MOLLA LÛTFÎ NEDEN VE NASIL ÖLDÜRÜLDÜ?

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 7 сен 2024
  • Aslen Tokatlı olan Molla Lûtfî l5. yüzyılda, Fatih Sultan Mehmed ve II. Bayezid dönemlerinde yaşamış meşhur âlimlerden biridir. Asıl adı Lütfullah olup Sarı Lûtfî, Deli Lûtfî, Mevlânâ Lutfî ve Maktul Lûtfî gibi isimlerle de anılmıştır. İlköğrenimini Tokat’ta yaptıktan sonra İstanbul’a gelmiş, Sinan Paşa’nın ve Ali Kuşçu’nun öğrencisi olmuş, Fatih Sultan Mehmet’in özel kütüphanesinin müdürlüğü sırasında çok değerli kitapları okuyarak değişik alanlarda kendini yetiştirmiştir. Aynı zamanda şiirle de meşgul olmuştur.
    .....
    Olumlu yönlerinin yanında, Molla Lûtfî’nin konuşmaları ölçüsüzdür, sözünü esirgemez. Haksızlık ve yanlışlık karşısında sabırsızdır. Hattâ, padişah huzurunda yapılan tartışmalarda, kaba ve ölçüsüz konuşmaları gözden düşmesine neden olmuştur.
    Zamanla Molla Lûtfî çevresindeki devlet erkânına ve bilginlere şakalar yaparak onları eleştirdiğinden, çoğu kimse tarafından sevilmeyen bir kişi olur.
    .....
    Bu sırada hadis dersindeki namaz olayı da anlatılmaya başlanır ve onun namazı inkâr ettiği iddia edilir. Olay şudur: Molla Lutfî, rivayete göre Vefâ Tekkesi’nde bir hadis dersinde, namazın huşû içinde kılınmasına örnek vermek amacıyla Hz. Ali’nin vücuduna batan oku namaz kıldığı esnada çıkardıklarını ve Hz. Ali’nin bunu hissetmediğini söyleyerek “İşte asıl namaz budur; yoksa bizim kıldığımız kuru kalkıp eğilmedir, onda fayda yoktur.” şeklinde gerçek namazın önemini ve kişi üzerindeki etkisini açıklar. Onu çekemeyen bazı kimseler onun namazı inkar ettiğini söylerler. Molla Lûtfî‛nin sözleri çarpıtılır‚ “namazı eğilip doğrulmaktan ibaret sayıyor.” şeklinde yorumlanarak kendisine “zındıklık” ve “mülhidlik” isnad olunur.
    .....
    Molla Lûtfî 200 kadar şahidin dinlendiği iki duruşmanın ardından idama mahkûm edilir. Yargılama heyetinin bu hükmü padişah tarafından da onaylanınca Molla Lûtfî, “Kelime-i şahadet getiren bir kâfir” olarak, 24 Aralık 1494 tarihinde Sultan Ahmet Meydanında kafası kılıçla kesilerek öldürülür. Molla Lütfi, idam edilmek üzere götürülürken, yolun iki tarafına toplananlar kendisine övgü dolu sözler söylerler ve imanına şahit olduklarını belirtirler. Birçok kişi onun şehit olduğuna inanır. Osmanlı düşünce tarihinde resmen zındıklık ve mülhidlikle suçlanarak idam edilen ilk kişi olan Molla Lûtfî, Eyüp’te Defterdar Mahmut Çelebi Mescidi haziresine defnedilir.
    .....
    Şakâ’ik yazarı ünlü âlim Taşköpri-zâde, Molla Lûtfî’nin katli sırasında orada bulunanlardan bir şahsın kendisine şöyle dediğini nakleder: “Molla Lûtfî katledilirken devamlı kelime-i şehâdet getiriyor, kendisine isnâd edilen suçlarla bir ilgisinin olmadığını söylüyordu.”
    Yavuz Sultan Selim, Mısır seferi sırasında Anadolu kazaskerliği görevinde bulunan Kemalpaşazâde ile sohbet ederken, "Tokatlı Molla Lûtfî sizin hocanızmış; bilgisi ve fazileti bilinir iken öldürülmesine sebep ne oldu?" diye sorunca, Kemalpaşazâde "Hased-i akran belasına uğradı" cevabını verir.”
    .....
    Sahn müderrisliği Osmanlı yüksek uleması hiyerarşisinde ilmiye bürokrasisine sıçramak için oldukça önemli bir basamaktı. Buraya gelmek, geldikten sonra da buradaki konumunu muhafaza etmek gerçekten çok zordu. Tokat gibi Anadolu’nun mütevazı bir şehrinden gelip hocası aracılığıyla Fatih’in gözüne giren ve kısa zamanda Sahn müderrisliğine tırmanan Molla Lûtfî’nin İstanbul yüksek uleması arasında kıskançlığa sebep olduğunu tahmin etmek zor değildir. Bunlara Molla Lûtfî’nin alaycı kişiliği, sert ve uzlaşmaz üslubu da eklenince hakkındaki olumsuz düşüncelerin abartılarak yayılmış olması da kuvvetle muhtemeldir. Tepeye çıkmaya talip olanlar, birbirleriyle kıyasıya mücadele etmeyi göze almak zorundaydılar. Molla Lûtfî gibi güçlü bir rakibi oradan atmanın tek yolu ise ancak hayatına son vermekle mümkün olabilecekti ve öyle oldu.
    .....
    Aslında Molla Lûtfî’nin idamındaki temel olgunun günümüzde de akademisyenler arasında süren politik çekişmenin ve rekabetin bilimin duvarlarını aşarak nasıl istenmedik durumlara dönüşebileceğini göstermesi açısından önemli bir sosyolojik durumdur.
    KAYNAKLAR :
    “TDV İslâm Ansiklopedisi ‘Molla Lutfi’ Maddesi”
    (Orhan Şaik GÖKYAY / Şükrü ÖZEN)
    “Molla Lütfi Zındıklık İthamıyla mı Öldürüldü?”
    (İsmail E. ERÜNSAL)
    “Molla Lütfi’nin İdamı ve Galileo’nun Kemikleri: Delos Problemi”
    (Volkan DURAN / Bayram ÖZER)
    “Molla Lutfî’nin İdamına Karşı Çıkan Efdalzâde Hamîdüddin Efendi’nin Ahkâmü’z-zındîk Risâlesi ”
    (Şükrü ÖZEN)
    “Molla Lutfi’nin ‘Talîkât Alâ Evâili Sahîhi’l-Buhârî’ Adlı Eserinin Tahkik ve Tahlili” (Yüksek Lisans Tezi)
    (Muhammed Yakup KEPENEK)
    “Tokatlı Molla Lütfi: Hayatı Eserleri ve Felsefesi”
    (İbrahim MARAŞ)
    “Molla Lütfi ile İlgili Yeni Bir Belge”
    (İsmet PARMAKSIZOĞLU)
    #Molla
    #MollaLütfi
    #Lutfî
    #Ahaveyn
    #İzârî
    #Hatipzâde
    #SinanPaşa
    #müderris
    #Sahn
    #medrese
    #Tokat
    #Edirne
    #Bursa
    #İstanbul
    #SultanAhmet
    #zındık
    #mülhid
    #Eyüp
    #AliKuşçu
    #Hz.Ali
    #Sokrates
    #Delos
    #Şakâik
    #Taşköprizâde
    #MollaArap
    #sunak
    #sunaktaşı
    #Zenbilli
    #Kemalpaşazâde
    #şeriat
    #ulema

Комментарии • 2

  • @osmanerdemir7512
    @osmanerdemir7512 6 месяцев назад +2

    Emeğinize sağlık.Çok mükemmel bir anlatım.