Ben kendimi bildim bileli çekingendim. Annemle babam çok sosyal insanlar. Bana kendimi bildim bileli "Sen neden bize çekmedin ki. Biraz bize benzesene. " dediklerini hatırlarım. Oysaki abim de içe dönük bir insandır. İki çocukları da ne hikmetse kendilerine benzememiş. Birisi çekingen diğeri içe dönük. Lisede sayın ingilizce öğretmenim Abdullah Alper hocamın bize verdiği motivasyonlar olsun, güze sohbeti olsun, sunum hazırlayıp tahtaya çıkmak, ingilizce şiir okumak vs. gibi etkinlikleri olsun bunların hepsi sayesinde benim çekingenliğim yarıyarıya gitmişti. Üniversite'de yeni bir ortama geçinceye kadar... Üni beni daha kötü etkiledi. Üstüne korona geldi eve kapandım. Sadece market alışverişi için evden çıktım. Çok derinlere kapandım. Şuan yeni insanlarla tanışmaya veyahut tahtaya çıkmaya çok korkuyorum. Yeni tanıştığım kişiye " Yanlış bir şey söyler miyim? Böyle konuşsam ne tepki verir? Şöyle söylesem yanlış anlar mı? Araya dalsam ayıp mı olur? Konuşursam konuşmaları bölünür mü? Konuştuğumda rahatsız eder miyim?" gibi saçma salak düşünceler yüzünden yeni insanlarla konuşamıyorum. Üzülmek, bağırmak istiyorum. Yan dairedekiler duyar mı? Onları rahatsız eder miyim diye düşünmekten bağıramıyorum bile. Sorunlarımı ne kadar dile getirirsem getireyim kaç kişiye anlatsam da ben çözemiyorum, rahatlayamıyorum. Spora başladım ama henüz düzene oturtamadım. Çekingenlik açısından ne kadar fayda edecek bilmiyorum. Final sınavlarım bittikten sonra her gün Ceren ablanın 'öz hakiki kişisel gelişim' listesinden bir video izleyip o konu üzerinde çalışacağım. Umarım kendimi geliştirebilirim.
Tavsiyem covid dönemi biraz rahatladığında hala öğrenciysen part time ve insanı bol bir işe girmelisin. Tanıdığım tüm yeni mezunlara baktığımda, insanlarla çalışmışlar ve okul dışında insan tanımamışlar arasında uçurumlar var. Ben kendimi öğrenciyken çekingen sanıyordum, ailem ve arkadaşlarım da beni öyle tanıyordu. Ama sonra okul bitince insanla muhatap olduğum bir işe girdim, bir baktım ki pek de çekingen biri değilmişim :-) benim için güzel dönüm noktası olmuştu umarım sen de dönüm noktanı kısa sürede bulursun
@@sedajay Tavsiyen için çok teşekkür ederim Seda abla. Çalışmanın iyi geleceğine eminim. 2 sene önce yaz tatilinde 3 ay fabrikada işçi olarak çalışmıştım. Zor işti ama mutluydum. Okulum olmasa daha uzun süre çalışırdım orada. Çekingenliğimi kırmama yardım etmişti biraz. Çalışan teyzelerle ablalarla sohbet ediyorduk. Ama o işe girebilmek için ailemi zor ikna etmiştim. Sürekli bakalım kaç gün çalışabileceksin, sen dayanamazsın diyordu annem. Okul açılıncaya kadar çalıştım sonra mecbur ayrıldım işten. Günlük yevmiye alarak elma toplamaya gitmek istedim ailem izin vermedi. Okurken de çalışmak istedim ama ona da izin vermediler. İş dediğim anda biz para vermiyor muyuz sana demeye başlıyorlar. Başka yerde çalışacağına köyde babana köy işlerinde yardım et diyorlar ki köyde çalışması bin beter. Alerji geçirdim ellerim paramparça oldu köyde çalışmaktan. Biraz yorgunum o yüzden. Tüm çalışma isteğimi sömürdüler. 😅
Yorumunu okurken bunu ben mi yazdım acaba diye düşünmedim değil söylediklerinin hepsi bende var ve bende çözmek istiyorum ama ben de bir çözüm bulamadım eğer bir gün bulursan yazar mısın ben de bulursam sana yazacağım
Gerçekten beni anlatmışsın. Covid dönemi beni de böyle etkiledi. Lisede kalabalıklar önünde 2-3 defa konuşma yapmak zorunda kalmıştım ve çok zorlanmamıştım. Üstüne bir de kendime olan güvenim artmıştı ancak covid'den sonra üniversiteye başladım ve insanlarla konuşurken bile uzun uzun bir şey anlatacağımda heyecanlanıyorum nefesim kesiliyor. Asla böyle bir şey yaşamamıştım daha önce. Covid döneminde insanlardan ben de çok uzak kalmıştım belli ki üzerimde bir etki bırakmış. Bunu atlatmak istiyorum. Umarım hepimiz üstesinden geliriz.
Çocukluk zamanlarımdan beri utangaçtım.Üniversiteye geldim metro kartımı almaya giderken bile çok utanıp ne diyeceğimi ne söyleceğimi önceden düşünüyordum.Kızlarla iletişim kurmakta bile zorlanıyordum.Sonra bu böyle gitmez dedim.Kendime bir görev listesi çıkardım kolaydan zora doğru görevler yaptım daha sonra bunları tek tek denedim yaptıkça keyfim ve kendime olan güvenim gittikçe kuvvetlendi.Artık hiç tanımadığım yerlere gidip elime mikrofon alıp konuşma yapacak seviyeye geldim.Kendinize inanın gerisi çok kolay olacaktır.
@@sslerinialdimknk yapmaktan utandığım her şeyi yazdım mesela adres sormaktan utanıyordum tanımadığım birine bildiğim bir adresi sordum metroda gideceğim durağı bildiğim halde nereye gittiğini filan sordum
Ben çekingen olduğumu düşünmüyordum ama dinledikçe akademik ortamda ne kadar çekingen biri olduğumu fark ettim. Hocalarımla konuşmak labtaki diğer üyelerden bir şeyler rica etmek benim için aşırı stres verici olabiliyor. 1.5 sene önce terapiye gittim tabii ki işe yaradı ancak arada sırada çekingenliğim nüksediyor. Bunun kendime olan güvenimle bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Umarım çekingenliğimi azaltabilirim.
10:00 iki temel korku: reddedilme ve başarısız olma korkusu. 10:37 çocukların ebeveynleri tarafından koşulsuz olarak sevdildiklerinden emin olmaları gerekir. 10:54 eskinin çocuğu yetişkin olduğunda dahi uslu durmasını zorunlu kılan bir kapana kıstırılmışlık içinde yaşar. 11:05 bunun sonucunda istek ve ihtiyaçlarını ifade etmekten çekinir ve kendisini sağlıklı bir şekilde ortaya koyamaz. 11:19 mağdurlar yaptıkları her şeyde öncelikle kendi kendilerine azap verici bir sansür uygular. 11:26 sürekli davranışlarını düzeltmekle meşgul olmalarına rağmen utanç verici bir duruma düşeceklerine dair inançlarını bertaraf edemezler. 11:34 tüm benlikleri bu olumsuz beklentilerle dolu olduğundan kendilerini ve çevrelerini fark etme yetisinden yoksundurlar❤️🩹
Kendimi bildim bileli çekingen biri olduğumu artık bunu aşmam gerektiğini, bunları yazarken bile çekindiğimi fark ettim. Bunu aşmak için bu yorumu yazıyorum. Bu mesaj artık benim çekingen olmamaya çalıştığım bir hareket. Videonuz ve kişisel farkındalığımı arttırdığınız için teşekkür ederim.
Sunuma hazırlanmak, tüm bilgilere sahip olup birilerine bunları aktarmak benim için mükemmel bir duygu. Fakat her sunuma çıktığımda kıpkırmızı kesiliyorum, ellerim titriyor... Bir zamanlar sesim de titrerdi ama artık titremiyor. İleride bir akademisyen olmak isterken bu sorunla uğraşmak benim için çok zor. Bu videoyla karşılaştığım için mutluyum. Kitabı da zevkle okuyacağım.
Merhaba Arkadaşlar benim adım Mustafa Kemal. Öncelikle biraz içimi dökmek için bu yorumu yazıyorum. Yıl olarak 18.yaşıma girsem de şuan 17 yaşımdayım. Kendimi bildim bileli çekingen biri değildim. Hatırladığım ve ailemden duyduğum kadarıyla daha küçük yaşlarda diğer çocuklar gibi sokaklarda gezer, bisiklet sürer, toplu oynanan(saklambaç,futbol, yakartop vb...) oyunlara katılırdım. Birkaç yıldır arada oturup düşünüyorum "Ben nasıl bu hale geldim?" Sonra kendimce doğru ya da yanlış birkaç çıkarımlarda bulunmaya başladım. Hayatımda birkaç kırılma noktalarım olduğuna karar verdim. İlk ve belkide ben de en çok değişmeme sebep olan kırılma anım şuanki ömrümün yarısı yaklaşık 10 sene oturduğumuz mahalleden taşınmamız oldu. Yeni taşındığımız evimiz de birkaç kez dışarı çıkıp oyun oynadıktan sonra zamanla hiç dışarıya çıkmamaya başladım. Belkide o zamana kadar daha çok dışa dönük biriyken artık içedönük biri olmaya başladım ama hala çekingen değildim sadece karakterim değişmiş daha sessiz sakin biri olmuştum ve belkide bunun sebeplerinden biride büyüdüğüm gerçeğidir... İkinci kırılma noktası gittiğim ilkokul ve ortaokulda yaşadığım bazı şeyler. Ben yaklaşık 14 yıldır gözlük kullanan biriyim. Ve yaşıtlarıma göre kilolu bir çocuktum. Hatırladığım kadarıyla ilkokul da herkes olmasa bile az diyemeyecem bazı kesim tarafından hep dalga geçildim. O zamanlar düşünmeye başladım bana bunu yapıyorlar? Ben sadece normal bir çocuğum? Gözlük takıyorum diye niye dalga geçiyorlar? Hadi ilkokul herkes çocuk sağlıklı düşünemiyor diyip geçelim ortaokula. Ortaokulda ilk yıllar az da olsa yine aynı şeyleri yaşamış olsam da sonraki yıllar bu dalga geçme meselesi yok gibi birşey oldu. Ortaokulda unutamadığım birkaç olay benim hatırladığım 2 kere birçok kişinin önünde bir olay yaşamam. İlk yaşadığım olay çok anlatmak istemediğim için kısaca şöyle demek istiyorum, bir olay sonucu hiç tanımadığım insanların önünde kötü bir olay yaşadım. Fakat ikinci olayı anlatmak istiyorum çünkü bu olay benim hala çok üzüldüğüm ve ortaokul travması diyebilecek kadar büyüttüğüm bir olay. 8.sınıf okul kursu için haftasonu okula geliyorum. Ders ingilizce işte bir olay sonucu hoca ile karşı karşıya geliyorum ve hoca tarafından önce sınıfın önünde yalancı durumuna düşüyorum sonra da azar yiyorum. Bu olay ortaokulda yaşadığım ve en net hatırladığım anılarından biri. Yine ortaokuldan devam edersek bazı kötü arkadaşlıklar, biten dostluklar yaşadım. İlkokuldan beri tanıdığım ve çok iyi anlaştığım bir arkadaşım ile artık 2 yabancı gibi olmuştuk arada konuşur merhaba merhaba derdik ama bir zaman sonra artık onu da kestik ve sanki birbirimizi görmezden gelmeye başladık. Kötü arkadaşlıklar meselesine gelirsek ortaokul son sınıftayken bazı kişiler tarafından kullanıldığımı fark ettim. Ortaokulu da bitirdiğime göre sıra son kırılma anı liseye geldi. Lise sınavıma fena olmayan bir puan ile evimden uzakta olan bir fen lisesini kazandım. Evim uzakta olduğu için okulun yurdunda kalmaya başladım. Alışma süreci falan filan derken yurdda üst devreler ile istemediğim bir olay yaşadım şuan 12.sınıfım ve düşündüğüm zaman o zamanlar bu konu hakkında haksızdım ve yaptığım şeyin yanlış olduğunun farkındayım. Şimdi lise ilk zamanlar ergenlik döneminin belkide en sert zamanlarından biri. niye bunu dedim çünkü biraz aşk işlerimden bahsetmek istiyorum kısaca. Ben ilkokuldan liseye kadar geçen süre boyunca hiç karşı cinse karşı bir sevgi hissetmedim. Liseye geçtiğim ilk dönem daha ilk haftalar sınıfımda birini gördüm ve hoşlanmaya başladım ama çekingen olduğum için hiçbirşey yapamadım ve içimde yaşamaya devam etti. yanlış hatırlamıyorsam 9.sınıfın sonuna kadar azalarak devam etti ve en sonunda artık kabullendim ve hiçbir hasar almadan vazgeçtim . 10.sınıfa geçtiğim zaman onun bu okuldan gittiğini öğrendim ve biraz üzüldüm içimde hep kaldı. Keşke cesaretimi toplayıp duygularımı söyleseydim. En kötü durumda belki reddedilirdim ama en azından kendimi ifade eder yıl boyunca içimde büyütmezdim. Ya da hiç red yemeyip belkide ilk sevgilim olurdu... İlk bu zaman çok net bir şekilde fark etmeye başladım çekingenliğim çok fazla artmış ve çoğu eylemlerinin önüne engel olmuştu. 10.sınıfta başka bir sevme olayı oldu belkide ilkinin tecrübesi ile bu sefer biraz daha cesur olmuştum. Ve hayatımdaki doğrudan olmasada dolaylı yoldan yediğim ilk red... Red işlerinin üstüne akrabalarımdan sevdiğim 3 insanı 4 ay arayla kaybetmemiz beni psikolojik olarak mahvetmişti. Geceleri uyuyamıyacak kadar kötü duruma kadar düşmüştüm. Bu olayların üstüne bir de pandemi girdi zaten evden neredeyse hiç çıkmamaya başlayan ben yalan söylemiyorum aylarca dışarı çıkmadığım oldu. En sonunda kendimi biraz toparlayıp dışarı çıktığım zaman çok değişik hissettim kendimi. Biraz içimi döküp rahatlamak istedim belki bu yazıyı okuyan birileri çıkar çıkmaz bilmem ama iğer buraya kadar yazdıklarımı okuyup geldiysen öncelikle vaktini aldığım için özür dilerim ikinci olarak beni dinlediğin ve yazdıklarımı okuduğun için çok teşekkür ederim. Umarım mutlu ve iyisindir. Kendine iyi bak ben yavaştan kaçim artık. (Not:Bu yazıyı gece saat 12:30 da başladım ve şuan saat 01:30 olmuş) (Not2:Bu yazdıklarım o an aklıma gelen şeylerin yazıya dökülmüş haliydi. Sonradan yazarken daha çok şeyler aklıma gelsede zaten çok uzun oldu diye ekleme yapmak istemedim)
Okudum hepsini. Umarım istediğin gibi çekingenligini atabilecek bir ortam bulursun. Keyifli günler diliyorum. Canini fazla sıkma. Çoğu insanın yaşadığı kücük dertler. Buyutmemeye calis. Sen kotu olaylara deger verirsen kotu olur. Umursamazsan komik olur guler gecersin. Hayat kabaca cogumuzun ayni ilerledi veya ilerliyor. Nasil hissedecegimiz bizim elimizde. Telefonum bozuk bilgisayarda degilim. O yuzden tam yazamadim baya bozuk telefonum. Tekrardan iyi gunled diliyorummm
Önceden doktora tek başıma gidemeyecek kadar çekingendim. Lisede bir hocamın "Kimse seni keşfetmeyecek, bazen senin kendini kendin öne cikarmalisin" dediğini hatırlıyorum. Yıllar geçti psikiyatriye başvurdum ve sosyal anksiyete ve majör depresyon tanısı konuldu. Ilaçlarımı düzenli kullandım ama gerçekten de ben bu işin üzerine gideceğim demeden çözülmüyor. Şimdi "ya bu insanlar beni hayatlarında bir kez görecekler, neden utanayim ki?" Diyerek genel cekingenligimin üstesinden gelldim ama hâlâ sınıf ortami, iş ortamı gibi yerlerde cekingenim. Bunu da yenmenin bir yolunu bulacağıma inanıyorum. Benden genç arkadaşlara tavsiyem gereken yardımı almaları ve dünyanın merkezinde kendilerinin olmadığını fark etmeleri. Bunu kötü anlamda söylemiyorum. Gerçekten de insanlar sizin ne dediğinizi bir gün sonra unutacaklar. Yiğitcan Erdoğan'ın da dediği gibi benden başka insanların olduğunu anladigimda hayatım cok değişti.
Abla selamlar, Sizin kanalınızı çok uzun süredir takip ediyorum. Bu konuya değindiğinizde gerçekten ekran başında ağladım. Sizin gibi güçlü bir insanın çekingen insanları desteklemesi gerçekten benim için çok önemliymiş bunu fark ettim. Yani sizin sergilemiş olduğunuz bu tutum beni hem ağlattı hem de aslında sizin gibi güçlü birinin çekingenleri küçümsemediğini görmek de bir o kadar mutlu etti beni ve sanıyorum benim gibi bir çok insanı. Ben teşekkür etmek istedim size, çok seviliyorsunuz ❤️
Aşk olsun neden küçümseyeyim zaten, böyle bir seçeneğimiz olmamalı. Hiçbirimiz mükemmel değiliz, güçlü taraflarımız da var zayıf taraflarımız da var. Önemli olan bunları kabul etmek ve gelişmeye, değişmeye çalışmak. Sevgiler.
Çocukken yaşadığım kötü tecrübeler beni çekingenliğe itti. İlk başta azdı, fakat günler hatta yıllar geçtikçe arttı ve içimde bir hastalığa dönüştü. Video'da ne dediyseniz ne duyduysam bütün belirtiler bende var. Ve hayatımı gerçekten çok kötü etkiliyor. 17 yaşındayım hayatımın çoğunluğunu çekingen olarak yaşadım. Güzel arkadaşlıklar güzel dostuklar ne güzel fırsatlar kaçırdım. Ailemin psikologlara para hırsızı demesinden dolayı profesyonel yardımda alamadım. İçimde çekingenliğin oldugunu biliyordum, ama içimde bu kadar büyüyüp bir hastalık olacağını tahmin edememiştim, bu metni yazarken bile acaba kendimi doğru ifade edebildim mi, yanlış kelimeler mi kullandım, metinimi yazımı görürler mi insanlar? diye düşünüyorum. Kafam çok karışık ne yapacağımı bilmiyorum, ama bu hastalıktan bir an önce kurtulmak istiyorum. Hayatımı mahvetti mahvetmeye de devam ediyor. Galiba dediğiniz gibi uzman kitapları, psikolojiyle alakalı kitaplar alacağım. Bana ne kadar yardımcı olur bilmiyorum. Umarım kurtulacağım. Keşke bana yardımcı olabilecek biriyle konuşabilsem.
Aileni ikna edemez misin ya da ailenin verdiği biriktirdiğin parayla falan kendin randevu alıp gitsen bilmiyorum öyle bir durumun var mı? En son 200-250 idi psikologlar ama şuan fiyatlar ne oldu bilmiyorum.
Öz hakiki kişisel gelişim videolarını severek dinliyorum. Çekingenlik pek çok insan gibi benim de muzdarip olduğum bir durum. Hatta hayatımın pek çok alanında beni olumsuz derecede etkiledi. Zaten bununla baş etmek zorken bir de okulda etrafım "seni açacağım" diyen insanlarla, evde "sen niye böylesin, bu halin beni üzüyor" diyen aile üyelerimle dolu. Buna rağmen de kimse beni yargılamaktan geri durmuyor. Ama bu ve bunun gibi videoları gördükçe biraz daha rahatlıyorum ve kafamdaki sesleri susturamasam bile onların bir kısmını azaltabiliyorum. Ve içimden "evet ya, tek ben değilim. Benim gibi pek çok insan var ve beni anlayacak olanlar da var" diyorum. Az da olsa umutlanıyorum. Bu yüzden çok teşekkür ederim ceren abla. :)
İçe dönük, çekingen biri olarak şunları önerebilirim, yabancı dil öğrenmek bir konuda çok bilgili eğitim almış olmak, kişisel bakıma önem vermek bunlar sizi karşı tarafa önemli gösteren şeyler ve geri dönüş aldıkça motivasyonunuz artacak özellikle spor yapmak en etkilisi bir ortamda ben sporcuyum dediğinizde bile insanların size olan bakışı düşünceleri değişiyor.
Video beni bitiremeyecek kadar rahatsız etti dönebilirsem bugün, olmazsa yarın falan en baştan bir daha bi dinlemeyi deniyeceğim. Çok sıkıldım her şeyden ve kendimle yüzleştiğimi zannettiğim halde yüzleşmemişim onu anladım. Bildiğin kalbim acıdı izlerken bıraktım ben de 24. dakikada, kafayı toplayıp tekrar geleceğim.
Üniversite de akademik anlamda çok çekingen biri olduğumu fark ettim. Hep hayalim akademik kariyer üzerineydi ama ne doğru düzgün sunum yapabiliyorum ne de derste soru cevaplarken heyecanımı kontrol edebiliyorum. Bunun sebebinin kendimi yetersiz görmem olduğunu keşfettim. Günlük hayatımda içedönük biri olsam da sosyal ortamlara girmem gerektiğinde insanlarla hemen kaynaşırım, ilgili olduğum konuları sohbet ortamında çok güzel aktarırım ama bu iş sınıfa ve akademiye geldiğinde kendimi bilen insanların önünde o kadar yetersiz ve ezik hissediyorum ki beynim çalışmayı durduruyor, cümle bile kuramıyorum. Bu durumdan bir süre kaçtım ama artık daha çok öğrenmeye ve kendime güvenmeye çalışıyorum. Umarım bu sorunu çözebilirim.
okurken 'bu benim" dedim kendime ya. Cidden ortamlarda sohbette akıcıyım hic problem yaşamiyorum ama diğer anlamda cahil cühela buluyorum kendimi ve resmen konuşamiyorum.. Aslinda diğerlerine kıyasla daha cok arastırma ve incelemelerde bulundugumu, bi konu uzerine daha fazka kafa yorduğumu düsünüyorum ama yetmğyor galiba. Üstesindne nasıl geldin? Benim kafamdaki tek cozum kendiöi dhaa fazla geliştirmek...
@@tenochtitlantexcocotlacopa9631 Üstesinden tam gelebildiğimi söyleyemem şu an için. Daha çok çalışıyorum. Kendi ufak arkadaş grubuma gerçekten profesyonel sunum hazırlayıp sundum mesela bu biraz da olsa özgüvenimi yükseltti. Etkinliklere katılıyorum. İstemesem bile kendimi sosyalleşmeye zorluyorum. İnsanları tanıdıkça aslında onlardan utanmamam gerektiğini anlayıp biraz kendimi övüyorum gldkfldl Hocalarla konuşucağım zaman kendime hep onun tecrübesi daha fazla benim hatalarım ve bilmememin normal olduğunu hatırlatıyorum. Şimdilik bu kadar. Bebek adımlarıyla ilerliyorum.
Eğer gerçekten çekingenlikten bıktıysanız ve gerçekten artık bu huyunuzun değişmesini istiyorsanız ve kendiniz bu yolda isteyerek adım atıyorsanız çekingenlikten kurtulursunuz yoksa başka türlü olmaz !!! önce istemeniz lazım gerisi kolay , GERÇEKTEN bu çekingenlikten kurtulmak kafada bitiyor ben böyle yendim
Aslında çok eğlenceli ve cana yakın biri olmama rağmen yeni insanlarla tanışmaktan korkuyorum. Örnek olarak biriyle tanışmak istiyorsam onun bana gelmesini bekliyorum çünkü nasıl diyalog başlatacağımı bilmiyorum, sürekli ya yanlış bir şey dersem diye düşünmekten konuşamıyorum ama tanıdığım insanlarla konuşmaktan çekinmiyorum.
Ben daha çok aileyle ilgili olduğunu düşünüyorum.annem çok toksikti beni ve kardeşlerimi küçüklüğümüzden beri hiç beğenmedi.sürekli eleştirirdi sürekli aşağılardı hiçbir zaman yeterli olamadık onun gözünde 3 kardeşim de benim gibiydi ve hepimiz aynı yaştayız önceden dördüz olduğumuz için böyle olduğumuzu sanardık ama annem yüzündenmiş bize kendimize güvenmekten çok kendimizden nefret etmeyi öğretmiş.babam zaten bizi terk etti.bu yüzden okula bile gitmiyorum sosyal fobim olduğu için.
Aynen benim annem de aşırı eleştirel. Ne zaman farklı bir şey yapmak istesem. Moralimi bozar.Maalesef içindeki o kötü hisle devam et. Okulunu lütfen yarım bırakma. İleri de çok pişman olursun.
@@ahslllcult8898 Okul rehberlik hocanla görüşebilirsin birine sorunlarını anlatırsan daha rahat hissedersin. Aslında bundan kurtulmanın en iyi yolu bu şeye maruz kalmak. Terapilerde de bu yöntemi kullanıyorlar. Kendine ihanet etmemelisin Kendinin farkında olduğuna göre ve olayları doğru bir şekilde yorumlayabildiğine göre sen de bunu başarabilicek güç var. Kendine inan yapabilirsin.
@@melanges123 Türkiye'de o kadar çok gereksiz özgüvenli insan var ki. Özellikle erkek çocuklarını poh pohlama kültürünü de görmezden gelemeyiz bence...
ben çekingen olmaktan mefret ediyorum arkadaşlarımla otururkne hep susuyorum bişeyler konuşkaya çekiniyorum ve akşam eve gidince sürekli bunu düşünüyorum neden konuşmadım neden konuşmadım arkadaşlarım beni heo sessiz bir insan olarak konuşmayan biri olarak biliyor düşüncelerimi bağıra bağıra söylemeye utanıyorum hoca sınıfa soru sordupumda cevabı biliyosam söylemeye utanıyorum bir olay yaşandığında espri şaka yapmaya utanıyorum çekiniyorum bazeb dışarı çıkmaya bile çekindiğim oluyor yeni bir kıyafet aldığımda giymeye çekiniyorum online ortamda yorum yazmaya mesaj atmaya vs utanıyorum çekiniyorum yoruldum artık bunu yaşamaktan bunu yenmeye çalışacağım umarım herkes bunu yenebilir çünkü gerçektwn çok kötü birşey...
Çekingen olduğumu kabul ediyorum. Çok çekingen değilim fakat bazen ilk konuşmaya başlarken zorlanıyorum. Aşmaya çalışıyorum ve bunun farkındayım. Bu yüzden çekingenliği yeneceğim.
Netflix te "Komi Can't Communicate" diye bir anime serisi var, tam da bu konuyu işliyor. Tabi ki Japon abartısı manyaklığı ve komikliğiyle birlikte. Tavsiye ederim. Sevgiler.
@@muratdersders8769 katılıyorum. aynı şeyi düşündüm ama merak edip kendimi zorlayarak bitirdim. sonu hiçbir yere varmadı, senaristler rüyalarında gördükleri rastgele olayları karakterlere yaşatıyor gibi gelmişti. ilerledikçe amacından tamamen sapıyor
@@pikselolan2091 Aga dizi aynı isimdeki mangadan uyarlama bir yere bağlanmaya çalışılmamış zaten. Tarz olarak da slice of life'a girdiği için genel bir yere bağlama yok sürekli gündelik olaylar yaşanıyor hepsi bu. Ancak güzel mangadır okumanı tavsiye ederim hala daha devam etmekte.
Bende böyleydim ve bu durum ortaokul sondan lise 2 ye kadar çok ağır ve ciddi kronikleşti panik ataklar uykusuzluk kas ağrıları insanlarla konuşamamak gibi arkadaşlarımla aramı açmıştım hatta Bi bulusmami panik atak yüzünden yarıda kesip yalan söyleyip gitmiştim bu seriyle ortaokuldan beri hasirnesirim ve psikoloğa gidemiyorum yks döneminde olduğumdan ilaca başlamak istemiyodum( ki önermem yapabiliyorsunuz yardum alin) ben alamdigimdan bu seriyi ve başka psikologların izleyerek bunu astım kronikligimi bile teşhis etmiştin sosyalfobi ve şuan 16 senelik cekingenligimden eser kalmadı hersey çözülebilir:).
Ben kendimi ifade etmeye çalışırken lafın ortasında kontrolsüz bi şekilde yutkunuyorum gözlerim kocaman oluyo, daha ileri giderse ağlamaya başlıyorum hemen, anlatmaya çalıştığım şeyi tamamen unutuyorum Allah'ım korkunç bi şey Çekingenlik olduğunu pek düşünmemiştim ama galiba öyleymiş
Utangaç ya da çekingen değilim sadece içe dönük bir insanım ve bu karakter. Ben bundan rahatsız değilim. Bazen beğenmediğim insanlarla iletişim kurmuyorum. Her önüme gelenle konuşmak zorunda değilim. Dershaneye gittiğim bir dönem vardı. Sınıfta kimse bana uygun değil işte anlaşabileceğim kişiler değildi. Onlarla sohbet etmek istemedim. Bu yapamadığım için değil böyle seçtim. Ha gelip benle konuşanlarla konuşur sohbet ederdim etmesine ama özellikle gidip onlarla konuşmazdım. Bir çocuk vardı. Konuşmuyorum diye dersin ortasında bile laf eyliyordu. Ki onla hiç konuşmamıştım o hariç herkesle konuşmuşluğum vardı. Onu rencide etmemek için bir şey söylemeyip sessizliğimi korudum. İyiki de konuşmamışım o boş kişiyle. Hepsiyle konuştum çok gereksizdi. Ben böyleyim. Hayatıma kimin gireceğini ben seçerim. Bu beni utangaç, çekingen yapmaz. Ama ben sizleri çok seviyorum. Çevrenizi iyi seçin. Etrafınız sizi etkiler. İzin vermeyin. Kimse sizi küçük bir kutuda sıkışmış hissetmesine izin vermeyin
Çekingen biri değilim. Sadece günümüz güzellik/yakışıklılık algısına hiç uymuyorum. Hani uymamakla kalmayıp baya baya reddediyorum. Dolayısıyla benim çevremden gördüğüm muamele ve tipi,ortalamanın çok daha üstünde olan insanlara karşı yapılan muamele arasında dağlar kadar fark var. Ben bunları görerek büyüdüm ortaokuldan beri. Her zaman tipi daha iyi kabul edilen ne kadar saçma hatalar yapsa da söylese de affedilir,kolayca unutulurdu. Ayrıca insanlar tipi daha iyi olan insanın yanında kalmayı istemesi ve daha yakın arkadaşlıklar kurmak istemesi de cabası. Sonuç olarak,Dünya'nın bu iğrenç yüzüne biraz çok maruz kalınca diğer insanlara karşı beklentilerimin miktarı ve beklentilerim değişti. Adım atabilirim (Ki bazen atarım),ancak bu sadece adım attığımla kalacak. Ve üstüne üstlük satır aralarını okumayı seven,olmasa bile olduğunu düşünen bir insanım. Karşımdaki insan basit bir şey yapsa da kendince ben daha derin anlamlar ararım. Bunun bana getirdiği zarar tek paragrafla anlatılamaz. Başka insanları seni hiç düşünmedikleri kadar düşünmen veya ilgilenmen,karşındakinin de öyle olacağı anlamına gelmiyor mesela. Dolayısıyla insanlar günlük işlerini yaparken ve mutlu mesut yaşarken ben adım attığım için acı çeken oluyorum. Çok ilginç. Ya ben çok düşünüyorum ya da insanların büyük,çok büyük bir çoğunluğu duygusuz. Bilmiyorum bu yazdıklarım çekingenlik için yazılabilir mi... Sadece içimi dökmek istemiştim ve konu buralara kadar geldi. Eğer konuyla pek bağlantısı yoksa özür dilerim.
@@mehmetkaraboga8671 Evet,son günlerde o kadar çok canım yanıyor ki bu konu hakkında,tarif etmesi çok zor. Bir söz var biliyor musun? Dünya,hassas kalpler için bir Cehennem diye. Benim Cehennem'im bir dipsiz kuyu,kuyunun dibi kırık cam parçaları. Nefes alamıyorum.
çocukken (7. ve 8. sınıf gibi) lisanlı olarak bir futbol kulübünde oynuyordum. O zamanlar çok yoğun bir tempom vardı. Dershane , okul , antrenman derken bana dinlenecek hiç bir gün kalmıyordu. Daha önceleri futboldan çok keyif alırken bu yoğun tempo yüzünden bana artık futbol oynamak eziyet gibi gelmeye başlamıştı. Antrenmana gitmek hiç içimden gelmiyordu. Kendimi artık hep yetersiz buluyordum futbol hocamızda beni çok nadir oynatmaya başlamıştı çünkü ben zaten kafamda futbolu bırakmıştım. Futbol sezonu bitti ve bir araya çıkmıştık ve ben bir daha gitmedim dersleri ve sınavı bahane ederek. Evet sınavda fena bir not almamıştım güzel bir liseye gittim. Ama içimde hep bir futbol oynama futbolcu olma isteği kaldı. Kendimi bu döneme kadar gayet özgüvenli sessiz ama asla çekinmeyen biri gibi görürdüm. Bu dönemden sonra daha da çekingenleştim. Lisede hoca bir soru sorduğunda bilsem bile parmak kaldırıp söyleyemeyecek durumdaydım. Ve her gün söyleyemediğim şeyler beni yedi bitirdi. Akşam yatağa gidince keşke şunu söyleseydim puan alırdım hocanında biraz gözüne girerdim diyordum. Bu süreç hala devam ediyor şuan üniversitede olmama rağmen. Şuan ki farkındalığımla bu konular üzerine yoğunlaşmaya karar verdim. İnşallah üstesinden gelirim.
Bir zamanlar benimde yaşadığım bir şeydi bu ve ben bundan çok çektim gerçekten, habire stres halinde oluyorsun. Baş ağrıları, miğde bulantılarına kadar gidebiliyor bu durum. Karantina döneminde ne dışarı çıkmıştım ne de arkadaşlarımla konuştum. Tamamen asosyale bağladım karantina bitince yurtta kalmaya başladım. İlk bir kaç ay felaketti. İşte o zaman anladım. Uzun süre dünyadan izole yaşamam benim aylarca çekmeme neden oldu. Söylemek istediğiniz şeyleri on kez kafanızda tekrar ediyorsunuz ki siz onu söyleyene kadar konu değişmiş oluyor. Direkt söylicem diye kendinizle anlaşmaya çalıştığınızda akşam, bunu söyledim ama acaba bu kişi bu tarz şakaları sevmiyor olabilir mi çok yapışkan mı gözüktüm çok mu labaliydim acaba dediğime alındı mı ve binbir türlüsü düşünceler zihninde dolaşıyor. Şu an bunu büyük ölçüde aştığımı düşünüyorum hala bazı konularda sıkıntılarım var ama en azından o stress halinden uzaklaştım ve umursamamayı daha çok başarıyorum. Bundan kurtulmak gerçekten zor ve size yardım edebilecek kişiler yoksa etrafınızda mutlaka bi uzmanına danışın çünkü malesef hayatı sadece dört duvar arasında geçiremiyoruz ve dışarı dünyaya adım attığımızda bu bize çok sıkıntı veriyor.
Söylemek istediğiniz şeyleri on kez kafanızda tekrar ediyorsun kısmı bende de var. İlk konuşmaya başlarken ve de ilk kez biriyle tanışacakken oluyor bana genelde. Eskiden daha kötüydüm. Bunu farkındayım ve hayır çekingen değilim falan da demiyorum. Farkındayım. Aşacağım. Bunu dile getirmekten de çekinmiyorum. Belki kafamda çok büyütüyorumdur.
@Şeyda zaten benim bahsettiğim aslında çekingeliğin bi tık üstü gibi ama piskolojik bişi olduğu için şunda şöyle olur diyemem. Benim kafamı yoran şeyler mideme yansıyordu yani kilo problemi olan bir insan da olduğum için belki de insanlarla iletişimde zorluk çekme daha az yememe buda miğde bulantısına sebep falan oluyor olabilir. Sonuçta ben psikoloji okumadım ama o dönem yaşadıklarım bunlardı .
@Şeyda kilo takıntım yok ve sıkıntısını çektiğim şeylerin bununla da alakası yok. Sadece yemek konusunda sıkıntılarım var yani yiyemiyorum olay kilo değil yani. Sadece içsel çöküşlerim buna yansımış olabilir diye yazdım. Ki kilo takıntım olsaydı da bunun farkında olacak kadar bilinç sahibiyim. Öyle bir şey olsaydı zaten buraya yazmadım çekingen bir insandım diye mantıken.
Insanların benim hakkımda varsayımlarını veyahut şu hareketi yaparsam benle ilgili ne düşünürleri bıraktıktan sonra hayatım 180 derece degisti ve insanların fikirlerini umursamamaya başladım lakin dozu inanilmaz kaçırmıştim bu seferde bu sürecin tam tersi karakterimde narsistlige dogru kayan bir süreç oldu sosyal insanları küçümseyen bir insana dönüştüm ve onları bir creature olarak görüyordum. Sadece dürtüleri ile hareket eden ve anlık zevkler için yaşayan yaratıklar olarak. Bu düşünce de beni suclu hissettiriyordu. Sonra şunu farkettim aslında suclu hissedecek hicbir şey yoktu günün sonunda hepimiz kendimizin en iyi versiyonunu arıyoruz ve bunun için uğraşıyoruz.
Ben çok az konuştuğum için diksiyonum bozuk, sesim de cılızdı ve insanlarla konuşmaktan çekiniyordum. Sonra diksiyon çalışmaları yaptım ve sesimi kontrol etmeyi öğrendim. Artık çok rahat konuşabiliyorum. Evet kolay gibi geliyor ama zor olan yıllarca sorunumun diksiyon olduğunu fark edememiş olmamdı. Sesi kontrol etmenin yanında zihni kontrol etmeyi de öğrenirseniz çekingenlikten kurtulmak için iyi bir temel oluşturursunuz. Zihin kontrolü için farkındalık meditasyonu yapabilirsiniz
Nasıl çalıştınız acaba? Diksiyon değil de ses ve nefes kontrolü için çalışmak istiyorum ama youtubedaki videolar yetersiz. Eğitim alacak cesaret ve zqmanım da yok şu an.
O kadar da çekingen olma ,bunu söyleyen çekingen olmamalı ,çekingenlik tek komutla kurtulabilecek bir şey degildir.Reddedilme ve başarısızlık korkusu ...beklentilere yetememe.konuskan insanlara verilen değerin farkındadır.nedenlrri ,yaygınlık ,sosyal fobi ile sınırlar nereden ayrılır?öz elestiriye son ,sabotaja varan kritikler Farklı dusumeyi kabullenmek ? Kendine iyi davranmak ? Neler yapabiliyorum ? Teşekkür ederim başarılı bir iş yaptığımi biliyorum ,bunu takdir etmen hoşuma gitti. Kendini ortaya koymak ,söyleyeceklerim var ???
Harika anlatımla çok güzel bir video olmuş. Elinize sağlık. Öğretmen çocuğuydum. Öğretmen çocukları hep başarılı olmak zorunda mı? Doktor, Mühendis v.s.? Hep bu baskı altında geçen bir okul dönemim oldu. Tam anlamıyla ders çalışmaktan, hayal kurmaktan geri koyuldum. Bu baskıyı hayatım boyunca hep hissettim, hala da hissetmekteyim. Coğrafya kaderdir sözü bence kişisel gelişimde önemi çok büyük. Şimdilerde ite kaka ay sonu gelsin de maaşımı alayımsıcılık oynayan bir bireyim artık.
Ben çekingen bir insanım ki bu birçoğu etki bende doğuştan var ve ben bunun gibi psikolojik sebeplerden dolayı psikiyatri ve psikolog ' a gittim ama pek bir işe yaradığı yok . Bende bir sorun var ki ben aşırı derece hareketli ve konuşkan bir insanımdır( hareket bozukluğu var bu da doğuştan gelen bir bozukluk ). Yaptığım her hareketi sorgularım ve bunu düşünüp utancımdan kafamı yastıklara gömerim. Benim yakın arkadaşım da öyle bende terapiler bile bir işe yaramadı en azından onu bu cehennemden kurtarmak istiyorum. Hatta onun çekingenlikle alakalı bir olay anlatayım ; Okulda kitap dağıtılıyordu , hocamız " kitap almayan var mı ?" diye iki defa bağırdı arkadaşım almadığı hâlde hocaya söylemedi , ben gittim kitabı alıp ona verdim. Ben ona bu yaptığına karşılık eleştiri de bulundum , fakat ona sert bir sesle uyaramadım bile çünkü ne hissettiğini anlabiliyorum. Gidip bu kitabı alıp , hediye edeceğim okul açıldığı zaman arkadaşıma .
@@heyes3613 bu kadar basit olan bir konu için yarım saatini harcamaya değmez şişmansan yemek yemeyeceksin çekingensen onun üzerine gideceksin zayıfsan spor yapacaksın Teoriyle o kadar çok haşır neşir oluyorsunuz ki pratik için adım atmaktan korkuyorsunuz
@@yerlibatman923 Yarım bilgiyle harekete geçmekte doğru değil.Kestirip atmak yerine bu videonun akademik bilimsel gerçekler üzerinden ele alındığını göz önünde bulundur.
Burada şunu da belirtmek isterim ki psikiyatra gitmeyin arkadaşlar, psikoloğa gidin. Belli başlı sıkıntılarım nedeniyle 16-17 yaşlarımda, artık kafamdaki şeylerle savaşamaz hale gelip bir uzmana danışmak isteyip, orta halli bir ailenin evladı olarak bir devlet hastanesinde bir psikiyatra randevu aldım. Bir buçuk sene boyunca beni boş boş dinleyip bana ilaç dayamaktan başka bir şey yapmadılar. Oysaki benim sorunum ilaçla çözülebilecek bir şey değildi, ben bir şeylere kendimi inandırmam gerekiyordu. İnandırmak derken yalan yanlış şeylere inanmak değil, apaçık ortada olan bazı doğruları artık kendime kabul ettirmem gerekiyordu. Bir buçuk sene boyunca, daha önceden de belirli dönemlerde yaşadığım sıkıntıları sadece ilaç alarak aynı şekilde yaşadım desem yeridir. Oysaki ihtiyacım olan şey ilaç değil kelimelerdi; beni dinleyen, bana ne yapabileceğimi söyleyebilecek bir insandı. Bir buçuk senenin sonunda öyle birini bulabildin mi diye sorarsanız, hayır bulamadım. Bazı şeylerden kaçamayacağımı öğrendim, her şeyin dört dörtlük olmak zorunda olmadığını öğrendim, gerektiğinde bir sorunla binlerce kez uğraşmak zorunda olsam da yılmadan savaşmak zorunda olduğumu öğrendim. Evet, hepsini kendi kendime öğrendim ancak şu da bir gerçek ki, daha erken bir zamanda, bir profesyonelle birlikte bunları aşmaktan çok daha büyük bir mutluluk duyabilirdim. Kendi içimde büyük savaşlar verdim bunu biliyorum ve kendimi gerçekten büyük bir saygı duyuyorum. İnanın son seansıma gittiğimde nasıl bir çukura gömüldüğümü, nasıl bir karamsarlık içinde olduğumu tahmin edemezsiniz. Belki de edebilirsiniz, belki de siz de o karanlığın içindesiniz ancak belki de orası sizin dönüm noktanızdır ve bu zorlu günler, aydınlık günlerinize nihayet ulaştığınızda, sizi, diğer insanlardan ayıracak en önemli özelliklerinizden biri olacaktır.
@@user_new_c Eğer sosyal fobiniz hayatınızın akışını engelleyecek seviyeye geldiyse bir uzmana mutlaka başvurun. Psikiyatr zaten gerekli görürse kişiyi psikoloğu yönlendiriyor. Bir de yanlış anlaşılma olmasın; ilaç kötüdür, hiç bir işe yaramaz, sakın içmeyin, falan demiyorum. İlaç bir güçtür ancak tek başına yeterli bir güç değildir. Benim şikayetçi olduğum nokta doktorun beni adamakıllı dinlemeden bam diye ilacı yazıp beni göndermesi. Her psikolojik hastalığın, sokak ağzıyla söyleyeyim, bir raconu vardır. Yeterli ilgi ve alaka gösterilseydi, bazı terapi veya grup toplantısı gibi şeylere katılıp kendim gibi insanların olduğunu, neler hissettiğini bilseydim ve bazı şeylerin sonuçlarının aslında benim düşündüğüm kadar kötü raddeye ulaşamayacağını daha erkenden kavrayabilseydim, belki de hastalığımla bir buçuk sene savaşmak yerine birkaç ay içerisinde kendimi toparlayabilecektim. Nihayetinde, daha fazla kafanızı karıştırmadan, size tavsiyem şudur; en erken zamanda randevunuzu alıp bir uzmana danışın. Sizi güzelce dinlediğine emin olun, gerekirse birkaç farklı doktor deneyin. Sizi dinlediğine emin olduğunuz doktorla tedavinizi devam edin, ilaç kullanmanızı tavsiye ederse de gönül rahatlığı ile kullanın ancak daha da önemli tavsiyem, gidin kendinizle aynı sorundan muzdarip insanlarla tanışın, yüz yüze veya sanal ortamda fark etmez. Yalnız olmadığınızı anlayın. Bir tanı konulduysa hastalığınız hakkında araştırma yapın, varsa hastalığınız hakkında uzmanlar tarafından yazılmış kitapları bulup satın alın veya internetten pdf'lerini bulup okuyun. Yalnızca bunları yaparken karamsarlığa düşmeyin.
@@user_new_c Rica ederim. Dipnot olarak, yaşadığınız sıkıntının sadece bir hastalık olduğunun farkına vararak yaşayın, her hastalığın illa ki bir tedavisi, kişi kendisi istediği sürece vardır. İnternette gezinirken illa ki olumsuz şeyler okuyabilirsiniz, emin olun onlar sadece en kötü ihtimaller. Aynı Google'a boğazım ağrıyor yazınca Google'ın, "bir kaç gün içinde öleceksiniz," sonucunu çıkarması gibi. Bunlarla kafanızı yormayın çünkü emin olun yorduğunuza değmeyecek, yaşamış biri olarak söylüyorum sadece. Bu olumsuz şeyler yerine daha çözüm odaklı şeyler okumanızı öneririm. Şimdiden size şifalar diliyorum, umarım, en kısa sürede bu probleminizin üstesinden gelirsiniz.
Reddedilme ve başarısızlık korkusu ,,, Reddedilme (çocukluk döneminden kalma )eskinin çocuğu yeninin yetiskini kapana kısılır.istek ve ihtiyaç ifade edilemez.
Gerçekten yararlı bir video olmuş Ceren abla teşekkürler. Dediğin gibi bu kadar kötü, iki yüzlü, dolandırıcı insanın sesi bangır bangır çıkıyorsa benim sesim neden kısık çıksın. Çok güzel bir tespit.
Aklıma takılan kötü hatıralarda, Jordan Peterson'ın tavsiyesiyle, konuyu iyice evirip çevirip parçalara ayırıp analiz etmemim ardından(özellikle de, şimdi öyle olsa ne yapardıma cevap bulmamın ardından) bir daha aklıma gelmediler. Cevap bulamadığımda ya da yeterli görmediğimde gelmeye devam ettiler ve ediyorlar.
Ben sanırım tanındığım bir ortamda çekingenim. Mesela okulda. Dışarıda, örneğin sokakta herhangi birine yardım etmek sohbet etmek bana zor gelmez. Kendimi çözebilmiş değilim. Benim gibi olan varsa lütfen yazsın. Mesela konuşmadan önce çok düşünüyorum, aklımda cümlelerimi planlıyorum. Konuşurken de takılıyorum. Mükemmeliyetçi de olabilirim çok karışıkk
bunu ben de düşünüyordum son 3 4 aydır.tanımadığım birisiyle iletişim kurmak çok zor olmasa da insanların beni bildiği bir yerde herhangi bir davranışta bulunmak çok zor geliyor halbuki insanlar tanımadığından daha çok çekinir diye düşünürdüm
@@uyusamgecer sanırım bu tanındığımız yerde bizi bilen insanlar olduğu için ve uzun bir süre onlarla olacağımız için onlara iyi bir izlenim bırakmak. İnsanlar ne der tereddüdü biraz da sanıyorum.
Ben de aynıyım çok saçma ama öyle. Mesela normalde okulun ilk günlerinde herkes daha çekingen olur zamanla açılır. Ama bende tam tersi ilk hafta özgüvenim gayet varken zamanla daha kötü oldum. Bence zaman geçtikçe ufakta olsa rezil olduğumuz falan olaylar birikiyor biz de bunları çok kafamıza takıyoruz . Ama sokaktaki biri bizim daha önce hiçbir yanlışımızı rezil olduğumuz anı görmediği için rahat oluyoruz
İngilizcede "fake it until you make it" diye bir laf var, bence işe yarıyor. Özgüvenli bir insanmış gibi davranınca gerçek olmasa bile bir süre sonra gerçekten özgüveniniz artıyor. Aynı şekilde olumlu düşünmek konusunda da kendi beyninizi kandırırsanız zamanla işe yarıyor. Mesela kendimi hiç beğenmezken sürekli kendimi sevdiğimi, en iyilerine layık olduğumu söylemeye başladım inandırıcı gelmese de. Ama artık kendim hakkımda %100 olumlu düşüncelere sahibim. Ne kadar sağlıklı bu diye sorucak olursanız bence hiçbir toksik yanı yok. Bazı insanlar çocukluktan beri yeterli ilgiyi, değeri görmüyor bu nedenle beynimize öyle kodlanmış oluyor. Şimdi de beynimizi kendi yararımız için kandırabiliriz bence.
Üniversitedeyim. 2 gün önce felsefe hocam bi soru sordu. Kısmen aykırı ama çok guzel bi cevabım vardi. Ve soyleyemedim. Sonlara doğru parmak kaldırdım ve hoca gormedi. İçimde ukte kaldı. Bi daha buna izin vermeyeceğim😪 bu şekilde aklıma gelmesi daha acı oluyor.
İçimizdeki o yetişkinin aslında çocukluğumuzda bizi sürekli eleştirmiş gerçek yetişkinler olduğunu söyler genelde psikologlar. Ve kendi gerçek iç sesinizi bulun derler.
Ceren ablanın bu konuyla ilgili canlı yayın videosunda süreyi 02:13:37 ye getirirseniz canlı sohbette kurduğumuz discord linkini görebilir ve bize katılabilirsiniz😊
Bağımlılıkların bu tür şeyleri tetiklediğini düşünüyorum bazı bağımlılıklarımı bırakmıştım ve o süre içerisinde gerçekten biraz da olsa kurtulmuştum. Yarından itibaren tüm bağımlılıklarımı kesiyorum bakalım başarılı olabilecek miyim
Benim tanidigim biri hem cok cekingen, insanlarla iletisim kurmaktan korkan ve sürekli elestirildigini, insanlarin onu gözlemledigini düsünen biri. Ayni zamanda da megaloman ve asiri özgüvenli hareketlerle bunu maskeliyor. Sanirim bu kombinasyon durumu iyice zorlastiriyor
Ben karşı cinsle bir türlü iletişim kurmaktan çekiniyorum. Vereceği tepkiden dolayı hocam ama mesela aynı tepkiyi erkek bireyler vermeyeceğini bildiğim için aynı gün tanıştığım biriyle çabucak kaynaşabiliyorum sanki çocukluk arkadaşım gibi hissediyorum.
Kimsenin verecegi tepkiden %100 emin olamazsiniz ki, kendi yasadiklarimdan da yola cikarak sunu soylemek istiyorum: endise duydugumuz seylerin cok ama cok buyuk bir kismi bizim onceden dusunup planladigimiz seviyede yasanmiyor :)
hocam bu utangaclık anksiyete yüzünden ogrendıklerım bile aklımda kalmıyor bazen konsuurken en basit kelimeleri unutuyorum.Gercekten cok kotu bir şey boşa kürek cekiyor gibi hissediyor insan
Merhaba Ceren hanıma sormuşsunuz ama yardımcı olmak isterim. Bence Sabahattin Ali(kürk madolu madonna ve sırça köşkü çok güzel) , Yaşar Kemal(anadolu halkını çok güzel anlatıyor) , Peyami Safa gibi yazarların eserlerinden başlayanilirsiniz.Okuması kolay, çok akıcı bir şekilde yazıyorlar. Daha sonra Halide Edip, Halit Ziya Uşaklıgil'in eserlerine geçebilirsiniz bu yazarların dili daha ağırdır,uslupları biraz dağınık. Şuan Yaşar Kemal-Teneke okuyorum ve çok beğendim. Tabi daha pek çok yazar var bunlar en bilinenleri olduğu için yazmak istedim.
Benim çekingen olma sebebim kekeme olmam. Kekeme olduğum halde yavas yavas girişmeye başladim son 2 yıldır. Eskiden rezil olurum diye konuşmuyordum hatta lal taklidi yapmışlığım, ismimi söyleyemiyorum diye değiştirmişliğim bile var. Tek çare ani bir kararla harekete geçmek. Bu patlama bana geldiğinde kuyumcuya girip kıyma almak istiyorum demiştim. Sonra rezil olup çıkmıştım. O zaman korkulacak bir şey olmadiğini anladım. Yapmaniz gereken tek şey plan ve proje olmadan direk düşünmeden harekete gećmek. Benim şahsi görüşüm böyle.
Kendi kendine konuşurken kekeliyor musun? Büyük ihtimalle hayır, yani senin kekemeliğinin sebebi de çekingenlik, belki sosyal fobi. Tabi yine biraz kekeleyebilirsin bunları aşarsan ama büyük oranda geçer. Bence paran varsa git bi psikiyatra anlat sosyal fobi falan filan, sana ilaç yazar anti depresan tarzı, faydasını görebilirsin
@@ProEray kendi kendime konusurken kekelemem daha da azalıyor tabiki. Heyecanlandığım zaman korktuğum zaman falan çoğalıyor. Pistikatriste gitmiştim dediğin gibi antidepresan hapları falan verdi. Bir süre sonra baģimli olduģumu farkettim. Sürekli hap icme isteği geliyordu. Hap bence sorunlara çözüm değil. Sadece kaçmış oluyorsun o gününü kurtarıyorsun. Heyecanini falan alıyor doğru fakat hayatın boyunca hap kullanamazsın. Özgüvene ihtiyacım olduğunu farkettim ve bunu geliştirdim. Şuan hastalığımın tamamen geçtiğini söyleyemem fakat bunun sebebi hala biraz cekingen olmam.
@@eneskaya1714 senin adına sevindim, ben de ilaca başlamayı düşünüyorum ama çevremde öven çok insqn olduğu için. Aslında sorun psikolojiden ziyade fizyolojik gibi geliyor artık, kafamda kuruntular olmasa, rahat olsam bile fizyolojim bozuyor her şeyi... bunun çözümü de ilaç gibi geldi, ilaç iyi gelirse hayatım boyunca ilaç alsam ne olacak ki, ne sıkıntısı olabilir
benim insanlardan korkma gibi bi şeyim yok durumum daha çok şu : pek konuşacak bişey bulamıyorum üniversiteye gelene kadar yalnızdım ve üniye geçince işlerin değişeceğini sandım ama kulüplere falan katılmak da bi işe yaramadı. çoğu yaşıtım etrafında ortamı gaza getirecek sürekli espriler yapacak tipler arayıp partilere gitmekle ilgileniyor pek çok etkinliğe katılıp sosyalleşmeyi denedim ama işe yaramadı.
Merhabalar hocam...Hocam merkantilizm hakkında bir şeyler söylermisiniz, lütfen...ben merak ediyorum merkantilizmi...şimdiden teşekkürler...Merkantilistler kim, ne iş yaparlar ve s?
Merhabalar programlarınızı takip ediyorum. bir sorum olacak. 8. asırda İngiltere kralı Offa nın bastırdığı parada Kelime-i Tevhid yazıyor mu? doğru ise sebebi nedir? Müslüman mıydı? teşekkürler
Ceren ablanın bu konuyla ilgili canlı yayın videosunda süreyi 02:13:37 ye getirirseniz canlı sohbette kurduğumuz discord linkini görebilir ve bize katılabilirsiniz😊
Ben kendimi bildim bileli çekingendim. Annemle babam çok sosyal insanlar. Bana kendimi bildim bileli "Sen neden bize çekmedin ki. Biraz bize benzesene. " dediklerini hatırlarım. Oysaki abim de içe dönük bir insandır. İki çocukları da ne hikmetse kendilerine benzememiş. Birisi çekingen diğeri içe dönük. Lisede sayın ingilizce öğretmenim Abdullah Alper hocamın bize verdiği motivasyonlar olsun, güze sohbeti olsun, sunum hazırlayıp tahtaya çıkmak, ingilizce şiir okumak vs. gibi etkinlikleri olsun bunların hepsi sayesinde benim çekingenliğim yarıyarıya gitmişti. Üniversite'de yeni bir ortama geçinceye kadar... Üni beni daha kötü etkiledi. Üstüne korona geldi eve kapandım. Sadece market alışverişi için evden çıktım. Çok derinlere kapandım.
Şuan yeni insanlarla tanışmaya veyahut tahtaya çıkmaya çok korkuyorum. Yeni tanıştığım kişiye " Yanlış bir şey söyler miyim? Böyle konuşsam ne tepki verir? Şöyle söylesem yanlış anlar mı? Araya dalsam ayıp mı olur? Konuşursam konuşmaları bölünür mü? Konuştuğumda rahatsız eder miyim?" gibi saçma salak düşünceler yüzünden yeni insanlarla konuşamıyorum. Üzülmek, bağırmak istiyorum. Yan dairedekiler duyar mı? Onları rahatsız eder miyim diye düşünmekten bağıramıyorum bile.
Sorunlarımı ne kadar dile getirirsem getireyim kaç kişiye anlatsam da ben çözemiyorum, rahatlayamıyorum. Spora başladım ama henüz düzene oturtamadım. Çekingenlik açısından ne kadar fayda edecek bilmiyorum. Final sınavlarım bittikten sonra her gün Ceren ablanın 'öz hakiki kişisel gelişim' listesinden bir video izleyip o konu üzerinde çalışacağım. Umarım kendimi geliştirebilirim.
Tavsiyem covid dönemi biraz rahatladığında hala öğrenciysen part time ve insanı bol bir işe girmelisin. Tanıdığım tüm yeni mezunlara baktığımda, insanlarla çalışmışlar ve okul dışında insan tanımamışlar arasında uçurumlar var.
Ben kendimi öğrenciyken çekingen sanıyordum, ailem ve arkadaşlarım da beni öyle tanıyordu. Ama sonra okul bitince insanla muhatap olduğum bir işe girdim, bir baktım ki pek de çekingen biri değilmişim :-) benim için güzel dönüm noktası olmuştu umarım sen de dönüm noktanı kısa sürede bulursun
@@sedajay Tavsiyen için çok teşekkür ederim Seda abla. Çalışmanın iyi geleceğine eminim. 2 sene önce yaz tatilinde 3 ay fabrikada işçi olarak çalışmıştım. Zor işti ama mutluydum. Okulum olmasa daha uzun süre çalışırdım orada. Çekingenliğimi kırmama yardım etmişti biraz. Çalışan teyzelerle ablalarla sohbet ediyorduk. Ama o işe girebilmek için ailemi zor ikna etmiştim. Sürekli bakalım kaç gün çalışabileceksin, sen dayanamazsın diyordu annem. Okul açılıncaya kadar çalıştım sonra mecbur ayrıldım işten. Günlük yevmiye alarak elma toplamaya gitmek istedim ailem izin vermedi. Okurken de çalışmak istedim ama ona da izin vermediler. İş dediğim anda biz para vermiyor muyuz sana demeye başlıyorlar. Başka yerde çalışacağına köyde babana köy işlerinde yardım et diyorlar ki köyde çalışması bin beter. Alerji geçirdim ellerim paramparça oldu köyde çalışmaktan. Biraz yorgunum o yüzden. Tüm çalışma isteğimi sömürdüler. 😅
Yorumunu okurken bunu ben mi yazdım acaba diye düşünmedim değil söylediklerinin hepsi bende var ve bende çözmek istiyorum ama ben de bir çözüm bulamadım eğer bir gün bulursan yazar mısın ben de bulursam sana yazacağım
Aileler bu toplumda çok korumacı ve ben merkezci davranıyor maalesef :( hiç canını sıkma çok iyi ve akıllı birine benziyorsun
Gerçekten beni anlatmışsın. Covid dönemi beni de böyle etkiledi. Lisede kalabalıklar önünde 2-3 defa konuşma yapmak zorunda kalmıştım ve çok zorlanmamıştım. Üstüne bir de kendime olan güvenim artmıştı ancak covid'den sonra üniversiteye başladım ve insanlarla konuşurken bile uzun uzun bir şey anlatacağımda heyecanlanıyorum nefesim kesiliyor. Asla böyle bir şey yaşamamıştım daha önce. Covid döneminde insanlardan ben de çok uzak kalmıştım belli ki üzerimde bir etki bırakmış. Bunu atlatmak istiyorum. Umarım hepimiz üstesinden geliriz.
Çocukluk zamanlarımdan beri utangaçtım.Üniversiteye geldim metro kartımı almaya giderken bile çok utanıp ne diyeceğimi ne söyleceğimi önceden düşünüyordum.Kızlarla iletişim kurmakta bile zorlanıyordum.Sonra bu böyle gitmez dedim.Kendime bir görev listesi çıkardım kolaydan zora doğru görevler yaptım daha sonra bunları tek tek denedim yaptıkça keyfim ve kendime olan güvenim gittikçe kuvvetlendi.Artık hiç tanımadığım yerlere gidip elime mikrofon alıp konuşma yapacak seviyeye geldim.Kendinize inanın gerisi çok kolay olacaktır.
Görev listenizde tam olarak ne gibi görevler vardı
@@sslerinialdimknk yapmaktan utandığım her şeyi yazdım mesela adres sormaktan utanıyordum tanımadığım birine bildiğim bir adresi sordum metroda gideceğim durağı bildiğim halde nereye gittiğini filan sordum
@@mustafaunlu4752 Mantıklıymış, yanıtladığınız için teşekkür ederim.
@@sslerinialdimknk rica ederim
Muhteşem. Kendisine yardımcı olmak için cesur kararlar alabilen insanlar ilham veriyor ^^
Ben çekingen olduğumu düşünmüyordum ama dinledikçe akademik ortamda ne kadar çekingen biri olduğumu fark ettim. Hocalarımla konuşmak labtaki diğer üyelerden bir şeyler rica etmek benim için aşırı stres verici olabiliyor. 1.5 sene önce terapiye gittim tabii ki işe yaradı ancak arada sırada çekingenliğim nüksediyor. Bunun kendime olan güvenimle bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Umarım çekingenliğimi azaltabilirim.
10:00 iki temel korku: reddedilme ve başarısız olma korkusu.
10:37 çocukların ebeveynleri tarafından koşulsuz olarak sevdildiklerinden emin olmaları gerekir.
10:54 eskinin çocuğu yetişkin olduğunda dahi uslu durmasını zorunlu kılan bir kapana kıstırılmışlık içinde yaşar.
11:05 bunun sonucunda istek ve ihtiyaçlarını ifade etmekten çekinir ve kendisini sağlıklı bir şekilde ortaya koyamaz.
11:19 mağdurlar yaptıkları her şeyde öncelikle kendi kendilerine azap verici bir sansür uygular.
11:26 sürekli davranışlarını düzeltmekle meşgul olmalarına rağmen utanç verici bir duruma düşeceklerine dair inançlarını bertaraf edemezler.
11:34 tüm benlikleri bu olumsuz beklentilerle dolu olduğundan kendilerini ve çevrelerini fark etme yetisinden yoksundurlar❤️🩹
Kendimi bildim bileli çekingen biri olduğumu artık bunu aşmam gerektiğini, bunları yazarken bile çekindiğimi fark ettim. Bunu aşmak için bu yorumu yazıyorum. Bu mesaj artık benim çekingen olmamaya çalıştığım bir hareket. Videonuz ve kişisel farkındalığımı arttırdığınız için teşekkür ederim.
yalnız değilsin
Sunuma hazırlanmak, tüm bilgilere sahip olup birilerine bunları aktarmak benim için mükemmel bir duygu. Fakat her sunuma çıktığımda kıpkırmızı kesiliyorum, ellerim titriyor... Bir zamanlar sesim de titrerdi ama artık titremiyor. İleride bir akademisyen olmak isterken bu sorunla uğraşmak benim için çok zor. Bu videoyla karşılaştığım için mutluyum. Kitabı da zevkle okuyacağım.
Merhaba Arkadaşlar benim adım Mustafa Kemal. Öncelikle biraz içimi dökmek için bu yorumu yazıyorum. Yıl olarak 18.yaşıma girsem de şuan 17 yaşımdayım. Kendimi bildim bileli çekingen biri değildim. Hatırladığım ve ailemden duyduğum kadarıyla daha küçük yaşlarda diğer çocuklar gibi sokaklarda gezer, bisiklet sürer, toplu oynanan(saklambaç,futbol, yakartop vb...) oyunlara katılırdım. Birkaç yıldır arada oturup düşünüyorum "Ben nasıl bu hale geldim?" Sonra kendimce doğru ya da yanlış birkaç çıkarımlarda bulunmaya başladım. Hayatımda birkaç kırılma noktalarım olduğuna karar verdim. İlk ve belkide ben de en çok değişmeme sebep olan kırılma anım şuanki ömrümün yarısı yaklaşık 10 sene oturduğumuz mahalleden taşınmamız oldu. Yeni taşındığımız evimiz de birkaç kez dışarı çıkıp oyun oynadıktan sonra zamanla hiç dışarıya çıkmamaya başladım. Belkide o zamana kadar daha çok dışa dönük biriyken artık içedönük biri olmaya başladım ama hala çekingen değildim sadece karakterim değişmiş daha sessiz sakin biri olmuştum ve belkide bunun sebeplerinden biride büyüdüğüm gerçeğidir... İkinci kırılma noktası gittiğim ilkokul ve ortaokulda yaşadığım bazı şeyler. Ben yaklaşık 14 yıldır gözlük kullanan biriyim. Ve yaşıtlarıma göre kilolu bir çocuktum. Hatırladığım kadarıyla ilkokul da herkes olmasa bile az diyemeyecem bazı kesim tarafından hep dalga geçildim. O zamanlar düşünmeye başladım bana bunu yapıyorlar? Ben sadece normal bir çocuğum? Gözlük takıyorum diye niye dalga geçiyorlar? Hadi ilkokul herkes çocuk sağlıklı düşünemiyor diyip geçelim ortaokula. Ortaokulda ilk yıllar az da olsa yine aynı şeyleri yaşamış olsam da sonraki yıllar bu dalga geçme meselesi yok gibi birşey oldu. Ortaokulda unutamadığım birkaç olay benim hatırladığım 2 kere birçok kişinin önünde bir olay yaşamam. İlk yaşadığım olay çok anlatmak istemediğim için kısaca şöyle demek istiyorum, bir olay sonucu hiç tanımadığım insanların önünde kötü bir olay yaşadım. Fakat ikinci olayı anlatmak istiyorum çünkü bu olay benim hala çok üzüldüğüm ve ortaokul travması diyebilecek kadar büyüttüğüm bir olay. 8.sınıf okul kursu için haftasonu okula geliyorum. Ders ingilizce işte bir olay sonucu hoca ile karşı karşıya geliyorum ve hoca tarafından önce sınıfın önünde yalancı durumuna düşüyorum sonra da azar yiyorum. Bu olay ortaokulda yaşadığım ve en net hatırladığım anılarından biri. Yine ortaokuldan devam edersek bazı kötü arkadaşlıklar, biten dostluklar yaşadım. İlkokuldan beri tanıdığım ve çok iyi anlaştığım bir arkadaşım ile artık 2 yabancı gibi olmuştuk arada konuşur merhaba merhaba derdik ama bir zaman sonra artık onu da kestik ve sanki birbirimizi görmezden gelmeye başladık. Kötü arkadaşlıklar meselesine gelirsek ortaokul son sınıftayken bazı kişiler tarafından kullanıldığımı fark ettim. Ortaokulu da bitirdiğime göre sıra son kırılma anı liseye geldi. Lise sınavıma fena olmayan bir puan ile evimden uzakta olan bir fen lisesini kazandım. Evim uzakta olduğu için okulun yurdunda kalmaya başladım. Alışma süreci falan filan derken yurdda üst devreler ile istemediğim bir olay yaşadım şuan 12.sınıfım ve düşündüğüm zaman o zamanlar bu konu hakkında haksızdım ve yaptığım şeyin yanlış olduğunun farkındayım. Şimdi lise ilk zamanlar ergenlik döneminin belkide en sert zamanlarından biri. niye bunu dedim çünkü biraz aşk işlerimden bahsetmek istiyorum kısaca. Ben ilkokuldan liseye kadar geçen süre boyunca hiç karşı cinse karşı bir sevgi hissetmedim. Liseye geçtiğim ilk dönem daha ilk haftalar sınıfımda birini gördüm ve hoşlanmaya başladım ama çekingen olduğum için hiçbirşey yapamadım ve içimde yaşamaya devam etti. yanlış hatırlamıyorsam 9.sınıfın sonuna kadar azalarak devam etti ve en sonunda artık kabullendim ve hiçbir hasar almadan vazgeçtim . 10.sınıfa geçtiğim zaman onun bu okuldan gittiğini öğrendim ve biraz üzüldüm içimde hep kaldı. Keşke cesaretimi toplayıp duygularımı söyleseydim. En kötü durumda belki reddedilirdim ama en azından kendimi ifade eder yıl boyunca içimde büyütmezdim. Ya da hiç red yemeyip belkide ilk sevgilim olurdu... İlk bu zaman çok net bir şekilde fark etmeye başladım çekingenliğim çok fazla artmış ve çoğu eylemlerinin önüne engel olmuştu. 10.sınıfta başka bir sevme olayı oldu belkide ilkinin tecrübesi ile bu sefer biraz daha cesur olmuştum. Ve hayatımdaki doğrudan olmasada dolaylı yoldan yediğim ilk red... Red işlerinin üstüne akrabalarımdan sevdiğim 3 insanı 4 ay arayla kaybetmemiz beni psikolojik olarak mahvetmişti. Geceleri uyuyamıyacak kadar kötü duruma kadar düşmüştüm. Bu olayların üstüne bir de pandemi girdi zaten evden neredeyse hiç çıkmamaya başlayan ben yalan söylemiyorum aylarca dışarı çıkmadığım oldu. En sonunda kendimi biraz toparlayıp dışarı çıktığım zaman çok değişik hissettim kendimi. Biraz içimi döküp rahatlamak istedim belki bu yazıyı okuyan birileri çıkar çıkmaz bilmem ama iğer buraya kadar yazdıklarımı okuyup geldiysen öncelikle vaktini aldığım için özür dilerim ikinci olarak beni dinlediğin ve yazdıklarımı okuduğun için çok teşekkür ederim. Umarım mutlu ve iyisindir. Kendine iyi bak ben yavaştan kaçim artık. (Not:Bu yazıyı gece saat 12:30 da başladım ve şuan saat 01:30 olmuş)
(Not2:Bu yazdıklarım o an aklıma gelen şeylerin yazıya dökülmüş haliydi. Sonradan yazarken daha çok şeyler aklıma gelsede zaten çok uzun oldu diye ekleme yapmak istemedim)
Okudum hepsini. Umarım istediğin gibi çekingenligini atabilecek bir ortam bulursun. Keyifli günler diliyorum. Canini fazla sıkma. Çoğu insanın yaşadığı kücük dertler. Buyutmemeye calis. Sen kotu olaylara deger verirsen kotu olur. Umursamazsan komik olur guler gecersin. Hayat kabaca cogumuzun ayni ilerledi veya ilerliyor. Nasil hissedecegimiz bizim elimizde. Telefonum bozuk bilgisayarda degilim. O yuzden tam yazamadim baya bozuk telefonum. Tekrardan iyi gunled diliyorummm
Esselamu aleyküm kardeşim
Ceren Hanım o kadar naziksiniz ki çok teşekkür ediyorum size.
Önceden doktora tek başıma gidemeyecek kadar çekingendim. Lisede bir hocamın "Kimse seni keşfetmeyecek, bazen senin kendini kendin öne cikarmalisin" dediğini hatırlıyorum. Yıllar geçti psikiyatriye başvurdum ve sosyal anksiyete ve majör depresyon tanısı konuldu. Ilaçlarımı düzenli kullandım ama gerçekten de ben bu işin üzerine gideceğim demeden çözülmüyor. Şimdi "ya bu insanlar beni hayatlarında bir kez görecekler, neden utanayim ki?" Diyerek genel cekingenligimin üstesinden gelldim ama hâlâ sınıf ortami, iş ortamı gibi yerlerde cekingenim. Bunu da yenmenin bir yolunu bulacağıma inanıyorum.
Benden genç arkadaşlara tavsiyem gereken yardımı almaları ve dünyanın merkezinde kendilerinin olmadığını fark etmeleri. Bunu kötü anlamda söylemiyorum. Gerçekten de insanlar sizin ne dediğinizi bir gün sonra unutacaklar. Yiğitcan Erdoğan'ın da dediği gibi benden başka insanların olduğunu anladigimda hayatım cok değişti.
Hala psikiyatriste devam ediyor musun
O kadar haklısın ki..
Çok doğru
Abla selamlar,
Sizin kanalınızı çok uzun süredir takip ediyorum. Bu konuya değindiğinizde gerçekten ekran başında ağladım. Sizin gibi güçlü bir insanın çekingen insanları desteklemesi gerçekten benim için çok önemliymiş bunu fark ettim. Yani sizin sergilemiş olduğunuz bu tutum beni hem ağlattı hem de aslında sizin gibi güçlü birinin çekingenleri küçümsemediğini görmek de bir o kadar mutlu etti beni ve sanıyorum benim gibi bir çok insanı. Ben teşekkür etmek istedim size, çok seviliyorsunuz ❤️
Aşk olsun neden küçümseyeyim zaten, böyle bir seçeneğimiz olmamalı. Hiçbirimiz mükemmel değiliz, güçlü taraflarımız da var zayıf taraflarımız da var. Önemli olan bunları kabul etmek ve gelişmeye, değişmeye çalışmak. Sevgiler.
@@Tarih_Obası Her şey için teşekkür ederim abla
Çocukken yaşadığım kötü tecrübeler beni çekingenliğe itti. İlk başta azdı, fakat günler hatta yıllar geçtikçe arttı ve içimde bir hastalığa dönüştü. Video'da ne dediyseniz ne duyduysam bütün belirtiler bende var. Ve hayatımı gerçekten çok kötü etkiliyor. 17 yaşındayım hayatımın çoğunluğunu çekingen olarak yaşadım. Güzel arkadaşlıklar güzel dostuklar ne güzel fırsatlar kaçırdım. Ailemin psikologlara para hırsızı demesinden dolayı profesyonel yardımda alamadım. İçimde çekingenliğin oldugunu biliyordum, ama içimde bu kadar büyüyüp bir hastalık olacağını tahmin edememiştim, bu metni yazarken bile acaba kendimi doğru ifade edebildim mi, yanlış kelimeler mi kullandım, metinimi yazımı görürler mi insanlar? diye düşünüyorum. Kafam çok karışık ne yapacağımı bilmiyorum, ama bu hastalıktan bir an önce kurtulmak istiyorum. Hayatımı mahvetti mahvetmeye de devam ediyor. Galiba dediğiniz gibi uzman kitapları, psikolojiyle alakalı kitaplar alacağım. Bana ne kadar yardımcı olur bilmiyorum. Umarım kurtulacağım. Keşke bana yardımcı olabilecek biriyle konuşabilsem.
Çok yardımı olur inanın.
:)
Aileni ikna edemez misin ya da ailenin verdiği biriktirdiğin parayla falan kendin randevu alıp gitsen bilmiyorum öyle bir durumun var mı? En son 200-250 idi psikologlar ama şuan fiyatlar ne oldu bilmiyorum.
@@elif2480 250-1000 lira arası degisiyor
@@erentan3627 Çekingen sosyal fobik utangaç kişilerle arkadaş olmak istiyorum istanbuldamisiniz
Öz hakiki kişisel gelişim videolarını severek dinliyorum.
Çekingenlik pek çok insan gibi benim de muzdarip olduğum bir durum. Hatta hayatımın pek çok alanında beni olumsuz derecede etkiledi. Zaten bununla baş etmek zorken bir de okulda etrafım "seni açacağım" diyen insanlarla, evde "sen niye böylesin, bu halin beni üzüyor" diyen aile üyelerimle dolu. Buna rağmen de kimse beni yargılamaktan geri durmuyor. Ama bu ve bunun gibi videoları gördükçe biraz daha rahatlıyorum ve kafamdaki sesleri susturamasam bile onların bir kısmını azaltabiliyorum. Ve içimden "evet ya, tek ben değilim. Benim gibi pek çok insan var ve beni anlayacak olanlar da var" diyorum. Az da olsa umutlanıyorum. Bu yüzden çok teşekkür ederim ceren abla. :)
İçe dönük, çekingen biri olarak şunları önerebilirim, yabancı dil öğrenmek bir konuda çok bilgili eğitim almış olmak, kişisel bakıma önem vermek bunlar sizi karşı tarafa önemli gösteren şeyler ve geri dönüş aldıkça motivasyonunuz artacak özellikle spor yapmak en etkilisi bir ortamda ben sporcuyum dediğinizde bile insanların size olan bakışı düşünceleri değişiyor.
Video beni bitiremeyecek kadar rahatsız etti dönebilirsem bugün, olmazsa yarın falan en baştan bir daha bi dinlemeyi deniyeceğim. Çok sıkıldım her şeyden ve kendimle yüzleştiğimi zannettiğim halde yüzleşmemişim onu anladım. Bildiğin kalbim acıdı izlerken bıraktım ben de 24. dakikada, kafayı toplayıp tekrar geleceğim.
Üniversite de akademik anlamda çok çekingen biri olduğumu fark ettim. Hep hayalim akademik kariyer üzerineydi ama ne doğru düzgün sunum yapabiliyorum ne de derste soru cevaplarken heyecanımı kontrol edebiliyorum. Bunun sebebinin kendimi yetersiz görmem olduğunu keşfettim. Günlük hayatımda içedönük biri olsam da sosyal ortamlara girmem gerektiğinde insanlarla hemen kaynaşırım, ilgili olduğum konuları sohbet ortamında çok güzel aktarırım ama bu iş sınıfa ve akademiye geldiğinde kendimi bilen insanların önünde o kadar yetersiz ve ezik hissediyorum ki beynim çalışmayı durduruyor, cümle bile kuramıyorum. Bu durumdan bir süre kaçtım ama artık daha çok öğrenmeye ve kendime güvenmeye çalışıyorum. Umarım bu sorunu çözebilirim.
aynen beni anlatmışsın...
okurken 'bu benim" dedim kendime ya. Cidden ortamlarda sohbette akıcıyım hic problem yaşamiyorum ama diğer anlamda cahil cühela buluyorum kendimi ve resmen konuşamiyorum.. Aslinda diğerlerine kıyasla daha cok arastırma ve incelemelerde bulundugumu, bi konu uzerine daha fazka kafa yorduğumu düsünüyorum ama yetmğyor galiba.
Üstesindne nasıl geldin?
Benim kafamdaki tek cozum kendiöi dhaa fazla geliştirmek...
@@tenochtitlantexcocotlacopa9631 Üstesinden tam gelebildiğimi söyleyemem şu an için. Daha çok çalışıyorum. Kendi ufak arkadaş grubuma gerçekten profesyonel sunum hazırlayıp sundum mesela bu biraz da olsa özgüvenimi yükseltti. Etkinliklere katılıyorum. İstemesem bile kendimi sosyalleşmeye zorluyorum. İnsanları tanıdıkça aslında onlardan utanmamam gerektiğini anlayıp biraz kendimi övüyorum gldkfldl Hocalarla konuşucağım zaman kendime hep onun tecrübesi daha fazla benim hatalarım ve bilmememin normal olduğunu hatırlatıyorum. Şimdilik bu kadar. Bebek adımlarıyla ilerliyorum.
Eğer gerçekten çekingenlikten bıktıysanız ve gerçekten artık bu huyunuzun değişmesini istiyorsanız ve kendiniz bu yolda isteyerek adım atıyorsanız çekingenlikten kurtulursunuz yoksa başka türlü olmaz !!!
önce istemeniz lazım gerisi kolay , GERÇEKTEN bu çekingenlikten kurtulmak kafada bitiyor ben böyle yendim
Aslında çok eğlenceli ve cana yakın biri olmama rağmen yeni insanlarla tanışmaktan korkuyorum. Örnek olarak biriyle tanışmak istiyorsam onun bana gelmesini bekliyorum çünkü nasıl diyalog başlatacağımı bilmiyorum, sürekli ya yanlış bir şey dersem diye düşünmekten konuşamıyorum ama tanıdığım insanlarla konuşmaktan çekinmiyorum.
Ben daha çok aileyle ilgili olduğunu düşünüyorum.annem çok toksikti beni ve kardeşlerimi küçüklüğümüzden beri hiç beğenmedi.sürekli eleştirirdi sürekli aşağılardı hiçbir zaman yeterli olamadık onun gözünde 3 kardeşim de benim gibiydi ve hepimiz aynı yaştayız önceden dördüz olduğumuz için böyle olduğumuzu sanardık ama annem yüzündenmiş bize kendimize güvenmekten çok kendimizden nefret etmeyi öğretmiş.babam zaten bizi terk etti.bu yüzden okula bile gitmiyorum sosyal fobim olduğu için.
Aynen benim annem de aşırı eleştirel. Ne zaman farklı bir şey yapmak istesem. Moralimi bozar.Maalesef içindeki o kötü hisle devam et. Okulunu lütfen yarım bırakma. İleri de çok pişman olursun.
@@Akademikbuhranydd bırakıcam gibi bu gidişle nefret ediyorum bu hissi yaşamaktan artık,bir gün bile böyle yaşamak istemiyorum.
@@ahslllcult8898 Okul rehberlik hocanla görüşebilirsin birine sorunlarını anlatırsan daha rahat hissedersin. Aslında bundan kurtulmanın en iyi yolu bu şeye maruz kalmak. Terapilerde de bu yöntemi kullanıyorlar. Kendine ihanet etmemelisin
Kendinin farkında olduğuna göre ve olayları doğru bir şekilde yorumlayabildiğine göre sen de bunu başarabilicek güç var. Kendine inan yapabilirsin.
bulduğun ilk fırsatta olabildiğince uzak bir yerde ayrı eve çık
@@melanges123 Türkiye'de o kadar çok gereksiz özgüvenli insan var ki. Özellikle erkek çocuklarını poh pohlama kültürünü de görmezden gelemeyiz bence...
ben çekingen olmaktan mefret ediyorum arkadaşlarımla otururkne hep susuyorum bişeyler konuşkaya çekiniyorum ve akşam eve gidince sürekli bunu düşünüyorum neden konuşmadım neden konuşmadım arkadaşlarım beni heo sessiz bir insan olarak konuşmayan biri olarak biliyor düşüncelerimi bağıra bağıra söylemeye utanıyorum hoca sınıfa soru sordupumda cevabı biliyosam söylemeye utanıyorum bir olay yaşandığında espri şaka yapmaya utanıyorum çekiniyorum bazeb dışarı çıkmaya bile çekindiğim oluyor yeni bir kıyafet aldığımda giymeye çekiniyorum online ortamda yorum yazmaya mesaj atmaya vs utanıyorum çekiniyorum yoruldum artık bunu yaşamaktan bunu yenmeye çalışacağım umarım herkes bunu yenebilir çünkü gerçektwn çok kötü birşey...
Çekingen olduğumu kabul ediyorum. Çok çekingen değilim fakat bazen ilk konuşmaya başlarken zorlanıyorum. Aşmaya çalışıyorum ve bunun farkındayım. Bu yüzden çekingenliği yeneceğim.
Netflix te "Komi Can't Communicate" diye bir anime serisi var, tam da bu konuyu işliyor. Tabi ki Japon abartısı manyaklığı ve komikliğiyle birlikte. Tavsiye ederim. Sevgiler.
Birkaç bölüm izledim sonradan çok monotonlaştığını ve konun dışına çıktığını hissettiğim için bıraktım.Ama göz gezdirilebilecek bir eser.
@@muratdersders8769 katılıyorum. aynı şeyi düşündüm ama merak edip kendimi zorlayarak bitirdim. sonu hiçbir yere varmadı, senaristler rüyalarında gördükleri rastgele olayları karakterlere yaşatıyor gibi gelmişti. ilerledikçe amacından tamamen sapıyor
@@pikselolan2091 Aga dizi aynı isimdeki mangadan uyarlama bir yere bağlanmaya çalışılmamış zaten. Tarz olarak da slice of life'a girdiği için genel bir yere bağlama yok sürekli gündelik olaylar yaşanıyor hepsi bu. Ancak güzel mangadır okumanı tavsiye ederim hala daha devam etmekte.
Bende böyleydim ve bu durum ortaokul sondan lise 2 ye kadar çok ağır ve ciddi kronikleşti panik ataklar uykusuzluk kas ağrıları insanlarla konuşamamak gibi arkadaşlarımla aramı açmıştım hatta Bi bulusmami panik atak yüzünden yarıda kesip yalan söyleyip gitmiştim bu seriyle ortaokuldan beri hasirnesirim ve psikoloğa gidemiyorum yks döneminde olduğumdan ilaca başlamak istemiyodum( ki önermem yapabiliyorsunuz yardum alin) ben alamdigimdan bu seriyi ve başka psikologların izleyerek bunu astım kronikligimi bile teşhis etmiştin sosyalfobi ve şuan 16 senelik cekingenligimden eser kalmadı hersey çözülebilir:).
Ben kendimi ifade etmeye çalışırken lafın ortasında kontrolsüz bi şekilde yutkunuyorum gözlerim kocaman oluyo, daha ileri giderse ağlamaya başlıyorum hemen, anlatmaya çalıştığım şeyi tamamen unutuyorum Allah'ım korkunç bi şey
Çekingenlik olduğunu pek düşünmemiştim ama galiba öyleymiş
Çekingen sosyal fobik utangaç kişilerle arkadaş olmak istiyorum istanbuldamisiniz
Gerçekten hayatımda izlediğim nadir yararlı videolardan biriydi teşekkürler.
Gelen bildirimi çingenelerden nasıl kurtuluruz şeklinde okumuş olmam...
ahahahaha
Mandalamı boyamayı bitirdim, tütsümü yaktım. Gayet rahat bir zihinle izlemeye hazırım efenim
Utangaç ya da çekingen değilim sadece içe dönük bir insanım ve bu karakter. Ben bundan rahatsız değilim. Bazen beğenmediğim insanlarla iletişim kurmuyorum. Her önüme gelenle konuşmak zorunda değilim. Dershaneye gittiğim bir dönem vardı. Sınıfta kimse bana uygun değil işte anlaşabileceğim kişiler değildi. Onlarla sohbet etmek istemedim. Bu yapamadığım için değil böyle seçtim. Ha gelip benle konuşanlarla konuşur sohbet ederdim etmesine ama özellikle gidip onlarla konuşmazdım. Bir çocuk vardı. Konuşmuyorum diye dersin ortasında bile laf eyliyordu. Ki onla hiç konuşmamıştım o hariç herkesle konuşmuşluğum vardı. Onu rencide etmemek için bir şey söylemeyip sessizliğimi korudum. İyiki de konuşmamışım o boş kişiyle. Hepsiyle konuştum çok gereksizdi. Ben böyleyim. Hayatıma kimin gireceğini ben seçerim. Bu beni utangaç, çekingen yapmaz. Ama ben sizleri çok seviyorum. Çevrenizi iyi seçin. Etrafınız sizi etkiler. İzin vermeyin. Kimse sizi küçük bir kutuda sıkışmış hissetmesine izin vermeyin
Evet, tarif ettiğiniz şey çekingenlik değil sizin.
Çekingen biri değilim. Sadece günümüz güzellik/yakışıklılık algısına hiç uymuyorum. Hani uymamakla kalmayıp baya baya reddediyorum. Dolayısıyla benim çevremden gördüğüm muamele ve tipi,ortalamanın çok daha üstünde olan insanlara karşı yapılan muamele arasında dağlar kadar fark var. Ben bunları görerek büyüdüm ortaokuldan beri. Her zaman tipi daha iyi kabul edilen ne kadar saçma hatalar yapsa da söylese de affedilir,kolayca unutulurdu. Ayrıca insanlar tipi daha iyi olan insanın yanında kalmayı istemesi ve daha yakın arkadaşlıklar kurmak istemesi de cabası. Sonuç olarak,Dünya'nın bu iğrenç yüzüne biraz çok maruz kalınca diğer insanlara karşı beklentilerimin miktarı ve beklentilerim değişti. Adım atabilirim (Ki bazen atarım),ancak bu sadece adım attığımla kalacak.
Ve üstüne üstlük satır aralarını okumayı seven,olmasa bile olduğunu düşünen bir insanım. Karşımdaki insan basit bir şey yapsa da kendince ben daha derin anlamlar ararım. Bunun bana getirdiği zarar tek paragrafla anlatılamaz. Başka insanları seni hiç düşünmedikleri kadar düşünmen veya ilgilenmen,karşındakinin de öyle olacağı anlamına gelmiyor mesela. Dolayısıyla insanlar günlük işlerini yaparken ve mutlu mesut yaşarken ben adım attığım için acı çeken oluyorum. Çok ilginç. Ya ben çok düşünüyorum ya da insanların büyük,çok büyük bir çoğunluğu duygusuz. Bilmiyorum bu yazdıklarım çekingenlik için yazılabilir mi... Sadece içimi dökmek istemiştim ve konu buralara kadar geldi. Eğer konuyla pek bağlantısı yoksa özür dilerim.
Ah be duyar kasan :( katılıyorum sana
Ah dostum seni o kadar iyi anlıyorum ki kendi kendimizi yiyip bitiriyoruz düşünmekten
@@mehmetkaraboga8671 Evet,son günlerde o kadar çok canım yanıyor ki bu konu hakkında,tarif etmesi çok zor. Bir söz var biliyor musun? Dünya,hassas kalpler için bir Cehennem diye. Benim Cehennem'im bir dipsiz kuyu,kuyunun dibi kırık cam parçaları. Nefes alamıyorum.
Nasıl olacak bilmiyorum ama ya kendimiz gibi insanlarla karşılaşmalıyız ya da güçlü durabilmeliyiz
@@mehmetkaraboga8671 İkisini de yapamıyorum. ODDNIDNSOXKSKX
Öz hakiki kişisel gelişim videolarından çok faydalanıyorum teşekkürler
Bir çekingen olarak Ceren ablanın alıntılarını dinlerken birine sarılıp ağlayasım geldi
çocukken (7. ve 8. sınıf gibi) lisanlı olarak bir futbol kulübünde oynuyordum. O zamanlar çok yoğun bir tempom vardı. Dershane , okul , antrenman derken bana dinlenecek hiç bir gün kalmıyordu. Daha önceleri futboldan çok keyif alırken bu yoğun tempo yüzünden bana artık futbol oynamak eziyet gibi gelmeye başlamıştı. Antrenmana gitmek hiç içimden gelmiyordu. Kendimi artık hep yetersiz buluyordum futbol hocamızda beni çok nadir oynatmaya başlamıştı çünkü ben zaten kafamda futbolu bırakmıştım. Futbol sezonu bitti ve bir araya çıkmıştık ve ben bir daha gitmedim dersleri ve sınavı bahane ederek. Evet sınavda fena bir not almamıştım güzel bir liseye gittim. Ama içimde hep bir futbol oynama futbolcu olma isteği kaldı. Kendimi bu döneme kadar gayet özgüvenli sessiz ama asla çekinmeyen biri gibi görürdüm. Bu dönemden sonra daha da çekingenleştim. Lisede hoca bir soru sorduğunda bilsem bile parmak kaldırıp söyleyemeyecek durumdaydım. Ve her gün söyleyemediğim şeyler beni yedi bitirdi. Akşam yatağa gidince keşke şunu söyleseydim puan alırdım hocanında biraz gözüne girerdim diyordum. Bu süreç hala devam ediyor şuan üniversitede olmama rağmen. Şuan ki farkındalığımla bu konular üzerine yoğunlaşmaya karar verdim. İnşallah üstesinden gelirim.
Yalnız değilmişim:)
Umarım atlatabiliriz.
Bir zamanlar benimde yaşadığım bir şeydi bu ve ben bundan çok çektim gerçekten, habire stres halinde oluyorsun. Baş ağrıları, miğde bulantılarına kadar gidebiliyor bu durum.
Karantina döneminde ne dışarı çıkmıştım ne de arkadaşlarımla konuştum. Tamamen asosyale bağladım karantina bitince yurtta kalmaya başladım. İlk bir kaç ay felaketti. İşte o zaman anladım. Uzun süre dünyadan izole yaşamam benim aylarca çekmeme neden oldu.
Söylemek istediğiniz şeyleri on kez kafanızda tekrar ediyorsunuz ki siz onu söyleyene kadar konu değişmiş oluyor. Direkt söylicem diye kendinizle anlaşmaya çalıştığınızda akşam, bunu söyledim ama acaba bu kişi bu tarz şakaları sevmiyor olabilir mi çok yapışkan mı gözüktüm çok mu labaliydim acaba dediğime alındı mı ve binbir türlüsü düşünceler zihninde dolaşıyor. Şu an bunu büyük ölçüde aştığımı düşünüyorum hala bazı konularda sıkıntılarım var ama en azından o stress halinden uzaklaştım ve umursamamayı daha çok başarıyorum. Bundan kurtulmak gerçekten zor ve size yardım edebilecek kişiler yoksa etrafınızda mutlaka bi uzmanına danışın çünkü malesef hayatı sadece dört duvar arasında geçiremiyoruz ve dışarı dünyaya adım attığımızda bu bize çok sıkıntı veriyor.
Söylemek istediğiniz şeyleri on kez kafanızda tekrar ediyorsun kısmı bende de var. İlk konuşmaya başlarken ve de ilk kez biriyle tanışacakken oluyor bana genelde. Eskiden daha kötüydüm. Bunu farkındayım ve hayır çekingen değilim falan da demiyorum. Farkındayım. Aşacağım. Bunu dile getirmekten de çekinmiyorum. Belki kafamda çok büyütüyorumdur.
@Şeyda zaten benim bahsettiğim aslında çekingeliğin bi tık üstü gibi ama piskolojik bişi olduğu için şunda şöyle olur diyemem. Benim kafamı yoran şeyler mideme yansıyordu yani kilo problemi olan bir insan da olduğum için belki de insanlarla iletişimde zorluk çekme daha az yememe buda miğde bulantısına sebep falan oluyor olabilir. Sonuçta ben psikoloji okumadım ama o dönem yaşadıklarım bunlardı .
@Şeyda kilo takıntım yok ve sıkıntısını çektiğim şeylerin bununla da alakası yok. Sadece yemek konusunda sıkıntılarım var yani yiyemiyorum olay kilo değil yani. Sadece içsel çöküşlerim buna yansımış olabilir diye yazdım. Ki kilo takıntım olsaydı da bunun farkında olacak kadar bilinç sahibiyim. Öyle bir şey olsaydı zaten buraya yazmadım çekingen bir insandım diye mantıken.
Insanların benim hakkımda varsayımlarını veyahut şu hareketi yaparsam benle ilgili ne düşünürleri bıraktıktan sonra hayatım 180 derece degisti ve insanların fikirlerini umursamamaya başladım lakin dozu inanilmaz kaçırmıştim bu seferde bu sürecin tam tersi karakterimde narsistlige dogru kayan bir süreç oldu sosyal insanları küçümseyen bir insana dönüştüm ve onları bir creature olarak görüyordum. Sadece dürtüleri ile hareket eden ve anlık zevkler için yaşayan yaratıklar olarak. Bu düşünce de beni suclu hissettiriyordu. Sonra şunu farkettim aslında suclu hissedecek hicbir şey yoktu günün sonunda hepimiz kendimizin en iyi versiyonunu arıyoruz ve bunun için uğraşıyoruz.
Ben çok az konuştuğum için diksiyonum bozuk, sesim de cılızdı ve insanlarla konuşmaktan çekiniyordum. Sonra diksiyon çalışmaları yaptım ve sesimi kontrol etmeyi öğrendim. Artık çok rahat konuşabiliyorum. Evet kolay gibi geliyor ama zor olan yıllarca sorunumun diksiyon olduğunu fark edememiş olmamdı. Sesi kontrol etmenin yanında zihni kontrol etmeyi de öğrenirseniz çekingenlikten kurtulmak için iyi bir temel oluşturursunuz. Zihin kontrolü için farkındalık meditasyonu yapabilirsiniz
Nasıl çalıştınız acaba? Diksiyon değil de ses ve nefes kontrolü için çalışmak istiyorum ama youtubedaki videolar yetersiz. Eğitim alacak cesaret ve zqmanım da yok şu an.
çok iyi denk gelmiş bir video.. teşekkür ederim çok tatlısınız
O kadar da çekingen olma ,bunu söyleyen çekingen olmamalı ,çekingenlik tek komutla kurtulabilecek bir şey degildir.Reddedilme ve başarısızlık korkusu ...beklentilere yetememe.konuskan insanlara verilen değerin farkındadır.nedenlrri ,yaygınlık ,sosyal fobi ile sınırlar nereden ayrılır?öz elestiriye son ,sabotaja varan kritikler
Farklı dusumeyi kabullenmek ?
Kendine iyi davranmak ?
Neler yapabiliyorum ?
Teşekkür ederim başarılı bir iş yaptığımi biliyorum ,bunu takdir etmen hoşuma gitti.
Kendini ortaya koymak ,söyleyeceklerim var ???
Ağzınıza sağlık Ceren Hanım
Harika anlatımla çok güzel bir video olmuş. Elinize sağlık. Öğretmen çocuğuydum. Öğretmen çocukları hep başarılı olmak zorunda mı? Doktor, Mühendis v.s.? Hep bu baskı altında geçen bir okul dönemim oldu. Tam anlamıyla ders çalışmaktan, hayal kurmaktan geri koyuldum. Bu baskıyı hayatım boyunca hep hissettim, hala da hissetmekteyim. Coğrafya kaderdir sözü bence kişisel gelişimde önemi çok büyük. Şimdilerde ite kaka ay sonu gelsin de maaşımı alayımsıcılık oynayan bir bireyim artık.
mesleğiniz neydi hocam
@@alpergenc. Grafikerim
O daha iyi olan kitaplardan hangisini önerirsiniz Ceren Hanım?
Öz Hakiki Kişisel Gelişim oynatma listesinde envai çeşit videomuz var, seçin beğenin: ruclips.net/p/PL2KI4emH6lqvWu-kY2RVRDpcLCUrgJvbq
Ben çekingen bir insanım ki bu birçoğu etki bende doğuştan var ve ben bunun gibi psikolojik sebeplerden dolayı psikiyatri ve psikolog ' a gittim ama pek bir işe yaradığı yok . Bende bir sorun var ki ben aşırı derece hareketli ve konuşkan bir insanımdır( hareket bozukluğu var bu da doğuştan gelen bir bozukluk ). Yaptığım her hareketi sorgularım ve bunu düşünüp utancımdan kafamı yastıklara gömerim.
Benim yakın arkadaşım da öyle bende terapiler bile bir işe yaramadı en azından onu bu cehennemden kurtarmak istiyorum. Hatta onun çekingenlikle alakalı bir olay anlatayım ; Okulda kitap dağıtılıyordu , hocamız " kitap almayan var mı ?" diye iki defa bağırdı arkadaşım almadığı hâlde hocaya söylemedi , ben gittim kitabı alıp ona verdim. Ben ona bu yaptığına karşılık eleştiri de bulundum , fakat ona sert bir sesle uyaramadım bile çünkü ne hissettiğini anlabiliyorum.
Gidip bu kitabı alıp , hediye edeceğim okul açıldığı zaman arkadaşıma .
Üzerine giderek tabiki. Sizi 32dk zaman kaybından kurtardım
Size hak ettiğiniz hakareti yazmak isterdim ama çekiniyorum
@@heyes3613 bu kadar basit olan bir konu için yarım saatini harcamaya değmez şişmansan yemek yemeyeceksin çekingensen onun üzerine gideceksin zayıfsan spor yapacaksın
Teoriyle o kadar çok haşır neşir oluyorsunuz ki pratik için adım atmaktan korkuyorsunuz
@@yerlibatman923 Yarım bilgiyle harekete geçmekte doğru değil.Kestirip atmak yerine bu videonun akademik bilimsel gerçekler üzerinden ele alındığını göz önünde bulundur.
@@shanaqbaimuru353%80 pratik %20 teorik
@@shanaqbaimuru353 Yormunuz için teşekkürler
Burada şunu da belirtmek isterim ki psikiyatra gitmeyin arkadaşlar, psikoloğa gidin. Belli başlı sıkıntılarım nedeniyle 16-17 yaşlarımda, artık kafamdaki şeylerle savaşamaz hale gelip bir uzmana danışmak isteyip, orta halli bir ailenin evladı olarak bir devlet hastanesinde bir psikiyatra randevu aldım. Bir buçuk sene boyunca beni boş boş dinleyip bana ilaç dayamaktan başka bir şey yapmadılar. Oysaki benim sorunum ilaçla çözülebilecek bir şey değildi, ben bir şeylere kendimi inandırmam gerekiyordu. İnandırmak derken yalan yanlış şeylere inanmak değil, apaçık ortada olan bazı doğruları artık kendime kabul ettirmem gerekiyordu. Bir buçuk sene boyunca, daha önceden de belirli dönemlerde yaşadığım sıkıntıları sadece ilaç alarak aynı şekilde yaşadım desem yeridir. Oysaki ihtiyacım olan şey ilaç değil kelimelerdi; beni dinleyen, bana ne yapabileceğimi söyleyebilecek bir insandı. Bir buçuk senenin sonunda öyle birini bulabildin mi diye sorarsanız, hayır bulamadım. Bazı şeylerden kaçamayacağımı öğrendim, her şeyin dört dörtlük olmak zorunda olmadığını öğrendim, gerektiğinde bir sorunla binlerce kez uğraşmak zorunda olsam da yılmadan savaşmak zorunda olduğumu öğrendim. Evet, hepsini kendi kendime öğrendim ancak şu da bir gerçek ki, daha erken bir zamanda, bir profesyonelle birlikte bunları aşmaktan çok daha büyük bir mutluluk duyabilirdim. Kendi içimde büyük savaşlar verdim bunu biliyorum ve kendimi gerçekten büyük bir saygı duyuyorum. İnanın son seansıma gittiğimde nasıl bir çukura gömüldüğümü, nasıl bir karamsarlık içinde olduğumu tahmin edemezsiniz. Belki de edebilirsiniz, belki de siz de o karanlığın içindesiniz ancak belki de orası sizin dönüm noktanızdır ve bu zorlu günler, aydınlık günlerinize nihayet ulaştığınızda, sizi, diğer insanlardan ayıracak en önemli özelliklerinizden biri olacaktır.
@@user_new_c Eğer sosyal fobiniz hayatınızın akışını engelleyecek seviyeye geldiyse bir uzmana mutlaka başvurun. Psikiyatr zaten gerekli görürse kişiyi psikoloğu yönlendiriyor. Bir de yanlış anlaşılma olmasın; ilaç kötüdür, hiç bir işe yaramaz, sakın içmeyin, falan demiyorum. İlaç bir güçtür ancak tek başına yeterli bir güç değildir. Benim şikayetçi olduğum nokta doktorun beni adamakıllı dinlemeden bam diye ilacı yazıp beni göndermesi. Her psikolojik hastalığın, sokak ağzıyla söyleyeyim, bir raconu vardır. Yeterli ilgi ve alaka gösterilseydi, bazı terapi veya grup toplantısı gibi şeylere katılıp kendim gibi insanların olduğunu, neler hissettiğini bilseydim ve bazı şeylerin sonuçlarının aslında benim düşündüğüm kadar kötü raddeye ulaşamayacağını daha erkenden kavrayabilseydim, belki de hastalığımla bir buçuk sene savaşmak yerine birkaç ay içerisinde kendimi toparlayabilecektim.
Nihayetinde, daha fazla kafanızı karıştırmadan, size tavsiyem şudur; en erken zamanda randevunuzu alıp bir uzmana danışın. Sizi güzelce dinlediğine emin olun, gerekirse birkaç farklı doktor deneyin. Sizi dinlediğine emin olduğunuz doktorla tedavinizi devam edin, ilaç kullanmanızı tavsiye ederse de gönül rahatlığı ile kullanın ancak daha da önemli tavsiyem, gidin kendinizle aynı sorundan muzdarip insanlarla tanışın, yüz yüze veya sanal ortamda fark etmez. Yalnız olmadığınızı anlayın. Bir tanı konulduysa hastalığınız hakkında araştırma yapın, varsa hastalığınız hakkında uzmanlar tarafından yazılmış kitapları bulup satın alın veya internetten pdf'lerini bulup okuyun. Yalnızca bunları yaparken karamsarlığa düşmeyin.
@@user_new_c Rica ederim. Dipnot olarak, yaşadığınız sıkıntının sadece bir hastalık olduğunun farkına vararak yaşayın, her hastalığın illa ki bir tedavisi, kişi kendisi istediği sürece vardır. İnternette gezinirken illa ki olumsuz şeyler okuyabilirsiniz, emin olun onlar sadece en kötü ihtimaller. Aynı Google'a boğazım ağrıyor yazınca Google'ın, "bir kaç gün içinde öleceksiniz," sonucunu çıkarması gibi. Bunlarla kafanızı yormayın çünkü emin olun yorduğunuza değmeyecek, yaşamış biri olarak söylüyorum sadece. Bu olumsuz şeyler yerine daha çözüm odaklı şeyler okumanızı öneririm. Şimdiden size şifalar diliyorum, umarım, en kısa sürede bu probleminizin üstesinden gelirsiniz.
Reddedilme ve başarısızlık korkusu ,,,
Reddedilme (çocukluk döneminden kalma )eskinin çocuğu yeninin yetiskini kapana kısılır.istek ve ihtiyaç ifade edilemez.
Gerçekten yararlı bir video olmuş Ceren abla teşekkürler. Dediğin gibi bu kadar kötü, iki yüzlü, dolandırıcı insanın sesi bangır bangır çıkıyorsa benim sesim neden kısık çıksın. Çok güzel bir tespit.
tam benden bahsediyor olması umarım yardımcı olur
Spora bile çekinip gidememek :(
Aklıma takılan kötü hatıralarda, Jordan Peterson'ın tavsiyesiyle, konuyu iyice evirip çevirip parçalara ayırıp analiz etmemim ardından(özellikle de, şimdi öyle olsa ne yapardıma cevap bulmamın ardından) bir daha aklıma gelmediler. Cevap bulamadığımda ya da yeterli görmediğimde gelmeye devam ettiler ve ediyorlar.
Ben sanırım tanındığım bir ortamda çekingenim. Mesela okulda. Dışarıda, örneğin sokakta herhangi birine yardım etmek sohbet etmek bana zor gelmez. Kendimi çözebilmiş değilim. Benim gibi olan varsa lütfen yazsın. Mesela konuşmadan önce çok düşünüyorum, aklımda cümlelerimi planlıyorum. Konuşurken de takılıyorum. Mükemmeliyetçi de olabilirim çok karışıkk
same sis
Evet kesinlikle bende de öyle
bunu ben de düşünüyordum son 3 4 aydır.tanımadığım birisiyle iletişim kurmak çok zor olmasa da insanların beni bildiği bir yerde herhangi bir davranışta bulunmak çok zor geliyor halbuki insanlar tanımadığından daha çok çekinir diye düşünürdüm
@@uyusamgecer sanırım bu tanındığımız yerde bizi bilen insanlar olduğu için ve uzun bir süre onlarla olacağımız için onlara iyi bir izlenim bırakmak. İnsanlar ne der tereddüdü biraz da sanıyorum.
Ben de aynıyım çok saçma ama öyle. Mesela normalde okulun ilk günlerinde herkes daha çekingen olur zamanla açılır. Ama bende tam tersi ilk hafta özgüvenim gayet varken zamanla daha kötü oldum. Bence zaman geçtikçe ufakta olsa rezil olduğumuz falan olaylar birikiyor biz de bunları çok kafamıza takıyoruz . Ama sokaktaki biri bizim daha önce hiçbir yanlışımızı rezil olduğumuz anı görmediği için rahat oluyoruz
Olumlu nasıl düşünülebilir..beyin olumsuzluğa kilitleniyor.çocuklukta yaşananlar, hayatın olumsuz tarafına yönlendiriyor.
İngilizcede "fake it until you make it" diye bir laf var, bence işe yarıyor. Özgüvenli bir insanmış gibi davranınca gerçek olmasa bile bir süre sonra gerçekten özgüveniniz artıyor. Aynı şekilde olumlu düşünmek konusunda da kendi beyninizi kandırırsanız zamanla işe yarıyor. Mesela kendimi hiç beğenmezken sürekli kendimi sevdiğimi, en iyilerine layık olduğumu söylemeye başladım inandırıcı gelmese de. Ama artık kendim hakkımda %100 olumlu düşüncelere sahibim. Ne kadar sağlıklı bu diye sorucak olursanız bence hiçbir toksik yanı yok. Bazı insanlar çocukluktan beri yeterli ilgiyi, değeri görmüyor bu nedenle beynimize öyle kodlanmış oluyor. Şimdi de beynimizi kendi yararımız için kandırabiliriz bence.
@@mel8159 .çok tşk. Ederim.katılıyorum deneyeceğim.
Üniversitedeyim. 2 gün önce felsefe hocam bi soru sordu. Kısmen aykırı ama çok guzel bi cevabım vardi. Ve soyleyemedim. Sonlara doğru parmak kaldırdım ve hoca gormedi. İçimde ukte kaldı.
Bi daha buna izin vermeyeceğim😪 bu şekilde aklıma gelmesi daha acı oluyor.
Gelişme varmı
Çok guzel video olmus hocam ağzınıza sağlık
ben çekingen bir insanım içimde resmen otoriter bi yetişkin var ve beni sürekli sınırlıyo
İçimizdeki o yetişkinin aslında çocukluğumuzda bizi sürekli eleştirmiş gerçek yetişkinler olduğunu söyler genelde psikologlar. Ve kendi gerçek iç sesinizi bulun derler.
Olgunlaşmamış Ebeveynlerin Yetişkin Çocukları kitabını da inceleyebilirsiniz çok yararlı şiddetle tavsiye ederim..
Bu satırları çekinmeden yazıyorum...
Çok teşekkür ederim🙏
Ceren ablanın bu konuyla ilgili canlı yayın videosunda süreyi 02:13:37 ye getirirseniz canlı sohbette kurduğumuz discord linkini görebilir ve bize katılabilirsiniz😊
Linki var mı?
Bilgi için teşekkürler keşke linki paylaşsaydınız kolay erişim için
@@akcaburak maalesef yorumlarda link paylaşılamıyor :(
JU3e4NnJud - Servera bununla girebilirsiniz.
:( Kusura bakmayın paylaşılır diye düşünmüştüm.
Teşekkürler for video mrs sungur
25:28 gümledim
Ya aslında kurtulcam da üşeniyorum. Üşengeçlikten kurtulma videosu var mıydı acaba prequel olarak?
Üşengeçlere su bile vermem uyuzzzz olurum :D
@@Tarih_Obası abov
Bağımlılıkların bu tür şeyleri tetiklediğini düşünüyorum bazı bağımlılıklarımı bırakmıştım ve o süre içerisinde gerçekten biraz da olsa kurtulmuştum. Yarından itibaren tüm bağımlılıklarımı kesiyorum bakalım başarılı olabilecek miyim
abla bunlari spotifya ekler misin okula giderken dinleyelim
Kalabalık bir ortamda sürekli yüzümde kas seğirmesi oluşmasının sebebini şu an anladım
Teşekkür ederim
Benim tanidigim biri hem cok cekingen, insanlarla iletisim kurmaktan korkan ve sürekli elestirildigini, insanlarin onu gözlemledigini düsünen biri. Ayni zamanda da megaloman ve asiri özgüvenli hareketlerle bunu maskeliyor. Sanirim bu kombinasyon durumu iyice zorlastiriyor
Lütfen pozitif psikoloji ile ilgili bir kitap incele.
İnceledik sanırım, Akış o türde bir kitap değil miydi?
Discord kanalı linkini bulamadım yorumlarda. Olan varsa atabilir mi?
Ben karşı cinsle bir türlü iletişim kurmaktan çekiniyorum. Vereceği tepkiden dolayı hocam ama mesela aynı tepkiyi erkek bireyler vermeyeceğini bildiğim için aynı gün tanıştığım biriyle çabucak kaynaşabiliyorum sanki çocukluk arkadaşım gibi hissediyorum.
Kimsenin verecegi tepkiden %100 emin olamazsiniz ki, kendi yasadiklarimdan da yola cikarak sunu soylemek istiyorum: endise duydugumuz seylerin cok ama cok buyuk bir kismi bizim onceden dusunup planladigimiz seviyede yasanmiyor :)
Karşı cinse de kendi cinsinize de normal insan gözüyle bakın, bunu içselleştirin, çekingenliğiniz azalır.
güzel içerik , teşekkürler
"Çingenelikten" diye okudum.dhsjxba
hayat cekingen, ice donuk ve anksiyetelilere cok zor
hocam bu utangaclık anksiyete yüzünden ogrendıklerım bile aklımda kalmıyor bazen konsuurken en basit kelimeleri unutuyorum.Gercekten cok kotu bir şey boşa kürek cekiyor gibi hissediyor insan
ben de bundan keyif alıyorum
Ceren abla,Türk edebiyatındaki eserleri okumayı istiyorum.Başlangıç olarak hangi klasikleri önerisiniz?
Dip not:Şiirler de olabilir.
Merhaba Ceren hanıma sormuşsunuz ama yardımcı olmak isterim. Bence Sabahattin Ali(kürk madolu madonna ve sırça köşkü çok güzel) , Yaşar Kemal(anadolu halkını çok güzel anlatıyor) , Peyami Safa gibi yazarların eserlerinden başlayanilirsiniz.Okuması kolay, çok akıcı bir şekilde yazıyorlar. Daha sonra Halide Edip, Halit Ziya Uşaklıgil'in eserlerine geçebilirsiniz bu yazarların dili daha ağırdır,uslupları biraz dağınık. Şuan Yaşar Kemal-Teneke okuyorum ve çok beğendim. Tabi daha pek çok yazar var bunlar en bilinenleri olduğu için yazmak istedim.
@@sudenurgor5190 Listeme ekledim.Önerileriz için teşekkür ederim.
ceren abla burcunu cok merak ediyoruz burcun ne❤️🩹
Benim çekingen olma sebebim kekeme olmam. Kekeme olduğum halde yavas yavas girişmeye başladim son 2 yıldır. Eskiden rezil olurum diye konuşmuyordum hatta lal taklidi yapmışlığım, ismimi söyleyemiyorum diye değiştirmişliğim bile var. Tek çare ani bir kararla harekete geçmek. Bu patlama bana geldiğinde kuyumcuya girip kıyma almak istiyorum demiştim. Sonra rezil olup çıkmıştım. O zaman korkulacak bir şey olmadiğini anladım. Yapmaniz gereken tek şey plan ve proje olmadan direk düşünmeden harekete gećmek. Benim şahsi görüşüm böyle.
Kendi kendine konuşurken kekeliyor musun? Büyük ihtimalle hayır, yani senin kekemeliğinin sebebi de çekingenlik, belki sosyal fobi. Tabi yine biraz kekeleyebilirsin bunları aşarsan ama büyük oranda geçer. Bence paran varsa git bi psikiyatra anlat sosyal fobi falan filan, sana ilaç yazar anti depresan tarzı, faydasını görebilirsin
@@ProEray kendi kendime konusurken kekelemem daha da azalıyor tabiki. Heyecanlandığım zaman korktuğum zaman falan çoğalıyor. Pistikatriste gitmiştim dediğin gibi antidepresan hapları falan verdi. Bir süre sonra baģimli olduģumu farkettim. Sürekli hap icme isteği geliyordu. Hap bence sorunlara çözüm değil. Sadece kaçmış oluyorsun o gününü kurtarıyorsun. Heyecanini falan alıyor doğru fakat hayatın boyunca hap kullanamazsın. Özgüvene ihtiyacım olduğunu farkettim ve bunu geliştirdim. Şuan hastalığımın tamamen geçtiğini söyleyemem fakat bunun sebebi hala biraz cekingen olmam.
@@eneskaya1714 senin adına sevindim, ben de ilaca başlamayı düşünüyorum ama çevremde öven çok insqn olduğu için. Aslında sorun psikolojiden ziyade fizyolojik gibi geliyor artık, kafamda kuruntular olmasa, rahat olsam bile fizyolojim bozuyor her şeyi... bunun çözümü de ilaç gibi geldi, ilaç iyi gelirse hayatım boyunca ilaç alsam ne olacak ki, ne sıkıntısı olabilir
@@ProEray sizin hastalığınız nedir? Kekemelik falan var mi
@@eneskaya1714 ya benzer işte senin hastalığınla bence, kekemelik de var... yaşam kalitemi düşürüyor yani çok büyük bi sorun olmasa da
benim insanlardan korkma gibi bi şeyim yok durumum daha çok şu : pek konuşacak bişey bulamıyorum üniversiteye gelene kadar yalnızdım ve üniye geçince işlerin değişeceğini sandım ama kulüplere falan katılmak da bi işe yaramadı. çoğu yaşıtım etrafında ortamı gaza getirecek sürekli espriler yapacak tipler arayıp partilere gitmekle ilgileniyor pek çok etkinliğe katılıp sosyalleşmeyi denedim ama işe yaramadı.
Kafana göre arkadaşlar bulamamışsın henüz demek ki. Zor olur biraz ama illa ki bulunur.
diskord kanalına nerden katılıyoruz :')
Çekingen sosyal fobik utangaç kişilerle arkadaş olmak istiyorum istanbuldamisiniz
Çekingenlikten yarım saat bu videoyu izleyemiyorum
Çekingen sosyal fobik utangaç kişilerle arkadaş olmak istiyorum istanbuldamisiniz
teşekkür ederim abla
Abla Miranda Otto'ya aşırı benziyorsun daha önce hiç söyleyen olmuş muydu?
Evet söylendi de ben hiç benzetemiyorum.
Merhabalar hocam...Hocam merkantilizm hakkında bir şeyler söylermisiniz, lütfen...ben merak ediyorum merkantilizmi...şimdiden teşekkürler...Merkantilistler kim, ne iş yaparlar ve s?
Konum değil efenim.
Çekingen discord linkini alabilir miyim? Çekingenlik yenilemeyecek bir şey değildir.
Ben de göremedim =) katılmak istiyorum
@Tarih Obası kişisel gelişim ve insan psikolojisi ile ilgili kitap okumak istiyorum. Önerebileceğiniz kitap var mı?
Video açıklamasındaki linkten ulaşabilirsiniz diğer videolara, her birinde bir kitap önerisi mevcut.
ya cok guzel konusuyorsunuz
Yav Arkadaşlar Utanmayın Çekinmeyin Ölümlü Dünya
Videonun başlığı: Çekingenlikten nasıl kurtuluruz?
İlk kez içimden okuduğum:Çingenelikten nasıl korunuruz? Xd
ben sanırım çekingen mişim ve bu durum anksiyete ye kadar gitmiş .
teşekkürler
Uzman tarafından yazilan önerdiğiniz kitaplar nelerdir
Video açıklamasında videoların linki var, o videolar arasından ihtiyacınıza göre seçip kitap tavsiyesi alabilirsiniz.
Merhabalar programlarınızı takip ediyorum. bir sorum olacak. 8. asırda İngiltere kralı Offa nın bastırdığı parada Kelime-i Tevhid yazıyor mu? doğru ise sebebi nedir? Müslüman mıydı? teşekkürler
Kendisi bastırmamıştır, Müslüman bir ülkeden gelen paradır sanıyorum.
@@Tarih_Obası orada basılmış
Nerede okuduğunu paylaşır mısın?
@@Tarih_Obası bir çok yerde var hocam hatta google da aratınca bile çıkıyor. ben fen edebiyat bölümünde bir prof hocadan duymuştum yıllar önce
Discord kanalı hakkında yardım edebilecek var mı? Nasıl ulaşabiliriz?
DC link? :)
izlemeye ğşendim özet geççek varmı
Sabah 2 bira için iyi gelir açılmaya
Çekingen sosyal fobik utangaç kişilerle arkadaş olmak istiyorum istanbuldamisiniz
CEKINGEN DISCORDU NERDE
Çekingen gurubunda 50 kişi var ve hepsinin mikrofonu kapalı hahahaha 😀
Peki ya çekingen discordu nerede link göremiyorum.
Ceren ablanın bu konuyla ilgili canlı yayın videosunda süreyi 02:13:37 ye getirirseniz canlı sohbette kurduğumuz discord linkini görebilir ve bize katılabilirsiniz😊
@@busranurylmaz1087 hangi video
@@melyvenus cekingwnlik konulu canli yayin videosu
Bugün de ne olduğum hakkında bir şey öğrendim teşekkür ederim Ceren.
sana çok saygı duyuyorum samimiyetini seviyorum
dc adresi ni göremedim ben ama