Herkesin yana yakıla aradığı insan tipi; olumlu, enerji yükleyen; etrafına anlamlı, doğru, yapıcı mesajlar gönderen belki bir dert babası; sevmeyi öğrenmiş, seven dolayısıyla sevilen insanlar olmak mümkün... Bütün iş doğru yerden bakmakta. Eski bir deyişle “bir özge temâşâ” Videoyu beğendiyseniz 👍 Beğenmeyi ve Sevmediklerinize Tavsiye etmeyi İhmal etmeyiniz...
Hocam 8.dk dan sonrasını kesip paylaşabilirmisiniz? Videolar kısa olursa daha iyi olur WhatsApp durumda paylaşıyoruz sizinde sitenizin reklamı oluyor 10 dk paylasilmiyor
Yunus Emre derki. "İlim ilim bilmektir ilim kendini bilmektir sen kendini bilmezsen bu nice okumaktır." İnsan nefsini bildiğinde, kendi deruni özüne yani varlığın merkezine eriştiğinde Rabbine ilişkin bilgiyi edinir, Rabbini bilir. Gerçek varlığın yalnız Cenab-ı Hakk'a ait olduğunu, O'nun dışında kesinlikle hiç bir şeyin var olmadığını, 'aşk'ın birliği içinde kavrar. Ölmeden önce ölür! Bu hayatta her insanın cevabını muhakkak verebilmesi gerektiği iki sorusu vardir. Allah beni nasıl yarattı ve neden yarattı? Cevap: Allah insanı üç var oluşla yaratmıştır. Fizik vücudumuz, nefsimiz ve emanet olarak üflenen ruhumuzdur. Yüce Allah: HİCR-26: Ve le kad halaknel insâne min salsâlin min hamein mesnûn(mesnûnin). Andolsun ki; Biz insanı, “hamein mesnûn olan salsalinden yarattık. İnsanın ilk yaratılışı olan fizik vücut, toprak ve sudan meydana gelen çamurdan halk edilmiştir. 91/ŞEMS-7: Ve nefsin ve mâ sevvâhâ. Nefse ve onu sevva edene (dizayn edene) (andolsun.) Fizik vücudumuzun içine nefsimiz 7 kademede dizayn edilmiştir. Ve her nefs 19 afetle var edilmiştir. 74/MUDDESSİR-30: Aleyhâ tis'ate aşer(aşare). Onun üzerinde 19 vardır. NEFS'TE. RUH'TA 1. Cehalet. 1. İlim 2. Cimrilik. 2. Cömertlik 3. Dedikodu. 3. Ketumiyet 4.Fitne fesat. 4. Tevhit 5. Haset. 5. Edep 6. Hırs. 6. Kanaat 7. İsyan. 7. İtaat 8.Kötü alışkanlıklar. 8. Faziletler 9. Kin ve nefret. 9. Sevgi 10. Kibir. 10. Tevazu 11.Küfür. 11. İman 12.Mürayilik. 12. İhlas 13. Nankörlük. 13. Şükür 14. Öfke ve gayz. 14. Sekinet 15.Sabırsızlık. 15. Sabır 16.Vefasızlık. 16. Vefa 17.Yalan. 17. Doğruluk 18.Zan. 18. Hakikat 19. Zulüm. 19. Adalet 32/SECDE-9: Summe sevvâhu ve nefeha fîhi min rûhihî ve ceale lekumus sem’a vel ebsâre vel ef’ideh(efidete), kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne). Sonra (Allah), onu dizayn etti ve onun içine (vechin, fizik vücudun içine) ruhundan üfürdü ve sizler için sem'î (işitme hassası), basar (görme hassası) ve fuad (idrak etme hassası) kıldı. Ne kadar az şükrediyorsunuz. Ve fizik vücudumuzun içine üflenmiş ruhumuz. Her insanın ruhunda 19 hasletleri vardır. Bunlar nefsimizdeki afetlerin tam zıttıdır. 3/AHZÂB-72: İnnâ aradnel emânete ales semâvâti vel ardı vel cibâli fe ebeyne en yahmilnehâ ve eşfakne minhâ ve hamelehal insân(insânu), innehu kâne zalûmen cehûlâ(cehûlen). Muhakkak ki Biz, emaneti göklere, arza ve dağlara arz ettik (sunduk, teklif ettik). Onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular. Ve insan onu yüklendi. Muhakkak ki o (nefs), çok zalimdir, çok cahildir. Ve yüce Allah zalim ve cahil nefsi olan insanın Allah'ın emanetini yüklendiğini bildiriyor. Fizik vücut yaratılmış nefsimiz dizayn edilmiş ve ruhumuzda Allah'tan gelmiş ve Allah'a tekrar dönecekse bu emanet ruhumuzdur. Ruhun ölmeden önce yüce Allah'a teslim edilmesi ise bir hakikattir ve üzerimize farzdır. Bu hakikat ise kalben Allah'a yaşarken ulaşmayı dilemekle muhakkak ki gerçekleşecek bir nimettir. 29/ANKEBÛT-5: Men kâne yercû likâallâhi fe inne ecelallâhi leât(leâtin), ve huves semîul alîm(alîmu). Kim Allah'a mülâki olmayı (hayattayken Allah'a ulaşmayı) dilerse, o taktirde muhakkak ki Allah'ın tayin ettiği zaman mutlaka gelecektir (ruhu mutlaka hayattayken Allah'a ulaşacaktır). Ve O; en iyi işiten, en iyi bilendir. Kişinin Allah'a kalben ulaşmayı yani hidayeti dilemesiyle insana Allah tarafından verilecek nimetler Kuran'da açıklanmıştır. Kulaklarında ki vakra, kalpteki ekinet ve gözlerdeki Hicabi mesture gışavet alınır. 41/FUSSİLET-5: Ve kâlû kulûbunâ fî ekinnetin mimmâ ted’ûnâ ileyhi ve fî âzâninâ vakrun ve min beyninâ ve beynike hicâbun fa’mel innenâ âmilûn(âmilûne). Ve dediler ki: “Bizi kendisine davet ettiğin şeye karşı, kalplerimizde (idrak etmeyi önleyen) ekinnet, kulaklarımızda (işitmeyi engelleyen) vakra ve seninle bizim aramızda bir perde var. Artık (sen dilediğini) yap! Muhakkak ki biz de dilediğimizi yapacak olanlarız.” Yüce Allah rahmetini o kişinin üzerine tahsis eder. 2/BAKARA-105: Mâ yeveddullezîne keferû min ehlil kitâbi ve lel muşrikîne en yunezzele aleykum min hayrin min rabbikum vallâhu yahtassu bi rahmetihî men yeşâu, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi). Ehli kitaptan kâfir olanlar ve müşrikler, Rabbinizden sizin üzerinize hayırdan (rahmet ve fazl) indirilmesini istemezler. Ve Allah, rahmetini dilediği kimseye tahsis eder. Ve Allah, “büyük fazıl” sahibidir. Ve kalben Allah'a ulaşmayı dileyen kişiyi rahmetiyle korumaya alıcak ve ruhunu kendisine ulaştıran sıratı mustakime ulaştıracak. Ve bundan sonra kişi yaptığı ibadetlerle Salih amelle ve en önemlisi Allah'ın ismini her zikretmesiyle ruh sıratı müstakim üzerinden seyri sülük yoluyla Allah'a doğru gider. 4/NİSÂ-175: Fe emmellezîne âmenû billâhi va’tesamû bihî fe se yudhıluhum fî rahmetin minhu ve fadlın ve yehdîhim ileyhi sırâtan mustekîmâ (mustekîmen). Böylece Allah'a âmenû olanları ve O'na (Allah'a) sarılanları ise, (Allah) kendinden bir rahmetin ve fazlın içine koyacak ve onları, kendisine ulaştıran “Sıratı Mustakîm”e hidayet edecektir (ulaştıracaktır). Ve iblis bu yüzden; 7/A'RÂF-16: Kâle fe bimâ agveytenî le ak'udenne lehum sırâtekel mustekîm(mustekîme). (İblis): “Bundan sonra, beni azdırman sebebiyle, mutlaka Senin Sıratı Mustakîmin'e onlara karşı (mani olmak için) oturacağım.” dedi. Fakat kişi kalben Allah'a ulaşmayı dilerse şeytan buna engel olamayacaktır. Ve Allah kişinin kalbine ulaşır. 64/TEGÂBUN-11: Allah'ın izni olmadıkça bir musîbet isabet etmez. Ve kim Allah'a îmân ederse (âmenû olursa), (Allah) onun kalbine ulaşır. Ve Allah, herşeyi en iyi bilendir. Ve kişinin kalbi Allah'a dönüyor. 50/KAF-33: Men haşiyer rahmâne bil gaybi ve câe bi kalbin munîbin. Gaybda Rahmân'a huşu duyanlar ve münib (Allah'a yönelen dönen) bir kalple (Allah'ın huzuruna) gelenler (için). Ve kişinin göğsünden kalbine giden bir nur yolu açıyor. 6/EN'ÂM-125: Fe men yuridillâhu en yehdiyehu yeşrah sadrehu lil islâm(islâmi), Öyleyse Allah kimi Kendisine ulaştırmayı dilerse onun göğsünü yarar ve (Allah'a) teslime (İslâm'a) açar. 39/ZUMER-22: E fe men şerehallâhu sadrehu lil islâmi fe huve alâ nûrin min rabbih(rabbihi), fe veylun lil kâsiyeti kulûbuhum min zikrillâh(zikrillâhi), ulâike fî dalâlin mubîn(mubînin). Allah kimin göğsünü İslâm için (Allah'a teslim için) yarmışsa artık o, Rabbinden bir nur üzere olur, değil mi? Allah'ın zikrinden kalpleri kasiyet bağlayanların vay haline! İşte onlar, apaçık dalâlet içindedirler. Öncesinde yapılan ibadetlerde ve çekilen zikirlerde, Allah'tan gelen nurlar sadece kişiye derecat kazandırıyor ve bu nurlar üzerine dökülüyordu. Fakat Allah'a ulaşmayı kalben dilemesi sebebiyle kişinin göğsünden kalbine açılan nur yolundan ve o kalbin İslam'a yani teslime yarılmasıyla Allah'ın katından inen rahmet, salâvat ve fazl nurları kalbe girmeye başlar ve bu nurlar yukarıda belirttiğim nefsteki afetleri örter nefs tezkiye olur ve Kişinin kalbi Allah'ın nuruyla dolar. Ruh o güne kadar nefsin negatif telkinlerinin aksine pozitif telkinleriyle akla hakkı söylerken artık kişinin nefside pozitif yönde eğilim gosterir. Ve böylece yüce Allah ruhun fizik vücudu terkederek sratel mustakim üzerinden kendi zatına ulaşmasını ihtar etmek için katında o kulunun başının üzerine bir ruh gönderir ve kişinin ruhu bedeni ter ederek seyri suluk'la Allah'a ulaşmak için yola çıkar. 40/MU'MİN-15: Refîud derecâti zul arş(arşi), yulkır rûha min emrihî alâ men yeşâu min ıbâdihî li yunzire yevmet telâk(telâkı). Dereceleri yükselten ve arşın sahibi olan Allah, kullarından (Kendisine ulaştırmayı) dilediği kişinin üzerine (başının üzerine) Allah'a ulaşma gününün geldiğini (o kişinin ruhuna) ihtar etmek için, emrinden (Allah'ın emrini tebliğ edecek) bir ruh ulaştırır. 73/MUZZEMMİL-8: Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîlâ(tebtîlen). Ve Rabbinin İsmi'ni zikret ve herşeyden kesilerek O'na ulaş. Ve kişinin Allah'ı n ismini zikretmesiyle kalbine giren bu nurlardan sonra kişinin kalbi huşu duymaya yani yaptığı her ibadette Allah'ı düşünerek Allah'ı hissederek yapmaya başlar. 57/HADÎD-16: E lem ye’ni lillezîne âmenû en tahşea kulûbuhum li zikrillâhi ve mâ nezele minel hakkı ve lâ yekûnû kellezîne ûtûl kitâbe min kablu fe tâle aleyhimul emedu fe kaset kulûbuhum, ve kesîrun minhum fâsikûn(fâsikûne). Allah'ın zikri ile ve Hakk'tan inen şeyle (Allah'ın nurları ile), âmenû olanların (Allah'a ulaşmayı dileyenlerin) kalplerinin huşû duyma zamanı gelmedi mi? Sevgili kardeşlerim, gönül dostlarım. Sizlerde bu hakikatleri bu güzellikleri yaşamak isterseniz. Allah'ım bende sana yaşarken ruhumu teslim etmeyi sana ulaşmayı diliyorum diyerek her zaman kalbimizden dua edelim. Yüce Allah'ın sözü var. Yeterki Allah'a hakkıyla iman edelim ve güvenelim. Allah için bu hakikatleri kendi sayfanızda paylaşın..
Yâdinda mi doğduğun anlar Sen ağladın gülerdi âlem Öylebir ömür sur ki mevtin Olsun hand halka mâtem Hani doğduğun gün ağladın Sikintili bir dünyaya geldiğini Galiba gelir gelmez fark ettin Bastın feryadi Herkes de gülerek seni karşıladı Çocuğumuz oldu diye Yaşarken dikkat et Doğru bas ki Giderken uğurlayanlar ağlasin sengul Son gülen iyi güler
Aynan hocam,🥀👍🥀sabr allaha güvənin ən.böyük göstərgəsidir🌹🤲🌹🌷🤲🌷 nə mutlu ,rəbbimin hər şeyi bildiyi və gördüyünü,amma vaxtı gəldikdə cavabını verəcəyi düşüncəsilə yaşayıb ,allaha güvənənlərə👏💐👏 ,elminizə sağlıq ❤🌺❤
Allah sizden razı olsun hocam, 5 yıl memleketimden çok uzaktım hep dua ettim hep sabır ettim 5. Yılın sonunda memleketime nokta atışı gelebildim. SABRIN SONU SELAMET sen büyüksün Allah’ım sen sabredenlerle berabersin bizleri bağışla bizleri affeyle
Hocam 30 yıldır sabrettım hastalıga yokluga essımın ölümüne ve 30 yıl batanımdan ayrı anne baba kardese hasret sustum her bayram agladım gurbette üc evladımla üc yetımımle mücadele ettım sıkayet deyıl selametım. Gelmedı. Ve hala hastalıkla ınsanlarla ımtıhanım var kul hakkından korkarım ac yatım ac kalktıgımı cok bılıyorum kımseye anlatamadım ve avrupada ac kalınırmı desınız ama kaldım evlatlarımı buyyütüm sükkür sımdı hepsıevlendı. Gurbette suan yalnızım hastayım genclıgım bıttı anne öldu baba öldü 30 yıl hıc gömeden öldüler asla sıkayet deyıl ısyan deyıl ama ıllakı paylasmak rahalatır benı belkı cünkı tanıdıgına anlatamasın utanırsın ama burada kımse benı tanımıyor. Anlatım cünkı yoruldum Allah kımseyı kımsesız koymasın. Vatanım burnumda tütüyor ama sımdı yoruldum artık. Evlatlarım rahat buüyüp hanelerınde Ama benım yasanmamıs yılar yıllarım uctu yok yıne yalnız hastalıklarımla yasıyorum sükkür kımse gurbet gelını olmasın cok acı vatanınızda evlenın karsınıza cıkan önce ıyı sonra zehırlı yılan cıkıyor evlstlarınızı uzaga gurbete vermeyın ben yıllarca agladım baska gelınler aglamasın gurbete saygılar
Aşırı(!) sabredenleri kınıyor: "Her şeye tahammül ediyor, masaya vurmuyor, sesini yükseltmiyor, kaçıyor kaçak güreşiyorsun" diyorlar. Meğer sabretmek haksızlığa razı olmak değil; MÜCADELENİN ta kendisiymiş. Beyefendiye Rabbimiz ruh sağlığı ve hayırlı ömür nasib etsin.
Hocam 20 yıldan beri hatıra defterimde yazılı bu şiir ben kendimi pek sabırlı bulmam ama beni her tanıyan ne kadar sabırlısın derler inşallah cenabı hakta bizi sabırlılardan yazar
Hocam, günlük hayat icinde ne kadar da dirdir edip, yoruldum, suram agirdi, buram agiriyor diye sikayetlenip duruyordum. Bunu farkettim,sikayet orucu tutayim, yani bir müddet sikayet birakayim diye kendi kendime terbiye yollari ariyordum. Ta ki sizi bugün dinleyip, SIKAYET, ALLAH'I SIKAYET ETMEKTIRI farkedene kadar... Subhanallah... Ne kadar da asikar bir gercek, ama görememisim. Bunu idrak etmeyi ve kalbe indirmeyi Allah her birimize nasip etsin. Allah siz den razi olsun.
Hocam sizi dinledikçe o kadar rahatlaniyorum ki bütün dünya kaygıların unutyorum Daha sabirli olmam gerekliliğin düşünüyorum. Senelerdir ailemden uzaklarda olduğum için hep hayatım çalışmayla geçtiği, yakınlarımı yanida olamadığım anlarım ben için Allahın bir sınavı olduğunu anladım. Size çok teşekkürler hocam iyiki varsın güzel kalbinizden öpüyorum. Bi gün her şey iyi olacağını sabrımı sonu güzel olacağına eminim inşallah
Öyle Amin inșallah Rabbim bizleri Sabreden Șükreden Ve hakkıyla Kendine Tewekkül eden kulların dan eylesin inșallah Allah yar ve yardımcımız ol sun inșaAllah ❤️ Amin Ecmain... 🙏 ALLAH EBEDEN RAZI OLSUN INȘAALLAH.. 🙏
Hocam gerçekten günümüzün sorunlarını, insanın hayatta yaşadıklarını güzel üslubunuz ile o kadar güzel anlatıyosunuz ki Allah cc sizden razi olsun. Ellerinizden öperim. Saygılar selamlar
Gönül dostlarım. ALLAH'I İSMİYLE ZİKRETMEK FARZDIR. 73/MUZZEMMİL-8: Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîlâ(tebtîlen). ⭐Ve Rabbinin İsmi'ni zikret ve herşeyden kesilerek O'na ulaş. AHZÂB-41: Yâ eyyuhellezîne âmenûzkûrullâhe zikren kesîrâ(kesîran). ⭐Ey âmenû olanlar! Allah'ı çok zikirle (günün yarısından fazla) zikredin. Ahzab Suresinin bu 41. âyet-i kerimesi gereğince çok zikir ve Nisa Suresinin 103. âyet-i kerimesi gereğince daimî zikir farzdır. Allahû Tealâ ayaktayken de otururken de yanüstü yatarken de Allah'ı zikredin emrini vermektedir ki, bir insan sadece bu üç şekilde bulunur. Dördüncü bir müessese yoktur. Bütün işlevler bu üç şeklin içinde yapılır. Allah'ı zikretmekle herkes vazifelidir. Zikir de farzdır, çok zikir de farzdır, daimî zikir de farzdır; Kur'ân'ın temel hükmü böyledir. Zikir yoksa kişinin manevî tekâmülü yaşaması mümkün değildir. Tabiki namaz kılmakta kuran'ı kerim okumakta zikirdir. ama Yüce Allah daimi zikiri bizlere farz kılmıştır. Namaz belirlenmiş zamanlarda kılındığı için ve kuranı gün içinde sürekli okumamız mümkün olmayacağı için yüce Allah kuranı okuduktan sonrada Namazı bitirdikten sonrada kendisini ismiyle zikretmemizi bize farz kılmıştır. /NİSÂ-103: Fe izâ kadaytumus salâte fezkurûllâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbikum, fe izatma’nentum fe ekîmus salât(salâte), innes salâte kânet alel mu’minîne kitâben mevkûtâ(mevkûten). ⭐Böylece namazı bitirdiğiniz zaman, artık ayaktayken, otururken ve yan üstü iken (yatarken), (devamlı) Allah'ı zikredin! Daha sonra güvenliğe kavuştuğunuz zaman, namazı erkânıyla kılın. Muhakkak ki namaz, mü'minlerin üzerine, “vakitleri belirlenmiş bir farz “ olmuştur. Ankebut suresi 45. Ayette yüceler yücesi Allah peygamber efendimiz hz. Muhammed Mustafa s.a.v'e sana vahyedilen kuranı oku sonra namazı kıl ve Allahı zikretmekse mutlaka en büyüktür buyurmaktadır. 29/ANKEBÛT-45: Utlu mâ ûhıye ileyke minel kitâbi ve ekımıs salât(salâte), innes salâte tenhâ anil fahşâi vel munker(munkeri), ve le zikrullâhi ekber(ekberu), vallâhu ya’lemu mâ tasneûn(tasneûne). ⭐Kitaptan sana vahyedilen şeyi oku ve salâtı ikâme et (namazı kıl). Muhakkak ki salât (namaz), fuhuştan ve münkerden nehyeder (men eder). Ve Allah'ı zikretmek mutlaka en büyüktür. Ve Allah, yaptığınız şeyleri bilir. Yunus Emre derki: Açıldı gökler kapısı rahmet doldu hepisi Sekiz cennetin kapısı açılır Allah deyu deyu. Zikir nefsimizi teskiye ve tasfiye olmasını, ruhumuzun sratel müstakim üzerinden seyri süluk yoluyla Allahın kendi zatına ulaştırmasını sağlayan en değerli salih ameldir. Yunus emre, açıldı gökler kapısı derken ruhun allaha giderken geçtiği safhalardan bahsediyor. Bizde bu güzellikleri yaşamak istiyorsak Yüce Allahı ismiyle zikredelim gönül dostlarım. Sesli olarak sessiz olarak veya dilimizi kıpırdatmadan kalbimizle zikredelim. Madem yüce rabbimiz daimi zikri bizlere farz kılmış bizde Allahın bizleri daimi zikre ulaştırması için Allah'a dua edelim. Ama önce Allah'a kalben ulaşmayı dileyelim. Çünkü kilitli kalbin anahtarı bu dilekte saklı. Ve sakın unutmayın dostlarım. Marifet halkın içinde hakla beraber olabilmekte. Kalbiniz Allah desin, fakat kendinizi sevdiklerinizden ve onlarla zaman geçirmekten onları mutlu etmekten sakın uzak tutmayın. Allah için bu hakikatleri sayfanızda paylaşın.
Peki Allah'ın insanı yaratmasındaki hikmet nedir? İnsan niçin yaratıldı? Allah henüz tecellinin ortaya çıkmadığı, zamanın ve mekanın olmadığı aleminde gizli bir hazine idi, bilinmeyi istedi. Hakk’ı kavramaya layık, kamil insanı yarattı. İnsanı ve kâinatı, sevgi ve aşk neticesinde yaratti. 51/ZÂRİYÂT-56: Ve mâ halaktul cinne vel inse illâ li ya'budûn(ya'budûni). Ve Ben, insanları ve cinleri (başka bir şey için değil, sadece) Bana kul olsunlar diye yarattım. Gönül dostlarım, kulluk sadece namaz kılmak hacca gitmek, kelime-i şehadet getirmek oruç tutmak değildir. Kulluk niyet ve ameldir. Düşündüğün veya yaptığın her güzel salih amelin, bu amel ne olursa olsun, farz ve sünnet ibadetlerin yanında günlük yaşamında bir insana selam vermek veya o insana tebessüm etmek bile olabilir. Allah'ın vereceği rızkı kazanmak ve ailene getirmek için gösterdiğin emeğin, ailene ve insanlara karşı sevgi ve merhametle yaklaşımın yada insanlara veya herhangi bir canlıya ona fayda sağlayacak bir iyiliğin, kısaca bu hayatta güzel ve iyi yaptığın her şeyin, Kendi nefsin için yada başkalarının gönlünü kazanma niyetiyle değil, sadece Allah için, onun rızasını kazanmak için yaptığın her güzel amelin adıdır kulluk. Menfaat duygusuna kapılmadan, karşılık beklemeden sadece Allah için yapmanın adıdır kulluk. Gönül dostlarım yüce Allah insanı o kadar çok seviyorki bu sevginin idrakına ve sırrına varabilmek için Allah'ı bilmek gerek. Yerleri ve gökleri her şeyi insan için yaratan Allah bizleri kendisini bilmemiz ve mutlu olmamız için yaratmıştır. Sonuç olarak tek istediği insanın mutlu olmasıdır. 2/BAKARA-29: Huvellezî halaka lekum mâ fîl ardı cemîan summestevâ iles semâi fe sevvâhunne seb’a semâvât(semâvâtin), ve huve bi kulli şey’in alîm(alîmun). O (Allah) ki, yeryüzünde olanların hepsini sizin için yarattı. Sonra (kudret ve iradesiyle) göğe yönelip, onları da yedi (kat) gök olarak düzenledi. Ve o, Alîm'dir (herşeyi en iyi bilendir). 45/CÂSİYE-13: Ve sahhare lekum mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardı cemîan minh(minhu), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yetefekkerûn(yetefekkerûne). Ve göklerde ve yerde olanların hepsini kendinden (bir lütuf olarak) size musahhar (emre amade) kıldı. Muhakkak ki bunda, tefekkür eden bir kavim için mutlaka âyetler (ibretler) vardır. Peki insanı ve her şeyi aşk ve sevgiyle yaratan Allah'a kulluk yapabiliyormuyuz. İnsan ya Allah'a kuldur yada şeytana kuldur. Üçüncü bir yol yoktur. Yüce Allah zamanı ve mekanı yaratmadan önce yalnızca Allah'a kul olacağımıza dair bütün insanlardan ahd aldığını bildiriyor. 36/YÂSÎN-60: E lem a’had ileykum yâ benî âdeme en lâ ta’budûş şeytân(şeytâne), innehu lekum aduvvun mubîn(mubinun). Ey Âdemoğulları! Ben, sizlerden şeytana kul olmayacağınıza dair ahd almadım mı? Muhakkak ki o (şeytan), size apaçık bir düşmandır. 36/YÂSÎN-61: Ve eni’budûnî, hâzâ sırâtun mustekîm(mustekîmun). Ve Ben, sizden Bana kul olmanıza (dair ahd almadım mı?) Bu da Sıratı Mustakîm (üzerinde bulunmak)tır. Ve tüm sahabe efendilerimizin öncesinde şeytana kulken sonrasında kendilerini taguta, şeytana kul olmaktan kurtardıklarını Allah'a yöneldiklerini ve kul olduklarını yüce Allah bildiriyor bu ayette. 39/ZUMER-17: Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buşrâ, fe beşşir ıbâd(ıbâdi). Ve onlar ki; taguta (insan ve cin şeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçındılar, kendilerini kurtardılar). Çünkü Allah'a yöneldiler (Allah'a ulaşmayı dilediler). Onlara müjdeler vardır. Öyleyse kullarımı müjdele! Peki şeytana kul olmaktan kaçınıp Allah'a kulluk yapabiliyor muyuz. Gönül dostlarım yüce Allah Adem a.s yaratmasından sonra Allah ile iblisin arasında geçen diyalogları kuran ayetlerinde bir hatırlayalım inşaallah. 38/SÂD-71: İz kâle rabbuke lil melâiketi innî hâlikun beşeren min tîn(tînin). Rabbin meleklere: "Muhakkak ki Ben, tînden (nemli topraktan, balçıktan) bir insan yaratacağım." demişti. 38/SÂD-72: Fe izâ sevveytuhu ve nefahtu fîhi min rûhî fe kaû lehu sâcidîn(sâcidîne). Böylece onu sevva ettiğim ve onun içine ruhumdan üflediğim zaman, derhal ona secde ederek yere kapanın! 38/SÂD-73: Fe secedel melâiketu kulluhum ecmaûn(ecmaûne). Bunun üzerine meleklerin hepsi birden secde etti. 38/SÂD-74: İllâ iblîs(iblîse), istekbere ve kâne minel kâfirîn(kâfirîne). İblis hariç ki, o kibirlendi ve kâfirlerden oldu. 38/SÂD-75: Kâle yâ iblîsu mâ meneake en tescude limâ halaktu bi yedeyy(yedeyye), estekberte em kunte minel âlîn(âlîne). (Allahû Tealâ): "Ey iblis! Ellerimle (kudretimle) halkettiğim şeye secde etmenden seni men eden (şey) nedir? Kibirlendin! Yoksa sen yücelerden mi oldun?" dedi. 38/SÂD-76: Kâle ene hayrun minh(minhu), halaktenî min nârin ve halaktehu min tîn(tînin). (İblis): "Ben, ondan daha hayırlıyım. Beni ateşten, onu tînden (nemli topraktan, balçıktan) yarattın." dedi. 38/SÂD-77: Kâle fahruc minhâ fe inneke recîm(recîmun). (Allahû Tealâ): "Haydi oradan (cennetten) çık! Artık muhakkak ki sen, kovulmuş olanlardansın." dedi. 38/SÂD-78: Ve inne aleyke la'netî ilâ yevmid dîn(dîni). Ve muhakkak ki dîn gününe (kıyâmet gününe) kadar lânetim senin üzerinedir. 38/SÂD-79: Kâle rabbi fe enzırnî ilâ yevmi yub’asûn(yub’asûne). (İblis): "Rabbim öyleyse beas (yeniden dirilme) gününe kadar beni inzar et (bana mühlet ver)." dedi. 38/SÂD-80: Kâle fe inneke minel munzarîn(munzarîne). (Allahû Tealâ): "Öyleyse muhakkak ki sen, tehir edilenlerdensin." dedi. 38/SÂD-81: İlâ yevmil vaktil ma’lûm(ma’lûmi). Vakti malum olan (bilinen) güne kadar. 38/SÂD-82: Kâle fe bi izzetike le ugviyennehum ecmaîn(ecmaîne). (İblis): "Bundan sonra Senin izzetine (andolsun ki) onların hepsini mutlaka azdıracağım." dedi. 38/SÂD-83: İllâ ibâdeke minhumul muhlasîn(muhlasîne). Onlardan Senin muhlis kulların hariç. 38/SÂD-84: Kâle fel hakku vel hakka ekûl(ekûlu). (Allahû Tealâ): "İşte bu Hakk'tır. Ve Ben, hakkı söylerim." dedi. 38/SÂD-85: Le emleenne cehenneme minke ve mimmen tebiake minhum ecmaîn(ecmaîne). Cehennemi mutlaka seninle ve onlardan sana tâbî olanların hepsiyle dolduracağım. Üzücü ve ders alınacak tefekkür edilecek olan iblisin insanların üzerinde ki hedefini yerine getirmesi ve tek bir fırka hariç çoğu insanı cehenneme götümesidir. 4/SEBE-20: Ve lekad saddaka aleyhim iblîsu zannehu fettebeûhu illâ ferîkan minel mûminîn(mûminîne). Ve andolsun ki iblis, onlar üzerindeki zannını (hedefini) yerine getirdi. Böylece mü'minleri oluşturan bir fırka (Allah'a ulaşmayı dileyenler) hariç, hepsi ona (şeytana) tâbî oldular. İblisin insanlar üzerinde vesvesesi dışında bir yaptırım gücüne sahip değildir, tesiri yoktur. Sadece davet eder. 34/SEBE-21: Ve mâ kâne lehu aleyhim min sultânin illâ li na’leme men yû’minu bil âhireti mimmen huve minhâ fî şekk(şekkin), ve rabbuke alâ kulli şeyin hafîz(hafîzun). Ve onun (iblisin) onlar üzerinde bir sultanlığı (nüfuzu, tesiri) yoktu. Ahirete inanan kişi ile ondan şüphe içinde olanları bilmemiz için (iblisle onları imtihan ettik). Ve senin Rabbin herşeyi hıfzedendir. İblis: "Senin muhlis kullarını azdıramam mümkün değil ama o muhlislerin dışındaki herkesi azdıracağım." diyor. 38/SÂD-83: İllâ ibâdeke minhumul muhlasîn(muhlasîne). Onlardan Senin muhlis kulların hariç. Ve hesap günü iblisin adımlarını takip edenler kendi nefslerini değilde sadece iblisi suçlayanlara iblis şöyle der. 14/İBRÂHÎM-22: Ve kâleş şeytânu lemmâ kudıyel emru innallâhe veadekum va’del hakkı ve veadtukum fe ahleftukum, ve mâ kâne liye aleykum min sultânin illâ en deavtukum festecebtum lî, fe lâ telûmûnî ve lûmû enfusekum, mâ ene bi musrihikum ve mâ entum bi musrıhıyy(musrıhıyye), innî kefertu bi mâ eşrektumûni min kabl(kablu), innaz zâlimîne lehum azâbun elîm(elîmun). Şeytan, emir yerine getirildiği zaman şöyle dedi: “Muhakkak ki; Allah, size “hak olan vaadini” vaadetti. Ve ben de size vaadettim. Fakat ben, vaadimden döndüm. Ve ben, sizin üzerinizde bir güce (sultanlığa, yaptırım gücüne) sahip değilim. Sadece sizi davet ettim. Böylece siz, bana icabet ettiniz. Artık beni kınamayın! Kendinizi kınayın! Ve ben, sizin yardımcınız değilim. Siz de, benim yardımcım değilsiniz. Gerçekten ben, sizin beni ortak koşmanızı daha önce de inkâr ettim. Muhakkak ki; zalimlere acı azap vardır.” Yaratılma sebebimizi hatırlayalım , Allah'a kalu belada verdiğimiz ahdimizi misakı ve yeminimizi tutalım ve fırkalara ayrılmayalım. Sadece kendimiz için değil başkaları için yaşayalım. Tasavufta bir hakikat vardır, önce canan sonra can denir. Allah için Sevelim,ama çok sevelim. Ve en önemlisi Allah'a ulaşmayı hidayetine ermeyi kalben dileyelim, çünkü bu dilek insanın şeytana kul olmaktan kurtulmasına ve Allah'a kul olup zatına giden yola ulaşmamızın en değerli anahtarıdır. Allah'a emanet olun hepimizden Allah razı olsun. Allah için bu hakikatleri kendi sayfanızda paylaşın.
Hocam , herkesin herşeyden şikayet ettiği ve tatminsiz oldugu bu günlerde içimize bir ferahlık ,bir nefes verdi anlattıklarınız.Rabbim sizin de gönlünüze huzur versin.
Merhaba hocam Allah sizden razı olsun nollursuz bana dua edin 10 gündü bebeğim olup yüzün görmeden nefesin duymadan kuvze koyublar çok zor hocam Allah kimseye göstermesin Allahım herkese hayırlısı neyse nasip etsin 🤲
Rabbim razı olsun inş senden hocam ne zaman seni dinlesem gönlüm kalbim huzur buluyor elhamdülillah ağzına yüreğine sağlık hocamm.🤲🏼 Hamdolsun dinlettiren Rabb'ime.
“Şükretmek İçin Ne Kadar Çok Sebebimiz Var! Biliyor musunuz?” Dünyada yaşarken yaşadığını hissetmeyenler var, ölüler gibi. Dünyada giderken nereye gittiğini bilmeyenler var, körler gibi. Dünyada nereden geldiğini bilmeyenler var, kayıplar gibi. Dünyada neden dünyaya geldiğini bilmeyenler var, cahiller gibi... Günde beş değil bin ezan okusan kulağına, duymayanlar var, sağır olanlar.. Bir kez değil bin kez tebliğ etsen bir zerre kalbi yumuşamayan mühürlü kalp- liler var. Her şeye dönüp te Allah’ın (celle celalühü) kelamına dönmeyen diller var. HAKKA kekeleyenler. Ve sizler; 2017 yılında hâlâ yaşadığınızı, nereden ve ne için geldiğinizi, nereye gittiğinizi biliyorsanız ve hâlâ kulaklarınız ezanı duyabi- liyor, başlarınız secdeye gidebiliyorsa rabbinize bin kez hamdediniz. Ve nefsiniz ve şeytan sizi günahlar ve haramlar ile bu ahir zamanda esir alamadıysa bir mil- yon kez şükrediniz... Şeytan haritası syf: 138
bu öyle bir videoki ders olarak çalışılmalı ilmek söz veriyorum şu sınavı atlatayım alahın izniyle tekrar izleyip notlar alıp derinlesimesine çalışcam temmuzda izleyip bu yorumu gören varsa beğensinde hatırlasın
Eğer yanlış bilgi verirsem lütfen bağışlayın. Sanırım bu reklamlar siz istediğiniz için çıkıyor. Yani bir ücret alabilmek için. Eğer böyle bir durum varsa, yanlış yapıyorsunuz ben tebliğ etmiş olayım. - Birincisi söylenen cümleler geçmişten ilim adamlarının. Bu cümleler Hakkı Halka anlatmak için yazılmış. Tebliğ için gönülden akmış mısralar. Eğer siz başkasına ait olan bu kelâmlarla youtube dan gelir elde ediyorsanız. Yanlış anlamayın ama günaha giriyorsunuz. - Maide 44 ün yapısına ters bu. Allah c.c için tebliğ, karşılığında beklenti olmadan yapılan eylemlerdir. Başkasına ait olan mısralar üzerinden reklâmlı video çıkmak üzücü. Bu videolar reklamsız da çıkabilir. Düşünün Nabi merhum çıksa mezarından ve benim sözüm ile dini İslam olmayan bir kurumdan para mı kazandiniz diye söylese. Bu cümleye cevap veremeyiz. Dediğim gibi yanılıyorsam affedin. Eğer youtube geliri yok o reklamlar zorunluysa sözüm yok.
Sabır için en gerekli sey, umursamaz bir insan olmak, övülmeyide yerilmeyi de,yenmeyide yenilmeyide,kazanmayida kaybetmeyide,sevilmeyide sevilmemeyide eşit görmek ,insan rızası için değil ALLAH RIZASI için yaşamayı odak noktasi yapmak tan geçer. Bunlari yapamayan bu dünya hayatını çok önemsiyor demektir, ölümü her an hatırlamak ,100 yıl sonra şu gördüğümüz herseyin yerini başka şeyin aldığını düşünmek gerekir.Bu dünyayı çok önemseyen sabredemez,her olay ona ağır gelir yük olur.RABBIM SABRĮ TESLİMİYETİ nasip etsin
Herkesin yana yakıla aradığı insan tipi;
olumlu, enerji yükleyen; etrafına anlamlı,
doğru, yapıcı mesajlar gönderen
belki bir dert babası; sevmeyi öğrenmiş, seven
dolayısıyla sevilen insanlar olmak mümkün...
Bütün iş doğru yerden bakmakta.
Eski bir deyişle “bir özge temâşâ”
Videoyu beğendiyseniz 👍 Beğenmeyi ve Sevmediklerinize
Tavsiye etmeyi İhmal etmeyiniz...
Hocam 8.dk dan sonrasını kesip paylaşabilirmisiniz?
Videolar kısa olursa daha iyi olur WhatsApp durumda paylaşıyoruz sizinde sitenizin reklamı oluyor
10 dk paylasilmiyor
Unuttuğunuz ilim ?
ruclips.net/video/rjRtXkwOX2I/видео.html
Tam otuz yıl saatim işlemiş,Ben durmuşum;
Gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum...
O
P
Ben karanlıkta kaybolduğumda Bu adamın sözleri ışık tutuyor. Gidişat kötüyse gidilmesi gereken yolu gösteriyor. Bu mesele hayati inanç meselesi 💖
Yeminle söylüyorum, uğradığı zulme sabredenin
Allah şerefini arttırır. [Taberani]
Amenna🙏🌹
ben yaşıyorum bunu allah bize sabır versin amin
Yaa hocam allah size salığ versin szi dinlediycen ruhum rahatlıyor allah sizden razı olsun
Amin...
Sabır sonu selamet sabır hayra alamet bela sana kahretsin sen belaya selam et😇
Yunus Emre derki.
"İlim ilim bilmektir ilim kendini bilmektir sen kendini bilmezsen bu nice okumaktır."
İnsan nefsini bildiğinde, kendi deruni özüne yani varlığın merkezine eriştiğinde Rabbine ilişkin bilgiyi edinir, Rabbini bilir. Gerçek varlığın yalnız Cenab-ı Hakk'a ait olduğunu, O'nun dışında kesinlikle hiç bir şeyin var olmadığını, 'aşk'ın birliği içinde kavrar. Ölmeden önce ölür!
Bu hayatta her insanın cevabını muhakkak verebilmesi gerektiği iki sorusu vardir.
Allah beni nasıl yarattı ve neden yarattı?
Cevap: Allah insanı üç var oluşla yaratmıştır.
Fizik vücudumuz, nefsimiz ve emanet olarak üflenen ruhumuzdur.
Yüce Allah: HİCR-26: Ve le kad halaknel insâne min salsâlin min hamein mesnûn(mesnûnin).
Andolsun ki; Biz insanı, “hamein mesnûn olan salsalinden yarattık.
İnsanın ilk yaratılışı olan fizik vücut, toprak ve sudan meydana gelen çamurdan halk edilmiştir.
91/ŞEMS-7: Ve nefsin ve mâ sevvâhâ.
Nefse ve onu sevva edene (dizayn edene) (andolsun.)
Fizik vücudumuzun içine nefsimiz 7 kademede dizayn edilmiştir. Ve her nefs 19 afetle var edilmiştir.
74/MUDDESSİR-30: Aleyhâ tis'ate aşer(aşare).
Onun üzerinde 19 vardır.
NEFS'TE. RUH'TA
1. Cehalet. 1. İlim
2. Cimrilik. 2. Cömertlik
3. Dedikodu. 3. Ketumiyet
4.Fitne fesat. 4. Tevhit
5. Haset. 5. Edep
6. Hırs. 6. Kanaat
7. İsyan. 7. İtaat
8.Kötü alışkanlıklar. 8. Faziletler
9. Kin ve nefret. 9. Sevgi
10. Kibir. 10. Tevazu
11.Küfür. 11. İman
12.Mürayilik. 12. İhlas
13. Nankörlük. 13. Şükür
14. Öfke ve gayz. 14. Sekinet
15.Sabırsızlık. 15. Sabır
16.Vefasızlık. 16. Vefa
17.Yalan. 17. Doğruluk
18.Zan. 18. Hakikat
19. Zulüm. 19. Adalet
32/SECDE-9: Summe sevvâhu ve nefeha fîhi min rûhihî ve ceale lekumus sem’a vel ebsâre vel ef’ideh(efidete), kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne).
Sonra (Allah), onu dizayn etti ve onun içine (vechin, fizik vücudun içine) ruhundan üfürdü ve sizler için sem'î (işitme hassası), basar (görme hassası) ve fuad (idrak etme hassası) kıldı. Ne kadar az şükrediyorsunuz.
Ve fizik vücudumuzun içine üflenmiş ruhumuz. Her insanın ruhunda 19 hasletleri vardır. Bunlar nefsimizdeki afetlerin tam zıttıdır.
3/AHZÂB-72: İnnâ aradnel emânete ales semâvâti vel ardı vel cibâli fe ebeyne en yahmilnehâ ve eşfakne minhâ ve hamelehal insân(insânu), innehu kâne zalûmen cehûlâ(cehûlen).
Muhakkak ki Biz, emaneti göklere, arza ve dağlara arz ettik (sunduk, teklif ettik). Onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular. Ve insan onu yüklendi. Muhakkak ki o (nefs), çok zalimdir, çok cahildir.
Ve yüce Allah zalim ve cahil nefsi olan insanın Allah'ın emanetini yüklendiğini bildiriyor. Fizik vücut yaratılmış nefsimiz dizayn edilmiş ve ruhumuzda Allah'tan gelmiş ve Allah'a tekrar dönecekse bu emanet ruhumuzdur. Ruhun ölmeden önce yüce Allah'a teslim edilmesi ise bir hakikattir ve üzerimize farzdır. Bu hakikat ise kalben Allah'a yaşarken ulaşmayı dilemekle muhakkak ki gerçekleşecek bir nimettir.
29/ANKEBÛT-5: Men kâne yercû likâallâhi fe inne ecelallâhi leât(leâtin), ve huves semîul alîm(alîmu).
Kim Allah'a mülâki olmayı (hayattayken Allah'a ulaşmayı) dilerse, o taktirde muhakkak ki Allah'ın tayin ettiği zaman mutlaka gelecektir (ruhu mutlaka hayattayken Allah'a ulaşacaktır). Ve O; en iyi işiten, en iyi bilendir.
Kişinin Allah'a kalben ulaşmayı yani hidayeti dilemesiyle insana Allah tarafından verilecek nimetler Kuran'da açıklanmıştır.
Kulaklarında ki vakra, kalpteki ekinet ve gözlerdeki Hicabi mesture gışavet alınır.
41/FUSSİLET-5: Ve kâlû kulûbunâ fî ekinnetin mimmâ ted’ûnâ ileyhi ve fî âzâninâ vakrun ve min beyninâ ve beynike hicâbun fa’mel innenâ âmilûn(âmilûne).
Ve dediler ki: “Bizi kendisine davet ettiğin şeye karşı, kalplerimizde (idrak etmeyi önleyen) ekinnet, kulaklarımızda (işitmeyi engelleyen) vakra ve seninle bizim aramızda bir perde var. Artık (sen dilediğini) yap! Muhakkak ki biz de dilediğimizi yapacak olanlarız.”
Yüce Allah rahmetini o kişinin üzerine tahsis eder.
2/BAKARA-105: Mâ yeveddullezîne keferû min ehlil kitâbi ve lel muşrikîne en yunezzele aleykum min hayrin min rabbikum vallâhu yahtassu bi rahmetihî men yeşâu, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi).
Ehli kitaptan kâfir olanlar ve müşrikler, Rabbinizden sizin üzerinize hayırdan (rahmet ve fazl) indirilmesini istemezler. Ve Allah, rahmetini dilediği kimseye tahsis eder. Ve Allah, “büyük fazıl” sahibidir.
Ve kalben Allah'a ulaşmayı dileyen kişiyi rahmetiyle korumaya alıcak ve ruhunu kendisine ulaştıran sıratı mustakime ulaştıracak. Ve bundan sonra kişi yaptığı ibadetlerle Salih amelle ve en önemlisi Allah'ın ismini her zikretmesiyle ruh sıratı müstakim üzerinden seyri sülük yoluyla Allah'a doğru gider.
4/NİSÂ-175: Fe emmellezîne âmenû billâhi va’tesamû bihî fe se yudhıluhum fî rahmetin minhu ve fadlın ve yehdîhim ileyhi sırâtan mustekîmâ (mustekîmen).
Böylece Allah'a âmenû olanları ve O'na (Allah'a) sarılanları ise, (Allah) kendinden bir rahmetin ve fazlın içine koyacak ve onları, kendisine ulaştıran “Sıratı Mustakîm”e hidayet edecektir (ulaştıracaktır).
Ve iblis bu yüzden;
7/A'RÂF-16: Kâle fe bimâ agveytenî le ak'udenne lehum sırâtekel mustekîm(mustekîme).
(İblis): “Bundan sonra, beni azdırman sebebiyle, mutlaka Senin Sıratı Mustakîmin'e onlara karşı (mani olmak için) oturacağım.” dedi.
Fakat kişi kalben Allah'a ulaşmayı dilerse şeytan buna engel olamayacaktır.
Ve Allah kişinin kalbine ulaşır.
64/TEGÂBUN-11:
Allah'ın izni olmadıkça bir musîbet isabet etmez. Ve kim Allah'a îmân ederse (âmenû olursa), (Allah) onun kalbine ulaşır. Ve Allah, herşeyi en iyi bilendir.
Ve kişinin kalbi Allah'a dönüyor.
50/KAF-33: Men haşiyer rahmâne bil gaybi ve câe bi kalbin munîbin.
Gaybda Rahmân'a huşu duyanlar ve münib (Allah'a yönelen dönen) bir kalple (Allah'ın huzuruna) gelenler (için).
Ve kişinin göğsünden kalbine giden bir nur yolu açıyor.
6/EN'ÂM-125: Fe men yuridillâhu en yehdiyehu yeşrah sadrehu lil islâm(islâmi),
Öyleyse Allah kimi Kendisine ulaştırmayı dilerse onun göğsünü yarar ve (Allah'a) teslime (İslâm'a) açar.
39/ZUMER-22: E fe men şerehallâhu sadrehu lil islâmi fe huve alâ nûrin min rabbih(rabbihi), fe veylun lil kâsiyeti kulûbuhum min zikrillâh(zikrillâhi), ulâike fî dalâlin mubîn(mubînin).
Allah kimin göğsünü İslâm için (Allah'a teslim için) yarmışsa artık o, Rabbinden bir nur üzere olur, değil mi? Allah'ın zikrinden kalpleri kasiyet bağlayanların vay haline! İşte onlar, apaçık dalâlet içindedirler.
Öncesinde yapılan ibadetlerde ve çekilen zikirlerde, Allah'tan gelen nurlar sadece kişiye derecat kazandırıyor ve bu nurlar üzerine dökülüyordu. Fakat Allah'a ulaşmayı kalben dilemesi sebebiyle kişinin göğsünden kalbine açılan nur yolundan ve o kalbin İslam'a yani teslime yarılmasıyla
Allah'ın katından inen rahmet, salâvat ve fazl nurları kalbe girmeye başlar ve bu nurlar yukarıda belirttiğim nefsteki afetleri örter nefs tezkiye olur ve Kişinin kalbi Allah'ın nuruyla dolar. Ruh o güne kadar nefsin negatif telkinlerinin aksine pozitif telkinleriyle akla hakkı söylerken artık kişinin nefside pozitif yönde eğilim gosterir.
Ve böylece yüce Allah ruhun fizik vücudu terkederek sratel mustakim üzerinden kendi zatına ulaşmasını ihtar etmek için katında o kulunun başının üzerine bir ruh gönderir ve kişinin ruhu bedeni ter ederek seyri suluk'la Allah'a ulaşmak için yola çıkar.
40/MU'MİN-15: Refîud derecâti zul arş(arşi), yulkır rûha min emrihî alâ men yeşâu min ıbâdihî li yunzire yevmet telâk(telâkı).
Dereceleri yükselten ve arşın sahibi olan Allah, kullarından (Kendisine ulaştırmayı) dilediği kişinin üzerine (başının üzerine) Allah'a ulaşma gününün geldiğini (o kişinin ruhuna) ihtar etmek için, emrinden (Allah'ın emrini tebliğ edecek) bir ruh ulaştırır.
73/MUZZEMMİL-8: Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîlâ(tebtîlen).
Ve Rabbinin İsmi'ni zikret ve herşeyden kesilerek O'na ulaş.
Ve kişinin Allah'ı n ismini zikretmesiyle kalbine giren bu nurlardan sonra kişinin kalbi huşu duymaya yani yaptığı her ibadette Allah'ı düşünerek Allah'ı hissederek yapmaya başlar.
57/HADÎD-16: E lem ye’ni lillezîne âmenû en tahşea kulûbuhum li zikrillâhi ve mâ nezele minel hakkı ve lâ yekûnû kellezîne ûtûl kitâbe min kablu fe tâle aleyhimul emedu fe kaset kulûbuhum, ve kesîrun minhum fâsikûn(fâsikûne).
Allah'ın zikri ile ve Hakk'tan inen şeyle (Allah'ın nurları ile), âmenû olanların (Allah'a ulaşmayı dileyenlerin) kalplerinin huşû duyma zamanı gelmedi mi?
Sevgili kardeşlerim, gönül dostlarım.
Sizlerde bu hakikatleri bu güzellikleri yaşamak isterseniz.
Allah'ım bende sana yaşarken ruhumu teslim etmeyi sana ulaşmayı diliyorum diyerek her zaman kalbimizden dua edelim. Yüce Allah'ın sözü var. Yeterki Allah'a hakkıyla iman edelim ve güvenelim.
Allah için bu hakikatleri kendi sayfanızda paylaşın..
Murat sabır iledir. . .
MAAŞALLAH hocam MAAŞALLAH bu ne güzel bir anlatım...
Yâdinda mi doğduğun anlar
Sen ağladın gülerdi âlem
Öylebir ömür sur ki mevtin
Olsun hand halka mâtem
Hani doğduğun gün ağladın
Sikintili bir dünyaya geldiğini
Galiba gelir gelmez fark ettin
Bastın feryadi
Herkes de gülerek seni karşıladı
Çocuğumuz oldu diye
Yaşarken dikkat et
Doğru bas ki
Giderken uğurlayanlar ağlasin sengul
Son gülen iyi güler
Hayatı nasihatler çok güzel her devrin bir nasihat vereni olması gerekiyor teşekkürler hocam saygı ile
çok güzel anlatıyorsunuz.👍👍👍👍
Hocam ne kadar güzel anlatıyor sunuz Allah razı olsun
Sen benden razı ol benim derdim yok Allah him 🤲🤲🤲
Aynan hocam,🥀👍🥀sabr allaha güvənin ən.böyük göstərgəsidir🌹🤲🌹🌷🤲🌷 nə mutlu ,rəbbimin hər şeyi bildiyi və gördüyünü,amma vaxtı gəldikdə cavabını verəcəyi düşüncəsilə yaşayıb ,allaha güvənənlərə👏💐👏 ,elminizə sağlıq ❤🌺❤
Sabrediyorum hocam ama sabrederken bittiğimi hissediyorum sen bana dua et hocam bu içindeki durumdan kurtulmam için
Birilerinin hakikaten insanların derdini biliyormuş gibi anlatması lazım dı.
Artık var.❤️
Allah c.c razı olsun. Daha fazla paylaşım yapın lütfen. Seviyorum sizi
Allah sizden razı olsun hocam, 5 yıl memleketimden çok uzaktım hep dua ettim hep sabır ettim 5. Yılın sonunda memleketime nokta atışı gelebildim. SABRIN SONU SELAMET sen büyüksün Allah’ım sen sabredenlerle berabersin bizleri bağışla bizleri affeyle
Elhamdülillah Hasbünnallah
ALLAH RAZI olsun hocam RABBIM hizmetlerinizi Ali ve daim eylesin sizi dinledikçe gönlüm açılıyor ne güzel anlatıyorsunuz
Hocam sizi yetiştiren anne ve babanızdanda sizdende Rabbim razı olsun inş.
Amin
HER DİNLEDİĞİMDE BİR YANLIŞ YAPTIĞIMI VE YANLIŞLARDAN DÖNDÜĞÜM OLUYOR ÂLLAH SAĞLIK SIHAT VERSİN HAYATİ HOCAM..
Hocam Allah razı olsun sagolun var olun teşekkür ediyorum seninle gurur duyuyorum
Hocam 30 yıldır sabrettım hastalıga yokluga essımın ölümüne ve 30 yıl batanımdan ayrı anne baba kardese hasret sustum her bayram agladım gurbette üc evladımla üc yetımımle mücadele ettım sıkayet deyıl selametım. Gelmedı. Ve hala hastalıkla ınsanlarla ımtıhanım var kul hakkından korkarım ac yatım ac kalktıgımı cok bılıyorum kımseye anlatamadım ve avrupada ac kalınırmı desınız ama kaldım evlatlarımı buyyütüm sükkür sımdı hepsıevlendı. Gurbette suan yalnızım hastayım genclıgım bıttı anne öldu baba öldü 30 yıl hıc gömeden öldüler asla sıkayet deyıl ısyan deyıl ama ıllakı paylasmak rahalatır benı belkı cünkı tanıdıgına anlatamasın utanırsın ama burada kımse benı tanımıyor. Anlatım cünkı yoruldum Allah kımseyı kımsesız koymasın. Vatanım burnumda tütüyor ama sımdı yoruldum artık. Evlatlarım rahat buüyüp hanelerınde Ama benım yasanmamıs yılar yıllarım uctu yok yıne yalnız hastalıklarımla yasıyorum sükkür kımse gurbet gelını olmasın cok acı vatanınızda evlenın karsınıza cıkan önce ıyı sonra zehırlı yılan cıkıyor evlstlarınızı uzaga gurbete vermeyın ben yıllarca agladım baska gelınler aglamasın gurbete saygılar
Ablam Allah senin bunca yıl çektiğin eziyet için ve yaptığın katlandigin sabrın için seni Firdevs cennetine koysun insaAllah .😔
Aşırı(!) sabredenleri kınıyor:
"Her şeye tahammül ediyor, masaya vurmuyor, sesini yükseltmiyor, kaçıyor kaçak güreşiyorsun" diyorlar.
Meğer sabretmek haksızlığa razı olmak değil; MÜCADELENİN ta kendisiymiş.
Beyefendiye Rabbimiz ruh sağlığı ve hayırlı ömür nasib etsin.
Sabrın sonu selâmet, Sen belaya selâm et
Yüreyine sağlik güzel insan Allah her iki cihanda yüzunu güldürsün ilac gibi anlatıyosun var ol 🤲
Ya Rabbim! Dert verdiğinde sabredecek, derman verdiğinde şükredenlerden eyle. ALLAH'IM! Bizleri Yoklukla, Sıkıntıyla, Hastalıkla ve Yalnızlıkla İmtihan Etme. Amin. Çok teşekkür ederim hocam. Yüreğinize sağlık.
Hocam 20 yıldan beri hatıra defterimde yazılı bu şiir ben kendimi pek sabırlı bulmam ama beni her tanıyan ne kadar sabırlısın derler inşallah cenabı hakta bizi sabırlılardan yazar
ALLAH RAZI OLSUN HOCAM
RABBİM anlattıklarınızı anlayabilen Onunla amel etmeyi cümlemize nasip etsin INŞAALLAH
Hocam,
günlük hayat icinde ne kadar da dirdir edip, yoruldum, suram agirdi, buram agiriyor diye sikayetlenip duruyordum. Bunu farkettim,sikayet orucu tutayim, yani bir müddet sikayet birakayim diye kendi kendime terbiye yollari ariyordum. Ta ki sizi bugün dinleyip, SIKAYET, ALLAH'I SIKAYET ETMEKTIRI farkedene kadar...
Subhanallah... Ne kadar da asikar bir gercek, ama görememisim.
Bunu idrak etmeyi ve kalbe indirmeyi Allah her birimize nasip etsin.
Allah siz den razi olsun.
Sabır ile dut ağacı ipekten atlasa döner diye bir söz okumuştum. Allah sabır edenlerden ayırmasın. Doğru yoldan!
Muhteşem nasihatler....
Sabır sana alamet
Sen belaya selâm et
Hocam sizi dinledikçe o kadar rahatlaniyorum ki bütün dünya kaygıların unutyorum
Daha sabirli olmam gerekliliğin düşünüyorum. Senelerdir ailemden uzaklarda olduğum için hep hayatım çalışmayla geçtiği, yakınlarımı yanida olamadığım anlarım ben için Allahın bir sınavı olduğunu anladım. Size çok teşekkürler hocam iyiki varsın güzel kalbinizden öpüyorum. Bi gün her şey iyi olacağını sabrımı sonu güzel olacağına eminim inşallah
Allahim bana ve bütün hastalara tez zamanda sifa ver 🤲🏼🌹 AMIN ECMAIN
Amin
Allahc.c Razı olsun Amin
Allah razı olsun sizden hocam
Amin hocam Allah razı olsun senden
Hamd olsun.
SELAMUNALEYKUM ALLAH CC RAZI OLSUN ALLAHIN CC SELAM VE SELAMETI UZERINIZE OLSUN ALLAHA CC EMANET OLUN
ALLAH razı olsun sizden, Rabbim sizi ve bizleri sabredenlerden eylesin, Rabbim sonumuzu hayr eylesin, İnşallah
Allah sizden razı olsun hocam dinledikçe dinleniyor ruhum 🌺🌹
Hayranla izledigim kardaşım allahım sizingibileri başımızdan rabbim eksik etmesin işin rast gelsin kardeşim🤗🌼⚘👍👍
Öyle Amin inșallah Rabbim bizleri Sabreden Șükreden Ve hakkıyla Kendine Tewekkül eden kulların dan eylesin inșallah Allah yar ve yardımcımız ol sun inșaAllah ❤️ Amin Ecmain... 🙏 ALLAH EBEDEN RAZI OLSUN INȘAALLAH.. 🙏
Siz bana ilac gibi geliyorsunuz o butun dileklerin yerine getirsin selâm ün aleyküm
Hayati hocam Allah razı olsun....FELAH MI ARIYORSUN ONDA FELAH SENDE KİM OLUYORSUN ASIL SABREDEN ALLAH.. Son gülen iyi güler 😢
sizden ALLAH razı olsun RABBİM sayılarınızı arttırsın . selamlar
Hayati inanc iyi adam seviyorum anlattiklarini seviyorum ve etkileniyorum
Hocam keşke bazı konularda senin gibi olabilseydim keşkee
Hocam gerçekten günümüzün sorunlarını, insanın hayatta yaşadıklarını güzel üslubunuz ile o kadar güzel anlatıyosunuz ki Allah cc sizden razi olsun. Ellerinizden öperim. Saygılar selamlar
Allah sizden razı olsun
Allah razı olsun hocam ufkumuzu genişlettiginiz için çok teşekkür ederim ❤️
Allah razı olsun.🌹
Slm.hocam agzina saglik allahim omrunu saglikli uzun etsin .🤲
🌹🌹🌹👏🏼
Sonu efsane 😄😄
"ALLAH SABREDENLERLE BERABERDİR"AKİBETİMİZİ HAYREYLE YA RAB CÜMLEMİZİN..CELALİNDEN CEMALİNE SIĞINDIK.
Yüreyine ağzına sağlık hocam
Sabrediyorum yaşlar gözlerimde akmadan kuruyor sabrediyorum selamete ulaşmak için
Her ne muradın varsa Allah sana nasip etsin kardeşim 😔
Gönül dostlarım.
ALLAH'I İSMİYLE ZİKRETMEK FARZDIR.
73/MUZZEMMİL-8: Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîlâ(tebtîlen).
⭐Ve Rabbinin İsmi'ni zikret ve herşeyden
kesilerek O'na ulaş.
AHZÂB-41: Yâ eyyuhellezîne âmenûzkûrullâhe zikren kesîrâ(kesîran).
⭐Ey âmenû olanlar! Allah'ı çok zikirle (günün yarısından fazla) zikredin.
Ahzab Suresinin bu 41. âyet-i kerimesi gereğince çok zikir ve Nisa Suresinin 103. âyet-i kerimesi gereğince daimî zikir farzdır. Allahû Tealâ ayaktayken de otururken de yanüstü yatarken de Allah'ı zikredin emrini vermektedir ki, bir insan sadece bu üç şekilde bulunur. Dördüncü bir müessese yoktur. Bütün işlevler bu üç şeklin içinde yapılır. Allah'ı zikretmekle herkes vazifelidir. Zikir de farzdır, çok zikir de farzdır, daimî zikir de farzdır; Kur'ân'ın temel hükmü böyledir.
Zikir yoksa kişinin manevî tekâmülü yaşaması mümkün değildir.
Tabiki namaz kılmakta kuran'ı kerim okumakta zikirdir. ama Yüce Allah daimi zikiri bizlere farz kılmıştır. Namaz belirlenmiş zamanlarda kılındığı için ve kuranı gün içinde sürekli okumamız mümkün olmayacağı için yüce Allah kuranı okuduktan sonrada
Namazı bitirdikten sonrada kendisini ismiyle zikretmemizi bize farz kılmıştır.
/NİSÂ-103: Fe izâ kadaytumus salâte fezkurûllâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbikum, fe izatma’nentum fe ekîmus salât(salâte), innes salâte kânet alel mu’minîne kitâben mevkûtâ(mevkûten).
⭐Böylece namazı bitirdiğiniz zaman, artık ayaktayken, otururken ve yan üstü iken (yatarken), (devamlı) Allah'ı zikredin! Daha sonra güvenliğe kavuştuğunuz zaman, namazı erkânıyla kılın. Muhakkak ki namaz, mü'minlerin üzerine, “vakitleri belirlenmiş bir farz “ olmuştur.
Ankebut suresi 45. Ayette yüceler yücesi Allah peygamber efendimiz hz. Muhammed Mustafa s.a.v'e sana vahyedilen kuranı oku sonra namazı kıl ve Allahı zikretmekse mutlaka en büyüktür
buyurmaktadır.
29/ANKEBÛT-45: Utlu mâ ûhıye ileyke minel kitâbi ve ekımıs salât(salâte), innes salâte tenhâ anil fahşâi vel munker(munkeri), ve le zikrullâhi ekber(ekberu), vallâhu ya’lemu mâ tasneûn(tasneûne).
⭐Kitaptan sana vahyedilen şeyi oku ve salâtı ikâme et (namazı kıl). Muhakkak ki salât (namaz), fuhuştan ve münkerden nehyeder (men eder). Ve Allah'ı zikretmek mutlaka en büyüktür. Ve Allah, yaptığınız şeyleri bilir.
Yunus Emre derki:
Açıldı gökler kapısı rahmet doldu hepisi
Sekiz cennetin kapısı açılır Allah deyu deyu.
Zikir nefsimizi teskiye ve tasfiye olmasını, ruhumuzun sratel müstakim üzerinden seyri süluk yoluyla Allahın kendi zatına ulaştırmasını sağlayan en değerli salih ameldir. Yunus emre, açıldı gökler kapısı derken ruhun allaha giderken geçtiği safhalardan bahsediyor. Bizde bu güzellikleri yaşamak istiyorsak
Yüce Allahı ismiyle zikredelim gönül dostlarım. Sesli olarak sessiz olarak veya dilimizi kıpırdatmadan kalbimizle zikredelim.
Madem yüce rabbimiz daimi zikri bizlere farz kılmış bizde Allahın bizleri daimi zikre ulaştırması için Allah'a dua edelim. Ama önce Allah'a kalben ulaşmayı dileyelim.
Çünkü kilitli kalbin anahtarı bu dilekte saklı.
Ve sakın unutmayın dostlarım.
Marifet halkın içinde hakla beraber olabilmekte. Kalbiniz Allah desin, fakat kendinizi sevdiklerinizden ve onlarla zaman geçirmekten onları mutlu etmekten sakın uzak tutmayın.
Allah için bu hakikatleri sayfanızda paylaşın.
Sabir sabir da, insan cok zayif, dunya cok zalim!
Bülbül güle aşıktır . . .
Allah razı olsun başımızdan eksik etmesin sağlıklı uzun ömürler versin inşallah bir gün görüşürüz inşallah
Rabbimiz uzerimize sabir yagdir ayaklarimizi yolunda sabit kil amin
oyle sabredıyorum ki derviş olcam yakınd
Peki Allah'ın insanı yaratmasındaki hikmet nedir? İnsan niçin yaratıldı?
Allah henüz tecellinin ortaya çıkmadığı, zamanın ve mekanın olmadığı aleminde gizli bir hazine idi, bilinmeyi istedi. Hakk’ı kavramaya layık, kamil insanı yarattı. İnsanı ve kâinatı, sevgi ve aşk neticesinde yaratti.
51/ZÂRİYÂT-56: Ve mâ halaktul cinne vel inse illâ li ya'budûn(ya'budûni).
Ve Ben, insanları ve cinleri (başka bir şey için değil, sadece) Bana kul olsunlar diye yarattım.
Gönül dostlarım, kulluk sadece namaz kılmak hacca gitmek, kelime-i şehadet getirmek oruç tutmak değildir.
Kulluk niyet ve ameldir. Düşündüğün veya yaptığın her güzel salih amelin, bu amel ne olursa olsun, farz ve sünnet ibadetlerin yanında günlük yaşamında bir insana selam vermek veya o insana tebessüm etmek bile olabilir. Allah'ın vereceği rızkı kazanmak ve ailene getirmek için gösterdiğin emeğin, ailene ve insanlara karşı sevgi ve merhametle yaklaşımın yada insanlara veya herhangi bir canlıya ona fayda sağlayacak bir iyiliğin, kısaca bu hayatta güzel ve iyi yaptığın her şeyin, Kendi nefsin için yada başkalarının gönlünü kazanma niyetiyle değil, sadece Allah için, onun rızasını kazanmak için yaptığın her güzel amelin adıdır kulluk. Menfaat duygusuna kapılmadan, karşılık beklemeden sadece Allah için yapmanın adıdır kulluk.
Gönül dostlarım yüce Allah insanı o kadar çok seviyorki bu sevginin idrakına ve sırrına varabilmek için Allah'ı bilmek gerek.
Yerleri ve gökleri her şeyi insan için yaratan Allah bizleri kendisini bilmemiz ve mutlu olmamız için yaratmıştır. Sonuç olarak tek istediği insanın mutlu olmasıdır.
2/BAKARA-29: Huvellezî halaka lekum mâ fîl ardı cemîan summestevâ iles semâi fe sevvâhunne seb’a semâvât(semâvâtin), ve huve bi kulli şey’in alîm(alîmun).
O (Allah) ki, yeryüzünde olanların hepsini sizin için yarattı. Sonra (kudret ve iradesiyle) göğe yönelip, onları da yedi (kat) gök olarak düzenledi. Ve o, Alîm'dir (herşeyi en iyi bilendir).
45/CÂSİYE-13: Ve sahhare lekum mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardı cemîan minh(minhu), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yetefekkerûn(yetefekkerûne).
Ve göklerde ve yerde olanların hepsini kendinden (bir lütuf olarak) size musahhar (emre amade) kıldı. Muhakkak ki bunda, tefekkür eden bir kavim için mutlaka âyetler (ibretler) vardır.
Peki insanı ve her şeyi aşk ve sevgiyle yaratan Allah'a kulluk yapabiliyormuyuz.
İnsan ya Allah'a kuldur yada şeytana kuldur. Üçüncü bir yol yoktur.
Yüce Allah zamanı ve mekanı yaratmadan önce yalnızca Allah'a kul olacağımıza dair bütün insanlardan ahd aldığını bildiriyor.
36/YÂSÎN-60: E lem a’had ileykum yâ benî âdeme en lâ ta’budûş şeytân(şeytâne), innehu lekum aduvvun mubîn(mubinun).
Ey Âdemoğulları! Ben, sizlerden şeytana kul olmayacağınıza dair ahd almadım mı? Muhakkak ki o (şeytan), size apaçık bir düşmandır.
36/YÂSÎN-61: Ve eni’budûnî, hâzâ sırâtun mustekîm(mustekîmun).
Ve Ben, sizden Bana kul olmanıza (dair ahd almadım mı?) Bu da Sıratı Mustakîm (üzerinde bulunmak)tır.
Ve tüm sahabe efendilerimizin öncesinde şeytana kulken sonrasında kendilerini taguta, şeytana kul olmaktan kurtardıklarını Allah'a yöneldiklerini ve kul olduklarını yüce Allah bildiriyor bu ayette.
39/ZUMER-17: Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buşrâ, fe beşşir ıbâd(ıbâdi).
Ve onlar ki; taguta (insan ve cin şeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçındılar, kendilerini kurtardılar). Çünkü Allah'a yöneldiler (Allah'a ulaşmayı dilediler). Onlara müjdeler vardır. Öyleyse kullarımı müjdele!
Peki şeytana kul olmaktan kaçınıp Allah'a kulluk yapabiliyor muyuz.
Gönül dostlarım yüce Allah Adem a.s yaratmasından sonra Allah ile iblisin arasında geçen diyalogları kuran ayetlerinde bir hatırlayalım inşaallah.
38/SÂD-71: İz kâle rabbuke lil melâiketi innî hâlikun beşeren min tîn(tînin).
Rabbin meleklere: "Muhakkak ki Ben, tînden (nemli topraktan, balçıktan) bir insan yaratacağım." demişti.
38/SÂD-72: Fe izâ sevveytuhu ve nefahtu fîhi min rûhî fe kaû lehu sâcidîn(sâcidîne).
Böylece onu sevva ettiğim ve onun içine ruhumdan üflediğim zaman, derhal ona secde ederek yere kapanın!
38/SÂD-73: Fe secedel melâiketu kulluhum ecmaûn(ecmaûne).
Bunun üzerine meleklerin hepsi birden secde etti.
38/SÂD-74: İllâ iblîs(iblîse), istekbere ve kâne minel kâfirîn(kâfirîne).
İblis hariç ki, o kibirlendi ve kâfirlerden oldu.
38/SÂD-75: Kâle yâ iblîsu mâ meneake en tescude limâ halaktu bi yedeyy(yedeyye), estekberte em kunte minel âlîn(âlîne).
(Allahû Tealâ): "Ey iblis! Ellerimle (kudretimle) halkettiğim şeye secde etmenden seni men eden (şey) nedir? Kibirlendin! Yoksa sen yücelerden mi oldun?" dedi.
38/SÂD-76: Kâle ene hayrun minh(minhu), halaktenî min nârin ve halaktehu min tîn(tînin).
(İblis): "Ben, ondan daha hayırlıyım. Beni ateşten, onu tînden (nemli topraktan, balçıktan) yarattın." dedi.
38/SÂD-77: Kâle fahruc minhâ fe inneke recîm(recîmun).
(Allahû Tealâ): "Haydi oradan (cennetten) çık! Artık muhakkak ki sen, kovulmuş olanlardansın." dedi.
38/SÂD-78: Ve inne aleyke la'netî ilâ yevmid dîn(dîni).
Ve muhakkak ki dîn gününe (kıyâmet gününe) kadar lânetim senin üzerinedir.
38/SÂD-79: Kâle rabbi fe enzırnî ilâ yevmi yub’asûn(yub’asûne).
(İblis): "Rabbim öyleyse beas (yeniden dirilme) gününe kadar beni inzar et (bana mühlet ver)." dedi.
38/SÂD-80: Kâle fe inneke minel munzarîn(munzarîne).
(Allahû Tealâ): "Öyleyse muhakkak ki sen, tehir edilenlerdensin." dedi.
38/SÂD-81: İlâ yevmil vaktil ma’lûm(ma’lûmi).
Vakti malum olan (bilinen) güne kadar.
38/SÂD-82: Kâle fe bi izzetike le ugviyennehum ecmaîn(ecmaîne).
(İblis): "Bundan sonra Senin izzetine (andolsun ki) onların hepsini mutlaka azdıracağım." dedi.
38/SÂD-83: İllâ ibâdeke minhumul muhlasîn(muhlasîne).
Onlardan Senin muhlis kulların hariç.
38/SÂD-84: Kâle fel hakku vel hakka ekûl(ekûlu).
(Allahû Tealâ): "İşte bu Hakk'tır. Ve Ben, hakkı söylerim." dedi.
38/SÂD-85: Le emleenne cehenneme minke ve mimmen tebiake minhum ecmaîn(ecmaîne).
Cehennemi mutlaka seninle ve onlardan sana tâbî olanların hepsiyle dolduracağım.
Üzücü ve ders alınacak tefekkür edilecek olan iblisin insanların üzerinde ki hedefini yerine getirmesi ve tek bir fırka hariç çoğu insanı cehenneme götümesidir.
4/SEBE-20: Ve lekad saddaka aleyhim iblîsu zannehu fettebeûhu illâ ferîkan minel mûminîn(mûminîne).
Ve andolsun ki iblis, onlar üzerindeki zannını (hedefini) yerine getirdi. Böylece mü'minleri oluşturan bir fırka (Allah'a ulaşmayı dileyenler) hariç, hepsi ona (şeytana) tâbî oldular.
İblisin insanlar üzerinde vesvesesi dışında bir yaptırım gücüne sahip değildir, tesiri yoktur. Sadece davet eder.
34/SEBE-21: Ve mâ kâne lehu aleyhim min sultânin illâ li na’leme men yû’minu bil âhireti mimmen huve minhâ fî şekk(şekkin), ve rabbuke alâ kulli şeyin hafîz(hafîzun).
Ve onun (iblisin) onlar üzerinde bir sultanlığı (nüfuzu, tesiri) yoktu. Ahirete inanan kişi ile ondan şüphe içinde olanları bilmemiz için (iblisle onları imtihan ettik). Ve senin Rabbin herşeyi hıfzedendir.
İblis: "Senin muhlis kullarını azdıramam mümkün değil ama o muhlislerin dışındaki herkesi azdıracağım." diyor.
38/SÂD-83: İllâ ibâdeke minhumul muhlasîn(muhlasîne).
Onlardan Senin muhlis kulların hariç.
Ve hesap günü iblisin adımlarını takip edenler kendi nefslerini değilde sadece iblisi suçlayanlara iblis şöyle der.
14/İBRÂHÎM-22: Ve kâleş şeytânu lemmâ kudıyel emru innallâhe veadekum va’del hakkı ve veadtukum fe ahleftukum, ve mâ kâne liye aleykum min sultânin illâ en deavtukum festecebtum lî, fe lâ telûmûnî ve lûmû enfusekum, mâ ene bi musrihikum ve mâ entum bi musrıhıyy(musrıhıyye), innî kefertu bi mâ eşrektumûni min kabl(kablu), innaz zâlimîne lehum azâbun elîm(elîmun).
Şeytan, emir yerine getirildiği zaman şöyle dedi: “Muhakkak ki; Allah, size “hak olan vaadini” vaadetti. Ve ben de size vaadettim. Fakat ben, vaadimden döndüm. Ve ben, sizin üzerinizde bir güce (sultanlığa, yaptırım gücüne) sahip değilim. Sadece sizi davet ettim. Böylece siz, bana icabet ettiniz. Artık beni kınamayın! Kendinizi kınayın! Ve ben, sizin yardımcınız değilim. Siz de, benim yardımcım değilsiniz. Gerçekten ben, sizin beni ortak koşmanızı daha önce de inkâr ettim. Muhakkak ki; zalimlere acı azap vardır.”
Yaratılma sebebimizi hatırlayalım , Allah'a kalu belada verdiğimiz ahdimizi misakı ve yeminimizi tutalım ve fırkalara ayrılmayalım.
Sadece kendimiz için değil başkaları için yaşayalım. Tasavufta bir hakikat vardır, önce canan sonra can denir. Allah için Sevelim,ama çok sevelim.
Ve en önemlisi Allah'a ulaşmayı hidayetine ermeyi kalben dileyelim, çünkü bu dilek insanın şeytana kul olmaktan kurtulmasına ve Allah'a kul olup zatına giden yola ulaşmamızın en değerli anahtarıdır.
Allah'a emanet olun hepimizden Allah razı olsun.
Allah için bu hakikatleri kendi sayfanızda paylaşın.
allah razı olsun sizden güzel insan
BELAYA HAMD EDİLİR,ŞÜKREDİLMEZ
Hocam , herkesin herşeyden şikayet ettiği ve tatminsiz oldugu bu günlerde içimize bir ferahlık ,bir nefes verdi anlattıklarınız.Rabbim sizin de gönlünüze huzur versin.
Allah senden razı olsun güzel insan bugün uğradım haksızlığa canım çok sıkılmıştı seni dinledim Biraz ferahladın yüzün hep gülsün inşallah
Allah razı olsun hocam ruhum aydınlandı
Ne mutlu Alhamdulillah 🤲
Ah hocam ah güzel söylüyorsunuz cidden ama birde sözü sahiplerinden duysaydık iyi olmazmıydı.hee
Merhaba hocam Allah sizden razı olsun nollursuz bana dua edin 10 gündü bebeğim olup yüzün görmeden nefesin duymadan kuvze koyublar çok zor hocam Allah kimseye göstermesin Allahım herkese hayırlısı neyse nasip etsin 🤲
Yav hocam nasıl bir adamsın şu dünyaya bakışımı değiştirdin sözler kurşun gibi yürekten vuruyor
Dilinize Diylinize sağlık hocam 👏👏👏🙏🙏
Allahin bana verdiği belalara hamd olsun allah sizeden razi olsun hocam
Allah razi icin Kuran hakki icin sizden dua isterim
Sen ne güzel insansın be hocam
Rabbim razı olsun inş senden hocam ne zaman seni dinlesem gönlüm kalbim huzur buluyor elhamdülillah ağzına yüreğine sağlık hocamm.🤲🏼 Hamdolsun dinlettiren Rabb'ime.
Hocam Allah sizden binlerce kere razı olsun
“Şükretmek İçin Ne Kadar Çok Sebebimiz Var! Biliyor musunuz?”
Dünyada yaşarken yaşadığını hissetmeyenler var, ölüler gibi.
Dünyada giderken nereye gittiğini bilmeyenler var, körler gibi.
Dünyada nereden geldiğini bilmeyenler var, kayıplar gibi.
Dünyada neden dünyaya geldiğini bilmeyenler var, cahiller gibi...
Günde beş değil bin ezan okusan kulağına, duymayanlar var, sağır olanlar..
Bir kez değil bin kez tebliğ etsen bir zerre kalbi yumuşamayan mühürlü kalp- liler var. Her şeye dönüp te Allah’ın (celle celalühü) kelamına dönmeyen diller var. HAKKA kekeleyenler. Ve sizler; 2017 yılında hâlâ yaşadığınızı, nereden ve ne için geldiğinizi, nereye gittiğinizi biliyorsanız ve hâlâ kulaklarınız ezanı duyabi- liyor, başlarınız secdeye gidebiliyorsa rabbinize bin kez hamdediniz. Ve nefsiniz ve şeytan sizi günahlar ve haramlar ile bu ahir zamanda esir alamadıysa bir mil- yon kez şükrediniz...
Şeytan haritası syf: 138
bu öyle bir videoki ders olarak çalışılmalı ilmek söz veriyorum şu sınavı atlatayım alahın izniyle tekrar izleyip notlar alıp derinlesimesine çalışcam temmuzda izleyip bu yorumu gören varsa beğensinde hatırlasın
Sizi dinlemek huzur veriyor sağlık sıhhat dileklerimle
🌹🌹🌹😻😻😻😻Reis🌹🌹🌹🌹
Maşallah ne güzel bir anlatım. Insanı hiç bunaltmıyor.
Hocam fon müziği biraz kısık kalıyor hafif artsa daha güzel olmaz mı?
Yorumları okuyormusunuz - -?
Allah razı olsun senden hocam 🍃🌹🍃
Rabbim bin kere razı olsun hocam sizden
Hocam sizi dinledikçe kalbim sızlıyor hep eksik yaşıyorum
Eğer yanlış bilgi verirsem lütfen bağışlayın. Sanırım bu reklamlar siz istediğiniz için çıkıyor. Yani bir ücret alabilmek için. Eğer böyle bir durum varsa, yanlış yapıyorsunuz ben tebliğ etmiş olayım.
- Birincisi söylenen cümleler geçmişten ilim adamlarının. Bu cümleler Hakkı Halka anlatmak için yazılmış. Tebliğ için gönülden akmış mısralar. Eğer siz başkasına ait olan bu kelâmlarla youtube dan gelir elde ediyorsanız. Yanlış anlamayın ama günaha giriyorsunuz.
- Maide 44 ün yapısına ters bu. Allah c.c için tebliğ, karşılığında beklenti olmadan yapılan eylemlerdir. Başkasına ait olan mısralar üzerinden reklâmlı video çıkmak üzücü. Bu videolar reklamsız da çıkabilir. Düşünün Nabi merhum çıksa mezarından ve benim sözüm ile dini İslam olmayan bir kurumdan para mı kazandiniz diye söylese. Bu cümleye cevap veremeyiz. Dediğim gibi yanılıyorsam affedin. Eğer youtube geliri yok o reklamlar zorunluysa sözüm yok.
Tek kelimeyle harika
Sizi daha erken bulmak isterdim ama buna da şükür ki sizi buldum ve bırakmam Allah sağlık versin, razı olsun.
ALLAH Razı olsun
Ağzınıza sağlık hocam çok güzel anlatıyorsunuz
Allah razı olsun ağzına yüreğine sağlık çok güzel sözler
🤲🏼🤲🏼❤❤
Değerli hocam Allah ömrünüze bereket versin
Düşünceniz adına teşekkür eyv
Akil odur ki gelmeye dünya metaından gurur.Muddeti devri felek bir demdir Adem bir nefes...
Sabır için en gerekli sey, umursamaz bir insan olmak, övülmeyide yerilmeyi de,yenmeyide yenilmeyide,kazanmayida kaybetmeyide,sevilmeyide sevilmemeyide eşit görmek ,insan rızası için değil ALLAH RIZASI için yaşamayı odak noktasi yapmak tan geçer. Bunlari yapamayan bu dünya hayatını çok önemsiyor demektir, ölümü her an hatırlamak ,100 yıl sonra şu gördüğümüz herseyin yerini başka şeyin aldığını düşünmek gerekir.Bu dünyayı çok önemseyen sabredemez,her olay ona ağır gelir yük olur.RABBIM SABRĮ TESLİMİYETİ nasip etsin
Çok şükür
Rabbim razı olsun sizden
Hocam seni dinledikce huzur buluyorum allaha razı olsun
Ne kadar güzel konuşuyorsunuz manevî ilaç gibi dilinize yüreğinize saglık Allah razı olsun