Sözün Özü 31.Bölüm (İslam Varlık Düşüncesi)
HTML-код
- Опубликовано: 11 фев 2025
- İbrahim Halil Üçer ve Ömer Türker’in birlikte sunduğu, İslam düşünce geleneğine ve günümüze yansımalarına dair sohbetlerin yer aldığı program.
Bu bölümün konuğu İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Ekrem Demirli
www.trtavaz.com.tr
Bizi sosyal medyadan takip edin:
/ trtavaz
/ trtavaz
/ trtavaz
/ trtavaz TRT
Onca saat dinledim ve nihayet beklediğim cümleyi de duydum Ekrem hocamızın ağzından 😊🍀
Allah’a yaklaşmak ahlakı yetkinleştirmek anlamına geliyor.
verimli, feyizli, zevkli bir sohbet oldu, teşekkürler🌿
Çok güzel bir ders olmuş, Allah Razı olsun .
Allah siz kıymetli hocalarıma hayırlı uzun ömürler versin.Amin.
Emeğinize sağlık...
Hoca 16:30 da kimseye laf bırakmıyorsunuz dedi ya 😂 çok iyi.
Doyamadım programa.. 🌹🌹🌹
Ahahahah ekrem hocamm harikasiniz soz hakki vrrmiyorsunuz iki yildir yetmedi size🤣🤣
1-Eyvallah. Doğrusu, ben hiç kitap okuyan biri değilim fakat VARLIK, YOKLUK, TANRI, vb. mefhumlar hakkında çok tefekkür eden biriyim kendimce ve bir süredir bu gibi videolardan da yararlanmaya çalışmaktayım.
2-İzninizle, bu VARLIK hususunda kendime has birkaç vargımdan söz etmek isterim, zira Tanrı´ya ve O´nun kitabı Kur´an´a inanan biri olarak, elimden geldiğince inancımı kavramlar üzerinden delillendirmeye çalışıyorum Rabbim izin verdiği sürece.
3-Öncelikle, Tanrı´ya varlık denmesi doğru mudur, bu bence tartışmaya açık bir husustur, zira VARLIK ya da YOKLUK gibi mefhumlar sınırlandırıcı mefhumlar olduğu için, Tanrı´yı varlık terimi üzerinden değil de, esasen, İLKE terimi üzerinden tanımaya çalışmanın daha doğru olacağı kanaatindeyim, yani naçizane bence Tanrı bir VARLIK(ya da yokluk) değil fakat varlığı ve yokluğu yaratabilen SONSUZ BİR İLKE´dir, dolayısıyle tanımdışıdır ama tanınabilirdir.
4-Fakat, yine de, anlatım kolaylığı açısından VARLIK terimi üzerinden gideceğim : O halde, eğer Tanrı tüm evreni yaratan ise, O´nun varlığı ZORUNLU VARLIK´tır, yaratılan evren de OLASI VARLIK´tır.Bu ayrım yapılmadan, hakikate doğru yolculuğa çıkılamaz.
5-Dolayısıyle, zorunlu varlık KENDİLİĞİNDEN´dir, yaratılan olası varlık ise ŞARTA BAĞLI OLAN´dır.Demek ki, Tanrı´nın has adı KENDİ OLAN´dır(=kendilik´tir). Dolayısıyle, Tanrı hiçbir ZAMİR ile adlandırılamaz, fakat mecazen seslenilebilir.O halde, Tanrı´nın ''BEN, BEN OLANIM'' sözü ''Ben bir Ben'im ya da Ben bir benliğim'' anlamında değil fakat ''BEN KENDİMİM'' anlamındadır, ki kendi olan da sadece KENDİLİK´tir ama ne ben, ne sen, ne o, ne biz, ne siz ve ne de onlardır.
6-O halde, SALT KENDİLİK olan Tanrı ile yarattıkları arasındaki RABITA´yı hakkı ile anlayabilmek, naçizane bence, ÖZNE ve NESNE kavramlarını anlamaktan geçer.Ki, bu durumda, şu vargıya varırız : TANRI, AYNI ANDA KENDİ KENDİSİNİN HEM ÖZNESİ, HEM DE NESNESİDİR'', dolayısıyle, bu manada, O´nun hiçbir ortağı yoktur, olamaz.
7-O nedenle, BİLGİ bağlamında, Tanrı´nın bilgisini ya da ilmini de iki kısma ayırmak zorunludur : a-Tanrı´nın kendi kendisini bilmesi zorunlu, mutlak ve yaratılmamış ilimdir b-Tanrı´nın yarattıklarına ilişkin ilmi ise olası, izafi ve yaratılan ilimdir.
8-Bu durumda, şu vargı kaçınılmaz olur : ''EVREN(=mahlukat/yaratılan),SONSUZ TAMLIĞIN(=Tanrı´nın/Yaradan'ın) DOĞRULTUSUNDA İLERLEYEN(=tesbih eden/evrilen/tekamül eden) SÜREKLİ EKSİKLİKTİR''.
9-Dolayısıyle, BİLGİ bağlamında, Tanrı sonsuza dek BİLİNEMEZ´dir ama O´nun izni ile yeterince TANINABİLİR´dir.Yani, insan, Tanrı´nın ne sonsuz özneliğini, ne de sonsuz nesneliğini BİLME OBJESİ´ne dönüştüremez, Tanrı´yı bilişsel nesnesi haline getiremez. Fakat, insan kendi izafi özneliği ve nesneliği üzerinden, ancak O´nu tanıyabilir.
10-O nedenle, ''KENDİNİ BİLEN RABBİNİ BİLİR'' sözü, esasen, ''TAKVASINI BİLEN RABBİNİ BİLİR'' anlamına gelir, ki bu da TEVHİD İLKESİ´nde billurlaşır : YARADAN TEKTİR, YARATILAN ÇİFTTİR, yani tevhid, ontolojik olarak, sadece Tanrı´yı teklemek değildir, fakat yanısıra yarattığını da çiftlemek demektir.İşte TEK VARLIK(=Tanrı) ve ÇİFT VARLIK(=yaratılan) arasındaki FARK ve RABITA böyledir, diye düşünürüm naçizane.Sağlıcakla ve dua ile :)
Sunucu Ekrem Hoca'dan fazla konuştu;(
Peygamberin “Tamamladım “dediği ahlaki isim / isimler hangisi, hangileridir merak ediyorum
İLAVE : FİZİK VE METAFİZİK ÜZERİNE, KISACA :
1-Naçizane bence, FİZİK ve METAFİZİK kavramları, genelde, çok yanlış anlaşılıyor ve açımlanıyor. Neden? :
2-Aslında, felsefi ya da dinsel bağlamda, FİZİK terimi ile VARLIK(=özvarlık), buna mukabil METAFİZİK terimi ile de VARLIK-ÖTESİ(=biçimsel varlık) kastedilir, dolayısıyle fizik kavramı SOM(UT) VARLIĞI(=asli varlığı); metafizik kavramı da SOYUT VARLIĞI(=aslı olmayan/sanal/hayali varlığı) karşılar.
3-O halde, sorarım : Kendiliğinden varlık(=Tanrı) mı FİZİK´tir, yoksa yaratılan evren mi FİZİK´tir? Ya da, Tanrı mı METAFİZİK´tir, yoksa evren mi METAFİZİK´tir?
4-Bana sorulursa, kendiliğinden varlık olan Tanrı fizik´tir(=som varlıktır), evren ise yaratılan metafizik´tir(=hayalidir=rüyasaldır=Tanrı-ötesi´dir=vb.) zira Yaratan ASIL VARLIK´tır, yaratılan ise SOYUTLANAN/TALİ VARLIK´tır.Ki, yüce Tanrı, bir ayette mealen ''BİZ HERŞEYİ ÖRNEKSİZ YARATTIK'' der.Ve bu, yaratılan evrenin dayandığı örnek bir varlığın yani ARŞE´nin(=ilk örneğin) olmadığı anlamına gelir.
5-Dolayısıyle, fizik ve metafizik terimlerini evrenin varlığına göre değil fakat Tanrı´nın varlığına göre anlamak ve tanımlamak gerekir, aksi halde, giderek sanal/yaratılmış varlık olan evreni ZORUNLU VARLIK, hakiki ve yaratan varlık olan Tanrı´yı da OLASI VARLIK kılmış oluruz, yani ŞİRK koşmuş oluruz, velhasılı kelam.Sağlıcakla ve dua ile ^^
Bu nasıl bi program.. ne güzel başlıklar var ama kimse kimseyi dinleyemiyor...herkes konuşmak derdinde..insan konuşmadan önce dinlemeyi bilmeyi..
Arkadaş siz konuklarınızı konuşturmuyorsunuz. Çağırmayın yazıktır. Zamanını boşa harcamayın.
27
Değerli bir insanı programınıza çağırıyorsunuz fakat saygı göstermiyorsunuz iki atımlık bilgiyle ego tatmini yapacağım diye konuklarınıza laf ettirmiyorsunuz.
Kimsenin kimse üzerine bir EGO’su yok orada oturan insanlar sürekli birbirleriyle çay kahve içen insanlar
Çok Latif bir sohbet