Sesli Öyküler - Piyano Kurdu

"Piyano Kurdu" öykümüzün yer aldığı dergimizi satın almak için acmtr.org/urun/28-Sayi-Sira-s... sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
----
PİYANO KURDU
Merhaba, ben bir tahtakurduyum. Bozuk, antika bir duvar piyanosunun içinde yaşıyorum. Bu piyano küçük kızın dedesininmiş. Ama tamir edilemediği için kimse çalamıyor. Bu yüzden, piyanonun sesini daha önce hiç duymamıştım. Ta ki o güne kadar…
Bir gün, karnımı doyurmuş piyanonun içinde dinleniyordum. Evin tembel kedisi Lokum da taburenin üstünde uyukluyordu. Bir anda kulağıma daha önce hiç duymadığım sesler geldi. Dın dın dın dın dınndı dıınn... Usulca kafamı piyanodan dışarı çıkardım ki ne göreyim! Eve kocaman, kuyruklu bir piyano alınmış. Tam da karşımda!
Küçük kız piyanonun tuşlarına bastıkça sesler çıkıyordu. Acaba bu nasıl oluyordu? En sonunda dayanamadım ve piyanonun başına gitmeye karar verdim. Hazırladım çıkınımı, taktım şapkamı, çıktım yola. Çok eğlenceli bir yolculuktu. Müziğin ritmine göre ilerliyordum. Sağa, sağa, sola, sağa, şimdi zıpla…
Sonunda hedefime ulaştım. Kendime güzel bir köşe buldum ve piyanonun içini incelemeye başladım. Hem küçük kızın ellerini hem de piyanonun içini görebiliyordum. Beni görünce Lokum da hemen piyanonun yakınına geldi. Sanırım, yeni piyanoyu benim gibi o da merak etmişti.
Eski piyanoda olduğu gibi bunda da bir sürü tel vardı. Uzundan kısaya sıra sıra teller… Her telin ucunda bir çekiç vardı. Hangi tuşa basılırsa o tuşa bağlı çekiç, önündeki tele vuruyordu. Böylece tel titriyor ve ses çıkıyordu. Sonra anladım ki her tel farklı bir ses çıkarıyor. Bu seslerden bazıları kalın, bazılarıysa inceydi. Bir süre daha dinledikten sonra önemli bir şey keşfettim: Teller kısaldıkça çıkan ses inceliyor, uzadıkça kalınlaşıyor!
Dönüş yolunda kendimi duvar piyanosunu çalarken hayal ettim. Tuşlara basmak benim için zor olacaktı ama sonra aklıma bir fikir geldi. Gider gitmez kendime ince bir çubuk buldum. Bu çubukla tellere vurarak ses çıkarabilirdim. Çünkü asıl gerekli olan şey tuşlara basmak değil, telleri titretmekti.
Çubuğu sımsıkı tuttum, derin bir nefes aldım. Biiir, ikiii, üç! “Dınnn!” Evet, ben de o seslerden birini çıkarmayı başarmıştım.
Heyecanla tüm tellere sırayla vurdum. Önce en uzun telden en kısa tele, sonra en kısa telden en uzun tele. Sesler de kalından inceye, inceden kalına… Sanki bir merdivenden, önce aşağı iniyor sonra yukarı çıkıyordum. Bir süre bu eğlenceye devam ettim.
Aklıma bir soru takıldı: Sevdiğim bir şarkıyı çalmak için hangi tellere, hangi sırayla vurmalıydım?
----
Copyright ©️ 2021
Araştırmacı Çocuk içerikleri, Araştırmacı Çocuk Merkezi Eğitim ve Danışmanlık Ltd. Şti. tarafından basın kanununa uygun olarak yayımlanmaktadır. Araştırmacı Çocuk içeriklerinin her hakkı Araştırmacı Çocuk Merkezi Eğitim ve Danışmanlık Ltd. Şti.’ye aittir. Kanalda yayımlanan yazı, fotoğraf, video, çizim, oyun ve etkinliklerin her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilerek tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yayıncının izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz, kullanılamaz.