TBK MADDE 90- İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur. Pratik metninde başka husus belirtilmediğinden doğumu anında muaccel oldğunu kabul ederek cevap veriyoruz.
Hocam Sabih Arkan hocanın kitabından devir konusunda şöyle kabul ediliyor: devredenin devralanla birlikte 2 yıl daha müteselsil borçlu olmasında muaccel borçlarda bildirim veya ilan tarihinden itibaren 2 yıl işlemeye başlar. Ama siz tescil tarihini esas aldınız. Karıştı açıkcası. Çünkü bu örnekte devralan alacaklara ilan veya bildirimde bulunmadığı için o zaman devredeninde 2 yıllık süresi başlamaz diye biliyorum. Fakat tescili baz alırsak bu durumda sizin dediğiniz gibi devredenin sorumluluğu muaccel borçlarda tescille başlayacağı için X catering firması borcu devreden de isteyemez. Burada nasıl bir yol izleyeceğiz?
Burada ilk maddede iki tane olgu bahsediliyor TBK.m. 202'de: Bir malvarlığını veya bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile birlikte devralan, bunu alacaklılara bildirdiği veya ticari işletmeler için Ticaret Sicili Gazetesinde, diğerleri için Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde yayımlanacak ilanla duyurduğu tarihten başlayarak, onlara karşı malvarlığındaki veya işletmedeki borçlardan sorumlu olur. Bununla birlikte, iki yıl süreyle önceki borçlu da devralanla birlikte müteselsil borçlu olarak sorumlu kalır. Bu süre, muaccel borçlar için, bildirme veya duyuru tarihinden; daha sonra muaccel olacak borçlar için ise, muacceliyet tarihinden işlemeye başlar. İlk fıkrada alacaklıya bildirim ile devralanın sorumluluğunun başlangıcı belirlenmiş. İkinci fıkrada birbirinden farklı iki alternatif var ya bildirim ya duyuru. Biz ticaret siciline tescille birlikte duyurunun da yapıldığı ihtimalini düşündüğümüz için soruyu bu şekilde çözdük. Bu noktada sicile tescilin sonunda ilan da gelecek ve bu duyuru sayılır. Ticaret sicilinde ileride anlatacağız ama bu husus ilan edildiği takdirde herkes tarafından biliniyor var kabul edilir. Çelişki yok yani, selamlar
Hocam öncelikle anlatımınız için teşekkürler.Benim kooperatifler ile ilgili bir sorum olacaktı. Bir tarafın akaryakıt dağıtıcı şirketi olup diğer tarafın ise Tarım Kredi Kooperatifi ve Birlikleri Kanununa göre kurulmuş kooperatif birlikleri olduğu bir davada görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi midir? Yargıtay'da bu konuda tartışmalar var mı acaba ?
Burada sorun kooperatif birliği olmasında düğümleniyor. Tarım Kredi Kooperatfileri de nihayetinde kooperatif. 6102 sayılı Kanuna göre bu da şirket. KopK m. 72'ye göre birlikler de kooperatiftir diyor ve o da tacir. Bunları verdikten sonra Yargıtay kararını sanırım sen de biliyorsun: Bkz. Hukuk Genel Kurulu Kararı: Tarih: 29.11.2017 Esas: 2017/1658 Karar: 2017/1464
![TİCARİ İŞLETME REHNİ [Ticari İşletme - Uzaktan Öğretim]](http://i.ytimg.com/vi/u1pCQFa9Iak/mqdefault.jpg)
Hocam çok teşekkürler. Taşınır Rehni ile ilgili de pratik bekliyoruz.
Hocam, teşekkür ederiz, çok faydalı bir içerik oldu bizler için :)
Başarılar, selamlar
15:58 Hocam neden 11.09.2015'te muaccel olduğunu kabul ediyoruz? O gün sadece sözleşme imzalanmış, borç muaccel olmamış ki?
TBK MADDE 90- İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin
özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur. Pratik metninde başka husus belirtilmediğinden doğumu anında muaccel oldğunu kabul ederek cevap veriyoruz.
Emeğinize sağlık hocam.
Hocam ,çok teşekkürler 🙏🏻
Başarı ve selamlar.
Teşekkürler, çok faydalı oldu.
Selam ve başarı dileklerimle.
hocam cok tesekkur ederiz devamı gelecek mi acaba?
Hocam sınav haftamız yaklaşıyor bir pratik daha yapabilirseniz çok mutlu oluruz.
Nerede okuyosun jfkdkdkd tanıdık geldin
Hocam Sabih Arkan hocanın kitabından devir konusunda şöyle kabul ediliyor: devredenin devralanla birlikte 2 yıl daha müteselsil borçlu olmasında muaccel borçlarda bildirim veya ilan tarihinden itibaren 2 yıl işlemeye başlar. Ama siz tescil tarihini esas aldınız. Karıştı açıkcası. Çünkü bu örnekte devralan alacaklara ilan veya bildirimde bulunmadığı için o zaman devredeninde 2 yıllık süresi başlamaz diye biliyorum. Fakat tescili baz alırsak bu durumda sizin dediğiniz gibi devredenin sorumluluğu muaccel borçlarda tescille başlayacağı için X catering firması borcu devreden de isteyemez. Burada nasıl bir yol izleyeceğiz?
Burada ilk maddede iki tane olgu bahsediliyor TBK.m. 202'de: Bir malvarlığını veya bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile birlikte devralan, bunu alacaklılara bildirdiği veya ticari işletmeler için Ticaret Sicili Gazetesinde, diğerleri için Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde yayımlanacak ilanla duyurduğu tarihten başlayarak, onlara karşı malvarlığındaki veya işletmedeki borçlardan sorumlu olur.
Bununla birlikte, iki yıl süreyle önceki borçlu da devralanla birlikte müteselsil borçlu
olarak sorumlu kalır. Bu süre, muaccel borçlar için, bildirme veya duyuru tarihinden; daha sonra
muaccel olacak borçlar için ise, muacceliyet tarihinden işlemeye başlar.
İlk fıkrada alacaklıya bildirim ile devralanın sorumluluğunun başlangıcı belirlenmiş. İkinci fıkrada birbirinden farklı iki alternatif var ya bildirim ya duyuru. Biz ticaret siciline tescille birlikte duyurunun da yapıldığı ihtimalini düşündüğümüz için soruyu bu şekilde çözdük. Bu noktada sicile tescilin sonunda ilan da gelecek ve bu duyuru sayılır. Ticaret sicilinde ileride anlatacağız ama bu husus ilan edildiği takdirde herkes tarafından biliniyor var kabul edilir. Çelişki yok yani, selamlar
Anladım. Çok teşekkür ederim hocam.
Hocam öncelikle anlatımınız için teşekkürler.Benim kooperatifler ile ilgili bir sorum olacaktı. Bir tarafın akaryakıt dağıtıcı şirketi olup diğer tarafın ise Tarım Kredi Kooperatifi ve Birlikleri Kanununa göre kurulmuş kooperatif birlikleri olduğu bir davada görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi midir? Yargıtay'da bu konuda tartışmalar var mı acaba ?
Burada sorun kooperatif birliği olmasında düğümleniyor. Tarım Kredi Kooperatfileri de nihayetinde kooperatif. 6102 sayılı Kanuna göre bu da şirket. KopK m. 72'ye göre birlikler de kooperatiftir diyor ve o da tacir. Bunları verdikten sonra Yargıtay kararını sanırım sen de biliyorsun: Bkz. Hukuk Genel Kurulu Kararı: Tarih: 29.11.2017 Esas: 2017/1658 Karar: 2017/1464