Ahmet Erhan Milattan Önceki Şiirler Yorum Eser Gökay

Поделиться
HTML-код
  • Опубликовано: 4 фев 2025
  • her şey bir acının bilincine varmakla başladı.
    bir taşı kaldırıp atmakla, bir kapıyı açmakla…
    bir el, hep bir şeyler yazdı, biz doğduktan bu yana kağıtlara
    şimdi bütün yaşadıklarım karalama kağıtlarında kaldı.bir kalem kendi kendine yazar bu şiiri.
    insanlar işlerine gider, ben acıya giderim.
    bir günde bütün isalarımı çarmıha gerer
    ve her günümü milât bilip, yekinirim.
    güzelliğim, ağlayan bir çocuğun güzelliğidir.
    mutluluğum, örneğin hapisteki bir adamın
    eline bir gül geçtiğindeki mutluluğuna benzer.II
    herşey beni saran bu dünyada bir yangının çıkmasıyla başladı.
    kaçıracak bir şeylerim olup olmadığını düşündüm.
    kitapların çoğunu okumuştum. ve ellerim
    bütün şiirleri bir çırpıda yakmaya hazırdı.
    yaktım mı onları bilmem, yoksa yakmış gibi mi oldum?
    oldu ne olduysa.her şey üstüme örtündüğüm gökyüzünden oluk oluk bir yağmurun boşanmasıyla başladı.
    yağdı ayak izlerimin üstüne. yağdı naftalinleyip
    yüreğime sokuşturduğum anıların üstüne
    unuttum mu onları bilmem, yoksa unutmuş gibi mi oldum?
    oldu ne olduysa.III
    acı, ağır bir katran gibi yayılınca bedenime
    yüreğime binlerce uçurum eklenir artık
    geriye dönüp de bakmak gelir içimden
    yumruklarımın gökyüzünü dövdüğü, o milâttan önceki devirlere
    bana yarınlardan, bana doğacak güneşlerden sözederler
    ben bugünleri yakıştıramazken kendime.
    IV
    yüreğimdeki o yolunmuş gül dağınıklığını
    aklıma vurmaya çalışalı çok günler geçti
    anladım ki hayatım artık yeni güller doğuramamakta.
    son sözümü söylemek ister gibi insanlara
    intihara uyanıyorum her uyanışımda.
    yüreğimde hiç bir şey yapamamanın boşluğu ve çok şey yapmanın yorgunluğu var
    günlerce hiç kımıldamadan oturmuş ya da kendimi duvarlara vurmuş gibiyim.
    hayat karşısında yorgunum artık
    ve zindeyim ölümün karşısında.
    çiçek, sadece bir çiçek olarak duruyor önümde
    (doğanın bir kanıtı olarak değil.)
    yağmur, insanı ıslatır anca.
    çocukların da her hareketleri ölüme koşuttu ha bir yıl önce, ha bin yıl sonra
    (kaç yıl var ki kendimi çiçeklerle, yağmurlarla, çocuklarla avuttum.)
    hayat deyince, yeni doğmuş bir bebeğin o ilk çığlığı geliyor aklıma.
    onun yaşayacağı acılar sonra.
    aklım bir çağlayanın en devingen yerine benziyor.
    hiçbir düşünceyi yakalayamıyorum, köpürüp taşan sözcüklerimle.
    beynimi o çağlayanın en dik yerinden fırlatıp atmak mı düşüyor şimdi bana?
    ne aradığımı bilmeden birşeyler arıyorum şurda burda.
    yok artık ne bir duygu, ne de bir istek
    bedenimin her hücresi sağırlıklarla dolu
    hoşçakal diyorum şimdi, gördüğüm her varlığa.

Комментарии • 7

  • @gulayaslan2077
    @gulayaslan2077 Месяц назад +2

    Bir ses Ahmet Erhan'a ve şiire bu kadar mı yakışır teşekkürler.

    • @CJSLSJS
      @CJSLSJS Месяц назад +1

      Yusuf hayaloğlu ile ahmet kaya karışımı gibi

  • @nimetozturk2297
    @nimetozturk2297 2 дня назад

    02 Şubat 2025 gecesi ve Ahmet Erhan'dan 29. yaşımın hediyesi... Sen olmasan bugün kendimi kendime anlatamazdım...

  • @gulayaslan2077
    @gulayaslan2077 Месяц назад

    Issızlık acı hüzün ölüm.

  • @saraotkun554
    @saraotkun554 Год назад

    Ah ah 🥲

  • @Uvercinka0401
    @Uvercinka0401 2 года назад +1

    ..

  • @planetstars195
    @planetstars195 2 года назад

    ruclips.net/video/yIzWesBk_oU/видео.html. Eser abi bu fonda bir şiir söylermisi. 🙏