(8) 8.Söz/1, Sh 18 | Hak din olmazsa, dünya bir zindan olur; dinsiz insan en bedbaht mahluktur

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 10 сен 2024
  • Sözler, 8. Söz, sayfa 9, 10, 11 (Hayrat Neşriyat Osmanlıca Orjinal Nüsha)
    Mektubat sohbetleri aşağıdaki linkte
    / @av.alikurtilemektubat...
    SEKİZİNCİ SÖZ
    بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ ٭ اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ ٭ اِنَّ الدّ۪ينَ عِنْدَ اللّٰهِ الْاِسْلَامُ
    Şu dünya ve dünya içindeki rûh-u insanî ve insanda dinin mâhiyet ve kıymetlerini; ve eğer dîn-i hakk olmazsa, dünya bir zindan olması; ve dinsiz insan en bedbaht mahlûk olduğunu; ve şu âlemin tılsımını açan ve rûh-u beşerîyi zulümâttan kurtaran يَٓا اَللّٰهُ ve لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ olduğunu anlamak istersen, şu temsîlî hikâyeciğe bak, dinle.
    Eski zamanda iki kardeş uzun bir seyahate beraber gidiyorlar. Gitgide, tâ yol ikileşti. O iki yol başında ciddî bir adamı gördüler. Ondan sordular: “Hangi yol iyidir?” O dahi onlara dedi ki: “Sağ yolda kanun ve nizâma tebeiyet mecbûriyeti vardır. Fakat o külfet içinde bir emniyet ve saadet vardır. Sol yolda ise, serbestiyet ve hürriyet vardır. Fakat o serbestiyet içinde bir tehlike ve şekāvet vardır. Şimdi intihâbdaki ihtiyâr sizdedir.” Bunu dinledikten sonra, güzel huylu kardeş sağ yola تَوَكَّلْتُ عَلَي اللّٰهِ deyip gitti. Ve nizâm ve intizâma tebeiyeti kabul etti. Ahlâksız ve serseri olan diğer kardeş, sırf serbestlik için sol yolu tercîh etti.
    SAYFA 19
    Zâhiren hafif, ma‘nen ağır vaz‘iyette giden bu adamı hayâlen ta‘kîb ediyoruz. İşte bu adam, dereden tepeden aşıp, git gide, tâ hâlî bir sahrâya girdi. Birden müdhiş bir sadâ işitti. Baktı ki, dehşetli bir aslan meşelikten çıkıp ona hücum ediyor. O da kaçtı. Tâ altmış arşın derinliğinde, susuz bir kuyuya rast geldi. Korkusundan kendini içine attı. Yarısına kadar düşüp, el
    İşte şu adam sû’-i fehminden, akılsızlığından anlamıyor ki, bu âdî bir iş değildir. Bu işler tesâdüfî olamaz. Bu acîb işler içinde garib esrâr var. Ve pek büyük bir işleyici var olduğunu intikāl etmedi. Şimdi bunun kalbi ve ruh ve aklı şu elîm vaz‘iyetten gizli feryâd u figān ettikleri halde, nefs-i emmâresi güya bir şey yokmuş gibi tecâhül edip, ruh ve kalbin ağlamasından kulağını kapayıp, kendi kendini aldatarak bir bahçede bulunuyor gibi, o ağacın meyvelerini yemeye başladı. Hâlbuki o meyvelerin bir kısmı zehirli ve muzır idi. Bir hadîs-i kudsîde, Cenâb-ı Hakk buyurmuş: اَنَا عِنْدَ ظَنِّ عَبْد۪ي ب۪ي Yani, “Kulum beni nasıl tanırsa, onunla öyle muâmele ederim.” İşte bu bedbaht adam sû’-i zan ile ve akılsızlığıyla, gördüğünü âdî ve ayn-ı hakîkat telakkî etti. Ve öyle de muâmele gördü ve görüyor ve görecek. Ne ölüyor ki kurtulsun, ne de yaşıyor. Böylece azab çekiyor. Biz de şu meş’ûmu bu azabda bırakıp döneceğiz. Tâ öteki kardeşin hâlini anlayacağız.
    İşte şu mübârek, akıllı zât gidiyor. Fakat biraderi gibi sıkıntı çekmiyor. Çünkü güzel ahlâklı olduğundan güzel şeyleri düşünür. Güzel hülyalar eder. Kendi kendine ünsiyet eder. Hem biraderi gibi zahmet ve meşakkat çekmiyor. Çünkü nizâmı bilir, tebeiyet eder. Teshîlât görür. Âsâyiş ve emniyet içinde serbest gidiyor. İşte bir bahçeye
    SAYFA 20
    rast geldi. İçinde hem güzel çiçek ve meyveler var. Hem bakılmadığı için murdar şeyler de bulunuyor. Kardeşi dahi böyle birisine girmişti. Fakat murdar şeylere dikkat edip meşgul olmuş, midesini bulandırmış, hiç istirahat etmeden çıkıp gitmişti. Bu zât ise, “Her şeyin iyisine bak!” kaidesiyle amel edip murdar şeylere hiç bakmadı. İyi şeylerden iyi istifâde etti. Güzelce istirahat ederek çıkıp gidiyor.
    Sonra gitgide bu dahi evvelki biraderi gibi bir sahrâ-yı azîmeye girdi. Birden hücum eden bir aslanın sesini işitti, korktu. Fakat biraderi kadar korkmadı. Çünkü hüsn-ü zannıyla ve güzel fikriyle, “Şu sahrânın bir hâkimi var. Ve bu aslan o hâkimin taht-ı emrinde bir hizmetkâr olması ihtimâli var” diye düşünüp teselli buldu. Fakat yine kaçtı. Tâ altmış arşın derinliğinde bir susuz kuyuya rast geldi. Kendini içine attı. Biraderi gibi ortasında bir ağaca eli yapıştı. Havada muallak kaldı. Baktı, iki hayvan o ağacın iki kökünü kesiyorlar. Yukarıya baktı, aslan; aşağıya baktı, bir ejderha gördü. Aynı kardeşi gibi bir acîb vaz‘iyet gördü. Bu dahi tedehhüş etti. Fakat kardeşinin dehşetinden bin derece hafif. Çünkü güzel ahlâkı, ona güzel fikir vermiş. Ve güzel fikir ise, ona her şeyin güzel cihetini gösteriyor. İşte bu sebebden şöyle düşündü ki:
    “Bu acîb işler birbiriyle alâkadârdır. Hem bir emir ile hareket ederler gibi görünüyor. Öyle ise bu işlerde bir tılsım vardır. Evet, bunlar bir gizli hâkimin emriyle dönerler. Öyle ise ben yalnız değilim. O gizli hâkim bana bakıyor. Beni tecrübe ediyor. Bir maksad için beni bir yere sevk edip da‘vet ediyor.”
    Şu tatlı korku ve güzel fikirden bir merak neş’et eder ki: “Acaba beni tecrübe edip, kendini bana tanıttırmak isteyen ve bu acîb yol ile bir maksada sevk eden kimdir?” Sonra tanımak merakından tılsım sâhibinin muhabbeti neş’et etti. Ve şu muhabbetten tılsımı açmak arzusu neş’et etti. ....

Комментарии • 24

  • @user-ig2mt7fj7p
    @user-ig2mt7fj7p 6 месяцев назад

    Allah razı olsun ebeden daima

  • @meryemzehra3201
    @meryemzehra3201 2 месяца назад

    Allah razı olsun hocam

  • @sahincelebi5395
    @sahincelebi5395 5 месяцев назад

    Maşallah barekeallah elhamdülillah Rabbimiz en azami derecede istifade etmeyi hepimize nasib eylesin inşaallah

  • @ahmetcan977
    @ahmetcan977 7 месяцев назад

    Allah razı olsun

  • @ilhanpolat5095
    @ilhanpolat5095 5 месяцев назад

    ❤❤❤ Allah razi olsun hocam

  • @talhaar2177
    @talhaar2177 Год назад +4

    ماشاءالله

  • @leventaydemir5938
    @leventaydemir5938 4 месяца назад

  • @osmansay9166
    @osmansay9166 Год назад +4

    Maşaallah Allah razı olsun

  • @asrkutlu4566
    @asrkutlu4566 6 месяцев назад

    Maşallah misaller le dünya hayatını öyle tasavvur ettiki elhamdülillah iman inkişaf edip bilmuşahade yaşamımıza inkişaf etti.

  • @esenler8145
    @esenler8145 Год назад +3

    Maşallah maşallah

  • @user-cd7iu2rq4o
    @user-cd7iu2rq4o Год назад +4

    Allah'ım ebeden razı olsun abeyimiz
    Rabbim sağlık sıhhat afiyet selâmet uzun ömür versin hâcem
    Ağzınıza sağlık çok teşekkürler

  • @nuriuzun06
    @nuriuzun06 Год назад +3

    MAŞAALLAH

  • @muhammedabdullahabdullatif8929
    @muhammedabdullahabdullatif8929 Год назад +3

    Maşallah barekallah Allah ebeden razı olsun inşallah

  • @muhammedabdullahabdullatif8929
    @muhammedabdullahabdullatif8929 Год назад +3

    ماشاءالله بارك الله لا حول ولاقوة إلا بالله

  • @mutmainpsikoloji
    @mutmainpsikoloji Год назад +3

    Maşallah.

  • @saryaozmen3074
    @saryaozmen3074 11 месяцев назад +2

    Allah razı olsun inşallah hocam bizde bu dersi işletiyoruz çok güzel ve anamlı

  • @ramazanmemici4651
    @ramazanmemici4651 7 месяцев назад +1

    ماشاﺀالله

  • @neslihanaslan9165
    @neslihanaslan9165 11 месяцев назад +1

    Maşallah Barekallah

  • @risaleinurdiyari13
    @risaleinurdiyari13 8 месяцев назад

    Selamün Aleyküm Ali Hocam, sehven orjinal nüshada, ''ısırıcı muzır haşerat, başlarını almışlar.'' Dediniz. Lakin orjinali 'ısırıcı muzır haşerat, etrafını sarmışlar. Sarmışlar Doğru olan...

    • @Risale-iNurDersleriAliKURT
      @Risale-iNurDersleriAliKURT  8 месяцев назад +4

      ''Kuyunun duvarına baktı, gördü ki, ısırıcı, muzır haşerât etrafını almışlar. Ağacın başına baktı, gördü ki, bir incir ağacıdır.'' orjinal metin bu şekildedir.

    • @risaleinurdiyari13
      @risaleinurdiyari13 8 месяцев назад +2

      Allah razı olsun hocam.

    • @ebrutosun7963
      @ebrutosun7963 2 месяца назад

      ⁠Envar neşriyatta da sarmışlar …diye geçiyor…

  • @Halilkaymaz3672
    @Halilkaymaz3672 6 месяцев назад

    Allah razı olsun

  • @mustafagoktas7986
    @mustafagoktas7986 11 месяцев назад +2

    Allah razı olsun.