Erdal Erzincan / Gel Güzel Yola Gidelim

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 9 янв 2022
  • GEL GÜZEL YOLA GİDELİM
    Gel güzel yola gidelim
    Adı güzel Ali ile
    Açlar doyar susuz kanar
    Leblerinin balı ile
    İçilmez dolu içilmez
    Sevgili yardan geçilmez
    İkisi birden seçilmez
    Has bahçenin gülü ile
    Ali'm bana neler etti
    Aldı elim dara çekti
    Üstüme yürüyüş etti
    Elindeki dolu ile
    Ağaç kurur devran döner
    Kuş yuvaya bir dem konar
    Doldurmuş dolusun sunar
    Ali'm kendi eli ile
    Erenler lokması nurdur
    Lokmaya elini sundur
    Pir Sultan'ım doğru yoldur
    Ali'm kendi yolu ile
    2019 yılı 1 Haziran tarihinde Dersim Mazgirt Muhundu beldesi Şöbek köyünde gerçekleşen Hüseyin Cevahir'i anma toplantısından bir türkü kesiti. Etkinliğe Maviş Güneşer, Kemal Kahraman, Metin Kahraman ve Erdal Erzincan' türküleri ve ağıtları ile katıldılar.
    Mahir Çayan ve Ulaş Bardakçı ile birlikte sloganlarla halkın dilinde destan olan 68 kuşağının devrimci önderlerinden THKP-C kurucularından olan Hüseyin Cevahir, aynı zamanda Şöbek köyünde alevilikte önemli bir ocak olan Baba Mansur Ocağının temsilcisi olan evde doğmuş ve büyümüştü.
    İlkokulu Muhundu’da ortaokulu Pülümür’de, liseyi Erzincan Lisesinde bitiren Hüseyin Cevahir; İstanbul Tıp Fakültesi’nde üç yıl okudu. Ardından Ankara siyasal bilgiler de öğrenci oldu. Mahir Çayan ve Yusuf Küpeli ile birlikte devrimci faaliyet yürüttüler.
    TİP ile başlayan siyasal sürecinde belirli bir zaman sonra bir kopuş yaşadı. TİP siyasi olarak gelişen sınıf mücadelesine hem teorik olarak hem de pratik olarak cevap olamadığını düşündüğü için bir grup arkadaşı ile birlikte TİP‘ten ayrıldı. Mahir Çayanlar ile birlikte Milli Demokratik Devrim çizgisinde olan Mihri Belli etrafında yan yana geldiler. Daha sonra oradan da ayrılarak Türkiye Halk Kurtuluş Partisi - Cephesi'ni (THKP-C) kurdular.
    29 Mayıs 1971 de İstanbul Maltepe'de Mahir Çayan ile birlikte evleri kuşatıldı ve 51 saat boyunca çatışma yaşandı. Çatışmaların ardından vücudunda 83 kurşun bulunan Hüseyin Cevahir katledilirken Mahir Çayan yaralı olarak tutsak düştü.
    Hüseyin Cevahir'in doğduğu ve Baba Mansur Ocağının evi olan mekanda gerçekleşen etkinlik boyunca ailesi ve yakınları tarafından hayatı ve anılarından bahsedildi ve Türkü ve ağıtlar söylendi.
    Türkiye devrimci hareketinin önder isimlerinden birisi olan Hüseyin Cevahiri saygı ile anıyoruz.
    Arkadaş Zekai Özger tarafından Hüseyin Cevahir için yazılmış bir şiir..
    AŞKLA SANA
    alnını
    dağ ateşiyle ısıtan
    yüzünü
    kanla yıkayan dostum
    senin
    uyurken dudağında gülümseyen bordo gül
    benim kalbimi harmanlayan isyan olsun
    şimdi dingin gövdende
    uğultuyla büyüyen sessizlik
    birgün benim elimde
    patlamaya sabırsız mavzer olsun
    başını omzuma yasla
    göğsümde taşıyayım seni
    gövdem gövdene can olsun
    söyle bana ey
    ölümün açıklayıcı pervanesi
    hangi yavru tek başına yiğittir
    hangi yangın bir başına söndürülür
    ah herkes susuyor
    hiç kimse bilmiyor içimin yangınını
    ah herkes mi susuyor
    kalbimi kalbine bağladım dostum
    ah herkes mi susuyor
    kalbi kalbimize benzeyen dostlar
    bir çarmıh gibi bırakıyorken kendini dünyaya
    hayatın ateş renkli kelebekleri
    bir bir tutuluyorken korkunç koleksiyonlar için
    ah herkes mi susuyor
    bağırsam içimdeki dehşeti
    hırsım deler mi toprağı
    beni
    acısıyla onduran
    dostumu
    aşkla vurduran hayat
    sana
    yaşananla harlanan bağrımın sevdasını akıttım
    dünyanın yeni baharına
    çatlarken kadim güneş
    bağrım delinirken fidanların kanıyla
    anamın doğurgan karnıdır diye
    sevgilimin sütlenecek göğsüdür diye
    dostumun üretken gülüdür diye
    sana bağlandım
    sana sarıldım
    beni umutsuz koma
    tarihle avutma beni
    çünkü aşkla sınanmışım sana
    sana yangınla, suyla, ateşle
    ölümle, yaprakla, şiirle sınanmışım
    ey yaşarken kanayan acı
    şimşekli gök, tufan, kan fırtınası
    uçurum kıyısında hızla büyüyen ot
    yapraksız bir ölümün anısı için
    körpecik kuzuların derisi için
    beni tarihle avutma
    umutsuz koma beni
    akıtsam deliren sevdamı
    köpürür mü hayatı besleyen su
    ey benim
    yedi başlı kartalım
    her başını
    bir dağ başlangıcında koyanım
    senin
    böyle diri bir akarsu gibi kıvrılan gövdendir
    bizim aşkımızı solduranların korkusu
    çünkü elbette bir su
    kendi akacağı toprağın sertliğini bilir
    ve suyun gövdesiyle yırtılınca toprak
    artık ırmak mı ne denir
    işte devrim
    ona benzer bir akışın hızına denir
    yarın ne olur bilirim ben
    bahar gelir, otlar büyür
    ölüm de yapraklanır
    bir dağ bulur uzun uzun bakarım
    bir çam ağacı gölgesi
    güzel kokular veren
    bir damla güneş görünce
    sana da gülümseyeceğim yarın
    şimdi senin uzanıp yattığın otlarda
    yarın yeni bir yeşillik büyüyecek
  • ВидеоклипыВидеоклипы

Комментарии • 2