Kızım ABD'de doğduğu ve annesi ABD'li olduğu için ingilizce konuşması doğaldı ama babasıyla türkçe, annesiyle ingilizce konuşmasını beklediğimiz kızımız iki dili de konuşamıyordu. Terapiste gittik, çözüm bulabilir miyiz diye. O da bize bir kitap tavsiye etti: Amerikan İşaret Dili. İşaretlerle anlaşacaktık kızımızla. Kitabın önsözünde yazılanları hiç unutamam: "Amerikan İşaret Dili yapısı dünyanın en mantıklı ve matematiksel dili Türkçe üzerine kurulmuştur."
@@emeltarik2151 Teknik olmayan seçmeli bir ders almak zorundaydım. Gidip Arapça dersi vardı onu aldım. Heze Bab. bu kapidir Ene tulleb. Ben öğrenciyim. Birde Şarmuta = O... pu Bunlari öğrendim. Bu arada o dersten kaldım. O harflere ve gramere aklım yatmadı. Ne arabin yüzü ne Arapca dersi demem gerekirdi ama cehalet işte o zamanlar.
@@cemasti4524 Ayyy kıyamam. Olsun bu bilince erişmişziniz ya. Fikriniz olmuş . Aynen öyle" Ne Şamın şekeri ne Arabın yüzü" derler. "Arap saçı" var Adama baksanıza daha ne desin. Ben birey olarak dilime özen gösteriyorum. Sağlıkla kalın.
@@lokmanboz5385 yok ondan değil, Türkler'in gök tanrı inancının yerine zorla Arap dininin dayatılnası neticesinde, bizde kendi kültürümüzü bırakıp, Arap kültürünün bir parçası olduk. Beynimiz örümceklendi. Sebep bu.
Toplamda 13 dil öğrenen, 50ye yakın dilin yapısını araştıran, 6 dilde konuşan ve 4 dilde ders veren bir Linguist ve Rus Dili uzmanı olarak naçizane şu kadarı ile yardımcı olmaya çalışayım. (Kendi yazılarımdan bir kısmını, şikayet ve boş eleştiri yerine, okuma, anlama ve istifade etme özelliğine sahip olanlar için buraya kopyalıyorum ). (Giriş kısmı şov değil, taşların yerine oturması için sizlere tavsiye verenin hakkıda bilgidir.) Dil öğrenememek veya zorlanmak sadece biz Türklerin problemi değil. Dil öğrenememenin altında başta dili öğrenmek için temel teşkil eden sebep, motivasyon, şevk ve disiplin eksikliği gibi psikolojik faktörlerin haricinde, pratik ve gerçek dil kullanımından ziyade, ezbere ve gramere dayalı, baştan aşağı yanlış ve doğal olmayan eğitim sistemi ve bu sistemde ısrar eden veya fayda sağlayanların mevcudiyeti gibi eğitim tarafından da gelen belli başlı bazı yanlış uygulamalar yatmaktadır. Bu, eğitim ile alakalı olan kısmı. Diğer sebebi ise emek harcamadan karşılık bekleyen, adım adım hedefe gitme sabrı gösteremeyen, nihai sonuca ve kıyasa odaklı, sürekli başkalarından bekleyen bir millet ve eğitim yapımızın olması. Bir nevi kendimize karşı samimi ve dürüst değiliz. Emek sarfedenler ise genelde doğal olamayan yolları istimal edip (kullanmak) ya da input/output dengesine riayet etmedikleri için konuşamıyorlar. Dile karşı henüz farkındalık hissini geliştirmeden gramer kurallarına göre konuşma ve mükemmellik takıntısı en ciddi engellerden birisi. Başta mükemmel olmayı hedeflemek, şayet varsa o mükemmelliğe ulaşamamak ile doğru orantılıdır. Dinlemek öğrenmenin ilk doğal yolu ve şartıdır. Meramınız ve amacınız ne olursa olsun dili edinme ve öğrenme sürecinde mutlaka kullanın. Aksi takdirde bilgi ve motivasyon kaybına uğramak kaçınılmazdır. (Şayet çok sağlam bir iradeniz yoksa) Bir dili akademik seviyede öğrenebilmek ve geniş bir perspektifte kullanabilmek için ise ana dilinize derinlemesine vakıf olmanız, uzun yazı yazma ve spesifik konularda muhataba konuşur gibi anlatabilmelisiniz. ''Communicative approach'' (iletişimsel yaklaşım) en kapsamlı olmasa da, genelde yaygın ve en pekiştirici dil edinim biçimidir. Dilin yaşayan ve şartlara göre mütemadiyen değişikliler gösteren bir kavram olması nedeniyle onu karşılıklı kullanmak, sesli ve mimikli geri bildirimler almak temel şarttır. Pratik imkanı varsa elbette büyük avantaj. Fakat, bu da yanlış algılanan ve su-i istimele açık hususlardan birisi. Biraz konuşmaya başlamadan partner bulabilmek zor bir durum. Şayet konuşacak bir partner yoksa pratik yapMAdan da, değişik yöntemler uygulanarak rahatlıkla konuşmada belli bir akıcılığa ulaşabilmek mümkündür. En son ingilizce olmak üzere öğrendiğim bir çok dilde SIFIR pratik ile bu savımın geçerliliğini test ettim. Ve dahası, bunu uygulayan öğrencilerim de aynı sonuçları alıyorlar. Velhasılı kelam, bahane üretmeyin, çözüme yoğunlaşın. Eğitim ve araştırma maksadıyla bulunduğum onlarca ülkede, seviyeye uygun bol bol doğal materyaller dinlemek, okumak ve akabinde de anlatma veya konuşma yolu ile bilgiyi kullanarak pekiştirmek yerine, beyni gereksiz yere iştigal eden, konuşma anında dili kilitleyen, insanı kafa karışıklığı içerisinde bırakan ve ileride de utanma gibi psikolojik problemlere sebep teşkil eden, başlangıçta faydasız ve gereksiz olan gramere ve test kitaplarına çok ağırlık verildiğine ve aynı hataların tekrar tekrar yapıldığına şahit oldum. Bir çok ülkede olduğu gibi Türkiyede de bu konu hakkında çok yanlış algı ve bilgi bulunmaktadır. Bu nedenle bu hamur çok su götürür. Zaman zaman kanalımda yaptığım videolarla yardımcı olmaya çalışıyorum. Hayata hangi cenahtan (açıdan-taraftan) baktığınız, olayları algılama şekliniz ve nasıl bir perspektife sahip olduğunuz öğrenme ve başarı kazanmanın temel taşıdır. Hayatınızda daha az proplemin olmasını değil, problemleri çözebilecek irade ve istidadınızın olmasını temenni edin ve kendinizi de o yönde ruhen güçlü olmaya ve geliştirmeye çalışın. Ayarı bozulmuş bir terazinin tartacağı her şeyin sonuçu yanlış çıkacaktır. Bu nedenle, ilk önce psikolojik ve ruh halinizin ve kişisel dengenizin doğru olması gerekmektedir. En tezat ve dramatik olan durum ise öğrendiğimiz her şeyi borçlu olduğumuz ''BEYNİMİZE ÖĞRENMEYİ ÖĞRETMEYE ÇALIŞMA GAYRETİ'' içerisinde olmak. Bu aslında bir yandan acı, diğer yandan da eblehçe olan bir durum. İnsanoğlu adete bir biyolojik dil öğrenme makinesi gibi tasarlanıp yaratılmıştır. Dil öğrenmede mutasarrıf (bir şeyi elinde bulunduran ve o şey üzerinde kullanma hakkı bulunan) yine kendisidir. Kognetif melekelerinde (öğrenme, problem çözme, düşünme vs) bir deformasyon olmayan, kısaca aklı yerinde olan ve kendi ana dilini konuşabilen herkes çok rahatlıkla istediği her dili öğrenebilir. Bu, insanın açlık hissi ve tabiatta yiyeceğin bulunması gibi birbirine bağlı doğal bir süreçtir. Kişinin kavramları algılama, çözüm ve yaklaşım tarzı belirleyicidir. Her türlü başarı, severek, inanç ve disiplinli çalışmak suretiyle özgüvenin tesis edilmesi sayeside elde edilir. 'Dil öğrenmek' güzel ötesi bir işi başarmaktır. Yavaş yavaş dahi öğrenseniz gurur duyulacak bir iştir. Ve asla vazçgeçmeyin. Sevgiyle kalın.
Etkili ve güzel bir yazı olmuş, tebrik ediyorum. Osmanlıcaya vukufiyeti haiz biri olarak birkaç kelime nazarıma ilişti ve tashih babında yazmak istedim: ''İstidada haiz'' olarak değil ''istidadı haiz'' olarak daha doğru olur. Malik ve sahip kelimesi tamamen aynı şekilde kelimelere yön verir ama haiz kelimesi bir önceki kelimeye -ı,-i,-u,-ü vererek kullanılır. Mevhum kelimesi ''vehim''den gelir ve ''vehmedilen'' demektir. Sizin kullandığınızdaki anlamı karşılayan ''mefhum'' yani fehmedilen/anlaşılan, imgelenen, kavram. Gayret-keş kelimesi ise gayretkar ile aynı değildir. -Keş sözcüğü menfi mana izafe eder. Gayretkeş bir insan avane olabilir, taragir olabilir veyahut iltimasçı olabilir. (İmla hatası olarak da ''nihayi'' değil ''nihai'')
@@matistik1098 Bilginiz bir baraj gibi yüksek olabilir. Yalnız neden bu bilgiyi insanlara su vermek için değil de susuz bırakmak için kullanıyorsunuz? Tam da *Linguamus* dil öğrenmeyi teşvik etmeye hata yapma cesareti aşılamaya çalışıyorken sizin onun hatalarını bulmanız ve düzeltmeniz körlükten öte bir şey değil. İzin verin böylece de ben size sizin hatanızı göstermiş olayım. İstirhâm ederim.
Amaan bosverin siz biliyorsunuz ya kendinize bakın sadece. O cahil idraki zayif tipleri yola getirmenin manası yok kendi aklıyla doğruyu bulsun. Bir dil neden kotulenir ki. dil sistemi cok muazzam bir şey bunu kötüleyen de ne biliyim hiç denk gelmedim böylesine ama Türk dilini kötüleyen görmedim ama arapça için Arap mi olacaz dinci mi olacaz diyen gerizekalı insanlar çok ülkemizde
50 dil bilen birinden beni en çok etkileyen ve en matematiksel ve mantıklı dil Türkçe'dir sözünü duymak gerçekten çok şaşırtıcı ve mutluluk veren bir şey..
Ben bu beyi yıllar önce 32 dil biliyorken dinlemiştim. Öğrenmeye başlama hikayesinden tanıdım. Tabii o zaman çok gençti. TRT de sanırım. O zaman demişti ki sizinle hangi Türkçe ile konuşalım. Spikerde İstanbul Türkçesi demişti. Tebrik ederim
Profesöre hitap sekli cok rahatsiz edici. Sadece sen/siz meseleside degil. Bu prof dünyaca ünlü, Türkiyedede cok röpürtaj verdi. Her dedigine nasil sasirmis olmaniz sasirtici.
Selçuk bey;Ey Türk,Üstte mavi gök delinmedikce,yağız yer çökmedikçe senin ilini töreni kim yikabilir? Gayet anlaşılır bir Türkçe sizin buna bukadar yabancı olmanız ve şaşırmanızada biz şaşırdık!!! Orda bilinmeyen hangi kelimeler vardı ki?
İnsan akademik bir bilgi yığınının arkasına saklanınca, gerçek hayatın kaydı esnasında ne kadar mal biri olduğu ortaya çıkabilir. Bence bu durum böyle bir şey. Kameralar açılınca tüm sahte bilimciler biraz daha dikkatli olmalı.
Bilim dili olabilir ama O. Sinanoglu da hep ingilizce okudu. Bilimi İngilizce öğrenince bu defa Türkce yaya kalıyor. Yani o ingilizce fizik matematik kitapları vs harika. Türkçede dil mükemmel olsada profesyonel kitaplar konusunda zengin değil.
@@cemasti4524 Atatürk'ün Tevhidi Tedrisat (Eğitimi Birleştirme) çabası neticesinde kendi cebinden kurdurduğu Yenişehir Lisesi'nde (o zamanlar Ted Koleji olmamış, İngilizce eğitime geçirilmemişti) Üniversite seviyesinde *Türkçe* eğitim aldığını, bu eğitim sayesinde götürüldüğü ülkede direk son sınıfa atladığını anlatırdı. Sanırım Oktay Sinanoğlu'nu hiç okumadınız, youtube'dan da izlememiş olacaksınız ki ezberden konuşuyorsunuz. Eğer dediğiniz gibi olsa bugünki eğitimle 100 tane daha Oktay Sinanoğlu çıkardı. Hani bir tane var mı?
... . Arkadaşlar; insanlara faydalı olacağını düşündüğümüz Psikoloji, Felsefe ve daha farklı içerikli videolar üretiyorum. Kanalımızda bulabilirsiniz...
Yıllar evvel (1992) Almanya’dayken tv de izlemiştim, o zamanlar 30 dil biliyordu ve fit idi :) 1987 ‘de 22 dil 1992’de 30 dil öğrenmişse 5 senede 8 dil eder ki muazzam bir başarıdır, tebrik ederim. Almanya’da izlediğim röportajda da en sevdiği dilin Türkçe olduğunu ve matematiğe benzettiğini anlatmıştı ve koltuklarım kabarmıştı. Selam ve sevgilerimle.
parlak, zeki, başarılı, çalışkan tevazu sahibi biri var ve o oldukça saygılı bir şekilde paylaşımda bulunuyor, kendi harikulade öğrenmelerinden son derece doğal bir şey gibi bahsediyor ... hayranlıktan onu nasıl takdir edeceğimi şaşırırdım...
Muhteşem... Yıllardır söylediklerimi 50 dil bilip karşılaştırma yapan bir kişi kanıtlamış. Türkçe, hiç bir dil bilmeyen kişilerin en kolay öğrenebileceği ve en mantıklı dildir. İngilizce gibi evrimini tamamlayamamış tarzanca bir dili Türkçeden kolay ve mantıklı gibi göstermeye çalışanlar var. Türkçe, cümle yapısı ve ekleriyle en mantıklı dildir ve çok kolay öğrenilir.
Bir Türk olarak gurur duydum ve hayranlıkla dinledim gerçekten çok zeki biri bu kadar lisana hakim olmak anadili gibi konuşmak ve Türkçenin lehçelerine kadar bilgili olmak hayranlık uyandırdı👏👏👏
29 yasinda italyanca ögrenmeye basladim ve çevremde sürekli bu yastan sonra dil ogrensen ne olacak muhabbetini duymaktan bikmistim. Bu video o yuzden cok hosuma gitti♥️keske cevremi daha cok ogrenme askinda olan insanlarla doldurabilsem.
Johan Vandewalle 1980 li yıllarda Uğur Dündar programında tanıdığımız bir harika insandır... Yıllardır hayranlık ve ilgiyle izlerim... Bir idol adeta beyefendi... Sadece dilimize değil, ifade nezaketimize de nüfuz edebilmiş... Nefisss... Belçika insanı ilginç bir çok kültürlülük ve tolerans ortamına sahip, nezih insanların ülkesi.... Gıpta uyandırıcı...
Selçuk Bey, biliminsanı Dr. Johan Vandewalle'i tanıtmanız müthiş, emeğinize sağlık, teşekkür ederim; keşke zaman zaman birinci tekil şahıs hitap şeklini kullanmasaydınız...
Sayın Şirin, ne kadar önemli bir söyleşi yapmış olsanız da, Türkçe'nin güzelliklerinden biri de sen ve siz hitaplarının varlığıdır; bunu unutmuş olmanız söyleşiye olan ilgimi azalttı, ben de aşağıdaki yorumları okumaya geçtim. Hem bize ait bir değer üzerinde çalışan biri olarak hem de bir büyüğünüz olarak Prof. Vandewalle'ye siz diye hitap etmeniz çok daha doğru olurdu. Bugünün "voke"cu ortamında her şeyi bilen bir yeni yetmenin diline benzemiş hitap tarzınız. Türkçe önemli ise gerçekten bir felsefesi de olduğu için önemlidir. Lütfen daha dikkatli olunuz. Esenlikler dilerim. Saygılar.
Aydin bey, cok yanlis düsünüyorsunuz! Selcuk bey bir AKADEMISYENdir; unutmayin! Selcuk beyin bir ZORUNLULUGU var! Kisacasi, bir AMERIKALI olmanin verdigi APTALCA 'pardon, pardon' ÜSTENCI tavri her platformda sergilemek ZORUNLULUGUNDA hissediyor kendini!!!!!!!!!!!!! Haksiz mi? Adam tam bir AMERIKALI olmus iste! Yaniiiiiiiiiiiiii, UKALALIK YAPMAZ ise BÜYÜKLÜGÜNÜ nasil ispat edecek? 😀
Selçuk bey harika bir röportaj olmuş Prof.Dr.Johan Vandewalle çok güzel türkçe konuşuyor hayran kaldım kendisine 50 dil kolay değil fakat ilgi ve istek ve en önemlisi de çok çalışmak bizimle bu videoyu paylaştığınız için teşekkürler ve tabi ki de bende Dr.Johan Vanderwalle'ye katılıyorum gerçekten türkçemiz harika bir dil iyi yayınlar
Ne kadar guzel bir video, bende Turkcenin matematiksel yapisi nedeni ile ozel bir dil olduguna hep inanmis biri olarak bir yabancidan duymak cok hosuma gitti
Gelin tanış olalım... İşi kolay kılalım... Sevelim, sevilelim... Dünya kimseye kalmaz,! Diyen bir Yunus Emre, tanışmanın, konuşmanın, birbirini anlamanın ve barış içinde, insanca yaşamanın geregini anlatıyordu, yüz yıllar öncesinden... Bunu bilen nice güzel insan senelerce egitim verdi ve vermeye devam ediyor, Dünyanın dört bir yanında. Türkiye ve Türkçe sevdalısı bu güzel insanlar şimdilerde sevgi ve barış şarkıları söylüyor... Duyana, dinleyene, anlayana ve duymayana, dinlemek, anlamak istemeyene de selam olsun... Yeni bir dünya kuruyorlardı,iflc, Türkçe Olimpiyatları ( ümit nağmeleri)...
Johan Bey’in daha önceden TRT Arşiv’inde izlediğim bir videonun başrolü olduğunu hatırlayınca sebepsizce mutlu oldum :) Peki siz kaç Türk lehçesi biliyorsunuz? İsimli videoyu aratıp bulabilirsiniz yıllar yıllar önce TRT’de yapılan röportajını.
Yazılım dillerinin yapısı Türkçe dil düzeneği ile çok büyük benzerlik gösteriyor. Şayet kodları oluşturan kelimeleri Türkçe yazıp, yapıyı Türkçe'ye daha yakın kılsak Yazılım tarihinde büyük ve büyük bir çağ açmış olacağız. 20 yıllık yazılım deneyimim bunu söylememi gerekli kılıyor.
Hocam Oktay Sinanoğlu Bye Bye Türkçe kitabını okuduğumda da aynısını söylüyordu. Bilgisayar diline en uygun dilin matematiksel yapısı ile Türkçe olduğunu İngilizcenin ise buna pek de uygun bir dil olmadığını vurguluyordu. Bu şekilde keşke bir atılım yapabilsek.
Her 3-4 yilini bir dile verseydin 10 dan fazla dil ögrenirdin😂 3-4 yil cok yeterli bi süre bir dil icin. Zaten bi kacini ogrendikten sonra digerleri cok zaman almaz
@@kemalaltay2269 Ben farklı düşünüyorum.Sadece Hint Avrupa dil ailesinden bir dil öğrenirseniz,o gruba ait diğer dillerin matematiksel formülünü de keşfetmiş olursunuz ve o gruba ait bir sürü dili öğrenmek oldukça kolaylaşır.Bir de Türkçe gibi Asya'da bir çok ülkenin kökü olan, Altay (Ural ?)grubu ,eklemeli bir dili bütünüyle kavramışsanız sayısız dili öğrenmenin keyfine varırsınız.Çok zeki olmak gerekmez,çok zevk almak,emek vermek gerekir Çok dil öğrendiğinizdeki sonuç ise, sadece böbürlenecek bir yeteneğiniz olmasının yanında, beyninizin çalışma,dinlediğini ,okuduğunu daha çabuk kavrama yeteneğine kavuşması olur.
Dilimiz sondan eklemeli olduğu için, uzun kelimeler kullanılır sürekli.bu ise,melodi ve ritm oluşturmada çok önemli bir özelliktir.o yüzden,duygunun ve müziğin doğal dilidir.Türk müziğindeki işçilik ve kaliteyi, dolayısıyla duyguları ifade etmede ki spontan beceriyi hiç bir milletin dilinde ve müziğinde bulamayız.
Eğer bir *yazılımcı* bu yorumu okuyorsa, imperative (tanımlayıcı) programlama dillerinin geride kaldığını recursive (yinelemeci) dinamik ve fonksiyonel programlama dillerinin günümüzde tercih edildiğini (python js haskell) bilecektir. İşte Türkçe de bu ikinci tarz bir dildir. Recursive fonksiyonda can alıcı nokta yani fonksiyonun kendi kendini çağırması sondadır. Türkçe'de de *yüklem* sondadır. Çünkü _yüklenici_ odur. Dileyen verb kelimesinin etimolojisine baksın.
Türkçe bilen recursive programlamlamayı hemen kapabilir mi?:)) Towers of Hanoi problemini çözecek bir algoritmayı hemen yazacaktır kesin.)). Verb sözcüğünün etimolojisi derken, neyi kastettiniz?
@@codingstyle9480 verb kelimesi word kelimesinden türemedir. word'ü ise atomlarını analiz etmek anlamında, (:) işareti gibi düşünmek lazım Ben : Tarzan I (am) Tarzan yani bir kelimeyi imperativ şekilde deklare etmek, parçalarından hareketle tanımlamak demek. Öte yandan bizdeki (-dır.) ekine bakalım. -dı geçmiş zaman hâlini -r sesi ile sürdürmektedir. Tan(rı) kelime anlamının 'sürekli doğan' olması gibi, recursive yani yinelemeli bir ifadedir. Hanoi kulesini aksiyomatik olarak düşündüğünde, 'her halka altındaki halkadan hafif olmalıdır ve yığıt bir çubuktan diğerine taşınmalıdır' bu koşul ve amaç vurgusu olan bir problemdir ve Türkçe'ye aşinâ birisinin anlaması ve çözmesi olasıdır. Örneğin 'sırayla önce birine sonra ötekine ko, sonra ötedekini beriye al' diyebilmek şlevsel programlama çözümü değil de nedir .))
Tam tersine yüklem özneden hemen sonra geldiginde daha etkindir. Türkce gibi sona geldiginde etkisi azalir. "Ben yaptim sunu bunu " derken yapmanin etkinligi daha da artar. ama " ben sunu bunu burada su sebeple yaptim" derken etkinlik azalir ve insani uyustururur. O yüzden uyusuguz.
Nesnel ve öznel arasındaki farkı biliyorsan eğer, yazdıkların tümüyle öznel ve benim yazdıklarımın aksine insana nesnel bir bilgi kazandırmıyor. son yazdığın cümle de yine subjektif bir tanım, sıfat ve betimleme cümlesi. senin için fazla kafa açmayan, imperative diller daha rahat olabilir tabii ki. ve hatta sıfatı da tamlamanın sonuna alan Arapça gibi bir dilde rahat edebilirsin. Çünkü yüklenici sözcükler yerine betimleyici etiketletyici sözcüklerin vurgulanması ve cümle sonunda olması Nesnel'e alışmamış bir beyin için daha cazibelidir. @E A
Kendisinin yillar evvel videosunu izlemistim. Bu kucuk oda icerisinde Türk dillerini ogrendim diyordu röportajda. Baya bir aramistim kendisinin sosyal medya hesaplarini fakat bulamamistim. Sevgiler kendisine ❤❤❤
27 yaşındayım 8 dil biliyorum hali hazırda da başka diller öğreniyorum ama uni fln okumadım. Okursam kursa gidersem daha kolay olurdu belki ama kendi kendime öğreniyorum. Bir insanın 50 dil bile bilmesi bunu görene kadar bana imkansız gelirdi ama mümkünmüş tabi IQ seviyesi de buna bir katkı. Gerçekten motive oldum.
Bende şuanda mezun senemdeyim seneye sınava gireceğim fakat son bir aydır dil öğrenmeye calısıyorum ingilizce rusça yunanca ibranice arapça Azerbeycan türkçesi ermenice gürcüce farsca fransızca ve ispanyolca öğrenmeye çalışıyorum hepsine 0 dan yeni başladım alfabesi farklı olan dilleri çok merak ediyordum 8 dil öğrenmek bence muhteşem hangi diller olduduğunu yazarsanız ve tavsiyeleriniz varsa tavsiye verirseniz çok memnun olurum hiç dil bilmeyen birisi olarak aynı anda bu kadar dil ile baş edebilir miyim bilmiyorum
Aşağıdaki görüşlerimi Türkçe'yi daha beliğ anlamak için 'gerekli olabilir' diye paylaşıyorum. Türkçede özneler çekilmiş eylemlerin sonunda gömülü dururlar. Örneğin 2. tekil kişi için "gelmek" eyleminin gelecek zaman çekimi olan “geleceksin” yerine “sen geleceksin” demek; “özne vurgusu” dışında bir anlam üretmez. “Geleceksin” demek 2. tekil kişi gelecek zaman için yeterlidir. Çünkü “Geleceksin”deki en sonda bulunan “sin” eki gömülü duran “sen” öznesinin ta kendisidir. Türkçede Gömülü Öznelerin Açığa Çıkarılması: Gelecek-im (Gelecek-ben) Gelecek-sin (Gelecek-sen) Gelecek (bu 3. tekil ve kök aynı zamanda), Gelecek-iz (Gelecek-biz) Gelecek-siniz (gelecek-siz) Gelecek-ler (gelecek-ler) Eğer Türkçedeki eylemlerin sonundaki gömülü duran özneleri önde kullanırsak Türkçeyi İngilizcenin eylem çekimlerinde (I go, you go, we go, they go) olduğu gibi yapabiliriz. Ve hiçbir anlam bozulması olmaz. Bu Batı dilleri konuşanlar için bir “kolaylık” olabilir. Ben gelecek Sen gelecek O gelecek Biz gelecek Siz gelecek Onlar gelecek Ancak öznenin sürekli önde kullanıldığı bu cümle dizininde özne vurgusunun “sıkıcı bir özne abartısı” ürettiğini hissediyorum. Türkçedeki orijinal dizin öznenin eylemin sonunda durması biçimindedir. Bu aynı zamanda “egonun abartılmasını dilde dizginleyebilmek” için “sosyo-psikolojik” açıdan da değerli gibi görünüyor, bana. Gelecek-ben Gelecek-sen Gelecek (bu 3. tekil ve kök aynı zamanda), Gelecek-biz Gelecek-siz Gelecek-ler
Hüseyin Rahmi Göktaş 3. tekilin oğ hecesinden geldiğini söylüyor. 3. Tekilin ana harfi ğ sesidir çünkü en yumuşak ses en genel/kapsayıcı sestir. Ğ sesi o hecesiyle okunur. Arapça'da da en yumuşak ve genel ses h sesidir bu nedenle Arapça hu o demektir.
Sizi şuanda televizyon programında tanıdım ve izliyorum. Kütüphaneleri çocuklar için kurun diyordunuz çok doğru yatılı okulda boş vakitlerinde hep kütüphanede kitap okurdum okumak çok şey karar insana sevgiler.
Hayranlıkla izledim. Biraz kıskandım ve dediği her şeye katılıyorum. İstikrar dil öğrenmenin birinci kuralı. Eğer çalışmadan da olur yaaa fikrini çocuklarımızın kafasından çıkarabilirsek onların da bir çok dili aynı anda öğrenip konuşabileceğine inanıyorum. Böyle röportajlar ihtiyacımız var gençlere çalışarak başarılabilir diyebilmek için çünkü çoğu öğrencimiz her şeyin kısa yoldan olacağına, çalışması gerekmediğini inanıyor...
Hocam , Öncelikle böyle bir videoyu paylaştığınız için teşekkür ederim , insanın gururu okşanıyor keşke yeteri kadar kıymetini bilip yozlaştırmasak güzelim dilimizi. Diğer taraftam eğer kırılmazsanız acıkcası konuğunuzla senli benli konuşmanız biraz bayağı geldi biraz bana. 50 dili bilen 15 yaşındaki cocukla ben konuşsaydım en azından saygı ibaresi olarak siz hitabını kullanırdım.
Karaman Türkleri Grek Alfabesiyle Türkçe yazıp Türkçe konuşuyorlardı Yunanca yazıp Yunanca konuşmuyorlardı. Yani Selçuklu ve Osmanlının Fars ve Arap alfabesiyle Türkçe yazması gibi. Bizim Latin alfabesiyle Türkçe yazmamız gibi.
Şu an o kadar gururlandım ki. Kendimi bildim bileli Türkçe sözcüklerle konuşmaya özen gösteririm. Hep dilimi savunurum. Ve var olan , kullanılan sözcüklerinin yerine başka sözcüklerin konuluyor. Son dönemde medyada " tanıtım" demek yerine " lansman " demeye başladılar. Duydukça kahroluyorum. Bir de sayın konuk, Türkçe'nin lehçelerini farklı dillermis gibi saydı. Yanlış yakışmadı.
Fakat Türkçenin farklı lehçelerini konuşmak da ayrı bir çalışma ve azim gerektiriyor. Bu nedenle ayrı saymak da haklı mesela Kırgızca ve Özbekçe konuşulunca ne kadar anlıyorsunuz yada anlıyoruz? Bizim dilimize en yakın lehçe Azeri Türkçesi fakat onu bile konuşamıyoruz.
Hocam ben bu abinin 1980 li yillarda trt ye çıktigini hatırlıyorum. Nedense hic unutmadigim hangi Türkçe konuşayım diye de sormuştu.. 11 12 yasinda idim
9:00 Türkler geçmişinde at üstünde yaşayan, zamanı tasarruflu kullanmak zorunda olan savaşçı bir milletti. Bu özellikleri onları hızlı yaşamaya, hızlı konuşmaya, kısa sözcüklerle kısa cümleler kullanmaya zorlamıştır. O yüzden Eski Türkçede uzun sözcüklere ve uzun cümlelere rastlamak zordur. Dilin ekonomik olması biraz da buradan gelmektedir. Diğer taraftan da evet, bütün diller değişir ve bu değişim kolaylığı sağlama yönündedir ve bu konuşma dilinde daha hızlıdır. Bu yüzden de değişim önce konuşma dilinde sonra yazı dilinde gerçekleşir.
Anlatmak istediğiniz doğru ancak küçük bir anektodu karıştırmışsınız. Kelimeler uzun ve eklendirilmiştir. Az kelime ile çok şey anlatırsınız. Özellikle Hint-Avrupa Dillerinde zaman kavramı oluşturmak için kelime kullanımı gerektirir. Türkçe bunu eklerle muazzam ekonomik hale getirir. Japonca ve Türkçe bu yönüyle gramer ikizi olan muazzam benzerlikte dillerden.
Mükemmel şahane! İnsan hayran kalıyor. Ben kendim de anna lisanım Kürteçe'yi ve gramerini daha sonra Avrupa'da kendi gayretimiz ile öğrendim. Doğru Türkçe Vokal Harmonisi olan çok güzel bir lisan = Vokalharminie. Aslında tüm lisanlar bir çiçeğe benzer. Su verdiğin zaman, filizlenir. Video için teşekkürler
Harika bir video olmuş sevgili hocam bizi böylesine muhteşem biriyle tanıştırdıgınız için teşekkürler bir öğretmen olarak öğrencilerimizde tanışmasını sağladım
Bu Belçikalı abimizi 1987 yılında TRT'de izlemiştim o zaman 14 yaşında idim.türkiyedeki misafir perverliğimizden çok etkilenip türkçe öğrenmeye karar verdim diyordu.
Hosgeldin gente sayin sirin, bende gentte ikamet etmekteyim Johan amcayi en yakin zamanda gent ulku ocaklarina kayit ettirecez allahin izniyle :) johan vandewalle kendisi bir youtube kanali kurmali bence ve ordan soru cevap veya kendi kisisel tercih ettigi konulardan devam etmeli.
Yalnız bu adam değil, bir Alman da, aynısını demişti. Türkçe yertinçdeki en matematiksel ve türetimi en kolay dildir demişti. Türkçede tüm adlar bir eyleme dayanır. Diğer diller böyle değildir. Örneğin, "Sığınmak" bir eylemdir. Bu eylemden türetilen adlar "Sığınak", "Sığınmacı", "Sığıntı". Yine, "Sığmak" eyleminden türetilen "Sığa" adı vardır. Fransızlar Sığa sözüne "Kapasite" derler.
@@kurtarongun6193 "ö-'den bir -z ismi teşkil edecek olursak öz çıkar. Bu kelimenin manası: 'bir şeyin en iyi kısmı, içi, kalp, ilik, cevher, asıL.' ... Bizim öz de 'içi, insanda düşünen, hatırlayan prensip, insanı bir şahsiyet yapan prensip' demek olur." (Bang, 1980: 54) Bang ayrıca "alçak yer, vadi; küçük nehir" anlamında kullanılan üzen, üzôn kelimelerini de öz, dolayısıyla ö- ile ilişkilendirrnektedir (Bang, 1980: 54). Tokışıg uzatsa yagı öglenir Üküş körse emir; közi ögrenir (2366) (Arat, 1979: "Savaşı uzatırsan, düşmanın aklı başına gelir; iş uzadıkça kuvvetinin derecesini anlar." (Arat, 1974: 176).
bende belçikada yaşıyorum bu ülkede insanlar dil öğrenmeyi ve öğretmeyi çok seviyolar ve mecbur tutuyorlar herkes en az üç dil öğrenmeli heleki yüksek lisans yapıyorsa bu adamın belçikalı olması hiç şaşırtmadı beni doğrusu..
Slm 170 Ülkede uluslararası standartlarda egitim veren ve Türkçe ile 4 dil ögreten, Anadolu nun bagrından kopan yiğitlerin ögretmenlik yaptığı ve en önemli yatırımın insana olan yatırım olduğunu bilen, bu ugurda hiç bir fedakarlıktan kaçınmayan güzel insanlara selam olsun... Allah birinizi bin yapsın ve yollarınızı daima açık etsin... Amin
Mən türk, ərəb, fars dillərini qrammatikası ilə çox yaxşı öyrənmiş biriyəm. Türk dilinin (xüsusilə azəri türkcəsinin) çox güclü və zərif qrammatikası var. Fars dilindən qat-qat güclü dildir. Dərin fikirləri həssas incəliklə ifadə etməsi ilə fars dilini dəfələrlə üstələyir. Hind-Avropa dillərindən ədəbiyyatına görə bəyəndiyim dil fars və fransız dilləridir.
Bildirim üzerine gelip begenimi ve yorumumu yapıp daha müsait bir zamanda izlemek için gidiyorum. Emeğinize saglık, eminim ki izlemeye değer bir video daha :)
2 года назад
RUclips gördü kurallarını böylece öğreniyoruz. Teşekkürler.
Selçuk bey Bişkek'ten selamlar! konu Türkçe olunca, Prof Oktay Sinanoğlu hocamızı, Türkçe'ye olan vazgeçilmez sevgi ve hayranlığını, hatta belki de konferanslarının derlemesi bile olsa muhteşem eseri "Bye Bye Türkçe"'yi anarsınız diye düşünmüştüm 😞...
Bu kadar önemli bir akademisyene, hele de yeni tanışmışken "siz" diye hitap edilmelidir. Bu da Türkçe'nin bir diğer güzelliğidir.
Kesinlikle katılıyorum. Bu adama siz demeyeceksin de kime diyeceksin arkadaş!
Budur. Yeni tanıştığınız birine sen diye hitap edebilmeniz için sizden yaşça çok küçük olması gerekir. Selçuk Bey siz diye başlayıp sene dönüyor.
@@sis6334 güler yüz gördü ya
🥰🥰❤❤
Arkadaşlar arada bir siz diye hitap ediyor. Bence heyecanından dolayı da olabilir diye düşünüyorum. Düşünsenize önünüzde bir cevher var 😍😍😍
Kızım ABD'de doğduğu ve annesi ABD'li olduğu için ingilizce konuşması doğaldı ama babasıyla türkçe, annesiyle ingilizce konuşmasını beklediğimiz kızımız iki dili de konuşamıyordu. Terapiste gittik, çözüm bulabilir miyiz diye. O da bize bir kitap tavsiye etti: Amerikan İşaret Dili. İşaretlerle anlaşacaktık kızımızla. Kitabın önsözünde yazılanları hiç unutamam: "Amerikan İşaret Dili yapısı dünyanın en mantıklı ve matematiksel dili Türkçe üzerine kurulmuştur."
Vay beee👏👏👏 o yüzden de yok ediyoruz.
Yallah.
Arapca gonusak.
Masallah.
@@cemasti4524 Valla şakaysa bile, sinirim zıplıyor.
@@emeltarik2151
Teknik olmayan seçmeli bir ders almak zorundaydım.
Gidip Arapça dersi vardı onu aldım.
Heze Bab. bu kapidir
Ene tulleb. Ben öğrenciyim.
Birde
Şarmuta = O... pu
Bunlari öğrendim.
Bu arada o dersten kaldım.
O harflere ve gramere aklım yatmadı.
Ne arabin yüzü ne Arapca dersi demem gerekirdi ama cehalet işte o zamanlar.
@@cemasti4524 Ayyy kıyamam. Olsun bu bilince erişmişziniz ya. Fikriniz olmuş .
Aynen öyle" Ne Şamın şekeri ne Arabın yüzü" derler. "Arap saçı" var
Adama baksanıza daha ne desin.
Ben birey olarak dilime özen gösteriyorum.
Sağlıkla kalın.
Oktay Sinanoğlu Türkçenin matematiksel bir dil olduğunu yıllar öncesinde söylüyordu. Çok kıymetli bir dilimiz var. Sahip çıkmak lazım.
Evet baya matematiksel. Ülkenin eğitim ve zeka seviyesi bundan dolayı mı okadar yüksek.
@@lokmanboz5385 Söylenmek isteneni anlamamışsınız. Evet hamaseti ben de hiç sevmem ama konun onunla alakası yok.
Her millete kendi dili en güzel en matematiksel dil olarak gelir 😅
@@lokmanboz5385 yok ondan değil, Türkler'in gök tanrı inancının yerine zorla Arap dininin dayatılnası neticesinde, bizde kendi kültürümüzü bırakıp, Arap kültürünün bir parçası olduk. Beynimiz örümceklendi. Sebep bu.
@@ThePisuanzi öyle değil işte. Bunu söyleyenler yabancı dil bilimciler.
Toplamda 13 dil öğrenen, 50ye yakın dilin yapısını araştıran, 6 dilde konuşan ve 4 dilde ders veren bir Linguist ve Rus Dili uzmanı olarak naçizane şu kadarı ile yardımcı olmaya çalışayım. (Kendi yazılarımdan bir kısmını, şikayet ve boş eleştiri yerine, okuma, anlama ve istifade etme özelliğine sahip olanlar için buraya kopyalıyorum ). (Giriş kısmı şov değil, taşların yerine oturması için sizlere tavsiye verenin hakkıda bilgidir.)
Dil öğrenememek veya zorlanmak sadece biz Türklerin problemi değil. Dil öğrenememenin altında başta dili öğrenmek için temel teşkil eden sebep, motivasyon, şevk ve disiplin eksikliği gibi psikolojik faktörlerin haricinde, pratik ve gerçek dil kullanımından ziyade, ezbere ve gramere dayalı, baştan aşağı yanlış ve doğal olmayan eğitim sistemi ve bu sistemde ısrar eden veya fayda sağlayanların mevcudiyeti gibi eğitim tarafından da gelen belli başlı bazı yanlış uygulamalar yatmaktadır. Bu, eğitim ile alakalı olan kısmı.
Diğer sebebi ise emek harcamadan karşılık bekleyen, adım adım hedefe gitme sabrı gösteremeyen, nihai sonuca ve kıyasa odaklı, sürekli başkalarından bekleyen bir millet ve eğitim yapımızın olması. Bir nevi kendimize karşı samimi ve dürüst değiliz.
Emek sarfedenler ise genelde doğal olamayan yolları istimal edip (kullanmak) ya da input/output dengesine riayet etmedikleri için konuşamıyorlar. Dile karşı henüz farkındalık hissini geliştirmeden gramer kurallarına göre konuşma ve mükemmellik takıntısı en ciddi engellerden birisi.
Başta mükemmel olmayı hedeflemek, şayet varsa o mükemmelliğe ulaşamamak ile doğru orantılıdır. Dinlemek öğrenmenin ilk doğal yolu ve şartıdır.
Meramınız ve amacınız ne olursa olsun dili edinme ve öğrenme sürecinde mutlaka kullanın. Aksi takdirde bilgi ve motivasyon kaybına uğramak kaçınılmazdır. (Şayet çok sağlam bir iradeniz yoksa)
Bir dili akademik seviyede öğrenebilmek ve geniş bir perspektifte kullanabilmek için ise ana dilinize derinlemesine vakıf olmanız, uzun yazı yazma ve spesifik konularda muhataba konuşur gibi anlatabilmelisiniz.
''Communicative approach'' (iletişimsel yaklaşım) en kapsamlı olmasa da, genelde yaygın ve en pekiştirici dil edinim biçimidir. Dilin yaşayan ve şartlara göre mütemadiyen değişikliler gösteren bir kavram olması nedeniyle onu karşılıklı kullanmak, sesli ve mimikli geri bildirimler almak temel şarttır.
Pratik imkanı varsa elbette büyük avantaj. Fakat, bu da yanlış algılanan ve su-i istimele açık hususlardan birisi. Biraz konuşmaya başlamadan partner bulabilmek zor bir durum. Şayet konuşacak bir partner yoksa pratik yapMAdan da, değişik yöntemler uygulanarak rahatlıkla konuşmada belli bir akıcılığa ulaşabilmek mümkündür.
En son ingilizce olmak üzere öğrendiğim bir çok dilde SIFIR pratik ile bu savımın geçerliliğini test ettim. Ve dahası, bunu uygulayan öğrencilerim de aynı sonuçları alıyorlar. Velhasılı kelam, bahane üretmeyin, çözüme yoğunlaşın.
Eğitim ve araştırma maksadıyla bulunduğum onlarca ülkede, seviyeye uygun bol bol doğal materyaller dinlemek, okumak ve akabinde de anlatma veya konuşma yolu ile bilgiyi kullanarak pekiştirmek yerine, beyni gereksiz yere iştigal eden, konuşma anında dili kilitleyen, insanı kafa karışıklığı içerisinde bırakan ve ileride de utanma gibi psikolojik problemlere sebep teşkil eden, başlangıçta faydasız ve gereksiz olan gramere ve test kitaplarına çok ağırlık verildiğine ve aynı hataların tekrar tekrar yapıldığına şahit oldum.
Bir çok ülkede olduğu gibi Türkiyede de bu konu hakkında çok yanlış algı ve bilgi bulunmaktadır.
Bu nedenle bu hamur çok su götürür. Zaman zaman kanalımda yaptığım videolarla yardımcı olmaya çalışıyorum.
Hayata hangi cenahtan (açıdan-taraftan) baktığınız, olayları algılama şekliniz ve nasıl bir perspektife sahip olduğunuz öğrenme ve başarı kazanmanın temel taşıdır. Hayatınızda daha az proplemin olmasını değil, problemleri çözebilecek irade ve istidadınızın olmasını temenni edin ve kendinizi de o yönde ruhen güçlü olmaya ve geliştirmeye çalışın.
Ayarı bozulmuş bir terazinin tartacağı her şeyin sonuçu yanlış çıkacaktır. Bu nedenle, ilk önce psikolojik ve ruh halinizin ve kişisel dengenizin doğru olması gerekmektedir.
En tezat ve dramatik olan durum ise öğrendiğimiz her şeyi borçlu olduğumuz ''BEYNİMİZE ÖĞRENMEYİ ÖĞRETMEYE ÇALIŞMA GAYRETİ'' içerisinde olmak. Bu aslında bir yandan acı, diğer yandan da eblehçe olan bir durum. İnsanoğlu adete bir biyolojik dil öğrenme makinesi gibi tasarlanıp yaratılmıştır. Dil öğrenmede mutasarrıf (bir şeyi elinde bulunduran ve o şey üzerinde kullanma hakkı bulunan) yine kendisidir.
Kognetif melekelerinde (öğrenme, problem çözme, düşünme vs) bir deformasyon olmayan, kısaca aklı yerinde olan ve kendi ana dilini konuşabilen herkes çok rahatlıkla istediği her dili öğrenebilir.
Bu, insanın açlık hissi ve tabiatta yiyeceğin bulunması gibi birbirine bağlı doğal bir süreçtir. Kişinin kavramları algılama, çözüm ve yaklaşım tarzı belirleyicidir.
Her türlü başarı, severek, inanç ve disiplinli çalışmak suretiyle özgüvenin tesis edilmesi sayeside elde edilir.
'Dil öğrenmek' güzel ötesi bir işi başarmaktır. Yavaş yavaş dahi öğrenseniz gurur duyulacak bir iştir. Ve asla vazçgeçmeyin. Sevgiyle kalın.
Yazdıklarınızdan en yaygın bilinen, mükemmel konuşmaya çalışmak ve gramere uygun konuşamazsam dalga geçileceği duygusu.
Harika bir anlatım yapmışsınız hocam teşekkürler.
Etkili ve güzel bir yazı olmuş, tebrik ediyorum.
Osmanlıcaya vukufiyeti haiz biri olarak birkaç kelime nazarıma ilişti ve tashih babında yazmak istedim:
''İstidada haiz'' olarak değil ''istidadı haiz'' olarak daha doğru olur.
Malik ve sahip kelimesi tamamen aynı şekilde kelimelere yön verir ama haiz kelimesi bir önceki kelimeye -ı,-i,-u,-ü vererek kullanılır.
Mevhum kelimesi ''vehim''den gelir ve ''vehmedilen'' demektir. Sizin kullandığınızdaki anlamı karşılayan ''mefhum'' yani fehmedilen/anlaşılan, imgelenen, kavram.
Gayret-keş kelimesi ise gayretkar ile aynı değildir. -Keş sözcüğü menfi mana izafe eder.
Gayretkeş bir insan avane olabilir, taragir olabilir veyahut iltimasçı olabilir.
(İmla hatası olarak da ''nihayi'' değil ''nihai'')
@@matistik1098 Bilginiz bir baraj gibi yüksek olabilir. Yalnız neden bu bilgiyi insanlara su vermek için değil de susuz bırakmak için kullanıyorsunuz? Tam da *Linguamus* dil öğrenmeyi teşvik etmeye hata yapma cesareti aşılamaya çalışıyorken sizin onun hatalarını bulmanız ve düzeltmeniz körlükten öte bir şey değil. İzin verin böylece de ben size sizin hatanızı göstermiş olayım. İstirhâm ederim.
Peki hocam size şunu sormak istiyorum. Sizce Arapça mı daha zengin bir dildir yoksa Türkçe mi
Oktay Sinanoğlu'nun Türkçe'nin matematiksel yapısını savunmakta ısrarlı oluşu bir kez daha doğrulanmış oldu sanırım.
Mekanı cennet olsun.Kıymetini bilemediğimiz değerli bilim insanı
Harika bir sohbet olmus. Turkceyi asagilayan bazi Turk vatandaslarimiz bu videoyu mutlaka izlemeli.
Kendi dilini tanımadan atıp tutanlar yok mu işte...
Amaan bosverin siz biliyorsunuz ya kendinize bakın sadece. O cahil idraki zayif tipleri yola getirmenin manası yok kendi aklıyla doğruyu bulsun. Bir dil neden kotulenir ki. dil sistemi cok muazzam bir şey bunu kötüleyen de ne biliyim hiç denk gelmedim böylesine ama Türk dilini kötüleyen görmedim ama arapça için Arap mi olacaz dinci mi olacaz diyen gerizekalı insanlar çok ülkemizde
50 dil bilen birinden beni en çok etkileyen ve en matematiksel ve mantıklı dil Türkçe'dir sözünü duymak gerçekten çok şaşırtıcı ve mutluluk veren bir şey..
Katılmamak (-1) mümkün değil (-1):
-1 x -1 = +1 😂
@@kutay8421 cok iyi bi örnekti, bravo:)
@@kutay8421 ahah çok iyii
@@kutay8421 dostum çok iyiydi
@@kutay8421 Mükemmel! 😅
Kesinlikle Türkçe dilini pek çok Türk'ten daha iyi konuşuyor,kelime dağarcığı çok zengin ve çok akıcı cümle kuruyor, helal olsun diyorum.
Ben bu beyi yıllar önce 32 dil biliyorken dinlemiştim. Öğrenmeye başlama hikayesinden tanıdım. Tabii o zaman çok gençti. TRT de sanırım. O zaman demişti ki sizinle hangi Türkçe ile konuşalım. Spikerde İstanbul Türkçesi demişti. Tebrik ederim
Bir iki dil hayal ederken 50 dil bilmek çok güzel ve en sevdiği dil Türkçe hayranlık verici
Müthiş bi insan, Türkçe'ye gösterdiği saygı ve özveri takdire şayan. Kendisine gönülden teşekkür ederiz.
Türk Dili ve Edebiyatı mezunlarının nabzı yükseldi, sohbete Orhun Türkçesi ile giriş yapmak... :)
Yanındaki Türk'ün Orhun yazitlarini bilmemesi de çok üzücü
Rahmetli Oktay Sinanoğlu'nun Türkçe için söylediği birçok şeyi tekrar etti hoca. Oktay Sinanoğlu'nun dediklerine odaklanmalı bu yeni nesil
Profesöre hitap sekli cok rahatsiz edici. Sadece sen/siz meseleside degil. Bu prof dünyaca ünlü, Türkiyedede cok röpürtaj verdi. Her dedigine nasil sasirmis olmaniz sasirtici.
Selçuk bey;Ey Türk,Üstte mavi gök delinmedikce,yağız yer çökmedikçe senin ilini töreni kim yikabilir? Gayet anlaşılır bir Türkçe sizin buna bukadar yabancı olmanız ve şaşırmanızada biz şaşırdık!!! Orda bilinmeyen hangi kelimeler vardı ki?
Aynen. Bilememesine ben de çok şaşırdım. Gayet bilinen bir söylevdir. Allah muhafaza, cahil falan olmasın... :)
İnsan akademik bir bilgi yığınının arkasına saklanınca, gerçek hayatın kaydı esnasında ne kadar mal biri olduğu ortaya çıkabilir. Bence bu durum böyle bir şey. Kameralar açılınca tüm sahte bilimciler biraz daha dikkatli olmalı.
o cümlenin sadeleştirilmişidir. aslı " Üze teŋri basmasar asra yir telinmeser Türk bodun iliŋin törüŋün kim artatı udaçı erti " şeklindedir. anlaşılmaması gayet normal
Prof.Dr. Oktay Sinanoğlu hocamıza rahmet olsun yıllarca Türkçenin bilim dili olduğunu anlattı. Çok güzel bir sohbet olmuş ağzınıza sağlik.
Bilim dili olabilir ama O. Sinanoglu da hep ingilizce okudu.
Bilimi İngilizce öğrenince bu defa Türkce yaya kalıyor.
Yani o ingilizce fizik matematik kitapları vs harika.
Türkçede dil mükemmel olsada profesyonel kitaplar konusunda zengin değil.
@@cemasti4524 Atatürk'ün Tevhidi Tedrisat (Eğitimi Birleştirme) çabası neticesinde kendi cebinden kurdurduğu Yenişehir Lisesi'nde (o zamanlar Ted Koleji olmamış, İngilizce eğitime geçirilmemişti) Üniversite seviyesinde *Türkçe* eğitim aldığını, bu eğitim sayesinde götürüldüğü ülkede direk son sınıfa atladığını anlatırdı. Sanırım Oktay Sinanoğlu'nu hiç okumadınız, youtube'dan da izlememiş olacaksınız ki ezberden konuşuyorsunuz. Eğer dediğiniz gibi olsa bugünki eğitimle 100 tane daha Oktay Sinanoğlu çıkardı. Hani bir tane var mı?
... . Arkadaşlar; insanlara faydalı olacağını düşündüğümüz Psikoloji, Felsefe ve daha farklı içerikli videolar üretiyorum. Kanalımızda bulabilirsiniz...
Türkçe bilim dili değildir
Einstein öyle düşünmüyordu ama sayın küantûm.
Yıllar evvel (1992) Almanya’dayken tv de izlemiştim, o zamanlar 30 dil biliyordu ve fit idi :) 1987 ‘de 22 dil 1992’de 30 dil öğrenmişse 5 senede 8 dil eder ki muazzam bir başarıdır, tebrik ederim. Almanya’da izlediğim röportajda da en sevdiği dilin Türkçe olduğunu ve matematiğe benzettiğini anlatmıştı ve koltuklarım kabarmıştı. Selam ve sevgilerimle.
Instagram adı ne hocanın
parlak, zeki, başarılı, çalışkan tevazu sahibi biri var ve o oldukça saygılı bir şekilde paylaşımda bulunuyor, kendi harikulade öğrenmelerinden son derece doğal bir şey gibi bahsediyor ... hayranlıktan onu nasıl takdir edeceğimi şaşırırdım...
Muhteşem... Yıllardır söylediklerimi 50 dil bilip karşılaştırma yapan bir kişi kanıtlamış. Türkçe, hiç bir dil bilmeyen kişilerin en kolay öğrenebileceği ve en mantıklı dildir. İngilizce gibi evrimini tamamlayamamış tarzanca bir dili Türkçeden kolay ve mantıklı gibi göstermeye çalışanlar var. Türkçe, cümle yapısı ve ekleriyle en mantıklı dildir ve çok kolay öğrenilir.
İmlayı da öğrensen iyi olurdu kanki:) Tarzanlar değdirmesin hani.... :)
Onlarca motivasyon seminerine gitsem bu video kadar etkili olmazdı, çok etkileyici 👏👏
Biz insanı en güzel suretde yarattık......ALLAH c.c
Muazzam bir telaffuzu var. Ortalama bende dahil, vatandaş daha yetkin konuşuyor. Millet vekillerinden zaten çok çok iyi konuşuyor. Wagv👏👏👏
gerçek bir motivasyon videosu olmuş:) beyefendi çok güzel Türkçe konuşuyor, hayran kaldım.
Ben de aynı fikirdeyim. Merak, çaba ve sebat. Her konuda başarının sırrı saklı bu basit formülde.
Bir Türk olarak gurur duydum ve hayranlıkla dinledim gerçekten çok zeki biri bu kadar lisana hakim olmak anadili gibi konuşmak ve Türkçenin lehçelerine kadar bilgili olmak hayranlık uyandırdı👏👏👏
29 yasinda italyanca ögrenmeye basladim ve çevremde sürekli bu yastan sonra dil ogrensen ne olacak muhabbetini duymaktan bikmistim. Bu video o yuzden cok hosuma gitti♥️keske cevremi daha cok ogrenme askinda olan insanlarla doldurabilsem.
Onlar yapamadiklari icin sizin de yapmamanizi istiyorlardir. İlginiz varsa devam edin ne guzel 🙂
Do not worry for that. You can do it. I believe in you 🥰🥰❤❤
Johan Vandewalle 1980 li yıllarda Uğur Dündar programında tanıdığımız bir harika insandır... Yıllardır hayranlık ve ilgiyle izlerim... Bir idol adeta beyefendi... Sadece dilimize değil, ifade nezaketimize de nüfuz edebilmiş... Nefisss... Belçika insanı ilginç bir çok kültürlülük ve tolerans ortamına sahip, nezih insanların ülkesi.... Gıpta uyandırıcı...
Selçuk Bey, biliminsanı Dr. Johan Vandewalle'i tanıtmanız müthiş, emeğinize sağlık, teşekkür ederim; keşke zaman zaman birinci tekil şahıs hitap şeklini kullanmasaydınız...
@ Dr. Johan Vandewalle
Sayın Şirin, ne kadar önemli bir söyleşi yapmış olsanız da, Türkçe'nin güzelliklerinden biri de sen ve siz hitaplarının varlığıdır; bunu unutmuş olmanız söyleşiye olan ilgimi azalttı, ben de aşağıdaki yorumları okumaya geçtim. Hem bize ait bir değer üzerinde çalışan biri olarak hem de bir büyüğünüz olarak Prof. Vandewalle'ye siz diye hitap etmeniz çok daha doğru olurdu. Bugünün "voke"cu ortamında her şeyi bilen bir yeni yetmenin diline benzemiş hitap tarzınız. Türkçe önemli ise gerçekten bir felsefesi de olduğu için önemlidir. Lütfen daha dikkatli olunuz. Esenlikler dilerim. Saygılar.
👏👏👏
Aydin bey, cok yanlis düsünüyorsunuz! Selcuk bey bir AKADEMISYENdir; unutmayin! Selcuk beyin bir ZORUNLULUGU var! Kisacasi, bir AMERIKALI olmanin verdigi APTALCA 'pardon, pardon' ÜSTENCI tavri her platformda sergilemek ZORUNLULUGUNDA hissediyor kendini!!!!!!!!!!!!! Haksiz mi? Adam tam bir AMERIKALI olmus iste! Yaniiiiiiiiiiiiii, UKALALIK YAPMAZ ise BÜYÜKLÜGÜNÜ nasil ispat edecek? 😀
Selamlar, size tamamen katiliyorum.
Fazla kasma kanka relax ol
Aynı yorumu yaptım, sonra başka dikkat eden olmuş mudur diye merak ettim ve sizin yorumunuzu gördüm. Ne kadar basitleştiriyor hitap tarzı değil mi?
Selçuk bey harika bir röportaj olmuş Prof.Dr.Johan Vandewalle çok güzel türkçe konuşuyor hayran kaldım kendisine 50 dil kolay değil fakat ilgi ve istek ve en önemlisi de çok çalışmak bizimle bu videoyu paylaştığınız için teşekkürler ve tabi ki de bende Dr.Johan Vanderwalle'ye katılıyorum gerçekten türkçemiz harika bir dil iyi yayınlar
Johan bey çok değerli bir insan ve muhteşem bir linguist,kendisine Saygı ve Sevgilerimizle❤️👏👏👏
Bir konuyu öğrenmek için,ilgi,istek,sebat,umudu kesmemek,azim dedi .. harikasınız 💕
Adam Türkçenin özünü öğrenmiş vay be helal olsun Türkçenin özünü geçmişini öğrenmiş.
Selçuk Bey büyük bir değersiniz ve sayesinizde böylesine büyük bilim insanlarını tanıyoruz.
Ne kadar guzel bir video, bende Turkcenin matematiksel yapisi nedeni ile ozel bir dil olduguna hep inanmis biri olarak bir yabancidan duymak cok hosuma gitti
Gelin tanış olalım... İşi kolay kılalım... Sevelim, sevilelim... Dünya kimseye kalmaz,! Diyen bir Yunus Emre, tanışmanın, konuşmanın, birbirini anlamanın ve barış içinde, insanca yaşamanın geregini anlatıyordu, yüz yıllar öncesinden... Bunu bilen nice güzel insan senelerce egitim verdi ve vermeye devam ediyor, Dünyanın dört bir yanında. Türkiye ve Türkçe sevdalısı bu güzel insanlar şimdilerde sevgi ve barış şarkıları söylüyor... Duyana, dinleyene, anlayana ve duymayana, dinlemek, anlamak istemeyene de selam olsun... Yeni bir dünya kuruyorlardı,iflc, Türkçe Olimpiyatları ( ümit nağmeleri)...
Johan hocayı dinlerken utanmaya başladım. Adam 50 dil konuşiyor, türkceside baya iyi ve çok sempatik ve efendi bi hali var. Vay bee
Johan Bey’in daha önceden TRT Arşiv’inde izlediğim bir videonun başrolü olduğunu hatırlayınca sebepsizce mutlu oldum :)
Peki siz kaç Türk lehçesi biliyorsunuz? İsimli videoyu aratıp bulabilirsiniz yıllar yıllar önce TRT’de yapılan röportajını.
Hayran oldum👏👏👏
Yazılım dillerinin yapısı Türkçe dil düzeneği ile çok büyük benzerlik gösteriyor. Şayet kodları oluşturan kelimeleri Türkçe yazıp, yapıyı Türkçe'ye daha yakın kılsak Yazılım tarihinde büyük ve büyük bir çağ açmış olacağız. 20 yıllık yazılım deneyimim bunu söylememi gerekli kılıyor.
Hocam Oktay Sinanoğlu Bye Bye Türkçe kitabını okuduğumda da aynısını söylüyordu. Bilgisayar diline en uygun dilin matematiksel yapısı ile Türkçe olduğunu İngilizcenin ise buna pek de uygun bir dil olmadığını vurguluyordu. Bu şekilde keşke bir atılım yapabilsek.
Neden peki bunu başaramıyoruz
Yorumlarda bilgili kişiler görmek ,ne kadar da güzell ESENLİKLE KALIN
Canı sıkıldıkça dil öğrenmiş hocamız. Allah'ım nasip et\ (•◡•) /
Bizleri güzel insanlarla ,bizlere motivasyon gücü veren insanlarla taniatirdiginiz için çok teşekkürler.
Diller üzerine ufuk açıcı ve ilham verici bir sohbet! 🧡
Teşekkür ederiz Selçuk Hocam ve Johan Hocam ☺️
Ben ingilizce öğretmeniyim 40 yılımı bu dile verdim bu adamda müthiş bir zeka varyoksa 50dili öğrenemezdi
Her 3-4 yilini bir dile verseydin 10 dan fazla dil ögrenirdin😂 3-4 yil cok yeterli bi süre bir dil icin. Zaten bi kacini ogrendikten sonra digerleri cok zaman almaz
@@kemalaltay2269 Ben farklı düşünüyorum.Sadece Hint Avrupa dil ailesinden bir dil öğrenirseniz,o gruba ait diğer dillerin matematiksel formülünü de keşfetmiş olursunuz ve o gruba ait bir sürü dili öğrenmek oldukça kolaylaşır.Bir de Türkçe gibi Asya'da bir çok ülkenin kökü olan, Altay (Ural ?)grubu ,eklemeli bir dili bütünüyle kavramışsanız sayısız dili öğrenmenin keyfine varırsınız.Çok zeki olmak gerekmez,çok zevk almak,emek vermek gerekir Çok dil öğrendiğinizdeki sonuç ise, sadece böbürlenecek bir yeteneğiniz olmasının yanında, beyninizin çalışma,dinlediğini ,okuduğunu daha çabuk kavrama yeteneğine kavuşması olur.
Belcikada yasiyorum ve boyle kiymetli bir bilim insanini tanimamak beni gercekten uzdu ..
Dilimiz sondan eklemeli olduğu için, uzun kelimeler kullanılır sürekli.bu ise,melodi ve ritm oluşturmada çok önemli bir özelliktir.o yüzden,duygunun ve müziğin doğal dilidir.Türk müziğindeki işçilik ve kaliteyi, dolayısıyla duyguları ifade etmede ki spontan beceriyi hiç bir milletin dilinde ve müziğinde bulamayız.
Tamam en iyisi biziz😂
Eğer bir *yazılımcı* bu yorumu okuyorsa, imperative (tanımlayıcı) programlama dillerinin geride kaldığını recursive (yinelemeci) dinamik ve fonksiyonel programlama dillerinin günümüzde tercih edildiğini (python js haskell) bilecektir.
İşte Türkçe de bu ikinci tarz bir dildir. Recursive fonksiyonda can alıcı nokta yani fonksiyonun kendi kendini çağırması sondadır.
Türkçe'de de *yüklem* sondadır. Çünkü _yüklenici_ odur. Dileyen verb kelimesinin etimolojisine baksın.
Türkçe bilen recursive programlamlamayı hemen kapabilir mi?:)) Towers of Hanoi problemini çözecek bir algoritmayı hemen yazacaktır kesin.)). Verb sözcüğünün etimolojisi derken, neyi kastettiniz?
İmperative=zorunlu
@@codingstyle9480 verb kelimesi word kelimesinden türemedir. word'ü ise atomlarını analiz etmek anlamında,
(:) işareti gibi düşünmek lazım
Ben : Tarzan
I (am) Tarzan
yani bir kelimeyi imperativ şekilde deklare etmek, parçalarından hareketle tanımlamak demek.
Öte yandan bizdeki (-dır.) ekine bakalım. -dı geçmiş zaman hâlini -r sesi ile sürdürmektedir.
Tan(rı) kelime anlamının 'sürekli doğan' olması gibi, recursive yani yinelemeli bir ifadedir.
Hanoi kulesini aksiyomatik olarak düşündüğünde, 'her halka altındaki halkadan hafif olmalıdır ve yığıt bir çubuktan diğerine taşınmalıdır' bu koşul ve amaç vurgusu olan bir problemdir ve Türkçe'ye aşinâ birisinin anlaması ve çözmesi olasıdır.
Örneğin 'sırayla önce birine sonra ötekine ko, sonra ötedekini beriye al' diyebilmek şlevsel programlama çözümü değil de nedir .))
Tam tersine yüklem özneden hemen sonra geldiginde daha etkindir. Türkce gibi sona geldiginde etkisi azalir. "Ben yaptim sunu bunu " derken yapmanin etkinligi daha da artar. ama " ben sunu bunu burada su sebeple yaptim" derken etkinlik azalir ve insani uyustururur. O yüzden uyusuguz.
Nesnel ve öznel arasındaki farkı biliyorsan eğer, yazdıkların tümüyle öznel ve benim yazdıklarımın aksine insana nesnel bir bilgi kazandırmıyor. son yazdığın cümle de yine subjektif bir tanım, sıfat ve betimleme cümlesi.
senin için fazla kafa açmayan, imperative diller daha rahat olabilir tabii ki. ve hatta sıfatı da tamlamanın sonuna alan Arapça gibi bir dilde rahat edebilirsin. Çünkü yüklenici sözcükler yerine betimleyici etiketletyici sözcüklerin vurgulanması ve cümle sonunda olması Nesnel'e alışmamış bir beyin için daha cazibelidir. @E A
Kendisinin yillar evvel videosunu izlemistim. Bu kucuk oda icerisinde Türk dillerini ogrendim diyordu röportajda. Baya bir aramistim kendisinin sosyal medya hesaplarini fakat bulamamistim. Sevgiler kendisine ❤❤❤
Bu nasıl bir üslup böyle. Alakasız yerlerde gülmek, senli benli konuşmak da nereden çıktı, keşke sayın hocada ki kibarlık ve naiflik sizde de olsa.
27 yaşındayım 8 dil biliyorum hali hazırda da başka diller öğreniyorum ama uni fln okumadım. Okursam kursa gidersem daha kolay olurdu belki ama kendi kendime öğreniyorum. Bir insanın 50 dil bile bilmesi bunu görene kadar bana imkansız gelirdi ama mümkünmüş tabi IQ seviyesi de buna bir katkı. Gerçekten motive oldum.
Bende şuanda mezun senemdeyim seneye sınava gireceğim fakat son bir aydır dil öğrenmeye calısıyorum ingilizce rusça yunanca ibranice arapça Azerbeycan türkçesi ermenice gürcüce farsca fransızca ve ispanyolca öğrenmeye çalışıyorum hepsine 0 dan yeni başladım alfabesi farklı olan dilleri çok merak ediyordum 8 dil öğrenmek bence muhteşem hangi diller olduduğunu yazarsanız ve tavsiyeleriniz varsa tavsiye verirseniz çok memnun olurum hiç dil bilmeyen birisi olarak aynı anda bu kadar dil ile baş edebilir miyim bilmiyorum
Aşağıdaki görüşlerimi Türkçe'yi daha beliğ anlamak için 'gerekli olabilir' diye paylaşıyorum.
Türkçede özneler çekilmiş eylemlerin sonunda gömülü dururlar. Örneğin 2. tekil kişi için "gelmek" eyleminin gelecek zaman çekimi olan “geleceksin” yerine “sen geleceksin” demek; “özne vurgusu” dışında bir anlam üretmez. “Geleceksin” demek 2. tekil kişi gelecek zaman için yeterlidir. Çünkü “Geleceksin”deki en sonda bulunan “sin” eki gömülü duran “sen” öznesinin ta kendisidir.
Türkçede Gömülü Öznelerin Açığa Çıkarılması:
Gelecek-im (Gelecek-ben)
Gelecek-sin (Gelecek-sen)
Gelecek (bu 3. tekil ve kök aynı zamanda),
Gelecek-iz (Gelecek-biz)
Gelecek-siniz (gelecek-siz)
Gelecek-ler (gelecek-ler)
Eğer Türkçedeki eylemlerin sonundaki gömülü duran özneleri önde kullanırsak Türkçeyi İngilizcenin eylem çekimlerinde (I go, you go, we go, they go) olduğu gibi yapabiliriz. Ve hiçbir anlam bozulması olmaz. Bu Batı dilleri konuşanlar için bir “kolaylık” olabilir.
Ben gelecek
Sen gelecek
O gelecek
Biz gelecek
Siz gelecek
Onlar gelecek
Ancak öznenin sürekli önde kullanıldığı bu cümle dizininde özne vurgusunun “sıkıcı bir özne abartısı” ürettiğini hissediyorum. Türkçedeki orijinal dizin öznenin eylemin sonunda durması biçimindedir. Bu aynı zamanda “egonun abartılmasını dilde dizginleyebilmek” için “sosyo-psikolojik” açıdan da değerli gibi görünüyor, bana.
Gelecek-ben
Gelecek-sen
Gelecek (bu 3. tekil ve kök aynı zamanda),
Gelecek-biz
Gelecek-siz
Gelecek-ler
Hüseyin Rahmi Göktaş 3. tekilin oğ hecesinden geldiğini söylüyor. 3. Tekilin ana harfi ğ sesidir çünkü en yumuşak ses en genel/kapsayıcı sestir. Ğ sesi o hecesiyle okunur. Arapça'da da en yumuşak ve genel ses h sesidir bu nedenle Arapça hu o demektir.
Sizi şuanda televizyon programında tanıdım ve izliyorum. Kütüphaneleri çocuklar için kurun diyordunuz çok doğru yatılı okulda boş vakitlerinde hep kütüphanede kitap okurdum okumak çok şey karar insana sevgiler.
Çok ilginç ve güzel paylaşım. Emeklerinize sağlık hocam...
RUclips sayesinde görüyoruz biz de..Ne başarılı, özel insanlar var, helal olsun👏
Bu videoyu elimden geldiğince çok fazla kişiye ulaştıracağım, herkesin dinlemesi lazım.
Teşekkürler
Hayranlıkla izledim. Biraz kıskandım ve dediği her şeye katılıyorum. İstikrar dil öğrenmenin birinci kuralı. Eğer çalışmadan da olur yaaa fikrini çocuklarımızın kafasından çıkarabilirsek onların da bir çok dili aynı anda öğrenip konuşabileceğine inanıyorum. Böyle röportajlar ihtiyacımız var gençlere çalışarak başarılabilir diyebilmek için çünkü çoğu öğrencimiz her şeyin kısa yoldan olacağına, çalışması gerekmediğini inanıyor...
Hocam harika bir video olmuş, sayenizde Johan hocayı tanıma şansı bulduk.
Bir dili bilmek ile o dili konusmak arsindaki ince detayi unutmamak gerek.
50 bu baglamda cok ucuk ve iddiali bir rakam.
Ben kendisini tanımıyorum 80 yıllarda Alman Stern derğisinde kapak olmuştu dünyanın en güzel dili Türkçedir diye söylemişti
Devlet Bahceliden daha iyi Türkce konuşuyor
Devlet bahçeli turkcemi konusuyormus
Bir püskevit bile diyemiyor.
@@Atakan-Koc piskevit yada herneyse hertürlüsünğ kulandım
Ve bi iki seferinde "piskevit" dediğim için yadırganmak bir Bakış gördüm
Yooo konuşmuyor
@@aysenurPower985 ne yazmak sen ? Ben anlamamak biz primat olmak
Hocam , Öncelikle böyle bir videoyu paylaştığınız için teşekkür ederim , insanın gururu okşanıyor keşke yeteri kadar kıymetini bilip yozlaştırmasak güzelim dilimizi. Diğer taraftam eğer kırılmazsanız acıkcası konuğunuzla senli benli konuşmanız biraz bayağı geldi biraz bana. 50 dili bilen 15 yaşındaki cocukla ben konuşsaydım en azından saygı ibaresi olarak siz hitabını kullanırdım.
Böyle insanlara inanılmaz imreniyorum. Helal olsun cidden.
Şu hayatta kimseye imrenmem ama çok dil bilenler ve ilim sahiplerine çok imreniyorum.
Beyfendinin ne kadar huzur dolu bir sesi var.
4:40
Kapadokya Rumcası dediği, Karaman Türklerinin konuşup yazdığı dil sanırım.
Karaman Türkleri Grek Alfabesiyle Türkçe yazıp Türkçe konuşuyorlardı Yunanca yazıp Yunanca konuşmuyorlardı. Yani Selçuklu ve Osmanlının Fars ve Arap alfabesiyle Türkçe yazması gibi. Bizim Latin alfabesiyle Türkçe yazmamız gibi.
Şu an o kadar gururlandım ki. Kendimi bildim bileli Türkçe sözcüklerle konuşmaya özen gösteririm. Hep dilimi savunurum.
Ve var olan , kullanılan sözcüklerinin yerine başka sözcüklerin konuluyor. Son dönemde medyada " tanıtım" demek yerine " lansman " demeye başladılar. Duydukça kahroluyorum.
Bir de sayın konuk, Türkçe'nin lehçelerini farklı dillermis gibi saydı. Yanlış yakışmadı.
Fakat Türkçenin farklı lehçelerini konuşmak da ayrı bir çalışma ve azim gerektiriyor. Bu nedenle ayrı saymak da haklı mesela Kırgızca ve Özbekçe konuşulunca ne kadar anlıyorsunuz yada anlıyoruz? Bizim dilimize en yakın lehçe Azeri Türkçesi fakat onu bile konuşamıyoruz.
4 yıldır İngilizce öğrenmeye çalışıyorum, ve bu gün yaptığım ielts sınavında 4.5 aldım 😂
Was exam online?
Hocam ben bu abinin 1980 li yillarda trt ye çıktigini hatırlıyorum.
Nedense hic unutmadigim hangi Türkçe konuşayım diye de sormuştu.. 11 12 yasinda idim
Ben bayildim hayran kaldim Selcuk abi adamsin acayip sevindim
Teşekkürler
Johan beyi tanıyorduk zaten onu ararken sizi de tanımış olduk.
Kendim yeni evlendigimde, bu sahis Turkiye havalimaninda ayni ucaktaydik ve yanimda oturuyordu ucagin icinde ve kendileri Osmanlica kitap okuyordu..
Önce muazzam Türkçe dilimizle sonra da Johan bey ile gurur duyuyorum.
Ben 4 dil biliyorum bişeyler bildiğimi düşünüyordum. Beyefendiden sonra bunalımdayım :) helal olsun saygı duyuyorum
Hangi dilleri biliyorsun ?
Ben 3 dil biliyorum ( türkce, almanca ve ingilizce) kizim 4 dil biliyor ve seneye 5 inci dilini öyrenecek 😊
Bende fransizca ögrenmek istiyorum....
Gercekten boyle bir insani uzaktanda olsa tanidigim icin cok mutluyum..
9:00 Türkler geçmişinde at üstünde yaşayan, zamanı tasarruflu kullanmak zorunda olan savaşçı bir milletti. Bu özellikleri onları hızlı yaşamaya, hızlı konuşmaya, kısa sözcüklerle kısa cümleler kullanmaya zorlamıştır. O yüzden Eski Türkçede uzun sözcüklere ve uzun cümlelere rastlamak zordur. Dilin ekonomik olması biraz da buradan gelmektedir. Diğer taraftan da evet, bütün diller değişir ve bu değişim kolaylığı sağlama yönündedir ve bu konuşma dilinde daha hızlıdır. Bu yüzden de değişim önce konuşma dilinde sonra yazı dilinde gerçekleşir.
Anlatmak istediğiniz doğru ancak küçük bir anektodu karıştırmışsınız. Kelimeler uzun ve eklendirilmiştir. Az kelime ile çok şey anlatırsınız. Özellikle Hint-Avrupa Dillerinde zaman kavramı oluşturmak için kelime kullanımı gerektirir. Türkçe bunu eklerle muazzam ekonomik hale getirir. Japonca ve Türkçe bu yönüyle gramer ikizi olan muazzam benzerlikte dillerden.
Mükemmel şahane! İnsan hayran kalıyor. Ben kendim de anna lisanım Kürteçe'yi ve gramerini daha sonra Avrupa'da kendi gayretimiz ile öğrendim. Doğru Türkçe Vokal Harmonisi olan çok güzel bir lisan = Vokalharminie. Aslında tüm lisanlar bir çiçeğe benzer. Su verdiğin zaman, filizlenir. Video için teşekkürler
Harika bir kişisel gelişim videosu olmuş 👏Teşekkürler....
Harika bir video olmuş sevgili hocam bizi böylesine muhteşem biriyle tanıştırdıgınız için teşekkürler bir öğretmen olarak öğrencilerimizde tanışmasını sağladım
Türkiye'de doğmuş büyümüş hatta üniversite mezunu olan 40 yaş altı kaç kişi "sebatkarlik" kelimesini böyle doğru bir şekilde kullanıyor?
Helal olsun büyük başarı tebrik ediyorum
Sunucu ne yapmakta cok tuhaf hareketleri. Dinlemekte zorlandim biraktim videoyu.
Muhteşem
Süper
Çok Teşekkürler bu güzel sohbet ve bilgilendirme için
Bu Belçikalı abimizi 1987 yılında TRT'de izlemiştim o zaman 14 yaşında idim.türkiyedeki misafir perverliğimizden çok etkilenip türkçe öğrenmeye karar verdim diyordu.
Olağan üstü.Prof.Dr. Johan sanki Türkçe düşünüyor.Selam.sevgiler.
Ve yuksek fonksiyonlu otistik spektrumda bulunmamin da faydasi vardir. Ozellikle 5 akici dilden fazlasina erismek icin.
Hosgeldin gente sayin sirin, bende gentte ikamet etmekteyim Johan amcayi en yakin zamanda gent ulku ocaklarina kayit ettirecez allahin izniyle :) johan vandewalle kendisi bir youtube kanali kurmali bence ve ordan soru cevap veya kendi kisisel tercih ettigi konulardan devam etmeli.
UNESCO bu adamı korumaya alsın.📌🧐
Yalnız bu adam değil, bir Alman da, aynısını demişti. Türkçe yertinçdeki en matematiksel ve türetimi en kolay dildir demişti. Türkçede tüm adlar bir eyleme dayanır. Diğer diller böyle değildir. Örneğin, "Sığınmak" bir eylemdir. Bu eylemden türetilen adlar "Sığınak", "Sığınmacı", "Sığıntı". Yine, "Sığmak" eyleminden türetilen "Sığa" adı vardır. Fransızlar Sığa sözüne "Kapasite" derler.
@@kurtarongun6193 "ö-'den bir -z ismi teşkil edecek olursak öz çıkar.
Bu kelimenin manası: 'bir şeyin en iyi kısmı, içi, kalp,
ilik, cevher, asıL.' ... Bizim öz de 'içi, insanda düşünen,
hatırlayan prensip, insanı bir şahsiyet yapan prensip'
demek olur." (Bang, 1980: 54)
Bang ayrıca "alçak yer, vadi; küçük nehir" anlamında kullanılan
üzen, üzôn kelimelerini de öz, dolayısıyla ö- ile ilişkilendirrnektedir (Bang,
1980: 54).
Tokışıg uzatsa yagı öglenir
Üküş körse emir; közi ögrenir (2366) (Arat, 1979:
"Savaşı uzatırsan, düşmanın aklı başına gelir; iş
uzadıkça kuvvetinin derecesini anlar." (Arat, 1974: 176).
bende belçikada yaşıyorum bu ülkede insanlar dil öğrenmeyi ve öğretmeyi çok seviyolar ve mecbur tutuyorlar herkes en az üç dil öğrenmeli heleki yüksek lisans yapıyorsa bu adamın belçikalı olması hiç şaşırtmadı beni doğrusu..
Slm 170 Ülkede uluslararası standartlarda egitim veren ve Türkçe ile 4 dil ögreten, Anadolu nun bagrından kopan yiğitlerin ögretmenlik yaptığı ve en önemli yatırımın insana olan yatırım olduğunu bilen, bu ugurda hiç bir fedakarlıktan kaçınmayan güzel insanlara selam olsun... Allah birinizi bin yapsın ve yollarınızı daima açık etsin... Amin
Harika bir şey, Elli dil biliyor...Tebrik ediyorum 👏👏👏💖
Prof. Vandewalle'nin gençliğinde TRTye verdiği röportaj. ruclips.net/video/kjEJHAHhX-M/видео.html
Mən türk, ərəb, fars dillərini qrammatikası ilə çox yaxşı öyrənmiş biriyəm. Türk dilinin (xüsusilə azəri türkcəsinin) çox güclü və zərif qrammatikası var. Fars dilindən qat-qat güclü dildir. Dərin fikirləri həssas incəliklə ifadə etməsi ilə fars dilini dəfələrlə üstələyir. Hind-Avropa dillərindən ədəbiyyatına görə bəyəndiyim dil fars və fransız dilləridir.
İnanılmaz bir yetenek,hayran kaldım hocamıza 👏🏻 👏🏻
Çoğul yapma konusunda en saç baş yolduran dil Almanca 😂
Güzel bir röportaj ağzınıza sağlık
Orhun türkçesini günümüz türkçesine çeviren belçikalı gülermisin ağlarmısın🙂
İnanılmaz bir insan müthiş dolu bir entellektüel
Bildirim üzerine gelip begenimi ve yorumumu yapıp daha müsait bir zamanda izlemek için gidiyorum. Emeğinize saglık, eminim ki izlemeye değer bir video daha :)
RUclips gördü kurallarını böylece öğreniyoruz. Teşekkürler.
Selçuk Bey, bu ÇOK ama ÇOK DEĞERLİ vidoyu paylaştığınız için teşekkür ederim !
Selçuk bey Bişkek'ten selamlar! konu Türkçe olunca, Prof Oktay Sinanoğlu hocamızı, Türkçe'ye olan vazgeçilmez sevgi ve hayranlığını, hatta belki de konferanslarının derlemesi bile olsa muhteşem eseri "Bye Bye Türkçe"'yi anarsınız diye düşünmüştüm 😞...
Ben de aynını bekledim. Ama hocamız daha çok konuğuna odaklanmış. Bence pek derine de inmemisler, bı şeyler eksik kalmış gibi.
Her ikinize de teşekkür ederim, esenlikler dilerim.
Teşekkür ederim çok bilgilendirici bir paylaşım olmuş.