Üç Paşalar kaçmamış, direnişi ülke dışında sürdürmek üzere ülkeden ayrılmışlardır. Cemal ve Talat Paşa bizzat milli mücadele ile alakadar olurken Enver Paşa da ülkeden ayrılmadan önce binlerce tüfek, mühimmat ve topun direniş için toprağa gömdürülmesini sağlamıştır. Bunların yerini de Mustafa Kemal Paşa'ya bildirmiştir. Vasiyetinde de düşmana sonuna kadar karşı koyulmasını istemiştir. Algı yapmayın❌
Geldikleri gibi gitmediler. Kimi itini bıraktı, kimi bitini. Kimi de piçini bıraktı. Yoksa bu kadar şerefsizin bizden olması mümkün değil." NEYZEN TEVFİK. ,
@@ahmetemirdurak1102 Ehhh eh abdülhamid kurtuluş savaşını başlattı savaş kazanılmaya başlayınca da tamam görevimi tamamladım deyip İngiltereye iltica etmek istediğini söyleyip İngiliz gemisi ile kaçtı. Hanedanlığını terk edip gideni parlatmakta ançak sizin gibi IQ seviyesi düşük olanlarda görülür.
Aynen kardeşim, bende dft tarih, anime tarih ve yusuf kayaalp eş güdümlü yıllardır izliyorum. Sadece harp tarihi kanalını yanlı olduğu için izlemiyorum. Tarihi öğrencilik yıllarından beri çok seviyorum doyamadım harekâtlara katıldım hizmet ettim ve ayrılmak zorunda kaldım, şuan evli cocukluyum hala ilk günkü gibi tarihsever ve asker gibi hissediyorum
@@mustafadiker94 Hepsi güzel yusuf kayaalp bile objektif olmaya başladı, Harp tarihide izlenmeli ama mesela niğbolu savaşını izlemiştim dft den, bayağa eksik anlatmış, ama Harp tarihi bizzat savaşta olanları kaynak göstermiş orda biraz üzülmüştüm sonuçta yıldırım iyi bir komutan, yani dengeliyor beni çift taraflı bakmak lazım
@@burak80742 Burak Bey siyasi tercihinizin ne olduğunu bilmiyorum saygı da duyuyorum ve şuna bir açıklık getirmek istiyorum, evet aslında o kanal da izlemesi gayet keyifli uzunca zaman da izledim fakat admini Muhammedin, Gazi Mustafa Kemal'e karşı alerjisi olduğunu düşünüyorum girip bakın tek video yok, dahs doğrusu Kurtuluş Savaşı ile alakalı projelere karşi da mesafeli. İnstagram ında takip ettiği kişiler arasında ingilteredeki Cumhuriyet düşmanı şehzadeleri de takip ediyor. Cumhuriyete karşı Babam olsa affetmem, bu Fetö anlayışıdır. Ben Devletten bile önce Fetö ile mücadele ediyordum. Muhammedin söz hakkı vardır eğer ithamlarım yanlış ise elbette görecektir ve cevabı toplulukta olsa bile olacaktır. Zira ben bu mecrada ki kanalların ilk 50k hatta ilk 10k takipçilerinden biriyimdir. Vatan bize Gök Mavi altında her yerdir. MeteHan dan Timura, Fatihe, Yıldırım a Kanuniye ve de Yavuza ve de Kurtuluşta emeği geçen Tüm Gazilere minnetlerimi iletiyor rahmet diliyorum. Yolu İttihat pusulası Mustafa Kemal olan tüm soydaşlarımı sevgiyle selamlıyorum.
@@mustafadiker94harp tarihini yaklaşık 6 yıldır izliyorum bi taraflılığını görmedim. Sadece tarihe daha muhafazakar ve geleneksel açıdan bakıyor bu da yanlı olduğunu göstermez
Allah'tan tüm vatanımız ve milletimiz için canlarını feda eden aziz şehitlerimize rahmet diliyorum. Rabbim, onların mekanlarını cennet, derecelerini âlî eylesin. Bu topraklar için mücadele eden tüm kahramanlarımızdan razı olsun ve onları daima rahmetiyle kuşatsın.
İnsanların cariye pazarlarında satılmasını ilk kaldıran HZ Muhammed ……..,Osmanlı yönetiminde köle cariye pazarları yine oldu , cariye pazarlarını kaldıran ikinci kişi Mustafa Kemal. Osmanlı cezasını yok olarak ödedi.
@@Berledrs1 Cennet mekan diliyor. Amin diyor. Türk ve müslüman sonuçta. Ben gülmeyip, kim gülecek.? Ne olacak! Sende müslümansın ve türk. Hitabın ortada. Pis türk. Pis müslüman.
Sevr’den her bahsedildiğinde “Mecelle-i Mesaib” (Musibetler Mecmuası) diyen Sultan Vahidüddin, Avni Paşa’ya dikte ettirdiği hatıralarında kendini şöyle ifade etmiştir; *“…O Sevr ki ilk defa elime aldığımda keskin bir acı ve korkulu bir ürperti hissettim… Sevr bana göre ne bir antlaşma ne de bir paktı. Kötülüğün baştan aşağıya ta kendisiydi."* *Bu belge elime geldiğinde, mecburi ve geçici bir imza taktiğiyle (sadece delegelerin imzasıyla) biraz zaman kazanmaya çalıştım. Eğer işler kötü gider ve bu oyalamayı başaramazsam antlaşmayı imzalamaktansa tahtan feragata kararlıydım.”* Kaynak --------------------- Şerif Paşa’nın Sultan Vahidüddin’den Tuttuğu Şahsi Notlar, (1924-1925) den naklen Murat Bardakçı, Şahbaba, Istanbul 1998, sayfa 165-168.
her zamanki gibi kaliteli bir video emeğinize sağlık. ancak Mudanya ateşkes anlaşmasının tarihi yanlış verilmiş 11 ekim 1922 olması gerekiyor videoda 11 ekim 2020 diyor.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ün silah arkadaşlarından ve aziz şehitlerimizden Allah razı olsun, mekanları cennet olsun. Şanlı Türk ordusu ilelebet payidar olacaktır 🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Geldikleri gibi giderler 🇹🇷🇹🇷🇹🇷 Allah Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere bütün şehitlerimize Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun 🤲🇹🇷🇹🇷
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN 28 NİSAN 1920 TARİHİNDE OYBİRLİĞİYLE ALDIĞI KARAR ÜZERE, SULTAN MEHMET VAHİDETTİN'E GÖNDERDİĞİ MECLİSİN BAĞLILIK TELGRAFI; Halife ve Yüce Hâkânımız Efendimiz; İstanbul'un işgali ve yine yaşanan faciaları araştırıp incelemek ve Saltanatı seniyyenin hak ve hukukunu ve milli istiklâlimizi savunmak ve temin etmek maksadıyla bu defa Ankara da Büyük Millet Meclisi halinde toplandık. Anadolu'nun düşman işgali altında olmayan her köşesinden gelen ve millet tarafından olağanüstü yetkilerle seçilen milletvekilleri ittifakla aldıkları bir kararla siz Padişahımız hazretlerine bazı hakikatleri anlatmayı bir sadakat ve kulluk vazifesi bildiler. Padişahımız: Siz Hünkarımızın malumu olduğu üzeredir ki,Osmanlı Hanedanın mübarek ve yüce atası olan Sultan Osman Gazi, milli tarihimizin mesut ve mübarek sayılan bir gecesinde hatırası nesillerden nesillere aktarılan bir rüya görmüştü. O rüyanın, üç kıta üzerine gölgesini salan ve altında yüz milyonluk bir dünya barındıran Kutsal ağacından artık bütün dallar kesilmiş ve yalnız ortada muazzam bir gövde kalmıştır. Yüce atalarımızın Rumeli de kendi başına bir Cihan olan toprakları fethedip ele geçirirken ordularını bu Anadolu topraklarından davet eder ve uzak memleketlerin büyük ana hatlarını, askeri yollarını korumak üzere yine Anadolu'dan halkları götürür ve en mühim noktalara yerleştirirdi. Bu halk Bosna-Hersek ve Mora içlerine kadar yayıldı.Basra körfezine kadar Suriye ve Filistin yollarında kısım kısım yerleştirildi. Padişahımız: Osmanlı Devleti'nin şeref ve bekası için Anadolu halkı asırlardır hayatlarını feda etmeyi kendine Kutsi bir borç bilmiştir. Anadolu boşaldı. Anadolu viran oldu,fakat iklimlerden iklimlere uzayan Osmanlı Hakanlığımızın yüceliği ve kudreti için her sıkıntıyı,her felâketi canına minnet bildi. Osmanlı öyle bir topraktır ki; Macaristan içlerinden Yemen çöllerine kadar, Kafkas eteklerinden Basra körfezine kadar, kuşak kuşak uzayıp giden uçsuz bucaksız şehitliklerle kuşatılmış, ve o şehitlikleri her yerden fazla şimdi hürriyet ve istiklâli için yeni bir halk direnişi yapan bu eski Anadolu verdi. Yüce Padişahımız: İslâmın her tarafta hezimete uğrayan bayrakları gelip onun(İslam'ın)ufkunda toplandı. Onun ufukların da kendine sığınak ve kurtuluş aradı. İzmirin işgali üzerine Osmanlı Memleketlerinin en mamur ve mesut kısımları nasıl ateşle,yağma ve katliamlarla baştan başa harap oldu bilirsiniz. Hiçbir hakka hukuka dayanmayan ve milletinizi son yurdunda esaret altına düşürmeyi emel edinen bu vahşi akından siz Padişahımızın kalbinin duyduğu acı ve ızdırapları dünya basınına bizzat göndermiştiniz. İzmirin işgali, Adana faciaları; Bu faciaları Maraş,Antep toprakları ve onu da falaketlerimizin en büyüğü olmak üzere İstanbul'un işgali takip etti. Soyundan yetiştiğimiz bu millet, binlerce seneden beri dünyanın en muhteşem tahtlarına Sultanlar yetiştirmiş ve hür yaşamış olan bir millet sıfatıyla ne yapabiliirdi ? Siz Padişahını can yakıcı bir harp sonucu ordularını kullanmaktan engellenmiş ve yasaklanmış olarak gördüğü için kendi kendine silaha sarıldı ve nerede anavatanı saldırıya uğramışsa oraya dinî ve millî namusunu korumak için koştu. Padişahımız, Kafkasyanın İslam kahramanları,babalarının ocaklarını, kendilerinden yüz kere daha kuvvetli bir düşmana karşı otuz sene kadın ve erkek müdafaa ettiler. Zavallı Fas on senedir Fransız işgalini tanımıyor ve silahını teslim etmiyor. Libya bir avuç toprağı ve kahramanıyla aynı mücade içindedir. Bugün İslam Dünyasının her tarafı kendini korumak için silahtan tamamen mahrum bir haldeyken, zulüm ve ihanetin boyunduruğunu atmak için ayaklanıp isyan ederken Abbasî ve Fatımî Halifeliklerinden, Selçuklu Türklerinden beri hemen hemen bin yüz seneyi aşan bir zamandır istiklâl ve hürriyet vede din için gaza eden büyük milletiniz; Asya'nın ve İslam'ın bayraktarı diye dünyaca bir şöhreti olan milletiniz, kurtuluşunu canına susamış düşmanlarının merhametinden bekler mi? Yüce Padişah Efendimiz,Milli Müdafaamızı mübarek Padişahlık makamınıza karşı bir isyan sûretinde göstermek,ve halkı aldatmak için sürekli olarak çalışan hainler var. Onlar milleti birbirine kırdırmak ve düşman işgaline yolu açık bırakmak istiyorlar. Halbuki ölende öldürülende sizindir. Hepsi aynı derecede sizin sadık evladınızdır. Millî Müdafaamızı, düşmanların bayrakları babalarımızın ocakları üzerinden çekilinceye kadar terk edemeyiz. Her yeri bir büyük Hakanımız ve Padişahımızın, Allah ve Din aşkına görkemli ve heybetli bir delili olan İstanbul Camiileri etrafında düşmanlar gezdikçe, öz vatanın üstünden yabancı adamların ayakları çekilmedikçe biz mücadelemize devam etmeye mecburuz. Cenabı hak, atalarımızın yurdunu koruyan,halife ve Padişahının şeref ve istiklâli için uğraşan evlatlarınızla beraberdir. Kendi hükümetimiz altında bedbaht ve fakir yaşamak, yabancı esareti pahasına nail olacağımız huzur ve saadetten bin kere yeğdir. Padişahımız, kalbimiz sadakat ve kulluk hissiyle dolu olarak tahtınızın etrafında herzamankinden daha sıkı gönül bağı ile toplanmış bulunuyoruz,[[ Toplantısının ilk sözü Padişahına sadakat olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, son sözünün de yine bundan ibaret olacağını yüce kapılarınıza en büyük ta'zim ve alçak gönüllülükle arz eder.]] Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı 27 Nisan 1336(1920) Kaynak: -------------- 28 Nisan 1920 tarihli TBMM zabıtları,sayfa: 123-124
Sultan Vahidettin Han'ın Mabeyn Başkatibi (genel sekreteri) olan Ali Fuat Türkgeldi Bey, "Görüp İşittiklerim" isimli hatıralarında; Bahriye Nazırı (Denizcilik Bakanı) Rauf Orbay tarafından 30 Ekim 1918 yılında imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması ile başlayan işgal yıllarında, birgün Sultan Vahidettin Han'ın kendisine şöyle söylediğini anlatıyor; Sultan Vahidettin Han: *"Anayasanın(Kanun-i Esasî)'nin bana bahşettiği bir hakkı bile kullanmadım. Memlekette hâsıl olan cereyanlar (oluşumlar) Bolşevizme (komünizme) doğru sürüklenmekte.. Her gün imzalı imzasız yüzlerce mektup alıyorum sadece sizin vasıtanızla değil başka yollardan! Bu cereyanlara (oluşumlara) lâkayd(kayıtsız) kalamam. Ben Devletin ve Hanedân-ı Âl-i Osmân'ın hukukunu muhafazaya mecburum. Her ne kadar Anayasa gereği mes'ul mevkiide olmasamda Vükelâ (Bakanlar Kurulu) mes'ul iselerde, maazallah devlet inkıraza (çökmeye, yok olmaya) doğru giderse Sadrazam Ahmet İzzet Paşa ne kadar şiddetle mes'ul tutulursa tutulsun devlet ve memleket için ne yararı var.(...) Ben devlet ve memleketime bir hizmet etmek ümidinde bulunmasaydım Çengelköy köşkünde rahat rahat otururken bu büyük(Padişahlık) vazifesini kabul etmezdim. Bu yaştan sonra mezarıma padişah diye yazdırmak hevesinde değilim" dedi ve derin bir iç çekerek "Ah Talat paşa ah! vallahi Talat Paşa'ya acıyorum" sözünü ilave etti..* Kaynak: ----------------------- Ali Fuat Türkgeldi, Görüp İşittiklerim, TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARI, sayfa:162-163, kitabın ilk yayın tarihî: 1949
Bu guzel videolarin devam etmesini o kadar cok istiyorum ki... umarim ayagina tas degmez derler ya hic yorulmadan isine devam edersin. Ogrencilerime bu kanaldan bahsediyorum. Ogrenmelerinde oldukca yararlı olacağını düşünüyorum. Umarim doğru tarih bugun her evde bikmadan usanmadan anlatilir. Saygilarimla.
Rahat rahat Türkçe konuşup, yazışabiliyor ve birilerine uşaklık etmiyorsak bunu mavi gözlerindeki inanca, yüreği vatan sevgisiyle dolup taşan bir kahramana ve ona inanan milyonlara borçluyuz.🇹🇷 Şansımızı deneyelim kitabı istiyorum
Birileri fena rüşvet almış kesin şekilde. Damat Ferit ve yancılarına o zırhlılarda neler verdiler kim bilir. Bu zamanda bile bilmiyoruz yolsuzluk yapanları.
olaya yanlış bakıyorsunuz.. Devlet o kadar kötü durumda ki, mondros o an için başarıydı gerçekten de.. Başka seçenek yok iken, çıkan boktan bir seçenek bile başarıydı..
Atatürk'ün isteği üzerine Sultan Vahdettin tarafından Mondros Ateşkes Antlaşması'nı imzalamak üzere gönderilen kişi Bahriye Nazırı (Bahriye Bakanı) Rauf Bey (Orbay) idi. Rauf Orbay, Mondros Mütarekesi'nde Osmanlı İmparatorluğu'nun baş müzakerecisiydi. Antlaşmayı 30 Ekim 1918 tarihinde Limni Adası'ndaki Mondros Limanı'nda imzalamıştır.
Atatürk’ün isteği üzerine değil , Damat Ferit paşa gitmek istedi müzakereye ancak Ahmed İzzet paşa bunu istemedi ve istifa ederim diyince Vahdettin görüşmelerdeki katkılarından dolayı Rauf beyi gönderdi.
Mustafa Kemal Atatürk ve Sultan Vahdettin, Vahdettin’in Osmanlı tahtına çıkmasından önce de tanışıklık yaşamışlardır. Özellikle şu olaylar önemlidir: 1917 Almanya Ziyareti Mustafa Kemal Paşa, Veliaht Vahdettin’in yanında bulunarak onunla Almanya’ya seyahat etmiştir. Bu gezi sırasında, Birinci Dünya Savaşı'ndaki Osmanlı-Alman ittifakını güçlendirmek amacıyla Almanya'nın savaş durumunu incelemişlerdir. - Mustafa Kemal, Vahdettin’e stratejik önerilerde bulunmuş, ancak onunla fikir ayrılıkları yaşamıştır. - Mustafa Kemal’in bu gezi sırasında sergilediği bağımsız ve eleştirel duruş, Vahdettin’in dikkatini çekmiştir. Sultan Vahdettin, İstanbul’un işgal altında olduğu dönemde, Mustafa Kemal’i Anadolu’ya göndermeye karar vermiştir. Bu kararın ardında, Mustafa Kemal’in yetenekli bir asker olarak düzeni sağlayacağı beklentisi vardır. 19 Mayıs 1919: Mustafa Kemal, Sultan Vahdettin’in verdiği yetkiyle Samsun’a çıkarak Millî Mücadele’yi başlatmıştır. - Ancak, Mustafa Kemal’in bağımsızlık mücadelesindeki kararlılığı, Vahdettin’in çıkarlarıyla çatışmıştır. Mustafa Kemal’in Anadolu’da başlattığı Millî Mücadele, Sultan Vahdettin tarafından başlangıçta desteklenmiş gibi görünse de, kısa sürede padişahın ve işgal güçlerinin politikalarıyla çatışmaya başlamıştır. - Vahdettin, İngilizlerin etkisi altına girerek Milli Mücadele'ye karşı bir tutum takınmıştır. - Bu durum, Mustafa Kemal’in padişahı açıkça eleştirmesine ve cumhuriyet fikrini savunmasına yol açmıştır. Atatürk ve Vahdettin’in ilişkisi, başlangıçta bir iş birliğini andırsa da, kısa sürede keskin bir ayrılıkla sonuçlanmıştır. Atatürk, halkın iradesini temel alan bir yönetim kurarken, Vahdettin vatanı terk ederek Osmanlı hanedanının son temsilcilerinden biri olmuştur. Bu hikaye, bir liderin halkın kurtuluşu için nasıl kendi yolunu çizdiğini ve kişisel çıkarlar ile ulusal çıkarların çatıştığı bir dönemi yansıtır.
@@AnimeTarih Bu tür tarihi olaylarda, resmi belgeler kadar, dönemin önde gelen isimlerinin hatıraları ve döneme ilişkin değerlendirmeler de büyük önem taşıyor. Örneğin: Rauf Orbay'ın Hatıraları: Rauf Orbay'ın kendi yazdığı hatıralar, Mondros sürecindeki rolleri ve karar alma gruplarını ayırmak için önemli bir kaynaktır. Ancak bu hatıralarda, Atatürk'ün doğrudan bir talebinden bahsedilmez. -
Nutuk (Atatürk'ün Söylevi)Atatürk'ün 1927'de TBMM'de okunan Nutuk, o dönemde yaşanan birçok olayın ayrıntılı şekilde anlaşılmasını sağlar. Ancak Mondros hesabına ilişkin detaylarda Rauf Bey'in görevlendirilmesine ilişkin bir talep açıkça belirtilmez.
Mustafa Kemal Atatürk ve Sultan Vahdettin, Vahdettin’in Osmanlı tahtına çıkmasından önce de tanışıklık yaşamışlardır. Özellikle şu olaylar önemlidir: 1917 Almanya Ziyareti Mustafa Kemal Paşa, Veliaht Vahdettin’in yanında bulunarak onunla Almanya’ya seyahat etmiştir. Bu gezi sırasında, Birinci Dünya Savaşı'ndaki Osmanlı-Alman ittifakını güçlendirmek amacıyla Almanya'nın savaş durumunu incelemişlerdir. - Mustafa Kemal, Vahdettin’e stratejik önerilerde bulunmuş, ancak onunla fikir ayrılıkları yaşamıştır. - Mustafa Kemal’in bu gezi sırasında sergilediği bağımsız ve eleştirel duruş, Vahdettin’in dikkatini çekmiştir. Sultan Vahdettin, İstanbul’un işgal altında olduğu dönemde, Mustafa Kemal’i Anadolu’ya göndermeye karar vermiştir. Bu kararın ardında, Mustafa Kemal’in yetenekli bir asker olarak düzeni sağlayacağı beklentisi vardır. 19 Mayıs 1919: Mustafa Kemal, Sultan Vahdettin’in verdiği yetkiyle Samsun’a çıkarak Millî Mücadele’yi başlatmıştır. - Ancak, Mustafa Kemal’in bağımsızlık mücadelesindeki kararlılığı, Vahdettin’in çıkarlarıyla çatışmıştır. Mustafa Kemal’in Anadolu’da başlattığı Millî Mücadele, Sultan Vahdettin tarafından başlangıçta desteklenmiş gibi görünse de, kısa sürede padişahın ve işgal güçlerinin politikalarıyla çatışmaya başlamıştır. - Vahdettin, İngilizlerin etkisi altına girerek Milli Mücadele'ye karşı bir tutum takınmıştır. - Bu durum, Mustafa Kemal’in padişahı açıkça eleştirmesine ve cumhuriyet fikrini savunmasına yol açmıştır. Atatürk ve Vahdettin’in ilişkisi, başlangıçta bir iş birliğini andırsa da, kısa sürede keskin bir ayrılıkla sonuçlanmıştır. Atatürk, halkın iradesini temel alan bir yönetim kurarken, Vahdettin vatanı terk ederek Osmanlı hanedanının son temsilcilerinden biri olmuştur. Bu hikaye, bir liderin halkın kurtuluşu için nasıl kendi yolunu çizdiğini ve kişisel çıkarlar ile ulusal çıkarların çatıştığı bir dönemi yansıtır.
Selam olsun, utanmazca düşman kayığına binipte konforlu şekilde hayat sürmek yerine, milleti ile birlikte düşmanla mücadele verip İstanbul'u 2.kez fetheden Mustafa Kemal Paşa ve askerlerine
Hadi lan ordan at yarraa sikinizden tarih uydurup yazdınız milleti 100 yıl boyunca kandirdiniz ama saltanatiniz bitti geri geliyoruz hem de bir daha tukenmemek uzere
Başta gazi mustafa kemal olmak üzere bu işgale karşı duran herkese selam olsun. Atatürk savaşa girmeyi istemiyordu çünkü adam devlet işlerinden Ordu’dan anlıyor ülkeyi savaşa sokanlara bir sürü şehit vermemize sebep olanlara diyecek bir şey yok.
Ne diyon lan sen sanki istanbulu mustafa kemal aldi ingilizler türk ordusu gelmeden istanbulu boşaltmişti ayni şekilde izmir de de böyle oldu ataymiş çanakkale de askerlerine ölümü emretti askerlerin hepsi öldü ne hikmetse bir o sag kaldi filistin cephesinde geri çekilip kaçti onun yüzünden filistin kudüs düşmanin eline geçti osmanli 30 cephede birden savaşti bugün amerika yi rusya yi yada çini getir bakalim 30 cephede birden savaşabilirmi nohut kadar aklinla boyundan büyük meseleler hakkinda konuşma
@@Wrh2rh14h14klasik sahte osmanlıcı kafası şehire girdiklerinde sesi çıkmayanlara laf söyletmez şehri düşman postalından kurtarana saygı duymaz yazık size acıyorum
Rauf Bey’in Mondros Ateşkes Anlaşması sonrası yaptığı bir açıklamada, “İstanbul’a bir düşman askeri bile girmeyecek” dediği belirtilmiş. Ancak Rauf Bey’in böyle bir açıklama yaptığına dair tarihsel bir kanıt yoktur. Bu ifade sonradan kurgulanmış olabilir.
Sevr’den her bahsedildiğinde “Mecelle-i Mesaib” (Musibetler Mecmuası) diyen Sultan Vahidüddin, Avni Paşa’ya dikte ettirdiği hatıralarında kendini şöyle ifade etmiştir; *“…O Sevr ki ilk defa elime aldığımda keskin bir acı ve korkulu bir ürperti hissettim… Sevr bana göre ne bir antlaşma ne de bir paktı. Kötülüğün baştan aşağıya ta kendisiydi."* *Bu belge elime geldiğinde, mecburi ve geçici bir imza taktiğiyle (sadece delegelerin imzasıyla) biraz zaman kazanmaya çalıştım. Eğer işler kötü gider ve bu oyalamayı başaramazsam antlaşmayı imzalamaktansa tahtan feragata kararlıydım.”* Kaynak --------------------- Şerif Paşa’nın Sultan Vahidüddin’den Tuttuğu Şahsi Notlar, (1924-1925) den naklen Murat Bardakçı, Şahbaba, Istanbul 1998, sayfa 165-168.
Mustafa Kemal’in 28 Mayıs 1919’da Havza Genelgesi’ni yayımladığı belirtiliyor. Ancak Havza Genelgesi’nin gerçek tarihi 28 Mayıs 1919 değil, 22 Haziran 1919’dur (Amasya Genelgesi).
Mustafa Kemal Vahdettin e telgraf yazıyor ve Mondros için Rauf ( Orbay )'ı göndermesini gerek siyasi ve diplomasi yönünden en iyi o olduğunu söyler yaveri Mustafa Kemal'in sözünü dinleyen yeni padişah Rauf Bey'i gönderir ve sonuç
Mustafa Kemal Paşa'nın İstanbul'a Sultan Vahidettin'e teslim edilmek üzere Baş Mabeyn Naci Bey'e 19 Ocak 1920 Tarihli yazıp gönderdiği mektubu *“Padişah hazretlerinin yaveri Naci Beyefendi’ye:* *Muhterem Beyefendi,* *Varlığını korumak ve geleceğinin selâmetini sağlamak için maddî ve manevî bütün kuvvetlerini birleştirmek suretiyle Allah’a hamdolsun genel siyasî vaziyetimiz üzerinde şükredilmesi gereken iyi etkiler yaratmış ve özel anlaşmalarla defalarca getirilen taksim(bölünme) arzularını gerçekleşme zemîninden uzaklaştırmaya muvaffak olmuş bulunan Kuvâ-yı Milliye’nin asıl hedefi ile gayet kutsal gayesi; Osmanlı milletinin en büyük ve en muhterem gerçek temsilcisi olan heybetli Padişah hazretlerini, istiklâlinin ve hakimiyetinin üzerine gelebilecek her türlü etkiden ve kusurdan onu korumaktır.* *Temsil hey’etimiz, Türkiye’nin Padişahı olan ve mukaddes İslâm’ın halifesi sıfatıyla bütün İslam âleminin vicdanî bağlılığını yüce makamında birleştiren efendimiz hazretlerinin değil yalnız Anadolu ve Rumeli’deki, sınırlarımız içerisinde bulunan vatanın her yerinde, hatta bütün İslâm dünyası üzerinde madden ve mânen hâkim ve söz sahibi olmasını bütün Asya’nın geleceği adına yegâne kurtuluş çaresi olarak düşünerek çalışmalarını geniş bir ‘ümmet’ siyasetine çevirmiş, doğrudan doğruya "Hilâfet Makamı"nın korunmasını ve İstiklâlini (bağımsızlığını) gaye kabul eylemiştir.* *Şahsen, zât-ı âlîlerinin vicdânını temsil heyetimizi meydana getiren şahıslardan herbirine ve özellikle de bu sarsılmaz kanaatimize şahit olarak gösteririm. Vaktiyle Padişahımızın ayak toprağına bizzat kabul şerefine erdiğim zaman arzettiğim bu düşünce ve bağlılık, Anadolu’da ortaya çıkan ve bütün şerefi ile gücü Padişah'ın namlı ismi ile münasebeti bulunan çalışmalarla kuvvetlenmiştir. Meslek ve kanaatimin değişmesinin mevzubahis olmadığı esasen yüksek bilgileriniz dâhilindedir. Dolayısı ile bu hususu da Padişahımızın ayağının toprağına tekrar arzedip ulaştırmanızı faydalı görüyorum.* *Anadolu’da büyük bir itimat ile arzettiğim kutsal gaye etrafında teşkilâtını düzenleyip yoğunlaştıran Kuvây-ı Milliye’nin, artık tamamen ve bütün köyleri de içerisine alacak biçimde şekillendiğini, dolayısı ile Padişahın dokunulmazlığı ve hâkimiyeti uğrunda canını fedâ etmeye istisnasız bütün milletin güçlü bir anlayışla hazırlanmış olduğunu arzedip müjdelerim. Başta vicdanlarındaki dinleri ve nihâyetsiz bir kölelik duygusu ve sadakatle hâkim (yalnızca) Padişahları olduğu halde, milletin tamamının bugün gösterdiği birlik ve uyum, gelmesi yakın olan sulhun(Barışın) şartları hakkında ümitler vermekte olduğu gibi, bilhassa gelecek için de büyük gelişmeler vaad etmektedir.* *Bir haftadan buyana toplantı hâlinde olan İstanbul’daki Meclis’te de aynı gaye ve emeller etrafında kuvvetli bir çoğunluk hâlinde dayanışma birliği ortaya çıkmıştır. Mütün millî teşkilâtların bu çoğunluğa kuvvetle bağlılığı, Hilâfet Makamının sahibi olan heybetli padişahımızın devletle ilgili düşüncelerini, tebâsının mevcudiyetini ve Allah tarafından korunmakta olan memleketinin bütünlüğünü her zamandan ziyade emniyet altında bulundurmaktadır.* *Millî teşkilâtımızın yüzyüze bulunduğu amaçlarla millî ve siyasî konulardaki genel durumumuza ve Padişahın isteklerine bağlı olan temel düşüncelerimize dair ayrıntıyı ve açıklamaları Padişahımızın ayağının toprağına yakından arzetmek üzere eski Denizcilik Bakanı Rauf Beyefendi ile Padişahımızın valilerden Bekir Sami Beyefendi, İstanbul’a gittiler. Padişahımız tarafından kabul edilme şerefine nâil olmalarının sağlanmasını istirhâm ederim.* *Âcizleri(yani ben), halife hazretlerinin gökyüzü seviyesindeki sarayının eşiğine bizzat yüz sürmek şerefinden mahrum kalmanın daha fazla devam etmeyeceği ümidi ve her zaman tekrarladığım sadakat ve bağlılık duygularımın sonsuz olduğunu Padişahımızın huzuruna bir defa daha sunmayı başarma fikriyle bahtiyâr olarak çok yüksek tâzimlerimi takdime aracılık etmenizi rica eylerim efendim.* Heyet-i Temsiliye Reisi Mustafa Kemal 19 Ocak 1336(1920) Kaynak: ------------ Murat Bardakçı'nın Habertürk gazeteside 21 Nisan 2019 tarihli köşe yazısı,Bu mektup Murat Bardakçı'nın şahsi arşivinden..
Sultan Vahidettin Han'ın Mabeyn Başkatibi (genel sekreteri) olan Ali Fuat Türkgeldi Bey, "Görüp İşittiklerim" isimli hatıralarında; Bahriye Nazırı (Denizcilik Bakanı) Rauf Orbay tarafından 30 Ekim 1918 yılında imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması ile başlayan işgal yıllarında, birgün Sultan Vahidettin Han'ın kendisine şöyle söylediğini anlatıyor; Sultan Vahidettin Han: *"Anayasanın(Kanun-i Esasî)'nin bana bahşettiği bir hakkı bile kullanmadım. Memlekette hâsıl olan cereyanlar (oluşumlar) Bolşevizme (komünizme) doğru sürüklenmekte.. Her gün imzalı imzasız yüzlerce mektup alıyorum sadece sizin vasıtanızla değil başka yollardan! Bu cereyanlara (oluşumlara) lâkayd(kayıtsız) kalamam. Ben Devletin ve Hanedân-ı Âl-i Osmân'ın hukukunu muhafazaya mecburum. Her ne kadar Anayasa gereği mes'ul mevkiide olmasamda Vükelâ (Bakanlar Kurulu) mes'ul iselerde, maazallah devlet inkıraza (çökmeye, yok olmaya) doğru giderse Sadrazam Ahmet İzzet Paşa ne kadar şiddetle mes'ul tutulursa tutulsun devlet ve memleket için ne yararı var.(...) Ben devlet ve memleketime bir hizmet etmek ümidinde bulunmasaydım Çengelköy köşkünde rahat rahat otururken bu büyük(Padişahlık) vazifesini kabul etmezdim. Bu yaştan sonra mezarıma padişah diye yazdırmak hevesinde değilim" dedi ve derin bir iç çekerek "Ah Talat paşa ah! vallahi Talat Paşa'ya acıyorum" sözünü ilave etti..* Kaynak: ----------------------- Ali Fuat Türkgeldi, Görüp İşittiklerim, TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARI, sayfa:162-163, kitabın ilk yayın tarihî: 1949
Mart 1920’de İstanbul’un tamamen işgal edildiğini belirtiyor. Bu bilgi doğru. Ancak işgalin kapsamı ile ilgili verilen detaylarda çelişkiler var. Örneğin, Fatih bölgesinin Fransızlara, Galata’nın İngilizlere, Kadıköy’ün İtalyanlara bırakıldığı bilgisi verilmiş. Tarihsel kaynaklara göre bu tür bir resmi bölge dağılımı detaylı olarak böyle belgelenmemiştir.
tek izledigim tarih ve ilk abonelerindenim. Ve %100 izleyip begemdim bugune kadar ama bu videoyu begenmedim. Nedeni osmanli imparatorlugunu hic iyi degilmis kotuymus gibi anlatman. Bana oyle geldi geri aldim yine izledim dinledim yine ayni dusuncede kaldim. Yinede emegine saglik.
Videoyu beğenerek ve yorum yaparak bize destek olabilir ve kanalımızın büyümesine katkda bulunabilirsiniz. İyi seyirler dileriz...
Çok iyi video çok teşekkürler 🎉🎉
@@AnimeTarih destek için birden fazla yorum yazabilir miyiz?🙂
Üç Paşalar kaçmamış, direnişi ülke dışında sürdürmek üzere ülkeden ayrılmışlardır. Cemal ve Talat Paşa bizzat milli mücadele ile alakadar olurken Enver Paşa da ülkeden ayrılmadan önce binlerce tüfek, mühimmat ve topun direniş için toprağa gömdürülmesini sağlamıştır. Bunların yerini de Mustafa Kemal Paşa'ya bildirmiştir. Vasiyetinde de düşmana sonuna kadar karşı koyulmasını istemiştir. Algı yapmayın❌
abi keske ingiliz komutan anlatıyor adlı kitabı koysay dın
Abi eline sağlık kitap istiyorum ❤
Yine tüylerim diken diken oldu ve topraklarımızın kurtarılıp yeni bir devlet kurmakta emeği olan herkese teşekkürlerimi borç bilir, dualar okurum.
Sennin.
". Dua : İnsanlık onur ve şerefine aykırı bir davranış biçimidir. "
@@uygarzilcioglu5412 Tamam kanka sen takıl.
@@senninmode111 Tamam.
Fakat sende bil yalnız.
"Dua etmeyi başladığın tüm umudunu yitirmişsindir. "
İnsanda umut bitmez.
Dua edepsiz işidir.
@@uygarzilcioglu5412serseriligi çocuk değilsin gevezeligi sevmem
@@uygarzilcioglu5412 kemalist yol al gavur
Bu uğurda şehid olan qardaşlarımızın ruhuna salam olsun🇦🇿🇹🇷
Aleyküm selam ❤
2:34
Geri gelecegiz
@@АлександарЛековић zikilmek istersen gel
@@АлександарЛековић Ne zaman isterseniz🇹🇷
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Silah arkadaşlarından, aziz şehitlerimizden Allah hepsinden razı olsun, şanlı Türk ordusu hep var olsun.🇹🇷
Yalnız 4 ekim günü yüce TÜRK bayrağını selamlayarak geri çekildiler. Geldikleri gibi gittiler. Yaşa Mustafa Kemal Paşa Yaşa!
Geldikleri gibi gitmediler. Kimi itini bıraktı, kimi bitini. Kimi de piçini bıraktı. Yoksa bu kadar şerefsizin bizden olması mümkün değil." NEYZEN TEVFİK. ,
Kahramanlar can verir yurdu yaşatmak için başta Mustafa Kemal ve silah arkadaşları olmak üzere hepsinin ruhu şad olsun.
*amin*
ABDULAMIDINDE KABRI NURLA DOLSUN TUM OSMANLI ICIN CANINI FEDA EDENLERE RAHMET DILIYORUM VE DILYELIM LUTFEN❤
@@sevincmasimova7741 2. Abdülhamid olmasa Kurtuluş savaşını yapamazdık.
Ataput
@@ahmetemirdurak1102
Ehhh eh abdülhamid kurtuluş savaşını başlattı savaş kazanılmaya başlayınca da tamam görevimi tamamladım deyip İngiltereye iltica etmek istediğini söyleyip İngiliz gemisi ile kaçtı.
Hanedanlığını terk edip gideni parlatmakta ançak sizin gibi IQ seviyesi düşük olanlarda görülür.
4 saat matematikten sonra napolyon ve bu video tatlı niyetine gitti.
Aynısı
Aynen kardeşim, bende dft tarih, anime tarih ve yusuf kayaalp eş güdümlü yıllardır izliyorum. Sadece harp tarihi kanalını yanlı olduğu için izlemiyorum. Tarihi öğrencilik yıllarından beri çok seviyorum doyamadım harekâtlara katıldım hizmet ettim ve ayrılmak zorunda kaldım, şuan evli cocukluyum hala ilk günkü gibi tarihsever ve asker gibi hissediyorum
@@mustafadiker94 Hepsi güzel yusuf kayaalp bile objektif olmaya başladı, Harp tarihide izlenmeli ama mesela niğbolu savaşını izlemiştim dft den, bayağa eksik anlatmış, ama Harp tarihi bizzat savaşta olanları kaynak göstermiş orda biraz üzülmüştüm sonuçta yıldırım iyi bir komutan, yani dengeliyor beni çift taraflı bakmak lazım
@@burak80742 Burak Bey siyasi tercihinizin ne olduğunu bilmiyorum saygı da duyuyorum ve şuna bir açıklık getirmek istiyorum, evet aslında o kanal da izlemesi gayet keyifli uzunca zaman da izledim fakat admini Muhammedin, Gazi Mustafa Kemal'e karşı alerjisi olduğunu düşünüyorum girip bakın tek video yok, dahs doğrusu Kurtuluş Savaşı ile alakalı projelere karşi da mesafeli. İnstagram ında takip ettiği kişiler arasında ingilteredeki Cumhuriyet düşmanı şehzadeleri de takip ediyor. Cumhuriyete karşı Babam olsa affetmem, bu Fetö anlayışıdır. Ben Devletten bile önce Fetö ile mücadele ediyordum. Muhammedin söz hakkı vardır eğer ithamlarım yanlış ise elbette görecektir ve cevabı toplulukta olsa bile olacaktır. Zira ben bu mecrada ki kanalların ilk 50k hatta ilk 10k takipçilerinden biriyimdir. Vatan bize Gök Mavi altında her yerdir. MeteHan dan Timura, Fatihe, Yıldırım a Kanuniye ve de Yavuza ve de Kurtuluşta emeği geçen Tüm Gazilere minnetlerimi iletiyor rahmet diliyorum. Yolu İttihat pusulası Mustafa Kemal olan tüm soydaşlarımı sevgiyle selamlıyorum.
@@mustafadiker94harp tarihini yaklaşık 6 yıldır izliyorum bi taraflılığını görmedim. Sadece tarihe daha muhafazakar ve geleneksel açıdan bakıyor bu da yanlı olduğunu göstermez
Allah'tan tüm vatanımız ve milletimiz için canlarını feda eden aziz şehitlerimize rahmet diliyorum. Rabbim, onların mekanlarını cennet, derecelerini âlî eylesin. Bu topraklar için mücadele eden tüm kahramanlarımızdan razı olsun ve onları daima rahmetiyle kuşatsın.
İçkimi içtin sen histor.
Pis müslüman.
Vatan hepinize minnettardır Ne mutlu Türk'üm diyene #kitabıistiyorum
Danke!
İnsanların cariye pazarlarında satılmasını ilk kaldıran HZ Muhammed ……..,Osmanlı yönetiminde köle cariye pazarları yine oldu , cariye pazarlarını kaldıran ikinci kişi Mustafa Kemal. Osmanlı cezasını yok olarak ödedi.
Bitteschön!
Allah gani gani rahmet eylesin başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarından.❤
Mustafa Kemal ve tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun duygulanmamak elde değil
Allah hepsine rahmet eylesin bidaha o günleri yaşatmasın bize
Bütün şehitlerimizin mekani cennet olsun AMIN 🤲
🙃
😄
@@uygarzilcioglu5412Neye gülüyorsun teyze
@@Berledrs1 Cennet mekan diliyor.
Amin diyor.
Türk ve müslüman sonuçta.
Ben gülmeyip, kim gülecek.?
Ne olacak! Sende müslümansın ve türk. Hitabın ortada. Pis türk. Pis müslüman.
Mükemmel bir tarihi video çok teşekkür ederim
ATATÜRK'Ü VE SİLAH ARKADAŞLARINI SONSUZ MİNNET VE SAYGIYLA ANIYORUM
😄
Immmmm.
@@uygarzilcioglu5412 dönde gtüne gül damcık ağızlı
Emeğinize sağlık her hafta merakla videonuzu bekliyoruz #kitabiistiyorum
Emeğinize sağlık şimdiden, daha izlemedim ama kesin güzeldir👏
Bi de Fransız devrimi hakkında video yapabilir misiniz ya da ergenekon davası 🙏🤗
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk 🇹🇷
Yaşasin TÜRKİYE 🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
😄
@@uygarzilcioglu5412 AMK VATANSIZI SENI
Komikmi lan yarram@@uygarzilcioglu5412
@@uygarzilcioglu5412ismin uygar ama belliki beynin örümcek ağı bağlamış Türk ve Türkiye düşmanı olduğun çok belli yahudi veya ermenisin
Teşekkürler.Videolarınız ve içerikleriniz gerçekten çok güzel..
Eline emeğine sağlık harika bir içerik
Videoları çok güzel yapıyorsun abi
MUSTAFA KEMAL VE SİLAH ARKADASLARİNA ALLAH RAHMET EYLESİN EYY ŞANLI TÜRK TARİHİNİ UNUTMA🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Sevr’den her bahsedildiğinde “Mecelle-i Mesaib” (Musibetler Mecmuası) diyen Sultan Vahidüddin, Avni Paşa’ya dikte ettirdiği hatıralarında kendini şöyle ifade etmiştir;
*“…O Sevr ki ilk defa elime aldığımda keskin bir acı ve korkulu bir ürperti hissettim… Sevr bana göre ne bir antlaşma ne de bir paktı. Kötülüğün baştan aşağıya ta kendisiydi."*
*Bu belge elime geldiğinde, mecburi ve geçici bir imza taktiğiyle (sadece delegelerin imzasıyla) biraz zaman kazanmaya çalıştım. Eğer işler kötü gider ve bu oyalamayı başaramazsam antlaşmayı imzalamaktansa tahtan feragata kararlıydım.”*
Kaynak
---------------------
Şerif Paşa’nın Sultan Vahidüddin’den Tuttuğu Şahsi Notlar, (1924-1925) den naklen Murat Bardakçı, Şahbaba, Istanbul 1998, sayfa 165-168.
@@vatannasevdalturkogluislam5390 vahdettin vatan topragi isgal edilirken kedi olmustur.
@@vatannasevdalturkogluislam5390 Vahdettin de pek kabahat bulmam cünkü vasifsiz bos adamdi yetkisizdi
Viyana kuşatması ve izmirin işgalinin videolarını yaparsan çok seviniriz kral 👍👍
her zamanki gibi kaliteli bir video emeğinize sağlık. ancak Mudanya ateşkes anlaşmasının tarihi yanlış verilmiş 11 ekim 1922 olması gerekiyor videoda 11 ekim 2020 diyor.
Yanlış seslendirme yaptığım içim alt yazı ekledim o kısma :)
@@AnimeTarihIngiliz Yuksek Komiserligi(Carlthorpe,De Robeck ve Rumbold) deginseniz daha da dalindan yenmez
Eline emeğine sağlık güzel bir anlatım her zamanki gibi syg. Kitabı istiyorum
Anlamlı bir video. Teşekkürler
Ne mutlu türküm diyene🇹🇷❤️
Cok guzel bir video, cok tesekkurler #kitabiistiyorum
Eline emeğine sağlık. Harika olmuş.Mustafa Kemal Atatürk ve Silah arkadaşlarının ruhu şad olsun. Kitabı istiyorum..
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ün silah arkadaşlarından ve aziz şehitlerimizden Allah razı olsun, mekanları cennet olsun. Şanlı Türk ordusu ilelebet payidar olacaktır 🇹🇷🇹🇷🇹🇷
iyi seyirler🎉
Emeğine sağlık👏 kitabı istiyorum.
Cok açık ve net anlatım.
Tebrikler.
Geldikleri gibi giderler 🇹🇷🇹🇷🇹🇷 Allah Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere bütün şehitlerimize Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun 🤲🇹🇷🇹🇷
🥕🍾🥒🍆🌂
Bunlar rahmet edecek olan, cennet verecek olduğunu düşündüğüne girsin.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN 28 NİSAN 1920 TARİHİNDE OYBİRLİĞİYLE ALDIĞI KARAR ÜZERE, SULTAN MEHMET VAHİDETTİN'E GÖNDERDİĞİ MECLİSİN BAĞLILIK TELGRAFI;
Halife ve Yüce Hâkânımız Efendimiz; İstanbul'un işgali ve yine yaşanan faciaları araştırıp incelemek ve Saltanatı seniyyenin hak ve hukukunu ve milli istiklâlimizi savunmak ve temin etmek maksadıyla bu defa Ankara da Büyük Millet Meclisi halinde toplandık. Anadolu'nun düşman işgali altında olmayan her köşesinden gelen ve millet tarafından olağanüstü yetkilerle seçilen milletvekilleri ittifakla aldıkları bir kararla siz Padişahımız hazretlerine bazı hakikatleri anlatmayı bir sadakat ve kulluk vazifesi bildiler.
Padişahımız: Siz Hünkarımızın malumu olduğu üzeredir ki,Osmanlı Hanedanın mübarek ve yüce atası olan Sultan Osman Gazi, milli tarihimizin mesut ve mübarek sayılan bir gecesinde hatırası nesillerden nesillere aktarılan bir rüya görmüştü. O rüyanın, üç kıta üzerine gölgesini salan ve altında yüz milyonluk bir dünya barındıran Kutsal ağacından artık bütün dallar kesilmiş ve yalnız ortada muazzam bir gövde kalmıştır. Yüce atalarımızın Rumeli de kendi başına bir Cihan olan toprakları fethedip ele geçirirken ordularını bu Anadolu topraklarından davet eder ve uzak memleketlerin büyük ana hatlarını, askeri yollarını korumak üzere yine Anadolu'dan halkları götürür ve en mühim noktalara yerleştirirdi. Bu halk Bosna-Hersek ve Mora içlerine kadar yayıldı.Basra körfezine kadar Suriye ve Filistin yollarında kısım kısım yerleştirildi.
Padişahımız: Osmanlı Devleti'nin şeref ve bekası için Anadolu halkı asırlardır hayatlarını feda etmeyi kendine Kutsi bir borç bilmiştir. Anadolu boşaldı. Anadolu viran oldu,fakat iklimlerden iklimlere uzayan Osmanlı Hakanlığımızın yüceliği ve kudreti için her sıkıntıyı,her felâketi canına minnet bildi. Osmanlı öyle bir topraktır ki; Macaristan içlerinden Yemen çöllerine kadar, Kafkas eteklerinden Basra körfezine kadar, kuşak kuşak uzayıp giden uçsuz bucaksız şehitliklerle kuşatılmış, ve o şehitlikleri her yerden fazla şimdi hürriyet ve istiklâli için yeni bir halk direnişi yapan bu eski Anadolu verdi.
Yüce Padişahımız: İslâmın her tarafta hezimete uğrayan bayrakları gelip onun(İslam'ın)ufkunda toplandı. Onun ufukların da kendine sığınak ve kurtuluş aradı. İzmirin işgali üzerine Osmanlı Memleketlerinin en mamur ve mesut kısımları nasıl ateşle,yağma ve katliamlarla baştan başa harap oldu bilirsiniz. Hiçbir hakka hukuka dayanmayan ve milletinizi son yurdunda esaret altına düşürmeyi emel edinen bu vahşi akından siz Padişahımızın kalbinin duyduğu acı ve ızdırapları dünya basınına bizzat göndermiştiniz. İzmirin işgali, Adana faciaları; Bu faciaları Maraş,Antep toprakları ve onu da falaketlerimizin en büyüğü olmak üzere İstanbul'un işgali takip etti. Soyundan yetiştiğimiz bu millet, binlerce seneden beri dünyanın en muhteşem tahtlarına Sultanlar yetiştirmiş ve hür yaşamış olan bir millet sıfatıyla ne yapabiliirdi ? Siz Padişahını can yakıcı bir harp sonucu ordularını kullanmaktan engellenmiş ve yasaklanmış olarak gördüğü için kendi kendine silaha sarıldı ve nerede anavatanı saldırıya uğramışsa oraya dinî ve millî namusunu korumak için koştu.
Padişahımız, Kafkasyanın İslam kahramanları,babalarının ocaklarını, kendilerinden yüz kere daha kuvvetli bir düşmana karşı otuz sene kadın ve erkek müdafaa ettiler. Zavallı Fas on senedir Fransız işgalini tanımıyor ve silahını teslim etmiyor. Libya bir avuç toprağı ve kahramanıyla aynı mücade içindedir. Bugün İslam Dünyasının her tarafı kendini korumak için silahtan tamamen mahrum bir haldeyken, zulüm ve ihanetin boyunduruğunu atmak için ayaklanıp isyan ederken Abbasî ve Fatımî Halifeliklerinden, Selçuklu Türklerinden beri hemen hemen bin yüz seneyi aşan bir zamandır istiklâl ve hürriyet vede din için gaza eden büyük milletiniz; Asya'nın ve İslam'ın bayraktarı diye dünyaca bir şöhreti olan milletiniz, kurtuluşunu canına susamış düşmanlarının merhametinden bekler mi?
Yüce Padişah Efendimiz,Milli Müdafaamızı mübarek Padişahlık makamınıza karşı bir isyan sûretinde göstermek,ve halkı aldatmak için sürekli olarak çalışan hainler var. Onlar milleti birbirine kırdırmak ve düşman işgaline yolu açık bırakmak istiyorlar. Halbuki ölende öldürülende sizindir. Hepsi aynı derecede sizin sadık evladınızdır. Millî Müdafaamızı, düşmanların bayrakları babalarımızın ocakları üzerinden çekilinceye kadar terk edemeyiz. Her yeri bir büyük Hakanımız ve Padişahımızın, Allah ve Din aşkına görkemli ve heybetli bir delili olan İstanbul Camiileri etrafında düşmanlar gezdikçe, öz vatanın üstünden yabancı adamların ayakları çekilmedikçe biz mücadelemize devam etmeye mecburuz.
Cenabı hak, atalarımızın yurdunu koruyan,halife ve Padişahının şeref ve istiklâli için uğraşan evlatlarınızla beraberdir. Kendi hükümetimiz altında bedbaht ve fakir yaşamak, yabancı esareti pahasına nail olacağımız huzur ve saadetten bin kere yeğdir.
Padişahımız, kalbimiz sadakat ve kulluk hissiyle dolu olarak tahtınızın etrafında herzamankinden daha sıkı gönül bağı ile toplanmış bulunuyoruz,[[ Toplantısının ilk sözü Padişahına sadakat olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, son sözünün de yine bundan ibaret olacağını yüce kapılarınıza en büyük ta'zim ve alçak gönüllülükle arz eder.]]
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı
27 Nisan 1336(1920)
Kaynak:
--------------
28 Nisan 1920 tarihli TBMM zabıtları,sayfa: 123-124
Sultan Vahidettin Han'ın Mabeyn Başkatibi (genel sekreteri) olan Ali Fuat Türkgeldi Bey, "Görüp İşittiklerim" isimli hatıralarında; Bahriye Nazırı (Denizcilik Bakanı) Rauf Orbay tarafından 30 Ekim 1918 yılında imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması ile başlayan işgal yıllarında, birgün Sultan Vahidettin Han'ın kendisine şöyle söylediğini anlatıyor;
Sultan Vahidettin Han:
*"Anayasanın(Kanun-i Esasî)'nin bana bahşettiği bir hakkı bile kullanmadım. Memlekette hâsıl olan cereyanlar (oluşumlar) Bolşevizme (komünizme) doğru sürüklenmekte.. Her gün imzalı imzasız yüzlerce mektup alıyorum sadece sizin vasıtanızla değil başka yollardan! Bu cereyanlara (oluşumlara) lâkayd(kayıtsız) kalamam. Ben Devletin ve Hanedân-ı Âl-i Osmân'ın hukukunu muhafazaya mecburum. Her ne kadar Anayasa gereği mes'ul mevkiide olmasamda Vükelâ (Bakanlar Kurulu) mes'ul iselerde, maazallah devlet inkıraza (çökmeye, yok olmaya) doğru giderse Sadrazam Ahmet İzzet Paşa ne kadar şiddetle mes'ul tutulursa tutulsun devlet ve memleket için ne yararı var.(...) Ben devlet ve memleketime bir hizmet etmek ümidinde bulunmasaydım Çengelköy köşkünde rahat rahat otururken bu büyük(Padişahlık) vazifesini kabul etmezdim. Bu yaştan sonra mezarıma padişah diye yazdırmak hevesinde değilim" dedi ve derin bir iç çekerek "Ah Talat paşa ah! vallahi Talat Paşa'ya acıyorum" sözünü ilave etti..*
Kaynak:
-----------------------
Ali Fuat Türkgeldi, Görüp İşittiklerim, TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARI, sayfa:162-163, kitabın ilk yayın tarihî: 1949
@@uygarzilcioglu5412onlar anana daha çok uygun gibi bacınada iyi girirer
Teşekkürler güzel içerik 👍
11 ekim 2020 :D (Azerbaycandan selamlar🇦🇿)
Bu guzel videolarin devam etmesini o kadar cok istiyorum ki... umarim ayagina tas degmez derler ya hic yorulmadan isine devam edersin. Ogrencilerime bu kanaldan bahsediyorum. Ogrenmelerinde oldukca yararlı olacağını düşünüyorum. Umarim doğru tarih bugun her evde bikmadan usanmadan anlatilir. Saygilarimla.
Abi seni yıllardır takip ediyorum kitabı istiyorum
Rahat rahat Türkçe konuşup, yazışabiliyor ve birilerine uşaklık etmiyorsak bunu mavi gözlerindeki inanca, yüreği vatan sevgisiyle dolup taşan bir kahramana ve ona inanan milyonlara borçluyuz.🇹🇷
Şansımızı deneyelim kitabı istiyorum
Yaşasın TÜRKİYE
😂
Emeginize saglik cok tesekkurler
Biz sizden razıyız Allahta sizden razı olsun. Mekanlarınız cennet olsun
Yaşa yaşa çok yaşa Kemal paşa
Kitabı istiyorum 📚❤🇹🇷🇹🇷🇹🇷👏👏👏
Kitabı istiyorum! 🇹🇷
Teşekkürler çok bilgilendirici bir video üçün.Video başlığını düzeldin lütfen İstanbul düştü gibi başlıklar doğru diyil
Rauf Orbay'a yanlış belgeyi okuttular her halde 😂 Mondros başarıdır nedir ya
Birileri fena rüşvet almış kesin şekilde. Damat Ferit ve yancılarına o zırhlılarda neler verdiler kim bilir. Bu zamanda bile bilmiyoruz yolsuzluk yapanları.
Koca devleti acaba kaç kuruşa sattılar kim bilir.
Vahdettinde ne cahil geri bir adammış öyle
olaya yanlış bakıyorsunuz.. Devlet o kadar kötü durumda ki, mondros o an için başarıydı gerçekten de.. Başka seçenek yok iken, çıkan boktan bir seçenek bile başarıydı..
Harika bir video ELİNİZE DİLİNİZE SAĞLIK.
Bu kitabı istiyorum
tebrikler. her zaman ki gibi süper anlatım
Kitabı istiyorum.📖📚
Güzel video olmuş emeğine sağlık Kitabı istiyorum herkese bol şans
Hatanız var. Çanakkale de 80 ila 130 bin şehit verilmiştir. Toplam zaiyat 250 bin dir. Saygılar
Ağzına sağlık...
Muhteşem bir bilgilendirme, elinize sağlık❤
Çok güzel olmuş bu video da eksiksiz fazlasız
Kitabı istiyorum.
Ellerinize ve emeklerinize sağlık. Yine harika ve anlaşılır bir video olmuş. Videoların devamını bekliyoruz. ♥️
GÜZEL PAYLAŞIM.
Atatürk'ün isteği üzerine Sultan Vahdettin tarafından Mondros Ateşkes Antlaşması'nı imzalamak üzere gönderilen kişi Bahriye Nazırı (Bahriye Bakanı) Rauf Bey (Orbay) idi. Rauf Orbay, Mondros Mütarekesi'nde Osmanlı İmparatorluğu'nun baş müzakerecisiydi. Antlaşmayı 30 Ekim 1918 tarihinde Limni Adası'ndaki Mondros Limanı'nda imzalamıştır.
Atatürk’ün isteği üzerine değil , Damat Ferit paşa gitmek istedi müzakereye ancak Ahmed İzzet paşa bunu istemedi ve istifa ederim diyince Vahdettin görüşmelerdeki katkılarından dolayı Rauf beyi gönderdi.
Mustafa Kemal Atatürk ve Sultan Vahdettin, Vahdettin’in Osmanlı tahtına çıkmasından önce de tanışıklık yaşamışlardır. Özellikle şu olaylar önemlidir:
1917 Almanya Ziyareti
Mustafa Kemal Paşa, Veliaht Vahdettin’in yanında bulunarak onunla Almanya’ya seyahat etmiştir. Bu gezi sırasında, Birinci Dünya Savaşı'ndaki Osmanlı-Alman ittifakını güçlendirmek amacıyla Almanya'nın savaş durumunu incelemişlerdir.
- Mustafa Kemal, Vahdettin’e stratejik önerilerde bulunmuş, ancak onunla fikir ayrılıkları yaşamıştır.
- Mustafa Kemal’in bu gezi sırasında sergilediği bağımsız ve eleştirel duruş, Vahdettin’in dikkatini çekmiştir.
Sultan Vahdettin, İstanbul’un işgal altında olduğu dönemde, Mustafa Kemal’i Anadolu’ya göndermeye karar vermiştir. Bu kararın ardında, Mustafa Kemal’in yetenekli bir asker olarak düzeni sağlayacağı beklentisi vardır.
19 Mayıs 1919: Mustafa Kemal, Sultan Vahdettin’in verdiği yetkiyle Samsun’a çıkarak Millî Mücadele’yi başlatmıştır.
- Ancak, Mustafa Kemal’in bağımsızlık mücadelesindeki kararlılığı,
Vahdettin’in çıkarlarıyla çatışmıştır.
Mustafa Kemal’in Anadolu’da başlattığı Millî Mücadele, Sultan Vahdettin tarafından başlangıçta desteklenmiş gibi görünse de, kısa sürede padişahın ve işgal güçlerinin politikalarıyla çatışmaya başlamıştır.
- Vahdettin, İngilizlerin etkisi altına girerek Milli Mücadele'ye karşı bir tutum takınmıştır.
- Bu durum, Mustafa Kemal’in padişahı açıkça eleştirmesine ve cumhuriyet fikrini savunmasına yol açmıştır.
Atatürk ve Vahdettin’in ilişkisi, başlangıçta bir iş birliğini andırsa da, kısa sürede keskin bir ayrılıkla sonuçlanmıştır. Atatürk, halkın iradesini temel alan bir yönetim kurarken, Vahdettin vatanı terk ederek Osmanlı hanedanının son temsilcilerinden biri olmuştur.
Bu hikaye, bir liderin halkın kurtuluşu için nasıl kendi yolunu çizdiğini ve kişisel çıkarlar ile ulusal çıkarların çatıştığı bir dönemi yansıtır.
@@AnimeTarih Bu tür tarihi olaylarda, resmi belgeler kadar, dönemin önde gelen isimlerinin hatıraları ve döneme ilişkin değerlendirmeler de büyük önem taşıyor. Örneğin: Rauf Orbay'ın Hatıraları: Rauf Orbay'ın kendi yazdığı hatıralar, Mondros sürecindeki rolleri ve karar alma gruplarını ayırmak için önemli bir kaynaktır. Ancak bu hatıralarda, Atatürk'ün doğrudan bir talebinden bahsedilmez. -
Nutuk (Atatürk'ün Söylevi)Atatürk'ün 1927'de TBMM'de okunan Nutuk, o dönemde yaşanan birçok olayın ayrıntılı şekilde anlaşılmasını sağlar. Ancak Mondros hesabına ilişkin detaylarda Rauf Bey'in görevlendirilmesine ilişkin bir talep açıkça belirtilmez.
Mustafa Kemal Atatürk ve Sultan Vahdettin, Vahdettin’in Osmanlı tahtına çıkmasından önce de tanışıklık yaşamışlardır. Özellikle şu olaylar önemlidir:
1917 Almanya Ziyareti
Mustafa Kemal Paşa, Veliaht Vahdettin’in yanında bulunarak onunla Almanya’ya seyahat etmiştir. Bu gezi sırasında, Birinci Dünya Savaşı'ndaki Osmanlı-Alman ittifakını güçlendirmek amacıyla Almanya'nın savaş durumunu incelemişlerdir.
- Mustafa Kemal, Vahdettin’e stratejik önerilerde bulunmuş, ancak onunla fikir ayrılıkları yaşamıştır.
- Mustafa Kemal’in bu gezi sırasında sergilediği bağımsız ve eleştirel duruş, Vahdettin’in dikkatini çekmiştir.
Sultan Vahdettin, İstanbul’un işgal altında olduğu dönemde, Mustafa Kemal’i Anadolu’ya göndermeye karar vermiştir. Bu kararın ardında, Mustafa Kemal’in yetenekli bir asker olarak düzeni sağlayacağı beklentisi vardır.
19 Mayıs 1919: Mustafa Kemal, Sultan Vahdettin’in verdiği yetkiyle Samsun’a çıkarak Millî Mücadele’yi başlatmıştır.
- Ancak, Mustafa Kemal’in bağımsızlık mücadelesindeki kararlılığı,
Vahdettin’in çıkarlarıyla çatışmıştır.
Mustafa Kemal’in Anadolu’da başlattığı Millî Mücadele, Sultan Vahdettin tarafından başlangıçta desteklenmiş gibi görünse de, kısa sürede padişahın ve işgal güçlerinin politikalarıyla çatışmaya başlamıştır.
- Vahdettin, İngilizlerin etkisi altına girerek Milli Mücadele'ye karşı bir tutum takınmıştır.
- Bu durum, Mustafa Kemal’in padişahı açıkça eleştirmesine ve cumhuriyet fikrini savunmasına yol açmıştır.
Atatürk ve Vahdettin’in ilişkisi, başlangıçta bir iş birliğini andırsa da, kısa sürede keskin bir ayrılıkla sonuçlanmıştır. Atatürk, halkın iradesini temel alan bir yönetim kurarken, Vahdettin vatanı terk ederek Osmanlı hanedanının son temsilcilerinden biri olmuştur.
Bu hikaye, bir liderin halkın kurtuluşu için nasıl kendi yolunu çizdiğini ve kişisel çıkarlar ile ulusal çıkarların çatıştığı bir dönemi yansıtır.
Herzamanki gibi harika bir video olmüş,emeğinize sağlık.Bulgaristan'dan selamlar 😊
Güzel video. Teşekkürler. Bir günde 3 güzel kanaldan 3 güzel video.
Çok güzel bir video daha teşekkürler
İlk abi❤
Çok güzel içerik üretmişsin kardeşim, eline emeğine sağlık, başarılar dilerim❤
İyi seyirler
Müthiş bir video
Selam olsun, utanmazca düşman kayığına binipte konforlu şekilde hayat sürmek yerine, milleti ile birlikte düşmanla mücadele verip İstanbul'u 2.kez fetheden Mustafa Kemal Paşa ve askerlerine
Hadi lan ordan at yarraa sikinizden tarih uydurup yazdınız milleti 100 yıl boyunca kandirdiniz ama saltanatiniz bitti geri geliyoruz hem de bir daha tukenmemek uzere
Kitabı istiyorum!! Abi çok güzel bir video olmuş ellerine sağlık. Esenlikler dilerim.
Başta gazi mustafa kemal olmak üzere bu işgale karşı duran herkese selam olsun. Atatürk savaşa girmeyi istemiyordu çünkü adam devlet işlerinden Ordu’dan anlıyor ülkeyi savaşa sokanlara bir sürü şehit vermemize sebep olanlara diyecek bir şey yok.
Ne diyon lan sen sanki istanbulu mustafa kemal aldi ingilizler türk ordusu gelmeden istanbulu boşaltmişti ayni şekilde izmir de de böyle oldu ataymiş çanakkale de askerlerine ölümü emretti askerlerin hepsi öldü ne hikmetse bir o sag kaldi filistin cephesinde geri çekilip kaçti onun yüzünden filistin kudüs düşmanin eline geçti osmanli 30 cephede birden savaşti bugün amerika yi rusya yi yada çini getir bakalim 30 cephede birden savaşabilirmi nohut kadar aklinla boyundan büyük meseleler hakkinda konuşma
İstanbul'u kurtarmadiki bir kurşun bile atmadı
@@Wrh2rh14h14klasik sahte osmanlıcı kafası şehire girdiklerinde sesi çıkmayanlara laf söyletmez şehri düşman postalından kurtarana saygı duymaz yazık size acıyorum
Zeka ve vizyonda burda sende olmayan😂😂@@Wrh2rh14h14
@@Wrh2rh14h14bir kurşun atmadan İstanbul verenlere ne diyeceksin
Muhteşem olmuş
Rauf Bey’in Mondros Ateşkes Anlaşması sonrası yaptığı bir açıklamada, “İstanbul’a bir düşman askeri bile girmeyecek” dediği belirtilmiş. Ancak Rauf Bey’in böyle bir açıklama yaptığına dair tarihsel bir kanıt yoktur. Bu ifade sonradan kurgulanmış olabilir.
Kitabı istiyorum.Emeklerinize sağlık 🇹🇷
İyi seyirler ❤😂🎉
cok basarili, tebrikler!
Bu konu derslerde anlatırlır anlatılmasınada sadece ders olarak... 😢
Kitabı istiyorum emeğinize sağlık🇹🇷🇹🇷
ULU ÖNDERİMİZ BAŞKOMUTANIMIZ GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRKÜN ASKERİYİZ YA İSTİKLAL YA ÖLÜM NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE
Fikirler ölmez.❤🇹🇷
Sevr’den her bahsedildiğinde “Mecelle-i Mesaib” (Musibetler Mecmuası) diyen Sultan Vahidüddin, Avni Paşa’ya dikte ettirdiği hatıralarında kendini şöyle ifade etmiştir;
*“…O Sevr ki ilk defa elime aldığımda keskin bir acı ve korkulu bir ürperti hissettim… Sevr bana göre ne bir antlaşma ne de bir paktı. Kötülüğün baştan aşağıya ta kendisiydi."*
*Bu belge elime geldiğinde, mecburi ve geçici bir imza taktiğiyle (sadece delegelerin imzasıyla) biraz zaman kazanmaya çalıştım. Eğer işler kötü gider ve bu oyalamayı başaramazsam antlaşmayı imzalamaktansa tahtan feragata kararlıydım.”*
Kaynak
---------------------
Şerif Paşa’nın Sultan Vahidüddin’den Tuttuğu Şahsi Notlar, (1924-1925) den naklen Murat Bardakçı, Şahbaba, Istanbul 1998, sayfa 165-168.
lakin osmanlı sultanı hain olarak goruluyor gercekten üzücü
@@celal_salur68 birçok vesika var imzalamadığına dair ancak işine gelmeyenler istediği gibi çamur atıyor
Admin ellerine sağlık çok güzel bir içerik daha çıkarmışsın.Kitabı istiyorum
Mustafa Kemal’in 28 Mayıs 1919’da Havza Genelgesi’ni yayımladığı belirtiliyor. Ancak Havza Genelgesi’nin gerçek tarihi 28 Mayıs 1919 değil, 22 Haziran 1919’dur (Amasya Genelgesi).
Emeğinize sağlık. #kitabıistiyorum
Mustafa Kemal Vahdettin e telgraf yazıyor ve Mondros için Rauf ( Orbay )'ı göndermesini gerek siyasi ve diplomasi yönünden en iyi o olduğunu söyler yaveri Mustafa Kemal'in sözünü dinleyen yeni padişah Rauf Bey'i gönderir ve sonuç
Devlette o kadar paşa divanı harp sadrazam varken koskoca padişah bir yaverin sözüyle mi hareket etmis
Yani Atatürk e çamur atayimda ne olursa olsun.
Boş laf
@@hkhk2344 Atatürk ' ün mektubu var Vahdettin ' e.
Şu anda verdiğimiz tavizlerde de "ülkemiz için büyük bir başarıdır" denmesi manidar..
Kitabı istiyorum.
elinize sağlık😇 ayrıca da kitabı istiyorum 🙏🙏
Osmanlıcılar nerdesiniz laann koşup Vahdettin güzellemesi yapsanıza
kurtuluş savaşını başlatan sultan Vahdettin daha neyin güzellemesi yapılacak
Şehrin tek kurşun atmadan teslim alınması bile başlı başına bir olay
Zulüm 1453 de başladı yoldaslar
Mustafa Kemal Paşa'nın İstanbul'a Sultan Vahidettin'e teslim edilmek üzere Baş Mabeyn Naci Bey'e 19 Ocak 1920 Tarihli yazıp gönderdiği mektubu
*“Padişah hazretlerinin yaveri Naci Beyefendi’ye:*
*Muhterem Beyefendi,*
*Varlığını korumak ve geleceğinin selâmetini sağlamak için maddî ve manevî bütün kuvvetlerini birleştirmek suretiyle Allah’a hamdolsun genel siyasî vaziyetimiz üzerinde şükredilmesi gereken iyi etkiler yaratmış ve özel anlaşmalarla defalarca getirilen taksim(bölünme) arzularını gerçekleşme zemîninden uzaklaştırmaya muvaffak olmuş bulunan Kuvâ-yı Milliye’nin asıl hedefi ile gayet kutsal gayesi; Osmanlı milletinin en büyük ve en muhterem gerçek temsilcisi olan heybetli Padişah hazretlerini, istiklâlinin ve hakimiyetinin üzerine gelebilecek her türlü etkiden ve kusurdan onu korumaktır.*
*Temsil hey’etimiz, Türkiye’nin Padişahı olan ve mukaddes İslâm’ın halifesi sıfatıyla bütün İslam âleminin vicdanî bağlılığını yüce makamında birleştiren efendimiz hazretlerinin değil yalnız Anadolu ve Rumeli’deki, sınırlarımız içerisinde bulunan vatanın her yerinde, hatta bütün İslâm dünyası üzerinde madden ve mânen hâkim ve söz sahibi olmasını bütün Asya’nın geleceği adına yegâne kurtuluş çaresi olarak düşünerek çalışmalarını geniş bir ‘ümmet’ siyasetine çevirmiş, doğrudan doğruya "Hilâfet Makamı"nın korunmasını ve İstiklâlini (bağımsızlığını) gaye kabul eylemiştir.*
*Şahsen, zât-ı âlîlerinin vicdânını temsil heyetimizi meydana getiren şahıslardan herbirine ve özellikle de bu sarsılmaz kanaatimize şahit olarak gösteririm. Vaktiyle Padişahımızın ayak toprağına bizzat kabul şerefine erdiğim zaman arzettiğim bu düşünce ve bağlılık, Anadolu’da ortaya çıkan ve bütün şerefi ile gücü Padişah'ın namlı ismi ile münasebeti bulunan çalışmalarla kuvvetlenmiştir. Meslek ve kanaatimin değişmesinin mevzubahis olmadığı esasen yüksek bilgileriniz dâhilindedir. Dolayısı ile bu hususu da Padişahımızın ayağının toprağına tekrar arzedip ulaştırmanızı faydalı görüyorum.*
*Anadolu’da büyük bir itimat ile arzettiğim kutsal gaye etrafında teşkilâtını düzenleyip yoğunlaştıran Kuvây-ı Milliye’nin, artık tamamen ve bütün köyleri de içerisine alacak biçimde şekillendiğini, dolayısı ile Padişahın dokunulmazlığı ve hâkimiyeti uğrunda canını fedâ etmeye istisnasız bütün milletin güçlü bir anlayışla hazırlanmış olduğunu arzedip müjdelerim. Başta vicdanlarındaki dinleri ve nihâyetsiz bir kölelik duygusu ve sadakatle hâkim (yalnızca) Padişahları olduğu halde, milletin tamamının bugün gösterdiği birlik ve uyum, gelmesi yakın olan sulhun(Barışın) şartları hakkında ümitler vermekte olduğu gibi, bilhassa gelecek için de büyük gelişmeler vaad etmektedir.*
*Bir haftadan buyana toplantı hâlinde olan İstanbul’daki Meclis’te de aynı gaye ve emeller etrafında kuvvetli bir çoğunluk hâlinde dayanışma birliği ortaya çıkmıştır. Mütün millî teşkilâtların bu çoğunluğa kuvvetle bağlılığı, Hilâfet Makamının sahibi olan heybetli padişahımızın devletle ilgili düşüncelerini, tebâsının mevcudiyetini ve Allah tarafından korunmakta olan memleketinin bütünlüğünü her zamandan ziyade emniyet altında bulundurmaktadır.*
*Millî teşkilâtımızın yüzyüze bulunduğu amaçlarla millî ve siyasî konulardaki genel durumumuza ve Padişahın isteklerine bağlı olan temel düşüncelerimize dair ayrıntıyı ve açıklamaları Padişahımızın ayağının toprağına yakından arzetmek üzere eski Denizcilik Bakanı Rauf Beyefendi ile Padişahımızın valilerden Bekir Sami Beyefendi, İstanbul’a gittiler. Padişahımız tarafından kabul edilme şerefine nâil olmalarının sağlanmasını istirhâm ederim.*
*Âcizleri(yani ben), halife hazretlerinin gökyüzü seviyesindeki sarayının eşiğine bizzat yüz sürmek şerefinden mahrum kalmanın daha fazla devam etmeyeceği ümidi ve her zaman tekrarladığım sadakat ve bağlılık duygularımın sonsuz olduğunu Padişahımızın huzuruna bir defa daha sunmayı başarma fikriyle bahtiyâr olarak çok yüksek tâzimlerimi takdime aracılık etmenizi rica eylerim efendim.*
Heyet-i Temsiliye Reisi
Mustafa Kemal
19 Ocak 1336(1920)
Kaynak:
------------
Murat Bardakçı'nın Habertürk gazeteside 21 Nisan 2019 tarihli köşe yazısı,Bu mektup Murat Bardakçı'nın şahsi arşivinden..
Sultan Vahidettin Han'ın Mabeyn Başkatibi (genel sekreteri) olan Ali Fuat Türkgeldi Bey, "Görüp İşittiklerim" isimli hatıralarında; Bahriye Nazırı (Denizcilik Bakanı) Rauf Orbay tarafından 30 Ekim 1918 yılında imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması ile başlayan işgal yıllarında, birgün Sultan Vahidettin Han'ın kendisine şöyle söylediğini anlatıyor;
Sultan Vahidettin Han:
*"Anayasanın(Kanun-i Esasî)'nin bana bahşettiği bir hakkı bile kullanmadım. Memlekette hâsıl olan cereyanlar (oluşumlar) Bolşevizme (komünizme) doğru sürüklenmekte.. Her gün imzalı imzasız yüzlerce mektup alıyorum sadece sizin vasıtanızla değil başka yollardan! Bu cereyanlara (oluşumlara) lâkayd(kayıtsız) kalamam. Ben Devletin ve Hanedân-ı Âl-i Osmân'ın hukukunu muhafazaya mecburum. Her ne kadar Anayasa gereği mes'ul mevkiide olmasamda Vükelâ (Bakanlar Kurulu) mes'ul iselerde, maazallah devlet inkıraza (çökmeye, yok olmaya) doğru giderse Sadrazam Ahmet İzzet Paşa ne kadar şiddetle mes'ul tutulursa tutulsun devlet ve memleket için ne yararı var.(...) Ben devlet ve memleketime bir hizmet etmek ümidinde bulunmasaydım Çengelköy köşkünde rahat rahat otururken bu büyük(Padişahlık) vazifesini kabul etmezdim. Bu yaştan sonra mezarıma padişah diye yazdırmak hevesinde değilim" dedi ve derin bir iç çekerek "Ah Talat paşa ah! vallahi Talat Paşa'ya acıyorum" sözünü ilave etti..*
Kaynak:
-----------------------
Ali Fuat Türkgeldi, Görüp İşittiklerim, TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARI, sayfa:162-163, kitabın ilk yayın tarihî: 1949
Kitabı istiyorum
Gene güzel ve kaliteli bir video elinize emeğinize sağlık
Yazacak okadar çok kelime varki buraya, satırlar yetmez, ben buraya yaşa Mustafa Kemal Paşa bırakıyorum gerisini siz getirin.
güzel video olmuş .
Mart 1920’de İstanbul’un tamamen işgal edildiğini belirtiyor. Bu bilgi doğru. Ancak işgalin kapsamı ile ilgili verilen detaylarda çelişkiler var. Örneğin, Fatih bölgesinin Fransızlara, Galata’nın İngilizlere, Kadıköy’ün İtalyanlara bırakıldığı bilgisi verilmiş. Tarihsel kaynaklara göre bu tür bir resmi bölge dağılımı detaylı olarak böyle belgelenmemiştir.
Hangi devlet nerelerde karakol kurmuş ona bakmak yeter
tek izledigim tarih ve ilk abonelerindenim. Ve %100 izleyip begemdim bugune kadar ama bu videoyu begenmedim. Nedeni osmanli imparatorlugunu hic iyi degilmis kotuymus gibi anlatman. Bana oyle geldi geri aldim yine izledim dinledim yine ayni dusuncede kaldim. Yinede emegine saglik.
Kitabı İstiyorum
Kitabı istiyorum, herkese bol şanslar.
Kitabı istiyorum abi. Bu arada bunu İlber Ortaylı ve Celal Şengörden dinleyin o program güzel ayrıca Sodom ve gomoreyi okuyun
14:27 - 11 ekim 2020 demişsiniz 1922 olacaktı herhalde. Mudanya/Bursa’dan selamlar ile 👋🏼
Ćok çok teşekkürler
Kitabı istiyorum eline emeğine sağlık abi harika video ❤❤