FAKİR İŞÇİ VE DİLENCİ (Yürek Parçalayan Hikaye) - Dini Öyküler

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 26 май 2019
  • Fakir işçi ve Dilencinin muhteşem hikayesi. Yürekleri parçalayan hikayeyi dinlerken göz yaşlarınıza hakim olamayacaksınız. Dini hikayeler ve dini öyküler için kanalımıza abone olunuz.
    Seslendiren: Abdulkerim TİRYAKİ
    Müzik: FİRAK (Alpaslan YILDIZ)
    Birbirinden güzel dini öyküler, dini hikayeler için kanalımıza abone olunuz.
    Facebook sayfamızı beğenmenizi tavsiye ederiz.
    / dinioykuler
    Ayrıca instagram adresimizden de takip edebilirsiniz.
    / dinioykuler
    Yorum ve beğeni ile desteklerinizi bekliyoruz.
    #DiniÖykü #Hikaye #Öykü

Комментарии • 162

  • @alligator5890
    @alligator5890 Год назад +4

    gerçekten akıllara zarar tevekkül ve cömertlik evde çoluğu öocuğu aç olmasına rağmen resmen adamda peygamber sabrı varmış ALLAH CC kim bilir bu kuluylada meleklerine karşı övünmüştür...ALLAH EFENDİMİZE VE BU KULADA KOMŞU OLMAYI EŞSİZ RAHMETİYLE NASİP ETSİN. AMİN.

  • @kadirsahin329
    @kadirsahin329 5 лет назад +29

    Hz.Mevlana bir mektubiyetinde şöyle demiştir insalar kısadan hisseler anlatınki katilasan kalpleri hayat bulsun insanlara Allahın dinini anlatinki ruhları feraha ulaşın 😊

  • @halitaydn8366
    @halitaydn8366 4 года назад +16

    Bir gün peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin huzuruna bir dilenci gelerek sadaka istiyor peygamber efendimiz Aleyhisselam ise evinde bir ekmek var ise senin dinlenmen uygun olmaz diyor ama yine de adamın evinde ekmek olduğu halde ona yine de sadaka veriyor Hz Ömer ya resulallah onun dinlenmesi Uygun olmadığı halde niçin yardım diye sorduğunda efendimiz aleyhisselatu vesselam peygamberler cimri değildir cömerttirler. Buyurmuştur.
    Bizlerde yardım isteyen insanlara bu kriteri kullanarak hareket etmeliyiz.
    Kur'an-ı Kerim'de Duha suresinde sakın isteyeni azarlama diye buyuruyor Rabbimiz....

  • @samilsamil9762
    @samilsamil9762 3 года назад +6

    İşte Allah’ın adaleti ne kadar güzel

  • @user-hz9ic6xx1e
    @user-hz9ic6xx1e Год назад +2

    Amin elhamdülillah ALLAHIM sana sonsuz şükürler olsun rabbim 🤲☝️❤️

  • @gulcingungor9476
    @gulcingungor9476 4 года назад +2

    Çokkk güzel bir hikaye gercekten sen bir verirsen yardıma muhtaç kullarına allahda sana bin verir bilakis ben kendimde yaşadım allah bizleri hertürlü beladan kazadan korur tıpkı bir çocuk sevindirmek gibi mesela bir hayvanin karnını doyurmak gibi yolda belde düşmüş yürümeye mecali kalmamış yaşlılara kaldırmak gibi bunların hepsi de birer yardıma muhtaç insanlar dır eger biz bunların elinden tutarsak yardım edersek allah tarafından kat kat fazla mükafatını alırız allahim beni yardım severlerden eylesin aminnnnn 🙏🙏🙏

  • @suleymankaraca3844
    @suleymankaraca3844 4 года назад +3

    Allahım sen tüm İslam alemine tüm Muhammet{sav} ümmetine yardım eyle... Bizlerin senden başka sığınacak senden başka aman dileyecek hic kimsemiz yok ya Rab...

  • @bilalayaz7428
    @bilalayaz7428 4 года назад +4

    Yarabi oyle bir sıkıntım varki aylevi dularınızı bekliyorumm ALLAH Herkesin gönline göre versinn işallah

  • @kemalistdevrimci4091
    @kemalistdevrimci4091 4 года назад +41

    Allah, kimseyi aç bırakmasın, açlık çok zor.

  • @cenkerceylasun2338
    @cenkerceylasun2338 5 лет назад +31

    Allahım sen bize yardım et

  • @MehmetCelik-oe8vk
    @MehmetCelik-oe8vk 4 года назад +6

    Yemin ederim ağlamamak için kendimi zor tuttum RABBİM cümlemize hayırlı kapılar açsın amin

  • @letifeibrahimova6856
    @letifeibrahimova6856 4 года назад +3

    Allah oruclarnızı kabul eyləsin Ammin inşallah bu müsübətdən allah qorusun bu bəlalardan bir an qurtulmaq Allahın bu körpələrə qocalarmıza rəhimli gəlsin ammi

  • @medinekarakol6832
    @medinekarakol6832 5 лет назад +22

    Ve aleykümselam Abdulkerim bey. Çok güzel bir Hikaye ve sizde çok güzel anlatmışsınız. Allah sizden razı olsun. Ağzınıza, yüreğinize ve emeğinize sağlık. Çok ibret verici bir Hikaye, keşke herkes böyle fakir işçinin kadar kalbi güzel ve imanlı olabilseydi. Allahın rahmeti ve merhameti herzaman üzerinize olsun inşallah. Allah'a emanet olun. Selametle ve dua ile kalın inşallah.

    • @vesilebarut2902
      @vesilebarut2902 5 лет назад +2

      Allah kimseyi açlıkla ve yoklukla imtihan etmesin yüce Allahım amin

  • @nesimkurt8208
    @nesimkurt8208 4 года назад +7

    Muhteşem bir hikaye izlemeye değer gerçekten

  • @user-fr1vd1vz1v
    @user-fr1vd1vz1v 4 года назад +4

    Allah bizlerin bütün günahlarımızı af eylesin ve cennetine girmeyi nasip eylesin amin

  • @ayferpolat8429
    @ayferpolat8429 4 года назад +17

    Allah kimseyi aclık la sınamasın

  • @aleynanurkaya3488
    @aleynanurkaya3488 4 года назад +3

    Adamın sesi ne güzel ağlatıyor

  • @solmazqasimova8894
    @solmazqasimova8894 5 лет назад +22

    Allahlm ozundan basga mani hec kima mihtanj etma Amin

  • @nedimsakan6253
    @nedimsakan6253 4 года назад +63

    Allah cc hiç kimse yi evladı ve eşinin karşısında boynunu bükük koymasın inşallah

    • @sengulgunes6734
      @sengulgunes6734 4 года назад +1

      🥳🥰🥳😜😜😜😜

    • @meryemgoksu6757
      @meryemgoksu6757 4 года назад +1

      Siz esinizin ve cocugunuzun karsisinda boynu bükük kalmis gibi bir durum hissettim.,insallah öyle bir durum yoktur.
      Varsa bilelim ,belki bir imanli cikar,El uzatan 🤲

    • @nazmdavut5586
      @nazmdavut5586 4 года назад

      97@@sengulgunes6734 hghhhuuhhjmnnmmķnkllppk445

    • @dijeycambaz1834
      @dijeycambaz1834 4 года назад

      Amin

  • @husnepehlivan2935
    @husnepehlivan2935 4 года назад +3

    😔😔emeğine yüreğine saglik kardesim ALLAH razi olsun senden bizleri aydinlatiyorsu 😔😔ALLAH a emanet ol

  • @tahirazad1913
    @tahirazad1913 4 года назад +2

    Allaha min Sukur.

  • @tekinengul1826
    @tekinengul1826 4 года назад +59

    Dağlara buğdaylar serpin , müslüman ülkede kuşlar aç demesinler.
    Hz Ömer ( R.A ) ❤️

  • @seviyesadik4062
    @seviyesadik4062 5 лет назад +16

    Muhtesemmis gercekten tesekkur ederiz

  • @yavuzcoskun9171
    @yavuzcoskun9171 4 года назад +4

    Ve aleykümselam ve Rahmetullahi ve berekatühü

  • @khalilzade_099
    @khalilzade_099 Год назад +1

    Çok güzel.Çok duyqulandım.İndiki zamanede öyle insan çox az bulunur..Ağzına sağlıq kardeş .

  • @Hayrettin19.
    @Hayrettin19. 4 года назад +3

    Eyy Allah'ım sen nelere kadirsin Yarabbim..
    Emeğinize yüreğinize sağlık Allah razı olsun inşallah..
    Selametle...

  • @husnepehlivan2935
    @husnepehlivan2935 4 года назад +1

    ALLAH kimseyi ac birakma y arabbim kimseye muhtaç etme ALLAHIm komşum açken ben rahat edemem yarım ekmegimi paylasirim çok sukur ALLAHIm ALLAH yardımcımız olsun insallah

  • @yosefmeredov
    @yosefmeredov 4 года назад +14

    Aleykum selam Abi cok guzel anlatin cok guzel🌹🌺🥀❤️🌷🙏🤲👆

  • @turalqarabagli8040
    @turalqarabagli8040 5 лет назад +30

    Allah hec kimi bir parça çorekle imtana çekmesin

  • @nesibeozterzi8662
    @nesibeozterzi8662 2 года назад

    YÜCE RABBİM SONSUZ KEREM VE HİKMET SAHİBİ RAHMETİ BOL ALLAHIM BİZLERİDE YALNIZ SENİN RIZAN İÇİN YAŞAYAN VE SENİN RIZANI KAZANAN KULLARINDAN EYLE YA RABBEL ALEMİN VE YA ERHAMURRAHİMİN AMİN ECMAİN

  • @sinanakakca2212
    @sinanakakca2212 4 года назад +5

    Çok çok çok güzel miş ağlamamak elde degil.

  • @yucelnafinafiyucel6564
    @yucelnafinafiyucel6564 5 лет назад +18

    ALLAHIM sen bana yardım et

  • @ademkorkmaz857
    @ademkorkmaz857 4 года назад +5

    Subhanallahi vel hamdu lillahi ve la ilahe illellahu vallahu ekber. Ve la havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim

  • @cemusa7479
    @cemusa7479 4 года назад +5

    Subhanallah

  • @leylatetik3185
    @leylatetik3185 4 года назад +8

    Çok güzel bir hikaye olmuş

  • @hidayetcevik7718
    @hidayetcevik7718 5 лет назад +11

    SubhanAllah Allahuekber Allahım sen çok büyüksün rızıksız bırakmazsın yeterki sabır iyilik mükafatın çok büyük olan Allahım “Bu yol Peygamber Efendimiz’in [sallallahu aleyhi vesellem] yoludur. Bu yol sâdât-ı kirâmın yoludur.”
    Seyyid Abdülbâki el-Hüseyni (k.s)

  • @mustafaozalp4642
    @mustafaozalp4642 5 лет назад +14

    ALLAH YOLUNUZU AÇIK EYLESİN İNŞALLAH

  • @thapkidhurvask7223
    @thapkidhurvask7223 4 года назад +1

    Emeyinize sağlık cok duyğulandım gözllerim doldu ALLAH razı olsun güzel kardeşim

  • @heraklia
    @heraklia 4 года назад +18

    Bizim basvuracagimiz tek kapi sein kapin yarabbi,senin kapindan baska hickimseyi baskasinin kapisina muhtac etme 🤲

  • @saniyedeniz846
    @saniyedeniz846 4 года назад +2

    Allahım kendinden başkasına muhtaç etme aminnn

  • @Ahmet-ih8iz
    @Ahmet-ih8iz Год назад +1

    Beni ağlattınız ya sabah sabah ne diyeyim bilemedim abilerimya

  • @enesnurludere4713
    @enesnurludere4713 4 года назад +3

    ÎSÂR
    الإيثار
    Sözlükte “bir şeyi veya bir kimseyi diğerine üstün tutma, tercih etme” mânasına gelen îsâr ahlâk terimi olarak “bir kimsenin, kendisi ihtiyaç içinde bulunsa bile sahip olduğu imkânları başkalarının ihtiyacını karşılamak üzere kullanması, başkasının yararı için fedakârlıkta bulunması” demektir. Cürcânî îsârı, “kişinin başkasının yarar ve çıkarını kendi çıkarına tercih etmesi veya bir zarardan öncelikle onu koruması” şeklinde tarif ederek bu anlayışın din kardeşliğinin en ileri derecesi olduğunu belirtir. Îsâr anlamında modern Arapça’da daha çok gayriyye, Türkçe’de diğerkâmlık terimi kullanılmaktadır. Bir kimsenin cömertlikte îsâr derecesine ulaşabilmesi için ikram ettiği şeye kendisini muhtaç olduğu halde başkasını kendisine tercih edebilecek bir ahlâk anlayışına ve irade gücüne sahip bulunmasıdır.
    Îsâr kavramı Kur’ân-ı Kerîm’de dört âyette (Yûsuf 12/91; Tâhâ 20/72; en-Nâziât 79/38; el-A‘lâ 87/16) sözlük mânasında, bir âyette de (el-Haşr 59/9) terim anlamında kullanılmıştır. Kelime aynı mânada hadislerde de geçmektedir (bk. Wensinck, el-Muʿcem, “es̱r” md.). Îsârın terim anlamına esas olarak gösterilen âyette, bütün mal varlıklarını Mekke’de bırakarak Medine’ye göç etmek zorunda kalan Hz. Peygamber’i ve diğer muhacirleri şefkatle kucaklayıp mal varlıklarını onlarla paylaşmaktan çekinmeyen Medineli müslümanlar (ensar) övgüyle anılmakta, âyette onların şahsında müslüman toplumun bazı temel mânevî ve ahlâkî özelliklerine temas edilmektedir. Buna göre müslümanlar öncelikle imanı gönüllerine yerleştirmişlerdir; ayrıca muhacirler gibi zor durumda kalıp kendi beldelerine gelenleri severler; din kardeşlerine kendilerinden daha fazla imkân sağlanmasından dolayı içlerinde kıskançlık duymazlar; nihayet ihtiyaç içinde olsalar dahi onları kendilerine tercih eder, şahsî menfaatlerinden, zevklerinden fedakârlıkta bulunurlar. Âyetin son kısmında, nefsinin cimrilik eğilimlerinden kendini koruyabilenlere ebedî kurtuluşu kazanacakları müjdelenirken dolaylı olarak îsârın bu yöndeki psikolojik etkisine de işaret edilmektedir (Kurtubî 18, 27).
    Bu âyet münasebetiyle îsâr kavramı tefsirlerde, “âhiret saadetini elde etme arzusuyla başkasının iyiliğini ve mutluluğunu kendine ve kendi zevklerine tercih etmek, başkasının ihtiyacını kendi ihtiyaçlarından daha önde tutmak” şeklinde açıklanıp bir cömertlik derecesi olarak gösterilmektedir (İbn Kesîr 3, 474; Şevkânî 5, 232).
    Kaynaklarda cömertliğin sehâ, cûd ve îsâr olarak başlıca üç derecesi bulunduğu belirtilir. Buna göre bir kimsenin elindeki imkânların en çok yarısını başkasına ikram etmesine sehâ (sehâvet), çoğunu vermesine cûd, imkânlarının tamamını başkaları için kullanmasına da îsâr denir (Kuşeyrî 2, 502). İmam-ı Gazâlî, cömertliği “Allah’ın ahlâkî sıfatlarından biri” şeklinde tanımlamakta, cömertliğin en yüksek derecesinin de îsâr olduğunu ifade etmektedir. Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. Peygamber’in çok yüce bir ahlâka sahip olduğu bildirildiğine göre îsâr aynı zamanda Resûlullah’ın ahlâkının da bir unsurudur. Ancak diğer erdemli davranışlarda olduğu gibi îsârın da belirtilen ahlâkî değeri kazanabilmesi için maddî veya mânevî bir karşılık beklenmeden sırf Allah rızâsı ve insan sevgisinden dolayı yapılması gerekir. Çünkü iyilik karşılığında teşekkür veya övgü bekleyen kişi cömertlik değil alışveriş yapmış sayılır (İḥyâʾ 3, 260).
    Îsâr kavramı genellikle malî fedakârlıklar için kullanılmakla birlikte bazı kaynaklarda “can ile îsâr”dan, yani kişinin sevdiği bir kimse için kendi rahatını, huzurunu, hatta hayatını feda etmeyi göze almasından da söz edilmekte ve bunun malla îsârdan daha faziletli olduğu belirtilmektedir. Bundan dolayı tasavvufta sevgi kısaca îsâr olarak da tanımlanır. Çünkü en yüksek derecede sevgi, seven kişinin gerektiğinde sevdiği için canını feda etmeyi göze almasını sağlar. Kaynaklarda, Mısır azizinin eşinin Hz. Yûsuf’a duyduğu derin sevgi (Yûsuf 12/23-32) bunun ne kadar ulvî bir duygu olduğuna örnek gösterilir. Uhud Gazvesi’nde İslâm ordusunun geçici olarak bozguna uğradığı sırada bazı müminlerin Hz. Peygamber’in hayatını korumak için kendi hayatlarını ortaya koymaları da can ile îsâr için örnek gösterilir. Bu arada Ebû Talha adlı sahâbînin kendini Resûlullah’a siper etmesi ve onu korurken yaralanması (Müsned 3, 265, 286; Buhârî, “Cihâd”, 80, “Menâḳıbü’l-enṣâr”, 18) özverinin en güzel örneklerinden biri olarak anılır.
    Batı ahlâk felsefesinde David Hume, Jeremy Bentham, John Stuart Mill, Henri Spencer, William James gibi faydacı filozoflar insanın aslî tabiatında bencil duyguların hâkim olduğunu, Thomas Hobbes, Arthur Schopenhauer, Max Stirner, Frederic Nietzsche gibi filozoflar ise çok daha köklü bir egoizmi ve bireyciliği savunmuşlardır. İslâm dünyasında ise bu tür bir felsefeye rastlanmaz.
    BİBLİYOGRAFYA
    Râgıb el-İsfahânî, el-Müfredât, “es̱r” md.; et-Taʿrîfât, “el-îs̱âr” md.; Wensinck, el-Muʿcem, “es̱r” md.; Müsned, 3, 265, 286; Dârimî, “Zekât”, 25; Buhârî, “Veṣâyâ”, 2, 3, “Cihâd”, 80, “Menâḳıbü’l-enṣâr”, 18; Müslim, “Vaṣıyye”, 5, 8; Tirmizî, “Veṣâyâ”, 1; Kuşeyrî, er-Risâle, Kahire 1385/1966, 2, 502; Gazzâlî, İḥyâʾ (Beyrut), 3, 257, 260; 4, 299-306; Kurtubî, el-Câmiʿ, 18, 23-32; İbn Kesîr, Muḫtaṣaru Tefsîri İbn Kes̱îr (nşr. Muhammed Ali es-Sâbûnî), Beyrut 1402/1981, 3, 474; Şevkânî, Fetḥu’l-ḳadîr, Beyrut 1412/1991, 5, 232; R. Le Senne, Traité de morale générale, Paris 1947, tür.yer.; Mustafa Çağrıcı, İmam-ı Gazâli’ye Göre İslâm Ahlâkı, İstanbul 1982, s. 139-143.

    • @ecsam557
      @ecsam557 4 года назад

      Allah c c huu razı olsun kardeşimden ebeden daimen 🤲

  • @ahmetcalk1398
    @ahmetcalk1398 4 года назад +5

    Allahim kimseyi aclik veissizlik intam etmesin caresiz birakmasin

  • @abdulkadirkaratas7857
    @abdulkadirkaratas7857 4 года назад +3

    amin

  • @azerbaycanazerbaycan7158
    @azerbaycanazerbaycan7158 4 года назад +5

    Amin Amin Amin.

  • @murattandogan9865
    @murattandogan9865 3 года назад +1

    hepimiz dinledik üzüldük sevindik sükrettik.ama acı gercekler böyle degil....pazarlardan taşıyamayacgımız meyva zebze aldık .pazar bittikten sonra çöpten meyva toplayan anneleri ve cocuklara 1 elmayı cok gördük....

  • @azerhuseynov8285
    @azerhuseynov8285 4 года назад +5

    Allah bütün müsəlmanları qorusun

  • @rahilememmedova1447
    @rahilememmedova1447 5 лет назад +8

    Моhтасы моhтаса моhтас етме Аллаhым

  • @BarGTGT
    @BarGTGT 4 года назад +2

    süper di ağzina saglik abi

  • @vusaleliyev866
    @vusaleliyev866 4 года назад +9

    ALLAH HAMİYA KOMEY OLSUN VE HECKİMİ BİR PARCA CÖREKE GORE İMTAHANA CEKMESİN VE ALLAHDAN ARZU EDİREM Kİ HECKİM İŞSİZ QALMASİN VE HAMİYA GÖZE GÖRUNMEZ ALLAHİM İŞ YETİRSİN AMİN AMİN AMİN

  • @nemetallahverdiyev8994
    @nemetallahverdiyev8994 4 года назад +5

    Video önce gelen manasız reklamın ne önemi var?.Reklam olmasa iyi olar bence.Hikaye güzel idi teşekkür ederim

  • @cenkerceylasun2338
    @cenkerceylasun2338 5 лет назад +11

    Allahım sen çok büyüksün Rabbim

  • @sariyevas518
    @sariyevas518 5 лет назад +5

    Ya Rebbim,bu fakirin imanından bana ve evlatlarima da ver!Ya Rabbim senin böyle kulların varken,senden bir şey istemeye nasıl yüzüm olsun!?😭Çok tesirli ve duyğusal hikaye.Ya Rabbi hiç kimseyi ekmekle imtahana çekme!🤲😢Malesef yemenli kardeşlerimizi ekmekle ,müsluman kardeşleri ile imtahana çekiyorsun.Ama düşununce bu imtahan onlarin diyil,Bizim!Senin huzuruna çikinca senin ,,Ey Muhammed ummeti kardeşleriniz açlikdan yaprak yiyerken siz nasil evlerinizde oturuyordunuz?,,sorusuna nasil cevab vereceyiz?Ya VelCelalu vel Ikram tüm mezlum kullarını ac ve susuz,evsiz koyan kafirleri sen KAHHAR isminin gatrina kahr eyle!🤲Ya Rabbim biz de içinde olmakla bizim halkin da nimetlerini.sömüren ,kendileri zenginlik.içinde yaşarken halki fakir olan diktatörleri kahr eyle!Sen En Yüce ve En Kudretlisin!🤲
    Amin yazarmisiniz kardeşlerim!

  • @zubeydedonmez8636
    @zubeydedonmez8636 4 года назад +1

    Allahım senden korkmayan taş olsun

  • @melisameliss2796
    @melisameliss2796 5 лет назад +5

    İnanmıyorum yaa hiç mi komşuları yardım etmiyor ne kadar da düşüncesiz bir komşulari varmış...Allah Afetsin yaa😭😢😣

    • @melekmelek187
      @melekmelek187 4 года назад

      Komshularmi oneya avladi yardam etmiyo onelar chojuni olduruyo bu alda komshulardan nasl yardam beklersin

  • @NAKSAP
    @NAKSAP 5 лет назад +5

    ÇOK GÜZEL

  • @emirarutlu7144
    @emirarutlu7144 5 лет назад +13

    Şimdi en zengin dilenciler

  • @senemg.9527
    @senemg.9527 5 лет назад +6

    👍👍👍

  • @mirhare7667
    @mirhare7667 4 года назад +13

    Lailaheillah

    • @cuneytbayram3419
      @cuneytbayram3419 4 года назад

      Se

    • @necmettinozcan8519
      @necmettinozcan8519 4 года назад

      Lailaheillallah üc harf noksan saygilar..
      “Kelime-i Tevhid”in Anlamı Nedir? 1.Bölüm
      İslâm Dini’nin temelini, “LÂ İLÂHE İLLÂLLÂH” sözünün mânâsı oluşturur.
      “Lâ ilâhe illâllâh” ne demektir?
      Bu söz basit olarak ele alınırsa;
      “TANRI yoktur sadece ALLÂH vardır” anlamında değerlendirilir.
      Eğer kelimelerin anlamı üzerinde durursak...
      “Lâ ilâhe”de; “Lâ”, yoktur; “ilâhe”, “TANRI” demektir; yani, “Lâ ilâhe”, “tapınılacak tanrı yoktur” demektir.
      Şimdi burada şu noktaya dikkat edelim;
      Kelime-i Tevhid, “Lâ ilâhe” ile başlıyor... Ve başlangıçta, kesin bir hüküm vurgulanıyor:
      “Yoktur tapılacak varlık!” yani “lâ İlâhe!”
      Akabinde, bir açıklama geliyor...
      “İllâ”=“sadece”, “ALLÂH” vardır!.. “İLLÂ ALLÂH” yani “sadece ALLÂH!”
      Burada özellikle vurgulamamız gereken son derece önemli bir husus vardır...
      Dinde, tefekkürden uzak bir biçimde ezbercilikle yetişmiş, etiketi ne olursa olsun, bazı taklitçi kişilerin içine düştüğü, son derece önemli bir yanılgı vardır...
      “Lâ ilâhe illâ ALLÂH” uyarısını, halkın anladığı Arapçanın sıradan kurallarıyla yorumlamak suretiyle, çok büyük bir hataya düşmektedirler!
      Şöyle ki...
      “Lâ recülün illâ Âli” dendiği zaman, bu ifade dilimize “Âli’den başka er kişi yoktur” ya da “Âli gibi er kişi yoktur” veya “Er kişi olarak Âli gibisi yoktur” tarzlarında çevrilebilir.
      Oysa “İLL” kelimesi “ALLÂH” kelimesiyle yan yana kullanıldığı zaman bu asla “ALLÂH gibi bir tanrı yoktur” şeklinde anlaşılamaz... Yani, “başka bir tanrı-ilâh vardır ama o ALLÂH gibi değildir” şeklinde yorumlanamaz. Çünkü, “Allâh” isminin işaret ettiği anlam, böyle bir yaklaşımı temelden reddeder!
      Ayrıca bir de şu hususu iyi anlamak gerekir;
      “KÂNE” yani “İDİ” eki, nasıl “ALLÂH” isminin işaret ettiği anlam yanında, genel kullanım mânâsını yitirir; geniş zaman kavramına dönüşürse; aynı şekilde “İLL” kelimesi de “ALLÂH” ismiyle yan yana gelince, genel kullanım alanı dışına taşıp “SADECE” kavramıyla anlaşılır!
      Önce “KÂNE” sözcüğüne bir misal verelim; “KânAllâhu ğafûrur rahıyma” dendiği zaman; bunu, nasıl “ALLÂH ĞAFÛR ve RAHIYM İDİ” diye çeviremezsek; “ALLÂH” isminin işaret ettiği özellikler, geçmiş zamanla kayıtlanmaktan berî ise...
      Aynı şekilde; “İLLÂ ALLÂH” dendiği zaman da, “illâ” kelimesinin asla “başka” ya da “gibi” anlamlarına anlaşılmayıp; “sadece” anlamıyla idrak ve kabul edilmesi zorunludur!
      Zira “ALLÂH” isminin bize işaret ettiği varlığın özellikleri, kendi dışında bir mevcut kabul etmediği gibi, hele hele, Varlığı yanı sıra başka bir vücud sahibinden söz etmeyi hiç kabul etmez!
      İşte bu sebeplerledir ki, gerek “İLL”, gerek “KÂNE” ve gerekse de bu türden, zaman ve vücud ifade eden kavramları “ALLÂH” ismiyle yan yana gördüğümüzde, bunları genel kullanımda anladığımız mânâda değil, “ALLÂH” isminin işaret ettiği kavrama uygun bir anlamda anlamak mecburiyetindeyiz.
      Bunu yapmadığımız takdirde, ortaya çıkacak olan kavram, ötemizde, hatta evrenin ötesinde bir TANRI yani İLÂH kavramı olacaktır!
      İşte bu gerçeği göz önüne almış olarak; bu noktayı ince bir dikkatle kavramaya çalışırsak fark ederiz ki;
      “Tapılacak tanrı yoktur, sadece ALLÂH vardır!”
      Bu cümleden birinci mânâ olarak açığa çıkan gerçek şudur:
      “Tapılacak tanrı yoktur”... Evet, burada, kesin olarak, tapılacak bir öte tanrı olmadığını vurguladıktan sonra, “İLLÂ ALLÂH” diyor...
      “İLL” kelimesi, yukarıda açıklamaya çalıştığımız üzere genel kullanım itibarıyla, “ancak” mânâsına anlaşılabileceği üzere; buradaki özellik dolayısıyla, “SADECE” anlamında kullanılmıştır.
      Evet, “İLL” kelimesi, “ALLÂH” kelimesiyle bir arada kullanıldığı zaman, kesinlikle “SADECE” anlamında algılanmak zorundadır, zira “ALLÂH”tan gayrı vücud sahibi yoktur ki, “ALLÂH” ona kıyaslansın veya o şeyle benzer kefeye konarak ona nispetle tarif edilsin!.. Bu hususu da geniş şekilde “HZ. MUHAMMED NEYİ OKUDU?” isimli kitabımızda açmaya çalıştık...
      İşte bu gerçek dolayısıyladır ki, “İLL” kelimesi “ALLÂH” ismiyle yan yana kullanıldığı zaman bunu daima “SADECE” kelimesiyle tercüme etmek zorundayız.
      Nitekim bu mânâ İngilizceye tercüme edilirken “There is no God BUT ALLÂH” şeklinde değil;
      “There is no God ONLY ALLÂH”
      Şeklinde tercüme edilmelidir... Ki böylece, İslâm Dini’nin getirmiş olduğu VAHDET, TEKLİK inanç veya düşünce sistemi fark edilebilsin.
      Evet, sadece “ALLÂH” vardır ki, “O ALLÂH, tapılacak bir tanrı değildir” anlamı mevcuttur bu açıklamada... Çünkü başta, kesin olarak “LÂ İLÂHE” yani “tapılacak TANRI yoktur” hükmü veriliyor!
      Öyle ise “ALLÂH” İsmi ile İşaret Edilen, insanın dışında, ötesinde; ve hatta bu var gördüğümüz varlıkların dışında ve ötesinde tapınılacak bir TANRI değildir!
      Bu takdirde “tapınma” nedir, “kulluk” nedir?..
      “Tapınma” ve “kulluk”...
      Burada öncelikle üzerinde durmamız gereken konudur “tapınma” ve “kulluk”; bu kelimelerin anlamı nedir?..
      “TAPINMA” kelimesi bir “tanrıya” bağımlı olarak kullanılır. Tapınılan ve tapan ikilisinin mevcudiyetine bağlı olarak “tapınma” olayı söz konusu olur.
      “Sen” varsındır... “Sen”in bir de “tanrın” vardır!.. Ve sen, bu tanrına tapınırsın!.. Yani “tapınma” denilen olay, iki ayrı varlık arasında geçerli olan bir davranış türüdür... Tanrıya, gökteki veya yerdeki herhangi bir tanrıya inanan kişinin, bu mânâda ortaya koyduğu çeşitli davranışlara verilen isimdir “tapınma”... “Sen”in ona yönelik yaptığın fiiller!..
      Nitekim Kelime-i Şehâdet’teki “ABDU HÛ” kelimesi, “Abdiyet-kulluk”un “Hüviyete” yani “Hû”ya zorunlu olarak yapılmakta olduğunu açık seçik göstermektedir.
      “KULLUK” kelimesinin anlamına gelince;
      Birimin, varoluş gayesine ve programına göre, davranış ortaya koyuşunun adıdır “kulluk”.
      Nitekim Zâriyat Sûresi’nin 56. âyetinde bu gerçek şöyle vurgulanmaktadır:
      “BEN CİNİ VE İNSİ YALNIZCA (Esmâ özelliklerimi açığa çıkarmak suretiyle) KULLUK ETMELERİ İÇİN YARATTIM!” (51.Zâriyat: 56)
      Elbette ki, “ALLÂH” adıyla işaret edilenin, bu gayeyle yarattığı varlıkların, varoluş gayeleri dışına taşmaları asla mümkün değildir! Çünkü bu âyette bir hüküm ve sonucuna işaret edilmektedir.
      Ayrıca burada hemen şu âyetle işaret edilen mânâyı dahi hatırlamalıyız:
      “…HAREKET EDEN HİÇBİR CANLI YOKTUR Kİ ONUN ‘Bİ’NASİYESİNDE (alnında-beyninde var olarak/beyninden) TUTMUŞ OLMASIN (Fâtır’ın beyni programlaması)…” (11.Hûd: 56)
      Nitekim Fâtiha Sûresi’ndeki, “Sana kulluk ederiz”in anlamı; “Senin bizi varediş gayene ve programlamana göre ne gerekiyorsa onu yerine getirmek suretiyle görevimizi yaparız” demektir bu anlamda.
      Ayrıca,
      “KUL KÜLLÜN YA’MELU ALÂ ŞAKILETİHİ” deniyor âyeti kerîmede… Yani:
      “DE Kİ: ‘HERKES YARATILIŞ PROGRAMI (fıtratı - şâkılesi) DOĞRULTUSUNDA FİİLLER ORTAYA KOYAR!’...” (17.İsra’: 84) isterseniz devami var..

    • @AZEWFalDlara
      @AZEWFalDlara 4 года назад +1

      @@necmettinozcan8519 Abi sen ne yapdın

    • @necmettinozcan8519
      @necmettinozcan8519 4 года назад

      @@AZEWFalDlara Hayirdir?

  • @cenkerceylasun2338
    @cenkerceylasun2338 5 лет назад +4

    Aleyküm selam

  • @Erhan.Cetinkaya
    @Erhan.Cetinkaya 3 года назад +1

    🕋

  • @altnsahatowa7031
    @altnsahatowa7031 5 лет назад +5

    Allahym yardam et

  • @celilcemre1
    @celilcemre1 3 года назад +1

    Allah razı olsun. Allah hidayet versin.

  • @hasanaksoy1412
    @hasanaksoy1412 5 лет назад +4

    Vay be ben hic tahmin etmedim ilkten ac cocuklari gidip filenciye vrriyor dedim ama halbuki melekmiş o 🙍🌹💞

  • @fffd5954
    @fffd5954 4 года назад +3

    Allah. Var. Kam. Yok. Allah. Im. Büyük. Sanece

  • @leylatetik3185
    @leylatetik3185 4 года назад

    🥰🥰😍😍😢 dil ile ifade edilemez 😍😍😍😍😍😍

  • @ayseltekin794
    @ayseltekin794 4 года назад +2

    Çok güzel ve anlamlı bir Hikaye🐞👍

  • @gurbet.b440
    @gurbet.b440 5 лет назад +6

    Aleküm selam abi

  • @mehmetbereket2717
    @mehmetbereket2717 4 года назад +4

    Allah herkese yardım etsin kimseye dert vermesin

  • @sabanakdemir7030
    @sabanakdemir7030 4 года назад +2

    💓💓💓💓💓💓💓💓💓💓💓💓💓💓💓💓💓💓💓💓💓💓💓💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞🙏🙏🙏🙏🙏🙏🙏🙏🙏🙏Şükür ki Allahım bizleri kulluğuna kabul etsin

    • @yagmurgunes8425
      @yagmurgunes8425 4 года назад

      Yaaa biz dua ederken el acariz budisler gibi🙏 bunu budisler yapiyo imaninizi caldirmayin musluman akilli olur ..

  • @welatbardakc9161
    @welatbardakc9161 4 года назад +1

    Açlık zor al herkese hayırlı risk gondersin

  • @johnny-dg7ms
    @johnny-dg7ms 5 лет назад +5

    Allahım yardımın nezaman🙏

    • @necmettinozcan8519
      @necmettinozcan8519 4 года назад +1

      Iman ettikden sonra! dörtte bir, Iman ettin mi? (2.Bakara 8)
      Ikän sahibi olunca yüzde elli yardim ulasmis olur! (2.Bakara 4)
      Muttaki olunca yüzde yüz! O sen olursun saygilar.. (2.Bakara 2)

    • @halilacar3726
      @halilacar3726 4 года назад +1

      Aradığın zaman

    • @necmettinozcan8519
      @necmettinozcan8519 4 года назад

      @@halilacar3726 Aramayinca yok mu demek istiyorsun?

    • @halilacar3726
      @halilacar3726 4 года назад

      @@necmettinozcan8519 haşa arAmadığı da anlaman zor olur diyorum

  • @merjenkakayeva4123
    @merjenkakayeva4123 4 года назад +3

    Çok iý

  • @xyalgulmmmdova6852
    @xyalgulmmmdova6852 4 года назад +2

    Çox gòzel danşdı

  • @MahmutEymen_YT
    @MahmutEymen_YT 2 года назад +1

    Kardesim benim yureyim patladi kirildi ve baslikta selam vermiisn abi aleykumselem

  • @halilacar3726
    @halilacar3726 4 года назад +1

    Fakir işçi he vaybe O Hz ALİ olmasın

  • @ahmetavcu9783
    @ahmetavcu9783 5 лет назад +5

    Allah yerende o alanda o kaderde varsa cekerm

  • @gultencevhan5168
    @gultencevhan5168 4 года назад +2

    ALLAHlM Hic Kimseyi AC Aclkda Sogukda Koyma Sen Caresizlerin Caresisin Rapbim Darda Kalanlara Zor durumda Kalanlara Sen Çare Ol ALLAHlM Sana yalvarıyorum Yardlmlnl Esirgeme ALLAHlM AMİN.AMİN.AMİN.AMİN.AMİN.AMİN AMİN.AMİN.AMİN.AMİN.AMİN.AMİN.AMİN.AMİN.AMİN.AMİN.AMİN.AMİN.banada Kalp Koymayl Unutma herkesin Yorumunda kap Var

  • @baxtiyarqasimov740
    @baxtiyarqasimov740 Год назад

    SALAM

  • @user-rx2uz7lk6h
    @user-rx2uz7lk6h 6 месяцев назад

    inşallağ bnmde böyle karım olur

  • @fatmacetin866
    @fatmacetin866 5 лет назад +17

    Hayır Doğru Burası Utanç Duyulacak Bir Türkiye"dir Neyazık Düşenin Dostu Olmuyor Maalesef Ben 14 Yıl Hastane Ameliyathane Personeliyim İyi Sağlıklı Başarılı Mutlu Günümde Benim Etrafım Çok Kalabalıktı Sonra Eşim Arabistan'da Evlenince Ben Boşandım Akciğer Kanseri Felçlik Tedaviden Sonra İyileştim Şükür Şimdi Astım Kalp Tansiyon Psikatri Tedavisi Görüyorum Maddi Manevi Herşeyimi Kaybettim Bide Beni İstemeyen Gelinimle Olan Tartışmamızda Kaza Sonucu Kaynaklanan Yaralamadan Gelinimin Şikayetiyle Ben 3 Ay Kapalı 7 Ay Açık Toplam 10 Ay Suçsuz Yere Cezaevinde Yattım Suçsuzluğum Ispatlandı Şükür Tahliye Oldum Sonra Sokakta Yaşadım Beraber Çalıştığım 5 Kişilik Mesai Arkadaşlarım Sağolsunlar HATAY Antakya Merkez Postanesine ( Fatma Çetin ) Adına Ramazan Ayı Fitre"lerini Bana Gönderdiler İdare Ettim Arada Bir Lokantada Günlük Bulaşık Yıkıyorum Düzenli Sigortalı Asgari Ücretle Bi İş le Çalışırsan Hem Geçimimi Sağlarım Hem İki Yıl Sonra Emekliyim Ben Çalışırken Yanımdan Ayrılmayan İyi Günün Dostları Kötü Günümde Sırtını Döndüler Bu Menfaat Dünyasında ALLAHIM Beni Çocuklarımı Torunlarımı Sevdiklerimi İyileri Sensiz Sahipsiz Umutsuz Çaresiz Bırakmasın Yarını Neolacağı Belli Olmayan ALLAH'IN Aciz Kuluna Bizi Muhtaç Etmesin İnşallah Amin İnsan Düşünce Çokbilmişler Sadaka Zekat Fitre Yerine Akıl Veren Çok Olur Tabi Aklı Olan Düşmez Zaten Ama Düşmez Kalkmaz Bir ALLAH tır Bugün Neoldum Delisi Olarak Böbürlenenler Yarın Neolacağım Diye Düşünsünler

    • @fatmacetin866
      @fatmacetin866 5 лет назад +5

      İnanın Şimdi HATAY da Bir Oda 300 TL ye Kira Ev Tuttum Çoğu Zaman Kokmuş Yemek Yiyorum Tekbaşına Yaşıyorum İş Bulamadım Denetim Görüyorum Bu Mübarek Günde Güya Müslüman Ülkesinde Olan Türkiye'de Yaşıyoruz Suriyelilere İyilik Meleği Kesilen Menfaatçi Müslüman Bozuntuları Bu Mübarek Hayr Günde Bir ALLAH"IN Kulu Benim Kapımı Çalmaz Bu Hasta Dul Kimsesiz Kadın Ne Yiyor Ölmüşse Belediye"ye Haber Verelimde Gömsünler Diyen Olmazmı? Rabbim Nasıl Bir Yerde Yaşıyoruz

    • @fatmacetin866
      @fatmacetin866 5 лет назад +4

      İş Yok Kira Pahalı Bide Türkiye Aç Karnını Doyurdu Suriyelileri Başlarına Bela Ettiler İnanın Ben İnsanlık Hakkımı Helal Etmiyorum ALLAH Benim Karşima Nasıl Gelirsen Gel Affederim Ama Kul Hakkıyla Gelme Demiş Ve % Ne Alırsan All Ama Almaa Mağdurun Ahını Bedduasını Çıkar Ahestee Ahestee ALLAHIM Beni Çocuklarımı Torunlarımı Sevdiklerimi İyileri Hayrlı Dua Alarak Cennete Giren İyi Kullarından Eylesin Bizi İnşallah ALLAH"IN Rızasını % Mağdurun Hayrlı Duasını Alana Ne MUTLU

    • @meryemgoksu6757
      @meryemgoksu6757 5 лет назад +6

      Fatma Cetin fatma kardesim,öncelikle basiniza gelen tüm felaket ve hastaliklardan kurtulmaniz size Allahin hem sinavi hemde ödülü ölmüs,dilerim büyük ödülünüzü hakkin rizasinida kazanan kullarindan olursunuz.
      Cocuklariniz torunlariniz varmis,Allah bagislasin,hep birarada saglikli mutlu olun inssllah.
      Yanliz degilsiniz.
      Unutmayinki sizden cok daha yanliz insanlar var hayatta,siz hastaliginizdan kurtulmussunuz sükür,hastsligindan kurtulamayan yillarca,yataklarinda acilar icinde kivrananlar var,Rabbim beterinden korusun,cümleye yetisen yüce yaradan,sizide hepimizide caresiz birakmasin.
      Devletin mutlaka bir yardimi vardir size,ve sizin durumunuzdakilere.

    • @necmettinozcan8519
      @necmettinozcan8519 4 года назад +1

      Dünya’da En Önemli Çalışma: Zikir 1.Bölüm
      Zikrin önemi konusunda âyetler ve hadîs-î şerîfler sıralamak gerekirse, bu başlı başına bir kitap olur. Biz burada bunu yapmayacağız, zira bu konuyu geniş bir şekilde “DUA ve ZİKİR” isimli kitabımızda anlattık.
      Dua ve namaz, zikrin bir çeşididir, keza Kur’ân okumak ya da salâvat dahi.
      Zikir, dinde yer alan en büyük ibadet olarak nitelendirilmiştir. Niçin?..
      Astroloji ile ilgili bölümde, yaklaşık 15 milyar hücreden oluşan insan beyninin ancak çok cüz’i bir kısmının doğum sırasında aldığı ışınlarla faaliyete girdiğini; bundan sonra da yeni tesirlerle yeni açılımlara kavuşmasının imkânsız olduğunu dilimiz döndüğünce anlatmaya çalıştık.
      Evet, beyin doğum anından sonra, dışarıdan gelen ışın etkileri ile yeni hücre gruplarını devreye sokamaz. Ancak beyindeki devreye girmemiş kapasite ilelebed âtıl durmak için var edilmiştir demek değildir bu!..
      Beynin ilk anda açılmamış hücre gruplarının bazı çalışmalar ile devreye girmesi, kapasite genişlemesi, yeni kabiliyetlerin elde edilmesi mümkündür!..
      Esasen din dediğimiz olayın temeli de beynin yeni bölümlerinin devreye girmesi ve bu bölümlerin çalışması suretiyle elde edilecek yeni güçler gerçeğine dayanır.
      Zikir dediğimiz “Allâh”a ait bir mânânın beyindeki tekrarı olayı nedir?..
      “Allâh” ismini dilinizle söylediğinizi kabul edelim. Dilde söylenen bu kelime bilindiği gibi, öncelikle beyinde hazırlanacak, sonra da dile uzanan sinirle dil hareket ettirilerek düşünülen mânânın ses şeklinde dışarıya ulaşması sağlanacaktır.
      “Allâh” kelimesinin beyinde hatırlanması demek; bu kelimenin mânâsını oluşturan hücre grupları arasında bir biyoelektiriğin akışı demektir.
      Esasen beyindeki tüm fonksiyonlar, beyin hücreleri arasındaki bir biyoelektrik faaliyetinden başka bir şey değildir!.. Her mânâya göre beyinde değişik hücre grupları arasında bir biyoelektrik akış söz konusudur. Bu akış neticesinde devreye giren hücre grubuna göre ortaya sayısız mânâlar çıkmaktadır.
      Beynin tüm fonksiyonları hep bu hücre gruplarının oluşturduğu sayısız kromozomlar neticesinde gelişmektedir. 15 milyar nöron ve her bir nöronun 16 bin nöronla bağlantısı!.. Ve bunların sayısız işlevi!..
      Fetebarekallâhû ahsenül hâlıkiyn!..
      Hormonların bu alandaki fonksiyonları ise bilebildiğimiz kadarıyla, hücrelerin kimyasal yapısını etkileyerek, biyoelektriğin akış hızını ve yönünü kanalize ederek değişik anlamlar taktığımız oluşumları meydana getirmesi!..
      Her an sayısız takımyıldızlardan gelen değişik frekanslı ışınlar, değişen açılar dolayısıyla beyin üzerinde meydana gelen sürekli değişik kozmik etki ve bunun sonucu biyoelektrik akış, mevcut potansiyelin her an yeni gelenler istikametinde sürekli yeni mânâlar oluşturacak şekilde faaliyeti...
      Esasen beyin için uyku diye bir olay söz konusu değil!.. Beyin, anlattığımız istikamette sürekli olarak çalışmada ve sürekli olarak tesir almada...
      Ruhta oluştuğu iddia edilen tüm hâller, aslında ruhta değil beyinde oluşmada!..
      “Ruh”; beynin tüm hâsılasını her an yüklemekte olduğu holografik yapılı “dalga beden”.
      Evet, konudan uzaklaşmayıp, tekrar “zikrin” olayına gelelim...
      “Zikir” yaptığınız zaman, yani “Allâh”a ait olarak bilinen bir mânâyı tekrar ettiğiniz zaman, beyinde, ilgili hücre grubunda bir biyoelektrik akım meydana geliyor ve bu, bir tür enerji şeklinde dalga bedene yükleniyor!..
      Aynı zamanda siz bu mânâyı yani bu kelimeyi tekrara devam ederseniz; bu defa, bu kelimenin tekrarından oluşan biyoelektrik enerji daha güçlenerek yeni hücre birimlerini devreye sokuyor ve bir kapasite genişlemesi söz konusu oluyor.
      Bu tekrara daha uzun bir süre devam ettiğimizde ise, devreye giren yeni hücre grupları dolayısıyla, beyninizde yeni mânâlar oluşmaya başlıyor. Tekrarladığınız kelimelerin işaret ettiği mânâ istikametinde yeni anlamlar beyninizde açığa çıkmaya başlıyor ve siz:
      “Ben zikre başladıktan sonra kafam değişmeye başladı, huylarım değişmeye başladı. Birtakım şeyleri daha iyi anlamaya başladım” gibisinden şeyler söylemek durumunda kalıyorsunuz!..
      Ayrıca bu tekrarlardan oluşan hem mânâ, hem de enerji, dalga bedeninize yüklendiği için, fizik beden ötesi yaşamınız daha farklı bir düzeye erişiyor!..
      “Kim bu dünyada âmâ (hakikati göremeyen) ise o, gelecek sonsuz yaşamda da âmâdır (kördür)!..” (17.İsra’: 72)
      Âyeti kerîmesinde işaret edilen gerçek, anladığımız kadarıyla bu noktayı bize fark ettirmeye çalışmaktadır.
      Zira, beyin ne düzeyde açılır, ne düzeyde gerçekleri görmeye geçerse; o açılımı aynen bir tür holografik ışınsal bedene yani ruha yükleyeceği için ve ruh da beynini yitirdikten sonra asla yeni bir kayıt alamayacağı için; Dünya’da açılmayan beyinlerin meydana getirdiği ruhlar için, ölüm ötesi yaşamda asla açılma imkânı yoktur,denmek istenmiştir.
      Bir an düşünün... Milyarlar ve milyarlar sürecek ebedî denen bir yaşam!.. Ve siz bu yaşam için gerekli olan potansiyeli ancak şu son derece kısıtlı olan dünya hayatında beyninizi değerlendirebildiğiniz oranda elde edebileceksiniz!..
      Şayet bunun ne demek olduğunu düşünemiyorsanız... Elbette ki size söyleyecek başkaca bir sözümüz yok!..
      Evet, zikrin birinci yönünden bahsederken, beynin ürettiği biyoelektrik enerjinin, bir tür dalga enerji biçiminde ruha yüklenmesidir, dedik!..
      Şimdi gelelim zikrin ikinci tür yararına...
      Kur’ân-ı Kerîm bir âyeti kerîmesinde insanın varoluşuyla ilgili olarak şöyle der:
      “Rabbin meleklere: ‘Ben arzda (bedende) bir halife (Esmâ mertebesinin farkındalığıyla yaşayan şuur sahibi) meydana getireceğim’ dedi...” (2.Bakara: 30)
      İşte bu “halife” sözcüğü, Allâh’ın tüm isimlerinin mânâlarının insan beyninde aşikâre çıkabileceğine, beynin, bu kapasiteye sahip olarak meydana getirildiğine işaret eder!..
      Siz hangi ismin mânâsına dönük olarak “zikir” yaparsanız; yani Allâh’ın “Esmâ ül Hüsnâ”sı tâbiriyle işaret edilen Allâh’ın hangi ismini tekrar ederseniz, beyninizde o mânâ yönünden bir kapasite genişlemesi söz konusu olur. Bu bahse ilerde tekrar geleceğim için, burada fazla genişletmiyorum ve işin başka bir teknik yanına girmek istiyorum.
      Varlık tümüyle Allâh’ın varlığı ve Allâh’ın mânâlarının aşikâre çıkma mahalli olduğu için... Ve varlıktaki sayısız “şey”ler hep O’nun çeşitli mânâlarının sanki yoğunlaşmış hâli olduğu için; sayısız takımyıldızlardan gelen sayısız ışınım, hep, bize O’nun sonu gelmez isimlerinin mânâlarını ulaştırmaktadır.
      Bunu şöyle bir misal ile açıklayalım...
      Bulunduğunuz odada sayısız radyo ve televizyon dalgası yayını mevcut. Oysa sizin radyonuz belli sınırda dalga boyunu alma kapasitesinde, televizyonunuz sadece “VHF” bandına sahip!..
      Şimdi düşünün bitişik evdeki komşunuz Avrupa’daki gibi 18-20 kanaldan çeşit çeşit yayın alıyor. Ya da Amerika’da olduğu gibi 100 kanaldan türlü renkli yayın alıyor, siz ise tek kanallı siyah-beyaz televizyona sahipsiniz!.. Hele bir de böyle bir imkânı ömür boyu elde edemeyecekseniz ve bunu biliyorsanız!!?
      Evet, beyninizin alıcı kapasitesini arttırmak sizin elinizdedir.
      Esasen beyin on iki burçtan, sayısız yıldızdan gelen sayısız ışınımı değerlendirebilecek kapasiteye sahiptir!.. Ancak ne var ki, kişinin bu kapasiteyi genişletmesi önemlidir. Elinize, size sonsuz yarar sağlayacak bir sermaye, bir kapasite verilmiş; siz ise bunu oyun oynayıp boşa harcamakla tüketiyorsunuz!..
      “Cennet ehlinin çoğunluğunu BÜHL kimseler teşkil eder” buyruluyor.
      “Bühl” kelimesi Arapçada “saf” kişiler anlamında kullanıldığı gibi “ahmak” anlamına da gelebiliyor.
      Nitekim Hz. İsa (aleyhisselâm)’a ait olduğu söylenen şu sözde bu mânâ çok açık görülmektedir:
      “Allâh devası olmayan tek dert yaratmıştır, o da “BÜHL”lüktür!..” yani, “ahmak”lıktır!..
      Evet, cennete girenlerin çoğunluğunu “saf” vatandaşlar teşkil edecektir!.. Amenna ve saddakna!.. Niye bu böyle?..
      Çünkü cennet ehlinin çoğunluğunda ilâhî rahmete nail olma neticesinde, beyinlerinde Dünya’nın manyetik çekim alanına karşı koyacak olan “antiçekim dalgalarını” üreten devre açılmış ve cennete gidebilecek güce nail olmuşlardır. Ancak ne var ki, oralardaki sonsuz ve sayısız nimetleri değerlendirebilecek üst düzey kapasiteye ulaşabilmek için yeterli çalışmayı yapmamışlardır!.. Cennette, Dünya’dan bildikleri sayısız zevkler ve bunların daha değişik türleri içinde ebedî bir yaşam süreceklerdir.
      Oysa Allâh’a yakınlık kazanmışların (mukarreblerin) cennetteki yaşamlarını normal beyinlerin tahayyül bile etmesine imkân yoktur!..

    • @necmettinozcan8519
      @necmettinozcan8519 4 года назад +1

      Dünyada en önemli Calisma Zikir 2.Bölüm
      Bunu basit bir misal ile açıklamaya çalışayım...
      Bir insan tüm yaşamı boyunca düşünüyor, taşınıyor, araştırıyor her şeyini feda ediyor ve sonunda bir anda ömrünü feda ettiği konu kendisine açılıyor ve o şeyi keşfediyor!.. Bir yaşamı harcadıktan sonra keşfedilen o şeyin değerini ve o kişinin sevincini gözlerinizin önüne getirmeye çalışın!..
      Şimdi düşünün ki beyni üst düzeyde çalışma kapasitesine erişmiş biri... Sayısız yepyeni mânâlara yol açan ışınları değerlendirebilecek bir düzeye erişmiş; sürekli yeni yıldızlarla, ya da bir diğer ifade ile bu yıldızlardaki meleklerle rezonansa girebilen bir beyne sahip!.. Her an yepyeni şeyler alıp bunları değerlendiriyor ve sonsuza dek sürekli artan bir biçimde bu gelişmeyi tadıyor!..
      Bilmem anlatabiliyor muyum?..
      Evet, beyninizde, Allâh’ın sayısız isimlerinin mânâlarını anlayıp aşikâre çıkartabilecek bir kapasite, bunları yaşayabilecek bir özellik mevcut...
      Ve siz bunları, ne kadar zikrederseniz, o düzeyde Allâh’a yaklaşabilecek yani O’ndaki mânâları tanıyabileceksiniz. Ve bunun anahtarı da zikirdir!..
      Şimdi siz, ister bu anahtarı kullanın, ister kullanmayın denize atın; isterseniz de ne güzel oyuncak diyerek anahtarın dişlerini taşa sürte sürte eğlenip hoşça vakit geçirin!!!
      Bugün Dünya üzerinde hangi kişide normal ya da olağanüstü diye nitelendirilen ne tür fiil görüyorsanız, biliniz ki bunların hepsi de beynin değişik değerlendirilişlerinden başka bir şey değildir.
      Kimde aşikâre çıkan hangi özellik varsa, o özellik aynıyla gerçekte sizde de mevcuttur. Ne var ki onun beyninde açılmış bulunan o devre, sizin beyninizde açılmamıştır!..
      Beden tümüyle, beyne hizmet edip ona gerekli olan biyoelektrik enerjiyi temin için yaratılmış bir yapıdır. Aynı zamanda beyindeki sayısız alıcı güçlere bir nümûne olması itibarıyla da bazı basit alıcı organlar bu bedene yerleştirilmiştir ki; beyni sadece bunların kapasitesiyle sınırlı saymak insanlığın en büyük gafletidir!..
      Makrokozmos evrendir...
      Mikrokozmos ise beyin!..
      Evren, esas yapısı itibarıyla, tümüyle sayısız manyetik dalgalardan oluşmuş bir kütledir ve her dalga boyunun kendine has orjinal bir mânâsı vardır. Beyin ise orijini itibarıyla bu dalga boylarındaki mânâları değerlendirecek bir alıcı, bir değerlendirici ve sayısız yeni mânâlar oluşturucu bir cihaz gibidir!.. Ve bu beyin, elde ettiği tüm hâsılayı, ürettiği ruha yani holografik dalga bedene yüklemektedir!..
      Kişinin ölüm ötesi kapasitesi, bir diğer ifade ile mertebesi, derecesi, Dünya’da iken geliştirebildiği son beyin kapasitesi kadardır.
      Öldükten sonra herkes, kim ve ne derecede olursa olsun, değerlendiremediklerini fark ederek, bundan dolayı büyük bir pişmanlık duyacaktır!.. Ne çare ki, iş işten geçmiştir.
      Şimdi de zikrin iki türünden bahsedelim...
      Enerji türü zikir!..
      İlim türü zikir!..
      Enerji türü zikir nedir?..
      “Genel zikir” diye de adlandırabileceğimiz bu zikir türü, ruhtaki kudret sıfatına taalluk eden, ruhun sayısız işler başarmasını, ulaşım gücünü sağlayan enerji toplamaya yönelik zikirlerdir.
      “Allâh”...
      “Lâ ilâhe illâllâh”...
      “Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh” ve bu gibi genel zikirlerdir.
      Ayrıca yapılan iyiliklerden ya da size kötülük yapıp dedikodunuzla, gıybetinizle meşgûl olan kişilerden akan pozitif enerji yani sevaplar da bu enerji türündendir.
      Öbür taraftan bir ikinci zikir türü daha vardır ki, bunu da “özel zikir” olarak mütalaa edebiliriz.
      Özel zikirler, kişiye has, Allâh’ın isimlerinden ibaret olan zikirlerdir. İlerde ilgili bahiste anlattığımız üzere, Allâh’ın çeşitli isimleri, değişik kuvvetlerde, ayrı ayrı, kişiye has formüllerle beyinlerde açılımlar oluşturmuştur.
      Siz genel zikir klasmanında bir zikir yaptığınız zaman, her ismin mânâsı eşit kuvvetle tesir alır ve hepsi de aynı oranda gelişme gösterir.
      Oysa, mesela “MÜRİYD” isminin mânâsı diğerlerine göre daha az nispette aşikâre çıkmış ve bundan dolayı da iradesi zayıf olan, bildiğini tatbik edemeyen bir beyin söz konusu olduğunda; siz genel zikirlerle olaya yaklaşırsanız, hepsi aynı nispeti koruyarak güçleneceğinden, bu ismin mânâsı yönünden kolay kolay netice alamazsınız!..
      Ama buna karşılık, siz direkt olarak “MÜRİYD” zikriyle olayın üstüne gittiğiniz zaman; kısa sürede görürsünüz ki, kişi “irade” yönünden, yani bildiğini tatbik etme yönünden büyük mesafeler alır.
      Bu irade konusunda olduğu gibi, cimrilik konusunda, yumuşaklık konusunda, ilim konusunda, kısacası hemen her konuda böyledir. Ancak bunun için de bu zikri veren kişinin, karşısındakinin beyin yapısını çok iyi bilmesi gerekir.
      Yani, o kişinin genel beyin programında hangi burçların ve hangi planetlerin pozisyonu nelerdir; hangi isimlerin mânâları bu şekilde hangi nispetlerle açılmıştır; istidadı hangi konulardadır gibi soruların cevaplarını bilip, bunlara göre kişiye özel zikrin verilmesi gerekir[1]!..
      Zikir deyince, sadece bunlarla da kayıtlanmamak gerekir ayrıca. Namazda okunan bütün âyetler, dualar ve tespihler hep zikir cümlesindendir.
      Namaz ise mümkün olduğunca dış dünyadan soyutlanarak tam bir konsantrasyon içinde okunan mânâları ruha yükleme yöntemidir.
      Namazı bir jimnastik gibi anlamak, tümüyle cahillikten ve meselenin içyüzünü görememekten kaynaklanan ilkel bir görüştür!..
      Namaz esasen, tamamıyla öze; özünde mevcut olan Allâh’a yönelme olayıdır!.. Bundan mahrum olanlar ise, bu çalışma neticesinde kendilerinde ortaya çıkabilecek o kadar değerli şeylerden kendilerini yoksun bırakmaktadırlar ki bunun dille anlatılması asla yeterli olamaz!..
      Namazın edâ edilmemesi, kişinin kendisi ile Allâh arasındaki bağın bir çeşit kopartılmasıdır ki, bunun mânâsını şöyle anlatmaya çalışalım. Kendini et-kemik, yaşamı da bu Dünya’dan ibaret sanan insan, ölüm ötesini bilmediği için hiçbir çalışma yapmaz!.. Bu yapmayış dolayısı ile de, varlığına konulmuş bulunan “Halife”lik hazinesi sandığının kapağını açmaz ve içindeki eşsiz defineyi çıkartıp kullanmaz ve nihayet sefalet içinde ölür gider.[2]
      Düşünün bir insanı; kendisindeki sayısız özellikleri ortaya çıkartacak olan nesneyi değerlendirmekten mahrumdur... Oysa ölüm ötesi yaşamda tüm sermayesi bu “halife”lik sandığının içine konulmuş bulunan definedir. Bu kişinin ölüm ötesindeki pişmanlık hâlini nasıl anlatmak mümkün olabilir ki?..

  • @mertbolgen717
    @mertbolgen717 4 года назад

    W

  • @necmettinozcan8519
    @necmettinozcan8519 4 года назад +2

    2 Bakara 30
    Çünkü, zaten Âdem, cennet yaşamı içinde iken bugün hedeflediğimiz, istediğimiz şeylerin bir kısmına sahipti... Yani, o bir kısım ilâhî güçlerle tahakkuk ediyordu!
    Cennette herkesin her istediği olacaktır!
    Âdem’in de cennette hemen her istediği oluyordu!
    Ancak şu farkla ki...
    Âdem (aleyhisselâm) yeryüzünde yaratılmıştı!..
    “Rabbin meleklere: “Ben arzda (bedende) bir halife (Esmâ mertebesinin farkındalığıyla yaşayan şuur sahibi) meydana getireceğim” dedi…” (2.Bakara: 30)âyeti de, Onun yeryüzünde varoluşunun apaçık ispatıdır!
    Bizler gibi bir madde bedeni mevcuttu!.. Bu sebeple de bulunduğu yere “yeryüzü cenneti” denmekteydi!
    Ancak yeryüzünde yaşamasına rağmen, bizim bugün elde edemediğimiz ilâhî kuvvelerle, pek çok isteklerini gerçekleştirebiliyordu...
    Çünkü kendisindeki ilâhî güçlerin açığa çıkmasını engelleyen “VEHİM” duygusu oluşmamıştı!
    “VEHİM” duygusu insanda mevcut bulunan en büyük şerr güçtür!
    Var olmayan ya da var olması mümkün olmayan şeyleri imkân dâhilinde göstererek bilinci âdeta esir eder! Tüm korkuların, endişelerin, sıkıntıların kökeninde “vehim” yatar!
    “Negatif varsayım” diye günümüz diline çevirebileceğimiz bu deyimin insan yaşamındaki yeri, hiç kimsenin tahmin edemeyeceği kadar büyüktür!
    Eğer kişi “VEHİM” duygusunu kontrol altına alabilirse, yaşamı âdeta cennet yaşamına döner... Buna karşılık insan, “vehminin” esiri olursa, yaşamı artık bir cehennemdir!
    Var olmayanı varsandıran; var olanı da görmezlikten getiren kuvvettir “VEHİM”!
    İnsan, “VEHİM” hükmü altına girmemiş bir akılla herhangi bir şey düşünüp, o şeyi yapmaya karar verirse; ve bu hususta da azîmli olursa, normal şartlara göre imkânsız olan o şeyi mümkün hâle getirebilir!
    Ve sanki bir madde bedeni yokmuşcasına özgür bir yaşam sürebilir... Sanki cennetteymişcesine!..
    İşte yeryüzünde yaratılmış olan Âdem (aleyhisselâm) da, “VEHİM” duygusunu tatmadan yaşadığı için, bulunduğu ortam “yeryüzü cenneti” olarak tanımlanıyordu...
    Şu gördüğümüz, içinde yaşadığımız nizam, gerçeği itibarıyla, ilâhî hükmün aşikâre çıktığı bir nizam ve düzendir.
    Kâinatın ve evren içindeki her birim...
    Dikkat edin, burada “birim” kelimesi özellikle üzerinde durulması gereken bir kelimedir; zira insan, melek, cin, hayvan, nebat hep “birim” kelimesinin içine girer...
    Evet, her birim, gerçek mânâsıyla “Allâh”a kulluk hâlindedir. İnsanlar ve cinler için zaten bu, Kurân’da çok açık ve seçik vurgulanmıştır.
    “BEN CİNİ VE İNSİ YALNIZCA (Esmâ özelliklerimi açığa çıkarmak suretiyle) KULLUK ETMELERİ İÇİN YARATTIM!” (51.Zâriyat: 56)
    Allâh’ın bir gaye için yarattığının, o gayeye hizmet vermemesi mümkün değildir!.. Muhaldir!
    Dikkat ediniz, buradaki âyette hiçbir sınırlama yoktur!..
    “Müminleri kulluk etsinler diye yarattım” demiyor!.. “Sadece insanları...”da demiyor!..
    (3)
    “Cinleri...” diyor.
    “Cinleri...” dediği zaman, “şeytan ve İblis” tavsifleriyle anlatılan tüm cinler dahi bunun içine giriyor!
    Melekler,zaten mutlak kulluk hâlinde!.. Bütün melekler doğal olarak ALLÂH hükümlerinin gereğini uyguluyor, yerine getiriyor... Onlar için zaten tartışma yok.
    “İnsanlar ve cinler” için, acaba kulluğu yerine getiriyor mu getirmiyor mu tartışması var! Hâlbuki bu tartışma da abes!
    Âyet var Kur’ân-ı Kerîm’de!
    Âyete göre “İNS” ve “CİN” türleri istisnasız ve sınırlamasız hepsi de “Allâh”a kulluk etmeleri için yaratılmıştır.
    “Allâh” bir nesneyi, bir birimi ne iş için yaratmışsa, o birim yaratılış gayesinin gereğini mutlaka, olduğu gibi yerine getirecektir! Bunda hiçbir tereddüt yoktur!
    İşte bu yüzdendir ki, Allâh muradına uygun olarak yaratılmış olan bütün varlıklar, “Allâh”ın dileğine uygun olarak, gereken fiilleri ortaya koymaktadırlar.
    Bu “Din”dir ve “İslâm”dır.
    Onun içindir ki âyette: “Kesinlikle Allâh indînde din İslâm’dır” denmiştir.
    Ve ayrıca vurgulanmıştır ki:
    “KİM İSLÂM’DAN (teslim olunmuşluğun idrakından) BAŞKA BİR DİN (sistem ve düzen) ARAYIŞINDAYSA, BU GEÇERSİZDİR!..” (3.Âl-u İmran: 85)
    “ALLÂH KİMİN DERÛNUNU İSLÂM’I KAVRAYACAK ŞEKİLDE GENİŞLETTİ İSE, O RABBİNDEN BİR NÛR ÜZERE DEĞİL MİDİR?..” (39.Zümer: 22)
    Evet, “İslâm”ı gerçek anlamıyla kavrayabilmek son derece büyük ve önemli bir iştir; ki Rabbinden kendisinde açığa çıkan bu “NÛR” yani gerçeği fark etme-kavrama gücü, kişiyi evrensel sistemi tanıma noktasına ulaştırır!
    Şimdi biz âyetleri anlamak için incelerken, öncelikle şunun üzerinde çok duracağız... Âyetin başında ve sonunda herhangi bir sınırlama, bir istisna var mı, yok mu?.. Önce buna bakacağız!
    Mesela:
    “‘HÛ’ Kİ SİZİ ARZDA HALİFELER OLARAK MEYDANA GETİREN…” (35.Fâtır: 39)
    Derken insanın halifeliğini “arz-yeryüzü” ile sınırlıyor! Yeryüzünde halife! Burada bir sınırlama var!
    Fakat, “Kesinlikle Allâh indînde Din İslâm”dır derken, orada bir sınırlama bir kayıt yok... Yani, Dünya’da veya falanca galakside demiyor!
    Nerede?..
    Dünya’da da! Dünya’nın içinde bulunduğu Güneş sisteminde de! Diğer galaksilerde de!
    Kâinatın tamamında yani bütün bu evrenin tüm yapısında, her zerrede, her noktada bütün varlıklar Allâh’a teslimdirler! Burada kesin olarak işte bunu vurguluyor!
    Yalnız burada gözden kaçırmamamız gereken nokta şudur:
    “Bütün varlıklar Allâh’a teslim olmuş vaziyettedirler” derken, birimler kendi özgür iradeleriyle “Allâh”a teslim olmuş, değil!
    Birim, “FITRATIYLA” yani varoluş şekli ve programıyla Allâh’a teslim olarak yaratılmıştır zaten!..
    Birim, Allâh’ın indînde, dilemesine uygun olarak meydana getirilmiştir Allâh tarafından...

  • @nemieliyev9429
    @nemieliyev9429 4 года назад

    Bunu neden beyenmiyorsubuz? Başqa bir şey olsa beğenirsiniz

  • @galipbaskul4625
    @galipbaskul4625 4 года назад +1

    Bu hz ali ile hz fatımadan alınmış bir hikaye

  • @melekahmedova7910
    @melekahmedova7910 4 года назад

    шенай.хусеинова

  • @muhsinhoca9395
    @muhsinhoca9395 4 года назад +2

    Çalan fon müziğin adı ne

    • @allahyolundaaa
      @allahyolundaaa  4 года назад +1

      'Firak' (Alpaslan Yıldız)

    • @necmettinozcan8519
      @necmettinozcan8519 4 года назад

      Islamda Hoca yok! Aham misin! Papaz misin? Sayet Müslümansan Iman ettin mi? sayet Iman etti isen Mümin degilsin! ayetle ispatlamami istermisin saygilar

  • @niluferyilmaz3810
    @niluferyilmaz3810 4 года назад +1

    Kocaman bir masal ,TAKİYE

  • @gulusann6417
    @gulusann6417 4 года назад

    Sonra onları takip ettim son model arabaya bindiler bayanln biri dediki o araba onun dedi

  • @abdulkadirkaratas7857
    @abdulkadirkaratas7857 4 года назад +2

    amin

  • @gozaltojiboyeva5153
    @gozaltojiboyeva5153 4 года назад +3

    👍👍👍👍👏👏👏👏