Gülüşüne yazdıklarımı sorma bana… Söylesem şiir, yakmasam kitap olurdu. Bir masala inanmadığımı bilecek yaştayım merak etme Gözlerim kapında, sana yağan iki buluttu. Şimdi bu soğuk şubat gecesinde, Ben acı üretimine hız vermişken Başımı yaslayacak bir omuz Sen yokken, Ve ben ille de sen diye canımdan geçerken, Ayaklarının dibinde olmak vardı. Sen uykunun en tatlı yerinde, Ben başında, uyku güzelliğini seyirde. Omzuna konmaya çalışan mavi kuşu kovuyorum her seferinde. Sonra kafamı çeviriyorum aynaya karşı Bir çift sevinç akıyor. Sen görmüyorsun. Sen duymuyorsun için için kopan çığlıkları. Sen uyuyorsun gecenin en güzel saatinde Ben oturmuş bunu yazıyorum, Dokunmaya kıyabileceğim kadar olsaydın Böyle bir ateş yanar mıydı içimde? Dokunmuyorum, sende yanma diye. Sen anlatıyorsun, ben dinliyorum, Sen susuyorsun, ben nefesini okşuyorum. Sen öylesine bir heves sanıyorsun. Ben sadece ağlıyorum. Zamana bırakıyorum seni Ve içimde seninle ilgili olan her şeyi Sana bırakıyorum cesareti, yürekliliği, aşkların en güzelini Sana yakışan ne varsa sana bırakıyorum. İlk sigaram gibi ürperiyorum her senli nefeste, İlk sarhoşluğum gibi kendimi bilir ama kaybetme heveslisi. Kalemi elime ilk alışım sanki. Onca şiiri ben yazmadım, ben okumadım onca kitabı Yeni bir ben doğuruyor sanki birileri… Bıraksalar sileceğim benden evvel yazılmış çizilmiş ne varsa Ben çekeceğim bütün filmleri Sana yaraşır güzellikte ne varsa baştan inşa edeceğim. Dünyayı senin gönlüne uyar şekle sokup sunacağım sana Tortusu bile kalmayacak umutsuzluğun, mutsuzluğun yüreğinde. Her çalışında kapın Gelen ayrı bir sevinç olacak senden habersiz. Olmaz olan ne varsa olacak işte. Çünkü sen varsın bu kahrolası düzende Adının geçtiği yerlerde bir sevinç, bir güzellik kaplıyor her yeri. Anlatmaya kalksam güleceksin belki, Belki minik bir tebessüm olacak tüm bunlar o güzel yüzünde. Oysa biliyorum Bunların hiçbiri olmayacak gerçeklerin o lanet heybesinde, Ben uzaktan izleyeceğim sevinçlerini, hüzünlerini… Ben kıyamazken saçının bir tek teline Birileri okşayacak saçlarını Mutluluğuna sevinmek düşecek bana, İnan sevineceğim. İçin için ağlayacak olsam, Sıyrılıp benliğimden sen olacağım ama Yinede sevineceğim. Ama böylesini kimse yazmayacak senin için, Kimse böylesine SEN demeyecek içine işlercesine. Sen bilmeyeceksin bunu da. Yüreğim bir SEN daha aramayacak umut çukurunda. Sen duyduğum en güzel şiirdin Bir SEN daha yazamayacak hiç kimse hiç bir kitaba…
YAZDIĞIM EN UZUN ŞİİR SANAYMIŞ MEĞER Gülüşüne yazdıklarımı sorma bana… Söylesem şiir, yakmasam kitap olurdu. Bir masala inanmadığımı bilecek yaştayım merak etme Gözlerim kapında, sana yağan iki buluttu. Şimdi bu soğuk şubat gecesinde, Ben acı üretimine hız vermişken Başımı yaslayacak bir omuz Sen yokken, Ve ben ille de sen diye canımdan geçerken, Ayaklarının dibinde olmak vardı. Sen uykunun en tatlı yerinde, Ben başında, uyku güzelliğini seyirde. Omzuna konmaya çalışan mavi kuşu kovuyorum her seferinde. Sonra kafamı çeviriyorum aynaya karşı Bir çift sevinç akıyor. Sen görmüyorsun. Sen duymuyorsun için için kopan çığlıkları. Sen uyuyorsun gecenin en güzel saatinde Ben oturmuş bunu yazıyorum, Dokunmaya kıyabileceğim kadar olsaydın Böyle bir ateş yanar mıydı içimde? Dokunmuyorum, sende yanma diye. Sen anlatıyorsun, ben dinliyorum, Sen susuyorsun, ben nefesini okşuyorum. Sen öylesine bir heves sanıyorsun. Ben sadece ağlıyorum. Zamana bırakıyorum seni Ve içimde seninle ilgili olan her şeyi Sana bırakıyorum cesareti, yürekliliği, aşkların en güzelini Sana yakışan ne varsa sana bırakıyorum. İlk sigaram gibi ürperiyorum her senli nefeste, İlk sarhoşluğum gibi kendimi bilir ama kaybetme heveslisi. Kalemi elime ilk alışım sanki. Onca şiiri ben yazmadım, ben okumadım onca kitabı Yeni bir ben doğuruyor sanki birileri… Bıraksalar sileceğim benden evvel yazılmış çizilmiş ne varsa Ben çekeceğim bütün filmleri Sana yaraşır güzellikte ne varsa baştan inşa edeceğim. Dünyayı senin gönlüne uyar şekle sokup sunacağım sana Tortusu bile kalmayacak umutsuzluğun, mutsuzluğun yüreğinde. Her çalışında kapın Gelen ayrı bir sevinç olacak senden habersiz. Olmaz olan ne varsa olacak işte. Çünkü sen varsın bu kahrolası düzende Adının geçtiği yerlerde bir sevinç, bir güzellik kaplıyor her yeri. Anlatmaya kalksam güleceksin belki, Belki minik bir tebessüm olacak tüm bunlar o güzel yüzünde. Oysa biliyorum Bunların hiçbiri olmayacak gerçeklerin o lanet heybesinde, Ben uzaktan izleyeceğim sevinçlerini, hüzünlerini… Ben kıyamazken saçının bir tek teline Birileri okşayacak saçlarını Mutluluğuna sevinmek düşecek bana, İnan sevineceğim. İçin için ağlayacak olsam, Sıyrılıp benliğimden sen olacağım ama Yinede sevineceğim. Ama böylesini kimse yazmayacak senin için, Kimse böylesine SEN demeyecek içine işlercesine. Sen bilmeyeceksin bunu da. Yüreğim bir SEN daha aramayacak umut çukurunda. Sen duyduğum en güzel şiirdin Bir SEN daha yazamayacak hiç kimse hiç bir kitaba… ÖDEVİM İÇİN BU FON MÜZİĞİ OLURMU SİZCE
Aminnnn. Allah ask anlatan Musik
Gülüşüne yazdıklarımı sorma bana…
Söylesem şiir, yakmasam kitap olurdu.
Bir masala inanmadığımı bilecek yaştayım merak etme
Gözlerim kapında, sana yağan iki buluttu.
Şimdi bu soğuk şubat gecesinde,
Ben acı üretimine hız vermişken
Başımı yaslayacak bir omuz
Sen yokken,
Ve ben ille de sen diye canımdan geçerken,
Ayaklarının dibinde olmak vardı.
Sen uykunun en tatlı yerinde,
Ben başında, uyku güzelliğini seyirde.
Omzuna konmaya çalışan mavi kuşu kovuyorum her seferinde.
Sonra kafamı çeviriyorum aynaya karşı
Bir çift sevinç akıyor. Sen görmüyorsun.
Sen duymuyorsun için için kopan çığlıkları.
Sen uyuyorsun gecenin en güzel saatinde
Ben oturmuş bunu yazıyorum,
Dokunmaya kıyabileceğim kadar olsaydın
Böyle bir ateş yanar mıydı içimde?
Dokunmuyorum, sende yanma diye.
Sen anlatıyorsun, ben dinliyorum,
Sen susuyorsun, ben nefesini okşuyorum.
Sen öylesine bir heves sanıyorsun.
Ben sadece ağlıyorum.
Zamana bırakıyorum seni
Ve içimde seninle ilgili olan her şeyi
Sana bırakıyorum cesareti, yürekliliği, aşkların en güzelini
Sana yakışan ne varsa sana bırakıyorum.
İlk sigaram gibi ürperiyorum her senli nefeste,
İlk sarhoşluğum gibi kendimi bilir ama kaybetme heveslisi.
Kalemi elime ilk alışım sanki.
Onca şiiri ben yazmadım, ben okumadım onca kitabı
Yeni bir ben doğuruyor sanki birileri…
Bıraksalar sileceğim benden evvel yazılmış çizilmiş ne varsa
Ben çekeceğim bütün filmleri
Sana yaraşır güzellikte ne varsa baştan inşa edeceğim.
Dünyayı senin gönlüne uyar şekle sokup sunacağım sana
Tortusu bile kalmayacak umutsuzluğun, mutsuzluğun yüreğinde.
Her çalışında kapın
Gelen ayrı bir sevinç olacak senden habersiz.
Olmaz olan ne varsa olacak işte.
Çünkü sen varsın bu kahrolası düzende
Adının geçtiği yerlerde bir sevinç, bir güzellik kaplıyor her yeri.
Anlatmaya kalksam güleceksin belki,
Belki minik bir tebessüm olacak tüm bunlar o güzel yüzünde.
Oysa biliyorum
Bunların hiçbiri olmayacak gerçeklerin o lanet heybesinde,
Ben uzaktan izleyeceğim sevinçlerini, hüzünlerini…
Ben kıyamazken saçının bir tek teline
Birileri okşayacak saçlarını
Mutluluğuna sevinmek düşecek bana,
İnan sevineceğim.
İçin için ağlayacak olsam,
Sıyrılıp benliğimden sen olacağım ama
Yinede sevineceğim.
Ama böylesini kimse yazmayacak senin için,
Kimse böylesine SEN demeyecek içine işlercesine.
Sen bilmeyeceksin bunu da.
Yüreğim bir SEN daha aramayacak umut çukurunda.
Sen duyduğum en güzel şiirdin
Bir SEN daha yazamayacak hiç kimse hiç bir kitaba…
Amun Allah sevgisini hicburzaman cikaemayalim kalbimuzden
Çok güzel yaaaaaaaa 💜💜🎶🎶🎶🎶tam ödevim için uygun bayıldım
süper fon
Gazzem imanın şehri teslimiyetin şehri bir bir merdivenden arşa çıkıyorsunuz
"Allah'ım seni arayanlarla ve seni bulanlarla buluşmayı nasip et..."
Amin inşallah ❤
Amin❤
👍💞👍💞
YAZDIĞIM EN UZUN ŞİİR SANAYMIŞ MEĞER
Gülüşüne yazdıklarımı sorma bana…
Söylesem şiir, yakmasam kitap olurdu.
Bir masala inanmadığımı bilecek yaştayım merak etme
Gözlerim kapında, sana yağan iki buluttu.
Şimdi bu soğuk şubat gecesinde,
Ben acı üretimine hız vermişken
Başımı yaslayacak bir omuz
Sen yokken,
Ve ben ille de sen diye canımdan geçerken,
Ayaklarının dibinde olmak vardı.
Sen uykunun en tatlı yerinde,
Ben başında, uyku güzelliğini seyirde.
Omzuna konmaya çalışan mavi kuşu kovuyorum her seferinde.
Sonra kafamı çeviriyorum aynaya karşı
Bir çift sevinç akıyor. Sen görmüyorsun.
Sen duymuyorsun için için kopan çığlıkları.
Sen uyuyorsun gecenin en güzel saatinde
Ben oturmuş bunu yazıyorum,
Dokunmaya kıyabileceğim kadar olsaydın
Böyle bir ateş yanar mıydı içimde?
Dokunmuyorum, sende yanma diye.
Sen anlatıyorsun, ben dinliyorum,
Sen susuyorsun, ben nefesini okşuyorum.
Sen öylesine bir heves sanıyorsun.
Ben sadece ağlıyorum.
Zamana bırakıyorum seni
Ve içimde seninle ilgili olan her şeyi
Sana bırakıyorum cesareti, yürekliliği, aşkların en güzelini
Sana yakışan ne varsa sana bırakıyorum.
İlk sigaram gibi ürperiyorum her senli nefeste,
İlk sarhoşluğum gibi kendimi bilir ama kaybetme heveslisi.
Kalemi elime ilk alışım sanki.
Onca şiiri ben yazmadım, ben okumadım onca kitabı
Yeni bir ben doğuruyor sanki birileri…
Bıraksalar sileceğim benden evvel yazılmış çizilmiş ne varsa
Ben çekeceğim bütün filmleri
Sana yaraşır güzellikte ne varsa baştan inşa edeceğim.
Dünyayı senin gönlüne uyar şekle sokup sunacağım sana
Tortusu bile kalmayacak umutsuzluğun, mutsuzluğun yüreğinde.
Her çalışında kapın
Gelen ayrı bir sevinç olacak senden habersiz.
Olmaz olan ne varsa olacak işte.
Çünkü sen varsın bu kahrolası düzende
Adının geçtiği yerlerde bir sevinç, bir güzellik kaplıyor her yeri.
Anlatmaya kalksam güleceksin belki,
Belki minik bir tebessüm olacak tüm bunlar o güzel yüzünde.
Oysa biliyorum
Bunların hiçbiri olmayacak gerçeklerin o lanet heybesinde,
Ben uzaktan izleyeceğim sevinçlerini, hüzünlerini…
Ben kıyamazken saçının bir tek teline
Birileri okşayacak saçlarını
Mutluluğuna sevinmek düşecek bana,
İnan sevineceğim.
İçin için ağlayacak olsam,
Sıyrılıp benliğimden sen olacağım ama
Yinede sevineceğim.
Ama böylesini kimse yazmayacak senin için,
Kimse böylesine SEN demeyecek içine işlercesine.
Sen bilmeyeceksin bunu da.
Yüreğim bir SEN daha aramayacak umut çukurunda.
Sen duyduğum en güzel şiirdin
Bir SEN daha yazamayacak hiç kimse hiç bir kitaba…
ÖDEVİM İÇİN BU FON MÜZİĞİ OLURMU SİZCE
Olur bence