Mercan, uçuk dudağında kan, İnci inci, soluk sakağında ter. Ne bas yedi, ne kan içti bu meydan Bu meydan aşık atan canını ister.Tatlıydı akrebin sana kıskacı, Acıya acıda buldun ilacı; Diyordun, geldikçe üst üste acı: Bir azap isterim bundan da beter. Sana taş attılar, sen gülümsedin, Dervişin bir çiçek attı, inledin, Bağrımı delmeye taş yetmez, dedin, Halden anlayanın bir gülü yeter. N. Fazıl’ın
@@selimarvas9571 paylaşım için teşekkür ederim. Gül atma meselesi esasen kildir. Yumuşak toprak atılmıştır, canı yanmasın diye. Tabii bir de topraktan olma insanın, toprağa (3 boyut) bağlı zihni Hallac’ın ışıktan idrakini kavrayamamıştır, buna dair bir mazmunu vardır. Ayrıca kil de gül de Arap Harflerinde aynı yazıma sahiptir, kef ve lam. Bundan kaynaklı bir tevil olmuş, bu da sufi şairler tarafından hoş bir imge olarak kabul edilmiştir. Zira gül Hz. Peygamber için kullanılır, onun sembollerinden biridir. Havas ilminde ise gül, zamanlar üstülüğü, boyut kapılarını, tayy-ı mekanı ve zamanı ifade eder, vesselam. Sevgiler, iyi seyirler📚🙏🤗
@@uvertur1978 Evet sevgili kardeşim, islamı tam olarak yaşayanlar, gerçek islamı yaşayanlar gibi cümleler hep birtakım kavram ve ifadeler. Hz. İmmanuel Kant’ın dediğini tekrar edeyim: Din birdir, değişmez fakat (insanların ruhsal tekamüllerine göre) itikatlar farklı farklıdır. Hallac da Nesimi de İslam dairesinde, teslim dinindedir. Avamın, Bedevi’nin idrakı, kavrayışı, itikatı farklıdır Havas’ın insan-ı kamilin idraki, kavrayışı, itikatı farklıdır. Hepsi İslam’dır, hepsi islamın bir birim dualitesidir. Bu sadece islam için değil tüm birim dualiteler için geçerlidir. Ezberlerimizi bozmamız gerekiyor. Tekrar sevgiler📚🤗
Mercan, uçuk dudağında kan,
İnci inci, soluk sakağında ter.
Ne bas yedi, ne kan içti bu meydan
Bu meydan aşık atan canını ister.Tatlıydı akrebin sana kıskacı,
Acıya acıda buldun ilacı;
Diyordun, geldikçe üst üste acı:
Bir azap isterim bundan da beter.
Sana taş attılar, sen gülümsedin,
Dervişin bir çiçek attı, inledin,
Bağrımı delmeye taş yetmez, dedin,
Halden anlayanın bir gülü yeter.
N. Fazıl’ın
@@selimarvas9571 paylaşım için teşekkür ederim. Gül atma meselesi esasen kildir. Yumuşak toprak atılmıştır, canı yanmasın diye. Tabii bir de topraktan olma insanın, toprağa (3 boyut) bağlı zihni Hallac’ın ışıktan idrakini kavrayamamıştır, buna dair bir mazmunu vardır. Ayrıca kil de gül de Arap Harflerinde aynı yazıma sahiptir, kef ve lam. Bundan kaynaklı bir tevil olmuş, bu da sufi şairler tarafından hoş bir imge olarak kabul edilmiştir. Zira gül Hz. Peygamber için kullanılır, onun sembollerinden biridir. Havas ilminde ise gül, zamanlar üstülüğü, boyut kapılarını, tayy-ı mekanı ve zamanı ifade eder, vesselam. Sevgiler, iyi seyirler📚🙏🤗
Saygılar hocam 🙏
@ bilmukabele kardeşim📚🤗
Selamlar
@@uvertur1978 selamlar kardeşim📚🤗
@@uvertur1978 Evet sevgili kardeşim, islamı tam olarak yaşayanlar, gerçek islamı yaşayanlar gibi cümleler hep birtakım kavram ve ifadeler. Hz. İmmanuel Kant’ın dediğini tekrar edeyim: Din birdir, değişmez fakat (insanların ruhsal tekamüllerine göre) itikatlar farklı farklıdır. Hallac da Nesimi de İslam dairesinde, teslim dinindedir. Avamın, Bedevi’nin idrakı, kavrayışı, itikatı farklıdır Havas’ın insan-ı kamilin idraki, kavrayışı, itikatı farklıdır. Hepsi İslam’dır, hepsi islamın bir birim dualitesidir. Bu sadece islam için değil tüm birim dualiteler için geçerlidir. Ezberlerimizi bozmamız gerekiyor. Tekrar sevgiler📚🤗
Sağ ve sıhhatli ol,🙏
@@azizehacali1471 teşekkür ederim, bilmukabele, siz de📚🙏🤗