamanı yoktur ama Müslümanların Enis doko gibi kişilerin bilgisine çok ihtiyacı var.gencligi ateizmin pençesinden kurtaracak kişiler Enis doko gibi akademisyenlerdir
Cennette 2 kişiyken kovulmuşuz. Bu kadar insan 10 dakka bile dayanamaz. Ayrıca sonsuzluğun başlangıcı yoktur varsa sınırlı, limitli sonsuzdur. Cennet sonsuzsa şu an zaten ya cennettesin yada cehennemdesin
1-Gerçi yüce Rabbimiz cennetin EBEDİ(=sonsuz) olacağından dem vuruyor fakat başka bazı ayetleri ve özellikle de SAĞDUYU´yu devreye aldığımızda, Rabbimiz´in EBEDİ kelimesi ile MUTLAK SONSUZLUĞU kastetmediği, kastedemeyeceği de anlaşılır hale geliyor. 2-Öncelikle, Allah bir ayetinde CEHENNEMİ tarif ederken cehennemin sonsuz olmadığını işaret eden bir TANIMLAMA yaparken, aynı tanımlamayı CENNET için de yapıyor, fakat şu an o ayetleri anımsayamıyorum. 3-Anımsamasam da, kendi adıma, özellikle şu ayet dikkatimi çekiyor, mealen : ''YERLER VE GÖKLER YERİNDE DURDUĞU SÜRECE CENNET TE YERİNDE DURUR''. Naçizane bana göre, bu ayet, cennetin sonsuz olamayacağına özel, dolaylı ve anlamı açık bir GÖNDERME´dir, zira en azından SAĞDUYU gereği, ne cennet, ne de cehennem Allah gibi MUTLAK SONSUZ olamaz, aksini iddia etmek kesinlikle ŞİRK´e girer. 4-Bu noktada, Enis hocam MUTLAK SONSUZ- POTANSİYEL SONSUZ ayrımını yapıyor, ki makul bir ayrıma benziyor. Fakat, yine de, cennetteki ebediliği POTANSİYEL SONSUZLUK olarak mı anlamalı, doğrusu şüpheliyim.Neden? : 5-Zira, sonuçta, SONSUZLUK kavramı kullanılıyor ve sonsuzluğu, potansiyel sonsuzluk, ya da izafi sonsuzluk, ya da x sonsuzluk gibi tariflemek, sonsuzluğun ÖZ ANLAMINI zedeliyor gibi, zira bu tür ibarelerin hepsi YARIM SONSUZLUĞU dile getiriyor. Fakat YARIM SONSUZLUK diye birşey olmaz. 6-Dolayısıyle, bana göre, Rabbimiz EBEDİ kavramı ile ne mutlak sonsuzluğu, ne yarım sonsuzluğu kastediyor ama SÜREKLİLİĞİ kastediyor, yani SÜREKLİ YARATIM´ı kastediyor, zira ahiretteki evren de nihayet YARATIK´tır, daha da doğru bir deyimle, ahiretteki evren, şimdiki evrenin yerlerinin ve göklerinin DURUMLARI´nın değiştirilmiş halidir. 7-Dolayısıyle, bence, SONSUZLUK ile SÜREKLİLİK kavramlarını karıştırmamak gerekir. Çünkü, sonsuzluk, ne başı, ne sonu olmamak demektir.O zaman, CENNET HAYATI´nın bir başlangıcı varsa, artık bundan sonra, cennete SONU OLMAMA´yı izafe edemeyiz, zira başlangıcı olan herşeyin mutlaka bir SON´u da vardır, bu cennet bile olsa. 8-Fakat, dediğim gibi, yüce Rabbimiz, ahiretteki yerleri ve gökleri, sürekli yaratarak, ahiretteki evreni adeta sonsuzmuş gibi SÜREKLİ kılabilir, bu apayrı birşey.Ve bu sürekliliğe ne MUTLAK SONSUZLUK diyebiliriz, ne İZAFİ SONSUZLUK diyebiliriz, ne vb. diyebiliriz AMA buna ancak YARATILAN SÜREKLİLİK diyebiliriz. 9-Gelelim CENNET´İN SIKICILIĞI hususuna : Yani, ne desem ki! SIKINTI belli sebeplere dayanır, dolayısıyle, sebepler ortadan kaldırılırsa, SIKINTI da ortadan kalkar, bu, bu kadar basit bence.Diyelim ki, illa sıkılacaksak, abi, CENNET´te sıkılalım, bu daha cennetsi bir sıkıntı olur bence ^^. Sağlıcakla ve dua ile ^^
Yeni nörobiyoloji, kötü duygular ve zayıflıkların alınması vs. Bizim cennete gidemeyeceğimizin bir kanıtı değil mi? Cennet için yeni ve farklı insanlar yaratılacağı anlamına gelmez mi?
Zamanlı ve mekanlı bir boyuttan bilinmezlik boyutunu nasıl yorumlayabiliriz? Oradaki sonsuzluğu buradaki zamana göremi düşüneceğiz.Yoksa her şey kendi boyutuna göremi anlam kazanıyor.Bu boyutun hakkını veremeyenler alt boyuta verenler üst boyutamı çıkıyor?( birbirinize düşman olarak inin?)
Hocam günümüzde iyice dağılan bu new age akımına felsefi- bilimsel olarak bir reddiye yapılabilir mi ? reenkarnasyon, rehber ruhlar, prison planet gibi saçma sapan teorilerle insanların kafaları karıştırılıyor. bilgisi olan birisinin reddiye yapması mükemmel olurdu. V
@@Bulent27 yok kardeşim, gerçek değildir. Günümüzde bilinenlere göre olması imkansız. Hem evren yapısı hem ahlaki temel oluşturamaması hem de felsefi sorunlardan dolayı olması da makul değildir. Evrenin yok olacak olmasını geçtim güneşin yakıtı bitip dünya yaşamı destekleyemeyecek hale geldiğinde nereye enkarne olacaksın? Bilimsel tek bir kanıtın yok. Tüm araştırmalarda patır patır rezil oluyor savunanlar. Senin kanıtın ne?
Arkadaşlar böyle konularla amellerimizin geçerli olduğu dünya hayatını boşa gecirmekten Rabb'ime sığınalım onun yerine Rabbimizi tanıyıp onun ne kadar kusuruz yüce sonsuz ilim sahibi olduğunu zihnimize yerleştirelim o ne isterse o olur bunun yerine namazda okuduğumuz Ettahiyyatinin ne anlama geldiğini neden okuduhumuzu bilmek amellere yönelik işleri ogrenmei hem bu dünya hemde ahiret için daha faydalı olucaktır Rabbimiz hepimizi affetsin doğru yoldan saptirmasin
Dücane'nin saçmalamaktan başka yaptığı birşey yok, çoğu sefer boş boş konuşuyor. Cennete gitmiş mi de bu mutlak kanıya varmış kendileri! Gerçekte deist olanların müslüman gibi görünmeye çalışıp insanları özellikle müslüman gençleri zehirlemeye çalılması çok şeytanice
Dücane ciddiye alınacak biri değil maalesef, sürekli mantık hataları yapıyor. önceleri fark edemiyordum. Mehmet Bulgen ile tartışmasından sonra uyandım. Bizim millet karşıdakileri küçümseyip, malumatfuruşluk yapan herkesi bir şey sanıyor.
Kur’an örnekleri indirilen toplumun ihtiyaç ve düşüncesine göre verir buradan evrensel şeyler düşünmemizi sağlar. Çöldeki bir insana karnı açken susuzken sen gidip sana sonsuz kitap vericem dersen insanlar dalga mı geçiyorsun diyip dağılır. Aynı şekilde kardan bahsetmek de saçma olur çölde. İşte bu gibi şeylerin bahsedilmiyor olması bunun direkt olmayacağı anlamına asla gelmez. Kanaatimce cennetin verebileceği şeylerin başında bilgi de olabilir, Allah bize evrenin yaratılışını, bilmediğimiz katrilyonlarca şeyi tekrardan öğretebilir, bunun yanında fiziksel ödüller de verebilir. Birçok şey olabilir cennette, şuan dünyevi bünyemiz bunu tam idrak etmemize engel oluyor.
Erzurumun meşhur alimlerinden Mehmet kırkıncıya bu soruyu sorarlar hocam cennette sıkılmayacak mıyız. Mehmet kırkıncı hoca sıkılırsan cehennem orada cevabını verir
Hocam bir sorun var aklımda. Günahkar müminler olarak cehennemde yanıp tekrar yine cennete gittiğimiz senaryoda, ilk baştaki cehennem hayatı her hal-ü kârda çok kısa ve anlamsız olmuyor mu?
@@BMU-lp5eq Okuduğunu anlıyorsundur herhâlde kardeşim. Ama ayetlere rağmen cehenneme girip çıkacağını düşünüyorsan ayetleri inkâr etmen gerekir. Bu inanç zaten Yahudilerden geçmiştir. Onların da bu yöndeki beyanları ayetlerde belirtilmiştir. Sayılı günler dışında ateş bize dokunmaz diyorlar.
@@cubbesiz nasıl baktığına göre değişir bana göre olumsuz duyguların altında hep bir eksiklik yatar bu yüzden de o duyguyu mutlak yapmaz ki mesela korku gibi gayet irrasyonel bir olgudur
@@Teleblister. olumsuz duygular eksikliktir mesela korku oldukça gereksiz bir olgu zaten anladıkça kavradıkça korku hissi de gidiyor cennete neyden korkucaksın tam olarak söyler misin?
Cennet Kur'an da net anlatılmış ve mecazi veya duygu hali değil yani fiziki bir ortam..Felsefe yapmaya veya en cahilin bile anlayacağı şekilde anlatılmıştır Kur'an da...Dinimiz ne hâle getirildi.Herkesin bir ilim sahibi olduğu alan oldu...
Bir mümin olarak Allaha güvenim tamdır, Din gününe ve Allahın vaat ettiklerine inancım sarsılmaz, ahiretin varlığı yakın bir ilme dayanıyor (Kuran). Lakin Din gününün durumu, Saat tam olarak nasıl olacak, nasıl tekrardan dirileceğiz, hesabı tek tek nasıl vereceğiz, Allahın Esmalarını kavramada, sonsuz hayatın mahiyeti vs vs bu tür gaybı şeylerde Agnostik kalıyoruz gerçekten. Tam teslim, olacak hay hay, lakin bir çok şey süpriz olacak ☺️. Umarım kendimi doğru ifade edebilmişimdir. Selam olsun
insan tam manada iyi olamaz insan dediğimiz şey iyi kötü kavramlarını bir arada bulundurur insan için karşılıksız bir iyilik söz konusu değildir her insan faydacıdır fakat aynı ölçüde faydacı değildir bir kişi araba çarpan bir insanı kurtarırken aklına ben ölsem bile allah ödülümü verir gibi bir cümle gelmez duygu ve hisler ile de iyilik yapılabilir kişinin bireyin kendisine zarar da verebilir
Sonsuza kadar ölmek can sıkıcı değil de, sonsuza kadar cennet mi can sıkıcı ? Sonsuza kadar ölmemin can sıkıcı olmadığını kim kanıtlayabilecek ? Sıkılmamak asıl soru. Ayetlere bakınca hesap sonrası hafızamızın sadece belirli bir kısmı kalıyor olacak. Hatta yediklerimizi dünyadakilerle aynı zannedeceğiz ama tatları farklı olacak. Beyin kendisini kısmı his ve duygulara kapatacak. Sadece haz, huzur, dinginlik ile mutluluktan yükselmiş bir beyin asla sıkılmaz.
Senin kendi beyin anlayışınla ahiretteki beyin anlayışı aynı olamaz.Telefonun ne olduğunu bilmeyen birisine tuğlanın içindeki binbir dünya diye anlatabilirsin o anlamlamdıramaz.Bir beynin "sıkılmayan" soyut ifadesini aklında canlandırması zordur çünkü bu temel insani bir duygu fakat bu onun muhal olduğu anlamına gelmez.
hocam video attığınızı görür görmez yüzümde tebessüm oluştu. bizleri bilgilerinizden mahrum bırakmayın lütfen. sevgilerimizle.
bu eleştiri argümanını sunan güruh nedense hep "araştırdım" sloganını kullanırlar ve ne yazık ki görüyoruz ki islamın en temel konularını, en basit anlamda, sayısız şekilde açıklanmasına rağmen, bile hiç bir fikirleri yok. ama "araştıranlar" nedense hep onlar oluyor çok ilginç.
konu araştırmaktan çok düşünmekle ilgili, ahiret kavramı hakkında bildiklerimiz gram bile değil binlerce soru sorulabilir, büyük çoğunluğunun cevabı net alınamaz çünkü bi bilinmezlik tartışılıyor, ne bilebilirsin ki. Tamamen inanmakla ilgili bir durum, örneğin kimisi hocanın anlattığı gibi öldükten sonraki varlığımızın şimdikinden farklı olması gerektiğine inanır ikna olur buna kendi mantığıyla, kimisi ikna olmaz
söylemiş olduklarınızın bazı bariz basit mantık argümanlarıyla dahi anlaşılabilecek konular için pek geçerliliği yok çünkü bu soru can sıkılması sorusu yeni sorulan bir soru değil 1000 yıldır sorulup hemen hemen her defasında ahiret hayatındaki insanın şimdiki insan formundan farklı olacağı anlatılmıştır. aynı örnek cehennem için de geçerli orada da sonsuz azap var ve gidenlerin derileri yenilenip tekrar ateş azabını görecekleri anlatılır Kuran da . biz şimdi şöyle bi eleştiri mi getirelim, dünyadaki insan derisi o kadar ateş azabı görüp hayatta kalmaz ölür . cehennemde nasıl olacak bu iş cehennemde de ölüp gideriz falan mı diyelim bu mu doğrudur yoksa ; Kuranın bu idiasını basit mantığımızla kavrayıp, hmmm..demek ki ahiret hayatında bizim bedenimiz şimdikinden farklı olacak ki bu azap sonsuz olsun devamlı yenilensin.. demek mi daha doğrudur... yani demek istediğim basit mantık kurularak bile kavrayıp anlaşılabilecek bazı konuların sorusu ve ya merakı olması biraz ilginç. ayrıca benim söylemek istediğim şey daha farklı düşünmek, sormak vs değil, tabi ki bunlar olacaktır. fakat her defasında her türlü anlatıma karşı kendilerini deli gibi araştırdım ben çok akıllıyım diyen güruhun bu kadar apaçık basit konular üzerine hiç bir şey bilmemeleri ve aslında pek te akıllı olmadıklarıdır.. @@umitbaba5690
allah hakkında bile hiçbir şey bilmiyoruz belki yalnız değiliz başka yarattıkları var kuranı bize bu gezegene göndermiş bile olabilir @@umitbaba5690
İki tarafıda eleştirmiyorum ancak bu eleştiriyi sunan taraf, hiç eleştirmeden sorgulamadan neye niçin inandığını bilmeyenlere göre daha fazla araştırıyor.
Çoğu insan günlük, haftalık ya da aylık planlar yapar. Bazıları 5-10 yıl sonrasını düşünüp ona göre planlar yapar. Kimisi de emekliliğini düşünür, emeklilik planları yapar. Acaba ölümden sonrası için, mesela cennet için plan yapan kaç kişi var? Size sormak istiyorum: Cennete gidince ne yapmayı planlıyorsunuz? "Cennette geçireceğim ilk 5 yılın(yıl kavramının dünya ile ilişkili olduğunu biliyorum, buraya takılmayın) planlaması şudur" diyebileceğimiz türden bir planlamaya sahip misiniz? Müsait bir vaktinizde bu konu üzerine düşünebilir misiniz? Cennete gidince ilk işiniz Muhammed peygamberi görmek mi olacak? Ee, gördünüz, sonra? Peygamberle ne yapacaksınız? Hayata dair tavsiyeler falan mı isteyeceksiniz ondan? Oturup ne üzerine konuşacaksınız? Planlarınız nelerdir? Mesela ailenizle, sevdiklerinizle, dostlarınızla muazzam bir köşkte toplanıp akşam yemeği yemeyi mi planlıyorsunuz? Yemekte ne üzerine konuşacaksınız? Dert yok, tasa yok. Okul hakkında konuşamazsınız, iş kurmak hakkında konuşamazsınız, gelecek hakkında konuşamazsınız, felsefe falan hiç yapamazsınız muhtemelen çünkü tüm felsefi soruları cevaplamış ve her şeye sahip olmuş olacaksınız. Böyle bir durumda ne yapmayı planlıyorsunuz cennette? Bize cennete dair vizyonunuzdan biraz söz eder misiniz? Mesela ilk 100 yıl için planlamalarınız nelerdir efendim?
Son kısmı izlerken aklıma şu geldi. İman hissini tadan birisi artık bu hissin hiç bitmemesini ister ve ömrünün sonuna kadar bu hisle yaşamayı ister. (En azından bunu kendi adıma söyleyebilirim.)
"...Dikkat edin! Kalpler ancak Allah’ı hatırlamakla huzur bulur." (Rad suresi 28)
Ne kadar dogru.videoyu izlememe gerek kalmadi
Hocam ne olur bize (youtube'a) daha fazla zaman ayırın sizi çok seviyorum, Allah sizden razı olsun!
Hocam devam edin bu serilere inşallah cennete götürecek sizi bu
Sonsuz cennetten ziyade sonsuz cehennem çok korkunç, Allah o duruma düşürmesin bizi, sonsuz cennete razıyım 😂
Sizi burda görmek insana mutluluk veriyor
Hemen videoyu indir; müsait olunca izle 😊
Allah çalışmalarınızı daim etsin
Of ya fena özlemişim şu tatlı insanı. Hocam bir de Allah'ı görme nimetine kavuşanlar Allah tecellisini çekmediği müddetçe sonsuza kadar hayranlık içinde kalakalırdı ve cennetteki diğer nimetleri tadamazdı bile. Allah razı olsun seviyorum sizi
@@mobilde4519 evet, yalnız bu görme onu fiziksel bir şekle sokup sınırlamaz. Biz kendi sınırlarımız içinde algılarız. Nasıl olacağını Allah bilir.
Allah görünmez tecelli eder
Hem Allaha inanmıyorlar hemde biz müslümanar adına konuşuyorlarlar. Vallahi Billahi kainatın sahbi Rahman bizleri n güzel şekilde yarattı. sonsuz huzuru vrmek ona OL demekle oluverir. Hocam seviliyorsunuz...
Hocam bir seri yapacak olmanıza çok sevindim.
Sonlu dünyada sıkılmıyorsun. Üstelik her günün hemen hemen aynı şeyleri yapmakla geçiyor.
Orada sıkılmak diye bir duygu ya da his yok...
Ayet ve hadislerle sabittir bu husus. Duygular olmayacak, bir nevi hissizleşmek olarak tabir etmek daha doğru olur bu durumu. Cennete girdiğimizde giden şey benliğimiz, bizi biz yapan şeyler. Güzel bir benzetme yapacağım: İki insanın beyinlerini birbiriyle değiştirdiğimizde, dış görünüş olarak aynı insan olmalarına rağmen aslında beyinleri değiştirildiği için göründüğü kişi değildir, bir başkasıdır. Sadece mutlu olmaya kodlanmış bir yaşam formuna dönüşmek..
Enis hocam sonda bahsettiğiniz manevî tecrübeleri yaşayan ve daimi bir huzur içinde olan insanların yaşadığı tecrübeyi de HAMD ve şükür hâli olarak nitelendirebiliriz. Şükür sadece nimet anındaki hâl olmakla birlikte HAMD her hâlde ve şartta, mutluluk ve musibette Allah'a şükrü ve boyun eğmeyi ifade eder ki bu tecrübeyi yaşayan insanlar da sanırım bu haletiruhiye içindedir.
Ağzınıza sağlık hocam sizi böyle ilkokul seviyesindeki sorularla meşgul ediyorlar ona yanıyorum
Bu sorunun kendisinden çok sorulması daha ilginç çünkü gerçekten biraz geniş düşündüğümüzde bu çok anlamlı bir soru olmuyor. Yani şu ana göre düşünmek ölümden sonraki hayat tasviri için iyi bir kıyaslama olmazdı.
Dostum üniteryen bir hristiyan ile müslüman arasında teolojik olarak farklar ne?
@@ahmetbugrasahin8569Temelde çok yok ama ayrıntılarda çok var. Farklı olanlardan birkaç örnek vermem gerekirse:
+ Ölümsüz ruh doktrinine inanmıyoruz.
+ İnsanın mirasının cennet değil yeryüzü olduğuna inanıyorz ve oraya gidiyoruz. Her şeyin harika olacağı bir yeryüzü tabii ki (Eden to Eden).
+ İsa Mesih'in tekrardan geleceğine inanıyoruz (geleneksel Müslümanların da bir kısmı buna inanır). Tekrar geldiğinde bu sefer kılıçla gelecek ve Tanrısından aldığı yetki ile insanlığı yargılayacak yeryüzündeki çoğu kişi yok edecek(kötülüğü).
+ Ebedi cehennem(ceza) olayına inanmıyoruz. Bir kişinin cezası 1 milyar sene cezayı gerektirse dahi bir sınırı vardır.
Bu listeyi daha da uzatabilirim ama İncil'e inanmayan birisi için faydası olacak bir liste değil bu. Bu yüzden İbrahim'in tek Tanrı imanında olup birbirimize saygı göstermemiz en iyisi olacaktır. Rab sizinle olsun.
@@ahmetbugrasahin8569 yahudilerin isa mesihi kabul etmiş hali gibi düşün
ahiret fiziksel mi ruhani mi?
@@Bulent27 Fiziksel.
Ağzınıza sağlık hocam bu seri devam etsin
Cok sagol cemre abi
Video ve kıymetli bilgiler için biz teşekkür ederiz.
hocam Allah razı olsun sizi cok severek takip ediyorum, verdiğiniz bilgiler ve yorumlarınız cok kıymetli çok teşekkür ediyorum🙏
Teşekkürler hocam. Emeğinize sağlık
Oh be, Enis Hocamız sonunda video atmış ya.
Devamı gelsin hocam.
'' Sıkılan varsa Yok ederiz'' dendiğini hayal ettim. 😊 Ulan İnsan ne ayaksın sen yaa
Mantıksız bir soru,Allah Bize sonsuz zevk alacağımız bir yer yaratabilir
Akıl bu dünyadaki işleri anlayacak kavrayacak şekilde yaratıldı. Akıl ile ölüm ve kıyamet sonrası olacak şeyleri anlamak mümkün değildir.
Özledik hocam. ağzınıza sağlık
Lütfen daha sık video atın!❤
İnsanlar bu kadar basit hatalara nasıl düşüyor, gerçekten çok gülünç hani. Neymiş cennete sıkılmaz mıymışız. Ha birader şu dünyadaki aciz formun bire bir cennette olacak, felsefi açıdan sürünen cidden gülünç itirazlar
Hicr Suresi ﴾45﴿ Allah’a karşı saygısızlıktan sakınanlar mutlaka cennet bahçelerinde ve pınar başlarında olacaklar.
﴾46﴿ “Esenlikle, güvenle girin oraya!” (denecek).
﴾47﴿Onların gönüllerini düşmanlık duygularından temizledik; artık bir kardeşler topluluğu olarak sedirler üzerinde karşı karşıya oturacaklar.
﴾48﴿Orada hiçbir yorgunlukla karşılaşmayacaklar. Oradan çıkarılmaları da söz konusu olmayacaktır.
Kehf Suresi ﴾107﴿ İman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanlara gelince, onlar için de konak olarak firdevs cennetleri vardır.
﴾108﴿ Orada ebedî kalacaklardır. Oradan hiç ayrılmak istemezler.
Allah razı olsun
Dünyada ki pisliği gören bir insan cennetin kıymetini çok iyi bilecektir. Rahat olun.
Nasıl ki dünyada çekilen acının ardından gelen mutluluğun elimizden gitmesini istemiyorsak makro düşünürsek dünyada çoğunlukla acı var ve cennette mutluluğun olması beklenir ve bunun sınırsız olması gerekir.
Bu konuda iki delil daha ifade edilebilir. Birincisi: İnsan sevdiği ve uzun süredir görüşmediği birisi ile bir araya geldiğininde yada sevdiği bir işle meşgul olduğunda 'zaman nasıl geçti anlamadım' ifadesini kullanır ve bunu herkes yaşamıştır, yani zaman göreceleri bir kavram, bazen zaman genişlerken bazen zaman daralıyor. Ve insan sıkılma hissini yaşamadan saatler geçirebiliyor.
İkincisi: Uykudayken geçirilen zamanın idrak edilememesi. Ve rüyada az bir zamanda çok şey yaşanması. Genel itibariyle uykudayken insan sıkılmaz ve alem-i menam farklı bir alem olduğu için, alem-i şehadetteki yani şu an yaşadığımız alemdeki kaideler orada geçerli değil.
Bu dünyada dahi sıkılmadığımız ve zamanın nasıl geçtiğini anlamadığımız anları söylediğimiz iki durumda da herkes yaşamıştır ki bu ebedi hayatta sıkılmamanın delillerinden bazılarıdır.
Anne karnındaki bir bebek kendi dar dünyası ile kıyas yaparak, dışarıki dünyayı algılıyamacağı gibi bizde hakikat-ı mutlakayı mukayyed enzar ile ihata edemeyiz, bu küçücük aklımızın terazisiyle o muazzam hakikatlar tartılmaz.
İdrak-i maâlî bu küçük akla gerekmez.
Zira bu terazi o kadar sıkleti çekmez.
Bu bilim edebiyatı yapan naturalist arkadaşlara tavsiyemiz sonsuz saadet yeri olan cennet için çalışmaları, insan cennette sıkılmayacak fakat cehennemde çok ciddi sıkılacağı kesin.
Enis Doko hocam burada inanmayanların tezlerine antitez olarak cevaplarını sıralamış. Allah razı olsun. Aslında müslümanlar bu konulara ne kadar hakim bunuda sorgulamak gerek. Kur'an-ı Kerim de
Tekvir Sûresi 81/7.ayette ahirette ruh ile bedenin birleştirileceği
Araf 7/43. ayet ve Hicr 15/47-48. ayetler bu kötü duyguların inanan duyarlı kullardan alınacağı bildirilir.
Beyyine Sûresi 98/8.ayet müslümanların razı olmuş şekilde sonsuz cennete gireceği ve orada ebedi hayatta yaşayacağı
Rahman Sûresi 55/48. ayette cennette ilimler/fenler/sanatlar olacağı
Fecr Sûresi 89/27-30. ayetlerde insanın ikna olmuş ve razı edilmiş olarak cennete gireceği
Tin Sûresi 95/6., Fussilet 41/8. İnşikak 85/25. ayetlerde başa kakılmayan/ kesintisiz ödüllerin olacağı
Sebe 32/17. ayette cennetin süprizlere gebe olacağı yani insanın bu dünyada algılamadığı şeyleri algılayacağı
Necm Sûresi 53/39-40. ayetlerde insanın hem bu dünyadaki hem de ahiretteki emeklerinin karşılığını alacağı için bir hayal kırıklığıda yaşamayacağı
ve bunlar gibi pek çok ayette nice güzelliklerin olacağı belirtildiği için insan cennette sıkılmayacaktır.
Ayrıca Kur'an-ı Kerim'in ilk emri yani ilk ibadeti ikra'dır; oku, idrak et, anlayarak tenzili ve tekvini ayetleri kavradır. İbadet sadece sufilerin dediği gibi bir köşeye çekilip namaz ve dua ile meşgul olmak değildir. İlim, fiili bir dua olduğu için alimin hayattan aldığı tatdır, hakikat ile tekvini ayetleri okumasıda ayrı bir huzurdur. Ankebut 29/43., ve Rum 30/22. ayetler bu görüşlerimi destekler. Tabii Enis Doku hocanın söyledikleri ile de bu ayetleri beraber okursak, kişi bu sorunun cevabını daha iyi algılar.
Ayrıca zaman ve mekan izafi kavramlardır bunuda unutmamak gerekir.
Allah razı olsun. RUclips'a Fazla uzak kalmayın hocam selametle:)
uzun süre oldu ama yeni videoyu görmek harika
Evet dünün heyecanı ile beklediğim video
16:07 Bu varsayım yanlış hocam evet çünkü içinde bulunduğumuz evrende dahi zamanın ve kanunların farklı mekanlardaki göreceliğinden bahsediyoruz. Hâl böyleyken cennetteki zaman algısını, kanunları ve algılama biçimlerini nasıl dünya gezegenindeki hâllerimizle bir tutabiliriz.
Dünyada kim uzun yaşamak istemiyorki cennette uzun yaşamasın
Teşekkürler hocam.
Hocam günleri şaşırdı, dün attı sildi hemen. Bugün geri atmış :)
Tekrar çektim ilkini sessiz çekmişim 😂
Zât-ı Akdes-i İlahî madem sermedî ve daimîdir; elbette sıfâtı ve esması dahi sermedî ve daimîdirler. Madem sıfâtı ve esması daimî ve sermedîdirler; elbette onların âyineleri ve cilveleri ve nakışları ve mazharları olan âlem-i bekadaki bâkiyat ve ehl-i beka, fena-yı mutlaka bizzarure gidemez.
Mektubat - 59
Lütfen seri devam etsin ❤
Çok önemli bir konu daha var bence. Aldığımız zevklerden sıkılırız diyoruz ama bu bir bilişsel çarpıtma ve dopamin reseptör mekanizmasını anlamamamızdan kaynaklı. Her şeyden sıkılacaksak parası olan insanlar neden devam ediyor hayata? Her şeyi tattım sıkıldım diyen evet depresyona giriyor ve bu başarı sonrası depresyondur, ego meselesidir ama olay yaşadığın şeyi yargısız yaşayıp odaklanarak zevk almakla ilgili. Neden yaptığımız şeyleri tekrar yaparak zevk alarak hayata devam ediyoruz? Yemek yemekten, seks yapmaktan, müzik dinlemekten... ilkine göre az da olsa ama hiç sıfıra inmiyor psikoloji bozuk değilse ve her dakika yapılmıyorsa, araya zaman girerse unutursun ve aldığın zevk tekrar ilk deneyim gibi zevk yaşatır. Bu hayattaki fizyolojimizde bile farklı şeyler yaparsak ve bir amaç edinirsek, üretirsek ve yaratıcı olursak ki yaratıcılık sonsuz, hiç sıkılmayız. Olay yaptığın işi yargılamadan zevk alabilme meselesi ego haline getirmeden. Düşünce saçma ve çelişkili yani sürekli yaptığımız şeyden sıkılacağız demek. Yaş ilerledikçe çok daha zevk alıyoruz hatta. Bugüne kadar niye sıkılmadık? Bilişsel çarpıtma ve depresyon bu gerçeğin üstünü örter yanıltır
Üzerinizde yedi yol yarattık..cennetlerinde kendi içlerinde yükselişleri ve aşamaları olduğunu düşünüyorum ben
Geri dönmenize sevindim :)
Sürekli zikir çeken genç bir arkadaşım vardı. Çocuk sürekli huzurlu ve mutmain olduğunu söylerdi. Yahu acayip zevk alıyorum hayattan derdi ve Allah'ın ona bu dünyada bahşettiği nimetler karşısında daimi bir şükür hali içindeydi. Üstelik bu dünyadaki nimetlere yaklaşımı hedonistik bir tarzda da değildi. O maddenin arkasındaki manayı görerek bu daimi manevî tatmindeydi. Yaşamadan bilinmiyor sanırım.
Kim Allaha bir adım yaklaşırsa Allah ona Yürür.
bu hadis-i kudsi nin anlamı bu sanırım
eğer Allah her insana baştan ibadet ve zikir çekmenin güzelliğini doğruluğunu bildirseydi
cenneti kazanan elmas zümrüt gibi değerli temiz yüksek insanların güzelliği kalmazdı sanırım.
@@Bowser2532 Evet, Allah insanın emek göstererek o itminana ulaşmasını istiyor. Belki türlü sıkıntılar ve cefalardan sonra...
Kendisine istediği çabucak verilen insanın huzurlu olacağının da teminatı yok. Bundan olacaktır ki "kebed" içindeliğimizle bir şeyleri başarmamız isteniyor.
@@AbdullahbinMubarek. sana şunu söyleyeyim
Allahın sıkıntısı derdi gelmedikçe bizler şimarırız dururuz
Allahın sıkıntısı geldiğinde sabretmek, tam anlamıyla gelen sıkıntının imtihan olduğunu anlamak zor
o yüzden sanki biz imtihan olmayacakmış gibi sürekli felsefi bilgin gibi çok dikkat çekmeyen islam kanununu yorumlayıp durmakta zaman israfıdır
bunu sana karşı kibir ön yargı kendini beğenmişlik olsun diye demedim
kendimden biliyorum bazen oluyor öyle
Allah affetsin en bilgin insanmış gibi bazen içimden konuşurm öyle birşeyler anlatırım sanki
başıma basit birşey gelir morelim bozulunca, kötü karşılık verip sabredemeyince müminliği görürüm o zaman işte .d
gülünç bir durum aslında
işte bizler bazen böyle şimarırız sanırım
bunları öyle seni bilgilendirmek için, Allah rızası için anlattım. samimi söylüyorum rahatsız olduysan cidden affet hakkını helal et Selamunelyküm
😊
@@Bowser2532 Estağfurullah. Şımarık varlıklar olduğumuz doğrudur.
Ve çoğumuz, kabul etmesek de, kendimizi olduğumuzdan büyük görüyoruz.
Bilgiç bilgiç tavırlar içine giriyoruz.
Allah affetsin.
Allâhu Ta'âlâ'nın rahmeti olmasa bizler birer hiçiz ve aciz varlıklarız. 😊
kuranın hangi ayetlerinde mana dünyası, ruh madde ilişkisi, ruhun tekamülü ve yolculuğuyla ilgili bilgi var?
Daha fazla video bekliyorummmmmmmmm
Ağzına sağlık hocam
Hocam cevap güzel olmuş ama sonsuz cehennem problemi için de bir video gelmesi çok daha iyi olur
Hocam watchmen üzerine bir video gelir mi?
Hocam bu konulara geri dönerek çok iyi yapıyorsunuz Allah sizi mükâfat kandırsın. Hocam ateistlerin ve deistlerin bir cok kanalı var ve birbiriyle yardımlasiyorlar. Ama müslüman içerik çok az ve keşke sürekli Altay hoşça hubeyb Sinan Canan gibi hocalarla sürekli bu konularda içerik üretseniz
Allah razı olsun sevgili hocam.
Kuranı terim olarak ‘halidine’ aldığımız zaman, bunun ebediyen den farklı olduğunu görüyoruz. Lakin orada bir daha ölümde yok. Gerçekten düşündürücü. Bu teori güzel: bizi yoktan var etti yaradan, yani başlangıcımız var, bundan dolayı zaten evveli olmadığı için tam anlamıyla ebedi olamıyor bizim için ahiret hayatı….
Hocam videoları daha çok görmek isteriz
tam da bugün bunu düşünüyordum akşam karşıma çıktı nasıl nasıl nasıl yaaaaaaaahu
Şeker gibi adamsın maşallah
Cennet ehli cennette uzun süre yaşadıktan sonra cennet nimetlerine alışacaklar .. O zaman Allah sübhanehu ve teala cennet ehlini cemaliyle müşerref kılacak .. Bu zevkle cennet ehli kendinden geçecek .. Kendilerine geldiklerinde cennet nimetleri çok daha lezzetli gelecek .. Ama daha önemlisi cennet ehli için artık bir amaç olacak .. Cemallullahı bir kez daha görebilmek .. Böylece cennet amaçsız bir yer olmayacak .. Bilakis amaçların en yücesi cennette olacak ..
Acı, keder, elem, hastalık, yaşlılık bir sürü sıkıntı dertle dolu bu dünyada insanoğlu hayata yaşama doyamazken, sonsuz mutluluk la gececek cennetteki yaşamdan kim sıkılırki
Dert olmadan mutluluk sonu olmadan hayat olmaz.
@@alieren5295 insan sonsuzluğu kabul etmeden mutlu olamaz.
Ya fizikk kuralları bile değişiyor başka bi gezegene gidince. Bambaşka bi yaradılışla dünyadaki duyguları nasıl kıyaslayabiliriz.
Sonsuza dek Cennetten sıkılmak olmayacak. İnşallah Cennete gideriz.
madem kotu seyler alinabiliyor icimizden o sekilde sinava tabi tutulsaydik boylece kotuluk problemi de ortadan kalkardi.
bu konuyu kotuluk problemiyle ortak catida aciklamanin ihtimali yok.
kotuluk problemini cozerken kotu olmadan iyi olamayacagini soyluyorsunuz ama cennet soz konusu olunca bu kavram yok sayiliyor.
sizden ricam bu konuyu kotuluk problemi ile ortak catida aciklayin lutfen.
Yoktan evreni yaratan Allah (cc) sıkıntımızı gideremedi tüh
Giderseydi zaten sınav olmazdı cennmet cehennem olmazdı aklı kıt kardeşim
Aman Allahım Enis hoca yaşıyor hocam biz sizi unuttuk ya😢😢
8:43 . Hikayeciliği bırakın.
Orda yan gelip yatmak yok zaten Kur'anin ifadesi orda sevdiğiniz işlerle meşgul olursunuzdur.
Zannımca Cennet hakkındaki bu yanlış algının sebebi bu tür düşünme biçimine sahip olan insanların bu dünyada da hedonist bir yaşam sürmesi ve ilahi muhabbeti tatmamış olmaları. Çünkü bu dünyadaki yapıp ettiğimiz hiçbir şey, bizi heyecanlandıran, haz veren hiçbir şey hakiki mânâda bir mutluluk vesilesi değildir. Çünkü hepsinin bir başlangıcı ve sonu vardır ve sonradan ortaya çıkmışlardır (hâdis). Sonradan ortaya çıkan ve yok olacak hiçbir şey insanı gerçek mânâda tatmin etmez. Cennette dahi en yüksek mertebe bu yüzden dolayı "rıdvana" yani Allâhu Ta'âlâ'nın rızasına erişmektir. Çünkü O zatı ve sıfatlarıyla ezeli ve ebedi olan, kadim ve baki olan yegâne Varlıktır. Hâdis değildir. Bundan dolayı asıl/hakiki mutluluk Onunla olan muhabbet sayesinde gerçekleşebilir. Bu dünyadaki algılama ve duyulanma biçimleriyle, her ne şekilde olursa olsun, maddi/manevî hedonizme bağlı olan insanlar öbür dünya ile alâkalı görüşlerinde de bu dünyadaki saplantılarını öbür dünyaya yansıtıyorlar hatalı olarak. Çünkü bu dünyadaki düşünme biçimlerine o kadar çok saplanmışlar ki daha ötesine dair de aynısını empoze etmeye çalışıyor ve kendilerine ve akıllarına zulmediyorlar. Aklın kabul edebileceği şeyleri, yani aklen mümkün olan şeyleri duygusal yaklaşarak baskılamaya çalışıyorlar. Bugün insanların çoğu, buna müslümanlar da dahil, aklen mümkün olan birçok hususu duygusal olarak/âdetlerine ters geldiği için reddetme eğilimiyle maluller. Onlara sorsan bunu akıl dışı, akla ters olarak aktarırlar. Hâlbuki akla ters olarak veya akıl dışı olarak telakki ettikleri şeyler aslen duygu durumlarına/tecrübelerine/âdetlerine ters. Bu iki durum arasındaki farkı göremiyorlar. Koca koca sözüm ona felsefeciler yapıyor bunu. Üstelik çok da meşhurları. Televizyonlarda boy gösterenler de dahil. İlginç. Yaptıkları şey felsefe değil aslında; bilgi taşıyıcılığı (nakkâllık) ve ideolojik önyargılar, saplantılar ve sonradan görmüşlüğün ve nakıs yaklaşım biçimlerinin tezahürü bu.
Selam aleyküm hocam Ben şahsen eskiden Cihet veriyordum ve tekfirde aşırıya gider bir selefiydim 1.5 yıldır tövbe ettim ve Yoluma Athari olarak devam ediyorum Selefi ismi kirletildiği için hala selefi ismini kullanıyorum çünki Mücessime ve Haricilerin Selefi olmadıklarınını göstermeye çalışıyorum
Çok dolu bir video olmuş
Zamanin dogrusal degil de dongusel oldugu bir ortam olabilir mi cennet?
Enis doko daha fazla video yap Enis doko daha fazla video yap Enis doko daha fazla video yap Enis doko daha fazla video yap Enis doko daha fazla video yap
Sanırım enis hocanın daha fazla video yapmasını istiyorsun
@@bilalinci4981 aynen öyle.belki çok fazla zamanı yoktur ama Müslümanların Enis doko gibi kişilerin bilgisine çok ihtiyacı var.gencligi ateizmin pençesinden kurtaracak kişiler Enis doko gibi akademisyenlerdir
Hocam inanç bilgi ayrımını ayrıntılı incelemek gerekiyor sanki rica ederiz video yapın
Cennette 2 kişiyken kovulmuşuz. Bu kadar insan 10 dakka bile dayanamaz. Ayrıca sonsuzluğun başlangıcı yoktur varsa sınırlı, limitli sonsuzdur. Cennet sonsuzsa şu an zaten ya cennettesin yada cehennemdesin
1-Gerçi yüce Rabbimiz cennetin EBEDİ(=sonsuz) olacağından dem vuruyor fakat başka bazı ayetleri ve özellikle de SAĞDUYU´yu devreye aldığımızda, Rabbimiz´in EBEDİ kelimesi ile MUTLAK SONSUZLUĞU kastetmediği, kastedemeyeceği de anlaşılır hale geliyor.
2-Öncelikle, Allah bir ayetinde CEHENNEMİ tarif ederken cehennemin sonsuz olmadığını işaret eden bir TANIMLAMA yaparken, aynı tanımlamayı CENNET için de yapıyor, fakat şu an o ayetleri anımsayamıyorum.
3-Anımsamasam da, kendi adıma, özellikle şu ayet dikkatimi çekiyor, mealen : ''YERLER VE GÖKLER YERİNDE DURDUĞU SÜRECE CENNET TE YERİNDE DURUR''. Naçizane bana göre, bu ayet, cennetin sonsuz olamayacağına özel, dolaylı ve anlamı açık bir GÖNDERME´dir, zira en azından SAĞDUYU gereği, ne cennet, ne de cehennem Allah gibi MUTLAK SONSUZ olamaz, aksini iddia etmek kesinlikle ŞİRK´e girer.
4-Bu noktada, Enis hocam MUTLAK SONSUZ- POTANSİYEL SONSUZ ayrımını yapıyor, ki makul bir ayrıma benziyor. Fakat, yine de, cennetteki ebediliği POTANSİYEL SONSUZLUK olarak mı anlamalı, doğrusu şüpheliyim.Neden? :
5-Zira, sonuçta, SONSUZLUK kavramı kullanılıyor ve sonsuzluğu, potansiyel sonsuzluk, ya da izafi sonsuzluk, ya da x sonsuzluk gibi tariflemek, sonsuzluğun ÖZ ANLAMINI zedeliyor gibi, zira bu tür ibarelerin hepsi YARIM SONSUZLUĞU dile getiriyor. Fakat YARIM SONSUZLUK diye birşey olmaz.
6-Dolayısıyle, bana göre, Rabbimiz EBEDİ kavramı ile ne mutlak sonsuzluğu, ne yarım sonsuzluğu kastediyor ama SÜREKLİLİĞİ kastediyor, yani SÜREKLİ YARATIM´ı kastediyor, zira ahiretteki evren de nihayet YARATIK´tır, daha da doğru bir deyimle, ahiretteki evren, şimdiki evrenin yerlerinin ve göklerinin DURUMLARI´nın değiştirilmiş halidir.
7-Dolayısıyle, bence, SONSUZLUK ile SÜREKLİLİK kavramlarını karıştırmamak gerekir. Çünkü, sonsuzluk, ne başı, ne sonu olmamak demektir.O zaman, CENNET HAYATI´nın bir başlangıcı varsa, artık bundan sonra, cennete SONU OLMAMA´yı izafe edemeyiz, zira başlangıcı olan herşeyin mutlaka bir SON´u da vardır, bu cennet bile olsa.
8-Fakat, dediğim gibi, yüce Rabbimiz, ahiretteki yerleri ve gökleri, sürekli yaratarak, ahiretteki evreni adeta sonsuzmuş gibi SÜREKLİ kılabilir, bu apayrı birşey.Ve bu sürekliliğe ne MUTLAK SONSUZLUK diyebiliriz, ne İZAFİ SONSUZLUK diyebiliriz, ne vb. diyebiliriz AMA buna ancak YARATILAN SÜREKLİLİK diyebiliriz.
9-Gelelim CENNET´İN SIKICILIĞI hususuna : Yani, ne desem ki! SIKINTI belli sebeplere dayanır, dolayısıyle, sebepler ortadan kaldırılırsa, SIKINTI da ortadan kalkar, bu, bu kadar basit bence.Diyelim ki, illa sıkılacaksak, abi, CENNET´te sıkılalım, bu daha cennetsi bir sıkıntı olur bence ^^. Sağlıcakla ve dua ile ^^
Önce bir cennete girseydik sıkılıp sıkılmamaya orda baksaydık.
Hocam daha dün Enis Hoca niye daha sık video paylaşmıyor diye düşünmüştüm. Teşekkürler
Yaratıcı, cennette insanların hafızasını dilediği zaman sıfırlasa sıkılma sorunu ortadan kalkar. :)
Allah bir şeyin olmasını dilediğinde sebebini sebebinide diriltir.
Yeni nörobiyoloji, kötü duygular ve zayıflıkların alınması vs. Bizim cennete gidemeyeceğimizin bir kanıtı değil mi? Cennet için yeni ve farklı insanlar yaratılacağı anlamına gelmez mi?
Değil, gelmez.
gidince karar verirsin gibi cevap, gerçekten ne önemi var, gerçekten sonsuzluğun karşısında söylenecek pek söz var mı
Hocam evrim fikirlerinizi de değiştirirseniz mükemmel olur ?
Allah razı olsun
sen neden onun fikirlerini benimsememelisin de o senin fikirlerini benimsemeli?
Sabah akşam hurilerle yatıp kalkmayacak mıyız yani?
hocam sonsuz cehennem ile ilgili vıdeo yaparmısınız
9:13 "Bir yer olarak düşünmemiz gerekiyor Cehennemi" demişsiniz hocam. Dil sürçmesi olmuş. Cennet olacaktı. Fark ettim haber vereyim dedim.
Zamanlı ve mekanlı bir boyuttan bilinmezlik boyutunu nasıl yorumlayabiliriz? Oradaki sonsuzluğu buradaki zamana göremi düşüneceğiz.Yoksa her şey kendi boyutuna göremi anlam kazanıyor.Bu boyutun hakkını veremeyenler alt boyuta verenler üst boyutamı çıkıyor?( birbirinize düşman olarak inin?)
Hocam günümüzde iyice dağılan bu new age akımına felsefi- bilimsel olarak bir reddiye yapılabilir mi ? reenkarnasyon, rehber ruhlar, prison planet gibi saçma sapan teorilerle insanların kafaları karıştırılıyor. bilgisi olan birisinin reddiye yapması mükemmel olurdu. V
reenkarnasyon gerçektir.
@@Bulent27 yok kardeşim, gerçek değildir. Günümüzde bilinenlere göre olması imkansız. Hem evren yapısı hem ahlaki temel oluşturamaması hem de felsefi sorunlardan dolayı olması da makul değildir. Evrenin yok olacak olmasını geçtim güneşin yakıtı bitip dünya yaşamı destekleyemeyecek hale geldiğinde nereye enkarne olacaksın? Bilimsel tek bir kanıtın yok. Tüm araştırmalarda patır patır rezil oluyor savunanlar. Senin kanıtın ne?
Arkadaşlar böyle konularla amellerimizin geçerli olduğu dünya hayatını boşa gecirmekten Rabb'ime sığınalım onun yerine Rabbimizi tanıyıp onun ne kadar kusuruz yüce sonsuz ilim sahibi olduğunu zihnimize yerleştirelim o ne isterse o olur bunun yerine namazda okuduğumuz Ettahiyyatinin ne anlama geldiğini neden okuduhumuzu bilmek amellere yönelik işleri ogrenmei hem bu dünya hemde ahiret için daha faydalı olucaktır Rabbimiz hepimizi affetsin doğru yoldan saptirmasin
Dücane Cundioğlu diyor ki; Kur'an da cennet ödülü olarak entelektüel insanlara yönelik ödül yok. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Dücane'nin saçmalamaktan başka yaptığı birşey yok, çoğu sefer boş boş konuşuyor.
Cennete gitmiş mi de bu mutlak kanıya varmış kendileri!
Gerçekte deist olanların müslüman gibi görünmeye çalışıp insanları özellikle müslüman gençleri zehirlemeye çalılması çok şeytanice
Kuranı Dücane gibi okursanız olacağı o :D
Dücanenin kendisi entellektüel değil zaten kendinde olmayan bi özelliğin cennette eksik olduğunu nası fark etmiş
Dücane ciddiye alınacak biri değil maalesef, sürekli mantık hataları yapıyor. önceleri fark edemiyordum. Mehmet Bulgen ile tartışmasından sonra uyandım. Bizim millet karşıdakileri küçümseyip, malumatfuruşluk yapan herkesi bir şey sanıyor.
Kur’an örnekleri indirilen toplumun ihtiyaç ve düşüncesine göre verir buradan evrensel şeyler düşünmemizi sağlar. Çöldeki bir insana karnı açken susuzken sen gidip sana sonsuz kitap vericem dersen insanlar dalga mı geçiyorsun diyip dağılır. Aynı şekilde kardan bahsetmek de saçma olur çölde. İşte bu gibi şeylerin bahsedilmiyor olması bunun direkt olmayacağı anlamına asla gelmez. Kanaatimce cennetin verebileceği şeylerin başında bilgi de olabilir, Allah bize evrenin yaratılışını, bilmediğimiz katrilyonlarca şeyi tekrardan öğretebilir, bunun yanında fiziksel ödüller de verebilir. Birçok şey olabilir cennette, şuan dünyevi bünyemiz bunu tam idrak etmemize engel oluyor.
ADAMSSIINNN.
Erzurumun meşhur alimlerinden Mehmet kırkıncıya bu soruyu sorarlar hocam cennette sıkılmayacak mıyız.
Mehmet kırkıncı hoca sıkılırsan cehennem orada cevabını verir
Yüzünüzü gören cennetlik hocam 😅
72 huri sonsuz zamanda sıkar. Çünkü zaman cok uzun sonsuz.bence huri de sinir olmamasi lazim.
Bu konuda uzun ayet hadis yazısı okudum ...ikna edici yazıya karşı inkar etmek isteyen herkes zaten inkar eder
pelin dilara bana aşırı komik bir kadın gibi geliyor
Banada öyle geliyor allah ahirette pelini bilgisi ile yargılamayacak imanla gitmesi şart
Hocam bir sorun var aklımda. Günahkar müminler olarak cehennemde yanıp tekrar yine cennete gittiğimiz senaryoda, ilk baştaki cehennem hayatı her hal-ü kârda çok kısa ve anlamsız olmuyor mu?
Cehennemden çıkış yok. Herkes cehennemi görecek ama Allah kimleri affederse onlar kurtulacak. Diğerleri içeri girecek.
@@tuncay8727 ya varsa?
@@BMU-lp5eq Ya varsa diye bir şey yok kardeşim. Ayetlerde cehennemden çıkış olmadığı yazıyor.
@@tuncay8727 ya ben senin anladığın gibi anlamıyorsam?
@@BMU-lp5eq Okuduğunu anlıyorsundur herhâlde kardeşim. Ama ayetlere rağmen cehenneme girip çıkacağını düşünüyorsan ayetleri inkâr etmen gerekir. Bu inanç zaten Yahudilerden geçmiştir. Onların da bu yöndeki beyanları ayetlerde belirtilmiştir. Sayılı günler dışında ateş bize dokunmaz diyorlar.
Bu evrenin dinamikleriyle ahiretteki dinamikleri aynı sanmak bile baştan mantık hatası
Özgür irade ile çelişip çelişmediğine de değinseydiniz keşke.
sebep neden çelişsin ki
@@uchihannhayaleti214 bazı duygularının elinden alınması bir daha o duyguyu yaşayamayacaksin demekse buda özgür irade ile ters değil mi?
@@cubbesiz nasıl baktığına göre değişir bana göre olumsuz duyguların altında hep bir eksiklik yatar bu yüzden de o duyguyu mutlak yapmaz ki mesela korku gibi gayet irrasyonel bir olgudur
@@Teleblister. olumsuz duygular eksikliktir mesela korku oldukça gereksiz bir olgu zaten anladıkça kavradıkça korku hissi de gidiyor cennete neyden korkucaksın tam olarak söyler misin?
Cennet Kur'an da net anlatılmış ve mecazi veya duygu hali değil yani fiziki bir ortam..Felsefe yapmaya veya en cahilin bile anlayacağı şekilde anlatılmıştır Kur'an da...Dinimiz ne hâle getirildi.Herkesin bir ilim sahibi olduğu alan oldu...
sonsuz cehennemi görünce hiç sıkıcı gelmez :)
Bir mümin olarak Allaha güvenim tamdır, Din gününe ve Allahın vaat ettiklerine inancım sarsılmaz, ahiretin varlığı yakın bir ilme dayanıyor (Kuran). Lakin Din gününün durumu, Saat tam olarak nasıl olacak, nasıl tekrardan dirileceğiz, hesabı tek tek nasıl vereceğiz, Allahın Esmalarını kavramada, sonsuz hayatın mahiyeti vs vs bu tür gaybı şeylerde Agnostik kalıyoruz gerçekten. Tam teslim, olacak hay hay, lakin bir çok şey süpriz olacak ☺️. Umarım kendimi doğru ifade edebilmişimdir. Selam olsun
Cennet cehennem ödül-ceza olmadan da iyi olabilir miyiz?
insan tam manada iyi olamaz insan dediğimiz şey iyi kötü kavramlarını bir arada bulundurur insan için karşılıksız bir iyilik söz konusu değildir her insan faydacıdır fakat aynı ölçüde faydacı değildir bir kişi araba çarpan bir insanı kurtarırken aklına ben ölsem bile allah ödülümü verir gibi bir cümle gelmez duygu ve hisler ile de iyilik yapılabilir kişinin bireyin kendisine zarar da verebilir
Sonsuza kadar ölmek can sıkıcı değil de, sonsuza kadar cennet mi can sıkıcı ?
Sonsuza kadar ölmemin can sıkıcı olmadığını kim kanıtlayabilecek ?
Sıkılmamak asıl soru.
Ayetlere bakınca hesap sonrası hafızamızın sadece belirli bir kısmı kalıyor olacak. Hatta yediklerimizi dünyadakilerle aynı zannedeceğiz ama tatları farklı olacak.
Beyin kendisini kısmı his ve duygulara kapatacak. Sadece haz, huzur, dinginlik ile mutluluktan yükselmiş bir beyin asla sıkılmaz.
Senin kendi beyin anlayışınla ahiretteki beyin anlayışı aynı olamaz.Telefonun ne olduğunu bilmeyen birisine tuğlanın içindeki binbir dünya diye anlatabilirsin o anlamlamdıramaz.Bir beynin "sıkılmayan" soyut ifadesini aklında canlandırması zordur çünkü bu temel insani bir duygu fakat bu onun muhal olduğu anlamına gelmez.