Hayatımı yeniden yaşayabilseydim eğer; Hastayken yatağa girer dinlenirdim. Ben olmadığım zaman her şey kötüye gidecek diye düşünmezdim.. Gül şeklindeki pembe mumu saklamaz yakardım.. Daha az konuşur, ama daha çok dinlerdim.. Yerler kirlense, masa örtüm lekelense bile daha çok arkadaşımı akşam yemeğine davet ederdim.. Oturma odasında TV seyrederken, patlamış mısır yer. Yerler leke olacak diye korkmazdım.. Bana gençliğini anlatmaya çalışan dedeme daha çok vakit ayırırdım.. Kocamın sorumluluklarını daha çok paylaşırdım.. Saçım bozulmasın diye, arabanın camının açılmasını önlemezdim.. Eteğimin lekelenmesine aldırmadan çimlere otururdum.. TV seyrederken daha az, hayata bakarken daha çok ağlar ve gülerdim.. Ömür boyu garantilidir denilen hiçbir şeyi satın almazdım.. Hamileliğimin bir an önce sona erip, doğum yapmayı dilemek yerine, hamile olduğum her anın tadını çıkarır ve içimde bir canlı yaratmanın ne kadar harika olduğunu fark ederdim.. Bu o kadar nadir bir olay ki.. Mucize gibi bir şey.. Çocuklarım beni öpmek istediklerinde, asla “Önce git ellerini yüzünü yıka” demezdim.. Onlara daha çok “seni seviyorum”, ondan da daha çok “özür dilerim” derdim.. Ama başka bir hayat verilseydi en çok yapacağım şey; her dakikasını değerlendirmek olurdu.. Dikkatle bak.. Gerçekten gör.. Yaşa.. Vazgeçme.. Küçük şeyler için şikayet etmekten vazgeç.. Bana benzemeyenler, benden daha çok şeye sahip olanlar ve kimin ne yaptığı beni ilgilendirmezdi.. Bunun yerine, ilişkilerimi güçlendirmeye çalışırdım.. Sahip olduğunuz ruhsal, fiziksel ve duygusal her şey için şükredin.. Tek bir hayatınız var ve bir gün sona eriyor.. Umarım her gününüzü değerlendirirsiniz..” Erma Bombeck
Garip deyince Rahmetli Babam aklıma geliyor koca 14 sene oldu gerçekten çok garipti çok özlüyorum Babam seni Rabbim kavuşturacak elbet Allah'ımız bütün olmuslerimize Rahmetiyle Merhametiyle Mağfiretiyle muamele eyler İnşaAllah
Hiç evlenmemiş ve çocuğu olmayan Franz Kafka, Berlin'de bir parkta yürürken, çok sevdiği oyuncak bebeğini kaybettiği için ağlayan küçük bir kız çocuğuyla tanışır. Kafka, çocukla birlikte bebeği uzun süre arar ve başarısız olur. Ertesi gün onunla, bebeğini aramak için yeniden buluşmak istediğini söyler. Fakat yine bebeği bulamazlar. Kafka, kıza bebek tarafından yazılmış bir mektup verir. Mektupta “Lütfen ağlama, dünyayı görmek için bir geziye çıktım. Sana maceralarım hakkında yazacağım”, diyordu. Kafka, küçük kızla her buluşmasında bebeğin maceralarının yazılmış olduğu mektupları okur ve akabinde çocuğun çok mutlu olduğunu görür. Kafka, Berlin'e dönmeden önce oyuncak dükkanına uğrar ve bir tane bebek satın alır. Daha sonra kız çocuğu ile buluşmaya gider. Bebeği çocuğa uzatır. “Ama hiç bebeğime benzemiyor,” der kız. Kafka, bebeğin yazdığı bir başka mektubu çocuğa verir: Mektupta “Seyahatlerim beni değiştirdi.” yazmaktadır. Küçük kız yeni bebeği kucaklar ve onunla mutlu bir şekilde evine gider. Bir yıl sonra Kafka ölür. Yıllar sonra, bir yetişkin olan kız, bebeğin içinde bir mektup bulur. Mektupta şöyle yazmaktadır: “Sevdiğin her şey muhtemelen kaybolacak, ama sonunda sevgi başka bir şekilde geri dönecek.”
Bu filme ayrı ağlarım, müziğin verdiği duyguya ayrı. Ama bu versiyonu, başlamasından bitimine kadar hıçkıra hıçkıra ağlatıyor. Kemal Sunal ın memleket sevdasını düşündükçe ayrı ağlıyorum. Liderim Atatürk ü düşünüyorum onu görmesem de ayrı özlüyorum. Devletine milletine yararı olmuş kim varsa ona ağlıyorum. Depremde hayatını ve ailesini kaybetmişlere ağlıyorum. Hayvanların katledilmesine ağlıyorum. Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağına ağlıyorum. Her şeyin daha da kötü gitmesine, çürümüşlüğün yozlaşmanın ve sorumsuzluğun çığ gibi büyümesine ağlıyorum. Bilinçsizce dünyaya getirilip, sorumsuzca büyütülen çocuklara ağlıyorum. Atalarımın canlarıyla bedelini ödediği topraklarda çakalların kol gezmesine ağlıyorum. Ağlamadığım şey yok bu müzikte. Öyle içten, öyle duygulu ki. İnsanın içine içine işliyor. Çok canım yanıyor. Çok.
İnsanlar çok kötüler. Hiçbir zaman bu çağın insanı olamayacağım. İçimdeki çocuk hala çırpınıyor içimde. Ben ise bu hayatın acımasız hoyratlığı içinde debeleniyorum. İnsanlar çok sahtekârlar. Herkes işgüzar. Kalbim, yüreğim, aklım, fikrim olan biteni asla kabullenmiyor. Ve ben yine bu fonun hafifliğine geldim. Söylesene tanrım, ne zaman biter benim bu iç yangınım?
Artık varlığına ihtiyacım var, yokluğuna değil. Yazmaya ihtiyacım var, okumaya değil. Nerede, nasıl olduğunu bilmeye ihtiyacım var. Uğradığın bakkaldan tut da, gittiğin manava kadar bilmeye ihtiyacım var. Rüyalarıma girmene değil, yanımda olmana ihtiyacım var. Çağın gerisinde kalmış bu beni, geri getirmeye ihtiyacım var. Eski zamandan yani geçmişten vazgeçip, şimdi de yaşamaya ihtiyacım var. Lalere değil, sana ihtiyacım var. İnsanlara değil, sana ihtiyacım var. Kalbinde olmaya, yanında olmaya ihtiyacım var. -Aynur Çelik
Sevmen gerek beni. Hem de hemen. Bak sevgisizlik sardı dört bir yanımı. Gecenin uykusu gözüme girmiyor. Gözüme uyku girmiyor. Gözlerim seni arıyor, kalbim ise sevgini arıyor. Sevmen gerek beni. Hem de hemen. Gecenin bir saatinde sevmen gerek. Herhangi bir saatinde. Gecenin karanlığı bastırırken ruhumu, güneş olup doğman gerek. Benimle olman gerek. Benimle yaşlanman gerek. Benimle ölmen gerek.
ellerin dert gormesin kardesim, orjinalden bile iyi olmus...gece yatakta uzanip gozlerimi kapatip dinliyorum, sanki beni cok uzaklara goturuyor, nereye gittigimi bilmiyorum ama cok iyi bir yerdeymisim gibi hissediyorum, o kadar guzel bir muzik ki
Çok teşekkür ederim, beğendiğinize sevindim ☺️ Cahit Berkay üstat böyle güzel bir eser yapmasaydı benim aklıma bile gelmezdi bu melodi. Elimden geldiğince yorumlamaya çalıştım, tekrar teşekkür ederim ☺️
Biz ufak bir Mahalle kocaman bir Aileydik ..paylaştikca mutlu, yardimlaştikça kenetlenen, kocaman bir Aile..mutluluğumuz bir, hüzünümüz bir olan kocaman bir aile ..başka illerden başka ellerdendik ama sanki aynı bahçenin çiçekleri gülleriydik..her sokağın her binanin her evin ayrı bir anısı hikayesi vardı onlar güzel insanlardi..kimisi habersiz, zamansız gitti, ve onlarla beraber bir çok güzellikler, yerine özlem hasret acıtan sızlatan özlenen anılar kaldı..göçtü o güzel insanlar ; kimisi zamana yenildi, ve hiçbir şey artık eskisi gibi değildi ..ne gidenin yeri doldu ne de kalan bahtiyar...mazide kalsada kalbimizde yaşiyorlar...hep o eski günlerin özlemi ile avutmaya çalışakda bir yerlerde eksik kaliyor hayat..bir güzel rüya gibiydi herşey çok çabuk geçti çocukluğumuz gibi , gençliğimiz gibi, sevipte ayrılmak gibi bir rüzgardı esti geçti...F.C
Hayır. Yetişkinler ihtiyarlar bize sadece masum yüzlerini gösteriyorlardı. Meğer cehennem yaşlanmakmış. Var mı bir cennet bilmiyorum ama bu dünyanın hakkı merhametin verdiği hüzünle gözyaşı dökmekten ibaret. Bari gözlerimizi oymasalar da göz yaşı dökebilsek.
Üniversitede sevdiğim kızla konuşmak istediğimde elinde Franz Kafka'nın Dönüşüm kitabı vardı. Sonra bana sen neden benim mutlu olmamı istiyorsun önce kendi mutluluğunu iste dedi. Ben önce kendi mutluluğumu sonra senin mutluluğunu istiyorum diye yalan söyledim. Ben sadece onun mutluluğunu istiyordum. Gitti zengin biriyle sevgili oldu gözümün önünde göstere göstere yiyişti sonra evlendi. Sonra ben de bu esnada beni aslında sevenin kim olduğunu anladım. Beni seven kız evlendi ben delirdim benim o kızla evlenmeme mani olan kardeşim kanser oldu. Cehennem tam olarak burası. Yaşım 33 olduğunda tamamen anlamış oldum. İnşallah bir cennet vardır. Yoksa bu dünya yerin dibine girsin zaten.
100 bin izlenmeyi geçti. Herkese çok teşekkür ederim..🙏🙏🙏
cok huzunlu
Filmi de çok hüzünlü
Hayatımı yeniden yaşayabilseydim eğer; Hastayken yatağa girer dinlenirdim. Ben olmadığım zaman her şey kötüye gidecek diye düşünmezdim.. Gül şeklindeki pembe mumu saklamaz yakardım.. Daha az konuşur, ama daha çok dinlerdim.. Yerler kirlense, masa örtüm lekelense bile daha çok arkadaşımı akşam yemeğine davet ederdim.. Oturma odasında TV seyrederken, patlamış mısır yer. Yerler leke olacak diye korkmazdım.. Bana gençliğini anlatmaya çalışan dedeme daha çok vakit ayırırdım.. Kocamın sorumluluklarını daha çok paylaşırdım.. Saçım bozulmasın diye, arabanın camının açılmasını önlemezdim.. Eteğimin lekelenmesine aldırmadan çimlere otururdum.. TV seyrederken daha az, hayata bakarken daha çok ağlar ve gülerdim.. Ömür boyu garantilidir denilen hiçbir şeyi satın almazdım.. Hamileliğimin bir an önce sona erip, doğum yapmayı dilemek yerine, hamile olduğum her anın tadını çıkarır ve içimde bir canlı yaratmanın ne kadar harika olduğunu fark ederdim.. Bu o kadar nadir bir olay ki.. Mucize gibi bir şey.. Çocuklarım beni öpmek istediklerinde, asla “Önce git ellerini yüzünü yıka” demezdim.. Onlara daha çok “seni seviyorum”, ondan da daha çok “özür dilerim” derdim.. Ama başka bir hayat verilseydi en çok yapacağım şey; her dakikasını değerlendirmek olurdu.. Dikkatle bak.. Gerçekten gör.. Yaşa.. Vazgeçme.. Küçük şeyler için şikayet etmekten vazgeç.. Bana benzemeyenler, benden daha çok şeye sahip olanlar ve kimin ne yaptığı beni ilgilendirmezdi.. Bunun yerine, ilişkilerimi güçlendirmeye çalışırdım.. Sahip olduğunuz ruhsal, fiziksel ve duygusal her şey için şükredin.. Tek bir hayatınız var ve bir gün sona eriyor.. Umarım her gününüzü değerlendirirsiniz..” Erma Bombeck
Garip deyince Rahmetli Babam aklıma geliyor koca 14 sene oldu gerçekten çok garipti çok özlüyorum Babam seni Rabbim kavuşturacak elbet Allah'ımız bütün olmuslerimize Rahmetiyle Merhametiyle Mağfiretiyle muamele eyler İnşaAllah
Mekanları cennet olsun 🙏
Allah rahmet eğlesin mekanı cennet olsun inşallah
Mekanı cennet olsun
Mekani cennet olsun...benim babam yasiyor ama bende onu toprağa emanet ettim toprak oldu...zamanı geri alamiyorum...
Hiç evlenmemiş ve çocuğu olmayan Franz Kafka, Berlin'de bir parkta yürürken, çok sevdiği oyuncak bebeğini kaybettiği için ağlayan küçük bir kız çocuğuyla tanışır. Kafka, çocukla birlikte bebeği uzun süre arar ve başarısız olur. Ertesi gün onunla, bebeğini aramak için yeniden buluşmak istediğini söyler. Fakat yine bebeği bulamazlar. Kafka, kıza bebek tarafından yazılmış bir mektup verir. Mektupta “Lütfen ağlama, dünyayı görmek için bir geziye çıktım. Sana maceralarım hakkında yazacağım”, diyordu. Kafka, küçük kızla her buluşmasında bebeğin maceralarının yazılmış olduğu mektupları okur ve akabinde çocuğun çok mutlu olduğunu görür. Kafka, Berlin'e dönmeden önce oyuncak dükkanına uğrar ve bir tane bebek satın alır. Daha sonra kız çocuğu ile buluşmaya gider. Bebeği çocuğa uzatır. “Ama hiç bebeğime benzemiyor,” der kız. Kafka, bebeğin yazdığı bir başka mektubu çocuğa verir: Mektupta “Seyahatlerim beni değiştirdi.” yazmaktadır. Küçük kız yeni bebeği kucaklar ve onunla mutlu bir şekilde evine gider. Bir yıl sonra Kafka ölür. Yıllar sonra, bir yetişkin olan kız, bebeğin içinde bir mektup bulur. Mektupta şöyle yazmaktadır: “Sevdiğin her şey muhtemelen kaybolacak, ama sonunda sevgi başka bir şekilde geri dönecek.”
😢
Niye bunu yazıp mahvettinki beni olsun yinede canın sağolsun😔
Eline sağlık kardeşim 😊
Ne anlatıyon dayı
Müziği dinlerken okudum kötü oldum la
Bu filme ayrı ağlarım, müziğin verdiği duyguya ayrı. Ama bu versiyonu, başlamasından bitimine kadar hıçkıra hıçkıra ağlatıyor. Kemal Sunal ın memleket sevdasını düşündükçe ayrı ağlıyorum. Liderim Atatürk ü düşünüyorum onu görmesem de ayrı özlüyorum. Devletine milletine yararı olmuş kim varsa ona ağlıyorum. Depremde hayatını ve ailesini kaybetmişlere ağlıyorum. Hayvanların katledilmesine ağlıyorum. Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağına ağlıyorum. Her şeyin daha da kötü gitmesine, çürümüşlüğün yozlaşmanın ve sorumsuzluğun çığ gibi büyümesine ağlıyorum. Bilinçsizce dünyaya getirilip, sorumsuzca büyütülen çocuklara ağlıyorum. Atalarımın canlarıyla bedelini ödediği topraklarda çakalların kol gezmesine ağlıyorum. Ağlamadığım şey yok bu müzikte. Öyle içten, öyle duygulu ki. İnsanın içine içine işliyor. Çok canım yanıyor. Çok.
Canımın ağır yandığı gecelerden birindeyim yine buradayım
@tandkgelenyabanc2327 Hoşgeldiniz 🙏 Umarım acınız kısa zamanda geçer 🙏🙏
İnsanlar çok kötüler. Hiçbir zaman bu çağın insanı olamayacağım. İçimdeki çocuk hala çırpınıyor içimde. Ben ise bu hayatın acımasız hoyratlığı içinde debeleniyorum. İnsanlar çok sahtekârlar. Herkes işgüzar. Kalbim, yüreğim, aklım, fikrim olan biteni asla kabullenmiyor. Ve ben yine bu fonun hafifliğine geldim. Söylesene tanrım, ne zaman biter benim bu iç yangınım?
Hoşgeldiniz 🙏Içiniz biraz olsun rahatlayabilirse ne mutlu bana 🙏
Ortam kötüyse hadi arkadaşlar... Kimseyi umursamadan oraya kendi guzelligimizi katalım. Belki başkaları da bize katılır. Ne dersiniz?❤😊
UZAKTAN GÖRENLER MESUT SANIYOR BİLMEZLER GÖZLERIM HERGUN AGLIYOR
Gecenin bir vakti karşıma çıktı eskilere götürdü beni ah yalan Dünya
Çok teşekkür ederim 🎵🎶🎵
Inanilmaz güzel.Büyük usata Kemal Sunal.Büyük besteci Cahit Berkay.Minik Fatosu canlandiran Ece Alton cok inandirici harika oynamis
Bu Cover'in VideoKlip halini izlemek isterseniz bu linkte: ruclips.net/video/oPuJgeDQSTY/видео.html
Artık varlığına ihtiyacım var, yokluğuna değil.
Yazmaya ihtiyacım var, okumaya değil.
Nerede, nasıl olduğunu bilmeye ihtiyacım var.
Uğradığın bakkaldan tut da, gittiğin manava kadar bilmeye ihtiyacım var.
Rüyalarıma girmene değil, yanımda olmana ihtiyacım var.
Çağın gerisinde kalmış bu beni, geri getirmeye ihtiyacım var.
Eski zamandan yani geçmişten vazgeçip, şimdi de yaşamaya ihtiyacım var.
Lalere değil, sana ihtiyacım var.
İnsanlara değil, sana ihtiyacım var.
Kalbinde olmaya, yanında olmaya ihtiyacım var.
-Aynur Çelik
Cahit Berkay çok büyük bir adam ya
Sevmen gerek beni.
Hem de hemen.
Bak sevgisizlik sardı dört bir yanımı.
Gecenin uykusu gözüme girmiyor.
Gözüme uyku girmiyor.
Gözlerim seni arıyor, kalbim ise sevgini arıyor.
Sevmen gerek beni.
Hem de hemen.
Gecenin bir saatinde sevmen gerek.
Herhangi bir saatinde.
Gecenin karanlığı bastırırken ruhumu, güneş olup doğman gerek.
Benimle olman gerek.
Benimle yaşlanman gerek.
Benimle ölmen gerek.
Guzel yûrekine salik abim Allah dayim yardimcin olsun
Teşekkür ederim kardeşim 😊
ellerin dert gormesin kardesim, orjinalden bile iyi olmus...gece yatakta uzanip gozlerimi kapatip dinliyorum, sanki beni cok uzaklara goturuyor, nereye gittigimi bilmiyorum ama cok iyi bir yerdeymisim gibi hissediyorum, o kadar guzel bir muzik ki
Çok teşekkür ederim, beğendiğinize sevindim ☺️ Cahit Berkay üstat böyle güzel bir eser yapmasaydı benim aklıma bile gelmezdi bu melodi. Elimden geldiğince yorumlamaya çalıştım, tekrar teşekkür ederim ☺️
Alçak gönüllü kardeşim benim kralsın
Gerçekten harika.
Her dinleyisimde ayrı ayrı duygulanirim.
Orijinalden farkı yok ellinize sağlık çok güzel çalışma olmuş
Teşekkür ederim, beğendiğinize sevindim 😊
Biz ufak bir Mahalle kocaman bir Aileydik ..paylaştikca mutlu, yardimlaştikça kenetlenen, kocaman bir Aile..mutluluğumuz bir, hüzünümüz bir olan kocaman bir aile ..başka illerden başka ellerdendik ama sanki aynı bahçenin çiçekleri gülleriydik..her sokağın her binanin her evin ayrı bir anısı hikayesi vardı onlar güzel insanlardi..kimisi habersiz, zamansız gitti, ve onlarla beraber bir çok güzellikler, yerine özlem hasret acıtan sızlatan özlenen anılar kaldı..göçtü o güzel insanlar ; kimisi zamana yenildi, ve hiçbir şey artık eskisi gibi değildi ..ne gidenin yeri doldu ne de kalan bahtiyar...mazide kalsada kalbimizde yaşiyorlar...hep o eski günlerin özlemi ile avutmaya çalışakda bir yerlerde eksik kaliyor hayat..bir güzel rüya gibiydi herşey çok çabuk geçti çocukluğumuz gibi , gençliğimiz gibi, sevipte ayrılmak gibi bir rüzgardı esti geçti...F.C
🙏🙏🙏
Hayır. Yetişkinler ihtiyarlar bize sadece masum yüzlerini gösteriyorlardı. Meğer cehennem yaşlanmakmış.
Var mı bir cennet bilmiyorum ama bu dünyanın hakkı merhametin verdiği hüzünle gözyaşı dökmekten ibaret. Bari gözlerimizi oymasalar da göz yaşı dökebilsek.
Insan ne kadar aqlar şu muziği dinlerken Allahim💔🖤
Eline sağlık emeğine sağlık hep var olun güzel şeyler yapın ve yapalım ki, güzellikler çoğalsın ❤️♥️❤️❤️
Garip💖
Arkadaşım çok beğendim kusursuzca olmuş ve kusura bakma pek yorumlara bakamadim açıkçası
Çok teşekkür ederim arkadaşım beğendiğine sevindim ☺️☺️ Yok be arkadaş ne kusuru 😊
Azure hanım merhaba nasilsiniz
@@melihakeklik7922 Teşekkür ediyorum siz nasılsınız? 🌹
@@djazureofficial bende iyiyim bir syt bir azure bir afacandennis bakıp bekliyorum yeni birseyler var mı diye
Ailemin mahallemin sokagimin kokusunu aldim dinleyince gozlerim yaslarla dolu
Çok teşekkür ederim🙏, umarım beğendiniz 🎵🎶
Dostum ellerine saglik cidden benim unuttugum maneviyat duygularimi hatirlattin eyvallah
Ben teşekkür ederim 🙏😊🎵🎶
Üniversitede sevdiğim kızla konuşmak istediğimde elinde Franz Kafka'nın Dönüşüm kitabı vardı.
Sonra bana sen neden benim mutlu olmamı istiyorsun önce kendi mutluluğunu iste dedi. Ben önce kendi mutluluğumu sonra senin mutluluğunu istiyorum diye yalan söyledim.
Ben sadece onun mutluluğunu istiyordum. Gitti zengin biriyle sevgili oldu gözümün önünde göstere göstere yiyişti sonra evlendi.
Sonra ben de bu esnada beni aslında sevenin kim olduğunu anladım. Beni seven kız evlendi ben delirdim benim o kızla evlenmeme mani olan kardeşim kanser oldu.
Cehennem tam olarak burası. Yaşım 33 olduğunda tamamen anlamış oldum. İnşallah bir cennet vardır. Yoksa bu dünya yerin dibine girsin zaten.
Selamun aleyküm. gelecekten gelenlere selam olsun
16.12.2023
27.06.2024
Vealeykumselam
Ya muhteşem
Çok teşekkür ederim 🎵🎶😊
😢
Şarkımızı çok şeviyorum
🔊🎶👏🏼
🤗🎶🎶
Күшті
Рақмет сізге
En büyük Şaban film müziğinide yaparmısınız
Aklımda 😊
Sabırsızlıkla bekliyorum
@@burakonurorge1845 SYT Music -- Takılmaca - En Büyük Şaban - Cahit Oben - Duygusal Tema Cover
ruclips.net/video/rbkP2rAzKwc/видео.html&t
😊
Saçmalık
Saçma olan nedir ?
Saçma olan sensin gavat
Bilal sonses iyi ki bu müzikle şarkı çıkarmış
Tanıyamadım ama bi bakarım
@@SYTMusicOfficial Dön Diyemem şarkının adı
Evet dinledim şimdi, Cahit Berkay'ın çok sevilen film müziklerinden