evet şimdinin içine sıkışmışız ama şimdi nedir ki? bu yorumu okumaya başlamanızla bitirmeniz arasında bile belli bir süre varken, 1 düşüncemizi bile tam olarak şimdiye sığdıramıyorken şimdi nedir?
Yanlış gelecek geçmiş ve şimdi vardır. Zamanın tersinden islemesini tahayyül edebiliyorsaniz o zaman zaman gelecekten geçmişe ilerleyebilir diyebiliriz. Hayal edebildiğimiz her şey kâinatta mümkündür. Çünkü hiç olmayan şeyleri hayal edemezsiniz.
Zaman.. Bekleyince yavaşlar. Gecikince hızlanır. Üzülünce can yakar. Mutlu olunca kısalır. Acı çekince bitmek bilmez. Sıkılınca uzar. “Zaman saat ile değil duygularla ölçülür.” *İbn-i Haldun
+ abi zaman nedlr? - ne? + abi zaman nedir? - ne diyosun lan + Bi dakka zaman nedir? - tamam lan nedir zaman + Abi zaman üstünde kontrolümüzün olmadığı ve hatta olamayacağı bir konsepttir benim nezdimde
dede paradoksu döngü değilmiydi? 1)Zaman yolculuğu yap 2)Dedeni öldür 3)Deden olmadığı için sen de olmayacaksın 4)Sen olmadığın için zaman yolculuğu yapmayacaksın 5)Zaman yolculuğu yapamadığın için dedeni öldüremeyeceksin 6)Deden ölmediği için var olacaksın 1)Zaman yolculuğu yapacaksın...
aynen, şöyle bi bakinca her şey donuyor gibi, derler ya sonsuza kadar yolculuk yaparsan yine donup dolaşip ayni yere gelirsin, çocuklarina bakamayan babanin çocugu guclu olur ve cocuklarina iyi bakar, iyi bakilan cocuklar da gucsuz olur ve cocuklarina bakamaz...
Ama dedemi öldürmek için geçmişe gittiğimde gittiğim geçmişi yaşadığım için var olduğum o geçmiş benim şimdim konumuna gelmez mi? bu durumda dedemi öldürdüğüm zaman benim gerçek geçmişim değil de başka paralel bir evrende var olan geçmişe gittiğim geleceğim olacağına göre bir paradoksa gerek yok, çoklu evrenler teorisi bunu açıklıyor diyemez miyiz? Yani ben geçmişe gittim, geçmişe gittiğim anı yaşadığım için o an benim şimdim oldu, şimdim aynı zamanda geçmişim olamayacağı için geçmişimin şimdim olması gerektiğinden bir paralel evren açıldı, o paralel evrende dedemi öldürdüm ve dedem öldü ben de doğmadım ama bu sefer ben doğmadığım için dedemi öldürecek olan kişi doğmamş değil, ben hala varım.
bunun yerine şu şekilde baksak daha doğru olur 1) zaman yolculuğu 2) dedeni öldür 3)Deden yok sende yoksun burdada 3 4 ve 5. maddelerden olmadan direkt 6 ya geçeceksin 6 dan sonraki birde olmicak yani 2 den direkt 6 ya geçip deden olmadan yaşamına devam edebiliyorsun
Yeni stiliniz sanki ders anlatıyor gibi. Anlattığınız konular ne kadar güzel olursa olsun eski videolarınız daha güzeldi, kullandığınız müzikler çok güzeldi.
3:20 bunu dediğinde babamın bana söylediği söz geldi aklıma: Oğlum insanlar işten aldıkları parayla değil işe verdikleri zaman ile bir şeyler satın alırlar
21 yaşındayım. Hapis hayatı yaşıyorum. Konfor alanımı çok daralttım. Herhangi bir vasfım yok veya kalmadı artık. Sanal dünya, tiktok, twitter, dizi-film, online oyunlara vb. gömülü bir hayat... Sigara, alkol olmadı belki ama daha da kötüsü bağımlılıklarım oldu. Dopamin reseptörlerim ölü durumda. Anlık zevklere boğuyorum kendimi. Şimdiye kadar herhangi bir kadınla arkadaşlık, sevgililik, cinsel birliktelik yaşayamadım. Özellikle son 3-4 yıldır birgün zengin olacağım, boyle hayatin amk, Amerika'ya gidicem diye dolanıyorum. Ama bi bok olamayacağım belli. Bir anda değişsem bile hayat cok zor. İş yerinde, okulda, evde, sokakta, arabada her yerde bir sürü zorluk ve komplekslikler barınıyor. Babam keşke küçükken döve döve adam etseydi beni. Zaman daralıyor. Bu şerefsizliğimin, yıkıklığımın bedelini elbet öderim. Bu yorumda da niye boyle boş yaptım bilmiyorum ama zaman çizgisinde bu yorumda yer alicak ve ben her geçen gün erimeye devam edeceğim. Teşekkürler Portal video için:)
Dostum sana bu yorumumla hayatının tavsiyesini veremem elbet, ancak 23 yaşında bir arkadaşın olarak şunu söyleyebilirim ki yalnız değilsin, aynı hisler ve benzer durumlar içinde çok fazla insan, çok fazla genç var. Şimdilik söyleyebileceğim tek şey 1>0. Madem ki dipte olduğunu düşünüyorsun, her gün 5 dk bile seni ileri götüreceğini düşündüğün bir şey yapsan hiçbir şey yapmamandan daha iyi durumda olacaksın. Gençsin ve geç kaldığın bir şey yok, herkesin zamanı kendisine akar, hayatının hangi aşamasında olduğunu bilmen mümkün değil. O nedenle bir sabah uyanıp bambaşka biri olmana gerek yok, sorunlarının farkındasın en önemlisi bu. Bir anda çözmek zorunda değilsin, zaten hiçbirimiz o güçte değiliz, sadece her gün sorunların üstesinden gelmek için 1 küçük adım at ve bunun için kendinle gurur duy. Bir bok olup olmadığını da yalnızca sen belirlersin benim ya da bir başkasının başarı algısı değil. Saygılar :)
Aynı sorunları geçirmiş biri olarak ben fitness'ta kendimi buldum yeni şeyler denemeye ve biraz kendini zorlamaya bak gelişim gördüğünde asıl zevkin kendin uzerinde birseyler yaptığında hissediyorsun... Stay safe and peace✌️
İnsanın da bir olgu olduğunu unutma, kendi iplerini kendi elinde tutan bir olgu yalnızca. Defalarca, sayısız biçimde gerçekleşen bir olgu insan benim gözümde. Bu olguyu inceleyen bilim dalı da psikolojidir, psikolojiye hakim olursan kendine de hakim olursun. Unutma eylemler hayatta en belirleyici rolü üstleniyor. Senin eylemlerin şu an sosyal medya, anlık hazlar yönünde gerçekleşiyor olabilir fakat insan değişebilir. Bu değişimi yarın sabah başlayacak gibi düşünme çünkü bu beklenti değişime engel olur. Değişim için davranışların boy göstermeye başlamadan önce kök salması gerekir. Eğer kitap okumaya başlamak istiyorsan sadece 5 dakika okuyarak başla, eğer egzersiz yapan bir insan olmak istiyorsan sadece 5 dakika ile başla, eğer yeni bir dil öğrenmek istiyorsan her gün 1 yeni kelime öğren. Önemli olan 1-2 gün içerisindeki sonuçlar değil, önemli olan yıllar süren bir yolculuk. Bu yolun seni götüreceği yere güven ve yavaş yavaş da olsa, dinlenerek de olsa bu yolda yürü ama sürekli yürü. Kayayı aşındıran suyun devamlılığıdır.
Kanka birkaç senedir zihnimle ilgileniyorum 1 sene önce yani askerdne önce bu kadar ilgilenmezdim zihnimle ve aynı senin durumundaydım şu anda durumum da çok derin güzel değil şükür herşey ama sana olduğum durumu şöyle anlatayım bazen zihnimi neynimi ve düşüncelerimi bakış açımı kullanabilidğimi fark ediyorum birkaç saat boyunca yaptığım herşeyi (iş olsun oyun oynamak olsun) eskisi kadar yorulmadan ve rahat bir ruh haliyle tam performans göstererek yaptığımın farkına vardım birkaç saat sonra da yok olup gidiyor o tekrar yapmaya çalışıyorum bu sefer tekrar yapamıyorum yine birkaç saat geçmesi gerekiyor sanırım dopamin reseptörü ile alakalı bunun üzerinde düşünüp duruyorum bakalım sonu nereye gidecek kendi potansiyelimin en üst noktasına ulaşıyorum sanki ben bunca yıldır boşuna yaşamışım diyorum bu arada o zihnimi ve beynimi kullanabildiğim birkaç saatteki herşeyi hatırlıyorum herhangi birinin söylediği bir şeyi bile ama o his ve bakış açısı geçtikten sonraki birkaç saatteli yaptığım şeyleri hayal meyal hatırlıyorum ve sanki yarım yamalak ne yaptığımı bilmeden yapıyormuşum gibi geliyor bunun askerden sonra olmasının sebebi askerde düşünecek bolca vaktimin olmasıydı aynı zamanda ağır sıkıntılae geçirmiş olmamdı sana da tavsiye ederim eğer nasıl yapılır diye düşünüyorsan kimsenin rahatsız etmeyeceği bir odada bir duvar ve herhangi bir eşya olsun farketmez bir duvara bir eşyaya bak sadece onları düşün böyle birkaç saniye geçir sonra araya boşluk bırakmadan kendini düşün o an onları izlediğini düşün sonra bi etrafına bak ben napıyorum de ben buradayım de ondna sonra yapman gerekn şeyler olması gerektiği gibi bir bir aklına dökülecek Allah'ın izniyle denemeni tavsiye ederim komik veya saçma gelmesin dene bir kere püf noktası o duvara ve eşyaya bakarken en önemli amacın sadece onları görmek olsun bu kadarı yeterli olacaktır
@@Mert-hf9yy dostum sen askerde zihnini 'akış' durumuna sokmayı öğrenmişsin tebrik ediyorum. Basit egzersizleri var ve belli bir süre boyunca bu egzersizleri sürekli biçimde tekrarladığımızda hepimiz zihnimizi bu akış durumuna kolayca geçirebiliyoruz.
Videoların bazen daha önce düşünmediğim şeyler üzerinde düşünmem gerektiğini bana hatırlatırken bazen de farklı açılardan düşünmemi sağlıyor bu yüzden izlerken keyif alıyorum. Seviliyosun
Dün kanala yeni video gelip gelmediğini kontrol etmiştim ve son birkaç haftadır kafayı ''insan ömrü, kaliteli zaman yönetimi, 'yetmiş yıl yaşasam burada geçireceğim totalde 508.416 saatim var ve bi' kısmını hali hazırda yedim' '' ve benzeri tatsız konularla bozmuştum. Videonun bildirimi tam RUclips tükettiğim esnada geldi, feci ''hypelandım'' ÇOK iyi denk geldi.
+Neden hiç mutlu değilsin Zeze ? -Neden mutlu olmalıyım ? +Çünkü dünyaya bir defa geliyoruz -İyi ki bir kere geliyoruz Postuga +Neden? -İkinci bir hayatı kaldıramazdım Şeker Portakalı
@@isozz9713 Ya evet de öyle bir alıntı seçmişsin ki sanki havalı görünmek adına edebi bir kitap alıntısı yapıyormuş gibi olmuş ösmdjsşösmdkd( öyle olmadığını biliyorum yanlış anlama bu kitabı çok seviyorum ama fazla ünlü olmuş, çoğu kişinin okuduğu klasik bir kitap olduğu için öyle anlaşılıyor)
Sabahları işe giderken ve akşam mesai çıkışı işten dönerken her gün yol arkadaşımsın Can. Bazen videon bitmeden varsam bile fazladan yürüyüş yapıyorum bitirmek için. Bu zorunlu ve sıkıcı rutine renk katıyorsun. Lütfen videolarına devam et.. seviliyorsun ^^ Bu arada ben kendi kendime yettiğim sürece yaşamak isterdim. Sonrasına hazır hissede kadar belki de. Öyle bir an varsa tabi.
Sevgili Irene. Ben de sıkıcı rutinlerden yakınıyordum tam da... Zamanın yavaşça boşa gitmesini düşünürken zamanlailgili karşıma çıkan bu video ilginç oldu. Felsefe videoları arkadaş gibi oluyor gerçekten de lanet olsun...
Ne zaman öldüğüm önemli değil ne yaşayıp öldüğüm önemli. Emin olduğum bi şey varsa çocuklarımdan önce ölmek istiyorum zamanı önemli değil, şu an bile olabilir. Dün akşam taksimde ölen çocuk ve baba mahvetti bizi ama geride kalan anneye sabır dilemekten başka çaremiz yok.
Dostum mükemmel anlatım yapmışsın yine.. Yakın zamanda Ergo Proxy animesinin felsefesi hakkında konuşabilir misin? Kimin iyi kimin kötü kimin karakterinin gerçeği yansıttığına dair kafa açan bi felsefesi var.
Portal, biz doğduğumuzda yoktan var olmuyoruz ve öldüğümüzde yok olmuyoruz. Hepimiz aslında bir enerjiyiz ve evrenin bir parçasıyız. Evrendeki toplam enerji miktarı hiç bir zaman değişmiyor büyürken evrenin enerjisinden pay alıyoruz, öldüğümüz zaman ise evrene karışıyoruz. Belki şu an içtiğim kahvemde atalarımın atomları vardır, bunu düşünmek çok iğrenç bir his. Lütfen bu konu ile ilgili bir video yapar mısın?
Sağlığım çok kötü olmayacaksa 90lı yaşlara kadara hayatı tatmak güzel olurdu. Yaşlanmak olmasaydı daha uzun yaşamak isterdim zannediyorum fakat bu çok daha uzun olmazdı çünkü sevdiğim insanları kaybettikçe yaşama isteğimi de günden güne kaybeder, hayat daha yaşanmaz olurdu.
Biz aynı olaya geçmiş, şimdi ve gelecek derken bizim kendimizin o olaya mesafesini ölçüyoruz. Yani değişen şey olayın niteliği değil bizim olaya olan görüş mesafemiz oluyor. O yüzden bir tutarsızlık yok. Yakınlık uzaklık da böyle, bir şeyi göremeyecek mesafedeyken onu uzak olarak tarif ediyoruz. Ölçtüğümüz şey bizim o şeyle aramızdaki ilişki zaten
Yaşlanmak olmasaydı dünya yaşanılabilir olduğu süre kadar yaşamak isterdim yaşlanmak olduğu için yaşlılığın getirdiği ızdıraplar baş gösterinceye kadar yaşamak isterim
Yaş olarak bir sayı veremem ama kesinlikle sonsuza kadar yaşamak istemezdim. Hayat asla sonsuza kadar çekilmez. Evet güzel şeyler var hayatta ama sevdiklerimin ölümünü görmek olsun, sürekli bir mücadele halinde olmak olsun hayat o kadar da çekilecek gibi değil. Her şeyi dengede bırakmak lazım. Yaşamak kadar ölüm de güzel...
videoyu izlerken direkt aklimda bir seyler belirdi, Ya suan bile zaman da yolculuk yapiliyorsa bir insan fark ettirmeden hayatimizda cok onemli noktalari degisitiriyorsa neden boyle onemli bir seyi baskasiyla paylassin ki degil mi? yada soyle bir sey var belki de paylasmak istedi lakin gittigi zmana araliginda sıkısıp kaldi geri donme sansi olmadi bununla beraber bir suru olasilik olmus oluyor ama asla zaman yolculugunu imkansiz olarak dusunmuyorum.
Ne düşünürsünüz bilmiyorum ama bence çoğu insanın uzun süre yaşamak istememesinin sebebi sadece yaşlanma korkusu değil. sevdiğimiz tüm insanlar 75-80 yaşlarımıza geldiğimizde muhtemelen ölmüş olacak ve artık dünya bizim ilk gördüğümüz halden çok farklı olacak, bence bunun korkusu da insanlarda o kadar yaşasam yeter düşüncesi oluşturuyor. Ve birde bir şeyler çok uzarsa artık kabak tadı vermeye başlar. muhtemelen 200 yaşına kadar yaşasan bir yerden sonra sıkılırsın ve yaşamak sana sıradan ve sıkıcı gelir.
Benim zamanda yolculuk hakkında 2 teorim var. Biri ya zaman hiç yok geriye ileriye gitme söz konusu değil. Diğeri ise dede paradoksu hakkında. Ruh denilen şey bir tür enerji boyutu ve doğduğumuz zamandan öncesine gidemeyiz çünkü evrendeki enerjimiz yok. Biraz saçma gelebilir. Çok bilimsel bir teori değil. Yanlışım varsa belirtebilirsiniz.
enerji menerji bir tık sözde bilim gibi geldi. ayrıca teorinin anlamına ve bilimsel yöntem basamaklarına bakarsan kavram yanılgın ortadan kalkabilir. teori denilenin kastettiğinle pek bir alakası yok bence. zaman zaten insanın adlandırdığı, kullandığı bir şey. evrende belirli periyotlar vardır ve bu belirli döngüleri adlandırmışız. videoda dendiği gibi bu bir ölçüt. hatta zamanın tek bir anlamı da yok. son derece görecelidir zaman. dede paradoksuna gelecek olursak bana kalırsa tamamen bilim kurgu. neyse umarım sen kırmamışımdır iyi günler :)
Senin teorine göre eğer enerjimiz varsa doğduğumuz zamandan öncesine gidemeyiz çünkü o zaman enerjimiz hiç var olmamış. O zaman yaşam süremizden daha uzak bir geleceğede gidemeyiz çünkü o gelecekte enerjimizin var olacağı süre bittiği için enerjimizi var edemeyiz. Peki o zaman kendi hayat süremiz içinde bir yere gidebilirmiyiz? Cevap bence yine hayır çünkü eğer ruh dediğimiz enerji eğer varsa sadece tek bir yerde olabilir aynı anda iki yerde aynı enerji var olamaz o yüzden kendi yaşadığımız zamanın içerisinde bir yere de gidemeyiz. Yani sadece senin teorini devam ettirdim sonuç olarak zamanda yolculuk yapamıyoruz teorine göre. Kendinle çeliştiğini düşünüyorum. Umarım sana bir katkım dokunmuştur
Eğer yaşlanma olmasaydı bilincimin sonsuza dek var olmasını yeğlerdim. Çünkü benim beden ömrümün yetmeyeceği geleceği çok merak ediyorum. Her insan ve canlının aslında asıl amacı sonsuza kadar yaşamak bunun için kalıtsal özelliklerimizi bir sonraki nesle aktarıyoruz . başka bir yöntem ise dünyaya bir şey bırakmak kitap, düşünce ,savaşlar, heykel gibi bir sürü şey aslında herkes ölümsüzleşmek ister bence.
Zaman kimseye bağlı işlemeksizin kendince bir gerçek. Farklı boyutlarda genişleyip darlaşabilen, varlığın süresinin bittiğini anlaman için sana sunulmuş olan bir oluş.
Bir zaman kavramı söylemiycegim çünkü bu zaman kavramını da insanlık oluşturduğu için Gençlik enerjim ve dinamiğim olduğu sürece sonsuz yaşamak isterdim.
canım sıkılınca izlediğim videoları tekrar izleyip not alıyorum .Kanalı tüm sevdiklerimle paylaşıyorum paylaştıgımı unutup sana bu kanalı önermiş miydim diyorum öyle bir sevgi var içimde
Gerçekten hep düşündüğüm bir soruydu bu iki soru , Yaşamak istemiyorum... Anneme hep beni keşke dogurmasaydın diyorum , hani derler ya Allah bize sormuş dünyaya gitmek ister misin diye , neden hatırlayamıyorum neden . Nasıl bi kafayla evet demişim çünkü buna evet diyen ben değilim olamam .İntihar ise istemsiz bi şekilde düşündüğüm bi konu , sadece ben gittikten sonra ailemi düşündüğüm için yapamıyorum , aslında bencil bir insanım ama olmuyor . Acaba neler çekti, yaşadı da böyle düşünüyor diyebilirsiniz . Hiçbir şey yaşamadım sıradan bir hayatım var , öyle acılar filan çekmedim ama hiç mutlu hissedemiyorum hayatımda .
Her genç böyle hissediyor ve yaşadığımız çağ bizi buna itiyor. Sabah kalkınca ben neden yaşıyorum hissi, okula veya işe giderken hayatın anlamsız gelmesi, akşam yatmaya çalışınca düşüncelerden uyuyamamak gibi bir sürü şey bizi kemiriyor bitiriyor. 25 yaşını geçince bu istek devam eder mi? bilmiyorum bu tarz şeyler ergenlik döneminde olan şeyler yaşla alakalı şeyler biraz daha hayatının oturmuş dönemlerinde 25-30 gibi bu his devam etmiyor genellikle o yüzden sabır ve azim genellikle psikolojik buhranların çözümü bence çünkü herkes gençlik yıllarında bu tarz şeyler hissediyor ama cidden kötüysen psikolojik yardım şart
Belki de Allah`a Dünyaya gitmek için yalvarmıştın çok kötü bir hayatın da olsa öldüğünde tekrar yalvaracaksın. Bence insan olmayı deneyimlemek çok farklı bir şey olabilir sadece şuan farkında değiliz. Mantıklı düşününce de öyle sonsuz hayat sonsuz doyumsuz ruhunla insan olmadan nereye kadar ruhunu doyurabilirsin ki ? Ruh iken yapabileceklerin muhtemelen sınırsız ama bir amacın yok. Ayda 1 gittiğin köfteci, sonsuza dek yediğin köfteden çok daha lezzetlidir. Tabi ruh aleminde köfte falan yemiyorsun sadece bunları düşünmek için bir örnek.
yaşadıkların her insanın başına gelebilecek sıradan buhranlar değil. bu yorumlama şekline katılmıyorum. intihar kavramı bence felsefesi yapılmaya değer, geniş ve derin anlamı olan bir kavram. bir insan neden intihara meyledebilir, evrimsel sürecin canlılara verdiği en büyük iki motivasyon olan "yaşama tutunmak" ve "üremek" amaçlarından birini nasıl da elinin tersiyle itmeye meyledip hayattan vazgeçmeye karar verebilir? Bunun muhtemel üç şekli var: birincisi hayatta kalmaya devam etmenin zorluğunun kalan bütün ihtimallerden daha kötü olması. birinin borca batmış olması ve asla ölmeyecek olması olabilir. ikincisi aslında yaşamını sona erdirdiğini düşünmüyor, ve daha iyi bir yaşama gidiyor olduğunu düşünmek. din temelli intihar bombacıları buna bir örnek olabilir. sonuncusu ise senin de muhtemelen içinde bulunduğun, hayattan belli sebeplerden ötürü zevk alamama ve hayatı bitirme isteği. bunun felsefe temelli olduğu kanaatindeyim ve böyle bir düşünceye sadece hayatı en azından normal akışında yaşayabilecek insanların sahip olabileceğini düşünüyorum. yani mesela geçim sıkıntısı çeken ve her ay maaş gününe kadar sahip olduğu parayı idare etmeye çalışan birinin hayatında böyle bir boşluk bulmaya vaktinin olmadığını düşünüyorum. eğer felsefe yapan insanın felsefe yapmayan insana göre daha değerli olduğunu varsayacaksak, bu anlamda senin durduğun noktanın değerli olduğuna inanıyorum. ben de kendi hayatımda benzer süreçlerden geçmiş, zaman zaman hala geçen biri olarak, diyebilirim ki intihar etmememin tek sebebi kalan hayatımda hayatı ve varlığı anlamaya dair kıymetli bir düşünceye ulaşabileceğim ihtimalidir. ve aç karna felsefe yapmanın mümkün olmadığını da bilen biri olarak, hayatımdaki gelir sorunu, barınma sorunu gibi temel sorunları çözüp vaktimin tamamını felsefeye ayırmak niyetindeyim. şu andaki zorunlu eğitime devam etmem ve hayatın zorunlu akışına tahammül etmemin tek sebebi tam olarak budur. yani özetle "belki güneşin doğduğunu hiç göremeyeceğim ama doğuşuna dair bir ışık parıltısı görmem bile ufukta onu beklememe değer"
Sende gecmišteki kendimi gordum. Allah sabir versin. Ben bunu kendimde cok dusunmuştum. Neden olmek istediğimi. Buldum sonunda. Sende onun nedenini bulsan hafiflersin kardeşim. Sebebi mutsuzluk değil. Asil surekli olmek isteği mutsuzluk getiriyor
ben 16 yaşındayım, 20 yaşında biri bana 16 yaşında şunları şunları yapmalısın diye tavsiye veriyor, 13 yaşında biri 16 yaşında şunları şunları yapacağım diye hedefler belirliyor. hepimiz aynı zaman diliminde bulunmamıza rağmen 16 yaş benim için şimdi, 20 yaşındaki bir kişi için geçmiş, 13 yaşındaki biri için gelecektir. öyleyse zaman kavramı tüm insanlar için farklı yaratılmıştır ve ortak zaman ifadeleri insan uydurmasıdır diyebilir miyiz?
Video sonundaki sorulara cevap 1)29 yaşıma kadar yaşamak isterdim.Çünkü hayatta başarılabilecek birçok şey 20li yaşlarda elde ediliyor.Kısacası sadece genç ve dinamik olduğum bir dönemi yaşamak isterdim. 2) yaşlanmak olmasaydı ölümsüz olmayı isterdim.Çünkü hayatta deneyimlenebilecek sayısız deneyim var ve sürekli değişim içerisindeysek bunu deneyimlemek güzel olabilirdi. Bunlar haricinde videoda “iyi gelecek”ten bahsettiniz.Peki “iyi”yi iyi yapan nedir ? Ve “iyi” mutlak mıdır yoksa kendi yarattığımız bir kavram mıdır? Kendi yarattığımız bir kavramsa neden toplum düzeni vardır ?
Yaşlanmak olsa fiziksel ve zihinsel olarak tükenene kadar yaşamak, yaşlanmak olmasa sonsuza kadar yaşamak isterdim. Ölsem ne yapacam ki zaten öbür dünya falan hiç ilgimi çekmiyor var mı onu bile bilmiyoruz varsa da neye benziyor ya da... ben ben olmaktan memnunum abi dünyada olmaktan memnunum son noktaya kadar yaşamalıyım.
Abi videolarını gerçekten çok severek izliyorum ve izlemeye başladığım zamandan beri kanalın bana çok şey kattı. Yeraltından Notlar ile ilgili videon en sevdiklerim arasında, umarım bir gün Osamu Dazai'nin İnsanlığımı Yitirirken kitabı hakkında da video çekersin.
Ne olursa olsun 42 yaşından daha da fazla yaşamak bana mantıklı gelmiyor, çünkü gördüklerimi yada göreceklerimi ne psikolojim kaldırır ne de ben. Yaşlılığın vereceği yorgunlukta beni hedonizmden uzaklaştıracağından dolayı yeteri kadar yaşasam, sonra da daha çok acı çekmeye fırsat bulamadan ve hayatı aslında doya doya yaşayarak bir bakıma herşeyi deneyimlemiş bir biçimde vefat etsem yeterli olur. Ne daha az ne de daha fazlasını istemek düşer bana bu hayattan...
Zaman bence bir yanılsama, insanın hayatta kalabilirliğini arttıran bir unsur olabilir. Gerçek olan ise değişim. Maddeleri atomsal çapta bir arada tutan enerji sayesinde maddesel değişim oluyor. Bu değişim sayesinde uzayda bir döngü var ve sonucunda dünyada bizler şuan hayattayız.
Hocam videonun başında bahsettiğin konu paradoks olarak kabul edilemez bence. Bunu paradoks olarak kabul edip üzerine kafa yormak saçma. Çünkü gerçekleştirilemeyen ve hiç gerçekleşmeyecek bir durum. Bu senin fantastik bir varsayımın. Yani gerçekten zamanda geri gidebilirsen bu dediğin o zaman bir anlam kazanır ve tartışmaya değer bir konu olur ve paradoks olarak kabul edilebilir.
1- 27 yasına kadar yaşamak isterdim 2- yaşlanmak olmasaydı ama ölüm olsaydı 50 yaş Ama en kötüsü bence ölümsüzlük olsaydı korkunç bir bedelle gelirdi uzun yıllar yaşam sonucu duygular işlevini yitirirdi korku heyecan neşe bir süre sonra hissedemezdin ve bunun ruhsal bunalımıyla ölümü dileyerek yaşardın (bence)
100 yaşında olan Ahmet ile 50 yaşındaki Ahmet aynı kişi değil. Aslında her gün ölüyoruz. Dünkü ben öldü. Bu yüzden kaç yaşına kadar yaşamak isterim saçma bir düşünce. 500 yaşına gelsem ne olacak ki? Evrenin en temel yasası değişimdir. Her gün ölür her gün diriliriz bir dere gibi akarız aynılık yoktur. Ölümsüzlük arzusu acizce bir arzudur sadece hayatta kalma dürtüsünden çıkar bir mantığı gerçekliği yoktur.
Her zaman hayatı yaşamın nedenini sorguluyordum neden yaşıyoruz? Neden zaten ölecek iken şu kısa sürede çalışıp feragat etmek zorunda kalıyoruz kendimizden diyerek.. ki şu depremle daha da sorguladım bu olguyu güzel denk gelen bi video oldu yani.. Soruların cevabına gelince 1-Sağlık durumuma göre değişir ama en fazla 40 diye düşünüyorum yani 17 yılım kalmış vay🥹🥲🥲 2 hep sağlıklı kalsam yaşlanmasam bile en fazla 80-100 arası derdim çünkü hayatın aynılığı sıradanlığı insanların kötülüğü, yaşam koşulları falan bi süre sonra intihara sürükler insanı diye düşünüyorum... Yani uzun yaşamak da pek iyi bişi değil bence önemli olan dolu dolu pişman olmadan yaşamak...
zaman yolculuğu esnasında torunun geçmişe gidip dedesi tarafından öldürüldüğünde öldüğü vakit geçmişe gittiği vakitle aynı çünkü farklı bi evrende farklı bi zaman içerisinde hapsolmuş oluyor bir nevi bu da şahsi fikrim
gelecek ve geçmişin de şimdi olduğuna inanıyorum. bu yazdığım cümle 1 saniye önce gelecekte yazacağım bir cümleydi, şimdi ise bu cümleyi yazıyorum, ve bu cümle bittikten sonra geçmişte yazdığım bir cümle olacak. Zaman'ın var olduğuna inanmıyorum. Şimdi'nin olduğuna inanıyorum fakat gelecek ve geçmiş konusunda aynı fikirde değilim.
Oluşturduğumuz dünya zamanında 65 70 yıl yaşamak isterdim. Eğer ki yaşlanmak olmasaydı dünya dışı yaşam ve medeniyet keşfine kadar yaşamak isterdim:) ama görünen şu ki o keşifler için teknolojimiz ve insan ideolojileri buna yakın bir zaman için pek de yeterli bir seviyede değil . Felsefeyi herkesin benimsediği bir dünya hayal edin .✨ Teşekkürler video için.💫
Ne kadar yaşamak isterim kısmının benim için 2 cevabı var. Ne kadar erken ölürsem (bugünkü ekonomide yaşadığımız problemlerden ötürü) o kadar iyi gözüyle bakıyorum. Çünkü yaşlandıkça gücümün daha da biteceğini biliyorum. Diğer ülkelerdeki yaşlılar ile ülkemizin yaşlılarına bakınca farkı görebiliyoruz. Öte yandan ölümsüzlük demek sonsuz bilgelik anlamına geliyor benim için. Ne kadar öğrenirsem öğreneyim öğrenme açlığı gitmeyecek gibi hissediyorum
Şimdi şunu düşünüyorum bir senaryo kuralım bir ağaç olsun ve ağaçdaki yeşil elma; bu elmanın adı Mehmet olsun Mehmet zamanla kırmızı bir elmaya dönüşür ve bir gün olgunlaşıp Tamer’in kafasına düşün. Bizim bu olaydaki şimdimiz ise Mehmet’in kırmızı olduğu an yani gelecekte Tamer’in kafasına düşecek. A teorisi bir çizgi üzerinde ilerliyor bense B teorisinin üzerine biraz daha koyarak şöyle düşünüyorum yeşil Mehmet, kırmızı Mehmet ve Tamer’in kafasına düşen Mehmet farklı. Bir çizgi üzerinde değil bir kare içerisinde bu şekilde geçmiş gelecek ve şimdi olarak düşünmektense olayları kendi durumları içersinde tutmak ve yeşil Mehmet, kırmızı Mehmet ve Tamer’in kafasına düşen Mehmet farklı Mehmetler. Bu şekilde zamanda geleceği veya geçmişe gitmek gibi fikirlerin paradoksları daha çözülebilir bir hale geliyor o çünkü Mehmetler aslında birbirinden farklı
Zaman Avengers End Game filmindeki gibiyse yani zamanda yolculuk yaptığımızda aslında o bizim geleceğimiz oluyor. Örneğin zamanda yolculuk yapıp birini öldürseydik geçmişteki birini değil o kişinin gelecekteki başka bir varyasyonunu öldürmüş oluyoruz bundan dolayı öldürdüğümüz kişinin geçmişteki varyasyonu yaşamaya devam ediyor. Eğer böyle bir şeyi kabul edersek zaman ileriye doğru hareket eden düz bir çizgi değil de ileri doğru hareket eden dalları olan bir çizgi olmuş oluyor.
Yaşlanmak olmasaydı da bi 80 yıl yaşamak isterdim çünkü bu dünya yaşamak için o kadar güzel bir yer değil eğer fiziksel yorgunluk olmasa da herzaman zihinsel yorgunluk olucaktır zamana karşı filminde de bu böyleydi insana bir süreden sonra bıkkınlık yıpranma gibi duygular illaki hakim olacaktır
Kırk yaşına kadar yaşamak isterim. Yaşlanmak olmasaydı sonsuzluk kavramının ızdırabına rağmen sonsuza kadar yaşamak isterdim. Sırf sonsuzluk kavramını kavrayabilmek için bile değerdi.
eğer yaşlanmak olmasaydı, sonsuza kadar olmasa da sonsuzluğa yakın yaşamak isterdim. Her ne kadar acı dolu olsa da bu hayat, deneyim edilecek çok şey var.
Şimdiyi bile o kadar yaşıyoruz ki gelecek artık gelecekten çıkmış geldi oluyor biranda o geldi bile geçmişe doğru sürükleniyor . Bu vidyoyu dinleyince zaman algısını başka bir boyuttan bakmaya başladım .
Green mile da son karede sevdiklerinin öldüğünü ve öle bilmemenin acısından bahs ediliyodu bence sevdiklerimin olduğu güzel dolu anlarla birlikde 70-75 yıl kifayet eder
"Geçmiş veya gelecek yoktur. Sonsuz bir “şimdi” vardır."
- Cowley
evet şimdinin içine sıkışmışız ama şimdi nedir ki? bu yorumu okumaya başlamanızla bitirmeniz arasında bile belli bir süre varken, 1 düşüncemizi bile tam olarak şimdiye sığdıramıyorken şimdi nedir?
@@erenkeskin4990 "Şimdi'nin içine sıkışmışız" ..Bu nasıl güzel bir ifadedir.Teşekkürler ...
Sonsuzluk tek bir an,kısacık bir an sonsuzluk gibi
şim "idi"
Yanlış gelecek geçmiş ve şimdi vardır. Zamanın tersinden islemesini tahayyül edebiliyorsaniz o zaman zaman gelecekten geçmişe ilerleyebilir diyebiliriz.
Hayal edebildiğimiz her şey kâinatta mümkündür. Çünkü hiç olmayan şeyleri hayal edemezsiniz.
Eğer şimdi öleceksem, buna hazırım. Daha sonra öleceksem, şimdi yemeğimi yiyeceğim.
-Epiktetos
ne kadar da özlü ve güzel bir sözmüş.
@@swell8197 tabii ki
Bu adamın boğa burcu olma ihtimali çok yüksek mfigodmgofkfodjjgo
@@nagihanbezir801 yaa öyle mi olmuş
@@nagihanbezir801 burçlar gerçek değil
Zaman..
Bekleyince yavaşlar.
Gecikince hızlanır.
Üzülünce can yakar.
Mutlu olunca kısalır.
Acı çekince bitmek bilmez.
Sıkılınca uzar.
“Zaman saat ile değil duygularla ölçülür.”
*İbn-i Haldun
+ abi zaman nedlr?
- ne?
+ abi zaman nedir?
- ne diyosun lan
+ Bi dakka zaman nedir?
- tamam lan nedir zaman
+ Abi zaman üstünde kontrolümüzün olmadığı ve hatta olamayacağı bir konsepttir benim nezdimde
bu yorum neden tutmadı hdkshdkahakahakaha
tamam
Ben anlamadım
Ne içindeyim zamanın
Ne büsbütün dışında
Yekpare, geniş bir anın
Parçalanmaz akışında...
"Ahmet Hamdi TANPINAR"
Nasıl oluyor zaman bir türlü geçmezken yıllar hayatlar geçiyor.
- Father Müslüm GÜRSES
Müslümün cover be hacı
Biz teomandan ogrenmisiz :D
teoman lan o
dede paradoksu döngü değilmiydi?
1)Zaman yolculuğu yap
2)Dedeni öldür
3)Deden olmadığı için sen de olmayacaksın
4)Sen olmadığın için zaman yolculuğu yapmayacaksın
5)Zaman yolculuğu yapamadığın için dedeni öldüremeyeceksin
6)Deden ölmediği için var olacaksın
1)Zaman yolculuğu yapacaksın...
aynen, şöyle bi bakinca her şey donuyor gibi, derler ya sonsuza kadar yolculuk yaparsan yine donup dolaşip ayni yere gelirsin, çocuklarina bakamayan babanin çocugu guclu olur ve cocuklarina iyi bakar, iyi bakilan cocuklar da gucsuz olur ve cocuklarina bakamaz...
baga girdi aq
Ama dedemi öldürmek için geçmişe gittiğimde gittiğim geçmişi yaşadığım için var olduğum o geçmiş benim şimdim konumuna gelmez mi? bu durumda dedemi öldürdüğüm zaman benim gerçek geçmişim değil de başka paralel bir evrende var olan geçmişe gittiğim geleceğim olacağına göre bir paradoksa gerek yok, çoklu evrenler teorisi bunu açıklıyor diyemez miyiz?
Yani ben geçmişe gittim, geçmişe gittiğim anı yaşadığım için o an benim şimdim oldu, şimdim aynı zamanda geçmişim olamayacağı için geçmişimin şimdim olması gerektiğinden bir paralel evren açıldı, o paralel evrende dedemi öldürdüm ve dedem öldü ben de doğmadım ama bu sefer ben doğmadığım için dedemi öldürecek olan kişi doğmamş değil, ben hala varım.
@@cveanwYazdıklarını kavrayabilmek için iki kere okumam gerekti
bunun yerine şu şekilde baksak daha doğru olur
1) zaman yolculuğu
2) dedeni öldür
3)Deden yok sende yoksun
burdada 3 4 ve 5. maddelerden olmadan direkt 6 ya geçeceksin 6 dan sonraki birde olmicak
yani 2 den direkt 6 ya geçip deden olmadan yaşamına devam edebiliyorsun
Yeni stiliniz sanki ders anlatıyor gibi. Anlattığınız konular ne kadar güzel olursa olsun eski videolarınız daha güzeldi, kullandığınız müzikler çok güzeldi.
Neden bilmiyorum ama ben bu stili çok beğendim
Ay bencede
Bence tam tersi.
Bencede eski videolari cok iyidi ve dedigin gibi müziklerde cok iyidi..
Ayıp bee! Önce Türkçeyi öğren.
3:20 bunu dediğinde babamın bana söylediği söz geldi aklıma:
Oğlum insanlar işten aldıkları parayla değil işe verdikleri zaman ile bir şeyler satın alırlar
Babaya bak be
"Ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında
Yekpâre geniş bir ânın, büsbütün akışında."
...Rüzgarda uçan tüy bile benim kadar hafif değil
Ahmet Hamdi...
Bizim sairler ayni zamanda filozoftur
@@ekremyilmaz5072 bazı rapçilerimiz de öyle.
Yekpare geniş bir ânın *parçalanmaz akışında
Teşekkürler. Ağzına sağlık
21 yaşındayım. Hapis hayatı yaşıyorum. Konfor alanımı çok daralttım. Herhangi bir vasfım yok veya kalmadı artık. Sanal dünya, tiktok, twitter, dizi-film, online oyunlara vb. gömülü bir hayat... Sigara, alkol olmadı belki ama daha da kötüsü bağımlılıklarım oldu. Dopamin reseptörlerim ölü durumda. Anlık zevklere boğuyorum kendimi. Şimdiye kadar herhangi bir kadınla arkadaşlık, sevgililik, cinsel birliktelik yaşayamadım. Özellikle son 3-4 yıldır birgün zengin olacağım, boyle hayatin amk, Amerika'ya gidicem diye dolanıyorum. Ama bi bok olamayacağım belli. Bir anda değişsem bile hayat cok zor. İş yerinde, okulda, evde, sokakta, arabada her yerde bir sürü zorluk ve komplekslikler barınıyor. Babam keşke küçükken döve döve adam etseydi beni. Zaman daralıyor. Bu şerefsizliğimin, yıkıklığımın bedelini elbet öderim. Bu yorumda da niye boyle boş yaptım bilmiyorum ama zaman çizgisinde bu yorumda yer alicak ve ben her geçen gün erimeye devam edeceğim. Teşekkürler Portal video için:)
Dostum sana bu yorumumla hayatının tavsiyesini veremem elbet, ancak 23 yaşında bir arkadaşın olarak şunu söyleyebilirim ki yalnız değilsin, aynı hisler ve benzer durumlar içinde çok fazla insan, çok fazla genç var. Şimdilik söyleyebileceğim tek şey 1>0. Madem ki dipte olduğunu düşünüyorsun, her gün 5 dk bile seni ileri götüreceğini düşündüğün bir şey yapsan hiçbir şey yapmamandan daha iyi durumda olacaksın. Gençsin ve geç kaldığın bir şey yok, herkesin zamanı kendisine akar, hayatının hangi aşamasında olduğunu bilmen mümkün değil. O nedenle bir sabah uyanıp bambaşka biri olmana gerek yok, sorunlarının farkındasın en önemlisi bu. Bir anda çözmek zorunda değilsin, zaten hiçbirimiz o güçte değiliz, sadece her gün sorunların üstesinden gelmek için 1 küçük adım at ve bunun için kendinle gurur duy. Bir bok olup olmadığını da yalnızca sen belirlersin benim ya da bir başkasının başarı algısı değil. Saygılar :)
Aynı sorunları geçirmiş biri olarak ben fitness'ta kendimi buldum yeni şeyler denemeye ve biraz kendini zorlamaya bak gelişim gördüğünde asıl zevkin kendin uzerinde birseyler yaptığında hissediyorsun... Stay safe and peace✌️
İnsanın da bir olgu olduğunu unutma, kendi iplerini kendi elinde tutan bir olgu yalnızca. Defalarca, sayısız biçimde gerçekleşen bir olgu insan benim gözümde. Bu olguyu inceleyen bilim dalı da psikolojidir, psikolojiye hakim olursan kendine de hakim olursun. Unutma eylemler hayatta en belirleyici rolü üstleniyor. Senin eylemlerin şu an sosyal medya, anlık hazlar yönünde gerçekleşiyor olabilir fakat insan değişebilir. Bu değişimi yarın sabah başlayacak gibi düşünme çünkü bu beklenti değişime engel olur. Değişim için davranışların boy göstermeye başlamadan önce kök salması gerekir. Eğer kitap okumaya başlamak istiyorsan sadece 5 dakika okuyarak başla, eğer egzersiz yapan bir insan olmak istiyorsan sadece 5 dakika ile başla, eğer yeni bir dil öğrenmek istiyorsan her gün 1 yeni kelime öğren. Önemli olan 1-2 gün içerisindeki sonuçlar değil, önemli olan yıllar süren bir yolculuk. Bu yolun seni götüreceği yere güven ve yavaş yavaş da olsa, dinlenerek de olsa bu yolda yürü ama sürekli yürü. Kayayı aşındıran suyun devamlılığıdır.
Kanka birkaç senedir zihnimle ilgileniyorum 1 sene önce yani askerdne önce bu kadar ilgilenmezdim zihnimle ve aynı senin durumundaydım şu anda durumum da çok derin güzel değil şükür herşey ama sana olduğum durumu şöyle anlatayım bazen zihnimi neynimi ve düşüncelerimi bakış açımı kullanabilidğimi fark ediyorum birkaç saat boyunca yaptığım herşeyi (iş olsun oyun oynamak olsun) eskisi kadar yorulmadan ve rahat bir ruh haliyle tam performans göstererek yaptığımın farkına vardım birkaç saat sonra da yok olup gidiyor o tekrar yapmaya çalışıyorum bu sefer tekrar yapamıyorum yine birkaç saat geçmesi gerekiyor sanırım dopamin reseptörü ile alakalı bunun üzerinde düşünüp duruyorum bakalım sonu nereye gidecek kendi potansiyelimin en üst noktasına ulaşıyorum sanki ben bunca yıldır boşuna yaşamışım diyorum bu arada o zihnimi ve beynimi kullanabildiğim birkaç saatteki herşeyi hatırlıyorum herhangi birinin söylediği bir şeyi bile ama o his ve bakış açısı geçtikten sonraki birkaç saatteli yaptığım şeyleri hayal meyal hatırlıyorum ve sanki yarım yamalak ne yaptığımı bilmeden yapıyormuşum gibi geliyor bunun askerden sonra olmasının sebebi askerde düşünecek bolca vaktimin olmasıydı aynı zamanda ağır sıkıntılae geçirmiş olmamdı sana da tavsiye ederim eğer nasıl yapılır diye düşünüyorsan kimsenin rahatsız etmeyeceği bir odada bir duvar ve herhangi bir eşya olsun farketmez bir duvara bir eşyaya bak sadece onları düşün böyle birkaç saniye geçir sonra araya boşluk bırakmadan kendini düşün o an onları izlediğini düşün sonra bi etrafına bak ben napıyorum de ben buradayım de ondna sonra yapman gerekn şeyler olması gerektiği gibi bir bir aklına dökülecek Allah'ın izniyle denemeni tavsiye ederim komik veya saçma gelmesin dene bir kere püf noktası o duvara ve eşyaya bakarken en önemli amacın sadece onları görmek olsun bu kadarı yeterli olacaktır
@@Mert-hf9yy dostum sen askerde zihnini 'akış' durumuna sokmayı öğrenmişsin tebrik ediyorum. Basit egzersizleri var ve belli bir süre boyunca bu egzersizleri sürekli biçimde tekrarladığımızda hepimiz zihnimizi bu akış durumuna kolayca geçirebiliyoruz.
Videoların bazen daha önce düşünmediğim şeyler üzerinde düşünmem gerektiğini bana hatırlatırken bazen de farklı açılardan düşünmemi sağlıyor bu yüzden izlerken keyif alıyorum. Seviliyosun
Bunu sadece sen yaşamıyorsun
Dün kanala yeni video gelip gelmediğini kontrol etmiştim ve son birkaç haftadır kafayı ''insan ömrü, kaliteli zaman yönetimi, 'yetmiş yıl yaşasam burada geçireceğim totalde 508.416 saatim var ve bi' kısmını hali hazırda yedim' '' ve benzeri tatsız konularla bozmuştum. Videonun bildirimi tam RUclips tükettiğim esnada geldi, feci ''hypelandım'' ÇOK iyi denk geldi.
iyi hyplelanmalar. Bari kesme işaretiyle ayırsaydın la
@@accipiter Türkçemiz zenginleşiyor ne güzel iki dilin birleşimi "ortaya karışık yap usta" kültürümüz böyle işte.
Bunu sana kimse söylemez, sen ermişsin.
@@burgaz39 Umarım ironidir, ayrıca kültürümüz öyle değil bahsettiğin şey “popüler kültür” o da şüphesiz berbat bir şey
Hypelandım ne ya ahahaha. Özenti bir z kuşağı
Tam zamana merak sarmışken ve zamanı sorgulamaya başlarken zaman hakkında bir video gelmesi yüzümü gülümsetti. Teşekkürler Can.
Bende de öyle oldu
aynısı oldu
+Neden hiç mutlu değilsin Zeze ?
-Neden mutlu olmalıyım ?
+Çünkü dünyaya bir defa geliyoruz
-İyi ki bir kere geliyoruz Postuga
+Neden?
-İkinci bir hayatı kaldıramazdım
Şeker Portakalı
Abi videoyla ne alakası var?
@@jeida_ kanka zamanı tutamıyorum diyor ya video, bende iyiki tutamıyoruz zaten diyorum
@@isozz9713 Ya evet de öyle bir alıntı seçmişsin ki sanki havalı görünmek adına edebi bir kitap alıntısı yapıyormuş gibi olmuş ösmdjsşösmdkd( öyle olmadığını biliyorum yanlış anlama bu kitabı çok seviyorum ama fazla ünlü olmuş, çoğu kişinin okuduğu klasik bir kitap olduğu için öyle anlaşılıyor)
Ağlıyordum torun paradoksunu ben uydurdum dediğin yerde gülmeye başladım, teşekkürler.
0:50 çünkü ben uydurdum anlatım tarzın gerçekten çok güzel başarılarının devamını dilerim
Sabahları işe giderken ve akşam mesai çıkışı işten dönerken her gün yol arkadaşımsın Can. Bazen videon bitmeden varsam bile fazladan yürüyüş yapıyorum bitirmek için. Bu zorunlu ve sıkıcı rutine renk katıyorsun. Lütfen videolarına devam et.. seviliyorsun ^^
Bu arada ben kendi kendime yettiğim sürece yaşamak isterdim. Sonrasına hazır hissede kadar belki de. Öyle bir an varsa tabi.
Sevgili Irene. Ben de sıkıcı rutinlerden yakınıyordum tam da... Zamanın yavaşça boşa gitmesini düşünürken zamanlailgili karşıma çıkan bu video ilginç oldu. Felsefe videoları arkadaş gibi oluyor gerçekten de lanet olsun...
En iyi felsefe kanalısın severek izliyorum
Ne zaman öldüğüm önemli değil ne yaşayıp öldüğüm önemli. Emin olduğum bi şey varsa çocuklarımdan önce ölmek istiyorum zamanı önemli değil, şu an bile olabilir. Dün akşam taksimde ölen çocuk ve baba mahvetti bizi ama geride kalan anneye sabır dilemekten başka çaremiz yok.
Dostum mükemmel anlatım yapmışsın yine.. Yakın zamanda Ergo Proxy animesinin felsefesi hakkında konuşabilir misin? Kimin iyi kimin kötü kimin karakterinin gerçeği yansıttığına dair kafa açan bi felsefesi var.
Favorimm
Ya nasıl temiz bir çocuk. Allah'ım seni esirgesin, bağışlasın, yolunu açsın. Büyük bir keyifle izliyorum ❤
4:45 hayır zaten zaman olmadığı için evrendeki her şeyi donduramazsın. Zaman yoktur oluş vardır, mekanik vardır, çekim vardır
Portal, biz doğduğumuzda yoktan var olmuyoruz ve öldüğümüzde yok olmuyoruz. Hepimiz aslında bir enerjiyiz ve evrenin bir parçasıyız. Evrendeki toplam enerji miktarı hiç bir zaman değişmiyor büyürken evrenin enerjisinden pay alıyoruz, öldüğümüz zaman ise evrene karışıyoruz. Belki şu an içtiğim kahvemde atalarımın atomları vardır, bunu düşünmek çok iğrenç bir his. Lütfen bu konu ile ilgili bir video yapar mısın?
Sağlığım çok kötü olmayacaksa 90lı yaşlara kadara hayatı tatmak güzel olurdu. Yaşlanmak olmasaydı daha uzun yaşamak isterdim zannediyorum fakat bu çok daha uzun olmazdı çünkü sevdiğim insanları kaybettikçe yaşama isteğimi de günden güne kaybeder, hayat daha yaşanmaz olurdu.
Biz aynı olaya geçmiş, şimdi ve gelecek derken bizim kendimizin o olaya mesafesini ölçüyoruz. Yani değişen şey olayın niteliği değil bizim olaya olan görüş mesafemiz oluyor. O yüzden bir tutarsızlık yok. Yakınlık uzaklık da böyle, bir şeyi göremeyecek mesafedeyken onu uzak olarak tarif ediyoruz. Ölçtüğümüz şey bizim o şeyle aramızdaki ilişki zaten
Yaşlanmak olmasaydı dünya yaşanılabilir olduğu süre kadar yaşamak isterdim yaşlanmak olduğu için yaşlılığın getirdiği ızdıraplar baş gösterinceye kadar yaşamak isterim
Yaş olarak bir sayı veremem ama kesinlikle sonsuza kadar yaşamak istemezdim. Hayat asla sonsuza kadar çekilmez. Evet güzel şeyler var hayatta ama sevdiklerimin ölümünü görmek olsun, sürekli bir mücadele halinde olmak olsun hayat o kadar da çekilecek gibi değil. Her şeyi dengede bırakmak lazım. Yaşamak kadar ölüm de güzel...
genelde hep bu tarz şeyler düşünürdüm ama nasıl tartışabileceğimi bilemezdim. bu video yardımcı oldu, teşekkürler
videoyu izlerken direkt aklimda bir seyler belirdi,
Ya suan bile zaman da yolculuk yapiliyorsa bir insan fark ettirmeden hayatimizda cok onemli noktalari degisitiriyorsa neden boyle onemli bir seyi baskasiyla paylassin ki degil mi?
yada soyle bir sey var belki de paylasmak istedi lakin gittigi zmana araliginda sıkısıp kaldi geri donme sansi olmadi bununla beraber bir suru olasilik olmus oluyor ama asla zaman yolculugunu imkansiz olarak dusunmuyorum.
Ne düşünürsünüz bilmiyorum ama bence çoğu insanın uzun süre yaşamak istememesinin sebebi sadece yaşlanma korkusu değil. sevdiğimiz tüm insanlar 75-80 yaşlarımıza geldiğimizde muhtemelen ölmüş olacak ve artık dünya bizim ilk gördüğümüz halden çok farklı olacak, bence bunun korkusu da insanlarda o kadar yaşasam yeter düşüncesi oluşturuyor. Ve birde bir şeyler çok uzarsa artık kabak tadı vermeye başlar. muhtemelen 200 yaşına kadar yaşasan bir yerden sonra sıkılırsın ve yaşamak sana sıradan ve sıkıcı gelir.
“Geçmiş, şu an ve gelecek arasındaki fark, inatçı bir illüzyondan ibarettir..” Albert Einstein
Benim zamanda yolculuk hakkında 2 teorim var. Biri ya zaman hiç yok geriye ileriye gitme söz konusu değil. Diğeri ise dede paradoksu hakkında. Ruh denilen şey bir tür enerji boyutu ve doğduğumuz zamandan öncesine gidemeyiz çünkü evrendeki enerjimiz yok. Biraz saçma gelebilir. Çok bilimsel bir teori değil. Yanlışım varsa belirtebilirsiniz.
enerji menerji bir tık sözde bilim gibi geldi. ayrıca teorinin anlamına ve bilimsel yöntem basamaklarına bakarsan kavram yanılgın ortadan kalkabilir. teori denilenin kastettiğinle pek bir alakası yok bence. zaman zaten insanın adlandırdığı, kullandığı bir şey. evrende belirli periyotlar vardır ve bu belirli döngüleri adlandırmışız. videoda dendiği gibi bu bir ölçüt. hatta zamanın tek bir anlamı da yok. son derece görecelidir zaman. dede paradoksuna gelecek olursak bana kalırsa tamamen bilim kurgu. neyse umarım sen kırmamışımdır iyi günler :)
Senin teorine göre eğer enerjimiz varsa doğduğumuz zamandan öncesine gidemeyiz çünkü o zaman enerjimiz hiç var olmamış. O zaman yaşam süremizden daha uzak bir geleceğede gidemeyiz çünkü o gelecekte enerjimizin var olacağı süre bittiği için enerjimizi var edemeyiz. Peki o zaman kendi hayat süremiz içinde bir yere gidebilirmiyiz? Cevap bence yine hayır çünkü eğer ruh dediğimiz enerji eğer varsa sadece tek bir yerde olabilir aynı anda iki yerde aynı enerji var olamaz o yüzden kendi yaşadığımız zamanın içerisinde bir yere de gidemeyiz. Yani sadece senin teorini devam ettirdim sonuç olarak zamanda yolculuk yapamıyoruz teorine göre. Kendinle çeliştiğini düşünüyorum. Umarım sana bir katkım dokunmuştur
1- 60 yıl
2- yaşlanmak olmasaydı sonsuza kadar. Hatta en çok istediğim şey herşeyden güçlü ve hiçbir şeyden korkmayan biri olmak istiyorum.
gelecekte b@ktan bir hayatın olsaydı 2.seçeneğin nasıl değişirdi
@@keremsupertramp bulunduğum durum illaki değişir ve benim isteğim her zaman kesin ve net bir şekilde sonsuzluk olmuştur.
23:05 çok kötü 😪😔😔
Videonun sonundaki soru
1: 80
2: sonsuza dek
"kaldırmak istiyorsun kaldıramıyorsun...çok kötü." 23:05
Bu en kötüsü reis, bu arada bu yorumu arıyordum 😅
Eğer yaşlanma olmasaydı bilincimin sonsuza dek var olmasını yeğlerdim. Çünkü benim beden ömrümün yetmeyeceği geleceği çok merak ediyorum. Her insan ve canlının aslında asıl amacı sonsuza kadar yaşamak bunun için kalıtsal özelliklerimizi bir sonraki nesle aktarıyoruz . başka bir yöntem ise dünyaya bir şey bırakmak kitap, düşünce ,savaşlar, heykel gibi bir sürü şey aslında herkes ölümsüzleşmek ister bence.
Yo
@@FullFocus21 sonuna bence yazdım bu kendi düşüncem yani sana göre öyle olmayabilir
Zaman kimseye bağlı işlemeksizin kendince bir gerçek. Farklı boyutlarda genişleyip darlaşabilen, varlığın süresinin bittiğini anlaman için sana sunulmuş olan bir oluş.
Mutlak varlık/lar kabul edildiğinde mantıklı gözüküyor.
Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye,endişe etme.
Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını..
SEMSİ-İ TEBRİZİ
Sabırsızlıkla beklediğim tek kanal
evett
Bir zaman kavramı söylemiycegim çünkü bu zaman kavramını da insanlık oluşturduğu için Gençlik enerjim ve dinamiğim olduğu sürece sonsuz yaşamak isterdim.
hayatimo değiştiren kanal her videouyu günlerce bekliyorum 🙂
+1
canım sıkılınca izlediğim videoları tekrar izleyip not alıyorum .Kanalı tüm sevdiklerimle paylaşıyorum paylaştıgımı unutup sana bu kanalı önermiş miydim diyorum öyle bir sevgi var içimde
@@keremsupertramp ben tüm videoları ezberledim,😑
@@relax2125 çok iyi
Gerçekten hep düşündüğüm bir soruydu bu iki soru , Yaşamak istemiyorum... Anneme hep beni keşke dogurmasaydın diyorum , hani derler ya Allah bize sormuş dünyaya gitmek ister misin diye , neden hatırlayamıyorum neden . Nasıl bi kafayla evet demişim çünkü buna evet diyen ben değilim olamam .İntihar ise istemsiz bi şekilde düşündüğüm bi konu , sadece ben gittikten sonra ailemi düşündüğüm için yapamıyorum , aslında bencil bir insanım ama olmuyor . Acaba neler çekti, yaşadı da böyle düşünüyor diyebilirsiniz . Hiçbir şey yaşamadım sıradan bir hayatım var , öyle acılar filan çekmedim ama hiç mutlu hissedemiyorum hayatımda .
Her genç böyle hissediyor ve yaşadığımız çağ bizi buna itiyor. Sabah kalkınca ben neden yaşıyorum hissi, okula veya işe giderken hayatın anlamsız gelmesi, akşam yatmaya çalışınca düşüncelerden uyuyamamak gibi bir sürü şey bizi kemiriyor bitiriyor. 25 yaşını geçince bu istek devam eder mi? bilmiyorum bu tarz şeyler ergenlik döneminde olan şeyler yaşla alakalı şeyler biraz daha hayatının oturmuş dönemlerinde 25-30 gibi bu his devam etmiyor genellikle o yüzden sabır ve azim genellikle psikolojik buhranların çözümü bence çünkü herkes gençlik yıllarında bu tarz şeyler hissediyor ama cidden kötüysen psikolojik yardım şart
Belki de Allah`a Dünyaya gitmek için yalvarmıştın çok kötü bir hayatın da olsa öldüğünde tekrar yalvaracaksın. Bence insan olmayı deneyimlemek çok farklı bir şey olabilir sadece şuan farkında değiliz. Mantıklı düşününce de öyle sonsuz hayat sonsuz doyumsuz ruhunla insan olmadan nereye kadar ruhunu doyurabilirsin ki ? Ruh iken yapabileceklerin muhtemelen sınırsız ama bir amacın yok. Ayda 1 gittiğin köfteci, sonsuza dek yediğin köfteden çok daha lezzetlidir. Tabi ruh aleminde köfte falan yemiyorsun sadece bunları düşünmek için bir örnek.
yaşadıkların her insanın başına gelebilecek sıradan buhranlar değil. bu yorumlama şekline katılmıyorum. intihar kavramı bence felsefesi yapılmaya değer, geniş ve derin anlamı olan bir kavram. bir insan neden intihara meyledebilir, evrimsel sürecin canlılara verdiği en büyük iki motivasyon olan "yaşama tutunmak" ve "üremek" amaçlarından birini nasıl da elinin tersiyle itmeye meyledip hayattan vazgeçmeye karar verebilir? Bunun muhtemel üç şekli var: birincisi hayatta kalmaya devam etmenin zorluğunun kalan bütün ihtimallerden daha kötü olması. birinin borca batmış olması ve asla ölmeyecek olması olabilir. ikincisi aslında yaşamını sona erdirdiğini düşünmüyor, ve daha iyi bir yaşama gidiyor olduğunu düşünmek. din temelli intihar bombacıları buna bir örnek olabilir. sonuncusu ise senin de muhtemelen içinde bulunduğun, hayattan belli sebeplerden ötürü zevk alamama ve hayatı bitirme isteği. bunun felsefe temelli olduğu kanaatindeyim ve böyle bir düşünceye sadece hayatı en azından normal akışında yaşayabilecek insanların sahip olabileceğini düşünüyorum. yani mesela geçim sıkıntısı çeken ve her ay maaş gününe kadar sahip olduğu parayı idare etmeye çalışan birinin hayatında böyle bir boşluk bulmaya vaktinin olmadığını düşünüyorum. eğer felsefe yapan insanın felsefe yapmayan insana göre daha değerli olduğunu varsayacaksak, bu anlamda senin durduğun noktanın değerli olduğuna inanıyorum. ben de kendi hayatımda benzer süreçlerden geçmiş, zaman zaman hala geçen biri olarak, diyebilirim ki intihar etmememin tek sebebi kalan hayatımda hayatı ve varlığı anlamaya dair kıymetli bir düşünceye ulaşabileceğim ihtimalidir. ve aç karna felsefe yapmanın mümkün olmadığını da bilen biri olarak, hayatımdaki gelir sorunu, barınma sorunu gibi temel sorunları çözüp vaktimin tamamını felsefeye ayırmak niyetindeyim. şu andaki zorunlu eğitime devam etmem ve hayatın zorunlu akışına tahammül etmemin tek sebebi tam olarak budur. yani özetle "belki güneşin doğduğunu hiç göremeyeceğim ama doğuşuna dair bir ışık parıltısı görmem bile ufukta onu beklememe değer"
Sende gecmišteki kendimi gordum. Allah sabir versin. Ben bunu kendimde cok dusunmuştum. Neden olmek istediğimi. Buldum sonunda. Sende onun nedenini bulsan hafiflersin kardeşim. Sebebi mutsuzluk değil. Asil surekli olmek isteği mutsuzluk getiriyor
@@demanderraci Eline sağlık iyi yazmışsın
Videolarını seviyorum, umarım aynen bu şekilde devam eder ve daha büyük kitlelere ulaşırsın:)
Kitaplar uzerinden gitmeni ve yorumlamani ozledik :)
"Kaldırmak istiyorsun, kaldıramıyorsun" 🤣
1. soru: 80 yaşıma kadar yaşamak isterim. Daha fazlası sürünmek oluyor bence.
2. soru: Yaşlanma olmasaydı belki 120 yaşıma kadar falan yaşamak isterdim, daha fazlası sıkıcı olur bence
Bu arada, 5. Boyut'u anlatırkenki görsel müq: 22:18 😄😄😁
torun paradoksu çok hoşuma gitti ;)
Ne içindeyim zamanın, Ne de büsbütün dışında; Yekpare, geniş bir anın Parçalanmaz akışında.
A.Hamdi Tanpınar
iki soruyada cevabim kimseye muhtac olmadan yasayabildigim surece yasamak isterdim
ben 16 yaşındayım, 20 yaşında biri bana 16 yaşında şunları şunları yapmalısın diye tavsiye veriyor, 13 yaşında biri 16 yaşında şunları şunları yapacağım diye hedefler belirliyor. hepimiz aynı zaman diliminde bulunmamıza rağmen 16 yaş benim için şimdi, 20 yaşındaki bir kişi için geçmiş, 13 yaşındaki biri için gelecektir. öyleyse zaman kavramı tüm insanlar için farklı yaratılmıştır ve ortak zaman ifadeleri insan uydurmasıdır diyebilir miyiz?
Hayır diyemen
Video sonundaki sorulara cevap
1)29 yaşıma kadar yaşamak isterdim.Çünkü hayatta başarılabilecek birçok şey 20li yaşlarda elde ediliyor.Kısacası sadece genç ve dinamik olduğum bir dönemi yaşamak isterdim.
2) yaşlanmak olmasaydı ölümsüz olmayı isterdim.Çünkü hayatta deneyimlenebilecek sayısız deneyim var ve sürekli değişim içerisindeysek bunu deneyimlemek güzel olabilirdi.
Bunlar haricinde videoda “iyi gelecek”ten bahsettiniz.Peki “iyi”yi iyi yapan nedir ? Ve “iyi” mutlak mıdır yoksa kendi yarattığımız bir kavram mıdır? Kendi yarattığımız bir kavramsa neden toplum düzeni vardır ?
Zaman geçiyormu geçmiyormu bilmiyorum ama onu görünce içim geçio be abi
23:08 Kaldırmak istiyorsun kaldıramıyorsun 😂😂
"Çok kafa açmaya da gerek yok o yüzden videoyu bu kısımda bitireyim." Ahahahah tam Portallık laf :)
23:08 bülbül artık ötmüyor
12:42 bu dakikada anlattığın şeyin açıklaması var zaten uzayda zaman birbirinden bu yüzden farklıdır
Zaman satın alamadığımız,kontrol edemediğimiz tek şey !! Zamanınızı
boşa harcamayın..
30-40 yıl yasamak gayet yerinde olurdu ama yaşlanmasaydım gittiği yere kadar giderdim, 100-200 yıl unutulmamak için çabalar sonra final verirdim.
Dostum videoların çok şey katıyor yeni videoları bekliyoruz ♡
21:00 alttaki formül Radar-Menzil denklemi değil miydi 😂
Yaşlanmak olsa fiziksel ve zihinsel olarak tükenene kadar yaşamak, yaşlanmak olmasa sonsuza kadar yaşamak isterdim. Ölsem ne yapacam ki zaten öbür dünya falan hiç ilgimi çekmiyor var mı onu bile bilmiyoruz varsa da neye benziyor ya da... ben ben olmaktan memnunum abi dünyada olmaktan memnunum son noktaya kadar yaşamalıyım.
Teşekkürler 🌺🙏
23:08 "kaldırmak istiyosun kaldıramıyosun" doğru tespit.
Bu cümlenin birden çok anlamı var
1- 55
2- hayattan ciddi anlamda sıkılıp daralıncaya vakit.
Abi videolarını gerçekten çok severek izliyorum ve izlemeye başladığım zamandan beri kanalın bana çok şey kattı. Yeraltından Notlar ile ilgili videon en sevdiklerim arasında, umarım bir gün Osamu Dazai'nin İnsanlığımı Yitirirken kitabı hakkında da video çekersin.
"Kal, gittiğin yerde mutlu ol!"
Ne olursa olsun 42 yaşından daha da fazla yaşamak bana mantıklı gelmiyor, çünkü gördüklerimi yada göreceklerimi ne psikolojim kaldırır ne de ben. Yaşlılığın vereceği yorgunlukta beni hedonizmden uzaklaştıracağından dolayı yeteri kadar yaşasam, sonra da daha çok acı çekmeye fırsat bulamadan ve hayatı aslında doya doya yaşayarak bir bakıma herşeyi deneyimlemiş bir biçimde vefat etsem yeterli olur. Ne daha az ne de daha fazlasını istemek düşer bana bu hayattan...
44 yaşındayım, koptum:)))
0:52 beklemiyordum shskshsjhjsjsh
"Kalkmak istiyorsun kalkamıyorsun, kaldırmak istiyorsun kaldıramıyorsun."
Zaman bence bir yanılsama, insanın hayatta kalabilirliğini arttıran bir unsur olabilir. Gerçek olan ise değişim. Maddeleri atomsal çapta bir arada tutan enerji sayesinde maddesel değişim oluyor. Bu değişim sayesinde uzayda bir döngü var ve sonucunda dünyada bizler şuan hayattayız.
Hocam videonun başında bahsettiğin konu paradoks olarak kabul edilemez bence. Bunu paradoks olarak kabul edip üzerine kafa yormak saçma. Çünkü gerçekleştirilemeyen ve hiç gerçekleşmeyecek bir durum. Bu senin fantastik bir varsayımın. Yani gerçekten zamanda geri gidebilirsen bu dediğin o zaman bir anlam kazanır ve tartışmaya değer bir konu olur ve paradoks olarak kabul edilebilir.
1- 27 yasına kadar yaşamak isterdim
2- yaşlanmak olmasaydı ama ölüm olsaydı 50 yaş
Ama en kötüsü bence ölümsüzlük olsaydı korkunç bir bedelle gelirdi uzun yıllar yaşam sonucu duygular işlevini yitirirdi korku heyecan neşe bir süre sonra hissedemezdin ve bunun ruhsal bunalımıyla ölümü dileyerek yaşardın (bence)
100 yaşında olan Ahmet ile 50 yaşındaki Ahmet aynı kişi değil. Aslında her gün ölüyoruz. Dünkü ben öldü. Bu yüzden kaç yaşına kadar yaşamak isterim saçma bir düşünce. 500 yaşına gelsem ne olacak ki? Evrenin en temel yasası değişimdir. Her gün ölür her gün diriliriz bir dere gibi akarız aynılık yoktur. Ölümsüzlük arzusu acizce bir arzudur sadece hayatta kalma dürtüsünden çıkar bir mantığı gerçekliği yoktur.
gercekten mukemmel videolar gunumun 25.47dk sini guzellestirdin tsk
Fransa'da yapılan bir deneyde mağarada 40 gün bekletilen insanlar çıktıklarında 40 gün değil 30 gün kaldıklarını iddia etmişler.
-fadime çöp var mıdır?
+vardır
varmış istemez diyor kapıyı kapatıyor.
Her zaman hayatı yaşamın nedenini sorguluyordum neden yaşıyoruz? Neden zaten ölecek iken şu kısa sürede çalışıp feragat etmek zorunda kalıyoruz kendimizden diyerek.. ki şu depremle daha da sorguladım bu olguyu güzel denk gelen bi video oldu yani..
Soruların cevabına gelince
1-Sağlık durumuma göre değişir ama en fazla 40 diye düşünüyorum yani 17 yılım kalmış vay🥹🥲🥲
2 hep sağlıklı kalsam yaşlanmasam bile en fazla 80-100 arası derdim çünkü hayatın aynılığı sıradanlığı insanların kötülüğü, yaşam koşulları falan bi süre sonra intihara sürükler insanı diye düşünüyorum... Yani uzun yaşamak da pek iyi bişi değil bence önemli olan dolu dolu pişman olmadan yaşamak...
zaman yolculuğu esnasında torunun geçmişe gidip dedesi tarafından öldürüldüğünde öldüğü vakit geçmişe gittiği vakitle aynı çünkü farklı bi evrende farklı bi zaman içerisinde hapsolmuş oluyor bir nevi bu da şahsi fikrim
Yaşlanınca kalkmak istiyosun kalkamiyorsun kaldırmak istiyosun kaldıramiyosun çok manidar olmuş.
gelecek ve geçmişin de şimdi olduğuna inanıyorum. bu yazdığım cümle 1 saniye önce gelecekte yazacağım bir cümleydi, şimdi ise bu cümleyi yazıyorum, ve bu cümle bittikten sonra geçmişte yazdığım bir cümle olacak. Zaman'ın var olduğuna inanmıyorum. Şimdi'nin olduğuna inanıyorum fakat gelecek ve geçmiş konusunda aynı fikirde değilim.
Oluşturduğumuz dünya zamanında 65 70 yıl yaşamak isterdim. Eğer ki yaşlanmak olmasaydı dünya dışı yaşam ve medeniyet keşfine kadar yaşamak isterdim:) ama görünen şu ki o keşifler için teknolojimiz ve insan ideolojileri buna yakın bir zaman için pek de yeterli bir seviyede değil . Felsefeyi herkesin benimsediği bir dünya hayal edin .✨ Teşekkürler video için.💫
Şu anki gerçeklikte 75-80'ime kadar yaşasam bana kâfi. Ama yaşlanma olmasa sonsuza kadar yaşamak isterdim.
14:55 "Sokrates var mı?" sorusunun cevabı bence lisandan lisana değişebilir. Biim dilimizde bu soruya cevap vermek biraz tuhaf sanki.
Sağlıklı olduğum süreç kadar yaşamak isterdim ancak yaşlanmak olmasaydı fani dünyada edinebildiğim tüm olumlu tecrübeleri elde edene kadar ...
Ne kadar yaşamak isterim kısmının benim için 2 cevabı var.
Ne kadar erken ölürsem (bugünkü ekonomide yaşadığımız problemlerden ötürü) o kadar iyi gözüyle bakıyorum. Çünkü yaşlandıkça gücümün daha da biteceğini biliyorum. Diğer ülkelerdeki yaşlılar ile ülkemizin yaşlılarına bakınca farkı görebiliyoruz.
Öte yandan ölümsüzlük demek sonsuz bilgelik anlamına geliyor benim için. Ne kadar öğrenirsem öğreneyim öğrenme açlığı gitmeyecek gibi hissediyorum
Şimdi şunu düşünüyorum bir senaryo kuralım bir ağaç olsun ve ağaçdaki yeşil elma; bu elmanın adı Mehmet olsun Mehmet zamanla kırmızı bir elmaya dönüşür ve bir gün olgunlaşıp Tamer’in kafasına düşün. Bizim bu olaydaki şimdimiz ise Mehmet’in kırmızı olduğu an yani gelecekte Tamer’in kafasına düşecek. A teorisi bir çizgi üzerinde ilerliyor bense B teorisinin üzerine biraz daha koyarak şöyle düşünüyorum yeşil Mehmet, kırmızı Mehmet ve Tamer’in kafasına düşen Mehmet farklı. Bir çizgi üzerinde değil bir kare içerisinde bu şekilde geçmiş gelecek ve şimdi olarak düşünmektense olayları kendi durumları içersinde tutmak ve yeşil Mehmet, kırmızı Mehmet ve Tamer’in kafasına düşen Mehmet farklı Mehmetler. Bu şekilde zamanda geleceği veya geçmişe gitmek gibi fikirlerin paradoksları daha çözülebilir bir hale geliyor o çünkü Mehmetler aslında birbirinden farklı
Zaman Avengers End Game filmindeki gibiyse yani zamanda yolculuk yaptığımızda aslında o bizim geleceğimiz oluyor. Örneğin zamanda yolculuk yapıp birini öldürseydik geçmişteki birini değil o kişinin gelecekteki başka bir varyasyonunu öldürmüş oluyoruz bundan dolayı öldürdüğümüz kişinin geçmişteki varyasyonu yaşamaya devam ediyor. Eğer böyle bir şeyi kabul edersek zaman ileriye doğru hareket eden düz bir çizgi değil de ileri doğru hareket eden dalları olan bir çizgi olmuş oluyor.
Yine geldi, benim kral ❤️ felsefe anlatışın harikulade abi
Coookk guzel video cok merak uyandirici❤🎉
Hocam görsellerde kullandığınız Salvador Dali nin eriyen saatleri kpss de çıkmıştı. Hakikaten kralsınız😃
Yaşlanmak olmasaydı da bi 80 yıl yaşamak isterdim çünkü bu dünya yaşamak için o kadar güzel bir yer değil eğer fiziksel yorgunluk olmasa da herzaman zihinsel yorgunluk olucaktır zamana karşı filminde de bu böyleydi insana bir süreden sonra bıkkınlık yıpranma gibi duygular illaki hakim olacaktır
Tam aklıma bir şey takılıyor,onunla ilgili birşeyler araştırıyom diyorum,bu kanala kafama takılan konuyla ilgili bir video gelmiş oluyor.
Kırk yaşına kadar yaşamak isterim. Yaşlanmak olmasaydı sonsuzluk kavramının ızdırabına rağmen sonsuza kadar yaşamak isterdim. Sırf sonsuzluk kavramını kavrayabilmek için bile değerdi.
eğer yaşlanmak olmasaydı, sonsuza kadar olmasa da sonsuzluğa yakın yaşamak isterdim. Her ne kadar acı dolu olsa da bu hayat, deneyim edilecek çok şey var.
Şimdiyi bile o kadar yaşıyoruz ki gelecek artık gelecekten çıkmış geldi oluyor biranda o geldi bile geçmişe doğru sürükleniyor . Bu vidyoyu dinleyince zaman algısını başka bir boyuttan bakmaya başladım .
"Kaldırmak istiyorsun, kaldıramıyorsun.."
Green mile da son karede sevdiklerinin öldüğünü ve öle bilmemenin acısından bahs ediliyodu bence sevdiklerimin olduğu güzel dolu anlarla birlikde 70-75 yıl kifayet eder
Kalkmak istiyorsun kalkamıyorsum
Kardırmak istiyorsun kaldıramıyorsun
-Can Aybalık