Merhabalar, güzel anlatımınız için teşekkürler öncelikle. Madde 988’e göre bir taşınırın emin sıfatıyla zilyedinden, iyiniyetle mülkiyet veya sınırlı ayni hak edinen kimsenin bu yetkisini koruduğu ve malın mülkiyetini kazanacağını söyledik. Ancak bu durumda taşınırın ilk sahibi mağdur duruma düşmez mi? Sonuçta taşınırın ilk baştaki maliki kendi isteği dışında malik olduğu taşınırdan mahrum bırakılacak eğer taşınır davası açamaz ise. Bu mağduriyet durumunu açıklayabilir misiniz?
Malik, malının mülkiyetini kaybetmektedir ancak parasal değerini emin sıfatıyla zilyetten isteme hakkına sahiptir. Böylece, hem iyi niyetli 3. kişinin hem de malikin mağdur olmasının önüne geçilmesi sağlanmaya çalışılmıştır.
Şöylede düşünebilirsiniz şimdi malik bir kişiye bir taşınırı güvenerek teslim ediyor ve dış dünyada o taşınırın ziltedi,emanet edilen kisi gibi görünüyor yani bu durumu malik kendi yaratmis oluyor bu dış dünyada yarratığı görüntünün sonuçlarına 3. kişlerin katlanması hakkanayite uygun düşmez yani burda hem iyiniyetli 3. kisi hemde piyasadaki islem güvenliği korunuyor aksi taktirde sizin dediginiz gibi olsa piyasada işlem guvenligi diye bir sey kalmaz millet acaba satan kisi gercekten malikmi diye dusunmekten alışveriş yapamazdi ama çalıntı olması durumu zaten başka oda kanunda ayrıca düzenlenmiş.
Ya ben 1. Sınıfım bu pratğin çok benzeri çıktı sınavda aynısını yazdım ama 20 aldım neden puan alamıyorum ben 60-70 beklerken hep 20 geliyor kafayı yemek üzereyim bu hukuku nerden yazdım da geldim ya
Mülkiyet Hakkı, ayni haktır. Ayni haklar, mutlak haklardandır. Oysa Alacak Hakkı, borç ilişkisinden doğan asli hak olup, nispi haklardandır. Mutlak Haklar (dolayısıyla mülkiyet hakkı) herkese karşı ileri sürülebilir, nispi haklar (dolayısıyla alacak hakkı) herkese karşı ileri sürülemez. Mutlak haklara (dolayısıyla mülkiyet hakkına) herkes saygı göstermek zorundadır. Nispi haklarda (dolayısıyla alacak hakkında) ise sadece hak sahibinin karşısındaki kişi aktif bir görevi yerine getirmekle yükümlüdür.
@@hukukakademi söylediğiniz seyler zaten onumdeki kitapta mevcut. Ancak mülkiyet hakkı her zaman alacak hakkından kuvvetli değilmidir? Kötü niyet göz ardı edilirse.
çok az kişi yorum yapıp izlemiş ancak başlangıç için anlamama çok yardımcı oldu. Teşekkürler.
Konuyu çok daha iyi anlıyoruz. Böyle devam edin hocam. Çok teşekkürler.
Hocam çok teşekkür ederiz lütfen güncel videolarla devam ediniz
Çok güzel bir anlatım...
Çok iyisiniz gerçekten Allah razı olsun
Emeğine sağlık paylaşım için teşekkürler
Elinize sağlık hocam çok faydalı oldu gercekten
Bizim hocadan daha iyi anlatıyorsunuz cok başarılı bu kanal cok büyümeli RUclips’ın tek kalıteli hukuk kanalı🙏
Efsane konu anlatımı olmuş
ilk soruda açık artırma degilde yuz yuze bi ortamda olsaydı nolurdu hocam malik olur mu 3.kişi
Merhabalar, güzel anlatımınız için teşekkürler öncelikle. Madde 988’e göre bir taşınırın emin sıfatıyla zilyedinden, iyiniyetle mülkiyet veya sınırlı ayni hak edinen kimsenin bu yetkisini koruduğu ve malın mülkiyetini kazanacağını söyledik. Ancak bu durumda taşınırın ilk sahibi mağdur duruma düşmez mi? Sonuçta taşınırın ilk baştaki maliki kendi isteği dışında malik olduğu taşınırdan mahrum bırakılacak eğer taşınır davası açamaz ise. Bu mağduriyet durumunu açıklayabilir misiniz?
Hukuk Akademi çok teşekkür ederim 👍🏼
Malik, malının mülkiyetini kaybetmektedir ancak parasal değerini emin sıfatıyla zilyetten isteme hakkına sahiptir. Böylece, hem iyi niyetli 3. kişinin hem de malikin mağdur olmasının önüne geçilmesi sağlanmaya çalışılmıştır.
Hukuk Akademi tmk madde 995 ilk fıkrasında sorumun cevabını bulmuş oldum teşekkürler
Şöylede düşünebilirsiniz şimdi malik bir kişiye bir taşınırı güvenerek teslim ediyor ve dış dünyada o taşınırın ziltedi,emanet edilen kisi gibi görünüyor yani bu durumu malik kendi yaratmis oluyor bu dış dünyada yarratığı görüntünün sonuçlarına 3. kişlerin katlanması hakkanayite uygun düşmez yani burda hem iyiniyetli 3. kisi hemde piyasadaki islem güvenliği korunuyor aksi taktirde sizin dediginiz gibi olsa piyasada işlem guvenligi diye bir sey kalmaz millet acaba satan kisi gercekten malikmi diye dusunmekten alışveriş yapamazdi ama çalıntı olması durumu zaten başka oda kanunda ayrıca düzenlenmiş.
Ya ben 1. Sınıfım bu pratğin çok benzeri çıktı sınavda aynısını yazdım ama 20 aldım neden puan alamıyorum ben 60-70 beklerken hep 20 geliyor kafayı yemek üzereyim bu hukuku nerden yazdım da geldim ya
@@tanrturkukorusun6093 aydın ve medeniden kaldım haftaya gene medeni sınavım var
neden öyle oldu yahu
@@yayayr neyse en son medeninin kitabını yazdık 2. Alışım da BA verdim kurtuldum 😂😂
@@yigithankoroglu797 ben de 1. Sınıfım bu yıl pek anlayamıyorum yorumundan da birazcık korktum önerin var mıdır 😂😂
@@yayayr kork zaten bence çok çalışmak lazım hukukta asosyal olucan sınava 3-4 hafta kala başlıcan çalışmaya yoksa zor
Hocam mulkiyet hakkı her zaman alacak hakkından kuvvetli değil midir?
Mülkiyet Hakkı, ayni haktır. Ayni haklar, mutlak haklardandır. Oysa Alacak Hakkı, borç ilişkisinden doğan asli hak olup, nispi haklardandır. Mutlak Haklar (dolayısıyla mülkiyet hakkı) herkese karşı ileri sürülebilir, nispi haklar (dolayısıyla alacak hakkı) herkese karşı ileri sürülemez. Mutlak haklara (dolayısıyla mülkiyet hakkına) herkes saygı göstermek zorundadır. Nispi haklarda (dolayısıyla alacak hakkında) ise sadece hak sahibinin karşısındaki kişi aktif bir görevi yerine getirmekle yükümlüdür.
Pratikte aksini düşündüren nedir size ?
@@hukukakademi kusura bakmayin daha yeniyim. Bugun derste bunu işledik de aklimda kaldi. Onun için sordum
@@hukukakademi söylediğiniz seyler zaten onumdeki kitapta mevcut. Ancak mülkiyet hakkı her zaman alacak hakkından kuvvetli değilmidir? Kötü niyet göz ardı edilirse.
hocam bir soru sorabilirmiyim
Sor