Azimli Kitapçı 11.09.2024'de Urfalı Abla & Yadê Havva İçin Söyledi - Ana! Beni Bir Zalım'a Verdiler

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 15 дек 2024

Комментарии • 6

  • @dilekgelmis2228
    @dilekgelmis2228 2 месяца назад +1

    Çok çok güzel okumuşsun kaç kez dinledim saymadım videodan çıkamadım 🎉🎉🎉🤗🤗🤗

  • @gokhancelik9986
    @gokhancelik9986 3 месяца назад +1

    İstanbul'dan selamlar sevgiler 😊

  • @dilekgelmis2228
    @dilekgelmis2228 2 месяца назад +1

    Kardeşim benim çok çok teşekkür ederim yeni gördüm videonu çok özür dilerim gerçekten bu arada evet kızmıştım sana bir daha öyle bir şeye yeltenme sakın ne olursa olsun hayatımızda hic bir şey için cana kıymak bize yakışmaz demi hayat bir sınav Rabbim bizleri türlü türlü imtihanlardan geçiriyor sabredicez dua edicez ve bir gün herşey çok güzel olucak ben inanıyorum gerçekten kardeşim bak 😊

    • @azimlikitapcsuleymankirve1988
      @azimlikitapcsuleymankirve1988  2 месяца назад +1

      Ben 8 ağıstos 2020 günü korona testi vermiştim, ve 9 ağıstos günü de test sonucum pozitif çıkmıştı!
      Beni yakın'dan tanıyanlar eyi bilir, bizim köy'de de bağlı bahçeli ve çeşit çeşit ağaçlı, sebzeli meyveli bir evimiz vardır!
      Ve ailem ilk bahar'dan kasım ayı'na kadar ora'da kalır!
      Benim test'im pozitif çıktığında da ailem köy'deydi! Ben mecburen karantina süreci'ni ev'de yalnız geçirmek zorundaydım.
      Test'im pozitif çıkmış, ama 4 gün geçmiş, bana ha ilaç getirecekler ha getirecekler! Bu 4 gün boyunca Diyarbakır il sağlık müdürlüğünü aradım, sıranı bekle dediler. Bağlar ilçe ssağlık müdürlüğünü aradım, bizim yapabileceğimiz bir şey yok beklemeye devam edin dediler!
      Merhaba’laştığım 2 doktor vardı diyarbakır’da, ikisi de sen olay’ı büyütüyorsun, bekle getirirler, biz kimse'ile iletişim'e geçemiyoruz dediler!
      Kapıcı'yı aradım, dedim abi sana zahmet bağlı olduğumuz aile hekimliği hemen karşı'da zaten, onları durumum'dan haberdar et, bari onlar ilgilensinler dedim. Adam gitmek şöyle dursun, telefonla abim'i aramış, demiş ki ‘yaw hüseyin hoca, bu kardeşin beni bıktırmış yaw, ben bılmiyem onun derdinden nere'ye gideyim?’.
      Tam da o gün üst komşu'lar'dan biri bana yemek yapıp kapı önü'ne bırakmıştı, kapıcı onu da görmüş, telefon'da bir de ‘filanca'nın karısı'ndan yemek istemiş’ demiş.
      Abim telefonla aradı beni, ne küfür kaldı bana etmediği, ne de bir hakaret.
      Neyse aynı kapıcı ilaç'ları alabilmem için Ambulans çağırıp beni hastahane'ye gönderdi sağolasıca!
      Hastahane'de bana 2 adet hap, tanesini tam hatırlamıyorum, kan sulandırıcı iğne verdi! ev'e geldim, e bu defa iğne'mi yaptırmak için biri'ni bulmam gerek, 2 gün de onunla uğraştım, telefon trafiği'nden hastalık çekecek vaktim kalmadı.
      En son adını bilmiyorum bir yer 'e ulaştı izmir'deki manevi ablam, ora'dan da rabbim 1000 kere razı olsun, her gün sonra'dan arkadaşım olan Mesut BEKDARIM ile etem adındaki diğer abi gelip iğne'mi yaptılar her gün.
      Ama yan komşum gerçek'ten bela olmuştu başıma.
      Bura'da bulunan ev'ler iki kapı'lıdır! Biri ev'in ana kapısıdır, diğeri de o ana kapı'nın dış kısmı'na yaptırılan, çelik panjurlu orta'ları yer yer delik olan, ve içeri'ye bakan tarafı'na yazın ev'in ana kapısı açık bırakılınca dışarı'dan içeri rüzgâr girsin diye elek yapıştırılmış!
      İşte ben de ana kapı'yı açıyordum ki, kapalı olan çelik kapı'nın elek'leri arasından rüzgâr girsin diye!
      Ama yan komşum her defasında güm güm güm güm kapı'mı bir şey'ler'le vuruyor, bana bu hastalığı daha da katlanılmaz bir hâl'e getiriyıordu!
      Ben test sonucum ilk çıktığı gün ev'in ilerisi'nde bulunan abur cubur isimli döner salonu'nda çalışan arkadaşım bayram'ı aramış ve aynen şöyle demiştim!
      ‘bayram abi! 14 günlük karantina, 4 günlük de tedbir amaçlı kısıt'ım var, bana 18 gün boyunca döner'i gönder, sağlık açısından sakıncalı olduğu için para'yi el'den vermem olmaz, çocuk her gün döner'i getirip kapı'nın dışarı'daki kulp'una assın, eğer eyileşirsem, borcum borçtur! Eğer eyileşemesem de ya hakkını helal edersin, yahut da babam'ı arar ondan iste hakkını olur mu?’ diyerek babam'ın numarasını verdim!
      17 18 gün boyunca gün'de 2 öğün döner yedim döndüm, döndüm gene döner yedim artık döner'e doydum.
      Düşünün, çocuk döner'i getirip kapı'ya bırakıyor, ben evimin içinde bile maske'mi çıkarmamamarağmen, kapı'nın ardından sesleniyordum yan komşu'ya ‘ablaaa? Kapın açıksa lütfen kapatır mısın yemeğimi alacam?’. komşu'dan cevap’ailen köy'den gelsin senin bu yapıp ettiklerini hepsini, bina'nın sen'den nasıl illallah ettiğini biiir bir anlatacağım’. Ve hakikaten de o kadın, narsist abim, ve kapıcı üvey annem'i öyle bir işlediler ki, yemin ediyorum artık ben bile kendime küfretmeye başlamıştım ‘ben nasıl bu kadar şeytan olabilmiştim?’ diye! O an üzerim'de uygulanmış olan psikolojik baskı'yı siz düşünün artık!
      Ama artık iyileşmiştim!
      Sokaklar bana, ben sokaklar'a hasret kalmıştım!
      Önce dönerci'ye gidip ya 180, yahut da 190 lira borcum vardı onu ödedim!
      Sonra bana 18 gün içinde yapılan bu çin işkencesini ‘halk'ın en azından duyarlı kalabilmiş olan insanları öğrenmelidir’ dedim, ve o zaman'lar Diyarbakır tigris haber gazetesinde çalışmak'ta olan, şimdilerde de Diyarbakır yeni'den günaydın gazetesinde çalışan dostum ali abbas yılmaz'ı çağırdım, ve ali abbas abim bu çin işkencesini öyle güzel bir haber uslubu ile dile getirdi ki, ben bile bir başka etkilenmiştim!
      Ve bu film'in asıl kahraman'ı Gönül ablam'ın tam da işte bura'da rol'ü başlıyor.
      Ali abbas abim beni aradı ve dedi ki ‘chp Diyarbakır il başkanı gönül hanım senin numaranı istiyor veyim mi?’ Kalbüm bütün insanlar'a öyle kırgındı ki, ‘versen ne olacak ali abim? Ne değişecek ki?’ dedim. ‘yine de ver istersen kadıncağız bir şey'den haberdar değildi ki şimdi'ye kadar? Onun suçu ne? Verebilirsin’ dedim.
      Hemen aynı gün ismiyle müsemma gönül ablam aradı ve telefon'da belki de ağlıyordu tam olarak emin değilim, fakat onun bir şey demesine gerek yoktu zaten!
      Sesinin tonundaki o parçalanmışlık yaşamış olduğu üzüntü’yü anlatıyordu.
      Bana şunlar'ı söyledi. ‘Süleyman bey kardeşim! İnanın yaşadıklarınızı okuduğumda dedim ki bu kişi 'ye bu kadar haksızlığı reva görenler nasıl insanlar? Yok onlar insanlarsa bu adam ne? Bunun bu yaşadıkları ne o zaman?’ dedi! Sonra devam etti o ismiyle müsemma koca yürekli insan oğlu değil insan kızı insan! ‘Süleyman bey! Zamanında, sıkıntılı günlerin'de sen'den haberddar olmadığım için eğer kabul edersen! Bundan sonrası için bir 2 hafta'lık yemeğini ben üzerime almak istiyorum?’.
      Dedim ki hayır gönül hanım! Sizin bir kusurunuz yok siz kendinizi sakın suçlamayın!’ Ama o ikna olmadı, ve dedi ki ‘insan olmamın gereklerini yapamadığım için kendimi suçlu hissedeceğim eğer kabul etmezsen!
      Lütfen bunu kendin değil benim çin kabul et’ dedi!
      Ve ben de ‘tamam başım gözüm üstüne’ dedim!
      Ve 2 hafta boyunca her gün, 2 öğün çoğunu anam'ın evinde bile yememiş olduğum birbirinden lezzetli yemekler geldi bana!
      Hatta bazen keşke tekrar hastalansam da bu yemek işi iki hafta daha uzasa diye şakalaşırdım kendimle.
      Yemek bitti, ama bizim gönül ablam ile gönül bağımız hiç bitmedi,(VE HİÇ BİTMEYECEK İNŞAALLAH).
      Bana uğrayacağına söz verdi!
      Kendi sıklıkla uğrayamasa da devamlı bana elçi gönderip hatrımı sordurdu, bir isteğim bir ihtiyacım var mı yok mu bunu öğrenmeye çalıştı hep.
      22 kasım 2021 pazartesi günü yanına bir kaç yüyesi'ni de alarak beraber ben 'den kitap almaya geldiler.
      Yanlarında hafif şişman bir abi vardı, ona kanım çok ısındı!
      Ve onu o Perşembe (25.11.2021)günü kutlama'yı düşündüğüm doğum günüm'e davet ettim!
      Abi tamam başım üstüne dedi, ama bana hayatımda söz verip de o sözü yerine getiren şerefli insan sayısı yok denilecek kadar çok az olduğu için çok da üzerinde durmadım açık konuşmak gerekirse!
      Ama şişman abim beni utandırdı!
      Beklenen o gün gelince, telefonum hiç bilmediğim bir numara tarafından çaldı!
      Açtım, abi diyor ki ‘süleyman sen nere'desin? Biz geldik sen yoksun?’
      Koştur gönlünü coştur gittim, meğer yeni'den azim kitap'ın aşağısındaki büyük kamelya'daa ismiyle müsemma gönül ablam bütün chp üye'lerini toplamış, ora'ya da doldurmuş, pastası ve mum'larını da almış, bir çoğu p'in önünden geçeriken selam verme'ye dahil tenezzül etmeyip, aksine aşağlayıcı bakışlarını ilik'lere kadar hissettirdikleri görme engelli, kör, kulakları da işitme cihazları olmadan duyamayan bir çoğu kimse'nin yarım adam olarak kabul ettiği bana doğum günü kutlamaya gelmiş! Ben söyleyecek söz bulamıyorum iki gözüm kör olsun ki.
      Pasta'mızı yedik, mumlarımızı üfledik. Sonra ben onlar'a istanbul'da bulunan maraş Pazarcıklı 3 numaralı annemcemile sönmez'in ‘Her Şey Güzel olacak isimli türküsünü söyledim, dedi ki gönül ablam ‘hadi bir daha söyle ben de kardeşim'e eşlik edeceğim’!
      ‘Dedim tamam!’.
      Ve işte ismiyle müsemma kadın, (CUMHURİYET HALK PARTİSİ DİYARBAKIR İLBAŞKANI SAYIN GÖNÜL ÖZEL ) hanımla yaptığımız o muhteşem düet:
      ruclips.net/video/TJn3ghewYaA/видео.html

    • @dilekgelmis2228
      @dilekgelmis2228 2 месяца назад

      @@azimlikitapcsuleymankirve1988 çok kötüydü bende iki kez geçirdim koronayı Rabbim bir daha yaşatmasın hiç birimize inşaAllah 🤲🏻 yazdıklarını okuyunca dedim ki ne kadar zalim kötü kalpli insanlar var Allahım yarabbim biride desin ki ne ihtiyacın olursa bana söyle haletmeye çalışırım 18 gün evden çıkamıyorsun üzerine yardım bulmakta da zorlanıyorsun üzerine azarlanıyorsun vallahi billahi içim parçalandı ama Allah çok büyük hiç yarattığı kulunu darda zorda koyar mı hiç ummadığın bir anda sana o yardımı ulaştırmaz mı hiç Rabbim hiç kimsenin kapısına muhtaç etmesin hiç birimizi inşaAllah 🤲🏻 bu arada Rabbim iyi insanların sayılarını kat be kat çoğaltsın inşaAllah 🤲🏻 dünya halen ayakta ise bu Allah dostları ve iyi insanların hatrınadır Allahım razı olsun bütün iyi insanlardan ☺️