Kendi Kendime Yolculuk: Yaşamın Anlamını Ararken (1. Bölüm)

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 22 окт 2024

Комментарии • 6

  • @Betbet513
    @Betbet513 7 месяцев назад

    İlham aldığım bir videoydu teşekkürler❤

  • @cihataydn4870
    @cihataydn4870 5 месяцев назад

    yararlı bir video olmuş Zehra :)

  • @AliEnesHD
    @AliEnesHD 29 дней назад

    hocam nacizane gorusum ;İnanç, insanın dünyaya ve hayata bir anlam atfetmesinin temel dayanaklarından biridir. Uhrevi bir amaç olmadığında, hayatın geçiciliği karşısında anlam bulmak zorlaşır. Ölüm, inançsız bir perspektifte her şeyin sonu olarak görülürken, inançlı bir bakış açısında ebedi bir hayata açılan kapıdır. Bu da dünya hayatındaki her eylemi ve çabayı daha derin ve kalıcı bir anlamla doldurur +++

    • @AliEnesHD
      @AliEnesHD 29 дней назад

      1. İnancın Anlamla Olan Bağlantısı
      İnancın yokluğunda, birçok kişi için hayatın anlamını bulmak zorlaşabilir, çünkü inanç sistemleri, özellikle dinler, insanlara daha büyük bir bağlam sunar. İnanç, hayatın sadece dünya ile sınırlı olmadığı, daha yüksek bir amaç uğruna yaşandığı düşüncesini getirir. Bu, insanların dünyadaki acı, zorluk ve ölümle daha iyi başa çıkmalarını sağlar. İnanç, bir sonsuzluk ve ahiret inancı ile desteklendiğinde, insanın dünya hayatında neden mücadele ettiğini, neden iyilik yaptığını ve neden daha fazla anlam arayışı içinde olduğunu açıklayan güçlü bir dayanak sunar.
      Ölümün varlığı, hayatın geçici olduğunu ve bu geçicilik içinde anlam aramanın zorunlu hale geldiğini gösterir. Eğer ahirete inanmıyorsak, ölüm her şeyin sonuysa, o zaman gerçekten neden bu kadar çaba sarf ettiğimiz, neden yardım ettiğimiz, neden fedakarlık yaptığımız sorgulanabilir hale gelir. Bir inanç sistemine sahip olan kişi ise, bu dünyadaki her çabanın, iyiliğin ve fedakarlığın ahirette karşılık bulacağına inanarak anlam kazanır.
      2. Uhrevi Amacın Yokluğunda Anlamsızlık
      Uhrevi bir amaç yoksa, yani ölümden sonra bir hayat, bir hesap günü veya bir ebedi yaşam inancı yoksa, insanın dünya hayatındaki çabaları, başkalarına yaptığı yardımlar ve erdemli yaşam arayışları anlamını yitirebilir. Bu durumda hayat, sadece biyolojik bir süreçten ibaret olur ve yaşamın kendisi nihai bir sona, yani ölüme götüren anlamsız bir döngü olarak görülebilir.
      Bu noktada, şöyle bir soru sorulabilir: Neden bir evsize yardım edeyim? Uhrevi bir amaç yoksa, bu dünyadaki yardımseverlik, iyilik veya adalet çabaları geçici bir anlam taşır. Eğer sonunda ölüm varsa ve hiçbir ödül ya da ceza yoksa, başkaları için fedakarlık yapmak, zahmete girmek neden mantıklı olsun ki? Bu bakış açısı, ahlaki temellerin zayıfladığı, yalnızca kişisel çıkar ve haz peşinde koşulan bir dünya görüşüne kapı açar.
      Ancak inançlı bir kişi için, bu dünyadaki her eylem bir uhrevi sonuçla bağlantılıdır. Allah’a olan iman, ahirete hazırlık ve ebedi hayat, bir müminin yaptığı her işte bir anlam bulmasını sağlar. Evsize yardım etmek, sadece insani bir görev değil, aynı zamanda Allah'ın rızasını kazanma ve ahiret için bir yatırım olarak görülür. İslam’da bu dünya, bir imtihan yeri ve insanın kendini geliştirme, iyilik yapma yeri olarak kabul edilir. Ahiret inancı, bu dünyanın ötesinde daha büyük bir anlamı beraberinde getirir.
      3. Seküler Anlam Arayışına Eleştiri
      Seküler (dünyevi) bakış açısında, insanın anlam arayışı tamamen dünya hayatı ve burada elde edilen başarılar, hazlar ve ilişkiler üzerinden şekillenir. Ancak bu bakış açısı, ölümün kesinliği ve yaşamın geçiciliği karşısında bir boşluk bırakır. Hayatın nihayetinde ölümle sona ereceği bilindiğinde, seküler anlam arayışları yetersiz kalabilir. Geçici hedeflere dayalı bir anlam, kalıcı bir tatmin sağlamaz. Örneğin, bir insan kariyerinde başarılı olabilir, servet kazanabilir veya ünlü olabilir, ancak ölüm anında bunların hiçbiri anlamlı kalmaz. Seküler anlam arayışları, insanın içindeki derin boşluğu tamamen dolduramaz.
      4. Ahlaki Sorumluluk ve İnancın Rolü
      İnançsız bir dünyada ahlaki sorumluluk ve erdemli davranışların anlamı da zayıflar. Ahlak, inanç temelli bir dayanağa sahip değilse, bireysel çıkarların öne çıkması muhtemeldir. Bu durumda, sadece güçlü olanın ayakta kaldığı, zayıf olanların göz ardı edildiği bir dünya görüşü gelişebilir. İnanç, insanlara başkalarını önemseme, fedakarlık yapma ve erdemli olma sorumluluğunu getirir. Allah’a inanan bir Müslüman, sadece bu dünyada değil, ahirette de hesap vereceğini bilerek yaşar ve bu, ona başkalarına yardım etme motivasyonu verir.
      Bir inanç sistemi olmadan, ahlaki sorumlulukların temelleri sarsılabilir ve bu, insanları anlam arayışında daha büyük bir boşluğa sürükleyebilir.

  • @eminehyrc3071
    @eminehyrc3071 8 месяцев назад

    Harikasın ❤

  • @KERVAN2021
    @KERVAN2021 5 месяцев назад

    Merhabalar çok güzel bir konuya değinmiş öncelikle teşekkür ederim. tespitlerinizi de çok güzel. Kanaatimce hayatın anlamını bulmak için şu 3 soruya cevap vermek gerekir. Bu hayata nereden geliyoruz nereye gidiyoruz ve neyiz. Videoda yaptığınız tespitler bu soruların cevaplarıyla ilişkilendirildiği takdirde anlama kavuşacaktır. Bu da dini konularla alakalı oluyor. Dilerseniz kanalımdaki videoları bir göz atabilirsiniz. Dilerseniz birebir bu konuyu tartışabiliriz. teşekkürler