UYUYAMADIĞIM TƏQDİRDƏ DÜCANƏ DİNLƏYİRƏM. AMMA 2- Cİ DİNLƏMƏ OLMALI. İLK DƏFƏ DİNLƏDİKDƏ GÖZLƏRİMİ QIRPMADAN CAN QULAĞI İLƏ DİNLƏYİRƏM. BİLMƏM BU AYIB SAYILAR, YOXSA ÖVGÜDÜR. COCUQLARIM DÜCANƏ HOCANIN SƏSİN SEVMƏZ. SƏSİ XIRƏLDAYIR DEYİELƏR. AMMA MƏNƏ SOR DÜCANƏ HOCANI.... FƏTHNAMƏ VƏ MƏDHNAMƏ YAZARAM HOCAYA.😊
Sevgili @deniz6153 : "Bir türkülük işimiz var" sözü bana Edmund Rustand'ın Cyrano de Bergerac'taki meşhur deyişi hatırlattı : *"Baladın sonunda işin bitmiş olacak !"*
Hocam "Devenin Gözyaşları " isimli bir belgesel izlemiştim. Doğum yapan deve doğum sonu depresyonu geçiriyor. Yavrusunu emzirmeyi reddediyor. Hafızam beni yanıltmıyorsa göçebe yaşayan bir türk coğrafyasında yaşanıyor bu olay..Sonra deveyi sağaltmak için bir ozan getiriyorlar..Ozan çalıyor deve sicim gibi gözyaşları döküyor..Rütüelin sonuna doğru deve canum yavrusunu kabulleniyor..Sanat yalnız biz insanları değil yaşayan diğer canlıları da sağaltıyor.. Müjdat Gezen Sanat Merkezinin girişinde "Sanat onarır ." yazısını görmüştüm yıllar önce.. Sohbetiniz için teşekkür ederim..
Sayın Hocam selamlar saygılar. Hatay'ın Samandağ İlçesinde gönüllüler tarafından kurulmuş bir yardım merkezinde elimizden geldiğince bölge halkına yardım dağıtmaktayız. Psikoloji bölümü mezunuyum ve aynı zamanda müzikle uğraşmaktayım. Önceliğimizi insanların ihtiyaçlarını gidermeye verdik. İhtiyaçların giderilemediği sürece psikolojik destekler biraz etkisiz kalabiliyor. İnsanların en büyük endişeleri kendilerini bekleyen belirsizlik durumu olarak göze çarpıyor. Buradaki yerel halktan ve gönüllülerden müzikle uğraşan arkadaşlarımızla bazı zamanlarda şarkılar türküler çalıp söylüyoruz. Bu aktivitelerimiz çok etkili bir terapi oluyor hepimize. Ayrıca insanlara ihtiyaçlarını ulaştırmak için temasa geçtiğimizde yapılan sohbetler bile bir nevi terapi gibi geliyor insanlara. Kendileri için koşturan birilerini görmek bile işe yarayan bir durum. Sanat çok etkili bir terapi yöntemi burada çok daha net anladık. Herkese selam ve sevgilerimizi iletiyoruz bu güzelim memleketten...
Yüreğinize sağlık, bir insanı bile mutlu etmekten mutlu olmak ne büyük meziyet 🌿 lütfen bizleri de haberdar edin ihtiyaçlar konusunda ki, bizler de buradan elimizden geldigince birşeyler yapabilmenin az da olsa huzuruna erisebilelim. Sevgiler 🌼
Emekleriniz için teşekkürü bir borç biliriz.Hatay'ın güzel insanlarının desteğe çok ihtiyacı var.Çünkü acılar paylaştıkça azalır bunun idrakindeyiz.Gidebiliyorsak orada bizzat yardım etmemiz lazım.Gidecek durumumuz yoksa buradan sözlerimizle ve yüreğimizle maddi manevi onlarla olmalıyız.Allah yardımcıları olsun.Bizleri de bu yardımlarda vesile kılsın.
Öyle haklısınız ki. Malatya'da beş çocuğu göçük altında kalmış kaybetmiş bir kadın kürtçe ağıt yakarak dayanabiliyordu acısına. Hiç bir dediğini anlamadigim halde hep beraber ağladık. Tek sığındığı o ağıttı.
"Ağlayarak arınır insan" ne kadar doğru bir söz sayın hocam. Ve ülkece, ne kadar çok ihtiyacımız var birbirimize sarılıp ağlamaya. Depremi yaşayan insanlarımız çok metanetli görünüyor ama bu aldatıcı bir görüntü. Önümüzdeki günlerde, bu donma halinin yavaş yavaş çözüleceğini ve çeşitli şekillerde patlamalara dönüşeceğini düşünüyorum. Söylediklerinizde hiç bir sorun olmadığı gibi son derece doğru bir öneri. İyiki varsınız 🙏
"Önce şehirlerin ruhunu ayağa kaldırmak zorundayız" Bu muhteşem sohbet için sağ olun 🙏 Bir iki satır yazmadan gitmek ayıp olur. "Eledim eledim hölük eledim, Aynalı beşikte canan bebek beledim, Büyüttüm besledim asker eyledim, Gitti de gelmedi canan buna ne çare!" Bu türküyü her dinlediğimde gözlerim dolar. 10-15 gün önce yine uykum kaçmıştı gecenin bir vakti interneti açtım oradan buraya gezdim. Kanalda dolaşırken birden aklıma Janis Joplin geldi, niye bilmiyorum, kaldı ki ilgi alanımda olan bir müzik türü de değildir. "Cry Baby" parçasını, sesi de açarak bir kaç defa dinledim, konser kaydı idi. Sesinin son noktasına kadar bağırması bana inanılmaz iyi geldi, sonra gittim yattım. Keşke hocam keşke saz çalmayı bilseydim, pişmanlıklarımdan birisi de bu oldu. 💐
Allı turnam bizim ele varırsan Şeker söyle kaymak söyle bal söyle Oy gülüm gülüm, kırıldı kolum Tutmuyor elim, turnalar hey... Antayka Hatay Diyarbakır Maraş Sesimi duyan varmı ki gardaş Urfa'nın gölü Ibrahim'in gülü Kimisi diri kimisi ölü Adıyaman Bingöl Dünya yı sen gör .......................... Körpenin eli Babanìn yüreği Malatya yârimin bedeni Osmaniye Kilis Gaziantep biziz Anadolu da atar kalbimiz..❤
Dücane Bey,. Aralıklarla da olsa sizi Yeni Şafak yıllarınızdan beri takip ederim. Son zamanlardaki entellektüel duyarlılığınız, insanî duygularınızın bir yansımasıdır. Bunu, birçok aydın geçinen insanda görmüyoruz. İyi ki varsınız. Ben, Türkiye'de okudum, çalıştım. Yıllardır yurtdışındayım. Yılda 1-2 gelişimiz hariç, soğuk (sadece iklimi değil insanı da) bir ülkede ömrümüzü geçiriyoruz. Ülkemizin kıymetini, cevherini milletçe yeniden kavramak ümidiyle, size teşekkürlerimi sunarım.
Titanik filminin batış sahnesinde gemideki müzisyenlerin filikalara koşmak yerine konser vermesi en etkilendiğim sahneydi. O yüzden felaketin ortasında saz çalmanın iyi gelebileceği fikrinize katılıyorum.
Hocam, bir halkbilimci olarak sizi tebrik ediyorum. Halkbilim hemen hiç bilinmeyen ve sosyal ilimler arasında dahi yeterli ilgiye mazhar olamamış bir disiplindir. Halkın hayat karşısındaki problemlerine kendi bulduğu çözümleri inceler. Bunlar arasında en önemli hususlardan biri de yas kültürüdür. Yas ve ağıt acıyı hafifleten en önemli unsurdur. İnsanların travma yaşamamasını, sıkıntılarını dışarıya duyurmak suretiyle hafiflemesini sağlar. Taziye kültürü de acılı insanın tek başına bırakılmaması yani kendi başına olarak sürekli acıya yoğunlaşmasını engelleyen bir hadisedir. Bugün şehir kültürü içinde yeterince değerli bulunmasa da binlerce yıldır toplum varlığının devamı noktasında hayati önemi haizdir. Toplumun acı ve sevinç karşısında birlikte hareket etmesi ve bu bağlamda ortaya koyduğu törenler gayet işlevseldir. Bu yönüyle de dikkate alınmalıdır. Bu arada din konusunda söylediklerinize tam olarak katılamayacağımı da ifade etmek isterim. Hâlâ insanlar dine sığınıyor bu bölgede. Hatta burada yakınları vefat eden bir depremzede yıkılan binalar konuşulurken hasar gören camileri kast ederek "yav bırakın onun evi yıkılmış bunun evi yıkılmış muhabbetini, baksanıza kendi evine bile torpil geçmiyor" demişti. :) Din de bir toplumun sağaltımı, huzuru bakımından tahmin edilenden çok ciddi bir güç ve etkiye sahiptir. Bunlar olmasa insanlar toplu şekilde intihar etmeye başlayacak. Toplumu sevmek, onun değerlerine hürmet etmek, o değerlerin kendi dinamiklerini oluşturmasına ve yaşamasına katkı yapmak doğru ve doğal olandır.
Fay kırılması mı yoksa kader planı mı? İntihara meyil bu olayda depremi açıklamak için hangisini kullandığınıza bağlı bence. Zaten pamuk ipliğine bağlı olan yaşamın anlamı hissi, duygusal açıklamaların yetersizliği ve tatminsizliği ile ortadan kalkarak intihara meyili artıyor olabilir mi?
@@oguzhan1123 İntihar olayını bu deprem özelinde değil sürekli ve farklı şekillerde felakete uğrayan bir toplumu sakinleştirecek/sağaltacak din ve kültürel seromoniler de olmazsa artacağını söyledim.
Duygularımı yazmaya meraklı olduğum zamanlarda, 20’lerimin başında bir dergiye bir yazı göndermiştim: “Ve mağluplar gözyaşları ile topraklarını sulayamazlar mağdurların… bir türkü bir öykü tutar elinden umudun. Tebessüm kazanır.” diye yazmıştım. Büyüdükçe duygularımı açığa çıkarmanın zayıflık olduğunu anladığım için sakladım kalemimi, hiç yazmadım. Bugün, bu konuşmanızla anımsadım kendimi. Bizi kalemimize ve duygularımıza sırt çeviren mekanik birer köleye dönüştürdüler. Anımsattığınız için teşekkürler.
Türkü çığırmayı Erdal Erzincan üstadımız yaptı . Tamda deprem çadırlarının orta yerinde , çala çocuk genç ve yaşlılarla birlikte .. aşk olsun yapabilene😊
Dücane Bey, Konuşmanızı başından sonuna büyük bir beğeni ve ilgiyle dinledim. Sanatın, edebiyatın sağaltıcı ve şifa veren yanına dikkat çekmeniz çok kıymetli. Çünkü ben de sizin gibi bunun göz ardı edildiği kanısındayım. En azından önemsenmediğini, ihmal edildiğini düşünüyorum. Sizi dinlerken İsmet Özel'in Ataol Behramoğlu'na gönderdiği mektuplardan birinde bahsettiği bir anekdot aklıma geldi. Yıllar önce okumuştum ve çok etkilendiğimi hatırlıyorum. Zira o yıllarda asker ve henüz genç bir delikanlı olan İsmet Bey'in de, anlattıklarınızla birebir örtüşen bir an'a tanıklık ettiği - tam anlamıyla bir katharsis yaşandığı - anlaşılıyor. İzninizle ilgili kısmı buraya da yazarak hem sizinle hem de bu videoyu izleyenlerle paylaşmış olayım. "Gece taarruzundan dönüyorduk. İçinde bulunduğumuz REO hızla alaya doğru ilerliyordu. Yol bitmek bilmiyordu. Yirmi kadar adam, soğuğun ve açlığın etkisiyle büzülmüş uyukluyordu. Herkes vardığı yerde sıcak yemek ve yatak bulamayacağını biliyordu. Umutsuzluk çökmüştü. Gün yorgunlukla geçmişti ve önümüzdeki günün beter olacağı bilinen bir şeydi. Aracın içini boğan zifir asker adamların içinden yayılmıştı. Açtık ve soğuk kemiklerimize işliyordu. Bir an tiz, yanık bir ses yükseldi. Bir uzun hava. Bir saattir ağzını bıçak açmayan adamlardan sesler gelmeye başladı. Helal Olsun. Yaşa. Allah razı olsun. Ben içimden kopan şeyi pek iyi bildiğimden herkesin duygularını iyi değerlendirebiliyordum. İçimize bir şey dolmuştu. Gıdalı bir şey. Bir şey eklendi bize. Daha dik duruldu. Yaşamakla bir bağ kuruldu. Ve o sese bir tapınış başladı. Esasen tapınmayla birlikte hayat da başladı. Ben bir şairim ve düz yazıyı iyi kıvıramıyorum. Bunu yazmayı mutlaka diledim. Çünkü ömrüm boyunca sanatın işlevinin ne olduğunun somutlandığını görmemiştim. İlk kez insan yaşamasına maddî olmadığı sanılan bir unsurun böylesine müdahale ettiğini ve onu değiştirdiğini gördüm. Öyle ki biçim ve öz ilişkileri değil, yaşamaya bir yanıt oluşu (sanatın) ilgimi çekti." [Ataol Behramoğlu-İsmet Özel, Genç Bir Şairden Genç Bir Şaire Mektuplar, Oğlak Yayınları, İstanbul, 1995, s. 88-89.] Sizin de dediğiniz gibi; "İnsan onuru. İşte sanat, bu onuru ayakta tutan bir şeydir. İnanın, bir türküyle insan, kendi onurunu, haysiyetini ayakta tutabilir. Yaşanacak şeyler olduğunu bilir. Ümidini kesmez. Bütün hikâye ümittir..." Sağlıcakla kalın.
Şu süreçte o kadar psikiyatrist , psikolog dinledim, derslere eğitimlere katıldım. Bu kadar etkili bu kadar verimli olmamıştı. Teşekkürler kıymetli hocam...
Kıymetli hocam, Maraş’da zedeli bir kardeşiniz olarak; ozansız, şair siz kaldığımız şu günlerde, sohbetiniz “sanat ” gibi iyileştirici geldi. Eksik olmayın…
"Ruhlarımız yaralı, güvenlik duygumuz zedelendi, şu anda hiç kimse konuşmuyor hatta temas etmeye bile kimse cesaret edemiyor .." uzun zamandır bu ruh hali ile iken başladı bu söyleşileriniz nasibim varmış denk geldim Belli bir mesafeden Olup bitenler ne yaşıyorumu çözümlemeler , hayati önem de can kurtaran oldu ruhuma Hocam üç beş dost ile sohbet söyleşileri söyleminiz akraba ruhlar hissiyle hemhal olmanın şükran hissi ile hürmetlerimi sunuyorum 😌💐🤲
Bu proğram için ne kadar teşekkür etsem azdır hocam depremden beri her yaptığımdan utandığım için müzik dinlemedim uzak durdum ama kalbimin acısı asla dinmiyor gönüllü olarak deprem bölgesine gittim ama gitmedi ruhum hasta gibi çok faydalı oldu çok şey öğrendim ayağınıza taş değmesin.... Allah razı olsun
Ağıt, türkü ya da marş okunduğunda, söylendiğinde arınma yücelme hissi ile dolarız. Aynı zamanda yüceltme ile gidenlere karşı vazifemizi yapmış hissederiz . Ve bu kalanlara iyi gelir . Hocam düşündürdükleriniz ve siz çok iyi geldiniz.
Kara Gün Ağıdı Gecemiz zifirden kara Ne yol ne iz görülecek Bizim için bundan sonra Bir hedef yok varılacak Yuvalarımız dağıldı Sevinçlerimiz boğuldu Beklentimiz bu değildi Bir ümit yok sarılacak Zehirden acı suyumuz Tükendi bitti soyumuz Bundan böyle hamurumuz Gözyaşıyla karılacak Bebektik sevgi dalıydık Çocuktuk yaşam doluyduk Genç kızdık delikanlıydık Ölüm bile darılacak Kırıldık donduk edildik Taş mezarda bekletildik Yok olmaya terk edildik Kadere mi yorulacak Işığa düşman olmanın Karanlığı savunmanın Hesabı bütün bunların Bu dünyada sorulacak ATAOL BEHRAMOĞLU 12.03.2023 Saygı ve Sevgilerimle...
Hocam merhaba dünya görüşü olarak ve bir meslektaşınız olarak.. Son zamanlarda yaşadığımız acı günlerde toplumsal çözüm için en iyi önermelerden ,hatta duyduğun en mantıklı söylem oldu, "AĞIT" hipoteziniz. (Bu yorumum söyleşinizdeki 30 dakikasına kadar olan bölüm için)İşlerimi bitirdiğim zaman devam edeceğim. Söyleşideki bu argümanlara yorum yapmadan geçmek istemedim.Çünkü ruhumu iyi hissettirdi. Ayrıca depremde yakınlarımdan, üç kişi, birde arkadaşımı kaybettim. Tabi bu yakın tanıdıklarım, hayatını kaybeden herkesi kaybettim ve kaybettik. Son 4 gündür inanılmaz şekilde türkü dinliyorum ki amatör olarak 14 yıldır saz çalıyorum ,bu zamana kadar bu derece yoğunlukta türkü dinlediğimi hatırlamıyorum. Dolayısıyla "AĞIT" argümanınız beni benden aldı.. Türküler özümüzdür bizim dolayısıyla Şeyh Gâlib in, şu sözü çok manidar dır; "Hoşça bak zâtına kim zübde i âlemsin sen Merdüm i dîde i ekvân olan."
Dinlerken duygudan duyguya düşünceden düşünceye geçtim sizinle! Herkesin tekrar yürüyebilmesi için ruhların ayağa kalkabilmesi için VURUN SAZIN TELLERINE!
6 Şubat'a dair.. Çok şey vardı söylenecek Kesti sözümüzü Ömür Kaldı yolda Düşlerimizi taşıyan gemi Nasıl alabilir ki gönlümü Annemi düşündüğümde Patlak veren toprak ? Hem ne görebilir ki Karanlıktan başka Kör bir göz ? Burası güzellik uykusunun Meşhur olduğu coğrafya Burası boy verdiğimiz yalan Sesli düşünen Ve hatıraları yerinden eden talan Deprem.. İçini döktü içimize Hiç konuşmadan 6 Mart 2023 Çanakkale Cemal Sepici
Hocam iyiki varsınız .Bende sanatın iyileştirici gücüne inanıyorum.Kendimde uzun bir süre önce eşimi kaybettim edebiyatla iyileşiyorum. Sizi dinledikten sonra konuşmalarınızıdan daima bir şeyler öğreniyorum sağolun
Felsefenin bir tarafıda türkülerden geçer hatta bir türkü bin defa düşündürür insanı tabi düşünebilene mesela bir türkü sözünün mısrasında geçen "ruh bir arı vücut kovan balım yaralı yaralı " Cümlesi üzerine çok düşünmüşümdür..daha neler neler.. Hatta yaradılışı on kıtaya sığdıran nice arif ozanlar vardır "Davut suları, Daimi, mahzuni Şerif, aşık veysel, noksani,fedai, aşık dertli " Daha da niceleri.. Bir cümle duyarsınız yav nasıl bir ufuk nasıl görüş nasıl yürek nasıl gönül gözü var tüm kainatı bir deyişe bir türküye sığdırmış diye şaşırır kalırsınız... Ayrıca türküler güç verir insana yaratıcıyla ortak dil gibi dinleyene dinletene huşu verir...maneviyatın mealidir türküler deyişler.. Söyleyenede söyletenede Aşk olsun.. Saygılar sevgiler
Çok doğru söylediniz hocam o şehirlerin önce ruhlarını ayağa kaldırmalıyız, Âkif’te aynısını yapmadı mı istiklal mücadelesinde. “ Şi’r için gözyaşı derler, onu bilmem yalınız, Aczimin giryesidir bence bütün âsarım”…
Hocam kendi hayatımda sizin söylediğiniz her şeyi yaşadım hem ağladım hem şarkı söyledim dinledim tekrar tekrar dinledim ve ağladım fakat sonradan hissetigim duygu arınmak hafifletmek di bilmeden yaptığım şey meğer ne kadar degerliymis sağolun
Dücane Bey tam da bugünlerde Yaşar Kemal'in "Ağıtlar" ve "Gökyüzü Mavi Kaldı" kitaplarını okumaktaydım. Bu kitapları anlattıklarınızı anlamakta zorluk çeken gençlere tavsiye etmek isterim. Şimdiki zamanda Anadolu'da söylediklerinizi yapabilecek yeterli sayı ve yetenekte aşık ya da dengbej var mı acaba, yoktur demiyorum bilmediğim için merak ediyorum. Büyük şehirlerden gidecek görece modern sanatçıların yapabileceğinden şüpheliyim. Saygılar.
Borusan quartet iyi bir hazırlıkla borusan senfonik orkestra eşliğinde türkülerden oluşan (söz olmayan) dünya çapında ses getirecek bir konserle yasımızı ifade etse ne muhteşem olur :(
Konuşma boyunca aklıma Kahpe Bizans filminde Cem Karaca'nın "Dost Hakkı" türküsünü söylediği köyün düşman tarafından saldırıya uğradığı ve köylülerin öldüğü sahne aklıma gelip durdu. Bir komedi filmi olmasına ve izlediğimde çocuk yaşta olmama rağmen beni çok etkilemişti ve nasıl yer etmişse hemen aklıma geliverdi siz konuşurken.
Dücane hocam umarım kendimi doğru ifade edebilirim dost meclisinde olduğunuz gibi içtenlikle anlatımınız için çok teşekkür ederim o sohbetleri dinleyici olarak dinlemek ruhlarımızı ve aklımızı besliyor hürmetler
Eskiden köyde cenazelerde değişler söyleyerek ağlayan kadın vardı. O hem söyler hem ağlardı ve çevresindeki kadınlarda ağlamaya başlar birlikte bir ritim tutarlardı. Kadınların biri değişi bitirdiğinde biri başlardı sözler şiir gibi akardı. Şimdi ağlamak günah caiz deği, ölünün arkasından ağlanır mı diye telkinlerde bulunuyorlar ve ağlayacak kimse kalmadı.annem sela okunmaya başladığı zaman elindeki işi bırakır üzerini değiştirir eline mendili alır cenaze evine giderdi şimdi anlıyorum ki annem cenazeyi bahane edip kendine ağlamaya gidiyormuş😊
Год назад+1
" herkes diyarında muhabbetinde bilmem bizi ne civara yazmışlar.. "
Saygıyla bir şey eklemek istiyorum. Catharsis sadece ecstasy ile değil başka yollarla da gerçekleşebilir. Ağlamak, sevdiğine sarılmak, duygularını paylaşmak gibi.
Hocam ben selda baycanin nenni bebek türküsünü dinliyorum oradaki insanlarla beraber hergun ağlıyorum belli cigerli adamsınız bu türküyü açın dinleyin çocuklar gibi ağlarsınız tavsiyemdir herkese
pandemi, ekonomik buhran, deprem ve en nihayetinde sel felâketi. hepimiz ağır hasarlı ruhlarımız ile yaşamda kalmaya çalışıyoruz. peki sonrası ne mi iyi yaşam için savaş vermek.
Mrb biz Dogu ve Güneydoğu da 30 yıl boyunca çatışma ortamında yaşayarak binlerce vatandaşımızı kaybetmenin yanında milyonlarca insanda ruhsal olarak yaralandı..biz bu yaralarımız hala iyileşip kabuk tutmadı..bu yaraların sağaltılıp kabuk tutmasıda barışça eşit ve kardeşçe yaşamaktan geçiyor sanırım..Yıllarca duyarsız kalan insanlara hatırlatmak istedim..
Sevgili hocam yine harika bir sohbetti sağ olun, var olun. Umarım bir gün ''HATALAR'' üzerine de bir çözümleme yaparsınız. Ben bu günlerde ''evlerinizi kontrol ettirin ve depreme dayanıklı değilse çıkın sonra tekrar girin (biraz basite indirerek yazdım ama), can güvenliğiniz çok önemli'' çağrısına illet oluyorum. Yaaa bu bi terzinin yaptığı pantolon paçası kısaltma hatası değil ki, pantolonu çantana koyup terziye götürüp ''paçasını doğru kısaltmamışsın'' diyip bi hafta sonrada gidip geri alalım. Bu sürecin maddi ve manevi zorlukları dile kolay, bi ev taşımak öyle hah diyince olacak bir şey mi. Hatalar??? Trende işe giderken kendimi sizin yerinize koyup HATALAR la ilgili içimden kendi kendime sunum yaptım, çıkan sonuç sadece duygu patlamalarım, böylede olmaz ki, böylede yapılmaz ki, insanlık nerde kaldı falan gibi sözler oldu. Sizi bir kez daha yürekten kutluyor ve varlığınız ve bize sunduklarınız için çok teşekkür ediyorum. Yaklaşık iki iki buçuk saat boyunca anlatıyor ve her anlatığınızıda duyguya değil verilere, bilime, bilgiye, sanata, felsefeye......bilgili bir şekilde bağlayarak çözümlüyor ve bize en yalın ve anlaşılır şekliyle sunuyorsunuz. Emeklerinize sağlık... Sevgi ve saygilar
Bir derdi olana ihtiyaç var. Başkalarının derdini dert edinenlere ihtiyaç var. Derdi olmayan ile dert sahibini anlayan arasında boşluk kapanır mı? Ağıta yürek var mı?
Hocam.Serhan Asker iki hafta önce tam da sizin dediginiz gibi alevi köyünde çadırların bulunduğu alanın yanında kocaman bir daire oluşturmuşlar kadınlı erkekli kocaman bir daire bir kisi saz çalıyordu ve o güzel insanlar dinliyordu.
Hocam iyi söylüyorsunuz insanlarımız ne anlar psikolojide her şey yok olmuş her konuda dilenci durumuna düşürüldü her konuda dinle ilgili söylediğiniz bence yaraları saramaz bir örnek vereyim bilirim maras olaylarını yaşadım neler oldu gordum ve halen zorluyor beni ben halen hiç bri şey duymuyorum , bu sefer başka dil dönmüyor kader hiç değil önce gerekenler yapılsın gerisine birileri kader desin ben demiyorum iyi günler
Aksi kanıtlanamayana kadar herkes suçludur.... Biz kendi suçluluğumuzla yüzleşemiyoruz,bu da kendini kabullenemeyen insanı uçurumun kenarına getiriyor...İnsan kötücül bir varlıktır,eline fırsat geçsin yeter...
Yas, ağıt şeklimiz de her şey gibi değişime uğramakta. Sosyal medyada yapılan metin bazlı paylaşımlar, editlenmiş, melodi eklenmiş videolar da birer ağıt görevi görüyor olabilir.
82 yaşındaki yıllar önce yeni aile siyle hayatını sürdüren babam ,Temmuz 29 da öldü intihar etmiş ti aylar dır utanç ve karışık duygular içerisinde ,hiç ağıt gelmedi aklıma.
"Bir türkülük işimiz var". Son zamanlarda sizi dinlemek de türkü gibi etki bırakıyor iyi ki varsınız🙏
Türkülerle gömün beni
UYUYAMADIĞIM TƏQDİRDƏ DÜCANƏ DİNLƏYİRƏM. AMMA 2- Cİ DİNLƏMƏ OLMALI. İLK DƏFƏ DİNLƏDİKDƏ GÖZLƏRİMİ QIRPMADAN CAN QULAĞI İLƏ DİNLƏYİRƏM. BİLMƏM BU AYIB SAYILAR, YOXSA ÖVGÜDÜR. COCUQLARIM DÜCANƏ HOCANIN SƏSİN SEVMƏZ. SƏSİ XIRƏLDAYIR DEYİELƏR. AMMA MƏNƏ SOR DÜCANƏ HOCANI.... FƏTHNAMƏ VƏ MƏDHNAMƏ YAZARAM HOCAYA.😊
Sevgili @deniz6153 : "Bir türkülük işimiz var" sözü bana Edmund Rustand'ın Cyrano de Bergerac'taki meşhur deyişi hatırlattı : *"Baladın sonunda işin bitmiş olacak !"*
Bende aynısını yasamak işedim”bir türkülük ama sadece bir türkü yetecektir yeniden herşeyi başlatmaya”❤
Hocam "Devenin Gözyaşları " isimli bir belgesel izlemiştim. Doğum yapan deve doğum sonu depresyonu geçiriyor. Yavrusunu emzirmeyi reddediyor. Hafızam beni yanıltmıyorsa göçebe yaşayan bir türk coğrafyasında yaşanıyor bu olay..Sonra deveyi sağaltmak için bir ozan getiriyorlar..Ozan çalıyor deve sicim gibi gözyaşları döküyor..Rütüelin sonuna doğru deve canum yavrusunu kabulleniyor..Sanat yalnız biz insanları değil yaşayan diğer canlıları da sağaltıyor..
Müjdat Gezen Sanat Merkezinin girişinde "Sanat onarır ." yazısını görmüştüm yıllar önce..
Sohbetiniz için teşekkür ederim..
Sayın Hocam selamlar saygılar. Hatay'ın Samandağ İlçesinde gönüllüler tarafından kurulmuş bir yardım merkezinde elimizden geldiğince bölge halkına yardım dağıtmaktayız. Psikoloji bölümü mezunuyum ve aynı zamanda müzikle uğraşmaktayım. Önceliğimizi insanların ihtiyaçlarını gidermeye verdik. İhtiyaçların giderilemediği sürece psikolojik destekler biraz etkisiz kalabiliyor. İnsanların en büyük endişeleri kendilerini bekleyen belirsizlik durumu olarak göze çarpıyor. Buradaki yerel halktan ve gönüllülerden müzikle uğraşan arkadaşlarımızla bazı zamanlarda şarkılar türküler çalıp söylüyoruz. Bu aktivitelerimiz çok etkili bir terapi oluyor hepimize. Ayrıca insanlara ihtiyaçlarını ulaştırmak için temasa geçtiğimizde yapılan sohbetler bile bir nevi terapi gibi geliyor insanlara. Kendileri için koşturan birilerini görmek bile işe yarayan bir durum. Sanat çok etkili bir terapi yöntemi burada çok daha net anladık. Herkese selam ve sevgilerimizi iletiyoruz bu güzelim memleketten...
Yüreğinize sağlık, bir insanı bile mutlu etmekten mutlu olmak ne büyük meziyet 🌿 lütfen bizleri de haberdar edin ihtiyaçlar konusunda ki, bizler de buradan elimizden geldigince birşeyler yapabilmenin az da olsa huzuruna erisebilelim. Sevgiler 🌼
Var olun.
Emekleriniz için teşekkürü bir borç biliriz.Hatay'ın güzel insanlarının desteğe çok ihtiyacı var.Çünkü acılar paylaştıkça azalır bunun idrakindeyiz.Gidebiliyorsak orada bizzat yardım etmemiz lazım.Gidecek durumumuz yoksa buradan sözlerimizle ve yüreğimizle maddi manevi onlarla olmalıyız.Allah yardımcıları olsun.Bizleri de bu yardımlarda vesile kılsın.
Sizleri yürekten tebrik ediyorum...
Öyle haklısınız ki. Malatya'da beş çocuğu göçük altında kalmış kaybetmiş bir kadın kürtçe ağıt yakarak dayanabiliyordu acısına. Hiç bir dediğini anlamadigim halde hep beraber ağladık. Tek sığındığı o ağıttı.
"Ağlayarak arınır insan" ne kadar doğru bir söz sayın hocam. Ve ülkece, ne kadar çok ihtiyacımız var birbirimize sarılıp ağlamaya. Depremi yaşayan insanlarımız çok metanetli görünüyor ama bu aldatıcı bir görüntü. Önümüzdeki günlerde, bu donma halinin yavaş yavaş çözüleceğini ve çeşitli şekillerde patlamalara dönüşeceğini düşünüyorum. Söylediklerinizde hiç bir sorun olmadığı gibi son derece doğru bir öneri. İyiki varsınız 🙏
"Önce şehirlerin ruhunu ayağa kaldırmak zorundayız" Bu muhteşem sohbet için sağ olun 🙏 Bir iki satır yazmadan gitmek ayıp olur. "Eledim eledim hölük eledim, Aynalı beşikte canan bebek beledim, Büyüttüm besledim asker eyledim, Gitti de gelmedi canan buna ne çare!" Bu türküyü her dinlediğimde gözlerim dolar. 10-15 gün önce yine uykum kaçmıştı gecenin bir vakti interneti açtım oradan buraya gezdim. Kanalda dolaşırken birden aklıma Janis Joplin geldi, niye bilmiyorum, kaldı ki ilgi alanımda olan bir müzik türü de değildir. "Cry Baby" parçasını, sesi de açarak bir kaç defa dinledim, konser kaydı idi. Sesinin son noktasına kadar bağırması bana inanılmaz iyi geldi, sonra gittim yattım. Keşke hocam keşke saz çalmayı bilseydim, pişmanlıklarımdan birisi de bu oldu. 💐
Allı turnam bizim ele varırsan
Şeker söyle kaymak söyle bal söyle
Oy gülüm gülüm, kırıldı kolum
Tutmuyor elim, turnalar hey...
Antayka Hatay
Diyarbakır Maraş
Sesimi duyan varmı ki gardaş
Urfa'nın gölü
Ibrahim'in gülü
Kimisi diri kimisi ölü
Adıyaman Bingöl
Dünya yı sen gör
..........................
Körpenin eli
Babanìn yüreği
Malatya yârimin bedeni
Osmaniye Kilis
Gaziantep biziz
Anadolu da atar kalbimiz..❤
Yazdığım kıtalar, oy gülüm gülüm makamında söylenmesi gerekiyor.
Dücane Bey,.
Aralıklarla da olsa sizi Yeni Şafak yıllarınızdan beri takip ederim. Son zamanlardaki entellektüel duyarlılığınız, insanî duygularınızın bir yansımasıdır. Bunu, birçok aydın geçinen insanda görmüyoruz.
İyi ki varsınız.
Ben, Türkiye'de okudum, çalıştım. Yıllardır yurtdışındayım. Yılda 1-2 gelişimiz hariç, soğuk (sadece iklimi değil insanı da) bir ülkede ömrümüzü geçiriyoruz. Ülkemizin kıymetini, cevherini milletçe yeniden kavramak ümidiyle, size teşekkürlerimi sunarım.
Titanik filminin batış sahnesinde gemideki müzisyenlerin filikalara koşmak yerine konser vermesi en etkilendiğim sahneydi. O yüzden felaketin ortasında saz çalmanın iyi gelebileceği fikrinize katılıyorum.
Sevgili @dohaycandernegi7205 : Titanik batarken orkestra çalmaya devam etmenin telmihi *İNTİHAR ET!*le eşdeğerdir....
Ağzınıza sağlık,bu videoyu Sarıyer Etfal Palyatif bakımda yatan annemin yanında dinledim, Türkiyemizin başına gelen bizimde başımıza gelmiştir, dinlerken bile ruhumuz gönlümüz sükun buldu...
Tüm hayatınıza,emeklerinize sağlık.
“İnsan yolu kendisine verilen en değerli armağanı kullanarak bulur” Hepimize verilmiş çok değerli bir armağan var, İNSAN olmak, haydi bunu kullanalım.
Bugün ikinci kez dinledim bu konuşmayı, yürek dolusu söylüyorum, "ağzınıza sağlık."
Hocam, bir halkbilimci olarak sizi tebrik ediyorum. Halkbilim hemen hiç bilinmeyen ve sosyal ilimler arasında dahi yeterli ilgiye mazhar olamamış bir disiplindir. Halkın hayat karşısındaki problemlerine kendi bulduğu çözümleri inceler. Bunlar arasında en önemli hususlardan biri de yas kültürüdür. Yas ve ağıt acıyı hafifleten en önemli unsurdur. İnsanların travma yaşamamasını, sıkıntılarını dışarıya duyurmak suretiyle hafiflemesini sağlar. Taziye kültürü de acılı insanın tek başına bırakılmaması yani kendi başına olarak sürekli acıya yoğunlaşmasını engelleyen bir hadisedir. Bugün şehir kültürü içinde yeterince değerli bulunmasa da binlerce yıldır toplum varlığının devamı noktasında hayati önemi haizdir. Toplumun acı ve sevinç karşısında birlikte hareket etmesi ve bu bağlamda ortaya koyduğu törenler gayet işlevseldir. Bu yönüyle de dikkate alınmalıdır.
Bu arada din konusunda söylediklerinize tam olarak katılamayacağımı da ifade etmek isterim. Hâlâ insanlar dine sığınıyor bu bölgede. Hatta burada yakınları vefat eden bir depremzede yıkılan binalar konuşulurken hasar gören camileri kast ederek "yav bırakın onun evi yıkılmış bunun evi yıkılmış muhabbetini, baksanıza kendi evine bile torpil geçmiyor" demişti. :) Din de bir toplumun sağaltımı, huzuru bakımından tahmin edilenden çok ciddi bir güç ve etkiye sahiptir. Bunlar olmasa insanlar toplu şekilde intihar etmeye başlayacak. Toplumu sevmek, onun değerlerine hürmet etmek, o değerlerin kendi dinamiklerini oluşturmasına ve yaşamasına katkı yapmak doğru ve doğal olandır.
halkbilim dediğiniz nedir? Akademide bir karşılığı var mı?
@@Dave.Mustaine.Is.Genius folklör... pir Sultan Abdal, Köroğlu ... Halk edebiyatı. Halk müziği. aşıklık geleneği. reyhani, şeref taşlıova yakın dönem.
Fay kırılması mı yoksa kader planı mı? İntihara meyil bu olayda depremi açıklamak için hangisini kullandığınıza bağlı bence. Zaten pamuk ipliğine bağlı olan yaşamın anlamı hissi, duygusal açıklamaların yetersizliği ve tatminsizliği ile ortadan kalkarak intihara meyili artıyor olabilir mi?
@@oguzhan1123 İntihar olayını bu deprem özelinde değil sürekli ve farklı şekillerde felakete uğrayan bir toplumu sakinleştirecek/sağaltacak din ve kültürel seromoniler de olmazsa artacağını söyledim.
@@Dave.Mustaine.Is.Genius sosyolog olabilir belki
Duygularımı yazmaya meraklı olduğum zamanlarda, 20’lerimin başında bir dergiye bir yazı göndermiştim:
“Ve mağluplar gözyaşları ile topraklarını sulayamazlar mağdurların… bir türkü bir öykü tutar elinden umudun. Tebessüm kazanır.”
diye yazmıştım. Büyüdükçe duygularımı açığa çıkarmanın zayıflık olduğunu anladığım için sakladım kalemimi, hiç yazmadım. Bugün, bu konuşmanızla anımsadım kendimi. Bizi kalemimize ve duygularımıza sırt çeviren mekanik birer köleye dönüştürdüler. Anımsattığınız için teşekkürler.
Türkü çığırmayı Erdal Erzincan üstadımız yaptı . Tamda deprem çadırlarının orta yerinde , çala çocuk genç ve yaşlılarla birlikte .. aşk olsun yapabilene😊
Dücane Bey,
Konuşmanızı başından sonuna büyük bir beğeni ve ilgiyle dinledim. Sanatın, edebiyatın sağaltıcı ve şifa veren yanına dikkat çekmeniz çok kıymetli. Çünkü ben de sizin gibi bunun göz ardı edildiği kanısındayım. En azından önemsenmediğini, ihmal edildiğini düşünüyorum. Sizi dinlerken İsmet Özel'in Ataol Behramoğlu'na gönderdiği mektuplardan birinde bahsettiği bir anekdot aklıma geldi. Yıllar önce okumuştum ve çok etkilendiğimi hatırlıyorum. Zira o yıllarda asker ve henüz genç bir delikanlı olan İsmet Bey'in de, anlattıklarınızla birebir örtüşen bir an'a tanıklık ettiği - tam anlamıyla bir katharsis yaşandığı - anlaşılıyor. İzninizle ilgili kısmı buraya da yazarak hem sizinle hem de bu videoyu izleyenlerle paylaşmış olayım.
"Gece taarruzundan dönüyorduk. İçinde bulunduğumuz REO hızla alaya doğru ilerliyordu. Yol bitmek bilmiyordu. Yirmi kadar adam, soğuğun ve açlığın etkisiyle büzülmüş uyukluyordu. Herkes vardığı yerde sıcak yemek ve yatak bulamayacağını biliyordu. Umutsuzluk çökmüştü. Gün yorgunlukla geçmişti ve önümüzdeki günün beter olacağı bilinen bir şeydi. Aracın içini boğan zifir asker adamların içinden yayılmıştı. Açtık ve soğuk kemiklerimize işliyordu. Bir an tiz, yanık bir ses yükseldi. Bir uzun hava. Bir saattir ağzını bıçak açmayan adamlardan sesler gelmeye başladı. Helal Olsun. Yaşa. Allah razı olsun. Ben içimden kopan şeyi pek iyi bildiğimden herkesin duygularını iyi değerlendirebiliyordum. İçimize bir şey dolmuştu. Gıdalı bir şey. Bir şey eklendi bize. Daha dik duruldu. Yaşamakla bir bağ kuruldu. Ve o sese bir tapınış başladı. Esasen tapınmayla birlikte hayat da başladı. Ben bir şairim ve düz yazıyı iyi kıvıramıyorum. Bunu yazmayı mutlaka diledim. Çünkü ömrüm boyunca sanatın işlevinin ne olduğunun somutlandığını görmemiştim. İlk kez insan yaşamasına maddî olmadığı sanılan bir unsurun böylesine müdahale ettiğini ve onu değiştirdiğini gördüm. Öyle ki biçim ve öz ilişkileri değil, yaşamaya bir yanıt oluşu (sanatın) ilgimi çekti."
[Ataol Behramoğlu-İsmet Özel, Genç Bir Şairden Genç Bir Şaire Mektuplar, Oğlak Yayınları, İstanbul, 1995, s. 88-89.]
Sizin de dediğiniz gibi; "İnsan onuru. İşte sanat, bu onuru ayakta tutan bir şeydir. İnanın, bir türküyle insan, kendi onurunu, haysiyetini ayakta tutabilir. Yaşanacak şeyler olduğunu bilir. Ümidini kesmez. Bütün hikâye ümittir..."
Sağlıcakla kalın.
Çok tesekkur ederim paylaşımınız için 🌿
@@ilknurbaskomurcu Nezaketiniz için de ben teşekkür ederim☘️
Tşkkr
Şu süreçte o kadar psikiyatrist , psikolog dinledim, derslere eğitimlere katıldım. Bu kadar etkili bu kadar verimli olmamıştı. Teşekkürler kıymetli hocam...
Kıymetli hocam, Maraş’da zedeli bir kardeşiniz olarak; ozansız, şair siz kaldığımız şu günlerde, sohbetiniz “sanat ” gibi iyileştirici geldi. Eksik olmayın…
ağlamayı bilmeyen insanların gülüşü sahtedir...bu güzel çözümlemeniz için çok teşekkürler.yüreğine emanet ol güzel insan...
Ağlayarak arınmak ve ruhunu korumak bu dersin ödevi oldu hocam. Sonsuz sevgi ve şükran borçluyuz size.
"Ruhlarımız yaralı, güvenlik duygumuz zedelendi, şu anda hiç kimse konuşmuyor hatta temas etmeye bile kimse cesaret edemiyor .." uzun zamandır bu ruh hali ile iken başladı bu söyleşileriniz nasibim varmış denk geldim
Belli bir mesafeden
Olup bitenler ne yaşıyorumu çözümlemeler , hayati önem de can kurtaran oldu ruhuma
Hocam üç beş dost ile sohbet söyleşileri söyleminiz akraba ruhlar hissiyle hemhal olmanın şükran hissi ile hürmetlerimi sunuyorum 😌💐🤲
Bu proğram için ne kadar teşekkür etsem azdır hocam depremden beri her yaptığımdan utandığım için müzik dinlemedim uzak durdum ama kalbimin acısı asla dinmiyor gönüllü olarak deprem bölgesine gittim ama gitmedi ruhum hasta gibi çok faydalı oldu çok şey öğrendim ayağınıza taş değmesin.... Allah razı olsun
🎉çok iyi geldiniz. Teşekkürler. Bildiklerimi gördünüz, gördüklerimi bildiniz.
İyi ki varsınız , sayın hocam;yaralarımız sarılacak sizin gibi insanlarla 😊🙏🏻🌈🇹🇷♾🧿
Ağıt, türkü ya da marş okunduğunda, söylendiğinde arınma yücelme hissi ile dolarız. Aynı zamanda yüceltme ile gidenlere karşı vazifemizi yapmış hissederiz . Ve bu kalanlara iyi gelir . Hocam düşündürdükleriniz ve siz çok iyi geldiniz.
Karsu en güzelini yaptı. Onu dinleyince hiç ağlamadığım kadar ağladım
Deneyimlerinizin ve yaşanmışlaklarınızın toplumsal olayların çözümlenmesinde ne kadar önemli olduğunu bir daha gösterdiniz.
Sağolun.
Kara Gün Ağıdı
Gecemiz zifirden kara
Ne yol ne iz görülecek
Bizim için bundan sonra
Bir hedef yok varılacak
Yuvalarımız dağıldı
Sevinçlerimiz boğuldu
Beklentimiz bu değildi
Bir ümit yok sarılacak
Zehirden acı suyumuz
Tükendi bitti soyumuz
Bundan böyle hamurumuz
Gözyaşıyla karılacak
Bebektik sevgi dalıydık
Çocuktuk yaşam doluyduk
Genç kızdık delikanlıydık
Ölüm bile darılacak
Kırıldık donduk edildik
Taş mezarda bekletildik
Yok olmaya terk edildik
Kadere mi yorulacak
Işığa düşman olmanın
Karanlığı savunmanın
Hesabı bütün bunların
Bu dünyada sorulacak
ATAOL BEHRAMOĞLU 12.03.2023
Saygı ve Sevgilerimle...
Hocam merhaba dünya görüşü olarak ve bir meslektaşınız olarak.. Son zamanlarda yaşadığımız acı günlerde toplumsal çözüm için en iyi önermelerden ,hatta duyduğun en mantıklı söylem oldu, "AĞIT" hipoteziniz. (Bu yorumum söyleşinizdeki 30 dakikasına kadar olan bölüm için)İşlerimi bitirdiğim zaman devam edeceğim. Söyleşideki bu argümanlara yorum yapmadan geçmek istemedim.Çünkü ruhumu iyi hissettirdi. Ayrıca depremde yakınlarımdan, üç kişi, birde arkadaşımı kaybettim. Tabi bu yakın tanıdıklarım, hayatını kaybeden herkesi kaybettim ve kaybettik. Son 4 gündür inanılmaz şekilde türkü dinliyorum ki amatör olarak 14 yıldır saz çalıyorum ,bu zamana kadar bu derece yoğunlukta türkü dinlediğimi hatırlamıyorum. Dolayısıyla "AĞIT" argümanınız beni benden aldı.. Türküler özümüzdür bizim dolayısıyla Şeyh Gâlib in, şu sözü çok manidar dır; "Hoşça bak zâtına kim zübde i âlemsin sen Merdüm i dîde i ekvân olan."
Özlediğim bir konserini dinlemiş gibi tek dil ve ruh olmuş hissettim. İyi ki varsınız.
Dinlerken duygudan duyguya düşünceden düşünceye geçtim sizinle! Herkesin tekrar yürüyebilmesi için ruhların ayağa kalkabilmesi için VURUN SAZIN TELLERINE!
6 Şubat'a dair..
Çok şey vardı söylenecek
Kesti sözümüzü
Ömür
Kaldı yolda
Düşlerimizi taşıyan gemi
Nasıl alabilir ki gönlümü
Annemi düşündüğümde
Patlak veren toprak ?
Hem ne görebilir ki
Karanlıktan başka
Kör bir göz ?
Burası güzellik uykusunun
Meşhur olduğu coğrafya
Burası boy verdiğimiz yalan
Sesli düşünen
Ve hatıraları yerinden eden talan
Deprem..
İçini döktü içimize
Hiç konuşmadan
6 Mart 2023
Çanakkale
Cemal Sepici
❤️❤️❤️Yapılabilir tek şey hayatlarını sürdürebilir hale getirmek koşulları iylestirmek onların hayatlarına dokunmak
Bu sohbet anlam duygusuyla dolu, dinlendim.
Benim hala umudum var güfte ve bestesi ile aklıma gelir hep zor zamanlarda ,Mazhar Alanson'dan.
Acılarımızı ağıtlara dökecek ozanlarımız bile kalmadı.....
Hocam iyiki varsınız .Bende sanatın iyileştirici gücüne inanıyorum.Kendimde uzun bir süre önce eşimi kaybettim edebiyatla iyileşiyorum.
Sizi dinledikten sonra konuşmalarınızıdan daima bir şeyler öğreniyorum sağolun
Özgür Baba - Dertli Dolap. Bunu getirdi ozanlara yaptığınız çağrı aklıma.
Bu ülkede yaşamak insanın ruhunda ki yaraları her daim taze tutmaya yeter de artar
Canım hocam, nasıl güzel içten bir sohbet.. Sağolun,varolun.
Hocam yine ruhumuza ilaç oldunuz .
Türkü yerini sosyal paylaşımlara bıraktı hocam yıkıntılarım yavaşlatılmış görüntülerini fonda acıklı bir müzikle servis ediyorlar ne yazık ki.
çok ihtiyacımız vardı. acıyan bir kalbinizin olduğu çok belli. teşekkürler. benim için önemliydi.
Hocam hürmetler.Sizi çok seviyoruz esenlikler
Dücane bey yine bir solukta dinledim. Sağolun var olun.
Teşekkürler. Sizi dinlemek te beni sağaltiyor...İyi ki varsınız...
Babamlar adıyamandaki dengbejlerin yaşlıların kılamlarını dinliyorlardı, zaten hangi duygu ağır bassa başlarlardı kılamlara gönlü ağlayan halkımın
Demlendikce, yillandikca , pistikce daha bir degerli oluyor. Kisaltilmis ve ayiklanmis haliyle daha kolay, sagolun, varolun :)
02:35 Sanatçı görür ama bilmez, filozof bilir ama görmez. İnsan tek kanatlı uçamaz.
Sonsuz teşekkürler, bir öğrenci gibi not alıp dinledim. Yüreğiniz, ruhunuz. ilminiz bereketlensin inşallah.
Felsefenin bir tarafıda türkülerden geçer hatta bir türkü bin defa düşündürür insanı tabi düşünebilene mesela bir türkü sözünün mısrasında geçen "ruh bir arı vücut kovan balım yaralı yaralı " Cümlesi üzerine çok düşünmüşümdür..daha neler neler.. Hatta yaradılışı on kıtaya sığdıran nice arif ozanlar vardır "Davut suları, Daimi, mahzuni Şerif, aşık veysel, noksani,fedai, aşık dertli " Daha da niceleri.. Bir cümle duyarsınız yav nasıl bir ufuk nasıl görüş nasıl yürek nasıl gönül gözü var tüm kainatı bir deyişe bir türküye sığdırmış diye şaşırır kalırsınız... Ayrıca türküler güç verir insana yaratıcıyla ortak dil gibi dinleyene dinletene huşu verir...maneviyatın mealidir türküler deyişler.. Söyleyenede söyletenede Aşk olsun.. Saygılar sevgiler
Çok doğru söylediniz hocam o şehirlerin önce ruhlarını ayağa kaldırmalıyız, Âkif’te aynısını yapmadı mı istiklal mücadelesinde.
“ Şi’r için gözyaşı derler, onu bilmem yalınız,
Aczimin giryesidir bence bütün âsarım”…
Dücane bey insani ve orijinal çözümlemeleriniz çok kıymetli idi.içinizdeki evrensel umut ışığını çok zarif yansıttınız.Saygılar😊
Teşekkürler emeğinize yüreğinize sağlık iyiki varsınız
Hocam kendi hayatımda sizin söylediğiniz her şeyi yaşadım hem ağladım hem şarkı söyledim dinledim tekrar tekrar dinledim ve ağladım fakat sonradan hissetigim duygu arınmak hafifletmek di bilmeden yaptığım şey meğer ne kadar degerliymis sağolun
İyiki varsınız biz size teşekkür ederiz
Dücane Bey tam da bugünlerde Yaşar Kemal'in "Ağıtlar" ve "Gökyüzü Mavi Kaldı" kitaplarını okumaktaydım. Bu kitapları anlattıklarınızı anlamakta zorluk çeken gençlere tavsiye etmek isterim. Şimdiki zamanda Anadolu'da söylediklerinizi yapabilecek yeterli sayı ve yetenekte aşık ya da dengbej var mı acaba, yoktur demiyorum bilmediğim için merak ediyorum. Büyük şehirlerden gidecek görece modern sanatçıların yapabileceğinden şüpheliyim. Saygılar.
Tevfik Fikret in SİS şiiri gelmişti tam da aklıma ya da Haziran'da Ölmek Zor ,Acıyı Bal Eyledik,Ah Yalan Dünya ......
Seviliyorsun güzel insan,ağzına sağlık o güzel yüreğine sağlık 🙏🥰
depremde hakka yürüyenlerimiz için bir mevlüt okutun. dualarımızla saralım sağ kalanlarımızı. Türkçe dua edin. 40 olduğu gün.
Bu samimi sohbet için teşekkür ederim güzel insan...
Ah canlarım! Kalbimiz sizinle ❤
Borusan quartet iyi bir hazırlıkla borusan senfonik orkestra eşliğinde türkülerden oluşan (söz olmayan) dünya çapında ses getirecek bir konserle yasımızı ifade etse ne muhteşem olur :(
Ruhunuza sağlık.sağolun.
Çok teşekkür ederim, saygılarımla.
Konuşma boyunca aklıma Kahpe Bizans filminde Cem Karaca'nın "Dost Hakkı" türküsünü söylediği köyün düşman tarafından saldırıya uğradığı ve köylülerin öldüğü sahne aklıma gelip durdu.
Bir komedi filmi olmasına ve izlediğimde çocuk yaşta olmama rağmen beni çok etkilemişti ve nasıl yer etmişse hemen aklıma geliverdi siz konuşurken.
Yakınlarımız ölmüş, ev bark yıkılmış, yara kangren olmuş, asla bu yaralar sarılamaz
Iyiki bu programı yapıyorsunuz Dücane bey ilk programdan yani pandeminin başından beri izliyorum sizi
İyi ki varsınız hocam...❤❤❤❤❤❤❤
Dücane hocam umarım kendimi doğru ifade edebilirim dost meclisinde olduğunuz gibi içtenlikle anlatımınız için çok teşekkür ederim o sohbetleri dinleyici olarak dinlemek ruhlarımızı ve aklımızı besliyor hürmetler
Güzel dersiniz için çok teşekkür ederim. Dücane Hocam. Saygılar.
Emeğinize sağlık.sağlıcakla kalınız
Eskiden köyde cenazelerde değişler söyleyerek ağlayan kadın vardı. O hem söyler hem ağlardı ve çevresindeki kadınlarda ağlamaya başlar birlikte bir ritim tutarlardı. Kadınların biri değişi bitirdiğinde biri başlardı sözler şiir gibi akardı. Şimdi ağlamak günah caiz deği, ölünün arkasından ağlanır mı diye telkinlerde bulunuyorlar ve ağlayacak kimse kalmadı.annem sela okunmaya başladığı zaman elindeki işi bırakır üzerini değiştirir eline mendili alır cenaze evine giderdi şimdi anlıyorum ki annem cenazeyi bahane edip kendine ağlamaya gidiyormuş😊
" herkes diyarında muhabbetinde bilmem bizi ne civara yazmışlar.. "
Hocam sizi ekranda gördüğümde yeni şeyler öğreneceğim hissi ile mutlu oluyorum, çok çok kıymetlisiniz💐Teşekkür ederim.
Çok kıymetli çok teşekkürler
Saygıyla bir şey eklemek istiyorum. Catharsis sadece ecstasy ile değil başka yollarla da gerçekleşebilir. Ağlamak, sevdiğine sarılmak, duygularını paylaşmak gibi.
Hocam çok severek takip ediyorum .çok çok doğru tespitleriniz var hadfim olmayarzk söylüyorum sizin sohbetiniz ruhuma iyi geliyor ...
İyi ki varsınız hocam ömrünüze bereket🌺
Hocam müthiş siniz. Bravo.
Çok! Teşekkür! Ederim!
Hocam ben selda baycanin nenni bebek türküsünü dinliyorum oradaki insanlarla beraber hergun ağlıyorum belli cigerli adamsınız bu türküyü açın dinleyin çocuklar gibi ağlarsınız tavsiyemdir herkese
Hocam dediğiniz üzere
televizyon da ağıtlı program yapıyorlar
Değindiğiz gibi 😌🤲💐
pandemi, ekonomik buhran, deprem ve en nihayetinde sel felâketi.
hepimiz ağır hasarlı ruhlarımız ile yaşamda kalmaya çalışıyoruz.
peki sonrası ne mi iyi yaşam için savaş vermek.
Sonsuz teşekkürler.🙏
Dücane bey hocam
Teşekkürler.
Ya harika bir konuşma 👏👏 bir like az dedim bir de yazıyla yazayım..
Mrb biz Dogu ve Güneydoğu da 30 yıl boyunca çatışma ortamında yaşayarak binlerce vatandaşımızı kaybetmenin yanında milyonlarca insanda ruhsal olarak yaralandı..biz bu yaralarımız hala iyileşip kabuk tutmadı..bu yaraların sağaltılıp kabuk tutmasıda barışça eşit ve kardeşçe yaşamaktan geçiyor sanırım..Yıllarca duyarsız kalan insanlara hatırlatmak istedim..
Sevgili hocam yine harika bir sohbetti sağ olun, var olun. Umarım bir gün ''HATALAR'' üzerine de bir çözümleme yaparsınız. Ben bu günlerde ''evlerinizi kontrol ettirin ve depreme dayanıklı değilse çıkın sonra tekrar girin (biraz basite indirerek yazdım ama), can güvenliğiniz çok önemli'' çağrısına illet oluyorum. Yaaa bu bi terzinin yaptığı pantolon paçası kısaltma hatası değil ki, pantolonu çantana koyup terziye götürüp ''paçasını doğru kısaltmamışsın'' diyip bi hafta sonrada gidip geri alalım. Bu sürecin maddi ve manevi zorlukları dile kolay, bi ev taşımak öyle hah diyince olacak bir şey mi. Hatalar??? Trende işe giderken kendimi sizin yerinize koyup HATALAR la ilgili içimden kendi kendime sunum yaptım, çıkan sonuç sadece duygu patlamalarım, böylede olmaz ki, böylede yapılmaz ki, insanlık nerde kaldı falan gibi sözler oldu. Sizi bir kez daha yürekten kutluyor ve varlığınız ve bize sunduklarınız için çok teşekkür ediyorum. Yaklaşık iki iki buçuk saat boyunca anlatıyor ve her anlatığınızıda duyguya değil verilere, bilime, bilgiye, sanata, felsefeye......bilgili bir şekilde bağlayarak çözümlüyor ve bize en yalın ve anlaşılır şekliyle sunuyorsunuz. Emeklerinize sağlık... Sevgi ve saygilar
Bir derdi olana ihtiyaç var. Başkalarının derdini dert edinenlere ihtiyaç var. Derdi olmayan ile dert sahibini anlayan arasında boşluk kapanır mı? Ağıta yürek var mı?
Hocam.Serhan Asker iki hafta önce tam da sizin dediginiz gibi alevi köyünde çadırların bulunduğu alanın yanında kocaman bir daire oluşturmuşlar kadınlı erkekli kocaman bir daire bir kisi saz çalıyordu ve o güzel insanlar dinliyordu.
Hocam iyi söylüyorsunuz insanlarımız ne anlar psikolojide her şey yok olmuş her konuda dilenci durumuna düşürüldü her konuda dinle ilgili söylediğiniz bence yaraları saramaz bir örnek vereyim bilirim maras olaylarını yaşadım neler oldu gordum ve halen zorluyor beni ben halen hiç bri şey duymuyorum , bu sefer başka dil dönmüyor kader hiç değil önce gerekenler yapılsın gerisine birileri kader desin ben demiyorum iyi günler
Ağzınıza sağlık
Aksi kanıtlanamayana kadar herkes suçludur.... Biz kendi suçluluğumuzla yüzleşemiyoruz,bu da kendini kabullenemeyen insanı uçurumun kenarına getiriyor...İnsan kötücül bir varlıktır,eline fırsat geçsin yeter...
Teşakkürler hocam..🙋♂️
Yas, ağıt şeklimiz de her şey gibi değişime uğramakta. Sosyal medyada yapılan metin bazlı paylaşımlar, editlenmiş, melodi eklenmiş videolar da birer ağıt görevi görüyor olabilir.
Sağolun varolun hocam.
Sağolun varolun 💙
Oldukça faydalı ancak çok çok uzun bir konuşma. Hızlandırınca bile çok uzun. Normalde 20 dakikaya sığar sanırım. Dostane bir uyarı bu. Selamlar,
Agitci gelenegi var anadoluda taziyelerde bu yayindan sonra islevini anlamis oldum
82 yaşındaki yıllar önce yeni aile siyle hayatını sürdüren babam ,Temmuz 29 da öldü intihar etmiş ti aylar dır utanç ve karışık duygular içerisinde ,hiç ağıt gelmedi aklıma.