Bu yazıyı, uzun yıllardır Türkiye'nin zengin kültürel mirasının özellikle Osmanlı dönemine ait eserlerinin korunmasına yönelik duyarsız bir tutumun izini sürmek ve bu konuda bilinçli bir değişiklik talep etmek amacıyla yazıyorum. Türkiye, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu medeniyetlerin izleri, özellikle Osmanlı İmparatorluğu'nun bıraktığı miras, ülkemizin önemli bir parçasını oluşturuyor. Ancak ne yazık ki, Osmanlı eserleri üzerindeki kayıplar ve tahribatlar endişe verici bir boyuta ulaştı. Osmanlı İmparatorluğu'nun tarihimize damga vuran izleri adım adım silinmektedir. Bu sadece binaların yok edilmesi değil, aynı zamanda büyük bir medeniyetin ve imparatorluğun sembollerinin kaybıdır. Örneğin, Fatih Sultan Mehmet Han'ın İstanbul'a miras bıraktığı tarihi eserler, zaman içinde vurdumduymazlıkla yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Fatih tarafından inşa ettirilen dört saraydan sadece Topkapı günümüzde ayaktadır. Düşünün ki; 90 cami, 16 medrese, 2 hastane, 1 darphane, 3 saray, 32 hamam ve 10 han... Bu, tarihimizi ve kültürel mirasımızı koruyamamanın trajedisidir. Bu yapılar sadece taş ve tuğla değil, atalarımızın bize bıraktığı değerli mirastır. Bu mirasa sahip çıkmamız, onu korumamız ve gelecek nesillere aktarmamız gerekmektedir. Yok edilen her yapı, tarihimizin unutulmasına bir adım daha yaklaşmamıza neden olur. Bu vurdumduymazlığa son verilmeli ve Osmanlı’nın emanetlerine sahip çıkılmalıdır. Ayrıca, Türkiye'nin kültürel mirasının korunması konusundaki çift standartlı yaklaşımı da göz önünde bulundurmalıyız. Yunan antik çağından kalma eserler kültürel miras olarak sayılarak korunmaya alınırken, Osmanlı eserlerinin vurdumduymazlıkla yok edilişine seyirci kalınması, millet olarak bizi derin bir üzüntüye boğuyor. Vergilerimizle finanse edilen bir kurum olarak, Osmanlı eserlerinin korunması ve restorasyonu konusunda daha fazla çaba göstermenizi ve bu çifte standardın sona ermesini talep ediyoruz. Osmanlı İmparatorluğu'nun mirası, sadece Türkiye'nin değil, aynı zamanda dünya mirasının bir parçasıdır. Bu mirası korumak ve gelecek nesillere aktarmak için daha fazla adım atmanızı ve bu önemli görevin yerine getirilmesini umuyoruz.
Lisans döneminde derslerini dinleme şansı bulduğum kıymetli Murat hocamı izlemek çok büyük bir keyif verdi.
Çok güzel bir anlatımla dolu dolu bilgiler öğrendim hocalarımıza Allah sağlık sıhhat versin başarılar dilerim.
Bu yazıyı, uzun yıllardır Türkiye'nin zengin kültürel mirasının özellikle Osmanlı dönemine ait eserlerinin korunmasına yönelik duyarsız bir tutumun izini sürmek ve bu konuda bilinçli bir değişiklik talep etmek amacıyla yazıyorum. Türkiye, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu medeniyetlerin izleri, özellikle Osmanlı İmparatorluğu'nun bıraktığı miras, ülkemizin önemli bir parçasını oluşturuyor.
Ancak ne yazık ki, Osmanlı eserleri üzerindeki kayıplar ve tahribatlar endişe verici bir boyuta ulaştı. Osmanlı İmparatorluğu'nun tarihimize damga vuran izleri adım adım silinmektedir. Bu sadece binaların yok edilmesi değil, aynı zamanda büyük bir medeniyetin ve imparatorluğun sembollerinin kaybıdır. Örneğin, Fatih Sultan Mehmet Han'ın İstanbul'a miras bıraktığı tarihi eserler, zaman içinde vurdumduymazlıkla yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Fatih tarafından inşa ettirilen dört saraydan sadece Topkapı günümüzde ayaktadır.
Düşünün ki; 90 cami, 16 medrese, 2 hastane, 1 darphane, 3 saray, 32 hamam ve 10 han... Bu, tarihimizi ve kültürel mirasımızı koruyamamanın trajedisidir. Bu yapılar sadece taş ve tuğla değil, atalarımızın bize bıraktığı değerli mirastır. Bu mirasa sahip çıkmamız, onu korumamız ve gelecek nesillere aktarmamız gerekmektedir. Yok edilen her yapı, tarihimizin unutulmasına bir adım daha yaklaşmamıza neden olur. Bu vurdumduymazlığa son verilmeli ve Osmanlı’nın emanetlerine sahip çıkılmalıdır.
Ayrıca, Türkiye'nin kültürel mirasının korunması konusundaki çift standartlı yaklaşımı da göz önünde bulundurmalıyız. Yunan antik çağından kalma eserler kültürel miras olarak sayılarak korunmaya alınırken, Osmanlı eserlerinin vurdumduymazlıkla yok edilişine seyirci kalınması, millet olarak bizi derin bir üzüntüye boğuyor. Vergilerimizle finanse edilen bir kurum olarak, Osmanlı eserlerinin korunması ve restorasyonu konusunda daha fazla çaba göstermenizi ve bu çifte standardın sona ermesini talep ediyoruz.
Osmanlı İmparatorluğu'nun mirası, sadece Türkiye'nin değil, aynı zamanda dünya mirasının bir parçasıdır. Bu mirası korumak ve gelecek nesillere aktarmak için daha fazla adım atmanızı ve bu önemli görevin yerine getirilmesini umuyoruz.
❤❤❤❤❤❤❤❤
Hocam Katakalon Kekaumennosu nasil es gectin be yaw😂😂
Keske lafi bu kadar gevelemesen.. izleyicinin de konugunda anlama kapasitesi var.