Yılda izlediğim basketbol maçı sayısı 3ü bulmaz. Ama şu seriye bayılıyorum. Introsu şimdiye kadar izlediğim bütün diziler dahil en keyifli intro. Murat Bey’in sesinin, diksiyonunun ve bilgi-birikiminin hastasıyız.
Birkaç ilave kelam etmek gerekirse... - 92 Olimpiyatları'nda Drazen, hemen turnuva başlamadan evvel Nets koçluğuna getirilen ve aynı zamanda Dream Team'in de koçu olan Daly'ye kendini göstermek için, hem gruptaki maçı hem de final maçını ekstra hırsla oynamıştı. Ayrıca John Stockton'ın Dream Team belgeselinden silinen sahnelerinde dinlediğimiz üzere, tüm Olimpiyat takımları arasında, gerek Marciulionis ve Sabonis'li Litvanya, gerek Schrempf'li Almanya olsun hiçkimse Rüya Takım'ı yenebileceğine inanmamış, bir tek Drazen onlarla Hırvatistan'ın eşit güçte olduğu ve onları yenebileceklerini düşünerek, hissederek, inanarak oynamıştı. Eğer birleşik bir SSCB ve Yugoslavya ile karşılaşsaydı Dream Team, neler olurdu hiç bilemeyiz... - 1994'teki takım tercihinde, Nikos Galis'in de 13 yılın ardından Aris'i (yedekten başlama teklifi üzerine) bırakıp PAO'ya gittiğini ve dönemin efsane PAO başkanı baba Giannakopulos'un Drazen'e "meblağ önemli değil, yeter ki gel, sana açık çek veriyorum" dediğini de ekleyelim. Eğer bu iki "şeytan" birlikte oynasaydı, hem Galis ilk Euroleague şampiyonluğunu kazanır, hem de 2 yıl sonra Dominique'in gelişiyle yenilmez armada oluşurdu. Ayrıca tarihin en parapsikolojik Eurobasket'i olan 1993'ü de kesinlikle Hırvatlar alırdı. - Yine bu takım tercihinde, Kukoc'u 92 Olimpiyatları'ndan evvel rekor bedelle transfer edeceğini açıklayan Bulls'un da Jordan'ın gidişiyle Drazen'e göz diktiği dedikodusu çok yaygındır. Ama doğruya doğru, Riley'nin Knicks'i ile Drazen uyuşamazdı; öte yandan, Houston'da Olajuwon ile güçlerini birleştirip mutlaka bir yüzük kazanırdı. Ayrıca, Nets de '91'de yılın çaylağı seçilen Derrick Coleman ve stili Drazen'e eşlik etmeye çok yatkın olan çaylak bir streetball yıldızı Kenny Anderson ile, ilerlemeye çok açıktı. Kader istemedi.. - Aynı süreçte Drazen, 1993'te All-NBA karmalarına seçilen 15 oyuncu içerisinde All-Star'a alınmayan tek isim olduğu için çok kırılmıştı. Çünkü Marciulionis'in Altıncı Adam oylamasında, sonra da Sabonis'in o yaşta o performansla Yılın Çaylağı ve Altıncı Adam oylamasında geride bırakılması, Drazen'ın da All-Star'a alınmaması, ABD'de halen Avrupalılara dair önyargının kırılamadığını gösteriyordu. Schrempf Alman devlet programı kapsamında NCAA'lere gönderilen ekipten olduğu için, onu adeta bir ABD'li göçmen kabul ettiklerini de unutmayalım - çünkü ona 6. Adam ödülü iki kez verildi o yıllarda. - 80'lerde Cibona formasıyla Drazen, Galatasaray'ın Paul Dawkins ve (ismini Murat Abi'den duymaya bayıldığımız) Michael Scearse'e karşı, düellolarına doyum olmayan destansı maçları oynamıştı Spor Sergi'de. Keşke arşiv görüntüleri olsa, ama isteyenlere Milliyet gazetesinin e-arşivinde ilgili gazete haberleri erişilebilir halde. Basketlerden sonra el freni çekme hareketi, ta o zamanlardan kalmaymış. Ayrıca abi-kardeş Petrovic'ler hiç rahat durmazlarmış, pek çok maçta kavga çıkarmışlar rekabetçilikleri yüzünden. Nitekim Drazen'la aynı "sosyopat" düzeyde rekabetçi olan Jordan ve Galis de Drazen'i çok ayrı bir yerde anıyorlar... - Kıskançlık yüzünden, 112 sayılık rekorun ömrü çok kısa oldu ve bugün adı sanı hiç bilinmeyen bir isim, koçunun özel isteğiyle bu rekoru aynı sezonda aştı. Oysa Drazen, Koraç'ın bizzat kendisine ait 74 sayılık rekoru 20 küsur yıldan sonra kırmıştı. O dönemki siyasi tansiyon da hiç olumlu değildi kısacası. - Drazen 20 yaşına girmeden evvel, Notre Dame Üniversitesi ona burs teklif edip NCAA'lere çağırmıştı. Ama o, genç yaşta gelişememekten, süre alamamaktan ve stilini değiştirmeye zorlanmaktan çekinip gitmemiş, yerine 1 yıllığına askere gitmişti. - Nets'in o vakitlerdeki GM'i, efsane pivot Willis Reed, halen daha Drazen'den bahsedildiğinde gözyaşlarına hâkim olamıyor. Adelman pişman, Drexler pişman, bir diğer takım arkadaşı Danny Ainge onu anmak için kara bant takmıştı koluna; asistan koçluğuna Nets'te o yıllarda başlayan Rick Carlisle (ki Sabonis ve Nowitzki ile de çalışma onuruna erişti) onu hep ayrı bir kefeye koyuyor anlatırken. 1989 finalinde karşılaştıkları Caserta'nın yıldızı Oscar "Kutsal El" Schmidt, 1986 ve 87'de Euroleague'de ölümüne rekabet içeren kapışmalarda karşılaştığı "Zirve Sabonis" ve Zalgiris oyuncuları, Bogdan Tanjevic, kuzeni Bodiroga ve hatta koç Obradovic; herkes onu ayrı bir "abide" olarak anıyor. Ama nasıl ki öncülerden İspanyol Fernando Martin 1989'da bir araba kazasında vefat etti, Drazen da yılların mekanik çalışma sevdasının ardından ufak bir kaçamak yapma isteğinin kurbanı oldu. Aynı araçta yer alan ve çok zor zamanlar atlatan basketbolcumuz Hilal Edibal ise yıllar sonra TRT World sayesinde Biserka Petrovic ile bir araya geldi ilk kez. Drazen'in arabayı kullanan ve hasarsız kurtulan kız arkadaşı ise, herkesin malumu olduğu üzere, Alman futbol yıldızı Olivier Bierhoff ile evlendi... - 1990'daki Dünya Şampiyonası için, (tıpkı Jordan'ın Rüya Takım'da seçimleri veto etmesi veya onaylaması gibi) kadronun en büyük yıldızı Drazen, Sırpların yükselen yıldızı, 1987 Bormio kahramanlarından genç Djordjevic'i tarz uyuşmazlığı gerekçesiyle takıma istememiş ve bu da milliyetçilik söylemlerini alevlendirmişti. Divac'ın o yıl, ve Djordjevic ile beraber 1991 ile 95'teki finallerin ardından yaptıkları, her şeyi daha da beter hale getirdi. Ama başlatan, medya ve provokatörlerdi. - Basketbolu inanılmaz şekilde doğru oynayarak, PG'den SG'ye ve inanılmaz bir şutöre evrilerek NBA'deki atletik rakiplerine kök söktüren Drazen'ın, daha NBA'e gitmeden bile, McDonalds turnuvalarında Larry Bird'li Celtic ile Cibona ve Real formaları altında yaptığı özel maçlarda Bird tarafından "Topu almasına izin vermeyin!" direktifiyle atfolunduğunu belirtmek lazım. Ayrıca Cvetjicanin, Shammgod God ve nicelerinden evvel, Marciulionis ile birlikte NBA'e Eurostep'i öğreten de Drazen olmuştu... Aslında söylenecek daha yüzlerce şey var. Koç Novosel'in "Drazen, Drazen olana dek bize çok maç kaybettirdi, ama sonunda buna değdi" demesi gibi. Ben şahsen bir internet sitesi için hayatını yazarken bile 30 sayfayı aşmış, yine de bitirememiştim Drazen'ı. Ağzınıza sağlık Murat Abi, üstadımızdan daha nicelerini dinlemek nasip olur umarım...
Reggie miller in gördüğüm en iyi şutör du diye açıklaması var youtube da. Işın özeti su: 2 bin lerin başı ile 90 ların başındaki avrupalı oyunculara bakış çok farklıydı. En kötü şansı bu olsa gerek. Ki zaten gittiğinde bir elin parmağını geçmiyordu avrupalı sayısı nba de. Hatırladığım sadece divac vardı. Kukoc ve sabonis daha gitmemişti bile. 89 dan bahsediyorum. Ki avrupalıların önünün açılması nitelikli uzun oyuncu sayısının azalmasından kaynaklandığı da bir gerçek. Bir gardın handikapı olarak bu da var. Toprağı bol olsun ne diyelim. Divac in anlatıcısı olduğu kardeş gibiydiler adlı belgeseli izlemediyseniz ve bulursanız izleyin. Zamanında ntv yayınlamıştı.
Mükemmel yorumlar yapmışsınız. ekleyeceğim fazla birşey yok. walthers'li volkov'lu ve sabonisli 1988 seul olimpiyatları şampiyonu Sovyetler birliğide o dönemdeki Rüya takımdı.zaten karşısında hiçbir takım dayanamamıştı.
@@essanaessana2011 Katılıyorum.tartışmasız dünyanın en iyi basketbolcularının mücadele ettiği lig " Nba".bunu kimseyle. tartışmam.ben 1988'de şampiyon.olan SSCB daha sonra Drazen petroviç ve Vlade divac'lı yugoslavya ve senin bileceğin üzere Abd'nin "Rüya takımını" yenen ve olimpiyat şampiyonu olan Emanuel Ginobil ve Hermana sahip Arjantin gerçekten efsane takımlardı.Abd'nin amatör oyuncularla katıldığı takımlar 1972 yılına kadar yenilmeden olimpiyat şampiyonu olmuşlardı.finalde Abd Sscb ile karşılaşmış olaylı maçta Abdyi 50 - 49 yenen SSCB şampiyon olmuştu.Abd ikinci olmasına rağmen gümüş madalyayı ret ederek almamıştı. daha sonra Abd bunu gurur meselesi yapıp SSCB ile karşılaşıp rövanşı almak istedi.her iki takım 1988 seul olimpiyatlarında yarı finalde karşı karşıya geldiler.SSCB zorlanmasına rağmen Abd'nin yi yenerek finale çıktı ve şampiyon oldu.SSCB' nin Sabonis,Volkov gibi tamamı yıldız olan kadrosuda efsaneydi.bunu gören 1992 'deki Barselona olimpiyatlarında şampiyon olmayacağını bilen.Abd Michael jordan,Charles Barkley ve Chris mullin'lı kadrosu ile çok rahat şampiyon olmuştu.evet basketbol Nba 'de oynanır ama bir Kanada takımı olan " Toronto Raptors" Nba şampiyonu olarak bence Amerikan Nba takımlarının karizmasını çizdi. bir mucizeyi gerçekleştirdi.
Her bölüm çok güzel fakat bu bölüm diğerlerinden çok daha duygusal olmuş ve en güzeliydi diyebilirim. Umarım bu seri hiç bitmez. Günümüze gelme konusunda da ben o dönemlerdeki herkesi dinledikten sonra yavaş yavaş kronolojik gelmesini umut ediyorum. Günümüz oyuncuları hakkında daha fazla bilgi bulabiliyoruz internette zaten fakat bunlar çok özel. Yani Petrovic'in evini bizzat İsmet abimizle ziyaret etmiş biri anlatıyor Petrovic'i. Bu ne kadar mükemmel birşey.
kesinlikle yavaş yavaş gitmeliz bence. zamanın gerilerde bıraktığı yıldızları ve hikayelerini günümüze çok güzel aktarıyorsunuz. ısrarlar ve isteklerle yapıldığında değil de sizin içinize sindiğinde çok daha güzel olacaktır program diye düşünüyorum. emeğinize sağlık.
Bu nasıl bir bilgi birikimi, kalite... İnanılmaz güzel bir seri gerçekten. Sadece basketbolu değil tarihi de anlatıyorsun Murat Abi. Eline diline sağlık. Anlatımın harika.
Murat abi uzun ve sağlıklı bir ömrün olur da bizimle daha ve daha da çok vakit geçirebilirsin umarım. Yemin ederim şu program serisi arşivlik. Her pazar geldi mi diye kontrol ediyorum resmen.
Olaganustu arsivlik bir program olmus . Murat Abi dokturmus de dokturmus.Son kisimlarini duygulanarak izledim. Murat Abi seviyeyi cok farkli bir seviyeye tasidi bu programla. 5 Sene sonra da acip izleyecek arsivlik eserler bunlar
Seni efes maclarinda tanidim taaa 90 ortalarinda. Cocuktum ve sende genctin. Bi aralar nba stüdyoda görmüstüm biraz uzaktim nba maclarina. Simdi tekrar burada gördüm ve gözlerim yasardi. Sen bile yaslanmissin abi. Senin konusman ve ses tonun hic degismemis. Allah uzun ömürler versin murat abi. Berlinden selamlar.
Gerçekten bu topraklar yani anadolu, balkanlar çok acılar çekti. Ve çok özel insanlar çıktı. Umarım bir gün birbirimizi öldürmenin bir işe yaramadığını anlarız.
Petrovic anisina saygiyla sadece birkac kelime yazmak geldi icimden. Yasim 54 ve 16 yasinda Istanbulda Cibona Zagrep-Efes Pilsen macinda 16 yasinda ben sirf Petrovic ici sabahin köründe staddaydim.. Efes Pilsen ben icin cok önemliyken, Petrovic icin oradaydim. Canli izledigim icin cok sansliydim. Mükemmel bir basketbolcu ve sonradan ögrendigim karakteri birlesince trafik kazasinda öldügünü duydugumda aglarken dedim ki, "üzülme tanistin ve O cok iyi biriydi, örnek al, örnek göster herkese" Ne zaman bir Hirvatla tanissam ilk sordugum soru Petrovic"tir ve tanimayan kimse yok. saygiyla Mozart...
Abi aynen kendi bildiğin yolla devam. Yenileri isteyenler her yerde videolarına ulaşabilir. Her yerde hakkında yazılanları okuyabilir. Bu youtube tayfasının isteği bitmez. Sen kendi istediğin gibi devam et
Drazen Petrovic ayni anda bir diger Avrupa basketbolunun efsanesi olan Dejan Bodiroga‘ninda büyük kuzenidir, ayrica 4:44 te Murat abinin yanlisi var veya dili sürctü, Petrovic‘in ilk takimi KK Sibenik ti ve 1985 yilinda Cibona Zagreb‘e transfer olmustur. Yani 1984 yilinda Cibona‘ya gitmedi
abi çok kaliteli program tebrikler,benim gibi nba geçmişine hakim olmayanlar için muazzam bilgiler,aynısının bir zamanlar avrupa versiyonunu da bekleriz...
Emeğinize sağlık,severek dinliyoruz.Gelecek bölümler için 70-80'lerin önemli oyuncularından bir istek listesi oluşturayım. Dave Cowens George Gervin Elvin Hayes Moses Malone Artis Gilmore Adrian Dantley Bob McAdoo Kadro olarak da 80 lerin başından itibaren hücum anlamında büyük rakamlara ulaşmış olan Denver takımı ve günümüzün fenomen takımı Golden State'in "Run TMC" lakabını almış efsane Hardaway-Richmond-Mullin üçlüsünü tanıtırsanız bilgilendirici videolar ortaya çıkabilir.
Abi bu yenilere gelme isteği nasıl bir istek ben bilmiyorum. Yeniyi ve bilineni niye anlatsın adam burada, mantığı ne? Oldu olacak Michael Jordan'ı anlatsın anasını satayım. Ne kadar satır aralarında kalmış, kendine has fakat az bilinen ve hatta Murat abide şahsi olarak iz bırakmış oyuncu varsa onları anlatması lazım; ancak o zaman manası yükselip devam eder bu programın. 3-4 bölümde 80'lere geldik, hop adam diyor ki yenileri anlat diye baskı var. Abi ben sana söyleyeyim; 80'lere bile hızlı geldin. Kendi sisteminle devam et, bırak çığırtkanları. Adam yenileri anlattıktan sonra da, "güzel programdı ama çabuk bitti" dersiniz amk.
Altina imza atarim. Drazen petrovic zaten cok bilinen bir efsane ulkemizde de cok biliniyor sirf ntvsporda 10 kere divac ile belgeseli döndü. Surada ilk programdaki bernard king gibi hikayeler devam etmeli. Cok bilinmeyen ama gercekten bir efsane olan isimler.
Bir zamanlar Cine5'te yaptığınız Asist programında da, onun öncesinde yanılmıyorsam bir lig maçında kazazedelerden biriyle röportaj yapmıştınız. Neredeyse 20 sene önce. :)
Reggie miller in gördüğüm en iyi şutör du diye açıklaması var youtube da. Işın özeti su: 2 bin lerin başı ile 90 ların başındaki avrupalı oyunculara bakış çok farklıydı. En kötü şansı bu olsa gerek. Ki zaten gittiğinde bir elin parmağını geçmiyordu avrupalı sayısı nba de. Hatırladığım sadece divac vardı. Kukoc ve sabonis daha gitmemişti bile. 89 dan bahsediyorum. Ki avrupalıların önünün açılması nitelikli uzun oyuncu sayısının azalmasından kaynaklandığı da bir gerçek.( Ki Divac ı da Jabbar basketbolu bıraktığında takıma katmışlardı.) Bir gardın handikapı olarak bu da var. Toprağı bol olsun ne diyelim. Divac in anlatıcısı olduğu "kardeş gibiydiler" adlı belgeseli izlemediyseniz ve bulursanız izleyin. Zamanında ntv yayınlamıştı.
Arşivlik bir seri oluyor. Murat Murathanoğlu sen socratesin başına gelmiş en güzel şeylerden birisin.
Kesinlikle 🥳
Murat abi uzun, sağlıklı ve mutlu yılların olsunda bize böyle daha uzun yıllar basketbol anlat.
Yılda izlediğim basketbol maçı sayısı 3ü bulmaz. Ama şu seriye bayılıyorum. Introsu şimdiye kadar izlediğim bütün diziler dahil en keyifli intro. Murat Bey’in sesinin, diksiyonunun ve bilgi-birikiminin hastasıyız.
Birkaç ilave kelam etmek gerekirse...
- 92 Olimpiyatları'nda Drazen, hemen turnuva başlamadan evvel Nets koçluğuna getirilen ve aynı zamanda Dream Team'in de koçu olan Daly'ye kendini göstermek için, hem gruptaki maçı hem de final maçını ekstra hırsla oynamıştı. Ayrıca John Stockton'ın Dream Team belgeselinden silinen sahnelerinde dinlediğimiz üzere, tüm Olimpiyat takımları arasında, gerek Marciulionis ve Sabonis'li Litvanya, gerek Schrempf'li Almanya olsun hiçkimse Rüya Takım'ı yenebileceğine inanmamış, bir tek Drazen onlarla Hırvatistan'ın eşit güçte olduğu ve onları yenebileceklerini düşünerek, hissederek, inanarak oynamıştı. Eğer birleşik bir SSCB ve Yugoslavya ile karşılaşsaydı Dream Team, neler olurdu hiç bilemeyiz...
- 1994'teki takım tercihinde, Nikos Galis'in de 13 yılın ardından Aris'i (yedekten başlama teklifi üzerine) bırakıp PAO'ya gittiğini ve dönemin efsane PAO başkanı baba Giannakopulos'un Drazen'e "meblağ önemli değil, yeter ki gel, sana açık çek veriyorum" dediğini de ekleyelim. Eğer bu iki "şeytan" birlikte oynasaydı, hem Galis ilk Euroleague şampiyonluğunu kazanır, hem de 2 yıl sonra Dominique'in gelişiyle yenilmez armada oluşurdu. Ayrıca tarihin en parapsikolojik Eurobasket'i olan 1993'ü de kesinlikle Hırvatlar alırdı.
- Yine bu takım tercihinde, Kukoc'u 92 Olimpiyatları'ndan evvel rekor bedelle transfer edeceğini açıklayan Bulls'un da Jordan'ın gidişiyle Drazen'e göz diktiği dedikodusu çok yaygındır. Ama doğruya doğru, Riley'nin Knicks'i ile Drazen uyuşamazdı; öte yandan, Houston'da Olajuwon ile güçlerini birleştirip mutlaka bir yüzük kazanırdı. Ayrıca, Nets de '91'de yılın çaylağı seçilen Derrick Coleman ve stili Drazen'e eşlik etmeye çok yatkın olan çaylak bir streetball yıldızı Kenny Anderson ile, ilerlemeye çok açıktı. Kader istemedi..
- Aynı süreçte Drazen, 1993'te All-NBA karmalarına seçilen 15 oyuncu içerisinde All-Star'a alınmayan tek isim olduğu için çok kırılmıştı. Çünkü Marciulionis'in Altıncı Adam oylamasında, sonra da Sabonis'in o yaşta o performansla Yılın Çaylağı ve Altıncı Adam oylamasında geride bırakılması, Drazen'ın da All-Star'a alınmaması, ABD'de halen Avrupalılara dair önyargının kırılamadığını gösteriyordu. Schrempf Alman devlet programı kapsamında NCAA'lere gönderilen ekipten olduğu için, onu adeta bir ABD'li göçmen kabul ettiklerini de unutmayalım - çünkü ona 6. Adam ödülü iki kez verildi o yıllarda.
- 80'lerde Cibona formasıyla Drazen, Galatasaray'ın Paul Dawkins ve (ismini Murat Abi'den duymaya bayıldığımız) Michael Scearse'e karşı, düellolarına doyum olmayan destansı maçları oynamıştı Spor Sergi'de. Keşke arşiv görüntüleri olsa, ama isteyenlere Milliyet gazetesinin e-arşivinde ilgili gazete haberleri erişilebilir halde. Basketlerden sonra el freni çekme hareketi, ta o zamanlardan kalmaymış. Ayrıca abi-kardeş Petrovic'ler hiç rahat durmazlarmış, pek çok maçta kavga çıkarmışlar rekabetçilikleri yüzünden. Nitekim Drazen'la aynı "sosyopat" düzeyde rekabetçi olan Jordan ve Galis de Drazen'i çok ayrı bir yerde anıyorlar...
- Kıskançlık yüzünden, 112 sayılık rekorun ömrü çok kısa oldu ve bugün adı sanı hiç bilinmeyen bir isim, koçunun özel isteğiyle bu rekoru aynı sezonda aştı. Oysa Drazen, Koraç'ın bizzat kendisine ait 74 sayılık rekoru 20 küsur yıldan sonra kırmıştı. O dönemki siyasi tansiyon da hiç olumlu değildi kısacası.
- Drazen 20 yaşına girmeden evvel, Notre Dame Üniversitesi ona burs teklif edip NCAA'lere çağırmıştı. Ama o, genç yaşta gelişememekten, süre alamamaktan ve stilini değiştirmeye zorlanmaktan çekinip gitmemiş, yerine 1 yıllığına askere gitmişti.
- Nets'in o vakitlerdeki GM'i, efsane pivot Willis Reed, halen daha Drazen'den bahsedildiğinde gözyaşlarına hâkim olamıyor. Adelman pişman, Drexler pişman, bir diğer takım arkadaşı Danny Ainge onu anmak için kara bant takmıştı koluna; asistan koçluğuna Nets'te o yıllarda başlayan Rick Carlisle (ki Sabonis ve Nowitzki ile de çalışma onuruna erişti) onu hep ayrı bir kefeye koyuyor anlatırken. 1989 finalinde karşılaştıkları Caserta'nın yıldızı Oscar "Kutsal El" Schmidt, 1986 ve 87'de Euroleague'de ölümüne rekabet içeren kapışmalarda karşılaştığı "Zirve Sabonis" ve Zalgiris oyuncuları, Bogdan Tanjevic, kuzeni Bodiroga ve hatta koç Obradovic; herkes onu ayrı bir "abide" olarak anıyor. Ama nasıl ki öncülerden İspanyol Fernando Martin 1989'da bir araba kazasında vefat etti, Drazen da yılların mekanik çalışma sevdasının ardından ufak bir kaçamak yapma isteğinin kurbanı oldu. Aynı araçta yer alan ve çok zor zamanlar atlatan basketbolcumuz Hilal Edibal ise yıllar sonra TRT World sayesinde Biserka Petrovic ile bir araya geldi ilk kez. Drazen'in arabayı kullanan ve hasarsız kurtulan kız arkadaşı ise, herkesin malumu olduğu üzere, Alman futbol yıldızı Olivier Bierhoff ile evlendi...
- 1990'daki Dünya Şampiyonası için, (tıpkı Jordan'ın Rüya Takım'da seçimleri veto etmesi veya onaylaması gibi) kadronun en büyük yıldızı Drazen, Sırpların yükselen yıldızı, 1987 Bormio kahramanlarından genç Djordjevic'i tarz uyuşmazlığı gerekçesiyle takıma istememiş ve bu da milliyetçilik söylemlerini alevlendirmişti. Divac'ın o yıl, ve Djordjevic ile beraber 1991 ile 95'teki finallerin ardından yaptıkları, her şeyi daha da beter hale getirdi. Ama başlatan, medya ve provokatörlerdi.
- Basketbolu inanılmaz şekilde doğru oynayarak, PG'den SG'ye ve inanılmaz bir şutöre evrilerek NBA'deki atletik rakiplerine kök söktüren Drazen'ın, daha NBA'e gitmeden bile, McDonalds turnuvalarında Larry Bird'li Celtic ile Cibona ve Real formaları altında yaptığı özel maçlarda Bird tarafından "Topu almasına izin vermeyin!" direktifiyle atfolunduğunu belirtmek lazım. Ayrıca Cvetjicanin, Shammgod God ve nicelerinden evvel, Marciulionis ile birlikte NBA'e Eurostep'i öğreten de Drazen olmuştu...
Aslında söylenecek daha yüzlerce şey var. Koç Novosel'in "Drazen, Drazen olana dek bize çok maç kaybettirdi, ama sonunda buna değdi" demesi gibi. Ben şahsen bir internet sitesi için hayatını yazarken bile 30 sayfayı aşmış, yine de bitirememiştim Drazen'ı. Ağzınıza sağlık Murat Abi, üstadımızdan daha nicelerini dinlemek nasip olur umarım...
Reggie miller in gördüğüm en iyi şutör du diye açıklaması var youtube da. Işın özeti su: 2 bin lerin başı ile 90 ların başındaki avrupalı oyunculara bakış çok farklıydı. En kötü şansı bu olsa gerek. Ki zaten gittiğinde bir elin parmağını geçmiyordu avrupalı sayısı nba de. Hatırladığım sadece divac vardı. Kukoc ve sabonis daha gitmemişti bile. 89 dan bahsediyorum. Ki avrupalıların önünün açılması nitelikli uzun oyuncu sayısının azalmasından kaynaklandığı da bir gerçek. Bir gardın handikapı olarak bu da var. Toprağı bol olsun ne diyelim. Divac in anlatıcısı olduğu kardeş gibiydiler adlı belgeseli izlemediyseniz ve bulursanız izleyin. Zamanında ntv yayınlamıştı.
Mükemmel yorumlar yapmışsınız. ekleyeceğim fazla birşey yok. walthers'li volkov'lu ve sabonisli 1988 seul olimpiyatları şampiyonu Sovyetler birliğide o dönemdeki Rüya takımdı.zaten karşısında hiçbir takım dayanamamıştı.
@@reaper.7022 ABD'nin NBA değilde NCAA takımını yenen bir rüya takım altı üstü. NBA takımı gelse yine paspas olurdu sscb ve Yugoslavya.
@@essanaessana2011 Katılıyorum.tartışmasız dünyanın en iyi basketbolcularının mücadele ettiği lig " Nba".bunu kimseyle. tartışmam.ben 1988'de şampiyon.olan SSCB daha sonra Drazen petroviç ve Vlade divac'lı yugoslavya ve senin bileceğin üzere Abd'nin "Rüya takımını" yenen ve olimpiyat şampiyonu olan Emanuel Ginobil ve Hermana sahip Arjantin gerçekten efsane takımlardı.Abd'nin amatör oyuncularla katıldığı takımlar 1972 yılına kadar yenilmeden olimpiyat şampiyonu olmuşlardı.finalde Abd Sscb ile karşılaşmış olaylı maçta Abdyi 50 - 49 yenen SSCB şampiyon olmuştu.Abd ikinci olmasına rağmen gümüş madalyayı ret ederek almamıştı. daha sonra Abd bunu gurur meselesi yapıp SSCB ile karşılaşıp rövanşı almak istedi.her iki takım 1988 seul olimpiyatlarında yarı finalde karşı karşıya geldiler.SSCB zorlanmasına rağmen Abd'nin yi yenerek finale çıktı ve şampiyon oldu.SSCB' nin Sabonis,Volkov gibi tamamı yıldız olan kadrosuda efsaneydi.bunu gören 1992 'deki Barselona olimpiyatlarında şampiyon olmayacağını bilen.Abd Michael jordan,Charles Barkley ve Chris mullin'lı kadrosu ile çok rahat şampiyon olmuştu.evet basketbol Nba 'de oynanır ama bir Kanada takımı olan " Toronto Raptors" Nba şampiyonu olarak bence Amerikan Nba takımlarının karizmasını çizdi. bir mucizeyi gerçekleştirdi.
izlerken gözüm yaşardı .Drazen i ilk trt ekranlarında izlemiştim...Emeğine sağlık..
Canlı basketbol ansiklopedisi Murat Murathanoğlu ... Kahvemi hazırlayıp izliyorum, belgesel tadında. Süper iş tek kelime ile.
Murat Abi öyle bir anlattın ki duygulandım. Gözyaşlarımı zor tutuyorum şu an.
Her bölüm çok güzel fakat bu bölüm diğerlerinden çok daha duygusal olmuş ve en güzeliydi diyebilirim. Umarım bu seri hiç bitmez. Günümüze gelme konusunda da ben o dönemlerdeki herkesi dinledikten sonra yavaş yavaş kronolojik gelmesini umut ediyorum. Günümüz oyuncuları hakkında daha fazla bilgi bulabiliyoruz internette zaten fakat bunlar çok özel. Yani Petrovic'in evini bizzat İsmet abimizle ziyaret etmiş biri anlatıyor Petrovic'i. Bu ne kadar mükemmel birşey.
Reyiz Kareem Abdul Jabbar'ı ne güzel söyledin öyle
John Stockton'u da anlatır mısın abi?
+1
+1
1
halk drazeni de karşılıyordu derken tüylerim direk diken diken oldu valla bizede yaşatıyorsun abi görmediğimiz güzel anları
Fon müziğide Harika iyiki varsınız İnanın insanları mutlu ediyorsunuz 👍👍👍👍
Eskiler devam, yenileri az çok biliyoruz zaten.
inanilmaz bir seri.. Efsane anlatim tarzi 10 numara, birbir sanki karsimda anlatiyor, ayni masadayiz
Sıkılmadan izlediğim tek seri bu sanırım. Murat abinin kendine has sesi de işe renk katıyor.
Bunun üstüne de birazdan Belgesel Delisi'nden "Once Brothers" gelir, sonra vay efendim kim kesiyor bu soğanları...
Nette her yerde silinmiş nerden bulacağız Once Brothers belgeselini :(
o kadar israr ettiniz petrovic petrovic diye KRAL MURAT ABİMİZ DE bizler için yaptı bu ekstra videoyu . bizlere de beğenmek düşer
kesinlikle yavaş yavaş gitmeliz bence. zamanın gerilerde bıraktığı yıldızları ve hikayelerini günümüze çok güzel aktarıyorsunuz. ısrarlar ve isteklerle yapıldığında değil de sizin içinize sindiğinde çok daha güzel olacaktır program diye düşünüyorum. emeğinize sağlık.
👍🙂👍
Bu nasıl bir bilgi birikimi, kalite... İnanılmaz güzel bir seri gerçekten. Sadece basketbolu değil tarihi de anlatıyorsun Murat Abi. Eline diline sağlık. Anlatımın harika.
SEVGİLİ M .M bir zamanlar amarika programın O kadar güzel ve keyfli oluyorki bi bölümünü en az 4, 5 kere izliyorum .Seni ÇOK seviyoruz
Bence en keyifli bölümdü. Murat abi muazzam anlattı. Teşekkürler.
yavaş yavaş git abi herkesi anlat gönlünden geçen, teşekkürler bu müthiş program için
Bayiliyorum bu programa
Harika ötesi bir seri, müziği ve kurgusu bile farklı sanki. Emeğinize sağlık.
Murat abi uzun ve sağlıklı bir ömrün olur da bizimle daha ve daha da çok vakit geçirebilirsin umarım. Yemin ederim şu program serisi arşivlik. Her pazar geldi mi diye kontrol ediyorum resmen.
Olaganustu arsivlik bir program olmus . Murat Abi dokturmus de dokturmus.Son kisimlarini duygulanarak izledim. Murat Abi seviyeyi cok farkli bir seviyeye tasidi bu programla. 5 Sene sonra da acip izleyecek arsivlik eserler bunlar
Seni efes maclarinda tanidim taaa 90 ortalarinda. Cocuktum ve sende genctin. Bi aralar nba stüdyoda görmüstüm biraz uzaktim nba maclarina. Simdi tekrar burada gördüm ve gözlerim yasardi. Sen bile yaslanmissin abi. Senin konusman ve ses tonun hic degismemis. Allah uzun ömürler versin murat abi. Berlinden selamlar.
Buram buram kalite kokuyor .
Basketbol programcılığının hatta spor programcılığının geldiği son nokta beğeniyle takip ediyoruz :)
Harikulade bir seri arşivlik.zevkle izliyorum.başarılarınızın devamını diliyorum.
Gerçekten bu topraklar yani anadolu, balkanlar çok acılar çekti. Ve çok özel insanlar çıktı. Umarım bir gün birbirimizi öldürmenin bir işe yaramadığını anlarız.
Basketbol o zamanlar zevkliydi..simdi fenerin eurolouge finalini bile izlemedim ..Her ülke kendi oyuncularıyla temsil edilmeli ..
Yenileri isteyenler açsın izlesin kardeşim bize eskileri anlat Murat abi !
drazen kalbimizde yaradır...yenilere geçmekte çok acele etmeyelim murat ağabey
Murat abicim ağzına sağlık bilgin üslubun sunumun için ve biz basketbol severlere böyle bir keyif sunduğunuz için sen ve ekibine çok teşekkürler 😊
bu nasıl bir kalitedir ya
Murat Murathanoğlu çok yaşa. Abi dil sürçmesi oldu Drazen Hırvat, Vlade Divaç Sırp idi.
Oh be. Kurtulduk şu drazencilerden. Bu arada agzina sağlık tbii ki.
Oldüğünde ne aglamistim. Sanki kendi kardesim olmuş gibi. Vay be ne günlerdi.
Ağzına sağlık Murat abi, çok kaliteli bir iş yapıyorsun.
İple çekiyorum her bölümü harika seriler oluyor.
budur yaatam kareem nerde abi diyecekken kareem dedin iple çekeceğim o programı harikasın
üç maçını canlı izledim inanılmaz bir oyuncuydu sadece 17 yaşındaydı ve Yugoslavya liginin en değerli oyuncusu seçilmişti
Pazar kahvaltılarını keyiflendiren renklendiren büyük adam
Ruhun şâd olsun Drazen
gözler dolu
Petrovic anisina saygiyla sadece birkac kelime yazmak geldi icimden. Yasim 54 ve 16 yasinda Istanbulda Cibona Zagrep-Efes Pilsen macinda 16 yasinda ben sirf Petrovic ici sabahin köründe staddaydim.. Efes Pilsen ben icin cok önemliyken, Petrovic icin oradaydim. Canli izledigim icin cok sansliydim. Mükemmel bir basketbolcu ve sonradan ögrendigim karakteri birlesince trafik kazasinda öldügünü duydugumda aglarken dedim ki, "üzülme tanistin ve O cok iyi biriydi, örnek al, örnek göster herkese" Ne zaman bir Hirvatla tanissam ilk sordugum soru Petrovic"tir ve tanimayan kimse yok. saygiyla Mozart...
Ağzına sağlık murat abi
Eskiler gelmeye devam etsin abi.
Abi aynen kendi bildiğin yolla devam. Yenileri isteyenler her yerde videolarına ulaşabilir. Her yerde hakkında yazılanları okuyabilir. Bu youtube tayfasının isteği bitmez. Sen kendi istediğin gibi devam et
03:22 ah be ismet abi... Mekanın cennet olsun
Abi elgin baylor i atlamayalim
sayende kahvaltıların tadı çıkıyor kral
Harika
İzlenme sayıları çok daha fazlasını hakediyor aralara popüler bir kaç basketbolcu ekleyerek diger videolarada ilginin artmasını sağlanabilir.
Ağzına sağlık abi
Ahhh ahh kalbim sizliyor kalbim :((((
Abi talebe bakma , kendi istediklerini anlat lütfen..
Drazen Petrovic ayni anda bir diger Avrupa basketbolunun efsanesi olan Dejan Bodiroga‘ninda büyük kuzenidir, ayrica 4:44 te Murat abinin yanlisi var veya dili sürctü, Petrovic‘in ilk takimi KK Sibenik ti ve 1985 yilinda Cibona Zagreb‘e transfer olmustur. Yani 1984 yilinda Cibona‘ya gitmedi
abi çok kaliteli program tebrikler,benim gibi nba geçmişine hakim olmayanlar için muazzam bilgiler,aynısının bir zamanlar avrupa versiyonunu da bekleriz...
Dikembe mutumbo (yanlis yazmis olabilirim) yardim sever ve cok yasli bir oyuncudu. Murat abinin anlatmasini isterim
Ağladım ya la
Bu adamın bi belgeseli var.Bir zamanlar kardeştiler isminde. O belgesel dizisinde bu adamı vlade divac anlatıyor. İzlemenizi tavsiye ederim.
Emeğinize sağlık. Harika bir arşiv oluyor. Bir ara grant hill'in yeteneği ve üzücü hikayesinin ayrıntısını da sizden dinlemek isterim.
Kareem geç bile kaldı Murat abi eskilerden devam süpersiniz 👍👍
Çok eski bir nba oyunu vardı elimde :) Petrovic vardı onda :)
Abi Dennis Rodman’ı da anlatsana
İverson'ın, rodman'ın yakasını toplayişıni da anlatsın.
Zirve bölüm olmuş...
RUclips da sadece senin videoların 0 dislike dikkat ediyorum helal olsun iyi çalışmalar başarılarının devamını dilerim
intro çok efsane değil mi?
RIP Drazen Petrovic
Emeğinize sağlık,severek dinliyoruz.Gelecek bölümler için 70-80'lerin önemli oyuncularından bir istek listesi oluşturayım.
Dave Cowens
George Gervin
Elvin Hayes
Moses Malone
Artis Gilmore
Adrian Dantley
Bob McAdoo
Kadro olarak da 80 lerin başından itibaren hücum anlamında büyük rakamlara ulaşmış olan Denver takımı ve günümüzün fenomen takımı Golden State'in "Run TMC" lakabını almış efsane Hardaway-Richmond-Mullin üçlüsünü tanıtırsanız bilgilendirici videolar ortaya çıkabilir.
Murat ağabey, eyvallah.
Ben șahsen her videoyu indirerek izliyorum, kardeșime hatta belki ileride oğluma izletirim diye
Harikaydı Murat abi. MaJestelerini bekliyoruz artık :)
finali onunla yapacak ☺
Murat Bey acaba Drazen Dalipagic belgeseli de yapabilir mi? Hiç belgeseli yapılmamış ama hakettiğini düşünüyorum. Teşekkürler 🙂
Baba, büyüksün
Abi bu yenilere gelme isteği nasıl bir istek ben bilmiyorum. Yeniyi ve bilineni niye anlatsın adam burada, mantığı ne? Oldu olacak Michael Jordan'ı anlatsın anasını satayım. Ne kadar satır aralarında kalmış, kendine has fakat az bilinen ve hatta Murat abide şahsi olarak iz bırakmış oyuncu varsa onları anlatması lazım; ancak o zaman manası yükselip devam eder bu programın. 3-4 bölümde 80'lere geldik, hop adam diyor ki yenileri anlat diye baskı var. Abi ben sana söyleyeyim; 80'lere bile hızlı geldin. Kendi sisteminle devam et, bırak çığırtkanları. Adam yenileri anlattıktan sonra da, "güzel programdı ama çabuk bitti" dersiniz amk.
Ya herkes bir birey oldu bu sosyal medya işinde. Herif 5 yaşında gelmiş burda maval okuyor. Yapacak bisey yok.
Altina imza atarim. Drazen petrovic zaten cok bilinen bir efsane ulkemizde de cok biliniyor sirf ntvsporda 10 kere divac ile belgeseli döndü. Surada ilk programdaki bernard king gibi hikayeler devam etmeli. Cok bilinmeyen ama gercekten bir efsane olan isimler.
Abi gözlerin dolmuş sonda duygulandım bende be. "ShowTimeLakers" takımını da bekliyoruz reis
Drazen 😥😥😥
Earl "The Goat" Manigault ve Rucker Park efsanelerini anlatsan ne guzel olur Murat Abi. Ailecek severek begeniyoruz.
gelmiş geçmiş en iyi şutör
Haftaya legend olur
Bir hafta çok ya daha güzel bir gün planlaması yapılabilir
Bir zamanlar Cine5'te yaptığınız Asist programında da, onun öncesinde yanılmıyorsam bir lig maçında kazazedelerden biriyle röportaj yapmıştınız. Neredeyse 20 sene önce. :)
ve Murat abinin gözleri dolar..
sonda ağlattın be reis
Hafta da 2 video gelsin
Once brothers, bir zamanlar kardeştiler. İzleyin!
Yavaş yavaş gelinmesi taraftarıyım. Sindirerek daha güzel oluyor.
Vay Drazen'de gelmiş.
Magic Johnson
Hakeem Olajuwon
Lüften
112 basket atmış adam, woow just woow
Abi Willis Redd yada Patrick Ewing e sıra gelir işallah
Murat abi combo yaptı
12:24 Obradovic :)
Abi mümkünse eskileri anlatmaya devam et , öğrenecek çok şey var ... divac düşmanı oldum teşekkürler eskiden çok severdim .
Abi eski sokak efsaneleri biliyosan onları anlat
Lary bird dinleriz murat bey
Reggie miller in gördüğüm en iyi şutör du diye açıklaması var youtube da. Işın özeti su: 2 bin lerin başı ile 90 ların başındaki avrupalı oyunculara bakış çok farklıydı. En kötü şansı bu olsa gerek. Ki zaten gittiğinde bir elin parmağını geçmiyordu avrupalı sayısı nba de. Hatırladığım sadece divac vardı. Kukoc ve sabonis daha gitmemişti bile. 89 dan bahsediyorum. Ki avrupalıların önünün açılması nitelikli uzun oyuncu sayısının azalmasından kaynaklandığı da bir gerçek.( Ki Divac ı da Jabbar basketbolu bıraktığında takıma katmışlardı.) Bir gardın handikapı olarak bu da var. Toprağı bol olsun ne diyelim. Divac in anlatıcısı olduğu "kardeş gibiydiler" adlı belgeseli izlemediyseniz ve bulursanız izleyin. Zamanında ntv yayınlamıştı.
Ağzına sağlık abi
NBA'de oynamasa da draft edilmiş Dejan Bodiroga'yı da bir video ile araya sıkıştırsan süper ötesi olur