Sizi dinleyen biz dinleyicileriniz, once begenip sonra eseri dinliyoruz :))Ortalık sessiz sakin olunca gecenin sessizliginde huzur veren okumanizla uykuya gecmek harika oluyor ve fevkalede dinlendirici.Sesinize sağlık Sayın Murat Kara 🍀👏👏👏selamlar iyi geceler
@@MuratKaraOfficial2021 Hoşbuldum teşekkürler yeni abonenızım hikayeleriniz hepsi bir birinden gızel. Zamanın oldukça tek tek dınlıyorum. Saygilar selamlar Hollanda'dan 🙏☺
Degerli yazarlarimizin tadina doyulmaz türkcesi, sizin sesiniz ve diksiyonunuzla birlesince kendimi daha huzurlu, daha tamamlanmis ve kendimi daha bir hatirlamis buluyorum. Cok tesekkurler
Yorumları okuyunca, tamamen sonuca odaklınmış bir dinleyici kitlesi olduğu anlaşılıyor. Ölünce de herşey yarım kalmıyor mu? Sayenizde M.Ş.Esendal'ı tanıdım. Çok güzel okuyorsunuz, teşekkürler.
Sevgiler. Kanalımda yarım kalmış hiçbir hikaye ve öykü bulunmamaktadır. Yazarın tarzına göre eser sonları belki yoruma açık şekilde bitmemiş gibi algılanıyor olabilir.
Ben bu öyküyü epey içtimai buldum. Buna bağlı olarak da sosyolojik ve psikolojik yönlerine değinmeyi uygun gördüm. Haddim olmayarak biraz gevezelik etmek istiyorum. Merhum Esendal bu hikayesinde Turhan ve İsmet üzerinden aslında cemiyetin ahlak çöküntülerinden birine değiniyor. İsmet'in ve onu kıramayan Turhan'ın toplumumuz aile yapısına aykırı düşen yaşantılarından detaylı bir kesit sunuyor bize. Peki bu aykırı yaşayış kendiliğinden mi vuku bulmuş? Elbette hayır. Bunun en önemli nedeni hikayede İsmet'in bekar bir mürebbiye elinde ve babasının ona temin ettiği servetin keyfini sürerek yetişmesi olarak veriliyor. İsmet, okunduğu gibi yazacağım, Eliz'i değil kocasına bağlı bir annenin elinde büyüyebilseydi belki kız olarak ölmeyi düşünmeyecekti. Babası erken vefat etmeseydi belki Turhan'la evlenecek, hayatının bir döneminde savurganlık yapsa dahi birkaç yıl içinde elindeki servetin ve aile kurumunun kıymetini anlayacaktı. Tabii ki insanlar üreme makinesi değil. İnsanoğlu neslini sürdürmek temelli yaratılmışsa da seçim kendisine bırakılmış. Dolayısıyla İsmet'in Turhan'dan bir çocuk dünyaya getirmesi zorunluluğunu ileri sürmüyorum. Yanlış anlaşılmak istemem. İsmet'in de Turhan'la cemiyetin takdirini kazanacak bir aile kurma özlemi duyduğunu İsmet'in tutumlarından gözlemliyoruz. Fakat öykü boyunca saplandığı girdaptan kendini kurtaramıyor İsmet. İsmet'in aslında Turhan'ı ne kadar temiz hislerle sevdiğini ve ona kendi gerçeklerini kaygı duymaksızın açıkladığını, alıntıladığım şu birkaç cümlesinden görebiliriz: "Ben belki senin sevebileceğin bir kadınım ama sana varacak kadın değilim. Bunu herkesten iyi bilirim. ... Ben bu yaşayışımla sana varsaydım bir taş parçası gibi senin boynuna asılır kalırdım. ... Ben ancak senin elini tutunca kendimde kadınlığı duyarım. ... Beni karı gibi alıp ne yapacaktın? Sana baş ağrısı olurdum. ... Doğrusu bu ki bana senden daha iyi sevgili ve bu adamdan daha iyi koca olamaz." İsmet serveti için Molla lakaplı kocasının nikahında duruyor. Kalbine söz geçiremediği içinse Turhan'ı kendi evinde alıkoyuyor. Aynı zamanda nikahına saygılı. Turhan'la cinsel münasebette bulunmuyor. Mesele Turhan'a kalsa çok şey olurdu da İsmet'in bu konudaki iradeli tutumundan -yine okunduğu gibi yazacağım- Mis Eliz'i örnek aldığı için ortaya koyduğu kanaatindeyim. Yazar, İsmet karakteri üzerinden kadınların ekonomik özgürlüklerinin onlar için ne kadar önem taşıdığına da deyinmiş. Babasının servetinin verdiği sarhoşlukla tahsilini tamamlamayan İsmet'in şu cümleleri bu konuya ışık tutar nitelikte: "Ben bu memleketin yükünü omuzlarında taşıyacak kadın değilim. Sizi anlamıyor değilim ama kendimi de biliyorum. Benden yapabileceğim şeyleri isteyiniz." Zorluk gösterilmemiş olan İsmet'e herhangi bir işte çalışmak belli ki zor geliyor. Esendal'ın toplumdaki ahlaksızlıkların faturasının yalnızca kadınlara kesilmesini eleştirdiğini İsmet'in şu cümlelerinden anlıyoruz: "Tuhaftır: Kadınları ev kadını, aile anası olarak yetiştirmeyi düşünüyorlar. Yetiştirdikleri yok ya, yalnız düşünüyorlar da; erkekleri ev erkeği, aile babası yetiştirmeyi hiç düşündükleri yok. ..." Bu cümleleri İsmet'e Molla lakaplı kocasının evin hizmetkârı Eleni ile olan münasebeti ve kendi sürüklediği bol içkili yaşantı söyletmiş olabilir. Zira Molla'dan hesap soran yok ama İsmet açık açık münasebetsizlik etse bunu kimsenin hazmedeceğini düşünmüyorum. İsmet Turhan'ın son imtihanını da, "Bir gönülde bir sevgi oturursa ötekine kalk git düşer." diyerek geçmiş olsa gerek. Bu netice Turhan için iyi mi oldu, kötü mü, onu bilemiyoruz tabii. 😄 İçim biraz acıyarak da olsa sesinizden farklı karakterler tanıdım. Bunun için size müteşekkirim Murat Bey. 🌸 Sesinize, nefesinize sağlık. 💐
Ne demek! Galiba ilhamımı hikayenin geçtiği mekan olan İstanbul'dan ve ses renginizden alıyorum. 😊 Umarım seslendirmelerinizi derinlemesine analiz edebileceğim ortamlarbulabilirim. Zira bu öykü ile ilgili söylenecek daha çok şey var. Şüphesiz pek çoğuyla ilgili sarf edilecek pek fazla söz var. Ancak burada yorumlarımı olabildiğince kısa tutmaya gayret ediyorum. 🙃 Gerçekten yalan değil. 😂
Elbette olur ama öyle bir çalışmaya ne vaktim ne niyetim var. "Rûhuyla" değilse de birkaç hikayenin tahlil dersini okudum, sınavını verdim zamanında. Lise yıllarımda da eser çözümlemelerini çok severdim. Edebiyat bir derya: Tarih, din, musiki, psikoloji, sosyoloji, coğrafya, diksiyon, tiyatro... Kim bilir nerelere götürür ondan lezzet alanı. Seslendirmeleriniz birçok teşebbüse ilham kaynağı olabilir. Ancak ben video çekmektense arkadaş ortamlarımda bu hususlarda çene çalmayı yeğliyorum. 😊 Çünkü daha ciddi ve daha değerli kimselerin daha güzel şeyler yapabileceğine inanıyorum. Ben o kadar ciddi de değilim şov yapacak kadar gevşek de... 😅
Öncelikle tebrik ediyorum. Çok başarılısınız. Zevkle takip ediyorum. Klasiklerin yanı sıra günümüz yazarlarının hikâyelerini de seslendirmenizi arzu ederim.
Merhaba Murat bey,İnce Mehmet romanının sesli kitap seslendirmesini RUclips'de aradım tek bir kız okumuş. Mecburen dinliyorum,tıpkı Yaşar Kemal'in kahramanı için dediği gibi " mecburen yaşam".Rica etsem siz okusanız da biz de 'mecburen dinleyen' durumuna düşmesek. Teşekkür ederim.
Sesinize bayıldım.... Muazzam bir anlatım şekliniz var♥️ bu arada kitabın devamı yok mu? Deli oldum yarıda kaldı sanırım 🙏 diğer seslendirdiğiniz, arkadaşını polislere ihbar eden ev sahibide yarıda kaldı. Akın Altan dinliyordum ordan geldim buraya. Orda kitap bitmeden asla bitirmiyordu seslendirmeyi. Burda boyle yarıda kesilince hüsrana uğradım. Dilerim devamını getirirsiniz. İyi çalışmalar diliyorum 🙏😊
Efendim hoş geldiniz. Beğeniniz beni mutlu etti. Çok teşekkür ederim. İki hikaye de ve hatta kanalımdaki bütün hikayeler de sonu getirilmiş haldedir. Yazarlarımızın tarzı bazan aniden bitirivermek şeklinde oluyor ve ben de aaa bitti diyorum🤗😃
Uras Bey, Memduh Şevket Esendal durum hikayesinde Sait Faik Abasıyanık'a yol açan yazarımız olarak bilinir. Öyküleri tam manasıyla durum hikayesi olarak nitelenemese de Esendal durum hikayeciliğinin kapısını aralamıştır. Çoğu öyküsü olay hikayeleri gibi çok mekanlıdır ama olaylar bir sonuca bağlanmaz. O yüzden çoğu edebiyatçı yazarın öykülerini olay hikayesi değil durum hikayesi olarak değerlendirir. Sözünü ettiğiniz diğer öykü olan Düşman'ın sonunda muhtemelen polisler evdeki misafiri götürdü. Yazarın anlatmak ve tenkit etmek istedikleri son bulduğu için de hikaye bitirildi. Bunun gibi öyküler daha ziyade olay hikayesi olarak alınır. Aslında Düşman'ın net bir sonu yoktur ama biz olanları az çok sezeriz.
Bu kadar genişlik fazla. Evli kadın, kocasına başka bir adamı sevdiğini söylüyor, kocası da gülüp geçebiliyor. Sonra da aşık olduğu adamı evinde misafir ediyor, kocası da ne oluyor diye sormuyor. Karısını kıskanmıyor. Kadın güya aşık ama en yakınından güzel bir kadını aşık olduğu adamın yanına gönderiyor. Hem adama seninle evlenemem diyor hem de "beni bekle, sakın başka kadınla evlenip ondan çocuk yapma, yoksa kendimi öldürürüm" diyor. Bu nasıl bir saçmalık! Buna borderline kişilik bozukluğu deniyor. Adamda da oneitis(saplantılı bağlanma) kişilik bozukluğu var. Kadın, başka birini tercih etmiş gitmiş. Yapılacak bir şey kalmamış. Biraz acı çekse de unutmalı, yoluna gitmeli.
İsmet ne şiş yansın ne kebap diyor. Yarım kalmış bir kişilik bence . şımarık bir çocuk gibi bütün oyuncakları kendi etrafında tutmak istiyor.Ayrica kendine güveni olmayan birisi.yada ulaşamadığı sevgilin izdirabindan haz alıyor.
Ya bu yazarın diğer bir eseri olan , “Gönül Kaçanı Kovalar “ adlı eserinin devamı mı bilgisi olan var mı ??? çok benziyor hikayeler karakter ismi de aynı
Yazar kendince hikayenin gerisini okuyucunun zihnine havale ediyor. O yüzden okuyucular adedince sonlar ortaya çıkıyor. Platonik aşklara inanan birisi bu hikayeyi, "Mevcut durum gelgitli duygular içerisinde ikisinden birisi ölünceye kadar devam eder. Geride kalan kişi ise hem sevdiğini kaybetmekten hem de hiçbir zaman kavuşamamaktan gelen üzüntüyle hasta olur. Bedbaht bir şekilde ölür gider " şeklinde hayal eder. Belirli ahlâkî değerleri benimsemiş birisi "Adam, içine düştüğü yolun ne kadar fena olduğunu anlar. Kadınla irtibatı keser. Biraz acı çeker ve saplantılı bir aşkın yanlışlığını tamamen kabul eder. Tayin isteyip İstanbul'dan ayrılır. Gittiği yerde kendisine uygun bir hanımefendi bulur. Bütün benliğiyle onu sever. Evlenirler çocukları olur. Artık mutlu bir hayatı vardır. Kendisini ailesine adar. Çocuklarını büyütürler. Saplantılı aşk ise artık geçmişte kalmıştır. İlk kadın artık unutulmuştur. O süreç(kadın değil) aklına geldiğinde sadece "Ne kadar toy bir erkekmişim. Boş bir hayal için vaktimi zayi etmişim" der. Daha büyük bir sevgiyle eşine bağlanır. Mutlu mesut yaşarlar. Yaşlılıklarında bile aralarındaki bu bağ güçlenerek devam eder." Şeklinde bitirecektir.
Merak ettim konu gerçek hayattan mı? 1984-1952 arasında yaşamış. Eğer gerçek hayattan bir konuysa eyvah diyorum. Nasıl bir ahlak seviyesi varmış! Mideler ne kadar genişmiş! Değilse yine de hoş karşılayamam. Ahlak seviyesi düşük olanlara ilham kaynağı olmuştur eser… Bu adam bürokrat , büyükelçi millet vekilliği yapmış ve diğer bazı yorumcuların da söylediği gibi aklı hep bayanlarda olmuş. Yazık. Arkasında çok daha güzel eserler bırakabilirdi.
Alemsiniz, insanı güldürüyorsunuz... Film izlersiniz, karekterleri gerçek zannedersiniz, roman, hikaye okur kahramanlarını, olayları gerçek zannedersiniz, hayret...
Sizi dinleyen biz dinleyicileriniz, once begenip sonra eseri dinliyoruz :))Ortalık sessiz sakin olunca gecenin sessizliginde huzur veren okumanizla uykuya gecmek harika oluyor ve fevkalede dinlendirici.Sesinize sağlık Sayın Murat Kara 🍀👏👏👏selamlar iyi geceler
Sevindirici unsurların en önemlisi, sizin bu güzel yorumlarınız benim için. Nazik ifadeleriniz için çok teşekkür ederim.
Çok beğendim. Çok güzel okuyorsunuz. Memduh Şevket Esendal zaten Türk Edebiyatının kilometre taşlarından çok önemli bir yazar... Çok teşekkür ederim.
Hoş geldiniz efendim. Beğendiğiniz için mutluyum 🙏 sevgiler
@@MuratKaraOfficial2021 çok incesiniz.
Uzun zamandır bu kadar anlamlı bir hikaye dinlememiştim.Emeğinıze sağlık .
Hoş geldiniz. Beğeniniz için teşekkür ederim.
@@MuratKaraOfficial2021 Hoşbuldum teşekkürler yeni abonenızım hikayeleriniz hepsi bir birinden gızel. Zamanın oldukça tek tek dınlıyorum. Saygilar selamlar Hollanda'dan 🙏☺
Çok naziksiniz. Hollanda'ya sevgiler, saygılar.🌟🌟🌟
Hoşgeldiniz murat bey ilk önce beğeneyim sonra dinlerim dedim muhakkak çok güzel bir eser dir.
Teşekkür ederim Gülhan hanım.
@@MuratKaraOfficial2021 rica ederim
✌️🌟🌟
Özellikle seslendirme çok güzeldi sürekli sesli kitap dinliyorum ve şu an en beğendiğim seslendirme
Benim için ne iyi, mutlu oldum beğeninize. Teşekkür ederim.
Degerli yazarlarimizin tadina doyulmaz türkcesi, sizin sesiniz ve diksiyonunuzla birlesince kendimi daha huzurlu, daha tamamlanmis ve kendimi daha bir hatirlamis buluyorum. Cok tesekkurler
Seslendirmeniz , okuyuşunuz çok güzel , öyküyü tamamen yaşıyorum, teşekkür ederim 🌸🌺
Çok teşekkür ederim 🙏
Sizi dinlemek çok güzel emeğinize sağlık 💯💯💯
Çok incesiniz Ayten Hanım 🙏
@@MuratKaraOfficial2021 💐
Muhteşem bir seslendirme....teşekkürler 🦋
Hoş geldiniz. Ben teşekkür ederim efendim.
Çok başarılı okuma, harika bir ses tonu.. Siz, bir sürü kitap okuyun, büyük bir keyifle dinleyelim biz.. 🌸👌💐☺️
Hoş geldiniz Senem Hanım. İyi akşamlar diliyorum. Daima edebiyatta buluşmak ümidiyle. Takibiniz için teşekkür ederim 🙏
İlginç bir hikaye. Bir son bekliyordum olmadı🤔
Teşekkürler
🤓 evet sade bitti.
Yorumları okuyunca, tamamen sonuca odaklınmış bir dinleyici kitlesi olduğu anlaşılıyor.
Ölünce de herşey yarım kalmıyor mu?
Sayenizde M.Ş.Esendal'ı tanıdım. Çok güzel okuyorsunuz, teşekkürler.
Ne mutlu bana ki bu vesilelik nasip oldu. Ben teşekkür ederim efendim.
İyi ki bu kanalı tanımışım, abone olmuşum. En sevdiğim yazarları sizden dinlemek ne de güzel. Teşekkürler.
İyi ki buluşmuşuz Öznur Hanım, etkileşimleriniz için müteşekkirim. Sevgiler 🌿
Anlatım olağanüstü, hikaye baştan sona zirvede, teşekkürler ♥️
Hoş geldiniz Namık bey. Teşekkür ederim güzel yorumunuz için.
İlginiz ve emeğiniz için teşekkür ederiz. Sağolun, varolun.
Merhaba Neslihan hanım. Ben teşekkür ederim. Çok naziksiniz. Saygılar.
Teşekkürler, emeğinize sağlık. Çok güzel okuma.
Bu güzel hikayenin harika seslendirmesi için
teşekkürler.
Ben teşekkür ederim efendim
Seslendirme harika kitap okumaya gözleri yetmeyen ben zevkle dinliyorum emeğinize sağlık çok teşekkürler 🙏
Ben teşekkür ederim Gülfer hanım.
Hangi radyo tiyatrosunu izlesem önce yorumları okur ona göre izlerim yarım kaldığını okuyunca başlamadan çıktım yorumculara teşekkürler
Sevgiler. Kanalımda yarım kalmış hiçbir hikaye ve öykü bulunmamaktadır. Yazarın tarzına göre eser sonları belki yoruma açık şekilde bitmemiş gibi algılanıyor olabilir.
Doğru evlilik konusunda kızları ve erkek çocuklarını eğitmeyince toplumda çürüme kaçınılmaz. Değerler konusunda eğitim verilmeli
Bu kanalın müdavimi oldum teşekkür ederiz bu güzel okuma icin
Ben teşekkür ederim Gülsen hanım. Güzel yorumlarınız, beğenileriniz beni çok sevindiriyor.
Ben bu öyküyü epey içtimai buldum. Buna bağlı olarak da sosyolojik ve psikolojik yönlerine değinmeyi uygun gördüm. Haddim olmayarak biraz gevezelik etmek istiyorum.
Merhum Esendal bu hikayesinde Turhan ve İsmet üzerinden aslında cemiyetin ahlak çöküntülerinden birine değiniyor. İsmet'in ve onu kıramayan Turhan'ın toplumumuz aile yapısına aykırı düşen yaşantılarından detaylı bir kesit sunuyor bize. Peki bu aykırı yaşayış kendiliğinden mi vuku bulmuş? Elbette hayır. Bunun en önemli nedeni hikayede İsmet'in bekar bir mürebbiye elinde ve babasının ona temin ettiği servetin keyfini sürerek yetişmesi olarak veriliyor. İsmet, okunduğu gibi yazacağım, Eliz'i değil kocasına bağlı bir annenin elinde büyüyebilseydi belki kız olarak ölmeyi düşünmeyecekti. Babası erken vefat etmeseydi belki Turhan'la evlenecek, hayatının bir döneminde savurganlık yapsa dahi birkaç yıl içinde elindeki servetin ve aile kurumunun kıymetini anlayacaktı. Tabii ki insanlar üreme makinesi değil. İnsanoğlu neslini sürdürmek temelli yaratılmışsa da seçim kendisine bırakılmış. Dolayısıyla İsmet'in Turhan'dan bir çocuk dünyaya getirmesi zorunluluğunu ileri sürmüyorum. Yanlış anlaşılmak istemem. İsmet'in de Turhan'la cemiyetin takdirini kazanacak bir aile kurma özlemi duyduğunu İsmet'in tutumlarından gözlemliyoruz. Fakat öykü boyunca saplandığı girdaptan kendini kurtaramıyor İsmet.
İsmet'in aslında Turhan'ı ne kadar temiz hislerle sevdiğini ve ona kendi gerçeklerini kaygı duymaksızın açıkladığını, alıntıladığım şu birkaç cümlesinden görebiliriz:
"Ben belki senin sevebileceğin bir kadınım ama sana varacak kadın değilim. Bunu herkesten iyi bilirim. ... Ben bu yaşayışımla sana varsaydım bir taş parçası gibi senin boynuna asılır kalırdım. ... Ben ancak senin elini tutunca kendimde kadınlığı duyarım. ... Beni karı gibi alıp ne yapacaktın? Sana baş ağrısı olurdum. ... Doğrusu bu ki bana senden daha iyi sevgili ve bu adamdan daha iyi koca olamaz."
İsmet serveti için Molla lakaplı kocasının nikahında duruyor. Kalbine söz geçiremediği içinse Turhan'ı kendi evinde alıkoyuyor. Aynı zamanda nikahına saygılı. Turhan'la cinsel münasebette bulunmuyor. Mesele Turhan'a kalsa çok şey olurdu da İsmet'in bu konudaki iradeli tutumundan -yine okunduğu gibi yazacağım- Mis Eliz'i örnek aldığı için ortaya koyduğu kanaatindeyim.
Yazar, İsmet karakteri üzerinden kadınların ekonomik özgürlüklerinin onlar için ne kadar önem taşıdığına da deyinmiş. Babasının servetinin verdiği sarhoşlukla tahsilini tamamlamayan İsmet'in şu cümleleri bu konuya ışık tutar nitelikte: "Ben bu memleketin yükünü omuzlarında taşıyacak kadın değilim. Sizi anlamıyor değilim ama kendimi de biliyorum. Benden yapabileceğim şeyleri isteyiniz." Zorluk gösterilmemiş olan İsmet'e herhangi bir işte çalışmak belli ki zor geliyor.
Esendal'ın toplumdaki ahlaksızlıkların faturasının yalnızca kadınlara kesilmesini eleştirdiğini İsmet'in şu cümlelerinden anlıyoruz: "Tuhaftır: Kadınları ev kadını, aile anası olarak yetiştirmeyi düşünüyorlar. Yetiştirdikleri yok ya, yalnız düşünüyorlar da; erkekleri ev erkeği, aile babası yetiştirmeyi hiç düşündükleri yok. ..." Bu cümleleri İsmet'e Molla lakaplı kocasının evin hizmetkârı Eleni ile olan münasebeti ve kendi sürüklediği bol içkili yaşantı söyletmiş olabilir. Zira Molla'dan hesap soran yok ama İsmet açık açık münasebetsizlik etse bunu kimsenin hazmedeceğini düşünmüyorum.
İsmet Turhan'ın son imtihanını da, "Bir gönülde bir sevgi oturursa ötekine kalk git düşer." diyerek geçmiş olsa gerek. Bu netice Turhan için iyi mi oldu, kötü mü, onu bilemiyoruz tabii. 😄
İçim biraz acıyarak da olsa sesinizden farklı karakterler tanıdım. Bunun için size müteşekkirim Murat Bey. 🌸 Sesinize, nefesinize sağlık. 💐
Emek ve zaman... Esirgemeyip, bu cümleleri bizlerle paylaştığınız için çok teşekkür ederim size.🖐️🔥🔥
Ne demek! Galiba ilhamımı hikayenin geçtiği mekan olan İstanbul'dan ve ses renginizden alıyorum. 😊 Umarım seslendirmelerinizi derinlemesine analiz edebileceğim ortamlarbulabilirim. Zira bu öykü ile ilgili söylenecek daha çok şey var. Şüphesiz pek çoğuyla ilgili sarf edilecek pek fazla söz var. Ancak burada yorumlarımı olabildiğince kısa tutmaya gayret ediyorum. 🙃 Gerçekten yalan değil. 😂
Galiba uzun değerlendirmeleriniz birer video olacak kadar olur o halde.🤗 Tebrikler.
Elbette olur ama öyle bir çalışmaya ne vaktim ne niyetim var. "Rûhuyla" değilse de birkaç hikayenin tahlil dersini okudum, sınavını verdim zamanında. Lise yıllarımda da eser çözümlemelerini çok severdim. Edebiyat bir derya: Tarih, din, musiki, psikoloji, sosyoloji, coğrafya, diksiyon, tiyatro... Kim bilir nerelere götürür ondan lezzet alanı.
Seslendirmeleriniz birçok teşebbüse ilham kaynağı olabilir. Ancak ben video çekmektense arkadaş ortamlarımda bu hususlarda çene çalmayı yeğliyorum. 😊 Çünkü daha ciddi ve daha değerli kimselerin daha güzel şeyler yapabileceğine inanıyorum. Ben o kadar ciddi de değilim şov yapacak kadar gevşek de... 😅
Var olunuz. Sevgiler.
Öncelikle tebrik ediyorum. Çok başarılısınız. Zevkle takip ediyorum.
Klasiklerin yanı sıra günümüz yazarlarının hikâyelerini de seslendirmenizi arzu ederim.
Güzel cümleleriniz için teşekkür ederim. Günümüz yazarlarının eserlerine, telif nedeniyle yer vermemiz mümkün görünmüyor.
Murat bey tebrik ediyorum.Çok güzel seslendirmişsiniz. "Ben buraya kadar okudum siz kitabı alın devam edin"benim hevesimi kırıyor😢
Teşekkür ederim. Lakin yarım bırakmıyorum. Her hikayeyi tam seslendiriyorum. Üstadın tarzı bu efendim✌️
Hârika bir okuyuş tarzı ve ses tonu... Sürekli dinlenilesi...
Çok teşekkür ederim Hasan Bey
Teşekkürler, ağzınıza sağlık 🤗🙏👍👏🌟🌟🌟
✌️🙏🖐️🖐️🖐️
Çok keyifli dinledim Emeğinize sağlık.. takipteyim👍👍👍
Hoş geldiniz Hülya hanım. Çok teşekkür ederim. Diğer paylaşımlarıma da değerlendirmenizi beklerim. Sevgiler.
Keyifle dinliyorum emeğinize sağlık .
Çok teşekkür ederim Serpil hanım🙏
Storytel sizi keşfetmeli.. Emeğinize, yüreğinize sağlık 🙏
Teşekkür ederim. Bazı kitap uygulamalarına ses veriyorum lakin o uygulamada şuan yok😀
Teşekkürler.
🖐️🙏
Teşekkür ederim dinledim🙂
Harika seslendirmeler Murat bey,sesinize emeginize saglik!!
Bu gün ikinci kitap dinleyisim nefesinize emeğinize yüreğinize sağlık iyiki varsınız 🌹❤️🌹
İyi ki varız Hulya Hanım.
Teşekkür ederim.
Seslendirme muhteşem
Çok naziksiniz🙏
Çok teşekkürler emeğinize sağlık muhteşem 👏👏
Çok teşekkür ederim Serpil hanım
Teşekkürler aklınıza emeğinize sesinize sağlık ❤
Teşekkürler 👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻 harika bir ses tek kelimeyle muhteşem
Ben teşekkür ederim Gülcan hanım.
Seslendirme gayet güzel fakat hikaye için aynı şeyi düşünmüyorum
İnanılmaz bir seslendirme tane tane çok zevkli amahikaye inandırıcı değil ama sonuuna kadar dinledimeski inanlar bu kadar serbest değildki
Emeğinize sağlık,teşekkürler
Hoş geldiniz. Ben teşekkür ederim.
Ağzınıza yüreğinize sağlık sesiniz ve okumanız çok güzel.
Hoş geldiniz Orhan Bey. Çok teşekkür ederim
Çok teşekkür ederim 🎀💯🧿
🖐️✌️
Merhaba Murat bey,İnce Mehmet romanının sesli kitap seslendirmesini RUclips'de aradım tek bir kız okumuş.
Mecburen dinliyorum,tıpkı Yaşar Kemal'in kahramanı için dediği gibi " mecburen yaşam".Rica etsem siz okusanız da biz de 'mecburen dinleyen'
durumuna düşmesek.
Teşekkür ederim.
Merhaba Elena hanım. Telif nedeni ile şu sıralar mümkün görünmüyor. 🙏
Ince Memed’in radyo tiyatrosu çok dinleniyor. Kitap dinlemek daha farklı oluyor.
İnce Memed'i okumak dinlemekten çok daha iyi
@@007meow ben kitabı okudum, okuyanı dinledim ama radyo tiyatrosunun da tadı güzel.
Teşekkürler
Sesinizden dinlerken, hikayeler su misali akıp gidiyor...
Teşekkür ederim Mine hanım. İyi geceler.
İsmet, Fikret, Semih vesaire gibi isimler daha çok erkeklere verilen isimler olduğu için, hikayeyi dinlerken kafamı karıştırdı ilk başta. 🤭
Evet ben de okurken İsmet ve Semih ayırımında başta zorlandım✌️🤓
Eskiden bu isimlerde çok hanım tanıdım,bana tuhaf gelmedi bu nedenle☺️
😊
Cook keyifli kutlarim
Eyvallah🖐️
Bağımlılık yaptınız emeğinize ve yüreğinize sağlık
Yorumlarınız benim için çok kıymetli,var olun efendim 🌿☺️
👍👍👍👍👍
🙏
Emeğinize sağlık
Emeklerinize sağlık.
Çok teşekkür ederim Hande Hanım
çok teşekkür ederim
İyi geceler Berrin Hanım. Saygılar
İyiki varsınız
Teşekkürler..
🌲🐾.
Rica ederim.
@@MuratKaraOfficial2021 🌛.
Cok iyi seslendirme.
Teşekkür ederim
Harika. 👌👏
Emeğine yüreğine sağlık
Çok teşekkür ederim.
teşekkürler
✌️
Huzur❤
Mükemmel harika yorum
🙏
Bu kanalı keşfettim ve Kitap okutmaktan vaz geçtim 😅
Vazgeçmeyin efendim. Var olun 🙏✌️
Sesinize bayıldım.... Muazzam bir anlatım şekliniz var♥️ bu arada kitabın devamı yok mu? Deli oldum yarıda kaldı sanırım 🙏 diğer seslendirdiğiniz, arkadaşını polislere ihbar eden ev sahibide yarıda kaldı. Akın Altan dinliyordum ordan geldim buraya. Orda kitap bitmeden asla bitirmiyordu seslendirmeyi. Burda boyle yarıda kesilince hüsrana uğradım. Dilerim devamını getirirsiniz. İyi çalışmalar diliyorum 🙏😊
Efendim hoş geldiniz. Beğeniniz beni mutlu etti. Çok teşekkür ederim. İki hikaye de ve hatta kanalımdaki bütün hikayeler de sonu getirilmiş haldedir. Yazarlarımızın tarzı bazan aniden bitirivermek şeklinde oluyor ve ben de aaa bitti diyorum🤗😃
Uras Bey, Memduh Şevket Esendal durum hikayesinde Sait Faik Abasıyanık'a yol açan yazarımız olarak bilinir. Öyküleri tam manasıyla durum hikayesi olarak nitelenemese de Esendal durum hikayeciliğinin kapısını aralamıştır. Çoğu öyküsü olay hikayeleri gibi çok mekanlıdır ama olaylar bir sonuca bağlanmaz. O yüzden çoğu edebiyatçı yazarın öykülerini olay hikayesi değil durum hikayesi olarak değerlendirir.
Sözünü ettiğiniz diğer öykü olan Düşman'ın sonunda muhtemelen polisler evdeki misafiri götürdü. Yazarın anlatmak ve tenkit etmek istedikleri son bulduğu için de hikaye bitirildi. Bunun gibi öyküler daha ziyade olay hikayesi olarak alınır. Aslında Düşman'ın net bir sonu yoktur ama biz olanları az çok sezeriz.
Bence ismet hanım takıntılı bir ruh hastalığına yakalanmış. Ama güzel bir ilkeyi de bize hatırlattı: Tatmak istiyor ama doymak istemiyor.
Bu kadar genişlik fazla. Evli kadın, kocasına başka bir adamı sevdiğini söylüyor, kocası da gülüp geçebiliyor. Sonra da aşık olduğu adamı evinde misafir ediyor, kocası da ne oluyor diye sormuyor. Karısını kıskanmıyor. Kadın güya aşık ama en yakınından güzel bir kadını aşık olduğu adamın yanına gönderiyor. Hem adama seninle evlenemem diyor hem de "beni bekle, sakın başka kadınla evlenip ondan çocuk yapma, yoksa kendimi öldürürüm" diyor. Bu nasıl bir saçmalık! Buna borderline kişilik bozukluğu deniyor. Adamda da oneitis(saplantılı bağlanma) kişilik bozukluğu var. Kadın, başka birini tercih etmiş gitmiş. Yapılacak bir şey kalmamış. Biraz acı çekse de unutmalı, yoluna gitmeli.
@@turan_hocahaklısınız fakat kocası da hizmetçileri sıkıştırıyor nasıl bir anlayış nasıl bir yaşayış erkek kardeşi de yardımcısı
@@fatmaceketay1440 cem yılmazın ahci bahçıvan şoför hikayesi gibi😂
Selam güzel insan emeğinize sağlık
Hoş geldiniz Zekeriya bey. Çok teşekkür ederim.
Çok güzel seslendirmişsiniz👏👏👏
Çook teşekkür ediyorum efendim sevgiler 🌿
Sesinize sağlık diler emeğinize teşekkür ederim.
Hoş geldiniz. Teşekkür ederim.🙏
💐💐💐
🌟🌟🌟
Anlamak için iki defa başa aldım.ismet Semih derken😊
🖐️🤓
Yarım kaldı ikinci bölüm var mı
👍👏🙋♂️
🌟🌟🌟
İsmet ne şiş yansın ne kebap diyor. Yarım kalmış bir kişilik bence . şımarık bir çocuk gibi bütün oyuncakları kendi etrafında tutmak istiyor.Ayrica kendine güveni olmayan birisi.yada ulaşamadığı sevgilin izdirabindan haz alıyor.
🙏🙏🤗
👏👏👏💯🏆🎖
🙏🖐️✌️
hikaye yarım mı kaldı yoksa bu kadar mı anlayamadım
Pek sevemedim, tutarsızlıkları olan bir öykü
Oğuz Atay okuyun noooooooolurrrr.🙏🙏🙏🙏🙏🙏🙏🙏🙏🙏
Hoş geldiniz. Telif nedeniyle mümkün görünmüyor.
Mümkün değilmiş ama sonbahar kapıdayken bir de Oğuz Atay dinleseydik hepten dağılırdık herhalde. 🙃
✌️
Yeryüzünde her şeyin bir bitimi var
Hocam güzel yorumlamışsınız fakat kitap yarıda bitti gibi, 2. Kısımı da göremedim?
Merhaba Volkan Bey. Üstad tarz olarak çoğu hikayesini böyle bitiriverir. Eserin devamı yok.
@@MuratKaraOfficial2021evet, tıpkı gerçek hayattaki gibi..hayat devam ediyor manasında😊
Hikaye yi begenmedim
🙂
✌️
🥀🥀🤍🌹🌹🧡🌷🌷💜🌷🌷💙🌹🌹💚🌹🌹💖🌹🌹💛🥀🥀💞🌷🌷🍄🌷🌷💕🌷🌷
Sonuç ne
Reis, ses tellerine sağlık
Eyvallah kardeşim 🤭🤗
🧿
Ya bu yazarın diğer bir eseri olan , “Gönül Kaçanı Kovalar “ adlı eserinin devamı mı bilgisi olan var mı ??? çok benziyor hikayeler karakter ismi de aynı
Değil efendim
Neydi şimdi bu
Yazarımızın tarzı bu efendim. Anlatır, anlatır ve birden bitiriverir😁
Yazar kendince hikayenin gerisini okuyucunun zihnine havale ediyor. O yüzden okuyucular adedince sonlar ortaya çıkıyor. Platonik aşklara inanan birisi bu hikayeyi, "Mevcut durum gelgitli duygular içerisinde ikisinden birisi ölünceye kadar devam eder. Geride kalan kişi ise hem sevdiğini kaybetmekten hem de hiçbir zaman kavuşamamaktan gelen üzüntüyle hasta olur. Bedbaht bir şekilde ölür gider " şeklinde hayal eder. Belirli ahlâkî değerleri benimsemiş birisi "Adam, içine düştüğü yolun ne kadar fena olduğunu anlar. Kadınla irtibatı keser. Biraz acı çeker ve saplantılı bir aşkın yanlışlığını tamamen kabul eder. Tayin isteyip İstanbul'dan ayrılır. Gittiği yerde kendisine uygun bir hanımefendi bulur. Bütün benliğiyle onu sever. Evlenirler çocukları olur. Artık mutlu bir hayatı vardır. Kendisini ailesine adar. Çocuklarını büyütürler. Saplantılı aşk ise artık geçmişte kalmıştır. İlk kadın artık unutulmuştur. O süreç(kadın değil) aklına geldiğinde sadece "Ne kadar toy bir erkekmişim. Boş bir hayal için vaktimi zayi etmişim" der. Daha büyük bir sevgiyle eşine bağlanır. Mutlu mesut yaşarlar. Yaşlılıklarında bile aralarındaki bu bağ güçlenerek devam eder." Şeklinde bitirecektir.
Ismet ile sıdıkanın ortası olmalı hayatta
Eee devamı nerde Yarım olması hiç hoş değil
Üstad bu kadar yazmış efendim.
@@MuratKaraOfficial2021 Üstad ayıp etmiş efendim 😂Teşekkürler nefesinize sağlık Huzur veren sesinizle uyuya kalıyorum
İsmete sinir oldum, yani yanımda olsa ona söyleyecek iki çift lafım var.
M.Şevket hikayeleri hep kadın adı, adam sanki kadın düşkünü 😉
Öyle değil efendim aslında. Külliyatı pek muhteşem
Katılıyorum.
Merak ettim konu gerçek hayattan mı? 1984-1952 arasında yaşamış. Eğer gerçek hayattan bir konuysa eyvah diyorum. Nasıl bir ahlak seviyesi varmış! Mideler ne kadar genişmiş! Değilse yine de hoş karşılayamam. Ahlak seviyesi düşük olanlara ilham kaynağı olmuştur eser… Bu adam bürokrat , büyükelçi millet vekilliği yapmış ve diğer bazı yorumcuların da söylediği gibi aklı hep bayanlarda olmuş. Yazık. Arkasında çok daha güzel eserler bırakabilirdi.
Üstadın hikayelerini romanlarını tamamıyla gözden geçirdiğimizde durum öyle değil efendim
Hanife ,Hatice Sıdıka, ismet ,hikayeleri hep kadınlar 😂@@MuratKaraOfficial2021
Robert Openhaımer'ın filmini izlemediniz galiba.
Yazarın çevresindeki insanlar mı yoksa kendi düşünceleri mi ahlâktan yoksun.
Yazmak, her zaman kendini ifade etmek değil efendim.
Alemsiniz, insanı güldürüyorsunuz...
Film izlersiniz, karekterleri gerçek zannedersiniz, roman, hikaye okur kahramanlarını, olayları gerçek zannedersiniz, hayret...
@ahmeter5308 😁
Aynen
Teşekkürler
Hoş geldiniz. Rica ederim. Sevgiler.
👏👏👏
Teşekkür ederim.
👏👏👏
🙏🙏✌️