Aşere BAKARA (191-196.ayetler)

Rahmân ve Rahîm Allah'ın (cc) Adıyla,
191- Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke’den) siz de onları çıkarın. Zulüm ve baskı adam öldürmekten daha ağırdır. Yalnız, Mescid-i Haram yanında onlar sizinle savaşmadıkları sürece siz de onlarla savaşmayın. Şayet size saldırırlarsa onları öldürün! İşte kafirlerin cezası böyledir.
192- Eğer onlar (savaştan ve küfürden) vazgeçerlerse, (şunu iyi bilin ki) Allah Gafûr’dur (onların geçmiş günahlarını bağışlar); Rahîm’dir (kullarına karşı daima şefkatli ve merhametlidir).
193- Hiçbir zulüm ve baskı kalmayıncaya ve din yalnız Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Onlar savaşmaya son verecek olurlarsa artık düşmanlık yalnız zalimlere karşıdır.
194- Haram ay, haram aya karşılıktır. Hürmetler kısas kuralına tabidir (yasaklara saygı karşılıklı olmalıdır). O halde size kim saldırırsa size saldırdığı gibi siz de ona saldırın (fakat haddi aşmayın). Allah’a karşı gelmekten sakının ve bilin ki, Allah müttaki (kötülüklerden sakınıp korunan) kimselerle birliktedir.
195- (Mallarınızı) Allah yolunda harcayın. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Hep iyilikte bulunun; şüphesiz Allah, iyilik eden kimseleri sever.
196- Haccı da umreyi de Allah için tamamlayın. Şayet (düşman, hastalık vb. sebeplerle) engellenmiş olursanız bu durumda size kolay gelen kurbanı gönderin. Kurbanlık hayvan kesileceği yere varıncaya kadar başınızı tıraş etmeyin. Fakat içinizden hastalığa yakalanan veya başından bir rahatsızlığı bulunan kimseler, oruç tutarak, sadaka vererek, kurban keserek fidye ödemelidir. Eğer güvene kavuşursanız, hac mevsimine kadar umreden faydalanmak isteyen kimse, kolayına gelen kurbanı keser. Kurban bulamayan kimse üçü hacda, yedisi de döndüğünüz zaman (olmak üzere) tam on gün oruç tutar. Bu hükümler ailesi Mescid-i Haram’da oturmayan kimseler içindir. Allah’a karşı gelmekten sakının ve Allah’ın cezasının çok çetin olduğunu bilin.