Önemli problemlerden birisi de şu; bir kişi orta düzeyden bir pozisyona o pozisyon için ayrılmış bir maaş ile işe başlar. Ancak kendisinden beklenilen performansı gösteremez. Diğer bir kişi ise daha alt bir pozisyonda çalışır. Kendisinden beklenenin fersah fersah üzerinde bir performans gösterir. Yöneticilerimiz de her konuda olduğumuz gibi işlere duygusal bakarlar. Performans gösteremeyen kişi kovulmaz. Diğer kişi için de terfi ettirilebilecek pozisyon yoktur. Bütçe de dediğiniz gibi sınırlı olduğu için bu kişi işten ayrılır. Böyle saçma bir işveren çalışan döngüsü de şirketlerin büyümesine sürekli olarak engel olur.
Hocam, geçmişte bir iş görüşmesinde, dediğiniz şekilde, ne maaş teklif edeceklerini sordum. Sonrasında defalarca arayıp sizinle çalışmak istiyoruz dediler ama absürd bir şekilde asla maaş teklifi yapmadılar. İşin esasında, işverenler yetenekli, işini görecek ama aynı zamanda maaş konusunda ucuza çalışmayı kabul edecek kişileri seçiyorlar. Eleman finansal konuda akıllıysa veya şartları kabul edecek kadar zor durumda değilse işe almamayı tercih ediyorlar. Yeteneği yarısı kadar olan birisi %10 düşük maaşı kabul etse, o kişi tercih ediliyor. İşe girdikten sonra maaş pazarlığına karşı da onlarca taktikleri var mesela bir patron zam aylarında 2 ay tatile çıkardı, kimse patronu bulup zam isteyemesin diye. İşveren temsilcisi dediğiniz zaten kraldan çok kralcı tiplerden seçilir, patrona yaranmak için bırakın sizin hakkınızı aramayı, alma ihtimaliniz olan zamma bile taş koyar. Yani istediğin kadar akıllı, istediğin kadar haklı ol, o karakterdeki insanlara patron olma yolu açıldığı için sadece iyi patrona denk gelen veya şanslı bazı çalışanlardan başkasının şansı yok. Performans değerlendirmesi falan ayrı maskaralık, öyle kriterler koyarlar ki, yüksek performans gösterip zam hak edeni düşük performanslı gösterip, yetersiz ve zam isteyemeyecek elemanı yüksek performanslı gösterirler, iş hayatı boyunca ayın elemanı gibi seçilen tipler her zaman boş tiplerdir, yüksek lisanlı çalışanların olduğu şirkette gider çaycıyı yılın elemanı seçerler vs. Bunların bi fiil yaşadım gördüm. Hocamın anlattıkları, tavşan deliğinden geçip Alice harikalar diyarına geçiş yaptıysanız geçerli.
*Bilfiil... Bu arada, imzamı atarım... insanlar özellikle havalı havalı dolaşıp kendini de iyi pazarlıyor ise ve yönetici de bunu değerlendirebilecek/ ayırt edebilecek yetkinlikte değilse havasını çok atan daha başarılı gibi prim görüyor.
15 yıldır özel sektördeyim, yöneticiyim. bayağı hatalar var bu videoda bence. Misal, maaş pazarlığı işe girdikten sonra falan başlanaz, işe girerken ne kopardıysanız o. Ondan sonra yükseldiğinizde de çok sorumluluk, minimum zam verilir dışarsan alınacak bir adama göre. Para ve mevki genelde iş değiştirerek kazanılıyor belli bir yaşa kadar. Ayrıca işe girerken söke aöke maaş beklentisini alırlar, zaten ilk elemeyi ona göre yaparlar. Zaten şirketler profesyonel firmalardan her masanın aralığını nokta atışı alıyor, zam ve düzeltmelerde bile onlarla karşınıza çıkıyorlar. Maaş pazarlığı yapacaksanız üst düzey arkadaşlarınız olsun, onlardan direkt rakam alırsınız.kim nereye neyle geçti dedikoduları da önemli. Neyse 7 dk dayanabildim videoya, bu kadar yeter :)
15 yılda edindiğin tek şey maalesef ki bağnazlaşmak olmuş… iş dünyası çok değişkendir. Sektöre göre olduğu kadar, pozisyona ve kişiye göre de değişir. Sizin sektörde hata olan bir şey bir başkasının kuralı olabilir. Kendi sektöründeki yüksek tecrübelerini, her sektör için aynı zannetmen çok üzücü… 🤷
Emre Beyi bir süredir takip ediyorum ve tecrübelerinden, paylaştığı bilgilerden fazlasıyla yararlanıyorum. Ancak bu videoda verdiği cevapların çoğunluğunda "işveren" penceresinin dışına bilinçli ya da bilinçsiz çıkmamakta ısrar etmiş gibi hissettim. Sorular çok güzeldi ama cevaplar Emre Bey'in alışık olduğumuz netliğini pek karşılamadı. Belki de kendi çalışanlarının da izleyeceğini düşünerek daha flu cevapladı. Naciza eleştirim bu yönde..
Emre hocayı dinlemeyin. Burda kurumsal, süreçlerin düzgün işlediği düşünülerek, işlemediği farkedildiği anda ise "gel ya sana biz az maaş veriyormuşuz çok utandık yükseltiyoruz şimdi" denilen, türkiye için ender ortamlardan söz ediliyor. Böyle bir yerde değilseniz dinlemeyin. En gözde şirketlerde bile siz ağlamadıkça ah canım maaşın düşük kalmış dengeliyoruz demezler. Sizin değerinizi sizin aldığınız para belirler. Maaşınızı daima şirkete benzer pozisyonlara yeni gelenlerle kıyaslayın. Eğer işveren temsilcisi, senin için elimden geleni yaptım derken, yeni çalışanı ancak sizinkinden daha yüksek maaşla getirebiliyorlarsa, onlara vereceklerdir, size değil. Öyle bir durumda, maaşınızı %20 civarı veya üzeri artırabildiğiniz ilk seçenekte hemen şirket değişin, asla ben burda önemliyim bir gün benimki de düzelir diye düşünmeyin. Eğer önemliyseniz zaten sizi terfi ettirerek geri alırlar. Defalarca kez gördüm. Şirket temsilcilerinin müdür, direktör vs tatlı laflarına kanmayın, onlar hep kendi konumlarını, patronlarıyla arayı bozmamayı dert ediniyorlar. En ama en iyisi bile önce kendi pozisyonunu dert edinir. Şirketlerde kendi kaybedecek bir şeyi olana iyi niyetle güvenmeyin, bu durumu yönetebilmek için ne yapmanız gerekiyorsa yapın.
Emre hocama çok saygı duyarım çok severim ve neredeyse her yayınını dinlerim ama iki çift lafım olacak bu sefer. en ağır şartlarda en düşük ücretlerle çalışıyor bu ülkede insanlar, işte konu iş ve maaş olunca Emre hocam gibi acımasızdan da öte insanların elindeyiz dostlar, ücretleri bu acımasız tuzu kuru X kuşağı kafalar belirliyor. adamın azından performans ve ne katabilirsinden başka bir şey çıkmıyor. eğitim çökmüş, enflasyon patlamış, herkesin mental gitmiş, insanların %90'ı olması gerekenden daha fazla saat, daha fazla iş yaparak çalışıyor ama hala dertleri performans o bu. verilen paralar sadaka gibi kalmışken, kiraları bile karşılamıyorken hala performans o bu konuşabiliyorlar enflasyon olmayan gelişmiş ülkelerdeki gibi. neyse ne kadar konuşssak boş, Emre hocam gibi donanımlı ve acımasız X kuşakları bu düzeni ele geçirmiş zaten, düzelme şansı yok. nasıl bir mental ile ne kadar zor bir dönemde nasıl zor şartlarda çalıştığımızı anlayamaz bu insanlar özel sektörde. 60-70-80'lerdeki gibi çalışıp, 45-50 yaşında emekli olup evini - yazlığını - arabasını alan tuzu kuru X nesil bunlar, bizi asla anlamayacaklar. saygılar.
Altına imzamı atarım. Flo'da çalışıyorum. 9 saat çalışan arkadaşlarım var hayvan gibi çalışıyorlar ben part time çalışıyorum. Mağazada tahta kesip dolap yapıyoruz vidalayarak matkap kullanarak. Bize verdikleri asgari ücret. Bu ülkede bizimle kafa buluyorlar.
16:50 Burada katılmıyorum Emre hocam. Sizler yüksek maaşlar için konuşuyor olabilirsiniz, ''yahu 100 bin lira maaş alan adam 105 bin lira alsa ne olur'' tarzı ona katılırım fakat biz Z kuşağı hem şirket ile eski kuşaklara kıyasla bağlılığımız yok denecek kadar az hem de aldığımız maaşlar geçmiş yıllara göre çok düşük(yerinde saymaktan kaynaklı). 30 bin lira yerine 32 bin lira alacaksam değiştiririm şirketimi umrumda bile olmaz. 360 bin lira ile 384 bin lira arasında dağlar kadar fark var yıllık. O 24 bin lira çok işime yarar çünkü maaş zaten düşük.
İş değiştirmek risk almak demek. Çalıştığın şirketteki arkadaşlarından memnunsan. Yolda geçirdiğin vakit kısa ise servis imkanı vs. var ise geçeceğin şirkette de aynı beklentilerin olması lazım. Kimse kazanabileceğinden daha azını kazanmak istemez. Fakat herkesin risk alma imkanı yok. İnsanlar kredi ve borç içinde.
Hocam süper bir iş ve kaynak yönetimi anlayışınız var . Keşke patronundan işçisine sizin gibi medeni düşünse herkes. Eminim iş yaşamı çok daha başarıya ulaşır ve daha disiplinli daha medeni ve en önemlisi daha uzun süreli iş ilişkileriyle uzun ömürlü şirketlere sahip oluruz ülkece...
Maaş değilde kazanç dediğimzde işler biraz karışıyor Özgürlükler, ek imkanlar, temettü geliri, yatay ve dikey pozisyon değişimleri, pirimler, izin günleri, markanın cv ye olumlu olumsuz etkileri, vb bir ton şey sayabiliriz
25 yıllık meslek hayatımın uzun bir dönemini çalışan ve son 10 yılını da işveren olarak geçirdim. Hep zaman istediğim paralara çalıştım. İnsanlar şunu anlamıyor; Hiçbir vasfın yok, sıradan bir çalışansın ve çok para veren iş peşinde koşuyorsun. Sana ederinden çok para vereceklerse mutlaka bir şey alacaklar. Siz kendinizi geliştirin, donanımlı bir hale gelin zaten iş arama derdiniz olmuyor ve hep istediğiniz paraları almış oluyorsunuz. Ben çalışanlarıma hep şunu sorarım ne kadar kazanmak istiyorsan vereyim, ama benim istedğim işi yapabilecek misin? Maaşını kendin belirle diyorum, zaten geri adım atıyorlar çünkü o donanıma sahip değil. Gerçekçi olalım, maaşı patron veya çalışan belirlemez, donanım ve kendini yetiştirme durumu belirler
@@barsyarar341 seve seve görüşürüm 😁 Biz sağlık sektöründe protez üretim işi yapıyoruz. Bizim sıkıntımız yazılımda tasarlanıp , CadCam veya eklemeli olarak üretilen işlerin manuel olarak uyarlanması ve karakterize edilmesi. Ciddi bir teknik altyapı , deneyim ve resmi akredite gerekli. Bu şartları kazanmak zaten yeni sektöre giren biri için en az 8-10 sene. Bununla uğraşmak yerine hemen bilgisayar başına geçip yazılım işine kaçıyor gençler. Maaş odaklı olarak düşünüyorsanız ben olsam böyle aceleci davranmazdım 😁 İş yüksek profil isteyen ve bir mesleki altyapı gerektiren bir iş , zira sektör içinde bile personel bulamıyoruz.
Ilk iş yerimden çalışıyorum maaşım az ama istanbulda evime yakın yürüyerek gidebiliyorum ve iş yerinde mesai vs yok işler de rahat ama şartlar pek iyi değil ve bu biraz rahatlık gelişimi kısıtlıyor daha maaşı iyi bir yere girsem mesaisi vs daha cok olacak aldığım maas her halükarda ev kirasını vs karşılamayacak sacma sapan bir durum neyse bakalim allah büyüktür
Hocam varsınız bu sektörde , yanlız şöyle benim çalıştığım sektörde maaşlar sürekli değişken ben atıyorum x şirketinde 3 lira alıyorum 6 ay sonra bakıyorum ki 3.5 olmuş ama benim maaş yine 3 ee bu bağlamda ben yine zam istediğimde ise alamıyorum. Bir sonraki işe başlama zamanında ise 3.5 ile başlıyorjm ama diğer şirketler 4 olmuş burada ne yapmamız gerekiyor sürekli maaşı değişen sektörlerde ? Not: maaşım usd .
Teorik dogrular... Pratikte büyük çoğunluğu işlemiyor. Maas beklentinizi sizi daha görmeden, telefonda soruyor IK cilar. Sizin bütçeniz ne diye soramiyorsun. 40-50 yas arasi insanlara sorun bunlari. Dünya, özellikle Türkiye ve ekonomi muthis bir degisimin içinde, artik 50 yas üstü insanlarin tecrubeleri guncellenmedikce işe yaramiyor, ne kadar donanımlı olursa olsun.
Genç arkadaşlara ben de tavsiye vereyim, aldığınız paraya bakın, çünkü işveren daha düşük bir paraya çalışan bulursa asla kaçırmaz, boşuna sadakatinizle kalırsınız ortada.
Asgari ücrete yakın grupta elde edilen paranın hayata karşılığı çok yüksek. Çünkü en temel ihtiyaçları karşılamaya anca yetiyor. Daha üst grupta öyle değil. Sadece tatile çıkmak için fazla fazla mesaiye kalmak getiriden çok götürü sağlıyor.
Önemli problemlerden birisi de şu; bir kişi orta düzeyden bir pozisyona o pozisyon için ayrılmış bir maaş ile işe başlar. Ancak kendisinden beklenilen performansı gösteremez. Diğer bir kişi ise daha alt bir pozisyonda çalışır. Kendisinden beklenenin fersah fersah üzerinde bir performans gösterir. Yöneticilerimiz de her konuda olduğumuz gibi işlere duygusal bakarlar. Performans gösteremeyen kişi kovulmaz. Diğer kişi için de terfi ettirilebilecek pozisyon yoktur. Bütçe de dediğiniz gibi sınırlı olduğu için bu kişi işten ayrılır. Böyle saçma bir işveren çalışan döngüsü de şirketlerin büyümesine sürekli olarak engel olur.
Aynısını yaşadım desem… Senin donanımın buraya fazla dedi ve ayrıldim
Bu tarz durumlarda şirket değiştirmek gerekmiyor mu?
Hocam, geçmişte bir iş görüşmesinde, dediğiniz şekilde, ne maaş teklif edeceklerini sordum. Sonrasında defalarca arayıp sizinle çalışmak istiyoruz dediler ama absürd bir şekilde asla maaş teklifi yapmadılar. İşin esasında, işverenler yetenekli, işini görecek ama aynı zamanda maaş konusunda ucuza çalışmayı kabul edecek kişileri seçiyorlar. Eleman finansal konuda akıllıysa veya şartları kabul edecek kadar zor durumda değilse işe almamayı tercih ediyorlar. Yeteneği yarısı kadar olan birisi %10 düşük maaşı kabul etse, o kişi tercih ediliyor. İşe girdikten sonra maaş pazarlığına karşı da onlarca taktikleri var mesela bir patron zam aylarında 2 ay tatile çıkardı, kimse patronu bulup zam isteyemesin diye. İşveren temsilcisi dediğiniz zaten kraldan çok kralcı tiplerden seçilir, patrona yaranmak için bırakın sizin hakkınızı aramayı, alma ihtimaliniz olan zamma bile taş koyar. Yani istediğin kadar akıllı, istediğin kadar haklı ol, o karakterdeki insanlara patron olma yolu açıldığı için sadece iyi patrona denk gelen veya şanslı bazı çalışanlardan başkasının şansı yok. Performans değerlendirmesi falan ayrı maskaralık, öyle kriterler koyarlar ki, yüksek performans gösterip zam hak edeni düşük performanslı gösterip, yetersiz ve zam isteyemeyecek elemanı yüksek performanslı gösterirler, iş hayatı boyunca ayın elemanı gibi seçilen tipler her zaman boş tiplerdir, yüksek lisanlı çalışanların olduğu şirkette gider çaycıyı yılın elemanı seçerler vs. Bunların bi fiil yaşadım gördüm. Hocamın anlattıkları, tavşan deliğinden geçip Alice harikalar diyarına geçiş yaptıysanız geçerli.
bizimkiler çalışan istemiyor bizimkiler s###cek eşek arıyor gibime geliyor...
*Bilfiil... Bu arada, imzamı atarım... insanlar özellikle havalı havalı dolaşıp kendini de iyi pazarlıyor ise ve yönetici de bunu değerlendirebilecek/ ayırt edebilecek yetkinlikte değilse havasını çok atan daha başarılı gibi prim görüyor.
15 yıldır özel sektördeyim, yöneticiyim. bayağı hatalar var bu videoda bence. Misal, maaş pazarlığı işe girdikten sonra falan başlanaz, işe girerken ne kopardıysanız o. Ondan sonra yükseldiğinizde de çok sorumluluk, minimum zam verilir dışarsan alınacak bir adama göre. Para ve mevki genelde iş değiştirerek kazanılıyor belli bir yaşa kadar. Ayrıca işe girerken söke aöke maaş beklentisini alırlar, zaten ilk elemeyi ona göre yaparlar. Zaten şirketler profesyonel firmalardan her masanın aralığını nokta atışı alıyor, zam ve düzeltmelerde bile onlarla karşınıza çıkıyorlar. Maaş pazarlığı yapacaksanız üst düzey arkadaşlarınız olsun, onlardan direkt rakam alırsınız.kim nereye neyle geçti dedikoduları da önemli. Neyse 7 dk dayanabildim videoya, bu kadar yeter :)
Abi firma adi veremezsiniz ama pozisyonunuz nedir ve egitiminiz nedir çok merak ettim, paylasmanoz mümkün mu?
15 yılda edindiğin tek şey maalesef ki bağnazlaşmak olmuş…
iş dünyası çok değişkendir. Sektöre göre olduğu kadar, pozisyona ve kişiye göre de değişir.
Sizin sektörde hata olan bir şey bir başkasının kuralı olabilir.
Kendi sektöründeki yüksek tecrübelerini, her sektör için aynı zannetmen çok üzücü… 🤷
Emre Beyi bir süredir takip ediyorum ve tecrübelerinden, paylaştığı bilgilerden fazlasıyla yararlanıyorum. Ancak bu videoda verdiği cevapların çoğunluğunda "işveren" penceresinin dışına bilinçli ya da bilinçsiz çıkmamakta ısrar etmiş gibi hissettim. Sorular çok güzeldi ama cevaplar Emre Bey'in alışık olduğumuz netliğini pek karşılamadı. Belki de kendi çalışanlarının da izleyeceğini düşünerek daha flu cevapladı. Naciza eleştirim bu yönde..
İşverenler olarak öylesiniz çünkü
Emre hocayı dinlemeyin. Burda kurumsal, süreçlerin düzgün işlediği düşünülerek, işlemediği farkedildiği anda ise "gel ya sana biz az maaş veriyormuşuz çok utandık yükseltiyoruz şimdi" denilen, türkiye için ender ortamlardan söz ediliyor. Böyle bir yerde değilseniz dinlemeyin. En gözde şirketlerde bile siz ağlamadıkça ah canım maaşın düşük kalmış dengeliyoruz demezler. Sizin değerinizi sizin aldığınız para belirler. Maaşınızı daima şirkete benzer pozisyonlara yeni gelenlerle kıyaslayın. Eğer işveren temsilcisi, senin için elimden geleni yaptım derken, yeni çalışanı ancak sizinkinden daha yüksek maaşla getirebiliyorlarsa, onlara vereceklerdir, size değil. Öyle bir durumda, maaşınızı %20 civarı veya üzeri artırabildiğiniz ilk seçenekte hemen şirket değişin, asla ben burda önemliyim bir gün benimki de düzelir diye düşünmeyin. Eğer önemliyseniz zaten sizi terfi ettirerek geri alırlar. Defalarca kez gördüm. Şirket temsilcilerinin müdür, direktör vs tatlı laflarına kanmayın, onlar hep kendi konumlarını, patronlarıyla arayı bozmamayı dert ediniyorlar. En ama en iyisi bile önce kendi pozisyonunu dert edinir. Şirketlerde kendi kaybedecek bir şeyi olana iyi niyetle güvenmeyin, bu durumu yönetebilmek için ne yapmanız gerekiyorsa yapın.
Emre hocama çok saygı duyarım çok severim ve neredeyse her yayınını dinlerim ama iki çift lafım olacak bu sefer. en ağır şartlarda en düşük ücretlerle çalışıyor bu ülkede insanlar, işte konu iş ve maaş olunca Emre hocam gibi acımasızdan da öte insanların elindeyiz dostlar, ücretleri bu acımasız tuzu kuru X kuşağı kafalar belirliyor. adamın azından performans ve ne katabilirsinden başka bir şey çıkmıyor. eğitim çökmüş, enflasyon patlamış, herkesin mental gitmiş, insanların %90'ı olması gerekenden daha fazla saat, daha fazla iş yaparak çalışıyor ama hala dertleri performans o bu. verilen paralar sadaka gibi kalmışken, kiraları bile karşılamıyorken hala performans o bu konuşabiliyorlar enflasyon olmayan gelişmiş ülkelerdeki gibi. neyse ne kadar konuşssak boş, Emre hocam gibi donanımlı ve acımasız X kuşakları bu düzeni ele geçirmiş zaten, düzelme şansı yok. nasıl bir mental ile ne kadar zor bir dönemde nasıl zor şartlarda çalıştığımızı anlayamaz bu insanlar özel sektörde. 60-70-80'lerdeki gibi çalışıp, 45-50 yaşında emekli olup evini - yazlığını - arabasını alan tuzu kuru X nesil bunlar, bizi asla anlamayacaklar. saygılar.
Altına imzamı atarım. Flo'da çalışıyorum. 9 saat çalışan arkadaşlarım var hayvan gibi çalışıyorlar ben part time çalışıyorum. Mağazada tahta kesip dolap yapıyoruz vidalayarak matkap kullanarak. Bize verdikleri asgari ücret. Bu ülkede bizimle kafa buluyorlar.
16:50 Burada katılmıyorum Emre hocam. Sizler yüksek maaşlar için konuşuyor olabilirsiniz, ''yahu 100 bin lira maaş alan adam 105 bin lira alsa ne olur'' tarzı ona katılırım fakat biz Z kuşağı hem şirket ile eski kuşaklara kıyasla bağlılığımız yok denecek kadar az hem de aldığımız maaşlar geçmiş yıllara göre çok düşük(yerinde saymaktan kaynaklı). 30 bin lira yerine 32 bin lira alacaksam değiştiririm şirketimi umrumda bile olmaz. 360 bin lira ile 384 bin lira arasında dağlar kadar fark var yıllık. O 24 bin lira çok işime yarar çünkü maaş zaten düşük.
@@turplexx233 bağlılığınız olmadığı bilindiği için yöneticileriniz size yatırım yapmıyor. Bunu bi düşünün bence.
İş değiştirmek risk almak demek. Çalıştığın şirketteki arkadaşlarından memnunsan. Yolda geçirdiğin vakit kısa ise servis imkanı vs. var ise geçeceğin şirkette de aynı beklentilerin olması lazım. Kimse kazanabileceğinden daha azını kazanmak istemez. Fakat herkesin risk alma imkanı yok. İnsanlar kredi ve borç içinde.
Şahane bilgiler
süper bi video serisi tebrik ediyorum ve başarılarınızın devamını diliyorum
Emeğinize yüreğinize sağlık ❤
Çok verimli bilgiler teşekkürler
Hocam süper bir iş ve kaynak yönetimi anlayışınız var . Keşke patronundan işçisine sizin gibi medeni düşünse herkes. Eminim iş yaşamı çok daha başarıya ulaşır ve daha disiplinli daha medeni ve en önemlisi daha uzun süreli iş ilişkileriyle uzun ömürlü şirketlere sahip oluruz ülkece...
Maaş değilde kazanç dediğimzde işler biraz karışıyor
Özgürlükler, ek imkanlar, temettü geliri, yatay ve dikey pozisyon değişimleri, pirimler, izin günleri, markanın cv ye olumlu olumsuz etkileri, vb bir ton şey sayabiliriz
İnsan ihtiyaçları sonsuz fakat kaynaklar sınırlıdır.
Cok iyi anlatılmış..
Saygılar hocam değerli bilgilerin için
hocam ağzınıza sağlık yine çok bilgilendirici bir video olmuş
Çok teşekkürler
teşekkür ederim
en önemlisi konforlu huzurlu bir iş . denenmiştir.. para o iş te zaten gelir..
Kendi işini kurmak isteyen gençlere tavsiyler gibi bir video yapılabilir
25 yıllık meslek hayatımın uzun bir dönemini çalışan ve son 10 yılını da işveren olarak geçirdim. Hep zaman istediğim paralara çalıştım. İnsanlar şunu anlamıyor;
Hiçbir vasfın yok, sıradan bir çalışansın ve çok para veren iş peşinde koşuyorsun. Sana ederinden çok para vereceklerse mutlaka bir şey alacaklar. Siz kendinizi geliştirin, donanımlı bir hale gelin zaten iş arama derdiniz olmuyor ve hep istediğiniz paraları almış oluyorsunuz. Ben çalışanlarıma hep şunu sorarım ne kadar kazanmak istiyorsan vereyim, ama benim istedğim işi yapabilecek misin? Maaşını kendin belirle diyorum, zaten geri adım atıyorlar çünkü o donanıma sahip değil. Gerçekçi olalım, maaşı patron veya çalışan belirlemez, donanım ve kendini yetiştirme durumu belirler
Hocam hangi sektördesiniz? Ne tür işler istiyorsunuz örneğin? Yazılım sektöründeyseniz bir görüşelim :)
@@barsyarar341 seve seve görüşürüm 😁 Biz sağlık sektöründe protez üretim işi yapıyoruz. Bizim sıkıntımız yazılımda tasarlanıp , CadCam veya eklemeli olarak üretilen işlerin manuel olarak uyarlanması ve karakterize edilmesi. Ciddi bir teknik altyapı , deneyim ve resmi akredite gerekli. Bu şartları kazanmak zaten yeni sektöre giren biri için en az 8-10 sene. Bununla uğraşmak yerine hemen bilgisayar başına geçip yazılım işine kaçıyor gençler.
Maaş odaklı olarak düşünüyorsanız ben olsam böyle aceleci davranmazdım 😁
İş yüksek profil isteyen ve bir mesleki altyapı gerektiren bir iş , zira sektör içinde bile personel bulamıyoruz.
Peki ya deneyim istemeleri donanımim çok yüksek ama değer görmüyor
Merak ettim ABD 'de mi yaşıyorsunuz acaba , ve Türkiye 'deki ýüzde kaçlık çalışan dilimi içersindesiniz...Saygılarla...
Bir paragraflık bir saçmalık ve boş. Okuduysanız hafızayı silme butonuyum bunun gibi boş heriflere beyninizde yer vermeyin
Hoca çok şeffaf değil, kendi çalıştığı firmada sorun teşkil etmesin diye yorum yapıyor
Emre bey takip ediyorum ilk yorum da ben yapmış oldım
Kendi şirketindeki iş arkadaşlarınin ne kadar aldığını bilmiyor ama sektöründe aynı pozisyonda çalışanların maaşlarını biliyor tuhaf😊
Ilk iş yerimden çalışıyorum maaşım az ama istanbulda evime yakın yürüyerek gidebiliyorum ve iş yerinde mesai vs yok işler de rahat ama şartlar pek iyi değil ve bu biraz rahatlık gelişimi kısıtlıyor daha maaşı iyi bir yere girsem mesaisi vs daha cok olacak aldığım maas her halükarda ev kirasını vs karşılamayacak sacma sapan bir durum neyse bakalim allah büyüktür
Hocam varsınız bu sektörde , yanlız şöyle benim çalıştığım sektörde maaşlar sürekli değişken ben atıyorum x şirketinde 3 lira alıyorum 6 ay sonra bakıyorum ki 3.5 olmuş ama benim maaş yine 3 ee bu bağlamda ben yine zam istediğimde ise alamıyorum. Bir sonraki işe başlama zamanında ise 3.5 ile başlıyorjm ama diğer şirketler 4 olmuş burada ne yapmamız gerekiyor sürekli maaşı değişen sektörlerde ? Not: maaşım usd .
Teorik dogrular... Pratikte büyük çoğunluğu işlemiyor. Maas beklentinizi sizi daha görmeden, telefonda soruyor IK cilar. Sizin bütçeniz ne diye soramiyorsun.
40-50 yas arasi insanlara sorun bunlari. Dünya, özellikle Türkiye ve ekonomi muthis bir degisimin içinde, artik 50 yas üstü insanlarin tecrubeleri guncellenmedikce işe yaramiyor, ne kadar donanımlı olursa olsun.
1:54, 6:10
Türkiye Şartlarında Maaşları Her Zaman Patronlar Belirler.. Pazarlık Mezarlık Hikaye!!!
ayakkabı numaramız kaç, Hocam?
♥
Mesela sapien bir Video Editörüne ne maaş veriyor?
👍
Peki hocam, büyük adam nasıl olacam sorusu nerde?
Genç arkadaşlara ben de tavsiye vereyim, aldığınız paraya bakın, çünkü işveren daha düşük bir paraya çalışan bulursa asla kaçırmaz, boşuna sadakatinizle kalırsınız ortada.
boyuk firmalarin hrcileri her yil toplanir anlasir...
Hocam turkiyede insanlara maaşlarını sormak hiç iyi karşılanmıyor ve insanlar aldığından daha aşağıda söylüyor bu konuda hiç netlik yok
Hocamız yine çok konuşup iş hayatında hiç karşılığı olmayan şeyler söylemiş. Teşekkürler Emre hocam
Hocamın yorumlar gibi vücutta saglammıs massallah arnold gibi puahhahaha
Selamlar. Maaş farkı, 1/5 oranından fazla değilse kurum değiştirmek gereksiz olur.
Biz paranın peşindeyiz, huzurun değil😢
para çoğunlukla huzur demek bu devirde
Asgari ücrete yakın grupta elde edilen paranın hayata karşılığı çok yüksek. Çünkü en temel ihtiyaçları karşılamaya anca yetiyor. Daha üst grupta öyle değil. Sadece tatile çıkmak için fazla fazla mesaiye kalmak getiriden çok götürü sağlıyor.
atatürkçülük bilim ve fen demek zaten. o yüzden bırakamayız
Bu ülkede maaşlar ev kirasının altında bunun harici konuşulanlar bostur
👍