Zaman Paradokslarına Klasik Fizikten Yanıt
HTML-код
- Опубликовано: 11 фев 2025
- 2024 yılında Queensland Üniversitesi’nden iki bilim insanı, zaman yolculuğunun herhangi bir paradoksa takılmadan yapılabileceğini matematiksel bir modelle ortaya koydu. Germain Tobar ve Dr. Fabio Costa’nın geliştirdiği bu model, Einstein’ın genel görelilik teorisinde öngörülen kapalı zaman benzeri eğriler (CTC’ler) ile klasik fiziksel dinamikleri birleştiriyor. Ancak, her teoride olduğu gibi, bu modelin de deneysel doğrulama olmadan doğru kabul edilmesi mümkün değil. Bu nedenle, bilim insanlarının iddiasının oldukça cesur olduğunu söylemek yanlış olmaz. Kasik fizik kuralları ile zamanda yolculuk konusunu bu videoda işledik. #büyükbabaparadoksu
Eleştiri ve Bilgilendirme Yorumları (*)
1-
2-
3-
(*) Bu metinler izleyicilerimizin görüşlerini kapsar
Kaynaklar
scitechdaily.c...
iopscience.iop...
Bu kanal iyi ki var. Yorumları okuması da çok zevkli.
Çok teşekkür ederiz.
1:50 b dakka?? Bu zaten stains gate denileen animede yokmuydu? Ordada "yatkınlık" adı altında deniyordu bu olay ve çok trajik sonuçları vardı..
Gerçekten müthiş bir gözlem "Attractor Fields"
Steins Gate evreninde zaman yolculuğu ve olayların sonucundaki değişiklikler, belirli "yatkınlık noktaları" ile sınırlandırılmıştı yanlış hatırlamıyorsak. Ne yapsalar olmuyordu. Yorum için teşekkürler.
Geçmişe yolculuk gelecekte hiçbir şeyi değiştiremez, bir şekilde yine olacak olan olur deniyor ancak geçmişte yaptığımız değşiklik bugüne etki etmemiş olsa bile o değişiklik yaptığımız andan sonraki belirli bir zaman dilmini (sistemin kendini düzeltmesi için gereken zaman diyelim buna ) değiştiiriyor. Zaman çizgisinde değişiklik yapılamaz diyebilmek çin zaman çizgisinde Planck zamanı kadar bile bir değişiklik yapamamış olmak gerekir.
Aynen öyle. Değiştirmez dediğin zaman değişmiş bile. Benim için önemli olan pandemi olduğu için pandemiyi ön plana koyup pandemi bir şekilde olacak diyorum. Ancak benim algımın seçmediği pandemi dışında sonsuz farklı olay oluyor ve bu olaylar belirgin şekilde değişiyor.
Bu kadar hassas bir şekilde dengesi bozulan bir zaman çizigidinin bu denge noktasına geri dönmesi her zaman olasılık dahilindedir. Ancak bir sistem (eğer varsa) neden sürekli bir düzletme istediğinde olur? Bunu anlamakta zorlanıyoruz.
Yani düzenli zaman yolculuguyla yaparsan eğer ve herzaman etki edersen değiştirebilirsin yani?
@@YasasinKotuluk Eğer geçmişi değiştiremeyiz şeklinde evrensel bir kural varsa geçmişteki bir toz tanesinin bile yerini değiştiremememiz gerekir. Yoksa bunu değiştirdik ama sonuçta sistem yine düzene girdi düşüncesi dar bir çerceveye isaret ediyor. Önceki mesajımda dediğim gibi pandemi yine olmuş olabilir ama benim önceliğim başka bir olaydır. Her seçimde sonsuz sayida paralel evren oluşması fikri bile (bence saçma) daha mantıklı.
Geçmişe gidilince hiç bir şey değiştirilemez hipotezi çok saçma ben gittim herkesi tarafım kurşundan kaçacak değiller ya paralel gerçeklik Evren’i yeni gerçeklik oluşur Celal Şengör ortaya bir taş attı kırk akıllı çıkaramadı
Elinize, Bilginize ve Sesinize sağlık olsun
Yorumunuz için çok teşekkürler.
Zamanın Peşinde
Her şey, alışık olduğum bir sabahın erken saatlerinde başladı. Işıksız bir odada, her şeyin sıfırdan başladığı an, beni başka bir evrene çekecekti. Etrafımda sadece birkaç eski kitap ve tuhaf bir cihaz vardı. Bihter, gözlerinde hiç kaybolmayan bir kararlılıkla bana dönerek, "Bu cihaz, zamanı değiştirebilir," dedi. O an her şeyin bir yanılsama olduğunu düşündüm. Ama o, benim için çok farklıydı; karizmatik, gizemli ve bir o kadar da tehlikeli.
Bihter’in zamanı manipüle etme konusundaki bilgisi, hayal edebileceğimden çok daha derindi. O, zamanın dilini konuşabiliyor, geleceği okuyabiliyor, geçmişin izlerini silebiliyordu. Ama daha da önemlisi, geçmişi değiştirme gücüne sahipti. Ben, onun en sadık yardımcısıydım, çünkü Bihter’in her zaman bir adım önde olduğunu biliyordum. Her şeyin bir planı vardı, her hareketin bir anlamı. Benimse görevim sadece ona eşlik etmekti, ona adanmış bir yoldaş.
İlk zaman yolculuğumuzun hedefi, tarihin en karanlık anlarından birine yolculuktu. Bihter, bir adımda tüm dünyayı değiştirebilecek güce sahipti. Fakat onun amacı, her şeyin temelini, olan bitenin sebeplerini görmekti. Geçmişin içinde kaybolmak, bir zamanlar doğru bildiği her şeyi sorgulamak istiyordu. Ama bu yolculuğun sonucunda, ona ne olacağına dair hiçbir fikrim yoktu. Gerçekten bu kadar güçlü bir kadının, geçmişi değiştirmeye karar verdiğinde nelerle karşılaşacağını merak ediyordum.
Yolculuğa başladığımızda, ilk olarak 1999 yılına gittiğimizde, zamanın, sanki başka bir evrende büküldüğünü hissettim. Çevremizdeki her şey değişiyordu. Bihter, cihazın tuhaf düğmelerine basarak, bizi 30 yıl öncesine doğru bir noktaya yönlendirdi. O an, bir kayıptı. Bir zaman diliminde kaybolmuştuk. Ama ondan önce, bir şeyin farkına vardım: Biz yalnızca zamanın içindeydik, geçmişin değil.
O anda geçmişin içindeki en gizemli kişiye ulaşmamız gerektiği söylenmişti. Ama kimdi o kişi? Zamanın nehrinde boğulmak mıydı amacımız? Kimse bilmiyordu.
Bihter’in neden bu kadar kararlı olduğunu ve niçin tüm bunları yapmaya başladığını anlamaya çalıştım. Hedefimizin ne olduğunu soracak oldum, ama Bihter her zamanki şekilde, "Daha fazla zaman kaybetmeyelim," dedi. O an, ona olan güvenim bir kez daha pekişti. O, bana ne kadar karanlık ve tehlikeli olsa da, her zaman doğruyu söylüyordu.
Bihter, "Zamanla ilgili her şey kayboldu. Ama bunu değiştirebiliriz," diyordu. Gerçekten de öyleydi, geçmişin acıları, kayıpları, yaşananlar... hepsi Bihter’in parmaklarının ucundaydı. Ama bu kayıpları geri almak mümkün müydü? Geçmişi değiştirmek, hiç var olmayan bir geleceği yaratmak, tek bir yanlış adımda her şeyi altüst edebilirdi.
Bihter cihazı elinde tuttu, parmaklarıyla hızlıca düğmelere basarken, ben ne olduğunu anlamadan önce bir boşluk içine çekildik. Ve bir an, her şeyden uzaklaştık.
---
Devamı...
O senin yengen
Kaleminize sağlık devamı gelecek mi? Yoksa bir sonraki zaman yolculuğu videosuna mı? Yorum ve kanalımızı zenginleştiren katkılarınız için çok teşekkür ederiz.
@birkacseybilenadam Kendimizi garip bir sessizliğin içinde bulduk. Etrafımızda sadece bir boşluk vardı; ne bir ses, ne bir renk, ne de bir yön. Sanki evren, varlığını kaybetmişti. Bihter, elindeki cihazla sessizce bir şeyler yapıyordu. Cihazdan çıkan hafif mavi bir ışık, karanlığın içinde bir yol açıyordu.
"Bu yer neresidir?" diye sordum, sesim boğuk ve yankısız çıkıyordu.
Bihter, gözlerini bana çevirmeden cevap verdi: "Bu yer, zamanın dışında bir nokta. Biz burada ne geçmişteyiz, ne de gelecekte. Burası, tüm olasılıkların birleştiği bir düğüm."
Söyledikleri, mantığımın ötesindeydi. Ama o kadar sakin ve kendinden emindi ki, sorgulamaktan vazgeçtim. Bihter, cihazın bir diğer düğmesine basınca, etrafımızda şekiller oluşmaya başladı. Önce bir odanın içindeydik. Eski tarz mobilyalar, gaz lambasıyla aydınlatılmış bir masa, duvarlarda sararmış kağıtlardan yapılmış haritalar… Tarihi bir anda geride bırakıp 1881 yılına geldiğimizi fark ettim.
"Burada ne arıyoruz?" diye sordum.
Bihter, masanın üzerindeki eski bir kitabı işaret ederek, "Bu kitap," dedi, "insanlık tarihindeki en büyük hatalardan birini açıklıyor. Eğer bu hatayı önleyebilirsek, gelecek kurtulabilir."
Kitabın üzerindeki yazıları incelediğimde, karmaşık ve antik bir dilde yazıldığını fark ettim. "Bu dil nedir? Anlayabiliyor musun?" diye sordum.
Bihter, hafif bir tebessümle, "Bu dil, insanlık tarihinde unutulmuş bir dil. Ama ben okuyabilirim," dedi.
Bihter, kitabın sayfalarını çevirirken, yüzündeki ifade gittikçe ciddileşiyordu. Kitap, evrenin dokusunu bozan bir felaketten ve bunun bir kişi tarafından başlatıldığından bahsediyordu. Bu kişi, zamanı manipüle etme gücüne sahipti, ama yaptığı değişiklikler evrenin dengesini bozmuştu. Bihter’in aradığı kişi, bu felaketi başlatan kişiydi.
"Bu kişi kim? Onu nasıl bulacağız?" diye sordum.
Bihter, kitaptan başını kaldırmadan cevap verdi: "O, zamanda kaybolmuş biri. Ama her iz bırakan gibi, o da izlenebilir. Tek yapmamız gereken, onun bıraktığı işaretleri takip etmek."
Bihter’in işaret dediği şey, zamanın içinde görünmeyen ama dikkatle bakıldığında fark edilen bir enerji iziymiş. Cihazını tekrar çalıştırdı ve odanın içinde parlayan ince bir ışık hattı ortaya çıktı. Bu hat, odadan dışarı çıkıyor ve bilinmeyene doğru uzanıyordu.
"Hadi," dedi Bihter, "izler bizi doğru yere götürecek."
Bihter’i takip ederek, ışık hattını izlemeye başladık. Sokaklardan geçtik, karanlık ve dar bir ara sokakta durduk. Işık, duvara doğru kayboluyordu. Tam orada, taş bir kapı vardı. Kapının üzerinde ise tuhaf semboller kazılıydı.
Bihter, sembolleri dikkatle inceleyip, "Bu, kapı," dedi. "Ama bir uyarı: İçeri girdiğimizde, karşımıza çıkacak şey ne olursa olsun, sakın geri adım atma. Burası sadece fiziksel bir mekan değil; zihinlerimizi de test edecek."
Kapıyı açtığında, içeriden yükselen yoğun bir enerji dalgası bizi sarstı. Adım attığımız anda, kendimi garip bir şekilde yalnız hissettim. Sanki Bihter, birkaç adım uzağımdayken birden benden kilometrelerce uzaklaşmıştı. Çevremde garip sesler yankılanıyor, bilinmeyen bir dilde fısıltılar duyuluyordu.
"Bihter!" diye bağırdım, ama sesim boğuk bir yankıyla kayboldu. Etraf karanlıkla doluydu, ama bir süre sonra zayıf bir ışık belirdi. O ışığın altında Bihter’i gördüm. Elinde cihazla, bir figürün karşısında duruyordu. Figür, insan gibi görünüyordu, ama aynı zamanda insandan çok daha farklı bir varlıktı. Gözleri, sanki zamanın derinliklerini görüyormuş gibi parlıyordu.
"Bihter," dedim usulca, "bu kişi mi?"
Bihter başını çevirdi, yüzünde karışık bir ifade vardı. "Evet, bu kişi," dedi. "Zamanın ilk manipülatörü."
Figür bize bakarak konuşmaya başladı. Sesinde bir bilgelik ve aynı anda bir tehlike hissi vardı. "Beni bulacağınızı biliyordum," dedi. "Ama beni durdurabileceğinizi mi sanıyorsunuz?"
Bihter, hiç tereddüt etmeden cevap verdi: "Durmak, senin seçimin olmalı. Aksi takdirde, zamanı kendim düzelteceğim."
Bu noktada, aralarındaki tartışma başladı. Ama bu sadece sözlü bir tartışma değil, aynı zamanda zamanın enerjileri arasında bir çatışmaydı. Işıklar ve gölgeler, sanki bir savaşın ortasındaymışız gibi hareket ediyordu. Bihter, kararlılıkla karşı koyarken, figür bir hamle yaptı ve bir anda her şey durdu.
Ben, zamanda sıkışmış gibiydim. Bihter’in sesi duyulmuyordu, hareket edemiyordum. Ama içimde bir his vardı: Bu savaşın sonucu, sadece Bihter’in değil, tüm evrenin kaderini belirleyecekti.
Devamı gelecek...
Her şey durmuş gibiydi. Zamanın akışı kesilmiş, çevremizdeki her şey bir tabloya dönüşmüştü. O an, hem çaresizlik hem de garip bir dinginlik hissettim. Fakat Bihter, bu hareketsizliğin içinde bile mücadele etmeyi bırakmamıştı. Elindeki cihazdan yayılan mavi ışık, etrafımızdaki durağanlığı sarsmaya başladı. Figür, şaşkınlıkla bir adım geriledi.
"Sen... bunu nasıl yapabiliyorsun?" diye sordu, sesi bir yankı gibi boşlukta çınlıyordu.
Bihter, kararlı bir ses tonuyla, "Zamanın bir başlangıcı ve bir sonu yoktur," dedi. "Ama onu şekillendiren şey, insanın iradesidir. Senin gücün, korkuyla sınırlı. Benimki ise umutla."
Figür bir kahkaha attı, ama bu kahkaha içinde bir korku hissi taşıyordu. "Hadi o zaman," dedi, "beni durdurabileceğini kanıtla!"
Tam o anda, etrafımızdaki boşluk hareket etmeye başladı. Zaman yeniden akıyordu, ama bu sefer normalden çok daha hızlı. Figürle Bihter arasındaki çatışma, bir fırtına gibi etrafımızı sardı. Zamanın iplikleri havada savruluyor, geçmişten ve gelecekten anlar gözlerimizin önünde belirip kayboluyordu.
Ben ise çaresizce onları izliyordum. Bihter, figürle eşit güçte görünüyordu, ama mücadele uzadıkça yavaş yavaş yorulduğunu fark ettim. Bihter’in cihazından yayılan mavi ışık giderek sönükleşmeye başlamıştı. O an, bir şey yapmam gerektiğini hissettim. Ama ne?
Etrafıma baktığımda, yerde, figürün kullandığı bir enerji kristali olduğunu fark ettim. Bu kristal, onun gücünün kaynağıydı. Ona doğru hamle yaptım. Kristali elime aldığım anda, vücudumun içinden bir enerji dalgası geçti. Figür, birden bana dönerek, "Onu bırak!" diye haykırdı. Ama artık çok geçti. Kristali, Bihter’in cihazına doğru fırlattım.
Kristal, cihazla birleştiği anda, güçlü bir patlama oldu. Zamanın tüm iplikleri birbirine dolandı ve figür, çığlıklar atarak karanlığın içine çekildi. Boşluk, birden sakinleşti. Her şey yeniden sessizliğe büründü.
Bihter, yere çökmüş haldeydi. Yanına koştum, "İyi misin?" diye sordum. Yorgun ama hafifçe gülümseyerek başını salladı. "İyiyim," dedi. "Ama zamanı yeniden düzenlemek için son bir şey yapmamız gerekiyor."
Cihazı eline aldı ve düğmelere son bir kez bastı. Etrafımızdaki her şey, yavaşça bir araya gelmeye başladı. Geçmiş, gelecek ve şimdiki zaman, yeniden bir bütün haline geliyordu. Bihter, "Zamanın dengesini yerine getirdik," dedi. "Ama bir bedeli olacak."
"Ne bedeli?" diye sordum, ama o cevap vermedi. Gözlerini bana dikerek, "Artık zamanı bana bırak," dedi. "Sen, hak ettiğin yere dön."
Birden etrafım kararmaya başladı. Bihter, yavaş yavaş benden uzaklaşıyordu. Onun gözlerinde hem bir veda hem de bir huzur vardı. Ona doğru uzanmaya çalıştım, ama bir güç beni geri çekiyordu. "Bihter! Hayır, beni bırakma!" diye bağırdım, ama sesim boşlukta kayboldu.
Bir anda, kendimi eski odamda buldum. Her şey normal görünüyordu. Ama elime baktığımda, bir zaman çizelgesinin izleri hâlâ parlıyordu. Bu, yaşadıklarımın gerçek olduğunu kanıtlıyordu.
Bihter’den geriye sadece bir hatıra kalmıştı. Onun gücü, cesareti ve kararlılığı… Ama en önemlisi, bana verdiği bir armağan: Zamanın sadece bir çizgi değil, bir hikâye olduğunu anlamıştım. Ve bu hikâyeyi yazmak, bizim ellerimizdeydi.
Zamanın Peşinde, bir kadının kararlılığı ve bir adamın sadakatiyle yazılan bir destandı. Ama bu destanın sonu, zamanın sonsuzluğunda asla kaybolmayacaktı.
Teşekkürler...Yahu artık dil bilen birileri JHON WHEELER ARCIBALD Kitaplarının çevirisini yapıversin lütfen...Kıyamet kopmadan önce incelemek isterim...Sevgilerle iyi yayınlar...
Ocak ayı "bilim insanı-yazar tanıtım" programızda olacak yetişebilirsek. Yorum için teşekkürler.
@birkacseybilenadam Rica ederim , asıl ben emekleriniz ve bizleri birincil kaynaklardan aydınlattığınız için teşekkür ederim...Bu arada hatırı sayılır güzellikte bir kitap önerisi : Herkes için KUANTUM BİLGİSAYIM yazarı :CHRIS BERNHARDT ,Tübitak popüler bilim kitaplarından...Kuantum Computer'lerinin işin mutfağı...Tekrar teşekkürler iyi yayınlarınız olsun dilerim 🥰
"Geçmişi değiştirmek" terimi, kendi içinde ek bir zaman boyutu daha kabul eder. Bunu kabul etmeden bu ifade anlamsızdır.
5:35 başka zaman gidip orda hirşeyi degistirmeye gerek yok zamanı bir film gibi izlemeyi seçebiliriz insanın yaradılışını incelememiz için mükemmel bir seçenek olur bu hani ozamanda evrimleştik mi evrimleşmedik mi sorusunun net bir cevabı olacaktır bilimsel olarak
Belki bir gün. Merakla bekliyoruz. Çok uzak gelecekte olacak olan bu gelişmenin toplumsal etkilerini belki de geçmişi merak ettiğimizden daha çok merak ediyoruz.
@birkacseybilenadam Aslında bunu elde etmek için gerekli olan denklemler bulunuyor sadece üzerinde çalışacak ilim adamlarına ihtiyaç var, Seyyid Muhammed Ruhi Hazretlerinin füruhatlarındaki denklemler ve kavramlar ile ilmi gelişim dahada artar buna zaman yolculuğuda dahil, sadece yeterli Adam yok bunu inceleyecek ve üzerinde çalışacak veya haberleri yok
Geçmişi değiştiremeden geçmişe yolculuk beni heyecanlandırdı. Eğer bu model hayata geçirilebilirse tarih bilmi çok daha sağlam temellere oturtulabilir ve dogmaların hakikatten beslenip beslenmediğini de öğrenmemizi sağlar. Bu da insanların tamamının ya dindar ya da ateist olmasına yol açabilir. Sizce dogmalardan beslenen ve dinleri kendi güçleri için kullanan en tepedeki güçler bu yolculuğa yeşil ışık yakarlar mı?
Kuvvetle muhtemel yakmazlar ama böyle bir makina yapılsa bile sonucun değişmeyeceğini düşünüyoruz. Ayrıca CTC yapmak için güneşin tüm enerjisinin 1 saniyeye sıkıştırılması bile yetmiyor. Biraz zamanı var gibi. Yorum için teşekkür ederiz.
en sevdiğim bilim kanalı.
Çok teşekkürler.
hawking reyizin cukur kazmak orneginden baska bisey degil yani kral dogal olarak...ana temasi zamanla ilgili olan her calisma aslinda bir fizikcinin calisiyormus gibi gorunmek istemesinden baska bisey degildir...o degilde kral bak cift yarik krizi vurmaya basladi boyle sagdan sagdan bi cift yarik atarmiyiz bu hafta bee...
Çift yarık deneyinin ekipmanı gümrükten çıkmadı ne yazık ki. Gidip bir de meram anlatmak zorunda kaldık gümrükte. :) O biraz zaman alacak ama zaman konusunda bomba bir video geliyor. Yeni makale, ve Eistain Space-Time'ın time konusunda yanılmış olabilir. Destek için çok teşekkürler.
Willow un bu işin içinde mi zaten kuantum hiç kafama yatmamıştı. Zaman yolculuğu ancak genel görelilikle olabilir. Güzel makale ama daha uzun olmalı elinize sağlık
Klasik olsun bizim olsun :)
@ illa ki :)
İşin içinde düşünsene bir tane avize gibi bir şey bir tane buz dolabına koyuyorlar bir kaç devre var bununla katrilyon yıllık işleri beş dakikada yapıyor bu gücü nereden alıyor PC nin güç kaynağı neki paralel evrenleri kullanıyor her ihtimali seçersen paralel Evren’de o ihtimali seçmiş sen varsın yani paralel Evren’ler gerçek PC nin güç kaynağından olay çözülüyor
fizik kanunlarını, paradoksları yok saysak bile geçmişe gitmenin yani bedenimizi götürmenin hiç bir zaman mümkün olabileceğini düşünmüyorum ama geçmiş bilgi olarak halen varsa belki geçmişi bir film gibi izlemenin bir yolu bulunabilir ama müdahale edemeyiz. filmde olanlara da müdahale edemiyoruz sadece izliyoruz, istediğimiz zamana ileri geri sardırıp tekrar izleyebiliriz ama o bilgiyi değiştiremeyiz, film çekilip bitmiş, bilgisi kaydedilmiş! simülasyonda olsak bile geçmişe gidebileceğimizi hiç sanmıyorum açıkçası.
Klasik fiziğe göre tam olarak dediğiniz gibi. Aslına bakarsanız kuantum açısından da aynı zaman çizgisinde gerçekleşen şeyleri değiştiremiyorsunuz. Teorik fizikçiler artık bu konudan eminler. Yorum için çok teşekkürler.
her şeyin hayırlısı ama kuantum olmadığı iyi olmuş
Öyle bir yerde :)
😅😮
Yorum ve destek için çok teşekkürler.
zamanda yolculuk fiziki olarak ihtimal ile imkansızsa. Ama yapılan cihaz, makine ; bu cihaz beyin sinyalleri ile çift yönlü iletişime geçebilecek duruma geldiğinde, insanın derin uykusunda Zihinsel olarak sadece bulunduğu alandaki enerji,frekans düzenlemesiyle rüya görseli gibi geçmişi görmesi mümkün olabilirmi. Bu mümkün olursa zamanla fiziki olmasa bile dokunma hisleri vs olacak gelişmeye açık olur. Mesela matrix gibi ama geçmiş zamanda