1440. Ebû Hüreyre’den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur: Allah Teâlâ buyurdu ki: “Kulum beni nasıl bilirse ben öyleyim. Beni andığında onunla beraberim. O, beni kendi başına anarsa ben de onu kendim anarım. Beni bir topluluk içinde anarsa, ben onu daha hayırlı bir topluluk içinde anarım.” (Buhârî, Tevhîd, 15; Müslim, Zikir, 2)
1452. Ebû Hüreyre’den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur: Allah Teâlâ’nın, yollarda dolaşıp Allah’ı zikredenleri arayan melekleri vardır. Onlar Aziz ve Celil olan Allah’ı zikreden bir topluluk bulunca birbirlerine, “Gelin, aradıklarınız buradadır!” diye seslenirler ve melekler Allah’ı zikredenleri, dünya semasına kadar kanatlarıyla çevrelerler. Allah Teâlâ, onların hâllerini meleklerden daha iyi bildiği hâlde, meleklere: -Kullarım ne diyorlar, diye sorar. Melekler: -Seni tesbih ediyorlar, tekbir getirerek sana hamdü sena ediyorlar ve seni yüceltiyorlar. -Bu kullarım beni gördüler mi (ki böyle tesbih edip, tekbir getiriyorlar?) -Hayır, vallahi seni görmediler. -Peki, beni görseler ne yaparlar? -Onlar seni görseler, sana daha çok kulluk ederler, seni daha çok yüceltirler ve daha çok tesbih ederlerdi. -Benden ne diliyorlar? -Cenneti istiyorlar. -Onlar cenneti gördüler mi? -Hayır yâ Rab, vallahi onlar asla cenneti görmediler. -Ya cenneti görselerdi ne yaparlardı? -Cenneti görmüş olsalardı, cennete karşı arzu ve hevesleri daha çok olur, cenneti daha fazla isterlerdi. -Onlar nelerden Allah’a sığınıyorlar? -Cehennemden Allah’a sığınıyorlar. -Cehennemi gördüler mi? -Hayır, vallahi onu görmediler. -Ya cehennemi görselerdi ne yaparlardı? -Eğer cehennemi görselerdi, ondan daha çok kaçarlar, daha fazla korkarlardı. (Bunun üzerine) Allah Teâlâ şöyle buyurur: -(Ey melekler), siz de şahit olun ki ben onları bağışladım. Meleklerden biri der ki: -Filanca onlardan değil, sadece bir ihtiyacı için gelmişti. Yüce Allah: -(Zikir meclislerinde) oturanlar öyle kimselerdir ki, onlarla birlikte bulunanlar da kötü olmaz. (Buhârî, Deavât, 66)
1455. Ebû Saîd el-Hudrî anlatıyor: (Bir gün) Muâviye (ra) mescitte bir halka hâlinde oturan bir grubun yanına varıp, onlara: -Niçin toplandınız, diye sordu. -Allah’ı zikretmek maksadıyla toplandık, dediler. -Allah aşkına söyleyin, gerçekten sadece bunun için mi toplandınız, dedi. -Evet, sırf bunun için toplandık, dediler. (Bunun üzerine) Muâviye (ra) şöyle dedi: -Ben, size inanmadığım için yemin etmenizi istiyor değilim. Resûlullah’ın yanında benim konumumda olup da, benden daha az hadis nakleden kimse yoktur. Bir gün Resûlullah , ashâbından halka hâlinde toplanmış bir cemaatin yanına geldi de onlara “Niçin toplandınız?” diye sordu. Onlar: -Bize İslâm’ı ihsan buyurmasından dolayı Allah’ı zikretmek ve O’na hamdetmek için oturduk, dediler. Resûlullah : -Allah aşkına söyleyin, gerçekten sırf bunun için mi toplanıp oturdunuz? -Allah’a yemin ederiz ki sırf bunun için toplandık, dediler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz: -Ben, size inanmadığım için yemin etmenizi istiyor değilim. Fakat (bilin ki) Cebrail (as) bana geldi ve Yüce Allah’ın sizin ne kadar üstün ve değerli olduğunuzu meleklere gösterdiğini haber verdi, buyurdular. (Müslim, Zikir, 40)
1821. İmrân b. Husayn (ra), Resûlullah’ın şöyle söylediğini işittim demiştir: Âdem’in yaratıldığı zamandan kıyamete kadar, Deccal’dan daha büyük bir olay yoktur. (Müslim, Fiten, 126)
SUAL: Nurcu camianın ekseri "Bediüzzaman'ı beklenen büyük Mehdi as olarak kabul ediyor" bu doğru mudur? ELCEVAP: "Ekser nurcular bu fikirdedir" demek yanlıştır. Nurun birinci ve en birinci talebesi merhum H.Hulusi Efendi (ks) başta olmak, dairemizdeki birçokları bu fikirde değildir. Zira "Bediüzzaman (ra) beklenen büyük Mehdi'ydi" demek; 1) "Risale-i Nur hizmeti hitama erdi" demektir. 2) "Unu eledik, eleği astık, kıyametin kopması vaktine odaklandık" demektir. 3) "Süfyaniyet, Mehdiyete galebe etti" demektir. 4) "İsa as ve Deccal çıkmayacak" demektir. 5) "Risale-i Nur'un eksik parçaları yazılmayacak" demektir. 6) Mehdi as'ın şeriat'ı icra ve tatbik edeceğine, halife ve devlet reisi olacağına dair Üstadımızın sözlerini ve bir kısım ihbar-ı peygamberiyi (asm) inkar etmektir. 7) Süfyaniyet'in, ehl-i dalalet ve gafletin ekmeğine yağ sürmektir. 8) Nur şakirtleri başta olmak üzere, tüm ehl-i hidayet ve hizmetin himmetini kırıp, atalete sürüklemektir. 9) "O'nun piştarıyım..." diyen Bediüzzaman'ı basiretsizlikle ve hilaf-ı hakikat konuşmakla itham etmektir. 10) Gaye-i hayali kalmamış... tembelliklerini Bediüzzaman'a olan muhabbetle perdelemek isteyen dûn-himmetlileri ödüllendirmektir.
ALLAH CC razı olsun.amin
Allah razı olsun amin amin amin
ÂLLAH C.Crazı olsun ÂMİN ❤
1440. Ebû Hüreyre’den (ra) rivayet edildiğine göre
Resûlullah şöyle buyurmuştur:
Allah Teâlâ buyurdu ki:
“Kulum beni nasıl bilirse ben öyleyim. Beni andığında onunla beraberim. O, beni kendi başına anarsa ben de onu kendim anarım. Beni bir topluluk içinde anarsa, ben onu daha hayırlı bir topluluk içinde anarım.”
(Buhârî, Tevhîd, 15; Müslim, Zikir, 2)
1452. Ebû Hüreyre’den (ra) rivayet edildiğine göre
Resûlullah şöyle buyurmuştur:
Allah Teâlâ’nın, yollarda dolaşıp Allah’ı zikredenleri arayan melekleri vardır. Onlar Aziz ve Celil olan Allah’ı zikreden bir topluluk bulunca birbirlerine, “Gelin, aradıklarınız buradadır!” diye seslenirler ve melekler Allah’ı zikredenleri, dünya semasına kadar kanatlarıyla çevrelerler. Allah Teâlâ, onların hâllerini meleklerden daha iyi bildiği hâlde, meleklere: -Kullarım ne diyorlar, diye sorar. Melekler:
-Seni tesbih ediyorlar, tekbir getirerek sana hamdü sena ediyorlar
ve seni yüceltiyorlar.
-Bu kullarım beni gördüler mi (ki böyle tesbih edip, tekbir getiriyorlar?) -Hayır, vallahi seni görmediler.
-Peki, beni görseler ne yaparlar?
-Onlar seni görseler, sana daha çok kulluk ederler, seni daha çok yüceltirler ve daha çok tesbih ederlerdi.
-Benden ne diliyorlar?
-Cenneti istiyorlar.
-Onlar cenneti gördüler mi?
-Hayır yâ Rab, vallahi onlar asla cenneti görmediler.
-Ya cenneti görselerdi ne yaparlardı?
-Cenneti görmüş olsalardı, cennete karşı arzu ve hevesleri daha çok olur, cenneti daha fazla isterlerdi.
-Onlar nelerden Allah’a sığınıyorlar?
-Cehennemden Allah’a sığınıyorlar.
-Cehennemi gördüler mi?
-Hayır, vallahi onu görmediler.
-Ya cehennemi görselerdi ne yaparlardı?
-Eğer cehennemi görselerdi, ondan daha çok kaçarlar, daha fazla korkarlardı. (Bunun üzerine) Allah Teâlâ şöyle buyurur:
-(Ey melekler), siz de şahit olun ki ben onları bağışladım. Meleklerden biri der ki:
-Filanca onlardan değil, sadece bir ihtiyacı için gelmişti.
Yüce Allah:
-(Zikir meclislerinde) oturanlar öyle kimselerdir ki, onlarla birlikte bulunanlar da kötü olmaz.
(Buhârî, Deavât, 66)
Allah razı olsun.. amin.. Bihurmeti Seyyidil Mürselin ❤
1455. Ebû Saîd el-Hudrî anlatıyor: (Bir gün) Muâviye (ra) mescitte bir halka hâlinde oturan bir grubun yanına varıp, onlara:
-Niçin toplandınız, diye sordu.
-Allah’ı zikretmek maksadıyla toplandık, dediler.
-Allah aşkına söyleyin, gerçekten sadece bunun için mi toplandınız, dedi. -Evet, sırf bunun için toplandık, dediler. (Bunun üzerine)
Muâviye (ra) şöyle dedi:
-Ben, size inanmadığım için yemin etmenizi istiyor değilim. Resûlullah’ın yanında benim konumumda olup da, benden daha az hadis nakleden kimse yoktur. Bir gün Resûlullah , ashâbından halka hâlinde toplanmış bir cemaatin yanına geldi de onlara “Niçin toplandınız?” diye sordu. Onlar: -Bize İslâm’ı ihsan buyurmasından dolayı Allah’ı zikretmek ve O’na hamdetmek için oturduk, dediler. Resûlullah :
-Allah aşkına söyleyin, gerçekten sırf bunun için mi toplanıp oturdunuz? -Allah’a yemin ederiz ki sırf bunun için toplandık, dediler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz:
-Ben, size inanmadığım için yemin etmenizi istiyor değilim. Fakat (bilin ki) Cebrail (as) bana geldi ve Yüce Allah’ın sizin ne kadar üstün ve değerli olduğunuzu meleklere gösterdiğini haber verdi, buyurdular.
(Müslim, Zikir, 40)
1821. İmrân b. Husayn (ra), Resûlullah’ın şöyle söylediğini işittim demiştir: Âdem’in yaratıldığı zamandan kıyamete kadar, Deccal’dan daha büyük bir olay yoktur.
(Müslim, Fiten, 126)
الله راضی اولسون افندیم
ربم سزدندە ابدًا راضی اولسون قرداشم
SUAL: Nurcu camianın ekseri "Bediüzzaman'ı beklenen büyük Mehdi as olarak kabul ediyor" bu doğru mudur?
ELCEVAP: "Ekser nurcular bu fikirdedir" demek yanlıştır. Nurun birinci ve en birinci talebesi merhum H.Hulusi Efendi (ks) başta olmak, dairemizdeki birçokları bu fikirde değildir.
Zira "Bediüzzaman (ra) beklenen büyük Mehdi'ydi" demek;
1) "Risale-i Nur hizmeti hitama erdi" demektir.
2) "Unu eledik, eleği astık, kıyametin kopması vaktine odaklandık" demektir.
3) "Süfyaniyet, Mehdiyete galebe etti" demektir.
4) "İsa as ve Deccal çıkmayacak" demektir.
5) "Risale-i Nur'un eksik parçaları yazılmayacak" demektir.
6) Mehdi as'ın şeriat'ı icra ve tatbik edeceğine, halife ve devlet reisi olacağına dair Üstadımızın sözlerini ve bir kısım ihbar-ı peygamberiyi (asm) inkar etmektir.
7) Süfyaniyet'in, ehl-i dalalet ve gafletin ekmeğine yağ sürmektir.
8) Nur şakirtleri başta olmak üzere, tüm ehl-i hidayet ve hizmetin himmetini kırıp, atalete sürüklemektir.
9) "O'nun piştarıyım..." diyen Bediüzzaman'ı basiretsizlikle ve hilaf-ı hakikat konuşmakla itham etmektir.
10) Gaye-i hayali kalmamış... tembelliklerini Bediüzzaman'a olan muhabbetle perdelemek isteyen dûn-himmetlileri ödüllendirmektir.