Cagri mert bakirci de tum evrimciler ateistler 1 ispati olmayip hakikatten kaçan varliklardir...Yaratici can yani ruh vermeseydi o bedeninizde siz olmaz hissedemezdiniz...bedende sinir sistemi beyin olsun olmasin beden bitki veya şuursuz makine olurdu icinde siz hissetmezdiniz olmazdiniz...
@@Fromworld_00 bilim nedir ? Olağan birşeyi açıklama şekildir ama sadece ne olduğunu nasıl olduğunu açıklar fakat neden olduğunu açıklayamaz ki burda düzen kavramı ortaya çıkıyor ki çağrı gibi bir çok bilim adı altında kendilerine yeni inanc çıkarmış kişiler bu hususta çelisiyorlar
Cagri mert bakirci de tum evrimciler ateistler 1 ispati olmayip hakikatten kaçan varliklardir...Yaratici can yani ruh vermeseydi o bedeninizde siz olmaz hissedemezdiniz...bedende sinir sistemi beyin olsun olmasin beden bitki veya şuursuz makine olurdu icinde siz hissetmezdiniz olmazdiniz...
@@salimsirin7905 Evrim bir iki günde olan bişey değil. Eğer böyle cahilce yorumlamak yerine azıcık evrim teorisini araştırsaydın yada çağrı abinin videolarını izleseydin evrimi anlayabilirdin.
Güncel kullanım halinde olan örnekler verince pek doğru olmadı bence, çünkü verdiği örnekler hem teorik olarak mantıklı hem de işlevsel olarak çalışıyor ama evrim teorik olarak mantıklı olsa da işlevsel olarak çalışıp çalışmadığını bilemeyiz, tamam çalıştığına dair kanıtlar var ama bunlar nihayetinde bi iddia, kimse devre teorisini yalanlayamaz çünkü kendi gözümüzle de görüyoruz, aşikar bi şekilde çalışıyor. Evrim öyle değil, halihazırda çalıştığını, işlevselliğini göremiyoruz yani. Bu da bence bu teoriyi yalanlayabilmek için mantıklı, evrim teorisi için her ne kadar çok kanıtlar olsa da, aksini gösteren kanıtlar da var. Tamam bunlar çok istisna ama bu teoriyi inkar ediyor diye birisini suçlayabilir miyiz?
Yanlış. Örneğin bilim adamları tarafından bazı bakteri türlerinin birkaç hafta gibi kısa sürelerde evrimleşebildiği gözlendi. Hadi onu geçtim bu aralar internette de popüler oldu filler artık dişsiz doğuyor. Bu da 80 yılda gerçekleşen sizin de görmüş olduğunuz Bi evrimdir. Veya ornitorenkler, aslında memeli olmalarına rağmen yumurta ile ürüyorlar, hem karada hem de suda yaşayabiliyorlar vesaire tam bir arageçiş örneği. Sizin de görebildiğiniz gibi arageçiş türü bulmak o kadar da zor değil. Evrim zaten Bi canlının 10 günde kolunu kaybetmesi, uçmaya başlaması falan değildir. Evrim "yaşama ve üreme" yi etkiler ise evrim olur yani atıyorum siz sünnet oldunuz ve çocuğunuz oldu, çocuğunuz sünnetsiz doğar çünkü sünnet cinsel zevki etkiler belki ama hayatta kalma ve üremeyi etkilemez yani oğlunuz yine sünnetsiz doğacaktır. Veya evrim canının ha bu özellik benim için zararlı hadi bu zararlı mutasyon yok edeyim demesi de değildir yani kendi evrimini kontrol edemez çünkü evrim doğal seleksiyondur, örneğin fil örneğine dönecek olursak filler arasında uzun dişli olanlar, kısa dişli olanlar ve hiç dişi olmayanlar var. Uzun dişli olanlar avcılar tarafından avlanıyor ve özellikle ergenlik çağında avlanıyorlar çünkü dişleri bu zamanda en uzun uzunluğa çıkıyor. Yani daha ergen oldukları için çiftleşemeyip kendi uzun diş genlerini ileriki nesillere aktaramıyorlar dolayısı ile kısa dişli ve dişsiz filler çiftleşiyor ve bazı filler kısa dişli bazıları da dişsiz doğuyor bu genlerin dağılımı ile alakalı, 8.sınıfta gen dağılımı dersleri veriliyor zaten bilginiz vardır. Yani sonuç olarak uzun dişli fiiller genlerini aktaramadığı için yok oluyor ve dişsiz fil genleri kısa dişli genleri ile crossing over (çaprazlama) ile gen dağılımına göre daha fazla ürüyorlar bunun sonucunda uzun dişli filler yok oluyor. Konu nereden nereye geldi yani evrim gözlemlenebilir. Evrim 2 anabaşlığa ayrılır mikroevrim ve makroevrim olarak. Sizin bahsettiğiniz makroevrim yani balinaların karadan denizlere geçmesi, insanların denizden karalara çıkması vesaire ama bir de mikroevrim var anlattığım üzere filler bu konuda mikroevrime örnek olarak gösterilebilir. Buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim.
@@mertaslankilic8967 Rica ederim, evet bende onu diyecektim. Mikroevrimi reddetmek bence bi aptallık ama makroevrim hakkında bi fikrim yok, yani var ya da yok demem için baya bi bilgi sahibi olmam gerekir ve ben hiç bilmiyorum nerdeyse. Yani yüzeysel şeyler işte, bilmiyorum alakalı bi iş mi yapıyorsunuz ya da okuyorsunuz ama ne düşünüyorsunuz makroevrim hakkında?
@@todayssubject7055 açıkçası şaşırdım. Ben böyle uzun uzun anlatınca insanlar genelde küfür falan ederler bana sizin gibi insanların olması beni mutlu etti ve hayır sadece Bi zamanlar çok meraklısıydım bu yüzden bolca araştırma yapmıştım ve makroevrimi sormuşsunuz mikroevrimler makroevrimleri oluşturur yani insanlığın maymunlardan ayrıldığı ata olan Hominoidea üst familyası Hominidae ve Hylobatidae den bugünkü insanlara (homo sapiens) kadar olan süreç bir makroevrimdir, bu süre içerisinde sayısız mikroevrim olmuş ve canlı tamamiyle farklılaşmıştır. Damlaya damlaya göl olur? Evrim çok güzel bir konu ama insanlara yanlış anlatılıyor maalesef. Tabii bu sadece Türkiyede de değil Amerika gibi gelişmiş ülkelerde bile evrimi çok büyük Bi çoğunluk reddediyor, umalım da birgün bunları aşabilelim. Bu arada cumhuriyet bayramınız kutlu olsun
@@todayssubject7055 Makroevrim çok üzün sürelerde olduğu için görememen normal. Zaten insan milyonlarca yılı kafasında canlandıramıyor. İnsan 10 20 yıl gibi süreleri kafasında canlandırabiliyor. Demek istediğin sanırım makroevrimi hiç görmedim. Bunu görmek imkansız Çok uzun sürelerde olduğu için ama bu şekilde bakıcak olursak fizik bilim bile değil. İzafiyet teorisi mesela.
@@mertaslankilic8967 Bende uzunca yazabiliyorum bazen, o yüzden anlayabiliyorum, bana bazen direkt cevap vermedikleri de oluyor, rica ederim. Bu arada bana insanın geçmişten günümüze makroevrimine kanıt niteliğinde bi örnek verir misiniz? Bilmediğim için soruyorum, merak ettim yani. Bu arada Amerika bence gelişmiş değil, tamam gelişmiş de genel olarak, lokal olarak çok geri kalmış yerleri yok değil. Hatta emin değilim ama sanırım bi üniversitede evrim eğitimi verilmiyormuş ve tepki olarak da Pastafaryanizm kurulmuş xd Sizin de bayramınız kutlu olsun.
Evrimcilerin Darwin den evrimi anlatmaya başlamaları da manidardır. Çünkü Darwin ampirik gözlemleri ile( DNA ve genlerin varlığından habersiz şekilde) türlerin kökenini; canlıdaki farklılıkların sebebini ; açıklamaya çalışmıştır. Darwin bugün için (DNA ve genlerin varlığı keşfedildikten sonra)anlam ifade etmeyen değerlendirmeler yapmıştır. Çünkü canlının dna'sını görmezden gelerek; şöyle rastgele oldu dediğinizde; bilim yapmış olmazsınız. Varsayalım vücut hücrelerinde değişim oldu.Vücut hücresindeki değişim canlının üreme hücresine aktarılmaz (Yani kaza sonucu kolunu kaybeden bir kişinin;sağlam kollu çocuğu olur ) Vücut hücresindeki değişimin; aynı canlının üreme hücresindeki ilgili özellik geninin kodunda;nasıl bir değişim yaparak ; yeni bir kod oluşturduğunu açıklayamayan hangi evrimi anlatıyorsunuz.Evrimcilerin, kendilerini sıfırlayan bu bilimsel gerçeği ; değersizleştirmek için genlerin işlevini ; değersiz, önemsiz hale getirmeye çalıştıklarını da; söylemek isterim.Evrimci "Genleri kafanızda o kadar da büyütmeyin" diyecektir. Genin insan için ne demek olduğuna da değineceğim.Halkın anlayacağı şekilde anlatayım: Hiç tek yumurta ikizi gördünüz mü ?Benim gördüğüm tek yumurta ikizi kardeşler in (birebir aynı DNA'ya sahip oldukları için) dış görünüşlerinin (fenotipinde)birebir aynı olduğudur. Bu çocukların bazı özelliklerinin; çevresel faktörlerin etkisiyle ;fenotipe (Dış görünüşe )değişik şekilde yansıması (şişman kaslı olma farkları vb) yine kalıtımın konusu içindedir.Evrimcilere bu ufak farklardan ekmek çıkmaz. Canlının fenotipinin( dış görünüşünün) tamamen genlerin kontrolünde olduğunu ; ikizler üzerinde kolayca gözlemleyebilirsiniz ve anlayabilirsiniz. Dna'dan önce, evrim efsanesini ampirik gözlemlerle ;güzellemeler ile götürmüş olan ideolojik zihniyetler ;DNA'nın keşfi ile duvara toslamışlardır. DNA üzerinden izah edemeyecekleri evrimi,dna'dan habersiz Darwin üzerinden anlatmaya; hala türlerin kökeni kitabını basmaya;devam etmektedirler Çünkü Evrim Darwin'in Evrim hikayesidir. Düşüncenin ,hatta inançların ,zihniyetin yaşam biçimlerinin vb'nin evrimi vardır. Evrimin olmaması gerçeği ,Hristiyanlık, İslam dinle ilgili bir konu değildir. DNA'nın ,genlerin keşfi ile canlıda Evrim efsanesinin olmadığı ; canlının akıllı ve bilinçli bir tasarımla oluştuğu ; anlaşılır hale gelmiştir. Bana göre,gören beyinlerin, bu tasarımların büyük bir güç tarafından yaratıldığını ,kavraması da söz konusudur. DNA demek canlının organlarının, her hücresinde, canlıya ait tasarımın muazzam büyüklükte bilgisinin( insan dna'sının büyüklüğü ortalama 2 metredir )hücre çekirdeği gibi çok küçük bir hacme; kodlanarak kaydedilmesidir. Felsefi bakış açısıyla,her şeyde olduğu gibi canlının evrimi olmalı demekle(varsayımıyla) evrim olmuyor. Canlı evrimi, biyoloji biliminin,DNA üzerinden izah etmesi gereken ;bu izahı milyonlarca canlı türü için ölçerek( bilimsel) ispatlaması gereken; bir durumdur. Milyonlarca canlı türü için evrimin, DNA üzerinde nasıl olduğunu; açıklamak zorundasınız.Evrimciler,canlının hangi canlı olduğunu belirleyen,kimliği olan DNA'ya karşı,hesap vermelidir. Felsefi düşünüş ile canlı evrimi yorumu yaparak, fen bilimlerinden onay alamazsınız.Evrim dediğiniz; doğal seleksiyon mekanizmasını öngören bir tasarım ve planın olduğunu reddeden; her şeyin rastgele tesadüflerle oluştuğunu öngören;en temel meselelerden dişi ve erkek canlının bile izahını DNA üzerinden yapamayan bir hikayedir. Evrim için bilim demiyorum. Çünkü bilimsel düşüncenin izah ettiğim gibi evrensel kabullerini içermeyen; bana göre canlı alemini ve sahip olduğu teknolojileri düşündüğümde ve DNA nın varlığını öğrendikten sonra fantastik bir efsanedir.Bol hikaye içerir dna ve genleri yok sayar. Evrimin varlığının ,şüphesiz olmuş bitmiş; sanki laboratuvar ortamında,deneysel olarak ispatlanmış;bir bilimsel görüşmüş gibi kendinden emin şekilde anlatmak; onu bilimsel yapmaz. Ya da çoğunluğa bir bilginin ;iletişim kanalları ile kabul ettirilmesi ;o bilgiyi bilimsel bilgi yapmaz. Çoğunluğun kabul ettiği bilgi ;bilimsel bilgi anlamına gelmez. Kalıtım kanundur. Herhangi bir proteini sentezleyen genin eksikliği,hayati faaliyetleri %80 - 90 olumsuz hale getirebiliyor. Hatta bu durum ,canlının ölümüyle sonuçlanabiliyor. Üzücü sonuçları ile tanıdığımız SMAhastalığı, SMA geni ile oluyor.Sahip olduğumuz genlerle; bugünkü mevcut sağlığımıza sahibiz ya da sahip değiliz. Hastalık genleri olan insanlar veya olan genlerle hastalanmayan veya var olmayan genlerle hasta olanlar var. Kalıtımın kuralları içerisinde tabii ki çevresel faktörlerin eklenmesi söz konusu (bu genlerin işlevselliğin de )Evrimciler, kalıtımla ; evrimi birbirine karıştırarak; genler düzeyinde hiçbir kanıt ortaya koyamayan evrimi;meşrulaştırmaya çalışıyorlar.Evrimin dna'da açıklanmış hiçbir karşılığı yok.DNA üzerinden açıklanmayan hiçbir teoriyi, biyoloji bilimi içine YAMALAYAMAZSINIZ. Gelelim mutasyonlara. Evrimcilerin sıkıştıklarında başvurdukları mutasyon palavrasına.Evrimciler laboratuvar ortamında bile ;yarattıkları mutasyonlarla; istedikleri sonuçları alamadılar.Mutasyonla ilgili şöyle bir örnek vermek istiyorum.Bir kuşun yaşamına uygun uzun gaga yapısı; uzun bacakları ;içi boş kemikleri (ağırlığı azaltacak şekilde )uygun mide ve benzeri iç organ sistemi ;uçmasını sağlayacak uygun kanat yapısı ;optimize edilmiş haldedir.Ve bu özelliklerinin istisnasız tamamı genlerinde mevcuttur.Kuşu kuş yapan yaşadığı çevre değil ; genleridir. Bu kuşta, kimya ve fizik bilimleriyle açıklayacağımız ; teknolojik özellik ve yeteneklerin ; genlerde oluşan kör mutasyonlarla ; rastgele olduğunu söylemek ; akla aykırıdır.Düşünen bir insanın ; aklıyla alay etmek olur.
@@keremmert1582 Evrimcilerin Darwin den evrimi anlatmaya başlamaları da manidardır. Çünkü Darwin ampirik gözlemleri ile( DNA ve genlerin varlığından habersiz şekilde) türlerin kökenini; canlıdaki farklılıkların sebebini ; açıklamaya çalışmıştır. Darwin bugün için (DNA ve genlerin varlığı keşfedildikten sonra)anlam ifade etmeyen değerlendirmeler yapmıştır. Çünkü canlının dna'sını görmezden gelerek; şöyle rastgele oldu dediğinizde; bilim yapmış olmazsınız. Varsayalım vücut hücrelerinde değişim oldu.Vücut hücresindeki değişim canlının üreme hücresine aktarılmaz (Yani kaza sonucu kolunu kaybeden bir kişinin;sağlam kollu çocuğu olur ) Vücut hücresindeki değişimin; aynı canlının üreme hücresindeki ilgili özellik geninin kodunda;nasıl bir değişim yaparak ; yeni bir kod oluşturduğunu açıklayamayan hangi evrimi anlatıyorsunuz.Evrimcilerin, kendilerini sıfırlayan bu bilimsel gerçeği ; değersizleştirmek için genlerin işlevini ; değersiz, önemsiz hale getirmeye çalıştıklarını da; söylemek isterim.Evrimci "Genleri kafanızda o kadar da büyütmeyin" diyecektir. Genin insan için ne demek olduğuna da değineceğim.Halkın anlayacağı şekilde anlatayım: Hiç tek yumurta ikizi gördünüz mü ?Benim gördüğüm tek yumurta ikizi kardeşler in (birebir aynı DNA'ya sahip oldukları için) dış görünüşlerinin (fenotipinde)birebir aynı olduğudur. Bu çocukların bazı özelliklerinin; çevresel faktörlerin etkisiyle ;fenotipe (Dış görünüşe )değişik şekilde yansıması (şişman kaslı olma farkları vb) yine kalıtımın konusu içindedir.Evrimcilere bu ufak farklardan ekmek çıkmaz. Canlının fenotipinin( dış görünüşünün) tamamen genlerin kontrolünde olduğunu ; ikizler üzerinde kolayca gözlemleyebilirsiniz ve anlayabilirsiniz. Dna'dan önce, evrim efsanesini ampirik gözlemlerle ;güzellemeler ile götürmüş olan ideolojik zihniyetler ;DNA'nın keşfi ile duvara toslamışlardır. DNA üzerinden izah edemeyecekleri evrimi,dna'dan habersiz Darwin üzerinden anlatmaya; hala türlerin kökeni kitabını basmaya;devam etmektedirler Çünkü Evrim Darwin'in Evrim hikayesidir. Düşüncenin ,hatta inançların ,zihniyetin yaşam biçimlerinin vb'nin evrimi vardır. Evrimin olmaması gerçeği ,Hristiyanlık, İslam dinle ilgili bir konu değildir. DNA'nın ,genlerin keşfi ile canlıda Evrim efsanesinin olmadığı ; canlının akıllı ve bilinçli bir tasarımla oluştuğu ; anlaşılır hale gelmiştir. Bana göre,gören beyinlerin, bu tasarımların büyük bir güç tarafından yaratıldığını ,kavraması da söz konusudur. DNA demek canlının organlarının, her hücresinde, canlıya ait tasarımın muazzam büyüklükte bilgisinin( insan dna'sının büyüklüğü ortalama 2 metredir )hücre çekirdeği gibi çok küçük bir hacme; kodlanarak kaydedilmesidir. Felsefi bakış açısıyla,her şeyde olduğu gibi canlının evrimi olmalı demekle(varsayımıyla) evrim olmuyor. Canlı evrimi, biyoloji biliminin,DNA üzerinden izah etmesi gereken ;bu izahı milyonlarca canlı türü için ölçerek( bilimsel) ispatlaması gereken; bir durumdur. Milyonlarca canlı türü için evrimin, DNA üzerinde nasıl olduğunu; açıklamak zorundasınız.Evrimciler,canlının hangi canlı olduğunu belirleyen,kimliği olan DNA'ya karşı,hesap vermelidir. Felsefi düşünüş ile canlı evrimi yorumu yaparak, fen bilimlerinden onay alamazsınız.Evrim dediğiniz; doğal seleksiyon mekanizmasını öngören bir tasarım ve planın olduğunu reddeden; her şeyin rastgele tesadüflerle oluştuğunu öngören;en temel meselelerden dişi ve erkek canlının bile izahını DNA üzerinden yapamayan bir hikayedir. Evrim için bilim demiyorum. Çünkü bilimsel düşüncenin izah ettiğim gibi evrensel kabullerini içermeyen; bana göre canlı alemini ve sahip olduğu teknolojileri düşündüğümde ve DNA nın varlığını öğrendikten sonra fantastik bir efsanedir.Bol hikaye içerir dna ve genleri yok sayar. Evrimin varlığının ,şüphesiz olmuş bitmiş; sanki laboratuvar ortamında,deneysel olarak ispatlanmış;bir bilimsel görüşmüş gibi kendinden emin şekilde anlatmak; onu bilimsel yapmaz. Ya da çoğunluğa bir bilginin ;iletişim kanalları ile kabul ettirilmesi ;o bilgiyi bilimsel bilgi yapmaz. Çoğunluğun kabul ettiği bilgi ;bilimsel bilgi anlamına gelmez. Kalıtım kanundur. Herhangi bir proteini sentezleyen genin eksikliği,hayati faaliyetleri %80 - 90 olumsuz hale getirebiliyor. Hatta bu durum ,canlının ölümüyle sonuçlanabiliyor. Üzücü sonuçları ile tanıdığımız SMAhastalığı, SMA geni ile oluyor.Sahip olduğumuz genlerle; bugünkü mevcut sağlığımıza sahibiz ya da sahip değiliz. Hastalık genleri olan insanlar veya olan genlerle hastalanmayan veya var olmayan genlerle hasta olanlar var. Kalıtımın kuralları içerisinde tabii ki çevresel faktörlerin eklenmesi söz konusu (bu genlerin işlevselliğin de )Evrimciler, kalıtımla ; evrimi birbirine karıştırarak; genler düzeyinde hiçbir kanıt ortaya koyamayan evrimi;meşrulaştırmaya çalışıyorlar.Evrimin dna'da açıklanmış hiçbir karşılığı yok.DNA üzerinden açıklanmayan hiçbir teoriyi, biyoloji bilimi içine YAMALAYAMAZSINIZ. Gelelim mutasyonlara. Evrimcilerin sıkıştıklarında başvurdukları mutasyon palavrasına.Evrimciler laboratuvar ortamında bile ;yarattıkları mutasyonlarla; istedikleri sonuçları alamadılar.Mutasyonla ilgili şöyle bir örnek vermek istiyorum.Bir kuşun yaşamına uygun uzun gaga yapısı; uzun bacakları ;içi boş kemikleri (ağırlığı azaltacak şekilde )uygun mide ve benzeri iç organ sistemi ;uçmasını sağlayacak uygun kanat yapısı ;optimize edilmiş haldedir.Ve bu özelliklerinin istisnasız tamamı genlerinde mevcuttur.Kuşu kuş yapan yaşadığı çevre değil ; genleridir. Bu kuşta, kimya ve fizik bilimleriyle açıklayacağımız ; teknolojik özellik ve yeteneklerin ; genlerde oluşan kör mutasyonlarla ; rastgele olduğunu söylemek ; akla aykırıdır.Düşünen bir insanın ; aklıyla alay etmek olur.
Evrim bir yasadır.Türler değişiyor mu? Değişiyor.Gen dağılımları nesiller içinde farklılaşıyor mu? Evet. Tıpkı şunun gibi: Elma düşüyor mu? Evet Elma hep yere doğru düşüyor,yer elmaya doğru değil,öyle mi? Evet
Kütleçekim sadece bir teori.
😂😂
Cagri mert bakirci de tum evrimciler ateistler 1 ispati olmayip hakikatten kaçan varliklardir...Yaratici can yani ruh vermeseydi o bedeninizde siz olmaz hissedemezdiniz...bedende sinir sistemi beyin olsun olmasin beden bitki veya şuursuz makine olurdu icinde siz hissetmezdiniz olmazdiniz...
@@salimsirin7905 yine mi sen
@@salimsirin7905 he he aynen
@@Fromworld_00 bilim nedir ? Olağan birşeyi açıklama şekildir ama sadece ne olduğunu nasıl olduğunu açıklar fakat neden olduğunu açıklayamaz ki burda düzen kavramı ortaya çıkıyor ki çağrı gibi bir çok bilim adı altında kendilerine yeni inanc çıkarmış kişiler bu hususta çelisiyorlar
Başlığı görerek sevinçle koşarak gelen bir çok insan umarım videodan gerekli dersi çıkarmıştır.
Cagri mert bakirci de tum evrimciler ateistler 1 ispati olmayip hakikatten kaçan varliklardir...Yaratici can yani ruh vermeseydi o bedeninizde siz olmaz hissedemezdiniz...bedende sinir sistemi beyin olsun olmasin beden bitki veya şuursuz makine olurdu icinde siz hissetmezdiniz olmazdiniz...
@@salimsirin7905 aynen öyle kardeş sen bu câhilleri umursama
Evrim sadece evrimcilerin inandigi kurgudur...mesela solungactan akcigere 1 gecede mi gecildi?nerde ara organi?
@@salimsirin7905 max Müslüman zekası 😯
@@salimsirin7905 Evrim bir iki günde olan bişey değil. Eğer böyle cahilce yorumlamak yerine azıcık evrim teorisini araştırsaydın yada çağrı abinin videolarını izleseydin evrimi anlayabilirdin.
Slm meteor yada göktaşı nasıl anlaşılır mıknatıs testi yeterlimi yoksa başka test gereklimi bilgi verirseniz sevinirim saygılar
Güncel kullanım halinde olan örnekler verince pek doğru olmadı bence, çünkü verdiği örnekler hem teorik olarak mantıklı hem de işlevsel olarak çalışıyor ama evrim teorik olarak mantıklı olsa da işlevsel olarak çalışıp çalışmadığını bilemeyiz, tamam çalıştığına dair kanıtlar var ama bunlar nihayetinde bi iddia, kimse devre teorisini yalanlayamaz çünkü kendi gözümüzle de görüyoruz, aşikar bi şekilde çalışıyor. Evrim öyle değil, halihazırda çalıştığını, işlevselliğini göremiyoruz yani. Bu da bence bu teoriyi yalanlayabilmek için mantıklı, evrim teorisi için her ne kadar çok kanıtlar olsa da, aksini gösteren kanıtlar da var. Tamam bunlar çok istisna ama bu teoriyi inkar ediyor diye birisini suçlayabilir miyiz?
Yanlış. Örneğin bilim adamları tarafından bazı bakteri türlerinin birkaç hafta gibi kısa sürelerde evrimleşebildiği gözlendi. Hadi onu geçtim bu aralar internette de popüler oldu filler artık dişsiz doğuyor. Bu da 80 yılda gerçekleşen sizin de görmüş olduğunuz Bi evrimdir. Veya ornitorenkler, aslında memeli olmalarına rağmen yumurta ile ürüyorlar, hem karada hem de suda yaşayabiliyorlar vesaire tam bir arageçiş örneği. Sizin de görebildiğiniz gibi arageçiş türü bulmak o kadar da zor değil. Evrim zaten Bi canlının 10 günde kolunu kaybetmesi, uçmaya başlaması falan değildir. Evrim "yaşama ve üreme" yi etkiler ise evrim olur yani atıyorum siz sünnet oldunuz ve çocuğunuz oldu, çocuğunuz sünnetsiz doğar çünkü sünnet cinsel zevki etkiler belki ama hayatta kalma ve üremeyi etkilemez yani oğlunuz yine sünnetsiz doğacaktır. Veya evrim canının ha bu özellik benim için zararlı hadi bu zararlı mutasyon yok edeyim demesi de değildir yani kendi evrimini kontrol edemez çünkü evrim doğal seleksiyondur, örneğin fil örneğine dönecek olursak filler arasında uzun dişli olanlar, kısa dişli olanlar ve hiç dişi olmayanlar var. Uzun dişli olanlar avcılar tarafından avlanıyor ve özellikle ergenlik çağında avlanıyorlar çünkü dişleri bu zamanda en uzun uzunluğa çıkıyor. Yani daha ergen oldukları için çiftleşemeyip kendi uzun diş genlerini ileriki nesillere aktaramıyorlar dolayısı ile kısa dişli ve dişsiz filler çiftleşiyor ve bazı filler kısa dişli bazıları da dişsiz doğuyor bu genlerin dağılımı ile alakalı, 8.sınıfta gen dağılımı dersleri veriliyor zaten bilginiz vardır. Yani sonuç olarak uzun dişli fiiller genlerini aktaramadığı için yok oluyor ve dişsiz fil genleri kısa dişli genleri ile crossing over (çaprazlama) ile gen dağılımına göre daha fazla ürüyorlar bunun sonucunda uzun dişli filler yok oluyor. Konu nereden nereye geldi yani evrim gözlemlenebilir. Evrim 2 anabaşlığa ayrılır mikroevrim ve makroevrim olarak. Sizin bahsettiğiniz makroevrim yani balinaların karadan denizlere geçmesi, insanların denizden karalara çıkması vesaire ama bir de mikroevrim var anlattığım üzere filler bu konuda mikroevrime örnek olarak gösterilebilir. Buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim.
@@mertaslankilic8967 Rica ederim, evet bende onu diyecektim. Mikroevrimi reddetmek bence bi aptallık ama makroevrim hakkında bi fikrim yok, yani var ya da yok demem için baya bi bilgi sahibi olmam gerekir ve ben hiç bilmiyorum nerdeyse. Yani yüzeysel şeyler işte, bilmiyorum alakalı bi iş mi yapıyorsunuz ya da okuyorsunuz ama ne düşünüyorsunuz makroevrim hakkında?
@@todayssubject7055 açıkçası şaşırdım. Ben böyle uzun uzun anlatınca insanlar genelde küfür falan ederler bana sizin gibi insanların olması beni mutlu etti ve hayır sadece Bi zamanlar çok meraklısıydım bu yüzden bolca araştırma yapmıştım ve makroevrimi sormuşsunuz mikroevrimler makroevrimleri oluşturur yani insanlığın maymunlardan ayrıldığı ata olan Hominoidea üst familyası Hominidae ve Hylobatidae den bugünkü insanlara (homo sapiens) kadar olan süreç bir makroevrimdir, bu süre içerisinde sayısız mikroevrim olmuş ve canlı tamamiyle farklılaşmıştır. Damlaya damlaya göl olur? Evrim çok güzel bir konu ama insanlara yanlış anlatılıyor maalesef. Tabii bu sadece Türkiyede de değil Amerika gibi gelişmiş ülkelerde bile evrimi çok büyük Bi çoğunluk reddediyor, umalım da birgün bunları aşabilelim. Bu arada cumhuriyet bayramınız kutlu olsun
@@todayssubject7055 Makroevrim çok üzün sürelerde olduğu için görememen normal. Zaten insan milyonlarca yılı kafasında canlandıramıyor. İnsan 10 20 yıl gibi süreleri kafasında canlandırabiliyor. Demek istediğin sanırım makroevrimi hiç görmedim. Bunu görmek imkansız Çok uzun sürelerde olduğu için ama bu şekilde bakıcak olursak fizik bilim bile değil. İzafiyet teorisi mesela.
@@mertaslankilic8967 Bende uzunca yazabiliyorum bazen, o yüzden anlayabiliyorum, bana bazen direkt cevap vermedikleri de oluyor, rica ederim.
Bu arada bana insanın geçmişten günümüze makroevrimine kanıt niteliğinde bi örnek verir misiniz? Bilmediğim için soruyorum, merak ettim yani. Bu arada Amerika bence gelişmiş değil, tamam gelişmiş de genel olarak, lokal olarak çok geri kalmış yerleri yok değil. Hatta emin değilim ama sanırım bi üniversitede evrim eğitimi verilmiyormuş ve tepki olarak da Pastafaryanizm kurulmuş xd
Sizin de bayramınız kutlu olsun.
Teori ve kanıtlamak
Kitap yazmis birisi.
Bir şey kanıtlansa da teori olabilir
Evrimcilerin Darwin den evrimi anlatmaya başlamaları da manidardır. Çünkü Darwin ampirik gözlemleri ile( DNA ve genlerin varlığından habersiz şekilde) türlerin kökenini; canlıdaki farklılıkların sebebini ; açıklamaya çalışmıştır. Darwin bugün için (DNA ve genlerin varlığı keşfedildikten sonra)anlam ifade etmeyen değerlendirmeler yapmıştır. Çünkü canlının dna'sını görmezden gelerek; şöyle rastgele oldu dediğinizde; bilim yapmış olmazsınız.
Varsayalım vücut hücrelerinde değişim oldu.Vücut hücresindeki değişim canlının üreme hücresine aktarılmaz (Yani kaza sonucu kolunu kaybeden bir kişinin;sağlam kollu çocuğu olur )
Vücut hücresindeki değişimin; aynı canlının üreme hücresindeki ilgili özellik geninin kodunda;nasıl bir değişim yaparak ; yeni bir kod oluşturduğunu açıklayamayan hangi evrimi anlatıyorsunuz.Evrimcilerin, kendilerini sıfırlayan bu bilimsel gerçeği ; değersizleştirmek için genlerin işlevini ; değersiz, önemsiz hale getirmeye çalıştıklarını da; söylemek isterim.Evrimci "Genleri kafanızda o kadar da büyütmeyin" diyecektir.
Genin insan için ne demek olduğuna da değineceğim.Halkın anlayacağı şekilde anlatayım: Hiç tek yumurta ikizi gördünüz mü ?Benim gördüğüm tek yumurta ikizi kardeşler in (birebir aynı DNA'ya sahip oldukları için) dış görünüşlerinin (fenotipinde)birebir aynı olduğudur. Bu çocukların bazı özelliklerinin; çevresel faktörlerin etkisiyle ;fenotipe (Dış görünüşe )değişik şekilde yansıması (şişman kaslı olma farkları vb) yine kalıtımın konusu içindedir.Evrimcilere bu ufak farklardan ekmek çıkmaz. Canlının fenotipinin( dış görünüşünün) tamamen genlerin kontrolünde olduğunu ; ikizler üzerinde kolayca gözlemleyebilirsiniz ve anlayabilirsiniz. Dna'dan önce, evrim efsanesini ampirik gözlemlerle ;güzellemeler ile götürmüş olan ideolojik zihniyetler ;DNA'nın keşfi ile duvara toslamışlardır. DNA üzerinden izah edemeyecekleri evrimi,dna'dan habersiz Darwin üzerinden anlatmaya; hala türlerin kökeni kitabını basmaya;devam etmektedirler Çünkü Evrim Darwin'in Evrim hikayesidir.
Düşüncenin ,hatta inançların ,zihniyetin yaşam biçimlerinin vb'nin evrimi vardır. Evrimin olmaması gerçeği ,Hristiyanlık, İslam dinle ilgili bir konu değildir. DNA'nın ,genlerin keşfi ile canlıda Evrim efsanesinin olmadığı ; canlının akıllı ve bilinçli bir tasarımla oluştuğu ; anlaşılır hale gelmiştir. Bana göre,gören beyinlerin, bu tasarımların büyük bir güç tarafından yaratıldığını ,kavraması da söz konusudur. DNA demek canlının organlarının, her hücresinde, canlıya ait tasarımın muazzam büyüklükte bilgisinin( insan dna'sının büyüklüğü ortalama 2 metredir )hücre çekirdeği gibi çok küçük bir hacme; kodlanarak kaydedilmesidir.
Felsefi bakış açısıyla,her şeyde olduğu gibi canlının evrimi olmalı demekle(varsayımıyla) evrim olmuyor. Canlı evrimi, biyoloji biliminin,DNA üzerinden izah etmesi gereken ;bu izahı milyonlarca canlı türü için ölçerek( bilimsel) ispatlaması gereken; bir durumdur. Milyonlarca canlı türü için evrimin, DNA üzerinde nasıl olduğunu; açıklamak zorundasınız.Evrimciler,canlının hangi canlı olduğunu belirleyen,kimliği olan DNA'ya karşı,hesap vermelidir. Felsefi düşünüş ile canlı evrimi yorumu yaparak, fen bilimlerinden onay alamazsınız.Evrim dediğiniz; doğal seleksiyon mekanizmasını öngören bir tasarım ve planın olduğunu reddeden; her şeyin rastgele tesadüflerle oluştuğunu öngören;en temel meselelerden dişi ve erkek canlının bile izahını DNA üzerinden yapamayan bir hikayedir. Evrim için bilim demiyorum. Çünkü bilimsel düşüncenin izah ettiğim gibi evrensel kabullerini içermeyen; bana göre canlı alemini ve sahip olduğu teknolojileri düşündüğümde ve DNA nın varlığını öğrendikten sonra fantastik bir efsanedir.Bol hikaye içerir dna ve genleri yok sayar.
Evrimin varlığının ,şüphesiz olmuş bitmiş; sanki laboratuvar ortamında,deneysel olarak ispatlanmış;bir bilimsel görüşmüş gibi kendinden emin şekilde anlatmak; onu bilimsel yapmaz. Ya da çoğunluğa bir bilginin ;iletişim kanalları ile kabul ettirilmesi ;o bilgiyi bilimsel bilgi yapmaz. Çoğunluğun kabul ettiği bilgi ;bilimsel bilgi anlamına gelmez.
Kalıtım kanundur. Herhangi bir proteini sentezleyen genin eksikliği,hayati faaliyetleri %80 - 90 olumsuz hale getirebiliyor. Hatta bu durum ,canlının ölümüyle sonuçlanabiliyor. Üzücü sonuçları ile tanıdığımız SMAhastalığı, SMA geni ile oluyor.Sahip olduğumuz genlerle; bugünkü mevcut sağlığımıza sahibiz ya da sahip değiliz. Hastalık genleri olan insanlar veya olan genlerle hastalanmayan veya var olmayan genlerle hasta olanlar var. Kalıtımın kuralları içerisinde tabii ki çevresel faktörlerin eklenmesi söz konusu (bu genlerin işlevselliğin de )Evrimciler, kalıtımla ; evrimi birbirine karıştırarak; genler düzeyinde hiçbir kanıt ortaya koyamayan evrimi;meşrulaştırmaya çalışıyorlar.Evrimin dna'da açıklanmış hiçbir karşılığı yok.DNA üzerinden açıklanmayan hiçbir teoriyi, biyoloji bilimi içine YAMALAYAMAZSINIZ.
Gelelim mutasyonlara. Evrimcilerin sıkıştıklarında başvurdukları mutasyon palavrasına.Evrimciler laboratuvar ortamında bile ;yarattıkları mutasyonlarla; istedikleri sonuçları alamadılar.Mutasyonla ilgili şöyle bir örnek vermek istiyorum.Bir kuşun yaşamına uygun uzun gaga yapısı; uzun bacakları ;içi boş kemikleri (ağırlığı azaltacak şekilde )uygun mide ve benzeri iç organ sistemi ;uçmasını sağlayacak uygun kanat yapısı ;optimize edilmiş haldedir.Ve bu özelliklerinin istisnasız tamamı genlerinde mevcuttur.Kuşu kuş yapan yaşadığı çevre değil ; genleridir. Bu kuşta, kimya ve fizik bilimleriyle açıklayacağımız ; teknolojik özellik ve yeteneklerin ; genlerde oluşan kör mutasyonlarla ; rastgele olduğunu söylemek ; akla aykırıdır.Düşünen bir insanın ; aklıyla alay etmek olur.
Sen de Allahin sana verdigi herseyi görmezden geliyosun
@@jetpdr jsisjdiskshddjnxjdjsjhs
@@jetpdr arkadasim cagri abininde dedigi gibi görmezden gel zaten bilime ters düsen insana kelimeler kifayetsiz
@@jetpdr kusma bende kusarim
@@brokolit6453 aynen kanka sen bilimsel ordinaryus profesör
@@gn9941 ya bebe git isine 13 yasinda ahkamkesme
Evrim bir hipotezdir
@@hgt552 ne sen evrimi ne de ben tanrıyı kanitlayabilirim
@@keremmert1582olm siz gerizekalı mısınız lan? Evrimi mikroskobik canlılar sayesinde kanıtlayabiliyoruz.
@@keremmert1582 Evrimcilerin Darwin den evrimi anlatmaya başlamaları da manidardır. Çünkü Darwin ampirik gözlemleri ile( DNA ve genlerin varlığından habersiz şekilde) türlerin kökenini; canlıdaki farklılıkların sebebini ; açıklamaya çalışmıştır. Darwin bugün için (DNA ve genlerin varlığı keşfedildikten sonra)anlam ifade etmeyen değerlendirmeler yapmıştır. Çünkü canlının dna'sını görmezden gelerek; şöyle rastgele oldu dediğinizde; bilim yapmış olmazsınız.
Varsayalım vücut hücrelerinde değişim oldu.Vücut hücresindeki değişim canlının üreme hücresine aktarılmaz (Yani kaza sonucu kolunu kaybeden bir kişinin;sağlam kollu çocuğu olur )
Vücut hücresindeki değişimin; aynı canlının üreme hücresindeki ilgili özellik geninin kodunda;nasıl bir değişim yaparak ; yeni bir kod oluşturduğunu açıklayamayan hangi evrimi anlatıyorsunuz.Evrimcilerin, kendilerini sıfırlayan bu bilimsel gerçeği ; değersizleştirmek için genlerin işlevini ; değersiz, önemsiz hale getirmeye çalıştıklarını da; söylemek isterim.Evrimci "Genleri kafanızda o kadar da büyütmeyin" diyecektir.
Genin insan için ne demek olduğuna da değineceğim.Halkın anlayacağı şekilde anlatayım: Hiç tek yumurta ikizi gördünüz mü ?Benim gördüğüm tek yumurta ikizi kardeşler in (birebir aynı DNA'ya sahip oldukları için) dış görünüşlerinin (fenotipinde)birebir aynı olduğudur. Bu çocukların bazı özelliklerinin; çevresel faktörlerin etkisiyle ;fenotipe (Dış görünüşe )değişik şekilde yansıması (şişman kaslı olma farkları vb) yine kalıtımın konusu içindedir.Evrimcilere bu ufak farklardan ekmek çıkmaz. Canlının fenotipinin( dış görünüşünün) tamamen genlerin kontrolünde olduğunu ; ikizler üzerinde kolayca gözlemleyebilirsiniz ve anlayabilirsiniz. Dna'dan önce, evrim efsanesini ampirik gözlemlerle ;güzellemeler ile götürmüş olan ideolojik zihniyetler ;DNA'nın keşfi ile duvara toslamışlardır. DNA üzerinden izah edemeyecekleri evrimi,dna'dan habersiz Darwin üzerinden anlatmaya; hala türlerin kökeni kitabını basmaya;devam etmektedirler Çünkü Evrim Darwin'in Evrim hikayesidir.
Düşüncenin ,hatta inançların ,zihniyetin yaşam biçimlerinin vb'nin evrimi vardır. Evrimin olmaması gerçeği ,Hristiyanlık, İslam dinle ilgili bir konu değildir. DNA'nın ,genlerin keşfi ile canlıda Evrim efsanesinin olmadığı ; canlının akıllı ve bilinçli bir tasarımla oluştuğu ; anlaşılır hale gelmiştir. Bana göre,gören beyinlerin, bu tasarımların büyük bir güç tarafından yaratıldığını ,kavraması da söz konusudur. DNA demek canlının organlarının, her hücresinde, canlıya ait tasarımın muazzam büyüklükte bilgisinin( insan dna'sının büyüklüğü ortalama 2 metredir )hücre çekirdeği gibi çok küçük bir hacme; kodlanarak kaydedilmesidir.
Felsefi bakış açısıyla,her şeyde olduğu gibi canlının evrimi olmalı demekle(varsayımıyla) evrim olmuyor. Canlı evrimi, biyoloji biliminin,DNA üzerinden izah etmesi gereken ;bu izahı milyonlarca canlı türü için ölçerek( bilimsel) ispatlaması gereken; bir durumdur. Milyonlarca canlı türü için evrimin, DNA üzerinde nasıl olduğunu; açıklamak zorundasınız.Evrimciler,canlının hangi canlı olduğunu belirleyen,kimliği olan DNA'ya karşı,hesap vermelidir. Felsefi düşünüş ile canlı evrimi yorumu yaparak, fen bilimlerinden onay alamazsınız.Evrim dediğiniz; doğal seleksiyon mekanizmasını öngören bir tasarım ve planın olduğunu reddeden; her şeyin rastgele tesadüflerle oluştuğunu öngören;en temel meselelerden dişi ve erkek canlının bile izahını DNA üzerinden yapamayan bir hikayedir. Evrim için bilim demiyorum. Çünkü bilimsel düşüncenin izah ettiğim gibi evrensel kabullerini içermeyen; bana göre canlı alemini ve sahip olduğu teknolojileri düşündüğümde ve DNA nın varlığını öğrendikten sonra fantastik bir efsanedir.Bol hikaye içerir dna ve genleri yok sayar.
Evrimin varlığının ,şüphesiz olmuş bitmiş; sanki laboratuvar ortamında,deneysel olarak ispatlanmış;bir bilimsel görüşmüş gibi kendinden emin şekilde anlatmak; onu bilimsel yapmaz. Ya da çoğunluğa bir bilginin ;iletişim kanalları ile kabul ettirilmesi ;o bilgiyi bilimsel bilgi yapmaz. Çoğunluğun kabul ettiği bilgi ;bilimsel bilgi anlamına gelmez.
Kalıtım kanundur. Herhangi bir proteini sentezleyen genin eksikliği,hayati faaliyetleri %80 - 90 olumsuz hale getirebiliyor. Hatta bu durum ,canlının ölümüyle sonuçlanabiliyor. Üzücü sonuçları ile tanıdığımız SMAhastalığı, SMA geni ile oluyor.Sahip olduğumuz genlerle; bugünkü mevcut sağlığımıza sahibiz ya da sahip değiliz. Hastalık genleri olan insanlar veya olan genlerle hastalanmayan veya var olmayan genlerle hasta olanlar var. Kalıtımın kuralları içerisinde tabii ki çevresel faktörlerin eklenmesi söz konusu (bu genlerin işlevselliğin de )Evrimciler, kalıtımla ; evrimi birbirine karıştırarak; genler düzeyinde hiçbir kanıt ortaya koyamayan evrimi;meşrulaştırmaya çalışıyorlar.Evrimin dna'da açıklanmış hiçbir karşılığı yok.DNA üzerinden açıklanmayan hiçbir teoriyi, biyoloji bilimi içine YAMALAYAMAZSINIZ.
Gelelim mutasyonlara. Evrimcilerin sıkıştıklarında başvurdukları mutasyon palavrasına.Evrimciler laboratuvar ortamında bile ;yarattıkları mutasyonlarla; istedikleri sonuçları alamadılar.Mutasyonla ilgili şöyle bir örnek vermek istiyorum.Bir kuşun yaşamına uygun uzun gaga yapısı; uzun bacakları ;içi boş kemikleri (ağırlığı azaltacak şekilde )uygun mide ve benzeri iç organ sistemi ;uçmasını sağlayacak uygun kanat yapısı ;optimize edilmiş haldedir.Ve bu özelliklerinin istisnasız tamamı genlerinde mevcuttur.Kuşu kuş yapan yaşadığı çevre değil ; genleridir. Bu kuşta, kimya ve fizik bilimleriyle açıklayacağımız ; teknolojik özellik ve yeteneklerin ; genlerde oluşan kör mutasyonlarla ; rastgele olduğunu söylemek ; akla aykırıdır.Düşünen bir insanın ; aklıyla alay etmek olur.
Evrim bir yasadır.Türler değişiyor mu? Değişiyor.Gen dağılımları nesiller içinde farklılaşıyor mu? Evet.
Tıpkı şunun gibi:
Elma düşüyor mu? Evet
Elma hep yere doğru düşüyor,yer elmaya doğru değil,öyle mi? Evet
evrim inançmıki amk kanıtlayamazsın zaten keşfeden insanlar@@keremmert1582