Son sahneyi ne zaman izlesem içim acıyor. İzzet Günay ve Türkan Şoray nasıl yakışmışlar. Nasıl gercekten yaşarcasına oynamışlar. Son sahnede hep ağlıyorum...
KOZAN'da BİR HATIRA=O yaşlarda uçarı çocuklardık Kozan'da.Akşamları sabırla beklediğimiz sinema saatlerinde paramız olurda sinemaya girebilmişsek duyduğumuz yaşadığımız sevinçlere diyecek yoktu.Nasıl bir sevinçti bu böyle?125 kuruş bedelle sinemada olabilmek ve ışıkların söndürülüp makinist odasınının küçücük penceresinden karanlığı delerek karşıda beyaz perdeye yansıyan bir ışığın vurmasıyla perdede filmin başlaması ve pür dikkat o filmi izlerken duyduğumuz heyecanlar.Ahh o güzel yıllar şimdilerde mazinin derinliklerine sayfa sayfa bir bir gömüldüler.Yıllar sonra içinde bulunduğunuz hayatla mazide kalan geçirdiğiniz yıllarınızla çok kıyaslamalar yaptığınız olmuştur.Hanginiz o mazide kalan geçirdiğiniz yılları özlemediğini söyleyebilir?Hayatları per perişan geçip şimdilerde çok rahat olanlarımız bile şüphesiz o yılları özlerler ve bunun aksini söyleyemezler.Kimler hayatlarındaki gizliden gizliye beğeni duyup üzerine toz konduramadıkları ilk aşklarını unutabilmişlerdir?Şüphesiz hiç birimiz.Hayatlarınızdaki en önemli saydığınız tüm gelişmeler ve olaylar gün gün unutulup hafızalarınızdan silinir ama yaşadıkça ilk aşklarınızı asla unutamazsınız.Onu yaşadığınız toplum örf ve adetleri,gelenekleri görenekleri doğrultusunda şartlandığınız baskılardan dolayı gizliden gizliye takibe alarak,gecenize gündüzünüze sığdıramadan her saniye onu düşündüğünüz bu özelinizi yaşadıkça unutamazsınız unutamazsınız.Belki bu çok sevdiğimiz sinemalar öğretti bizlere aşkları,sevdaları.Belkide şarkılarıydı kalplerimize tel tel vurup,nakış nakış işleyen bu denli unutulmaz sevdaları.Berkant'ın Samanyolu şarkısının plaklarla sokaklarda"Bir şarkısın sen Samanyolu ömür boyu sürecek"diye başlayıp kulaklarımızdan kalbimize inerken sinemalarda Kerime Nadir hanımefendinin o yıllarda çok sevilen eserinin Ediz Hun ve Hülya Koçyiğit'le görselimize sunulması ilk aşklarımızla özdeşleştirdiğimiz en önemli kavramlardı muhakkak.Ya Bir Ömer Lütfi Akad yapımı olan,seneryosunu Sefa Önal'ın yazdığı 1968 senelerinde benim Kozan'da olduğum yıllarda sinemalarda görselimize sunulan Şükran Ay hanımefendinin şarkısını söylediği İzzet Günay ve Türkan Şoray'la oynadıkları "Vesikalı Yarim" filmi benim ilk aşkımla özdeşleştirdiğim film ve "Kalbimi Kıra kıra" şarkısıyla unutamadığım hatıralarım arasında hep yer işgal eder.Seyredenler bilirler bu filmde bir sahne vardır"Çok öncelerden tanışmalıymışız"diye,teknolojinin bizlere sağladığı imkanlarla bu filmi defalarca bıkmamacasına izlemekteyim..Aşk ta çok önceden tanışmışlıkta,sonradan tanışmışlıkta,kavuşmuşlukta,kavuşamamışlıkta sadece akıp giden hayatta bir hatıra.Günahını yalancı dudaklarında arayacağın peşine artık bir daha düşmem diyeceğin bir hatıra..5/Haziran-2020 Şerafettin Sorkun/Konya'dan
O dönem insanlarında sükutulük. Az konuşma. Hani sen sus kalbin konuşsun güzelliği. Tek kelimeyle bir gülüşle çok şey anlatabilme. Türk Sanat müziğinin insanı ağlatan okunuşları. Aşkım" kelimesinin henüz ayağa düşmediği devirler.
En güzel siyah beyaz film bu bence..Hele Rahmetli Şükran Ay ın baharatl ve duygu yüklü sesi...😢😢😢ı sesi...Ve bu "Kalbimi kıra kıra"şarkısı....İzlemelere doyulmuyor.....❤😢
İzzet Günay ve Türkan Şoray ❤❤❤ bambaşka bir seviye... Film çok güzel
eskileri izlemek içimi acııtoyrr. kimler gelmiş geçmiş bu fani dünyadan hey gidi hey.. zaman makınası olsa keşke.
Son sahneyi ne zaman izlesem içim acıyor. İzzet Günay ve Türkan Şoray nasıl yakışmışlar. Nasıl gercekten yaşarcasına oynamışlar. Son sahnede hep ağlıyorum...
Gerçek bir aşk. Kült bir film. Harika oyunculuk, senaryo muhteşem. Çekimler açılar, müzikler kaliteli mükemmel bir film.
150 kere uzledim harika bir film elinize kolunuza teskk yutupta paylaştınız icin
Gerçek aşklar böyle deyil midir derinden oynamışlar muhteşem oyuncular
En güzel Türk filmi ❤
Bir daha gelmez o günler güzel temiz insanlar nerdeler ah eski zamanlar
KOZAN'da BİR HATIRA=O yaşlarda uçarı çocuklardık Kozan'da.Akşamları sabırla beklediğimiz sinema saatlerinde paramız olurda sinemaya girebilmişsek duyduğumuz yaşadığımız sevinçlere diyecek yoktu.Nasıl bir sevinçti bu böyle?125 kuruş bedelle sinemada olabilmek ve ışıkların söndürülüp makinist odasınının küçücük penceresinden karanlığı delerek karşıda beyaz perdeye yansıyan bir ışığın vurmasıyla perdede filmin başlaması ve pür dikkat o filmi izlerken duyduğumuz heyecanlar.Ahh o güzel yıllar şimdilerde mazinin derinliklerine sayfa sayfa bir bir gömüldüler.Yıllar sonra içinde bulunduğunuz hayatla mazide kalan geçirdiğiniz yıllarınızla çok kıyaslamalar yaptığınız olmuştur.Hanginiz o mazide kalan geçirdiğiniz yılları özlemediğini söyleyebilir?Hayatları per perişan geçip şimdilerde çok rahat olanlarımız bile şüphesiz o yılları özlerler ve bunun aksini söyleyemezler.Kimler hayatlarındaki gizliden gizliye beğeni duyup üzerine toz konduramadıkları ilk aşklarını unutabilmişlerdir?Şüphesiz hiç birimiz.Hayatlarınızdaki en önemli saydığınız tüm gelişmeler ve olaylar gün gün unutulup hafızalarınızdan silinir ama yaşadıkça ilk aşklarınızı asla unutamazsınız.Onu yaşadığınız toplum örf ve adetleri,gelenekleri görenekleri doğrultusunda şartlandığınız baskılardan dolayı gizliden gizliye takibe alarak,gecenize gündüzünüze sığdıramadan her saniye onu düşündüğünüz bu özelinizi yaşadıkça unutamazsınız unutamazsınız.Belki bu çok sevdiğimiz sinemalar öğretti bizlere aşkları,sevdaları.Belkide şarkılarıydı kalplerimize tel tel vurup,nakış nakış işleyen bu denli unutulmaz sevdaları.Berkant'ın Samanyolu şarkısının plaklarla sokaklarda"Bir şarkısın sen Samanyolu ömür boyu sürecek"diye başlayıp kulaklarımızdan kalbimize inerken sinemalarda Kerime Nadir hanımefendinin o yıllarda çok sevilen eserinin Ediz Hun ve Hülya Koçyiğit'le görselimize sunulması ilk aşklarımızla özdeşleştirdiğimiz en önemli kavramlardı muhakkak.Ya Bir Ömer Lütfi Akad yapımı olan,seneryosunu Sefa Önal'ın yazdığı 1968 senelerinde benim Kozan'da olduğum yıllarda sinemalarda görselimize sunulan Şükran Ay hanımefendinin şarkısını söylediği İzzet Günay ve Türkan Şoray'la oynadıkları "Vesikalı Yarim" filmi benim ilk aşkımla özdeşleştirdiğim film ve "Kalbimi Kıra kıra" şarkısıyla unutamadığım hatıralarım arasında hep yer işgal eder.Seyredenler bilirler bu filmde bir sahne vardır"Çok öncelerden tanışmalıymışız"diye,teknolojinin bizlere sağladığı imkanlarla bu filmi defalarca bıkmamacasına izlemekteyim..Aşk ta çok önceden tanışmışlıkta,sonradan tanışmışlıkta,kavuşmuşlukta,kavuşamamışlıkta sadece akıp giden hayatta bir hatıra.Günahını yalancı dudaklarında arayacağın peşine artık bir daha düşmem diyeceğin bir hatıra..5/Haziran-2020 Şerafettin Sorkun/Konya'dan
Muhteşem yav bu kadarmı güzel film olur izledigim en iyi film her sahnesi muhteşem
Gerçekten öyle filme izlediğin gibi filmin içinde gibisin
Tüm zamanların kült filmi
Lütfü Akad hocayı saygıyla anıyorum 😔🙏🎥🎬
O dönem insanlarında sükutulük. Az konuşma. Hani sen sus kalbin konuşsun güzelliği. Tek kelimeyle bir gülüşle çok şey anlatabilme.
Türk Sanat müziğinin insanı ağlatan okunuşları.
Aşkım" kelimesinin henüz ayağa düşmediği devirler.
Aynen öyle ağzına sağlık eski filmleri yaşar gibisin
Sabiha'ya helal olsun... Halilin kendisini sevdiğini bildiği halde yuvasından koparmamak adına sevdiği adamdan vazgeçti...
Ülkenin en güzel, en samimi zamanları mıydı bilmem?
En güzel siyah beyaz film bu bence..Hele Rahmetli Şükran Ay ın baharatl ve duygu yüklü sesi...😢😢😢ı sesi...Ve bu "Kalbimi kıra kıra"şarkısı....İzlemelere doyulmuyor.....❤😢
Harika bir film ya, siyah beyaz olması ve restorasyonu ile tam yakışır şekilde.
Filmin analizine de izleyin çok iyi anlatılmış
Halil'in babasının yanındaki mahcubiyeti
Benim için kült niteliğinde
Bu satırları okuyan her kim ise; acının çocuklarısınız...Sevgisiz,mecburiyet içinde geçen dönemlerin bebeleri...
İzzet Ağbi çok güzel oynamış bu rol başkasına hiç yakışmazdi İzzet Ağbiyi çok seviyorum selamlar
Aynen öyle ağzına sağlık filmi izlerken yaşar gibiyiz
klasik
nerde sıktığım mutlu son