Allah ve melekleri şahit hocam; bana düşecek bir emek olsa vallahi razıyım fedakarlığa ...yeterki sen cennette ömer r.a. efendimizle beraber ol..ben fedakadlık edeyim de belki mevlam acırda bizim gibi bir acizi ikinize hizmetkar kılar ..ne güzel anlattın bize bu dini mubini... Ne güzel güzel dinledik senden efendimizi(s.a.v)..şahidiz güzel hocam tebliğ ettin ve bizde itaat ettik elhamdulillah
Sana iftira atıp da karizmanı değerini sarsmaya çizmeye çalışıp da itibarsizlastirmaya çalışanların rabbim cezasini versin ıslah ede ede. Nur yüzlü hocam benim ne güzel de anlatıyorsun
Fussilet 41/33 وَمَنْ أَحْسَنُ قَوْلًا مِّمَّن دَعَا إِلَى اللَّهِ وَعَمِلَ صَالِحًا وَقَالَ إِنَّنِي مِنَ الْمُسْلِمِينَ (İnsanları) Allah'a çağıran , Doğru , adil ve güzel işler yapan , Ve " Şüphesiz ben Allah'a teslim olanlardanım! " diyenden daha güzel sözlü kim vardır ? ☝
1:59 he hocam güzel söyledin.başkalrıın hakkını yiyip normalden fazla paraya ihale üstüne ihale alıp kul hakkı yiyenler bu ihaleleri almasını sağlayanlar da cennete girebilecekmi .yıllarca bu şekilde kul hakkı yiyenleri kılacakları 5 vakit namaz kurtaracakmı birde bundan bahsetsen
Sual: اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ اَحَبَّ sırrınca: "Dost, dostuyla beraber cennette bulunacaktır." Halbuki basit bir bedevî, bir dakikada sohbet-i Nebeviyede lillah için bir muhabbet peyda eder; o muhabbetle, cennette Peygamber aleyhissalâtü vesselâmın yanında bulunması lâzım gelir. Halbuki gayr-ı mütenahî feyze mazhar Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın feyzi, bir basit bedevî feyziyle nasıl birleşir? Elcevap: Bir temsil ile şu ulvi hakikate şöyle bir işaret ederiz ki mesela, gayet güzel ve şaşaalı bir bağda muhteşem bir zat gayet büyük bir ziyafet, gayet müzeyyen bir seyrangâh öyle bir surette ihzar etmiş ki: Kuvve-i zaikanın hissedecek bütün lezaiz-i mat'umatı câmi', kuvve-i bâsıranın hoşuna gidecek bütün mehasini şâmil, kuvve-i hayaliyeyi keyiflendirecek bütün garaibi müştemil ve hâkeza… Bütün havass-ı zahire ve bâtınayı okşayacak ve memnun edecek her şeyi içine koymuştur. Şimdi iki dost var. Beraber o ziyafete giderler. Bir locada, bir sofrada oturuyorlar. Fakat birisinin kuvve-i zaikası pek az olduğundan cüz'î zevk alır. Gözü de az görüyor. Kuvve-i şâmmesi yok. Sanayi-i garibeden anlamaz. Hârika şeyleri bilmez. O nüzhetgâhın, binden ve belki milyondan birisini, kabiliyeti nisbetinde ancak zevk ederek istifade eder. Diğeri ise bütün zahirî ve bâtınî duyguları, akıl ve kalp ve his ve latîfeleri, o derece mükemmel ve o mertebe inkişaf etmiştir ki o seyrangâhtaki bütün incelikleri, güzellikleri ve letaifi ve garaibi ayrı ayrı hissedip zevk ederek, ayrı ayrı lezzet aldığı halde o dost ile omuz omuzadır. Madem bu karmakarışık, elemli ve daracık şu dünyada böyle oluyor. En küçük ile en büyük beraber iken, serâdan süreyyaya kadar fark oluyor. Elbette dâr-ı saadet ve ebediyet olan cennette bi't-tarîkı'l-evlâ dost, dostu ile beraber iken her birisi istidadına göre sofra-i Rahmanu'r-Rahîm'den, istidatları derecesinde hisselerini alırlar. Bulundukları cennetler ayrı ayrı da olsa beraber bulunmalarına mani olmaz. Çünkü cennetin sekiz tabakası birbirinden yüksek oldukları halde, umumun damı arş-ı a'zamdır. Nasıl ki mahrutî bir dağın etrafında, birbiri içinde, birbirinden yüksek, kaidesinden zirvesine kadar surlu daireler bulunsa; o daireler birbirinin üstündedir fakat birbirinin güneş görmelerine mani ol maz, birbirinden geçebilir, birbirine bakar. Öyle de cennetler de buna yakın bir tarz ile olduğu, ehadîsin mütenevvi rivayatı işaret ediyor. Risale-i Nur-Sözler/559
Kısacası cennette beraber bulunacaksınız ama cennetten alınan zevk ve keyfiyette değişiklik olacak. Tabiki hz. Ömer'le biz aynı lezzeti alamayız çünkü onun yaptığı hizmetler ortada
Sen bu kadar şey biliyorsun madem alimsin cennetin de bir sonu var elbet Hersek’in bir sonu var benim anlamadığım herseyi yaradan bir Allah bende inanıyorum muhammmet de onun resulü evet iman ediyorum.peki Allah bu gücü nereden alıyor ?
Sual: اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ اَحَبَّ sırrınca: "Dost, dostuyla beraber cennette bulunacaktır." Halbuki basit bir bedevî, bir dakikada sohbet-i Nebeviyede lillah için bir muhabbet peyda eder; o muhabbetle, cennette Peygamber aleyhissalâtü vesselâmın yanında bulunması lâzım gelir. Halbuki gayr-ı mütenahî feyze mazhar Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın feyzi, bir basit bedevî feyziyle nasıl birleşir? Elcevap: Bir temsil ile şu ulvi hakikate şöyle bir işaret ederiz ki mesela, gayet güzel ve şaşaalı bir bağda muhteşem bir zat gayet büyük bir ziyafet, gayet müzeyyen bir seyrangâh öyle bir surette ihzar etmiş ki: Kuvve-i zaikanın hissedecek bütün lezaiz-i mat'umatı câmi', kuvve-i bâsıranın hoşuna gidecek bütün mehasini şâmil, kuvve-i hayaliyeyi keyiflendirecek bütün garaibi müştemil ve hâkeza… Bütün havass-ı zahire ve bâtınayı okşayacak ve memnun edecek her şeyi içine koymuştur. Şimdi iki dost var. Beraber o ziyafete giderler. Bir locada, bir sofrada oturuyorlar. Fakat birisinin kuvve-i zaikası pek az olduğundan cüz'î zevk alır. Gözü de az görüyor. Kuvve-i şâmmesi yok. Sanayi-i garibeden anlamaz. Hârika şeyleri bilmez. O nüzhetgâhın, binden ve belki milyondan birisini, kabiliyeti nisbetinde ancak zevk ederek istifade eder. Diğeri ise bütün zahirî ve bâtınî duyguları, akıl ve kalp ve his ve latîfeleri, o derece mükemmel ve o mertebe inkişaf etmiştir ki o seyrangâhtaki bütün incelikleri, güzellikleri ve letaifi ve garaibi ayrı ayrı hissedip zevk ederek, ayrı ayrı lezzet aldığı halde o dost ile omuz omuzadır. Madem bu karmakarışık, elemli ve daracık şu dünyada böyle oluyor. En küçük ile en büyük beraber iken, serâdan süreyyaya kadar fark oluyor. Elbette dâr-ı saadet ve ebediyet olan cennette bi't-tarîkı'l-evlâ dost, dostu ile beraber iken her birisi istidadına göre sofra-i Rahmanu'r-Rahîm'den, istidatları derecesinde hisselerini alırlar. Bulundukları cennetler ayrı ayrı da olsa beraber bulunmalarına mani olmaz. Çünkü cennetin sekiz tabakası birbirinden yüksek oldukları halde, umumun damı arş-ı a'zamdır. Nasıl ki mahrutî bir dağın etrafında, birbiri içinde, birbirinden yüksek, kaidesinden zirvesine kadar surlu daireler bulunsa; o daireler birbirinin üstündedir fakat birbirinin güneş görmelerine mani ol maz, birbirinden geçebilir, birbirine bakar. Öyle de cennetler de buna yakın bir tarz ile olduğu, ehadîsin mütenevvi rivayatı işaret ediyor. Risale-i Nur-Sözler/559
Allah razi olsun
❤❤
Allah'ım beni ailemi ve sana zerre kadar inancı olan bütün mümin kullarını cennete al (amin)
Amin
Allah razı olsun
La ilahe illallah.
iyiki imtihan ediliyoruz sürekli
Hocam harika sin Rabbim af etsin inşallah cümlemizi 🌹
Amin
@@gamechannel5350 1z
Ufkum genişledi hocam Allah razı olsun
Allah razı olsun sizden hocamm sizi çok seviyorum her akşam sohbetlerinizi dinliyorum
Amin
Allah ve melekleri şahit hocam; bana düşecek bir emek olsa vallahi razıyım fedakarlığa ...yeterki sen cennette ömer r.a. efendimizle beraber ol..ben fedakadlık edeyim de belki mevlam acırda bizim gibi bir acizi ikinize hizmetkar kılar ..ne güzel anlattın bize bu dini mubini...
Ne güzel güzel dinledik senden efendimizi(s.a.v)..şahidiz güzel hocam tebliğ ettin ve bizde itaat ettik elhamdulillah
Aynen bende öyle düşünüyorum Nurettin hoca bu insanlık için büyük bir nimettir elhamdülillah
Allahu ekber
Allah razı olsun hocam
Örnekleriniz muthiş !! Tam bi sosyolog gibisiniz hocam sizi herkesin dinlemesi lazim.tam bi sosyal.doku ...
Yemek yemekten ciğermi patlar bence mütiş değil örnekler
@@burakbabaa4112 patlatan var
Sana iftira atıp da karizmanı değerini sarsmaya çizmeye çalışıp da itibarsizlastirmaya çalışanların rabbim cezasini versin ıslah ede ede. Nur yüzlü hocam benim ne güzel de anlatıyorsun
Subhanallah
Fussilet 41/33
وَمَنْ أَحْسَنُ قَوْلًا مِّمَّن دَعَا إِلَى اللَّهِ وَعَمِلَ صَالِحًا وَقَالَ إِنَّنِي مِنَ الْمُسْلِمِينَ
(İnsanları) Allah'a çağıran , Doğru , adil ve güzel işler yapan ,
Ve " Şüphesiz ben Allah'a teslim olanlardanım! " diyenden daha güzel sözlü kim vardır ? ☝
Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enle muhammeden abduhu ve resulü 🕋🕋🕋
@لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ Allah razı olsun hocam...sevgiler..Selamlar...
Hocam ben sizi Allah için çok seviyorum. Rabbim ilminizden istifade edebilmeyi nasip etsin. Amin
Allah bizi aff etsin
Maşallah
Hocam Allah sizden razı olsun
👍👍👍👍👍👍👍👍👍
Hocam sizi ‘biliyorum hosunuza gitmicek’ cok seviyorum gercekten.. Rabbim uzun ve hayirli omurler versin Amin!
🕋
Sonunda gülümsedim
Allah razı oldun hocam ben. Bir ynfan mtihan oluyorum sabrım tükeniyor ama sabrediorum güçm bitti
😍
👍
1:59 he hocam güzel söyledin.başkalrıın hakkını yiyip normalden fazla paraya ihale üstüne ihale alıp kul hakkı yiyenler bu ihaleleri almasını sağlayanlar da cennete girebilecekmi .yıllarca bu şekilde kul hakkı yiyenleri kılacakları 5 vakit namaz kurtaracakmı birde bundan bahsetsen
Hocam kafamızı karıştırdın yav. Cennettede mi ayrıma düşeceğiz. Orda damı farklı sınıflar olacak.
Sual:
اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ اَحَبَّ
sırrınca: "Dost, dostuyla beraber cennette bulunacaktır." Halbuki basit bir bedevî, bir dakikada sohbet-i Nebeviyede lillah için bir muhabbet peyda eder; o muhabbetle, cennette Peygamber aleyhissalâtü vesselâmın yanında bulunması lâzım gelir. Halbuki gayr-ı mütenahî feyze mazhar Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın feyzi, bir basit bedevî feyziyle nasıl birleşir?
Elcevap: Bir temsil ile şu ulvi hakikate şöyle bir işaret ederiz ki mesela, gayet güzel ve şaşaalı bir bağda muhteşem bir zat gayet büyük bir ziyafet, gayet müzeyyen bir seyrangâh öyle bir surette ihzar etmiş ki: Kuvve-i zaikanın hissedecek bütün lezaiz-i mat'umatı câmi', kuvve-i bâsıranın hoşuna gidecek bütün mehasini şâmil, kuvve-i hayaliyeyi keyiflendirecek bütün garaibi müştemil ve hâkeza… Bütün havass-ı zahire ve bâtınayı okşayacak ve memnun edecek her şeyi içine koymuştur. Şimdi iki dost var. Beraber o ziyafete giderler. Bir locada, bir sofrada oturuyorlar. Fakat birisinin kuvve-i zaikası pek az olduğundan cüz'î zevk alır. Gözü de az görüyor. Kuvve-i şâmmesi yok. Sanayi-i garibeden anlamaz. Hârika şeyleri bilmez. O nüzhetgâhın, binden ve belki milyondan birisini, kabiliyeti nisbetinde ancak zevk ederek istifade eder. Diğeri ise bütün zahirî ve bâtınî duyguları, akıl ve kalp ve his ve latîfeleri, o derece mükemmel ve o mertebe inkişaf etmiştir ki o seyrangâhtaki bütün incelikleri, güzellikleri ve letaifi ve garaibi ayrı ayrı hissedip zevk ederek, ayrı ayrı lezzet aldığı halde o dost ile omuz omuzadır.
Madem bu karmakarışık, elemli ve daracık şu dünyada böyle oluyor. En küçük ile en büyük beraber iken, serâdan süreyyaya kadar fark oluyor. Elbette dâr-ı saadet ve ebediyet olan cennette bi't-tarîkı'l-evlâ dost, dostu ile beraber iken her birisi istidadına göre sofra-i Rahmanu'r-Rahîm'den, istidatları derecesinde hisselerini alırlar. Bulundukları cennetler ayrı ayrı da olsa beraber bulunmalarına mani olmaz. Çünkü cennetin sekiz tabakası birbirinden yüksek oldukları halde, umumun damı arş-ı a'zamdır.
Nasıl ki mahrutî bir dağın etrafında, birbiri içinde, birbirinden yüksek, kaidesinden zirvesine kadar surlu daireler bulunsa; o daireler birbirinin üstündedir fakat birbirinin güneş görmelerine mani ol maz, birbirinden geçebilir, birbirine bakar. Öyle de cennetler de buna yakın bir tarz ile olduğu, ehadîsin mütenevvi rivayatı işaret ediyor.
Risale-i Nur-Sözler/559
Kısacası cennette beraber bulunacaksınız ama cennetten alınan zevk ve keyfiyette değişiklik olacak. Tabiki hz. Ömer'le biz aynı lezzeti alamayız çünkü onun yaptığı hizmetler ortada
Kimse orda memuniyetsizlik diye birsey omayacak elbette en ustunu peygambere cennete girebilen memnun olacak
EN ÜSTÜN CENNET FİRDEVS’TİR BUNDAN SONRA CENNET YOK
🌼🌼
Sen bu kadar şey biliyorsun madem alimsin cennetin de bir sonu var elbet Hersek’in bir sonu var benim anlamadığım herseyi yaradan bir Allah bende inanıyorum muhammmet de onun resulü evet iman ediyorum.peki Allah bu gücü nereden alıyor ?
Allah o gücü hicbiryerden almıyor alması için sebep olması lazım ve zaman ve mekan içerisinde olması lazım
Hocam firdevs cennete girmek istiyorum ben
Ya hocam madem göremicez napıcaz o zaman biz onların nur cemalini görmek için gitmeyecek miyiz 😓😓
Sual:
اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ اَحَبَّ
sırrınca: "Dost, dostuyla beraber cennette bulunacaktır." Halbuki basit bir bedevî, bir dakikada sohbet-i Nebeviyede lillah için bir muhabbet peyda eder; o muhabbetle, cennette Peygamber aleyhissalâtü vesselâmın yanında bulunması lâzım gelir. Halbuki gayr-ı mütenahî feyze mazhar Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın feyzi, bir basit bedevî feyziyle nasıl birleşir?
Elcevap: Bir temsil ile şu ulvi hakikate şöyle bir işaret ederiz ki mesela, gayet güzel ve şaşaalı bir bağda muhteşem bir zat gayet büyük bir ziyafet, gayet müzeyyen bir seyrangâh öyle bir surette ihzar etmiş ki: Kuvve-i zaikanın hissedecek bütün lezaiz-i mat'umatı câmi', kuvve-i bâsıranın hoşuna gidecek bütün mehasini şâmil, kuvve-i hayaliyeyi keyiflendirecek bütün garaibi müştemil ve hâkeza… Bütün havass-ı zahire ve bâtınayı okşayacak ve memnun edecek her şeyi içine koymuştur. Şimdi iki dost var. Beraber o ziyafete giderler. Bir locada, bir sofrada oturuyorlar. Fakat birisinin kuvve-i zaikası pek az olduğundan cüz'î zevk alır. Gözü de az görüyor. Kuvve-i şâmmesi yok. Sanayi-i garibeden anlamaz. Hârika şeyleri bilmez. O nüzhetgâhın, binden ve belki milyondan birisini, kabiliyeti nisbetinde ancak zevk ederek istifade eder. Diğeri ise bütün zahirî ve bâtınî duyguları, akıl ve kalp ve his ve latîfeleri, o derece mükemmel ve o mertebe inkişaf etmiştir ki o seyrangâhtaki bütün incelikleri, güzellikleri ve letaifi ve garaibi ayrı ayrı hissedip zevk ederek, ayrı ayrı lezzet aldığı halde o dost ile omuz omuzadır.
Madem bu karmakarışık, elemli ve daracık şu dünyada böyle oluyor. En küçük ile en büyük beraber iken, serâdan süreyyaya kadar fark oluyor. Elbette dâr-ı saadet ve ebediyet olan cennette bi't-tarîkı'l-evlâ dost, dostu ile beraber iken her birisi istidadına göre sofra-i Rahmanu'r-Rahîm'den, istidatları derecesinde hisselerini alırlar. Bulundukları cennetler ayrı ayrı da olsa beraber bulunmalarına mani olmaz. Çünkü cennetin sekiz tabakası birbirinden yüksek oldukları halde, umumun damı arş-ı a'zamdır.
Nasıl ki mahrutî bir dağın etrafında, birbiri içinde, birbirinden yüksek, kaidesinden zirvesine kadar surlu daireler bulunsa; o daireler birbirinin üstündedir fakat birbirinin güneş görmelerine mani ol maz, birbirinden geçebilir, birbirine bakar. Öyle de cennetler de buna yakın bir tarz ile olduğu, ehadîsin mütenevvi rivayatı işaret ediyor.
Risale-i Nur-Sözler/559
SIDDIKLAR FİRDEVS CENNETİNE GİRCEK PEYGAMBERLERDEN SONRA NEDENMİ
PEYGAMBER MAKAMINDAN SONRA SIDDIK GELİYOR
armut topladim
Allahumme ecirna minen nar
Allah sizden razı olsun hocam
👍👍👍👍👍👍