Maşallah ...🌹 EsSelamu Aleykum...🇦🇿🇹🇷🇺🇿 Dəfələrcə dinləmişdim . İndi sanki yeni dinlemiş kimi çox möhtəşəm müthiş ləzzətli zövq və şövq verdi.. .. Allah Rəsul Kardeşimizə devamlı Hizmətde yar və yardımçısı olsun ... Amiiiin..!!! 🌹🕋🤲📗❤️ Allah Hz. Ustad və Tələbələrinə Rahmet eyləsin və O,nlardan Razı olsun... !! Amiiiin...!! 🌹🕋🤲
Said Nur ve Talebeleri Bahtiyar bir ihtiyar var. Etrafı, sekiz yaşından seksen yaşına kadar bütün nesiller tarafından sarılmış. Yaşlar ayrı, başlar ayrı, işler ayrı... Fakat bu ayrılıkta gayrılık yok! Hepsi bir şeye inanmış... Allah'a!.. Âlemlerin Rabbı olan Allah'a... Onun ulu Peygamberine.. Onun büyük kitabına.. Kur'an henüz yeni nâzil olmuş gibi, herkes aradığını bulmuş gibi bir hal var onlarda. Said Nur ve talebelerini seyrederken, insan kendini âdeta Asr-ı Saadet'te hissediyor. Yüzleri nur, içleri nur, dışları nur... Hepsi huzur içindeler. Temiz, ulvî, sonsuz bir şeye bağlanmak; her yerde hazır, nâzır olana, âlemlerin yaratıcısına bağlanmak, o yolda yürümek, o yolun kara sevdalısı olmak... Evet!.. Ne büyük saadet! Said Nur, üç devir yaşamış bir ihtiyar. Gün görmüş bir ihtiyar. Üç devir: Meşrutiyet, İttihad ve Terakki, Cumhuriyet. Bu üç devir büyük devrilişler, yıkılışlar, çökülüşlerle doludur. Yıkılmayan kalmamış! Yalnız bir adam var. O ayakta... Şark yaylalarından, Güneş'in doğduğu yerden İstanbul'a kadar gelen bir adam. İmanı, sıradağlar gibi muhkem. Bu adam, üç devrin şerirlerine karşı imanlı bağrını siper etmiş. Allah! demiş, Peygamber demiş, başka bir şey dememiş. Başı Ağrı Dağı kadar dik ve mağrur. Hiçbir zalim onu eğememiş, hiçbir âlim onu yenememiş... Kayalar gibi çetin, müdhiş bir irade... Şimşekler gibi bir zekâ... İşte Said Nur!.. Divan-ı Harbler, mahkemeler, ihtilaller, inkılablar... Onun için kurulan i'dam sehpaları... Sürgünler... Bu müdhiş adamı, bu maneviyat adamını yolundan çevirememiş! O, bunlara imanından gelen sonsuz bir kuvvet ve cesaretle karşı koymuş. Kur'an-ı Kerim'de "İnanıyorsanız muhakkak üstünsünüz" (Âl-i İmran suresi âyet 139) buyuruluyor. Bu Allah kelâmı, sanki Said Nur'da tecelli etmiş! Mahkemelerdeki müdafaalarını okuduk. Bu müdafaalar bir nefs müdafaası değildir; büyük bir davanın müdafaasıdır. Celadet, cesaret, zekâ eseri, şaheseri... Niçin Sokrat bu kadar büyüktür? Bir fikir uğruna hayatı hakir gördüğü için değil mi? Said Nur en az bir Sokrat'tır; fakat İslâm düşmanları tarafından bir mürteci, bir softa diye takdim olundu. Onlara göre büyük olabilmek için ecnebi olmak gerek. O, mahkemelerden mahkemelere sürüklendi. Mahkûmken bile hükmediyordu. O hapishanelerden hapishanelere atıldı. Hapishaneler, zindanlar onun sayesinde Medrese-i Yusufiye oldu. Said Nur zindanları nur, gönülleri nur eyledi. Nice azılı kàtiller, nice nizam ve ırz düşmanları, bu iman abidesinin karşısında eridiler; sanki yeniden yaratıldılar. Hepsi halîm selim mü'minler haline, hayırlı vatandaşlar haline geldiler... Sizin hangi mektebleriniz, hangi terbiye sistemleriniz bunu yapabildi, yapabilir? Onu diyar diyar sürdüler. Her sürgün yeri, onun öz vatanı oldu. Nereye gitse, nereye sürülse, etrafı sâf, temiz mü'minler tarafından sarılıyordu. Kanunlar, yasaklar, polisler, jandarmalar, kalın hapishane duvarları, onu mü'min kardeşlerinden bir an bile ayıramadı. Büyük mürşidin, talebeleriyle arasına yığılan bu maddî kesafetler; din, aşk, iman sayesinde letafetler haline geldiler. Kör kuvvetin, ölü maddenin bu tahdid ve tehdidleri, ruh âleminin ummanlarında büyük dalgalar meydana getirdi. Bu dalgalar, köy odalarından başlayarak, yer yer her tarafı sardı; üniversitelerin kapılarına kadar dayandı. Yıllardır mukaddesatları çiğnenmiş vatan çocukları, mahvedilen nesiller, imana susayanlar; onun yoluna, onun nuruna koştular. Üstad'ın Nur risaleleri elden ele, dilden dile, ilden ile ulaştı, dolaştı. Genç-ihtiyar, cahil-münevver, sekizinden seksenine kadar herkes ondan bir şey aldı, onun nuruyla nurlandı. Her talebe, bir makine, bir matbaa oldu. İman, tekniğe meydan okudu. Nur risaleleri binlerce defa yazıldı, teksir edildi. Gözlerinin nuru sönmüş, iç âlemlerinin ışığı sönmüş, harabeye dönmüş olan körler; bu nurdan, bu ışıktan korktular. Bu aziz adamı, dillerden hiç eksik etmedikleri "İnkılaba-lâikliğe aykırı hareket ediyor" diye, tekrar tekrar mahkemeye verdiler; tekrar tekrar hapishanelere attılar. Kaç kerre zehirlemek istediler. Ona zehirler, panzehir oldu. Zindanlar dershane... Onun nuru, Kur'anın nuru, Allah'ın nuru vatan sınırlarını da aştı. Bütün Âlem-i İslâmı dolaştı. Şimdi Türkiye'de, her teşekkülün, vatanını seven herkesin, önünde hürmetle durması lâzım gelen bir kuvvet vardır: Said Nur ve Talebeleri. Bunların derneği yoktur, lokali yoktur, yeri yoktur, yurdu yoktur, partisi, patırtısı, nutku, alayişi, nümayişi yoktur. Bu, bilinmezlerin, ermişlerin, kendini büyük bir davaya vermişlerin şuurlu, imanlı, inanlı kalabalığıdır. O. Yüksel Serdengeçti Tarihçe-i Hayat - 631
Bu güzel kardeşimi 3 -4 kere zvkle dinliyorum bu bal akan ağızdan saatlerce dinnemek beni sıkmıyor sonsuzadenk dinlemek istiyorum Herkese meyil olarak hediye edilebilir allah rağzı olsun ,
Allah razi olsun kardeş üstad, müjdeyi vermiş, rusya da dinsiz kalamaz dönupte hıristiyan olamaz, islâm a namzettir, elhamdülillah, nurlara susamışlar, allah hizmetimizin bereketini artirsin
Maşallah ...🌹 EsSelamu Aleykum...🇦🇿🇹🇷🇺🇿 Dəfələrcə dinləmişdim . İndi sanki yeni dinlemiş kimi çox möhtəşəm müthiş ləzzətli zövq və şövq verdi.. .. Allah Rəsul Kardeşimizə devamlı Hizmətde yar və yardımçısı olsun ... Amiiiin..!!! 🌹🕋🤲📗❤️ Allah Hz. Ustad və Tələbələrinə Rahmet eyləsin və O,nlardan Razı olsun... !! Amiiiin...!! 🌹🕋🤲
maasallah
Said Nur ve Talebeleri
Bahtiyar bir ihtiyar var. Etrafı, sekiz yaşından seksen yaşına kadar bütün nesiller tarafından sarılmış. Yaşlar ayrı, başlar ayrı, işler ayrı... Fakat bu ayrılıkta gayrılık yok! Hepsi bir şeye inanmış... Allah'a!.. Âlemlerin Rabbı olan Allah'a... Onun ulu Peygamberine.. Onun büyük kitabına.. Kur'an henüz yeni nâzil olmuş gibi, herkes aradığını bulmuş gibi bir hal var onlarda. Said Nur ve talebelerini seyrederken, insan kendini âdeta Asr-ı Saadet'te hissediyor. Yüzleri nur, içleri nur, dışları nur... Hepsi huzur içindeler. Temiz, ulvî, sonsuz bir şeye bağlanmak; her yerde hazır, nâzır olana, âlemlerin yaratıcısına bağlanmak, o yolda yürümek, o yolun kara sevdalısı olmak... Evet!.. Ne büyük saadet!
Said Nur, üç devir yaşamış bir ihtiyar. Gün görmüş bir ihtiyar. Üç devir: Meşrutiyet, İttihad ve Terakki, Cumhuriyet. Bu üç devir büyük devrilişler, yıkılışlar, çökülüşlerle doludur. Yıkılmayan kalmamış! Yalnız bir adam var. O ayakta... Şark yaylalarından, Güneş'in doğduğu yerden İstanbul'a kadar gelen bir adam. İmanı, sıradağlar gibi muhkem. Bu adam, üç devrin şerirlerine karşı imanlı bağrını siper etmiş. Allah! demiş, Peygamber demiş, başka bir şey dememiş. Başı Ağrı Dağı kadar dik ve mağrur. Hiçbir zalim onu eğememiş, hiçbir âlim onu yenememiş... Kayalar gibi çetin, müdhiş bir irade... Şimşekler gibi bir zekâ... İşte Said Nur!.. Divan-ı Harbler, mahkemeler, ihtilaller, inkılablar... Onun için kurulan i'dam sehpaları... Sürgünler... Bu müdhiş adamı, bu maneviyat adamını yolundan çevirememiş! O, bunlara imanından gelen sonsuz bir kuvvet ve cesaretle karşı koymuş. Kur'an-ı Kerim'de "İnanıyorsanız muhakkak üstünsünüz" (Âl-i İmran suresi âyet 139) buyuruluyor. Bu Allah kelâmı, sanki Said Nur'da tecelli etmiş!
Mahkemelerdeki müdafaalarını okuduk. Bu müdafaalar bir nefs müdafaası değildir; büyük bir davanın müdafaasıdır. Celadet, cesaret, zekâ eseri, şaheseri...
Niçin Sokrat bu kadar büyüktür? Bir fikir uğruna hayatı hakir gördüğü için değil mi? Said Nur en az bir Sokrat'tır; fakat İslâm düşmanları tarafından bir mürteci, bir softa diye takdim olundu. Onlara göre büyük olabilmek için ecnebi olmak gerek. O, mahkemelerden mahkemelere sürüklendi. Mahkûmken bile hükmediyordu. O hapishanelerden hapishanelere atıldı. Hapishaneler, zindanlar onun sayesinde Medrese-i Yusufiye oldu. Said Nur zindanları nur, gönülleri nur eyledi. Nice azılı kàtiller, nice nizam ve ırz düşmanları, bu iman abidesinin karşısında eridiler; sanki yeniden yaratıldılar. Hepsi halîm selim mü'minler haline, hayırlı vatandaşlar haline geldiler... Sizin hangi mektebleriniz, hangi terbiye sistemleriniz bunu yapabildi, yapabilir?
Onu diyar diyar sürdüler. Her sürgün yeri, onun öz vatanı oldu. Nereye gitse, nereye sürülse, etrafı sâf, temiz mü'minler tarafından sarılıyordu. Kanunlar, yasaklar, polisler, jandarmalar, kalın hapishane duvarları, onu mü'min kardeşlerinden bir an bile ayıramadı. Büyük mürşidin, talebeleriyle arasına yığılan bu maddî kesafetler; din, aşk, iman sayesinde letafetler haline geldiler. Kör kuvvetin, ölü maddenin bu tahdid ve tehdidleri, ruh âleminin ummanlarında büyük dalgalar meydana getirdi. Bu dalgalar, köy odalarından başlayarak, yer yer her tarafı sardı; üniversitelerin kapılarına kadar dayandı.
Yıllardır mukaddesatları çiğnenmiş vatan çocukları, mahvedilen nesiller, imana susayanlar; onun yoluna, onun nuruna koştular. Üstad'ın Nur risaleleri elden ele, dilden dile, ilden ile ulaştı, dolaştı. Genç-ihtiyar, cahil-münevver, sekizinden seksenine kadar herkes ondan bir şey aldı, onun nuruyla nurlandı. Her talebe, bir makine, bir matbaa oldu. İman, tekniğe meydan okudu. Nur risaleleri binlerce defa yazıldı, teksir edildi.
Gözlerinin nuru sönmüş, iç âlemlerinin ışığı sönmüş, harabeye dönmüş olan körler; bu nurdan, bu ışıktan korktular. Bu aziz adamı, dillerden hiç eksik etmedikleri "İnkılaba-lâikliğe aykırı hareket ediyor" diye, tekrar tekrar mahkemeye verdiler; tekrar tekrar hapishanelere attılar. Kaç kerre zehirlemek istediler. Ona zehirler, panzehir oldu. Zindanlar dershane... Onun nuru, Kur'anın nuru, Allah'ın nuru vatan sınırlarını da aştı. Bütün Âlem-i İslâmı dolaştı. Şimdi Türkiye'de, her teşekkülün, vatanını seven herkesin, önünde hürmetle durması lâzım gelen bir kuvvet vardır: Said Nur ve Talebeleri. Bunların derneği yoktur, lokali yoktur, yeri yoktur, yurdu yoktur, partisi, patırtısı, nutku, alayişi, nümayişi yoktur. Bu, bilinmezlerin, ermişlerin, kendini büyük bir davaya vermişlerin şuurlu, imanlı, inanlı kalabalığıdır.
O. Yüksel Serdengeçti
Tarihçe-i Hayat - 631
Davaya canımız fedaolsunnnnn hakimiyet islamın olsunnnn inşallhhhhhhhhh
İyi ki Müslümanım iyi ki Nurcuyum. Elhamdülillah Bin Bârekallah.. Rabbim gücünüzü kuvvetinizi arttırsın.
Âmin Velhamdulillahi Rabbil Âlemin.
millet olarak dinin kıymetini başka ülkelerin müslüman olanlardan öğrenceğiz dinimizin kıymetini bilmiyoruz
Vahdet abi, Allah Razı Olsun. Sosyal Medya Sahasında Olmanızdan Çok Memnun Oldum.
Bu güzel kardeşimi 3 -4 kere zvkle dinliyorum bu bal akan ağızdan saatlerce dinnemek beni sıkmıyor sonsuzadenk dinlemek istiyorum Herkese meyil olarak hediye edilebilir allah rağzı olsun ,
Allah razi olsun senden Resul abi
Allah cümlenizden ebeden razi olsun, hizmetlerinizde daim ve muvaffak eylesin inşallah.
Yarabbbbb bbb davamız.icindirilttttttttt
Elhamdulillah Elhamdulillah Rabim devamini getirsin inşaAllah
Allahım sayınızı artırsın..
Selamun aleykum..Rusuyadan kardeşlerimize...
Aleyküm selam kardeşim
Allah cümlenizden ebeden razi olsun, hizmetlerinizde daim ve muvaffak eylesin
Masallllahhhh barekallh subhanalllhhhhhhhh elhamdülillah yarabbbbb davan icindiriltttt yürüyen hakikateyle cümle ümmeti Muhammedi miracindakabulet vallahicokkkkkk güzel hakikiilac kur.antefsiri risaleinurrr yabb mülkün anahtarı seninelinde kaplerimizi harama kilitle helaleacccc
MasallllllllllahhhhhhhhhhhhbarekallahhhhhhhhhhhhhhhhhelhammmmdulillahhhhhhhhhhAllahüekberrrrrrrrrrrrrrrrrrrr
MasallllllllllahhhhhhhhhhhhbarekallahhhhhhhhhhhhhhhhhelhammmmdulillahhhhhhhhhhAllahüekberrrrrrrrrrrrrrrrrrrr
Sahil (Primorski) qəsəbəsindən selamlar
Allah razi olsun kardeş üstad, müjdeyi vermiş, rusya da dinsiz kalamaz dönupte hıristiyan olamaz, islâm a namzettir, elhamdülillah, nurlara susamışlar, allah hizmetimizin bereketini artirsin
Allah razi olsun Rasul kardeş
ALLAH razı olsun çok güzel
maşallah
Allah s.t.gani gani gani gani RAHMET EYLESIN MEKANI CENNET OLSUN, CEMALI ILE MÜŞERREF KILSIN INŞALLAH.
Abi resul abinin numarası var mı onunla bir görüşmek isterim
eladir
Allah razi OLSUN Az Selamlar!🙋
RUSYADA RİSALEİNUR YASAK DEYİLMİ KARDEŞİM.
10 sene önceki bir video bu.
👏👏👏
👏👏👏
👏👏
ihsan atasoy hariç hepsi güzel