Arif bey emeğiniz için çok teşekkürler1955 doğumlu bir kişi olarak iyi ki o yılları yaşamışım diyorum,bundan yirmi sene sonraki İstanbulu düşünmek bile istemiyorum .
Beton ormanı haline gelmemiş ve en önemlisi insanların kalplerinin, üsluplarının, tavırlarının taşlaşmadığı eski Türk filmi tadındaki devirler. Hem kentlilerin hem köylülerin düzgün Türkçe konuştuğu ve kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
Abim istanbulda idi rahmetli annem sürekli. O zamanlarda meşhur olan bir türkü vardı onu söyler söyler ağlardı yarim istanbulu meskenmi tuttun gördün güzelleri beni unuttun sılaya gelmemeye yeminmi ettin özüm kalmadı mektuba yazacak sözüm kalmadı annem ağlayınca bizde ağlardık
Beton ormanı haline dönüşmemiş ve en önemlisi insanların kalplerinin, üsluplarının, tavırlarının taşlaşmadığı eski Türk filmi tadındaki devirler. Hem kentlilerin hem köylülerin düzgün Türkçe konuştuğu ve kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
Beton ormanı haline gelmemiş ve en önemlisi insanların kalplerinin, üsluplarının, tavırlarının taşlaşmadığı eski Türk filmi tadındaki devirler. Hem kentlilerin hem köylülerin düzgün Türkçe konuştuğu ve kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
İyi ki varsınız Allah uzun ömür versin yaş 77 çok güzel yıllardı keşke o yıllara geri dönebilsem sayenizde şimdi ki nesillere o yılları hatırlatmış oluyorsunuz tşkler
Tekstilin az olduğu ama insanların giyimine özen gösterdiği, başörtüsünün olduğu türban modasının olmadığı zamanlar. Şimdi tekstil kumaş çok ama giyenen çok az
Denizden çıkan balıkların satıldığı Eminönü'den,şimdi buzhane uskumkunun satıldığı Eminönüne.Heralde benim gözlerim bozulmuş,bu kadar görüntünün içinde bir tane çarşaflı bacımı göremedim nereye kaybolmuşlar!
İstanbul'un eski görüntülerine bilhassa 70'lerden evvel ki olanlara bakınca bir sükunet ve şehir havası hissediyorum.Ne yazık ki 60'ların sonlarından itibaren İstanbul'a Anadolu'nun heryerinden özellikle de Karadeniz bölgesinden gelen göçler nedeniyle adeta büyük bir köye dönüştü.İnsanların üslubu,giyinmesi,edası ve tavrı değişti.Halen imparatorluk kültürünün ince düşünüşüne sahip olanlarının yaşadığı 60'lara kadar büyüyenler bir şehirli kültürünü alıyorlardı.Menderes dönemi ile başlayan göçlerle İstanbul'a kasaba ve köylü kültürü hakim olmuştur.Bunun iyi yanları da olmuştur lakin fazlasıyla zararı olduğu muhakkak.Çarpık kentleşme,gecekondular,gelişigüzel yapılan 3-4 katlı dayanıksız apartmanlar vs...o dönemlerde başladı.Taşradan gelen sadece bavulu ile gelmiyordu aynı zamanda benzer muhitlerde hemşehricilik yaparak kendi kültürel gettolarını oluşturdular.Artık bir İstanbulluluk değil,Çorumluluk,Sİvaslılık,Rizelilik vs. davranış ve grupculukları heryerde kendini gösteriyordu.İstanbul'un o eski Dersaadet ruhu kaybolup yerine dağınık kasaba kültürleri yayılıyordu.Bugün ki İstanbul işte o günlerdeki aşırı ve plansız yerleşimin bir sonucudur.Bunda en önce merkezi ve yerel yöneticiler sorumlu iken en çok da bilinçsiz halk yığınları da çarpık yapılaşmalarla şehre zarar vermişlerdir.Eski İstanbul'u çok özlüyoruz.Bizim özlemle yad ettiğimiz İstanbul bu kadar nüfusun yaşamadığı,asgari bir görgüye sahip şehirli kültürüne sahip insanlardan mürekkep 1800 lerin ve öncesinin İstanbul'udur.Nedim'in mısraları ile methettiği İStanbul'dan geriye ne kaldı ki...
@ZaferTürk-m3z çalışmaları mesele değil.Kendi kültürleri ile beraber geldiler.Bu kültür şehir kültüründen apayrı şark kurnazlığıni merkeze alan çıkarcı bir kültürdür.Halen bu kasaba kültürünün sıkıntılarını çekiyoruz.Yerlere atılan çöplerden tutun da trafikte kuralsizliklara kadar hepsi şehire ayak uyduramayan hatta şehri kendisine uydurmaya kalkan köylü kafasının sonucudur.
Beton ormanı haline dönüşmemiş ve en önemlisi insanların kalplerinin, üsluplarının, tavırlarının taşlaşmadığı eski Türk filmi tadındaki devirler. Hem kentlilerin hem köylülerin düzgün Türkçe konuştuğu ve kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
25-30 sene önce ki Adapazarı nı arıyorum hasret ve özlem le , bıktım görgüsüz lazından laf anlamaz kırosundan , gebertesim geliyor ayağı ma her an her köşesinde ki takılan arabını , özledim o yeşil güzel Sakarya mı
Atatürk Orman Çiftliği'nin uçsuz bucaksız, göz alabildiğine boş yemyeşil tarlalarında babamın yaptığı uçurtmayı uçurttuğumuz, piknik yaptığımız yıllar. Meğer ne güzelmiş de biz kıymetini bilememişiz.
Beton ormanı haline gelmemiş ve en önemlisi insanların kalplerinin, üsluplarının, tavırlarının taşlaşmadığı eski Türk filmi tadındaki devirler. Hem kentlilerin hem köylülerin düzgün Türkçe konuştuğu ve kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
Beton ormanı haline gelmemiş ve en önemlisi insanların kalplerinin, üsluplarının, tavırlarının taşlaşmadığı eski Türk filmi tadındaki devirler. Hem kentlilerin hem köylülerin düzgün Türkçe konuştuğu ve kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
Beton ormanı haline gelmemiş ve en önemlisi insanların kalplerinin, üsluplarının, tavırlarının taşlaşmadığı eski Türk filmi tadındaki devirler. Hem kentlilerin hem köylülerin düzgün Türkçe konuştuğu ve kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
Merhaba ben birşey rica ediyorum altta yazı geçen bilgiler görüntüler kadar güzel o yazıları seslendirme olarak yapabilir misiniz müzikleri de kullanarak kısa kısa çok güzel emek gerektiren iş bunlar teşekkür ederim beğenerek katkı sunabilmeli her izleyen
Göbekte silindir trafik polisi noktasını çok net hatırlıyorum. Çocukken merak etmişimdir hep polis niye yolun ortasında silindirin içine girmiş diye😂😂😂
Beton ormanı haline gelmemiş ve en önemlisi insanların kalplerinin, üsluplarının, tavırlarının taşlaşmadığı eski Türk filmi tadındaki devirler. Hem kentlilerin hem köylülerin düzgün Türkçe konuştuğu ve kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
Dunyanin neresiniden bir insan gorsem gecmis sehrini, insanlarini ozluyor. Teknoloji insanlari , sehirleri ve ulkeleri degistirdi, degistirmeye devam ediyor. Ozellikler metropoller degisti. Bundan 20 yil sonra insanlar simdiki yillara bakip ozleyecek.
Dikkat ettiyseniz başörtüsü var ama türban yok,. Baş örtüsü olsa bile saçlar gözükecek şekilde bağlanıyordu. Yani bizim kültürümüzde türban, türbanın içine konulan aparat ve yerlere kadar uzanan mantolar yok.
Beton ormanı haline gelmemiş ve en önemlisi insanların kalplerinin, üsluplarının, tavırlarının taşlaşmadığı eski Türk filmi tadındaki devirler. Hem kentlilerin hem köylülerin düzgün Türkçe konuştuğu ve kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
Her yer ne kadar temiz insanların yüzü gülüyor ne güzel senelermiş.
Eskiden hayat sade, yavas ve huzurluymus. Simdi her sey cok hizli ve stresli
Arif bey emeğiniz için çok teşekkürler1955 doğumlu bir kişi olarak iyi ki o yılları yaşamışım diyorum,bundan yirmi sene sonraki İstanbulu düşünmek bile istemiyorum .
sade temiz güzel yüzlü ve sağlıklı gorunen insanlar❤
insanlar mutlu ve kibar gorunuyorllar 😢😢😢😢❤❤❤
Beton ormanı haline gelmemiş
ve
en önemlisi insanların
kalplerinin,
üsluplarının,
tavırlarının taşlaşmadığı
eski Türk filmi
tadındaki
devirler.
Hem kentlilerin
hem köylülerin
düzgün Türkçe konuştuğu
ve
kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
İstanbul videolarini izlerken bir gün annemi babami görme ihtimali beni çok heyecanlandiriyor.
Gecmisten bir "an" annemize veya babamiza ait bir an. Onlarin yasadigi ama bizim asla gormedigimiz onlara ait bir kare. Ne kadar guzel olurdu
@rosabella-g Evet videolar hep bizim yaşadiğimiz ve sık gittiğimiz semtlerden geliyor. Keşke görebilsek bir an yolda yürürken.
Abim istanbulda idi rahmetli annem sürekli. O zamanlarda meşhur olan bir türkü vardı onu söyler söyler ağlardı yarim istanbulu meskenmi tuttun gördün güzelleri beni unuttun sılaya gelmemeye yeminmi ettin özüm kalmadı mektuba yazacak sözüm kalmadı annem ağlayınca bizde ağlardık
🥹❤️
O yıllar çok güzelmiş huzur güven dolu yıllarmış emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. Ellerinizle sağlik. 🎉❤
Beton ormanı haline dönüşmemiş
ve
en önemlisi insanların
kalplerinin,
üsluplarının,
tavırlarının taşlaşmadığı
eski Türk filmi
tadındaki
devirler.
Hem kentlilerin
hem köylülerin
düzgün Türkçe konuştuğu
ve
kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
Keşke o zamanlarda yaşasaydım. Kaliteli ortam di o zamanlar.
Bu güzel videoları bizlere izlettiginiz için size çok teşekkür ederim emeğinize yüreğinize sağlık çok teşekkürler sağolun varolun
Teşekkürler.
Muhteşem bir nostalji. Teşekkürler 🙏
Bu insanların büyük çoğunluğu hayatta değil şimdi.
Teşekkürler Arif bey bizi çocukluğumuza götürdünüz 🙏🙏 saygılar, sevgiler
Beton ormanı haline gelmemiş
ve
en önemlisi insanların
kalplerinin,
üsluplarının,
tavırlarının taşlaşmadığı
eski Türk filmi
tadındaki
devirler.
Hem kentlilerin
hem köylülerin
düzgün Türkçe konuştuğu
ve
kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
İyi ki varsınız Allah uzun ömür versin yaş 77 çok güzel yıllardı keşke o yıllara geri dönebilsem sayenizde şimdi ki nesillere o yılları hatırlatmış oluyorsunuz tşkler
İstanbul Ah istanbul .. guzel bir şehir .. insanlari istanbulu guzelleştirib ❤
Cok tesekkurler, cocuklugumun Istanbul'u aglattiniz beni.. 😢
Bugüne bak,o güne bak, hep geri yürümüşüz biz, asalet varmış o yıllarda bu gün paçoz ,.
Vah vah !¡
Tekstilin az olduğu ama insanların giyimine özen gösterdiği, başörtüsünün olduğu türban modasının olmadığı zamanlar. Şimdi tekstil kumaş çok ama giyenen çok az
Bu filmde gördüğümüz Bebekler bile şimdi 50-60 yaşında
Arif bey merhaba, paylaşımlarınızı ilgiyle takip ediyorum. Hayatta her şey gönlünüzce gelişmesi dileğiyle.🙏
Merhabalar...
ah azizim...insan kalitesinin yüksek olduğu yıllar...amelesi doktoru fark etmez...çok kalitesiz bir toplum olduk...
Denizden çıkan balıkların satıldığı Eminönü'den,şimdi buzhane uskumkunun satıldığı Eminönüne.Heralde benim gözlerim bozulmuş,bu kadar görüntünün içinde bir tane çarşaflı bacımı göremedim nereye kaybolmuşlar!
Emeğinize sağlık 😊
İstanbul'un eski görüntülerine bilhassa 70'lerden evvel ki olanlara bakınca bir sükunet ve şehir havası hissediyorum.Ne yazık ki 60'ların sonlarından itibaren İstanbul'a Anadolu'nun heryerinden özellikle de Karadeniz bölgesinden gelen göçler nedeniyle adeta büyük bir köye dönüştü.İnsanların üslubu,giyinmesi,edası ve tavrı değişti.Halen imparatorluk kültürünün ince düşünüşüne sahip olanlarının yaşadığı 60'lara kadar büyüyenler bir şehirli kültürünü alıyorlardı.Menderes dönemi ile başlayan göçlerle İstanbul'a kasaba ve köylü kültürü hakim olmuştur.Bunun iyi yanları da olmuştur lakin fazlasıyla zararı olduğu muhakkak.Çarpık kentleşme,gecekondular,gelişigüzel yapılan 3-4 katlı dayanıksız apartmanlar vs...o dönemlerde başladı.Taşradan gelen sadece bavulu ile gelmiyordu aynı zamanda benzer muhitlerde hemşehricilik yaparak kendi kültürel gettolarını oluşturdular.Artık bir İstanbulluluk değil,Çorumluluk,Sİvaslılık,Rizelilik vs. davranış ve grupculukları heryerde kendini gösteriyordu.İstanbul'un o eski Dersaadet ruhu kaybolup yerine dağınık kasaba kültürleri yayılıyordu.Bugün ki İstanbul işte o günlerdeki aşırı ve plansız yerleşimin bir sonucudur.Bunda en önce merkezi ve yerel yöneticiler sorumlu iken en çok da bilinçsiz halk yığınları da çarpık yapılaşmalarla şehre zarar vermişlerdir.Eski İstanbul'u çok özlüyoruz.Bizim özlemle yad ettiğimiz İstanbul bu kadar nüfusun yaşamadığı,asgari bir görgüye sahip şehirli kültürüne sahip insanlardan mürekkep 1800 lerin ve öncesinin İstanbul'udur.Nedim'in mısraları ile methettiği İStanbul'dan geriye ne kaldı ki...
Istanbulda sanayi o zamanlar coğalmaya başladı ve köylerden Insanlar calışmaya gittiler başka kim calışacaktı 😅
@ZaferTürk-m3z çalışmaları mesele değil.Kendi kültürleri ile beraber geldiler.Bu kültür şehir kültüründen apayrı şark kurnazlığıni merkeze alan çıkarcı bir kültürdür.Halen bu kasaba kültürünün sıkıntılarını çekiyoruz.Yerlere atılan çöplerden tutun da trafikte kuralsizliklara kadar hepsi şehire ayak uyduramayan hatta şehri kendisine uydurmaya kalkan köylü kafasının sonucudur.
Taş devri öncesi güzel İstanbul....
😂😂😂👍
Harika görüntüler. Emeğinize sağlık.
Beton ormanı
haline dönüşmemiş
ve
en önemlisi insanların
kalplerinin,
üsluplarının,
tavırlarının taşlaşmadığı
eski Türk filmi
tadındaki
devirler.
Hem kentlilerin
hem köylülerin
düzgün Türkçe konuştuğu
ve
kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
25-30 sene önce ki Adapazarı nı arıyorum hasret ve özlem le , bıktım görgüsüz lazından laf anlamaz kırosundan , gebertesim geliyor ayağı ma her an her köşesinde ki takılan arabını , özledim o yeşil güzel Sakarya mı
Harika.
Atatürk Orman Çiftliği'nin uçsuz bucaksız, göz alabildiğine boş yemyeşil tarlalarında babamın yaptığı uçurtmayı uçurttuğumuz, piknik yaptığımız yıllar. Meğer ne güzelmiş de biz kıymetini bilememişiz.
ŞAHESER 😍
İnşaallah bizede nasip olur gitmek amin
MUhteşem yıllar .TÜrkiye o zamanlar bir cennetti. Şİmdi ise bir cehennem.
Beton ormanı haline gelmemiş
ve
en önemlisi insanların
kalplerinin,
üsluplarının,
tavırlarının taşlaşmadığı
eski Türk filmi
tadındaki
devirler.
Hem kentlilerin
hem köylülerin
düzgün Türkçe konuştuğu
ve
kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
Cehennemmi Cehennemi Allah kimseye göstermesin Amiin
Merhaba Akif bey Zonguldak şehri eliniz de video varsa yayınlarsanız sevinirim şimdiden teşekkürler.
Merhabalar, İnşallah...
Biz bizligimizi kaybediyoruz😢
Ülke 100 sene geriye gitse 200 sene ileriye gidecek, vaziyet budur.
Kırsal bölgelerde yaşayan İnsanlar öyle düşünmüyor 😅
Beton ormanı
haline gelmemiş
ve
en önemlisi insanların
kalplerinin,
üsluplarının,
tavırlarının taşlaşmadığı
eski Türk filmi
tadındaki
devirler.
Hem kentlilerin
hem köylülerin
düzgün Türkçe konuştuğu
ve
kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
50 senede bir ülke nasıl yok edilir, canlı olarak izliyoruz....
Beton ormanı haline gelmemiş
ve
en önemlisi insanların
kalplerinin,
üsluplarının,
tavırlarının taşlaşmadığı
eski Türk filmi
tadındaki
devirler.
Hem kentlilerin
hem köylülerin
düzgün Türkçe konuştuğu
ve
kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
Ne müthiş adamsın sen
Merhaba ben birşey rica ediyorum altta yazı geçen bilgiler görüntüler kadar güzel o yazıları seslendirme olarak yapabilir misiniz müzikleri de kullanarak kısa kısa çok güzel emek gerektiren iş bunlar teşekkür ederim beğenerek katkı sunabilmeli her izleyen
Göbekte silindir trafik polisi noktasını çok net hatırlıyorum. Çocukken merak etmişimdir hep polis niye yolun ortasında silindirin içine girmiş diye😂😂😂
1972 veya sonrası. çünkü Renault 12 TS ler var yollarda.
Sevgini saygının hatırın olduğu değerli insanlarımız vardı,,güzelim günler insanlar yerine,soğuk,asık,caniler hırsız ,hainler var şimdiki zamanda,,
Ah be güzel istanbul.
Sana gelen bir pişman gelmeyen bin pişman
O bebekler 60 -70 yaşında şimdi :')
Videoda ki çocuklar şimdi 55 60 arası falandır yaşları keşke bu video ya denk gelseler
❤❤❤
İnsanların ve doğanın bozulmadagı zamanlar
Beton ormanı haline gelmemiş
ve
en önemlisi insanların
kalplerinin,
üsluplarının,
tavırlarının taşlaşmadığı
eski Türk filmi
tadındaki
devirler.
Hem kentlilerin
hem köylülerin
düzgün Türkçe konuştuğu
ve
kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.
O zamanlarda bozuk Insanlar vardı
Dunyanin neresiniden bir insan gorsem gecmis sehrini, insanlarini ozluyor. Teknoloji insanlari , sehirleri ve ulkeleri degistirdi, degistirmeye devam ediyor. Ozellikler metropoller degisti. Bundan 20 yil sonra insanlar simdiki yillara bakip ozleyecek.
O zamanlar betonlaşma olmadığı için kar yağıyor
İnsanlarımızın bu guzel ve hür hayatini ellerinden alanlara lanet olsun
O zamanın mutlu çocukları telefon ve tablet ile sahte bir hayat değil anne,baba ve arkadaşlarla geçen samimi yaşamlar
Eskiden çok idi. Şimdi daha çok sahtekarlık vs,
Vay be tek başıboş köpek yok. Medeniyet varmış resmen eskiden
Dikkat ettiyseniz başörtüsü var ama türban yok,. Baş örtüsü olsa bile saçlar gözükecek şekilde bağlanıyordu. Yani bizim kültürümüzde türban, türbanın içine konulan aparat ve yerlere kadar uzanan mantolar yok.
Beton ormanı haline gelmemiş
ve
en önemlisi insanların
kalplerinin,
üsluplarının,
tavırlarının taşlaşmadığı
eski Türk filmi
tadındaki
devirler.
Hem kentlilerin
hem köylülerin
düzgün Türkçe konuştuğu
ve
kibarlığın doğal sayıldığı zamanlar.