Orhan Cevher ile Lego ve Sinema Çevirmenliği Üzerine Sohbet
HTML-код
- Опубликовано: 15 окт 2024
- Konuğumuz Orhan Cevher ile sohbetimizin ikinci ve son bölümü yayında. Bu bölümde kendisine, Lego koleksiyonu ve sinema çevirmenliği üzerine merak ettiğimiz soruları yönelttik.
Hızı 0.75 yapın, geç bitiyor.
Amatör olarak çeviri yapıyor(d)um genellikle de 20 dk'lık sitcom'lardan aktif çevirmeni olmayanları seçiyordum. 20 dk'lık bir dizi ne kadar sürer, yaklaşık 700 satır konuşma olan bir diziyi oldu diyerek çevirmem neredeyse bir günümü alıyordu. İzlemek ayrı, altyazıyı kendi kültürümüze uyarlamak, deyimleri çevirmek, karşılık bulmak falan ciddi ciddi çok büyük iş. Altyazı çevirmenlerine müthiş saygı duyuyorum çünkü gerçekten aşırı zor bir iş. Göründüğü gibi değil hiç.
Levent abi geçmişi aninca 😅😅 çok mutlu oluyor yav
Harika bir sohbet olmuş, devamı gelsin ve bu güzel kuşağın yaşadıkları böylece tarihteki kayıtlarda yerini alsın.
Orhan beyi tanımamıza vesile olduğunuz için teşekkürler :) Kendisini yeni içeriklerde de görmek çok isteriz.
Sayenizde Orhan Cevher'i tanımış olduk. Çok güzel bir sohbet olmuş, umarım tekrarlanır :)
Çok teşekkür ederim o kadar güzel sohbet olmuş ki hayranlıkla dinledim.
TS'de izlediğim en iyi içeriklerden biriydi, ağzınıza sağlık.
Yahu hepiniz çok özel adamlarsiniz hepinize helal olsun ... yasama sevinci veriyorsunuz insana ❤️
Konuğun konuşmasına müsade etme, yerinde ve ilgi çekici sorular sorma. Keşke televizyondaki programlar da bu seviyede olsa.
Müthiş program...
Keyifli sohbet için teşekkürler.
Altyazı ve LEGO için ayrı bölüm olursa tadından yenmez Orhan cevher mükemmel bir insan 😍😁🙏🙏 iki sektör konusunda da acayip bilgili bır insan özellikle altyazı sinema eğlence sektörü hakkında da ayrı video olsa ne güzel olur
Harikulade bir videoydu. Teknoseyir'in en iyi işlerindendi. Orhan Bey'i tanımış olduk. Hayatımıza bir yerlerden dokunmuş hep. Bunlar da güzel dokunuşlar olmuş.
Altyazı bölümünü çok merakla takip ettim. Lego da tam bonus oldu. Modüler ev setlerinden eşimle beraber almış, keyifle yapmıştık (hatta uzun sürsün diye eşimi frenlemeye çalışıyordum). Şimdi salonumuzda duruyor 4 tanesi. 1-2 tanesine zar zor ulaşmıştık. Orhan Bey'i önceden tanısam, Adore yerine ondan alırdık.
İleride imkan olursa bu konularda uzun uzun dinlemeyi isterim kendisini. Levent Beyle beraber çok keyifli bir sohbete imza attılar.
Teşekkür ederim.
Muhteşem bir sohbetti. Katkısı olanlara teşekkürler.
Film isimlerinin Türkçe' ye çevrilmesi konusunda en saçma örneklerden biri de 1993 yılında Brandon Lee' nin hayatını kaybettiği ''The Crow'' filminin 1994 yılında bizim sinemalara geldiği zaman ''Ölümsüz Aşk'' diye çevrilmesiydi. ''Karga'' ismiyle filmin gişe yapmayacağını düşünen bu zihniyet, kim bilir başka ne saçma isimlere imza atmıştır.
İyi ki Çılgın Aşk dememişler :)
@@Verminaardd şaşırtmazdı 😊
Senene kardesim
@@romusromulus bak yaaa 😊
Çok güzel bir sohbetti. 41 dk nın nasıl geçtiğini anlamadım.
Güzel bir sohbet olmuş. Hem çok özel anlatımlar, hem de yaptıkları için teşekkürler.
Sevgili Orhan Cevher harikasın.
ilber ortaylı yla aynı seviyedeler bence ; iki tarafında konuşması insanı rahatlatıyor, bu ülkede yaşadığımı unutuyorum.
İlber Ortaylı tarihi günümüz koşullarına yaranacağı insanlara göre eğip büken biri
Yine çok keyifli bir sohbet daha, teşekkürler 😊
Maşallah Orhan bey isviçre çakısı gibi.
LP'yi mutlu eden şeyler beni de mutlu ediyor, legoya başlıyorum ^^
Orhan Bey tekrardan konuk olsun ve çeviri sektörüne girmek isteyen genç nesile yön gösterecek video çekin
Güzel sohbet, keyifli bir video olmuş.
İki ingilizce uzmanının biraraya gelmesi çok güzel bir program ortaya çıkarmış. Lego konusunda gelirsek şimdiki legoların boyutları çok ufak. 70'lerin legoları bugünkülere göre en az iki kat daha büyüktür. Çıkmayan lego parçalarını diş ipi ile çıkarmak mümkün.
16:00 Bruce Willis'in Hudson Hawk filmini Sevimli Hirsiz diye cevirdilerdi...
Farklı düşünen insanın hali başka oluyor. Yurdum insanı asgari ücret memur kafasında. Bence başarının sırrı İngilizce bilgisi ve Kanada. Görülmeyeni görmek. Tebrikler Orhan Cevher. Örnek olmanız dileği ile. Teşekkürler Levent Pekcan ve Murat Gamsız. Başarılı insanları bizlerle daha fazla buluşturmanız dileğiyle.
Ortada bir başarı varsa bence sebepleri ilk videoda konuştuğumuz konular. Ülkemizde böyle şeyleri yapmak kolay değil. Çocukluktan itibaren bu memur zihniyeti aşılanıyor çünkü kafalara. Bunları kırmak kolay değil. Ben İngilizceyi Kanada'da öğrenmedim. C64'le (Bilgisayar oyunlarıyla), filmlerle, kitaplarla öğrendim. Kanada'ya gittiğimde zaten İngilizcem orada yaşayıp çalışabilmeme yetecek düzeydeydi. Ama 20 yıldır Kanada'da olup Yes/No'dan başka İngilizce bilmeyen Türklere de rastladım :)
@@Verminaardd Elbette. Kanada örneğini ingilizce öğrenmek yada dil bilgisi için söylemedim. Farklı kültür, bakış açısı, zihniyet, kafa yapısı anlamında.
Uzun bir süre orada yaşamak farklı düşünmeye, bakış açısına ve kafa yapısına sebep olan etkenler.
Azınıza sağlık, her zamanki gibi kaliteli içerikleriniz hiç eksik olmasın.
Arkadaşlığın haricinde Orhan Bey'de bizim gibi sıkı bir teknoseyir takipçisi. 7-8 yıl önce yayınlanan teknoseyir videosundan atıflar yapıyor.
Çok kaliteli bir söyleşi olmuş:)
Çok güzel bi bölüm olmuş her mit zamanki gibi 👍
son zamanlarda keyif alarak izlediğim en iyi içerik
Harika bir bölüm olmuş.
LEGO mevzusuyla ilgili şöyle bir şey var: İnsanın yapısında bir şeyler inşa etmek, üretmek sevdası var bu insanlar bunu en kolay ve düzenli şekilde LEGO sayesinde yapabiliyor LEGO sadece bir oyuncak değil direkt insanın temel ihtiyaçlarına dokunan bir yapı işin koleksiyonerliği falan zaten bambaşka bir sevda.
mukemmel sohbet
Ne güzel insanlar ..
Yine çok güzel bir video
Süper muhabbet. (Yaş 42)
Hey gidi hey bugün coştuk. :D
Önlerden yerimizi alalım.
Çok güzel bir muhabbetti. Teşekkürler.
Ses biraz düşük gibi geldi bana.
Teşekkürler.
Çok güzel bir sohbetti
16:23 yakalamışken dövelim :)
Efsane
"640 KB RAM herkese yeter" aklıma geldi :)
edit: Devamını da bekleriz çok keyifli bir sohbetti.
O yorum aslında tam olarak öyle değil. Bill Gates onu söylerken o gün içinde bulunduğu şartlara göre konuşuyor. İlelebet yeter demiyor. Biraz çarpıtılmış bir söylem bu. Ki o zaman için haklıydı da.
@@Verminaardd hocam ben özellikle araştırdım Bİll Gates'in sözü bile değilmiş hatta adam 25 yerde o sözü kendisinin "söylemediğini" ifade etmiş :)
@@ibrahimkayaBTR Valla geçmiş zaman, ben o etmişti diye hatırlıyorum (sözün edildiği döneme şahidim) ama sonradan araştırmadım tabii. O zamanlar İnternet falan olmadığından belki biz de üfürükten bir kaynaktan duymuşuzdur. İddia etmeye gerek yok. Ama sadece o dönem için doğru bir tespit.
Levent abinin jest ve mimikleri aşırı iyi ya
Harika
ALTIN YUMRUK İSTANBULDA
Hamam böceğinin aşkı! :D
Lego duplo normal boy legoya uyar. Duplo normal legonun 2 şer katı halinde .. adamlar sisteme uygun yapmış ;)
@ murat abi çok sessiz kalmış. Hobiden pek hoşlanmıyor sanırım
Mükemmel
ihtiyarlar Daha Durun D-Wave cihazları geliyor. :D
orhan bey sizde kesin sıfır lego technic 8043 vardır :)
Buram buram kalite kokan video
o kadar büyük sıçramalar olmaz bence de. üreticiler gözünü açtı. her teknolojiyi yavaş yavaş eritiyorlar. ellerindeki kozları bi anda tüketmiyorlar. bizler de herşeye alışmış bi şekilde tüketiyoruz.
26. Dakikaya geldim murat abi sadece gülümsüyor
levent abi altyazı işini sorduğuna pişman oldu
Orhan Bey i tekrar konuk alın lütfen.
Ses gelmiyor
Gençsin daha LEVENT abi.
Keyifli olmuş fakat LP video boyunca adama tamam diyip durdu bi tek bana mı garip geldi?
Orhan bey ile Lego bölümleri bekliyoruz :D
levent abi pozitif elektrik saçıyor onun olmadığı videoları izlemem levent varsa izlerim
35:00 Ben alırım Levent abi :)
"şimdi bilgisayar daha çok bir tüketim ürünü."
34:17 Büyük hata!
Hızı 0.5 e alın alkollü gibi konuşuyorlar :D
İlk video nerede?
21:52 'den itibaren konu çeviri işinden lego işine geliyor o yüzden iki ayrı video mu yapsak diyor Levent Abi, ama sohbet bölünmesin diye tek parça halinde yüklemişler sanırım
cok teknolojik bir video
Taiwanda iki sene bocuk pazarinda saticilik yapti soylesene lan!
Adam çok gergin.
supernaturalmi kaldı ya , bitmiş diziler
son sezon devam ediyor hala
The 100 dizisindeki (ve kim bilir daha hangi dizilerdeki) alt yazıların tümünü hazırlayan sanırım Orhan Cevher. Sadece İngilizce bilmekle iyi bir çevirmen olunamadığından, Türkçe de bilmek gerekir. Çevirmen dediğimiz bu kişinin acilen Türkçe dili dersi alması gerekiyor. Çünkü bu kişi, bağlacı ayırmaktan aciz bir kişi. Eğer bu kişi 2. sezonun 4. bölümündeki alt yazıyı da hazırlamışsa, İngilizceyi de tam anlamıyla bilmiyor demektir. Zira "You're welcome." cümlesi "Hoşgeldin?" diye çevrilmiş. İşinin ehli olmayan kişilerin karşıma çıkmasından hiç haz etmiyorum. İnsan biraz da kendini görebilmeli.
(Bu yorumu hitap ettiğim kişinin görmesi adına kopyalayıp başka yerlere de yazacağım.)
Merhaba. Dizinin Netflix'teki alt yazılarından bahsediyorsanız o çeviriler benim değil. Ben The 100'ı dördüncü sezonundan itibaren sadece Digiturk yayını için çevirdim (İlk üç sezonu çeviren başka biriydi ve ayrıldığı için ben devam ettim). Dizinin Digiturk'te yayınlanan son bölümüne kadar da çevirmeye devam ettim. Netflix'teki alt yazılar kime ait ve neden benim adım yazıyor bilmiyorum ancak dediğim gibi bana ait değil. Ben Netflix'e tek satır The 100 çevirisi yapmadım. Netflix'teki çevirilerde benim adım olduğunu da şu an öğrendim. Bu konuda Netflix'le irtibata geçeceğim.
Şimdi Netflix'e baktım. İlk iki sezonda rastgele baktığım bölümlerin hiçbirinde çevirmen adı yok. Üç ve dördüncü sezondan baktığım rastgele birkaç bölümün sonunda benim adım var. Beşte başka biri yazıyor. Üçü zaten ben çevirmedim. Hatta ilk üç sezonu hiç izlemedim bile. Dördüncü sezondaki çevirileri de incelemem lazım benim çevirilerim mi yoksa değil mi diye. Bu konuda her ne kadar başka niyetle yazmış olsanız da bir yanlışlığın ortaya çıkmasına vesile oldunuz. Teşekkür ederim. Benim işimin ehli olup olmadığına bakmak istiyorsanız kesin benim çevirdiğim birkaç işi yazabilirim.
@@Verminaardd Öncelikle, 2. sezon 4. bölümü işaret ederek yanlışlık yapmışım, çünkü 4. sezon 2. bölüm demem gerekirdi. Bölümün sonuna şimdi baktım ve sonunda "Çeviri: Orhan Cevher" yazıyor. "Hoşgeldin?" vakası sadece bu bölümde değil ve başka birçok saçma çeviriler var. Onların hepsinin sonunda yine aynı şey yazıyordu.
Ben bir işin hakkını vermeyip baştan savma iş yapanlara tahammül edemeyen biriyim. Bunlar gerçekten sizin işiniz değilse, yorum yazmadığımı varsayın. Dikkatimi çeken o kadar yanlış vardı ki, dayanamadım. Google Translate'in daha iyi çeviri yapacağı sahneler vardı.
Üslubum iyi değildi ama bu duruma karşın bundan iyisini gösteremem. İşi bilen işin başına geçsin ki birilerinin başı ağrımasın.
@@maruf1907 dediğim gibi The 100'ı Netflix'e ben çevirmedim. Biraz önce de onlara yazdım. Bakalım ne cevap verecekler ya da cevap verecekler mi. 4x2'ye de şimdi baktım. İçinde Welcome geçen tek cümle altıncı dakika civarında (bunlar Digiturk videolarının zamanı, Netflix farklı olabilir) "Welcome to your throne room,
my King." bunu da "Taht odanıza hoş geldiniz kralım." şeklinde çevirmişim. Tabii ben yüzde yüz hatasız çeviri yapıyorum falan gibi bir iddiada bulunmuyorum, zaten öyle bir iddiada bulunmak komik olur çünkü çeviri yorum işi olduğundan hatalar her zaman olur. Ben eleştiriye kapalı bir insan da değilim, hata yapmışsam kabul de ederim ancak eleştiri yapılacaksa bari benim yaptığım iş üzerinden yapılsın.
Evet 3 ve 4. sezon bölümlerinin sonunda çevirmen olarak benim adım yazıyor. Üçüncü sezonu bırakın çevirmeyi dediğim gibi normal oturup izlemedim bile. Ben bu dizinin çevirisine dördüncü sezonla başladım (Hatta bütün terimleri devamlılık bozulmasın diye ilk üç sezonda kullanıldığı gibi devam ettirdim, sadece ilk kez çıkan şeyleri ben çevirdim). Dördüncü sezondaki alt yazıları da boş bir zamanım olduğunda inceleyip benim çevirilerim mi değil mi diye bakacağım.
Bu işin hakkını veremeyip baştan savanlara tahammül edemeyen biri varsa sizden çok benimdir çünkü ben bu işi profesyonel olarak yapıyorum ve bundan para kazanıyorum, aynı şekilde para kazanan ama yaptığı işi savsaklayanlardan ben de nefret ederim.
Not: Netflix standartlarında çevirmen adı "Alt yazı çevirmeni: xxxx" şeklinde yazılıyor. 3 ve 4'te Çeviri: Orhan Cevher şeklinde olduğundan zaten bir tuhaflık olduğu belli.
@@Verminaardd Kastettiğim sahne Raven ile diğer mühendisin atölyedeki sahnesi. Adını bilmediğim mühendis yararlı/iyi bir hareketi karşısında "Rica ederim." diyor ama çeviri "Hoşgeldin?" diye yapılıyor. Yanlış çeviri bile yanlış (hoş geldin). Bir ya da birkaç bölüm sonraki bölümde/bölümlerde de aynı hata yapılıyor. Tıpkı "I'll be okay." cümlesinin "Tamamım." diye çevrilmesi gibi. Ve başka, başka, başka hatalar.
"grounders" karşılığı zaman zaman değişiyordu, tutarlı değildi. Akıl dışı yanlışlıklar yapılmış ve Netflix buna izin vermiş. Çok bir özen gerekmiyor, gözden geçirmeleri bile yeterli bence. Ama her dizideki alt yazılar benim gibi izleyicilerin sinirine dokunuyor. Bu kadar zor olmamalı.